ABOUT THE SPEAKER
Robin Steinberg - Public defender, activist
Robin Steinberg is the CEO of The Bail Project, a new organization designed to combat mass incarceration in the United States by disrupting the money bail system -- one person at a time. As she says: "I hate injustice and simply can't sit still when I see it."

Why you should listen

Robin Steinberg is the CEO of The Bail Project and a senior fellow at the UCLA Law Criminal Justice Program. As she writes: "When I started my career, all I wanted was to be a great public defender for my clients. I vowed to fight for their rights, dignity and humanity in a system that seemed intent on crushing them, their families and their communities. It was hard work, but I woke up everyday inspired and with a sense of purpose -- even when the unfairness of the system made me cry. I was doing my part in the larger struggle for social justice -- one client at a time. But the need to do more, to rethink the very nature of public defense and challenge the larger systemic issues that fueled the cycle of criminalization and poverty led me to start The Bronx Defenders in 1997. For 20 years, I worked to create a new vision of public defense, extending legal representation and advocacy beyond criminal court with the goal of breaking that cycle. That process led to the founding of several new initiatives, including Still She Rises, a public defender office dedicated exclusively to the representation of women in the criminal justice system, and The Bronx Freedom Fund, a revolving bail fund that used philanthropic dollars to pay bail for clients who couldn’t buy their freedom.

"As it turns out, what I love most is getting people out of jail so they can be home with their families and have a fighting chance in court. My new organization, The Bail Project, will take the lessons we learned in the Bronx and go to dozens of high-need jurisdictions with the goal of paying bail for 160,000 people over the next five years, disrupting the bail system, reducing the human suffering it causes and continuing the fight to decarcerate America."

More profile about the speaker
Robin Steinberg | Speaker | TED.com
TED2018

Robin Steinberg: What if we ended the injustice of bail?

Robin Steinberg: Kefalet adaletsizliğini sona erdirebilsek ne olur?

