ABOUT THE SPEAKER
Bunker Roy - Educator
Sanjit “Bunker” Roy is the founder of Barefoot College, which helps rural communities becomes self-sufficient.

Why you should listen

Development projects the world over run into one crucial point: For a project to live on, it needs to be organic, owned and sustained by those it serves. In 1972,  Sanjit “Bunker” Roy founded the Barefoot College, in the village of Tilonia in Rajasthan, India, with just this mission: to provide basic services and solutions in rural communities with the objective of making them self-sufficient. These “barefoot solutions” can be broadly categorized into solar energy, water, education, health care, rural handicrafts, people’s action, communication, women’s empowerment and wasteland development. The Barefoot College education program, for instance, teaches literacy and also skills, encouraging learning-by-doing. (Literacy is only part of it.)  Bunker’s organization has also successfully trained grandmothers from Africa and the Himalayan region to be solar engineers so they can bring electricity to their remote villages.

As he says, Barefoot College is "a place of learning and unlearning: where the teacher is the learner and the learner is the teacher."

More profile about the speaker
Bunker Roy | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2011

Bunker Roy: Learning from a barefoot movement

Bir Yalınayaklar hareketinden öğrenilenler

Filmed:
4,300,944 views

Hindistan'ın Rajasthan bölgesinde bulunan sıradışı bir okul çoğu okuma yazma bilmeyen köylü kadın ve erkekleri kendi köylerinin güneş enerjisi mühendisleri, sanatkarları, diş hekimleri ve doktorları olmak üzere yetiştiriyor. Yalınayaklar Koleji adlı okulun kurucusu Bunker Roy okulun nasıl işlediğini anlatıyor.
- Educator
Sanjit “Bunker” Roy is the founder of Barefoot College, which helps rural communities becomes self-sufficient. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I'd like to take you to anotherbir diğeri worldDünya.
0
0
4000
Sizi başka bir dünyaya götürmek istiyorum.
00:19
And I'd like to sharepay
1
4000
2000
ve sizinle günde 1 dolardan az kazanan
00:21
a 45 year-oldyaş love storyÖykü
2
6000
4000
fakir insanlarla aramdaki
00:25
with the poorfakir,
3
10000
3000
45 yıllık aşk öyküsünü
00:28
livingyaşam on lessaz than one dollardolar a day.
4
13000
3000
paylaşmak istiyorum.
00:33
I wentgitti to a very elitistseçkinci, snobbishsnob,
5
18000
4000
Hindistan'da çok elitist, züppece
00:37
expensivepahalı educationEğitim in IndiaHindistan,
6
22000
4000
pahalı bir eğitim aldım,
00:41
and that almostneredeyse destroyedyerlebir edilmiş me.
7
26000
3000
ve bu beni neredeyse mahvetti.
00:46
I was all setset
8
31000
2000
Diplomat, öğretmen
00:48
to be a diplomatdiplomat, teacheröğretmen, doctordoktor --
9
33000
3000
ya da doktor olmaya yönlendirilmiştim
00:51
all laidkoydu out.
10
36000
4000
ve her şey planlanmıştı.
00:55
Then, I don't look it, but I was the IndianHint nationalUlusal squashSquash championşampiyon
11
40000
3000
Sonra bunları bırakıp 3 yıl boyunca
00:58
for threeüç yearsyıl.
12
43000
2000
Hindistan squash şampiyonu oldum.
01:00
(LaughterKahkaha)
13
45000
2000
(Gülüşmeler)
01:02
The wholebütün worldDünya was laidkoydu out for me.
14
47000
3000
Bütün dünya önümdeydi.
01:05
Everything was at my feetayaklar.
15
50000
2000
Her şey ayaklarımın altındaydı.
01:07
I could do nothing wrongyanlış.
16
52000
3000
Hiçbir şeyi yanlış yapamazdım.
01:10
And then I thought out of curiositymerak
17
55000
2000
Ama sonra şüphelenmeye başladım.
01:12
I'd like to go and livecanlı and work
18
57000
2000
Bir köye gidip yaşamak, çalışmak ve
01:14
and just see what a villageköy is like.
19
59000
2000
neye benzediğini görmek istedim.
01:16
So in 1965,
20
61000
2000
Bu yüzden 1965 yılında Hindistan'ın
01:18
I wentgitti to what was calleddenilen the worsten kötü BiharBihar faminekıtlık in IndiaHindistan,
21
63000
4000
Bihar eyaletinde yaşanan kıtlığı görmeye gittim.
01:22
and I saw starvationaçlık, deathölüm,
22
67000
3000
Ve hayatımda ilk defa açlığı, ölümü,
01:25
people dyingölen of hungeraçlık, for the first time.
23
70000
3000
açlıktan ölen insanları gördüm.
01:28
It changeddeğişmiş my life.
24
73000
3000
Bu benim hayatımı değiştirdi.
01:31
I camegeldi back home,
25
76000
2000
Eve döndüm ve anneme
01:33
told my motheranne,
26
78000
2000
şöyle söyledim:
01:35
"I'd like to livecanlı and work in a villageköy."
27
80000
3000
"Bir köyde yaşamak ve çalışmak istiyorum."
01:38
MotherAnne wentgitti into a comakoma.
28
83000
2000
Annem komaya girdi.
01:40
(LaughterKahkaha)
29
85000
3000
(Gülüşmeler)
01:43
"What is this?
30
88000
2000
"Bu da nesi?
01:45
The wholebütün worldDünya is laidkoydu out for you, the besten iyi jobsMeslekler are laidkoydu out for you,
31
90000
3000
Bütün dünya ayaklarının altında, en iyi işler seni bekliyor,
01:48
and you want to go and work in a villageköy?
32
93000
2000
ve sen bir köye gidip orada yaşamak mı istiyorsun?
01:50
I mean, is there something wrongyanlış with you?"
33
95000
2000
Yolunda gitmeyen bir şeyler mi var?"
01:52
I said, "No, I've got the besten iyi eductionÖzgeçmiş.
34
97000
2000
Ben de ona "Hayır, çok iyi bir eğitim aldım
01:54
It madeyapılmış me think.
35
99000
2000
ve bu beni düşünmeye sevk etti.
01:56
And I wanted to give something back
36
101000
3000
Ben de kendimce insanlara bir şeyler
01:59
in my ownkendi way."
37
104000
2000
vermek istiyorum." dedim.
02:01
"What do you want to do in a villageköy?
38
106000
2000
"Köyde ne yapmak istiyorsun?
02:03
No job, no moneypara,
39
108000
2000
Orada ne iş ne de para
02:05
no securitygüvenlik, no prospectolasılık."
40
110000
2000
ne güvenlik ne de umut var" dedi.
02:07
I said, "I want to livecanlı
41
112000
2000
Ben de "Ben orada yaşamak ve
02:09
and digkazmak wellsKuyu for fivebeş yearsyıl."
42
114000
3000
5 yıl boyunca kuyu kazmak istiyorum."
02:12
"DigKazmak wellsKuyu for fivebeş yearsyıl?
43
117000
2000
"5 yıl boyunca kuyu kazmak mı?
02:14
You wentgitti to the mostçoğu expensivepahalı schoolokul and collegekolej in IndiaHindistan,
44
119000
3000
Hindistan'daki en pahalı okullara ve kolejlere gittin
02:17
and you want to digkazmak wellsKuyu for fivebeş yearsyıl?"