Filmed:
2,447,814 views

Amerika Birleşik Devletleri'nde her gece 450.000'den fazla insan yalnızca kefaletlerini ödeyecek paraya sahip olmadıkları için hapishanede tutuluyorlar. Söz konusu bedel 500 dolar civarında: Kimisi için ödemek kolay olsa da kimileri için imkansız. Bunun ciddi insani sonuçları var -- insanlar işlerini, evlerini ve hayatlarını kaybediyorlar, ayrıca yasal sistemde ırkçı eşitsizlikleri öne çıkarıyor. Robin Steinberg'in bunu değiştirecek radikal bir fikri var. Bu etkileyici konuşmasında, kitlesel hapsedilmelerle savaşacak eşi benzeri olmayan bir ulusal döner kefalet fonu olan ''Kefalet Projesi''nin ana hatlarını açıklıyor. Onun bu projesi, TED'in küresel değişimi teşvik eden yeni hareketi olan ''The Audacious Project''in ilk fikirlerinden biri.
- Public defender, activist
Robin Steinberg is the CEO of The Bail Project, a new organization designed to combat mass incarceration in the United States by disrupting the money bail system -- one person at a time. As she says: "I hate injustice and simply can't sit still when I see it." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I will never forgetunutmak the first time
I visitedziyaret a clientmüşteri in jailhapis.
0
766
3158
Bir müvekkili hapishanede ziyaret ettiğim
ilk günü hiç unutmam.
00:17
The heavyağır, metalmetal doorkapı slammedçarptı behindarkasında me,
1
5074
2207
Ağır demir kapı arkamdan kapandı
00:19
and I heardduymuş the keyanahtar turndönüş in the lockkilitlemek.
2
7305
2245
ve anahtarın kilitlenişini duydum.
00:22
The cementçimento floorzemin underneathaltında me
had a stickyyapışkan filmfilm on it
3
10198
3255
Altımda çimentodan zeminde
yapışkan bir film vardı,
00:25
that madeyapılmış a rippingmüthiş soundses,
4
13477
1542
ayağımı her oynattığımda
00:27
like tapebant beingolmak pulledçekti off a boxkutu,
5
15043
2614
kutu üstündeki bantlatı çıkarır gibi
00:29
everyher time I movedtaşındı my footayak.
6
17681
1659
çıkartma sesi çıkarıyordu.
00:31
The only connectionbağ to the outsidedışında worldDünya
was a smallküçük windowpencere placedyerleştirilmiş too highyüksek to see.
7
19955
4776
Dış dünyayla olan tek bağ
çok yüksekte olan küçük bir pencere.
00:37
There was a smallküçük, squarekare tabletablo
boltedcıvatalı to the floorzemin
8
25441
3055
Yere monte edilmiş
küçük, kare bir masa,
00:40
and two metalmetal chairssandalye,
9
28520
1452
her iki yanında da
00:41
one on eitherya sideyan.
10
29996
1528
iki metal sandalye var.
00:44
That was the first time
I understoodanladım viscerallyviscerally --
11
32354
3468
Hapsedilmenin duygusal olarak
nasıl bir his olduğunu
00:47
just for a fleetingkısacık momentan --
12
35846
2397
bir an için de olsa
00:50
what incarcerationhapsetme mightbelki feel like.
13
38267
1968
ilk o zaman anladım.
00:52
And I promisedsöz verdim myselfkendim all those yearsyıl agoönce
as a younggenç, publichalka açık defenderDefans
14
40886
4001
Bu bunun nasıl bir his olduğunu
hiç unutmayacağıma dair
00:56
that I would never,
ever forgetunutmak that feelingduygu.
15
44911
2618
yıllar önce genç bir avukat olarak
kendime söz verdim.
01:00
And I never have.
16
48277
1382
Hiç unutmadım.
01:02
It inspiredyaratıcı me to fightkavga for eachher
and everyher one of my clients'müşterilerin freedomözgürlük
17
50024
3951
Her bir müvekkilimin özgürlüğü için
onları tıpkı yargılanan benmişim gibi
01:05
as if it was my ownkendi.
18
53999
2132
savunmamda bana ilham verdi.
01:09
FreedomÖzgürlük.
19
57142
1326
Özgürlük.
01:10
A conceptkavram so fundamentaltemel
to the AmericanAmerikan psycheruh
20
58832
3343
Amerikan zihniyeti için
öylesine temel bir konsept ki
01:14
that it is enshrinedbenimsenen in our constitutionanayasa.
21
62199
2624
anayasada güvence altına alınmış.
01:17
And yethenüz, AmericaAmerika is addictedbağımlı
to imprisonmenthapis.
22
65839
4500
Yine de Amerika hapsetme bağımlısı.
01:22
From slaverykölelik throughvasitasiyla masskitle incarcerationhapsetme,
23
70958
2552
Kölelikten toplu hapislere kadar
01:25
it always has been.
24
73534
1333
bu hep böyle oldu.
01:27
Look, we all know the shockingşok edici numberssayılar.
25
75704
2928
Hepimiz dehşet verici rakamları biliyoruz.
01:30
The UnitedAmerika StatesBirleşik incarceratesincarcerates
more people perbaşına capitadüşen
26
78656
2652
ABD, dünyadaki diğer tüm milletlerden
01:33
than almostneredeyse any nationulus on the planetgezegen.
27
81332
2752
daha fazla insan hapsediyor.
01:36
But what you mayMayıs ayı not know
is that on any givenverilmiş night in AmericaAmerika,
28
84938
4210
Ancak bilmediğiniz şey şu ki
Amerika'da herhangi bir gece
01:41