45
122000
2000
ve şimdi 5 yıl boyunca kuyu kazmak mı istiyorsun?"
02:19
She didn't speakkonuşmak to me for a very long time,
46
124000
4000
Uzun bir süre benimle konuşmadı,
02:23
because she thought I'd let my familyaile down.
47
128000
3000
çünkü ailemi küçük düşüreceğimi düşünüyordu.
02:28
But then,
48
133000
2000
Yoksul insanların sahip olduğu
02:30
I was exposedmaruz to the mostçoğu extraordinaryolağanüstü knowledgebilgi and skillsbecerileri
49
135000
3000
ve asla ortaya konmamış,
02:33
that very poorfakir people have,
50
138000
2000
hiçbir zaman tanınmamış, saygı duyulmamış,
02:35
whichhangi are never broughtgetirdi into the mainstreamana akım --
51
140000
3000
geniş alanlarda uygulanmamış
02:38
whichhangi is never identifiedtespit, respecteditibarlı,
52
143000
2000
en sıradışı bilgi ve becerilere
02:40
applieduygulamalı on a largegeniş scaleölçek.
53
145000
2000
eriştim.
02:42
And I thought I'd startbaşlama a BarefootYalınayak CollegeÜniversite --
54
147000
2000
Ve yoksullar için bir Yalınayaklar Koleji
02:44
collegekolej only for the poorfakir.
55
149000
2000
açmaya karar verdim.
02:46
What the poorfakir thought was importantönemli
56
151000
2000
Okul yoksul insanların önemli olduğunu
02:48
would be reflectedyansıyan in the collegekolej.
57
153000
3000
düşündüğü şeyleri öğretecekti.
02:52
I wentgitti to this villageköy for the first time.
58
157000
2000
Köye ilk defa gittiğimde
02:54
EldersBüyükleri camegeldi to me
59
159000
2000
köyün yaşlılar geldiler ve
02:56
and said, "Are you runningkoşu from the policepolis?"
60
161000
2000
"Polis için mi çalışıyorsun?" diye sordular.
02:58
I said, "No."
61
163000
2000
"Hayır" dedim.
03:00
(LaughterKahkaha)
62
165000
3000
(Gülüşmeler)
03:04
"You failedbaşarısız oldu in your examsınav?"
63
169000
2000
"Sınavlarında başarısız mı oldun?"
03:06
I said, "No."
64
171000
2000
"Hayır" dedim.
03:08
"You didn't get a governmenthükümet job?" I said, "No."
65
173000
3000
"Hükümet görevlisi değil misin?" diye sordular, "Hayır." dedim.
03:11
"What are you doing here?
66
176000
2000
"Burada ne işin var?
03:13
Why are you here?
67
178000
2000
Neden buradasın?
03:15
The educationEğitim systemsistem in IndiaHindistan
68
180000
2000
Hindistan'ın eğitim sistemi sizi
03:17
makesmarkaları you look at ParisParis and NewYeni DelhiDelhi and ZurichZürih;
69
182000
3000
Paris, Yeni Delhi ya da Zürih'e yöneltir.
03:20
what are you doing in this villageköy?
70
185000
2000
Sen bu köyde ne arıyorsun?
03:22
Is there something wrongyanlış with you you're not tellingsöylüyorum us?"
71
187000
3000
Senin bize söylemediğin bir sorunun mu var?"
03:25
I said, "No, I want to actuallyaslında startbaşlama a collegekolej
72
190000
3000
"Hayır, açıkçası sadece yoksullar için bir kolej
03:28
only for the poorfakir.
73
193000
2000
kurmak istiyorum. Okulda sadece
03:30
What the poorfakir thought was importantönemli would be reflectedyansıyan in the collegekolej."
74
195000
3000
yoksulların önemli olduğunu düşündüğü şeyler öğretilecek" dedim.
03:33
So the eldersyaşlılar gaveverdi me some very soundses and profoundderin advicetavsiye.
75
198000
4000
Yaşlılar bana derin ve anlamlı nasihatlerde bulundular.
03:37
They said, "Please,
76
202000
2000
"Lütfen kuracağın koleje
03:39
don't bringgetirmek anyonekimse with a degreederece and qualificationvasıf
77
204000
3000
diplomalı ve kalifiye
03:42
into your collegekolej."
78
207000
2000
birini getirme" dediler.
03:44
So it's the only collegekolej in IndiaHindistan
79
209000
3000
Bu yüzden Yalınayaklar Koleji Hindistan'da
03:47
where, if you should have a PhPH.D. or a Master'sYüksek lisans,
80
212000
3000
bir master ya da doktora dereceniz varsa
03:50
you are disqualifieddiskalifiye to come.
81
215000
2000
kabul edilmeyeceğiniz tek kolejdir.
03:52
You have to be a cop-outkaçış or a wash-outWash-out or a dropoutçıkarma
82
217000
5000
Bizim okulumuzda eğitim görebilmeniz için
03:57
to come to our collegekolej.
83
222000
3000
üniversiteden ayrılmış ya da kovulmuş olmanız gerekiyor.
04:00
You have to work with your handseller.
84
225000
2000
Ellerinizle ve haysiyetinizle
04:02
You have to have a dignityhaysiyet of laboremek.
85
227000
2000
çalışmak zorundasınız.
04:04
You have to showgöstermek that you have a skillbeceri that you can offerteklif to the communitytoplum
86
229000
3000
Topluma sunacağınız bir yeteneğiniz olduğunu
04:07
and providesağlamak a servicehizmet to the communitytoplum.
87
232000
3000
ve onlara hizmet edeceğinizi göstermek zorundasınız.
04:10
So we startedbaşladı the BarefootYalınayak CollegeÜniversite,
88
235000
3000
Böylece Yalınayaklar Koleji'ni kurduk
04:13
and we redefinedYemeği yeniden professionalismprofesyonellik.
89
238000
2000
ve profesyonelliği yeniden tanımladık.
04:15
Who is a professionalprofesyonel?
90
240000
2000
Profesyonel kimdir?
04:17
A professionalprofesyonel is someonebirisi
91
242000
2000
Profesyonel
04:19
who has a combinationkombinasyon of competenceyetki,
92
244000
2000
yetenek, güven ve inancın
04:21
confidencegüven and beliefinanç.
93
246000
3000
bir bileşimidir.
04:24
A waterSu divinerkâhin is a professionalprofesyonel.
94
249000
3000
Su kahini bir profesyoneldir.
04:27
A traditionalgeleneksel midwifeEbe
95
252000
2000
Ebe
04:29
is a professionalprofesyonel.
96
254000
2000
bir profesyoneldir.
04:31
A traditionalgeleneksel bonekemik setterayarlayıcı is a professionalprofesyonel.
97
256000
3000
Kırık-çıkıçı bir profesyoneldir.
04:34
These are professionalsprofesyoneller all over the worldDünya.
98
259000
2000
Bunlar dünyanın her yerinden profesyoneller.
04:36
You find them in any inaccessibleerişilemez villageköy around the worldDünya.
99
261000
4000
Ulaşımı zor olan her köyde onları bulabilirsiniz.
04:40
And we thought that these people should come into the mainstreamana akım
100
265000
3000
Bu kişileri ortaya çıkararak sahip oldukları
04:43
and showgöstermek that the knowledgebilgi and skillsbecerileri that they have
101
268000
3000
bilgi ve yeteneklerin evrensel olduğunu
04:46
is universalevrensel.
102
271000
2000
göstermek istedik.
04:48
It needsihtiyaçlar to be used, needsihtiyaçlar to be applieduygulamalı,
103
273000
2000
Bu bilgi ve yetenekler kullanılmalı,
04:50
needsihtiyaçlar to be showngösterilen to the worldDünya outsidedışında --
104
275000
2000
bugün bile önemli oldukları
04:52
that these knowledgebilgi and skillsbecerileri
105
277000
2000
tüm dünyaya
04:54
are relevantuygun even todaybugün.
106
279000
4000
gösterilmeli.
04:58
So the collegekolej worksEserleri
107
283000
2000
Kolej Mahatma Gandhi'nin yaşam ve iş yapma
05:00
followingtakip etme the lifestyleyaşam tarzı and workstyleworkstyle of MahatmaMahatma GandhiGandi.
108
285000
4000
biçimini örnek alarak işliyor.
05:04
You eatyemek on the floorzemin, you sleepuyku on the floorzemin, you work on the floorzemin.
109
289000
4000
Yerde yemek yer, yerde uyur, yerde çalışırsınız.
05:08
There are no contractssözleşmeler, no writtenyazılı contractssözleşmeler.
110
293000
2000
Yazılı kontrat yoktur.
05:10
You can staykalmak with me for 20 yearsyıl, go tomorrowyarın.
111
295000
3000
Benimle 20 yıl yaşayabilir ya da yarın gidebilirsiniz.
05:13
And no one can get more than $100 a monthay.
112
298000
3000
Ve kimse aylık 100 dolardan fazla kazanamaz.
05:16
You come for the moneypara, you don't come to BarefootYalınayak CollegeÜniversite.
113
301000
3000
Yalınayaklar Koleji'ne para için geliyorsanız, hiç gelmeyin.
05:19
You come for the work and the challengemeydan okuma,
114
304000
2000
Yalınayaklar Koleji'ne çalışmak ve
05:21
you'llEğer olacak come to the BarefootYalınayak CollegeÜniversite.
115
306000
2000
mücadele etmek için gelebilirsiniz.
05:23
That is where we want you to try crazyçılgın ideasfikirler.
116
308000
3000
Burası çabalayarak düşünceler üretmenizi istediğimiz bir yer.
05:26
WhateverNe olursa olsun ideaFikir you have, come and try it.
117
311000
2000
Düşünceniz ne olursa olsun, gelin ve deneyin.
05:28
It doesn't mattermadde if you failbaşarısız.
118
313000
2000
Başarısız olmanız hiç önemli değil.
05:30
BatteredHırpalanmış, bruisedbereli, you startbaşlama again.
119
315000
3000
Yaralı bereli tekrar başlayın.
05:33
It's the only collegekolej where the teacheröğretmen is the learneröğrenci
120
318000
3000
Burası öğretmenin öğrenci, öğrencinin de öğretmen
05:36
and the learneröğrenci is the teacheröğretmen.
121
321000
3000
olduğu tek kolejdir.
05:39
And it's the only collegekolej where we don't give a certificatesertifika.
122
324000
3000
Ve diploma vermeyen tek kolej.
05:42
You are certifiedSertifikalı by the communitytoplum you serveservis.
123
327000
3000
Diplomanızı hizmet ettiğiniz toplum verir.
05:45
You don't need a paperkâğıt to hangasmak on the wallduvar
124
330000
2000
Duvara mühendis olduğunuzu gösteren
05:47
to showgöstermek that you are an engineermühendis.
125
332000
3000
bir kağıt parçası asmanıza gerek yoktur.
05:52
So when I said that,
126
337000
2000
Bunu söylediğimde
05:54
they said, "Well showgöstermek us what is possiblemümkün. What are you doing?
127
339000
3000
"Peki bize bu yaptığının mümkün olup olmadığını göster.
05:57
This is all mumbo-jumboMumbo-jumbo if you can't showgöstermek it on the groundzemin."
128
342000
4000
Gösteremezsen hepsi lagalugadan başka bir şey değildir" dediler.
06:01
So we builtinşa edilmiş the first BarefootYalınayak CollegeÜniversite
129
346000
3000
Böylece ilk Yalınayaklar Koleji'ni
06:04
in 1986.
130
349000
3000
1986 yılında kurduk.
06:07
It was builtinşa edilmiş by 12 BarefootYalınayak architectsmimarlar
131
352000
2000
Kolej okuma yazması olmayan
06:09
who can't readokumak and writeyazmak,
132
354000
2000
12 yalınayak mimar tarafından metrekaresi 16,5
06:11
builtinşa edilmiş on $1.50 a sqSQ. ftft.
133
356000
3000
dolara inşa edildi.
06:14
150 people livedyaşamış there, workedişlenmiş there.
134
359000
4000
Binada 150 kişi yaşadı ve çalıştı.
06:18
They got the AgaAGA KhanHan AwardÖdülü for ArchitectureMimari in 2002.
135
363000
3000
2002 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazandılar.
06:21
But then they suspectedşüpheli, they thought there was an architectmimar behindarkasında it.
136
366000
3000
Hemen sonra işin arkasında bir mimar olduğundan şüphelendiler.
06:24
I said, "Yes, they madeyapılmış the blueprintsplanları,
137
369000
2000
Onlara "Evet planları bir mimar yaptı ama
06:26
but the BarefootYalınayak architectsmimarlar actuallyaslında constructedinşa the collegekolej."
138
371000
4000
koleji inşa eden yalınayak mimarlardı" dedim.
06:31
We are the only onesolanlar who actuallyaslında returnediade the awardödül for $50,000,
139
376000
3000
Bize inanmadıkları için 50.000 dolarlık
06:34
because they didn't believe us,
140
379000
2000
ödülü iade eden tek kuruluş olduk.
06:36
and we thought that they were actuallyaslında castingdöküm aspersionsaspersions
141
381000
4000
ve açıkçası Tilonia'nın yalınayak mimarlarına
06:40
on the BarefootYalınayak architectsmimarlar of TiloniaTilonia.
142
385000
3000
çamur atmaya çalıştıklarını düşündük.
06:43
I askeddiye sordu a foresterForester --
143
388000
2000
Oldukça etkili, kağıt üstünde işinin uzmanı olan
06:45
high-poweredyüksek güçlü, paper-qualifiedKağıt nitelikli expertuzman --
144
390000
3000
bir çiftçiye "Burada nasıl bir şey yetiştirebilirsin?"
06:48
I said, "What can you buildinşa etmek in this placeyer?"
145
393000
3000
diye sordum. Toprağa şöyle bir baktı ve
06:51
He had one look at the soiltoprak and said, "ForgetUnut it. No way.
146
396000
2000
"Unut bunu, buradan bir şey çıkmaz.
06:53
Not even worthdeğer it.
147
398000
2000
Değmez.
06:55
No waterSu, rockyRocky soiltoprak."
148
400000
2000
Su yok, sadece taşlı toprak." dedi.
06:57
I was in a bitbit of a spotyer.
149
402000
2000
Gözler bana çevrilince
06:59
And I said, "Okay, I'll go to the oldeski man in villageköy
150
404000
2000
"Tamam, köydeki yaşlı adama gidip
07:01
and say, 'What' Ne should I growbüyümek in this spotyer?'"
151
406000
3000
burada ne yetiştirebileceğimi soracağım" dedim.
07:04
He lookedbaktı quietlysessizce at me and said,
152
409000
2000
Sessizce bana bakıp şöyle dedi:
07:06
"You buildinşa etmek this, you buildinşa etmek this, you put this, and it'llolacak work."
153
411000
2000
"Şunları, şunları ve şunları ekersen yetişecektir."
07:08
This is what it looksgörünüyor like todaybugün.
154
413000
3000
Bu resim oranın şu anda neye benzediğini gösteriyor.
07:12
WentGitti to the roofçatı,
155
417000
2000
Çatıya çıktığımda
07:14
and all the womenkadınlar said, "ClearAçık out.
156
419000
2000
kadınlar bana şöyle dedi: "Burayı temizleyin.
07:16
The menerkekler should clearaçık out because we don't want to sharepay this technologyteknoloji with the menerkekler.
157
421000
3000
Bu işi erkekler yapmalı çünkü biz bu teknolojiyi erkeklerle paylaşmak istemiyoruz.
07:19
This is waterproofingsu yalıtımı the roofçatı."
158
424000
2000
Bu sayede çatı su geçirmez olacak."
07:21
(LaughterKahkaha)
159
426000
2000
(Gülüşmeler)
07:23
It is a bitbit of jaggeryJaggery, a bitbit of urensurens
160
428000
3000
Bir miktar palmiye özü, bir miktar idrar ve bilmediğim
07:26
and a bitbit of other things I don't know.
161
431000
2000
başka malzemelerden oluşuyordu.
07:28
But it actuallyaslında doesn't leaksızıntı.
162
433000
2000
Ama sızıntıyı önlüyordu.
07:30
SinceBeri 1986, it hasn'tdeğil sahiptir leakedsızdırılmış.
163
435000
3000
1986'dan beri sızdırmadı.
07:33
This technologyteknoloji, the womenkadınlar will not sharepay with the menerkekler.
164
438000
3000
Kadınlar bu teknolojiyi erkeklerle paylaşmayacaklar.
07:36
(LaughterKahkaha)
165
441000
3000
(Gülüşmeler)
07:39
It's the only collegekolej
166
444000
2000
Tamamen güneş enerjisiyle çalışan
07:41
whichhangi is fullytamamen solar-electrifiedGüneş elektrikli.
167
446000
4000
tek kolejdi.
07:45
All the powergüç comesgeliyor from the sunGüneş.
168
450000
2000
Tüm enerji güneşten sağlanıyor.
07:47
45 kilowattskW of panelspaneller on the roofçatı.
169
452000
2000
Çatıda 45 kilowattlık paneller var.
07:49
And everything worksEserleri off the sunGüneş for the nextSonraki 25 yearsyıl.
170
454000
2000
Önümüzdeki 25 yıl daha böyle olacak.
07:51
So long as the sunGüneş shinesparlar,
171
456000
2000
Güneş parladıkça
07:53
we'lliyi have no problemsorun with powergüç.
172
458000
2000
enerji problemimiz olmayacak.
07:55
But the beautygüzellik is
173
460000
2000
İşin güzel yanı
07:57
that is was installedKurulmuş
174
462000
3000
bu sistem hiç koleje gitmemiş,
08:00
by a priestrahip, a HinduHindu priestrahip,
175
465000
3000
sadece 8 yıllık temel eğitim almış
08:03
who'skim only donetamam eightsekiz yearsyıl of primarybirincil schoolingeğitim --
176
468000
3000
bir Hindu din adamı
08:06
never been to schoolokul, never been to collegekolej.
177
471000
3000
tarafından kuruldu.
08:09
He knowsbilir more about solargüneş
178
474000
2000
Güneş enerjisi hakkında tanıdığım herkesten
08:11
than anyonekimse I know anywhereherhangi bir yer in the worldDünya guaranteedgarantili.
179
476000
4000
daha fazla bilgisi olduğunu garanti ederim.
08:17
FoodGıda, if you come to the BarefootYalınayak CollegeÜniversite,
180
482000
2000
Yalınayaklar Kolej'nde yemekler
08:19
is solargüneş cookedpişmiş.
181
484000
3000
güneş enerjisiyle pişer.
08:22
But the people who fabricatedfabrikasyon that solargüneş cookerTencere
182
487000
3000
Güneş enerjisiyle çalışan bu fırını
08:25
are womenkadınlar,
183
490000
3000
kadınlar kurar.
08:28
illiteratecahil womenkadınlar,
184
493000
2000
Okuma yazması olmayan
08:30
who actuallyaslında fabricateimal
185
495000
2000
kadınlar bu sofistike
08:32
the mostçoğu sophisticatedsofistike solargüneş cookerTencere.
186
497000
2000
fırın sistemini kurdular.
08:34
It's a parabolicParabolik SchefflerScheffler solargüneş cookerTencere.
187
499000
3000
Güneş enerjisiyle çalışan parabolik bir Scheffler fırın.
08:40
UnfortunatelyNe yazık ki, they're almostneredeyse halfyarım GermanAlmanca,
188
505000
4000
Ne yazık ki yarı yarıya Alman olsalar da
08:44
they're so precisekesin.
189
509000
2000
çok hassaslardı.
08:46
(LaughterKahkaha)
190
511000
2000
(Gülüşmeler)
08:48
You'llYou'll never find IndianHint womenkadınlar so precisekesin.
191
513000
3000
Bu kadar hassas bir Hindistanlı kadın bulamazsınız.
08:52
AbsolutelyKesinlikle to the last inchinç,
192
517000
2000
Bu fırını kesinlikle
08:54
they can make that cookerTencere.
193
519000
2000
son santimetresine kadar yapabilirler.
08:56
And we have 60 mealsyemek twiceiki defa a day
194
521000
2000
Güneş enerjiyle çalışan fırın sayesinde
08:58
of solargüneş cookingyemek pişirme.
195
523000
2000
her gün iki, ayda 60 öğün yemek çıkarıyoruz.
09:00
We have a dentistdiş hekimi --
196
525000
2000
Bir diş hekimimiz var.
09:02
she's a grandmotherbüyükanne, illiteratecahil, who'skim a dentistdiş hekimi.
197
527000
3000
Kendisi bir büyükanne, okuma yazması olmayan bir diş hekimi.
09:05
She actuallyaslında looksgörünüyor after the teethdiş
198
530000
2000
7.000 çocuğun
09:07
of 7,000 childrençocuklar.
199
532000
3000
diş sağlığıyla ilgileniyor.
09:11
BarefootYalınayak technologyteknoloji:
200
536000
2000
Yalınayak teknolojisi:
09:13
this was 1986 -- no engineermühendis, no architectmimar thought of it --
201
538000
3000
1986'dan beri çatıda biriken yağmur sularını topluyoruz
09:16
but we are collectingtoplama rainwateryağmur suyu from the roofsçatılar.
202
541000
3000
-bunu mimarlar ya da mühendisler olmadan kendi başımıza düşündük-
09:19
Very little waterSu is wastedboşa.
203
544000
2000
Bu sayede çok az su israf oluyor.
09:21
All the roofsçatılar are connectedbağlı undergroundyeraltı
204
546000
2000
Tüm çatı yeraltında bulunan
09:23
to a 400,000 literlitre tanktank,
205
548000
2000
400.000 litrelik bir tanka akıyor ve
09:25
and no waterSu is wastedboşa.
206
550000
2000
böylece suyu israf etmemiş oluyoruz.
09:27
If we have fourdört yearsyıl of droughtkuraklık, we still have waterSu on the campuskampus,
207
552000
3000
Yağmur sularını topladığımız için, 4 yıllık kuraklık olsa bile
09:30
because we collecttoplamak rainwateryağmur suyu.
208
555000
2000
hala yeterli içme suyumuz olacak.
09:32
60 percentyüzde of childrençocuklar don't go to schoolokul,
209
557000
3000
Çocukların yüzde 60'ı okula gitmiyor,
09:35
because they have to look after animalshayvanlar --
210
560000
2000
çünkü koyunlara, keçilere
09:37
sheepkoyun, goatskeçiler --
211
562000
2000
ve diğer hayvanlara
09:39
domesticyerli choresev işleri.
212
564000
2000
bakmaları gerekiyor.
09:41
So we thought of startingbaşlangıç a schoolokul
213
566000
3000
Biz de buçocuklar için
09:44
at night for the childrençocuklar.
214
569000
2000
geceleri ders yapılacak bir okul kurmaya karar verdik.
09:46
Because the night schoolsokullar of TiloniaTilonia,
215
571000
2000
Tilonia'nın gece okulları sayesinde
09:48
over 75,000 childrençocuklar have gonegitmiş throughvasitasiyla these night schoolsokullar.
216
573000
3000
75.000'den fazla çocuk eğitim aldı.
09:51
Because it's for the conveniencekolaylık of the childçocuk;
217
576000
2000
Okul çocukların hayatlarına uygun hale gelmişti,
09:53
it's not for the conveniencekolaylık of the teacheröğretmen.
218
578000
2000
öğretmenlerinkine değil.
09:55
And what do we teachöğretmek in these schoolsokullar?
219
580000
2000
Bu okullarda ne öğretiyoruz?
09:57
DemocracyDemokrasi, citizenshipvatandaşlık,
220
582000
2000
Demokrasi, yurttaşlık,
09:59
how you should measureölçmek your landarazi,
221
584000
3000
tarlanızı nasıl ölçebilirsiniz,
10:02
what you should do if you're arrestedtutuklandı,
222
587000
2000
tutuklanırsanız ne yapmalısınız,
10:04
what you should do if your animalhayvan is sickhasta.
223
589000
4000
hayvanınız hastalanırsa ne yapmalısınız.
10:08
This is what we teachöğretmek in the night schoolsokullar.
224
593000
2000
Gece okullarında öğrettiklerimiz bunlar.
10:10
But all the schoolsokullar are solar-litGüneş yaktı.
225
595000
3000
Tüm okullar güneş enerjisiyle aydınlatılıyor.
10:13
EveryHer fivebeş yearsyıl
226
598000
2000
Her beş yılda bir
10:15
we have an electionseçim.
227
600000
2000
seçimler düzenliyoruz.
10:17
BetweenArasında sixaltı to 14 year-oldyaş childrençocuklar
228
602000
4000
6-14 yaş arası çocukları
10:21
participatekatılmak in a democraticdemokratik processsüreç,
229
606000
3000
demokratik bir sürece dahil ediyoruz,
10:24
and they electElekt a primeasal ministerbakan.
230
609000
4000
ve bir başkan seçiyorlar.
10:28
The primeasal ministerbakan is 12 yearsyıl oldeski.
231
613000
3000
Başkanları 12 yaşında.
10:32
She looksgörünüyor after 20 goatskeçiler in the morningsabah,
232
617000
2000
Gündüzleri 20 keçi güdüyor ama
10:34
but she's primeasal ministerbakan in the eveningakşam.
233
619000
3000
akşamları başkanlık yapıyor.
10:37
She has a cabinetdolap,
234
622000
2000
Kabinesi var,
10:39
a ministerbakan of educationEğitim, a ministerbakan for energyenerji, a ministerbakan for healthsağlık.
235
624000
3000
eğitim bakanı, enerji bakanı, sağlık bakanı var.
10:42
And they actuallyaslında monitorizlemek and supervisenezaret etmek
236
627000
2000
7.000 çocuğun eğitim gördüğü 150 okulu
10:44
150 schoolsokullar for 7,000 childrençocuklar.
237
629000
3000
gözlemliyor ve denetliyorlar.
10:49
She got the World'sDünya'nın Children'sÇocuk PrizeÖdülü fivebeş yearsyıl agoönce,
238
634000
2000
5 yıl önce Dünya Çocukları Ödülü'nü kazandı
10:51
and she wentgitti to Swedenİsveç.
239
636000
2000
ve İsveç'e gitti.
10:53
First time ever going out of her villageköy.
240
638000
2000
Hayatında ilk defa köyünden dışarı çıkmıştı.
10:55
Never seengörüldü Swedenİsveç.
241
640000
3000
İsveç'i hiç görmemişti.
10:58
Wasn'tDeğildi dazzledkamaştırdı at all by what was happeningolay.
242
643000
2000
Olanlardan dolayı gözleri büyülenmedi.
11:00
And the QueenKraliçe of Swedenİsveç, who'skim there,
243
645000
2000
Orada bulunan İsveç Kraliçesi bana döndü ve
11:02
turneddönük to me and said, "Can you asksormak this childçocuk where she got her confidencegüven from?
244
647000
3000
şöyle dedi: "Bu çocuğa kendine güveninin nereden geldiğini sorar mısın?
11:05
She's only 12 yearsyıl oldeski,
245
650000
2000
Sadece 12 yaşında ama
11:07
and she's not dazzledkamaştırdı by anything."
246
652000
3000
hiçbir şey gözlerini kamaştıramadı."
11:10
And the girlkız, who'skim on her left,
247
655000
3000
Hemen solunda bulunan kız
11:13
turneddönük to me and lookedbaktı at the queenkraliçe straightDüz in the eyegöz
248
658000
3000
bana döndü, dimdik kraliçeye bakarak şöyle dedi:
11:16
and said, "Please tell her I'm the primeasal ministerbakan."
249
661000
3000
"Lütfen kendisine benim başkan olduğumu söyleyin."
11:19
(LaughterKahkaha)
250
664000
2000
(Gülüşmeler)
11:21
(ApplauseAlkış)
251
666000
8000
(Alkışlar)
11:29
Where the percentageyüzde of illiteracycehalet is very highyüksek,
252
674000
4000
Okuma yazma oranı çok düşükken
11:33
we use puppetrykukla.
253
678000
3000
bazı şeyleri kuklalarla anlatırdık.
11:36
PuppetsKuklalar is the way we communicateiletişim kurmak.
254
681000
3000
Kuklalar bizim iletişim araçlarımızdı.
11:45
You have JokhimJokhim ChachaChacha
255
690000
3000
Jokhim CHacha adında
11:48
who is 300 yearsyıl oldeski.
256
693000
4000
300 yıllık bir kuklamız var.
11:52
He is my psychoanalystpsikanalist. He is my teacheröğretmen.
257
697000
3000
Kendisi benim psikoanalistim ve öğretmenim.
11:55
He's my doctordoktor. He's my lawyeravukat.
258
700000
2000
Doktorum ve avukatım.
11:57
He's my donordonör.
259
702000
2000
Bağışçım.
11:59
He actuallyaslında raisesyükseltmeler moneypara,
260
704000
2000
Aslında bağış toplar
12:01
solvesçözer my disputesanlaşmazlıkları.
261
706000
3000
ve anlaşmazlıklarımı çözer.
12:04
He solvesçözer my problemssorunlar in the villageköy.
262
709000
3000
Köyümdeki sorunlara çözüm bulur.
12:07
If there's tensiongerginlik in the villageköy,
263
712000
2000
Köyde bir gerginlik varsa,
12:09
if attendancekatılım at the schoolsokullar goesgider down
264
714000
2000
okula devam azaldıysa,
12:11
and there's a frictionsürtünme betweenarasında the teacheröğretmen and the parentebeveyn,
265
716000
2000
öğretmenle veli arasında bir sürtüşme yaşandıysa
12:13
the puppetkukla callsaramalar the teacheröğretmen and the parentebeveyn in frontön of the wholebütün villageköy
266
718000
3000
kukla tüm köyün gözü önünde öğretmeni ve veliyi
12:16
and saysdiyor, "ShakeSallamak handseller.
267
721000
2000
yanına çağırır ve şöyle der: "Tokalaşın.
12:18
The attendancekatılım mustşart not dropdüşürmek."
268
723000
2000
Okula devam düşmemeli."
12:22
These puppetskuklalar
269
727000
2000
Bu kuklalar Dünya Bankası raporlarının
12:24
are madeyapılmış out of recycledgeri dönüştürülmüş WorldDünya BankBanka reportsraporlar.
270
729000
2000
geri dönüşüm ürünlerinden yapıldı.
12:26
(LaughterKahkaha)
271
731000
2000
(Gülüşmeler)
12:28
(ApplauseAlkış)
272
733000
7000
(Alkışlar)
12:35
So this decentralizedMerkezi olmayan, demystifiedDemystified approachyaklaşım
273
740000
4000
Güneş enerjisiyle çalışan köylerin bu yerelleştirilmiş ve
12:39
of solar-electrifyingGüneş heyecanlandırıcı villagesköyler,
274
744000
2000
açıklığa kavuşturulmuş yaklaşımlarını
12:41
we'vebiz ettik coveredkapalı all over IndiaHindistan
275
746000
2000
bu eğitimli insanlar sayesinde
12:43
from LadakhLadakh up to BhutanBirleşik Arap Emirlikleri --
276
748000
3000
Ladakh'tan Bhutan'a
12:48
all solar-electrifiedGüneş elektrikli villagesköyler
277
753000
2000
tüm Hindistan'a
12:50
by people who have been trainedeğitilmiş.
278
755000
3000
yaydık.
12:54
And we wentgitti to LadakhLadakh,
279
759000
2000
Ladakh'a gittiğimizde
12:56
and we askeddiye sordu this womankadın --
280
761000
2000
hava -40 dereceydi
12:58
this, at minuseksi 40, you have to come out of the roofçatı,
281
763000
3000
altına gireceğiniz bir çatı bulmalıydınız
13:01
because there's no placeyer, it was all snowedkaybetmek up on bothher ikisi de sidestaraf --
282
766000
3000
çünkü her yer kar kaplıydı.
13:04
and we askeddiye sordu this womankadın,
283
769000
2000
Oradaki bir kadına şunu sorduk:
13:06
"What was the benefityarar you had
284
771000
2000
Güneş enerjisinden elde edilen elektrikten
13:08
from solargüneş electricityelektrik?"
285
773000
2000
nasıl faydalandınız?
13:10
And she thought for a minutedakika and said,
286
775000
2000
Kadın bir dakika düşündükten sonra yanıt verdi:
13:12
"It's the first time I can see my husband'skocanın faceyüz in winterkış."
287
777000
4000
"İlk defa kışın kocamın yüzünü görebiliyorum."
13:16
(LaughterKahkaha)
288
781000
3000
(Gülüşmeler)
13:19
WentGitti to AfghanistanAfganistan.
289
784000
2000
Afganistan'a giderken,
13:21
One lessonders we learnedbilgili in IndiaHindistan
290
786000
5000
Hindistan'dan aldığımız bir ders vardı:
13:26
was menerkekler are untrainableUntrainable.
291
791000
4000
Erkekler eğitilemezdi.
13:30
(LaughterKahkaha)
292
795000
4000
(Gülüşmeler)
13:34
MenErkekler are restlesshuzursuz,
293
799000
2000
Erkekler huzursuz,
13:36
menerkekler are ambitiousiddialı,
294
801000
2000
hırslı
13:38
menerkekler are compulsivelyzorlayıcı mobileseyyar,
295
803000
3000
dürtüsel olarak değişkendirler
13:41
and they all want a certificatesertifika.
296
806000
2000
ve tüm istedikleri bir diplomadır.
13:43
(LaughterKahkaha)
297
808000
2000
(Gülüşmeler)
13:45
All acrosskarşısında the globeküre, you have this tendencyeğilim
298
810000
3000
Dünyanın her yerinde aynı eğilim vardır,
13:48
of menerkekler wantingeksik a certificatesertifika.
299
813000
2000
erkekler diploma isterler.
13:50
Why? Because they want to leaveayrılmak the villageköy
300
815000
3000
Neden? Çünkü onlar köyü terkederek
13:53
and go to a cityŞehir, looking for a job.
301
818000
3000
şehirde çalışmak isterler.
13:56
So we camegeldi up with a great solutionçözüm:
302
821000
3000
Harika bir çözüm yolu geliştirdik:
13:59
traintren grandmothersAnneannelerin.
303
824000
2000
Büyükanneleri eğitmek.
14:03
What's the besten iyi way of communicatingiletişim
304
828000
2000
Bugün dünyada en iyi
14:05
in the worldDünya todaybugün?
305
830000
2000
iletişim yolu nedir?
14:07
TelevisionTelevizyon? No.
306
832000
2000
Televizyon? Hayır.
14:09
TelegraphTelgraf? No.
307
834000
2000
Telgraf? Hayır.
14:11
TelephoneTelefon? No.
308
836000
2000
Telefon? Hayır.
14:13
Tell a womankadın.
309
838000
2000
Bir kadına anlatın.
14:15
(LaughterKahkaha)
310
840000
3000
(Gülüşmeler)
14:18
(ApplauseAlkış)
311
843000
4000
(Alkışlar)
14:22
So we wentgitti to AfghanistanAfganistan for the first time,
312
847000
2000
Afganistan'a ilk kez gittiğimizde
14:24
and we pickedseçilmiş threeüç womenkadınlar
313
849000
2000
üç kadın seçtik ve
14:26
and said, "We want to take them to IndiaHindistan."
314
851000
2000
onları Hindistan'a götürmek istediğimizi söyledik.
14:28
They said, "Impossibleİmkansız. They don't even go out of theironların roomsOdalar,
315
853000
2000
"İmkansız" dediler. "Evlerinden bile çıkamıyorlar ve
14:30
and you want to take them to IndiaHindistan."
316
855000
2000
siz onları Hindistan'a mı götürmek istiyorsunuz?"
14:32
I said, "I'll make a concessionimtiyaz. I'll take the husbandsKocalar alonguzun bir as well."
317
857000
2000
"Bir ayrıcalık tanıyarak onlarla birlikte kocalarını da götüreceğim." dedim.
14:34
So I tookaldı the husbandsKocalar alonguzun bir.
318
859000
2000
Kocalarını da onlarla birlikte götürdüm.
14:36
Of coursekurs, the womenkadınlar were much more intelligentakıllı than the menerkekler.
319
861000
3000
Elbette kadınlar erkeklerden çok daha zekiydi.
14:39
In sixaltı monthsay,
320
864000
2000
Bu kadınları altı ay içinde
14:41
how do we traintren these womenkadınlar?
321
866000
3000
nasıl değiştirebilirdik?
14:44
Signİşareti languagedil.
322
869000
2000
İşaret dili.
14:46
You don't chooseseçmek the writtenyazılı wordsözcük.
323
871000
3000
Yazıyla anlaşamazsınız.
14:49
You don't chooseseçmek the spokenkonuşulmuş wordsözcük.
324
874000
2000
Aynı dili konuşamazsınız.
14:51
You use signişaret languagedil.
325
876000
3000
Ama işaret diliyle anlaşabilirsiniz.
14:54
And in sixaltı monthsay
326
879000
2000
Ve altı ay içinde
14:56
they can becomeolmak solargüneş engineersmühendisler.
327
881000
4000
birer güneş enerjisi mühendisi olabilirler.
15:00
They go back and solar-electrifyGüneş Elektrik theironların ownkendi villageköy.
328
885000
3000
Kendi köylerine geri döndüklerinde bu sistemi kurabilirler.
15:03
This womankadın wentgitti back
329
888000
2000
Geri dönen kadınlar gittikleri ilk köyde
15:05
and solar-electrifiedGüneş elektrikli the first villageköy,
330
890000
3000
bir atölye çalışması
15:08
setset up a workshopatölye --
331
893000
2000
düzenlediler.
15:10
the first villageköy ever to be solar-electrifiedGüneş elektrikli in AfghanistanAfganistan
332
895000
3000
Afganistan'da enerji ihtiyacını güneşten karşılayan ilk köy
15:13
[was] by the threeüç womenkadınlar.
333
898000
3000
bu üç kadın sayesinde bunu başardı.
15:16
This womankadın
334
901000
2000
Bu kadın
15:18
is an extraordinaryolağanüstü grandmotherbüyükanne.
335
903000
2000
sıradışı bir büyükanne.
15:20
55 yearsyıl oldeski, and she's solar-electrifiedGüneş elektrikli 200 housesevler for me in AfghanistanAfganistan.
336
905000
5000
55 yaşında ve kendisi Afganistan'da 200 evi güneş enerjisiyle çalışır hale getirdi.
15:25
And they haven'tyok collapsedçökmüş.
337
910000
3000
Kurduğu sistemler çökmedi.
15:28
She actuallyaslında wentgitti and spokekonuştu to an engineeringmühendislik departmentbölüm in AfghanistanAfganistan
338
913000
3000
Afganistan'da bir mühendislik firmasına gidip
15:31
and told the headkafa of the departmentbölüm
339
916000
2000
firmanın müdürüne AC ve DC akımlar
15:33
the differencefark betweenarasında ACAC and DCDC.
340
918000
2000
arasındaki farkı anlattı.
15:35
He didn't know.
341
920000
2000
Adam bunu bilmiyordu.
15:37
Those threeüç womenkadınlar have trainedeğitilmiş 27 more womenkadınlar
342
922000
3000
Bu üç kadın 27 başka kadını eğitti ve
15:40
and solar-electrifiedGüneş elektrikli 100 villagesköyler in AfghanistanAfganistan.
343
925000
3000
Afganistan'da güneş enerjisiyle çalışan köy sayısı 100'e çıktı.
15:43
We wentgitti to AfricaAfrika,
344
928000
3000
Afrika'ya gidip
15:46
and we did the sameaynı thing.
345
931000
2000
aynı şeyi yaptık.
15:48
All these womenkadınlar sittingoturma at one tabletablo from eightsekiz, ninedokuz countriesülkeler,
346
933000
3000
Bir masada oturan sekiz dokuz farklı ülkeden kadınlar
15:51
all chattingsohbet to eachher other, not understandinganlayış a wordsözcük,
347
936000
3000
birbirleriyle konuşuyor ancak söylediklerinden tek kelime bile anlamıyorlardı,
15:54
because they're all speakingkonuşuyorum a differentfarklı languagedil.
348
939000
2000
çünkü hepsi farklı diller konuşuyorlardı.
15:56
But theironların bodyvücut languagedil is great.
349
941000
2000
Ama beden dilleri mükemmeldi.
15:58
They're speakingkonuşuyorum to eachher other
350
943000
2000
Birbirleriyle anlaşabiliyor ve bu sayede
16:00
and actuallyaslında becomingolma solargüneş engineersmühendisler.
351
945000
2000
güneş enerjisi mühendisi haline geliyorlardı.
16:02
I wentgitti to SierraSierra LeoneLeone,
352
947000
3000
Sierra Leone'ye gittiğimde
16:05
and there was this ministerbakan drivingsürme down in the deadölü of night --
353
950000
3000
gecenin köründe köye gelen
16:08
comesgeliyor acrosskarşısında this villageköy.
354
953000
2000
bir bakan olduğunu duydum.
16:10
ComesGelir back, goesgider into the villageköy, saysdiyor, "Well what's the storyÖykü?"
355
955000
3000
Köye girdiğinde "Nasıl oldu u iş?" demiş.
16:13
They said, "These two grandmothersAnneannelerin ... "
356
958000
2000
Onlar da "Bu iki büyükanne..." diye anlatmaya başlamışlar.
16:15
"GrandmothersAnneannelerin?" The ministerbakan couldn'tcould believe what was happeningolay.
357
960000
3000
"Büyükanne mi?" Bakan olanlara inanamamış.
16:18
"Where did they go?" "WentGitti to IndiaHindistan and back."
358
963000
3000
"Nereye gittiler?" "Hindistan'a gittiler ve geri döndüler."
16:21
WentGitti straightDüz to the presidentDevlet Başkanı.
359
966000
2000
Doğruca başbakana gidip
16:23
He said, "Do you know there's a solar-electrifiedGüneş elektrikli villageköy in SierraSierra LeoneLeone?"
360
968000
2000
"Sierra Leone'de güneş enerjisiyle elektrik üreten bir köy olduğunu biliyor muydun?" demiş.
16:25
He said, "No." HalfYarısı the cabinetdolap wentgitti to see the grandmothersAnneannelerin the nextSonraki day.
361
970000
3000
Başkan "Hayır" demiş ve kabinenin yarısı ertesi gün bu büyükanneleri görmeye gitmiş.
16:28
"What's the storyÖykü."
362
973000
2000
"Nasıl oldu bu iş?"
16:30
So he summonedçağırdı me and said, "Can you traintren me 150 grandmothersAnneannelerin?"
363
975000
4000
Daha sonra beni davet edip "Bana 150 büyükanne eğitebilir misin?" dedi.
16:34
I said, "I can't, MrBay. PresidentBaşkan.
364
979000
2000
"Hayır Başkan, yapamam" dedim.
16:36
But they will. The grandmothersAnneannelerin will."
365
981000
2000
"Ama onlar yapabilirler, eğittiğim büyükanneler yapabilirler."
16:38
So he builtinşa edilmiş me the first BarefootYalınayak trainingEğitim centermerkez in SierraSierra LeoneLeone.
366
983000
3000
Başkan Sierra Leon'daki ilk Yalınayak eğitim merkezini kurdu.
16:41
And 150 grandmothersAnneannelerin have been trainedeğitilmiş in SierraSierra LeoneLeone.
367
986000
4000
Burada 150 büyükanne eğitim aldı.
16:45
GambiaGambiya:
368
990000
2000
Gambiya:
16:47
we wentgitti to selectseçmek a grandmotherbüyükanne in GambiaGambiya.
369
992000
3000
Gambiya'ya bir büyükanne seçmeye gittik.
16:50
WentGitti to this villageköy.
370
995000
2000
Köye vardığımda hangi büyükanneyi
16:52
I knewbiliyordum whichhangi womankadın I would like to take.
371
997000
2000
seçmem gerektiğini biliyordum.
16:54
The communitytoplum got togetherbirlikte and said, "Take these two womenkadınlar."
372
999000
3000
Halk bana birilerini göstererek "Bu iki kadını al" dedi.
16:57
I said, "No, I want to take this womankadın."
373
1002000
2000
Ben "Hayır" dedim. "Şu kadını almak istiyorum."
16:59
They said, "Why? She doesn't know the languagedil. You don't know her."
374
1004000
2000
"Neden?" dediler. O dil bilmiyor ve onu tanımıyorsun.
17:01
I said, "I like the bodyvücut languagedil. I like the way she speakskonuşur."
375
1006000
3000
Onlara "Beden dilini sevdim, konuşma tarzını beğendim" dedim.
17:04
"DifficultZor husbandkoca; not possiblemümkün."
376
1009000
2000
"Kocası aksi biridir, göndermesi zor" dediler.
17:06
CalledAdı the husbandkoca, the husbandkoca camegeldi,
377
1011000
2000
Kocasını çağırdım, geldi,
17:08
swaggeringfiyakalı, politicianpolitikacı, mobileseyyar in his handel. "Not possiblemümkün."
378
1013000
3000
kasıntı, politik, eli kolu oynayan biriydi. "Mümkün değil" dedi.
17:11
"Why not?" "The womankadın, look how beautifulgüzel she is."
379
1016000
3000
"Neden?" "Ne kadar güzel olduğuna bak, olmaz"
17:14
I said, "Yeah, she is very beautifulgüzel."
380
1019000
2000
"Evet, gerçekten çok güzel" dedim.
17:16
"What happensolur if she runskoşar off with an IndianHint man?"
381
1021000
2000
"Ya Hindisyanlı bir adamla kaçarsa?"
17:18
That was his biggesten büyük fearkorku.
382
1023000
2000
En büyük kokusu buydu.
17:20
I said, "She'llO olacak be happymutlu. She'llO olacak ringhalka you up on the mobileseyyar."
383
1025000
3000
Ona "Mutlu olacak ve seni telefonla arayacak" dedim.
17:23
She wentgitti like a grandmotherbüyükanne
384
1028000
3000
Bir büyükanne olarak gitti ama
17:26
and camegeldi back like a tigerKaplan.
385
1031000
2000
bir kaplan gibi geri döndü.
17:28
She walkedyürüdü out of the planeuçak
386
1033000
2000
Uçaktan indi ve
17:30
and spokekonuştu to the wholebütün pressbasın as if she was a veteranUsta.
387
1035000
3000
deneyimli biriymişcesine basınla konuştu.
17:33
She handledele the nationalUlusal pressbasın,
388
1038000
3000
Ulusal basını etkiledi
17:36
and she was a starstar.
389
1041000
2000
ve bir yıldız oldu.
17:38
And when I wentgitti back sixaltı monthsay latersonra, I said, "Where'sNerede your husbandkoca?"
390
1043000
3000
Altı ay sonra geri döndüğümde "Kocan nerede?" dedim.
17:41
"Oh, somewherebir yerde. It doesn't mattermadde."
391
1046000
2000
"Bilmem, bir yerlerdedir. Hiç önemli değil" dedi.
17:43
(LaughterKahkaha)
392
1048000
2000
(Gülüşmeler)
17:45
SuccessBaşarı storyÖykü.
393
1050000
2000
Başarı öyküsü.
17:47
(LaughterKahkaha)
394
1052000
2000
(Gülüşmeler)
17:49
(ApplauseAlkış)
395
1054000
3000
(Alkışlar)
17:52
I'll just windrüzgar up by sayingsöz
396
1057000
6000
Şunu söyleyerek bitirmek istiyorum:
17:58
that I think you don't have to look for solutionsçözeltiler outsidedışında.
397
1063000
4000
Çözümleri dışınızda aramayın,
18:02
Look for solutionsçözeltiler withiniçinde.
398
1067000
2000
içinizde arayın.
18:04
And listen to people. They have the solutionsçözeltiler in frontön of you.
399
1069000
3000
Ve daha önce bu sorunları çözmüş insanları dinleyin.
18:07
They're all over the worldDünya.
400
1072000
2000
Onlar dünyanın her yerindeler.
18:09
Don't even worryendişelenmek.
401
1074000
2000
Üzülmeyin.
18:11
Don't listen to the WorldDünya BankBanka, listen to the people on the groundzemin.
402
1076000
3000
Dünya Bankası'nı değil sahadaki insanları dinleyin.
18:14
They have all the solutionsçözeltiler in the worldDünya.
403
1079000
3000
Dünyadaki tüm çözümler onların ellerinde.
18:17
I'll endson with a quotationalıntı by MahatmaMahatma GandhiGandi.
404
1082000
3000
Mahatma Gandhi'nin bir sözüyle bitiriyorum:
18:20
"First they ignorealdırmamak you,
405
1085000
2000
"Önce sizi umursamazlar,
18:22
then they laughgülmek at you,
406
1087000
2000
sonra size gülerler,
18:24
then they fightkavga you,
407
1089000
2000
sonra savaş açarlar,
18:26
and then you winkazanmak."
408
1091000
2000
sonra siz kazanırsınız."
18:28
Thank you.
409
1093000
2000
Teşekkürler.
18:30
(ApplauseAlkış)
410
1095000
31000
(Alkışlar)
Translated by Onur Arpat
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Bunker Roy - Educator
Sanjit “Bunker” Roy is the founder of Barefoot College, which helps rural communities becomes self-sufficient.

Why you should listen

Development projects the world over run into one crucial point: For a project to live on, it needs to be organic, owned and sustained by those it serves. In 1972,  Sanjit “Bunker” Roy founded the Barefoot College, in the village of Tilonia in Rajasthan, India, with just this mission: to provide basic services and solutions in rural communities with the objective of making them self-sufficient. These “barefoot solutions” can be broadly categorized into solar energy, water, education, health care, rural handicrafts, people’s action, communication, women’s empowerment and wasteland development. The Barefoot College education program, for instance, teaches literacy and also skills, encouraging learning-by-doing. (Literacy is only part of it.)  Bunker’s organization has also successfully trained grandmothers from Africa and the Himalayan region to be solar engineers so they can bring electricity to their remote villages.

As he says, Barefoot College is "a place of learning and unlearning: where the teacher is the learner and the learner is the teacher."

More profile about the speaker
Bunker Roy | Speaker | TED.com