almostneredeyse halfyarım a millionmilyon people go to sleepuyku
in those concretebeton jailhapis cellshücreler
29
89172
4191
hiçbir suçtan hüküm giymemiş
yarım milyon insan
01:45
who have not been convictedsuçlu of anything.
30
93387
3450
o taştan duvarlı hapislerde uyuyor.
01:49
These mothersanneler and fathersbabalar
and sonsoğulları and daughterskız çocukları
31
97764
3774
Bu anne, baba ve evlatların
orada olmasının
01:53
are there for one reasonneden
and one reasonneden only:
32
101562
3695
sadece tek bir sebebi var:
01:57
they cannotyapamam affordparası yetmek to payödeme
the pricefiyat of theironların freedomözgürlük.
33
105281
3147
Özgürlüklerinin bedelini ödeyemiyorlar.
02:01
And that pricefiyat is calleddenilen bailKefalet.
34
109312
2936
Bu bedele kefalet deniyor.
02:05
Now, bailKefalet was actuallyaslında createdoluşturulan
as a formform of conditionalKoşullu releaseserbest bırakmak.
35
113208
3822
Kefalet aslında bir çeşit
şartlı tahliye olarak yaratılmıştı.
02:09
The theoryteori was simplebasit:
36
117054
1322
Altında yatan basitti:
02:10
setset bailKefalet at an amounttutar
that somebodybirisi could affordparası yetmek to payödeme --
37
118400
2715
Ödeyebilecekleri bir kefalet belirlemek --
02:13
they would payödeme it --
38
121139
1157
bunu ödeyeceklerdi --
02:14
it would give them an incentiveözendirici
to come back to courtmahkeme;
39
122320
2524
mahkemeye çıkmak için
bir teşvik olacaktı;
02:16
it would give them some skincilt in the gameoyun.
40
124868
1968
onlar için oyunda bir iyi niyet olacaktı.
02:18
BailKefalet was never intendedistenilen
to be used as punishmentceza.
41
126860
3976
Kefalet hiçbir zaman
ceza olarak tasarlanmadı.
02:22
BailKefalet was never intendedistenilen
to holdambar people in jailhapis cellshücreler.
42
130860
3974
Hiçbir zaman insanları
hapiste tutmak için tasarlanmadı.
02:26
And bailKefalet was never, ever intendedistenilen
to createyaratmak a two-tierİki katmanlı systemsistem of justiceadalet:
43
134858
5972
Hiçbir zaman çifte standartlı
bir adalet sistemi olarak da tasarlanmadı:
02:32
one for the richzengin
and one for everybodyherkes elsebaşka.
44
140854
3227
zenginler için bir tane
ve diğer herkes için bir tane.
02:36
But that is preciselytam what it has donetamam.
45
144433
2562
Ancak yaptığı şey tam da bu.
02:39
75 percentyüzde of people
in AmericanAmerikan localyerel jailshapishanelerinde
46
147507
3392
Yerel Amerikan
hapishanelerindeki kişilerin %75'i
02:42
are there because they cannotyapamam payödeme bailKefalet.
47
150923
2303
kefalet ödeyemedikleri için oradalar.
02:46
People like RamelRamel.
48
154215
1560
Ramel gibi insanlar.
02:48
On a chillysoğuk OctoberEkim afternoonöğleden sonra,
49
156514
1600
Soğuk bir Ekim günü akşamüstü,
02:50
RamelRamel was ridingbinme his bicyclebisiklet
in his SouthGüney BronxBronx neighborhoodKomşuluk
50
158138
2842
South Bronx mahallesinde bisikletiyle
02:53
on his way to a marketpazar
to pickalmak up a quartQuart of milkSüt.
51
161004
2378
marketten bir kutu süt almaya gidiyordu.
02:55
He was stoppeddurduruldu by the policepolis.
52
163760
1670
Polis onu durdurdu.
02:57
And when he demandedtalep to know
why he was beingolmak stoppeddurduruldu,
53
165454
2568
Niçin durdurulduğunu bilmek istedi,
03:00
an argumenttartışma ensuedortaya çıkan,
and the nextSonraki thing he knewbiliyordum,
54
168046
2326
bir tartışma ateşlendi
ve sonra bir baktı ki
03:02
he was on the groundzemin in handcuffskelepçe,
55
170396
1621
yerde ve elleri kelepçelenmiş,
03:04
beingolmak chargedyüklü with "ridingbinme
your bicyclebisiklet on the sidewalkkaldırım
56
172041
2998
''kaldırımda bisiklet sürmek
ve tutuklamaya direnmek''
03:07
and resistingdirençli arresttutuklamak."
57
175063
1272
suçundan yargılanıyordu.
03:08
He was takenalınmış to courtmahkeme,
58
176944
1050
Mahkemeye çıkarıldı,
03:10
where a judgehakim setset 500 dollarsdolar bailKefalet.
59
178018
2894
bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.
03:12
But RamelRamel -- he didn't have 500 dollarsdolar.
60
180936
3072
Ancak Ramel'in 500 doları yoktu.
03:16
So this 32-year-old-yaşında fatherbaba
was sentgönderilen to "The BoatTekne" --
61
184032
3852
Dolayısıyla 32 yaşındaki bu baba
03:19
a floatingyüzer jailhapis bargeMAVNA
that sitsoturur on the EastDoğu RiverNehir
62
187908
3704
bir gider tesisi ve balık pazarı arasında
Doğu Gölü'nde yüzen
03:23
betweenarasında a sewagekanalizasyon plantbitki and a fishbalık marketpazar.
63
191636
2671
''The Boat'' adlı hapishaneye gönderildi.
03:27
That's right, you heardduymuş me.
64
195241
2222
Evet, doğru duydunuz.
03:29
In NewYeni YorkYork CityŞehir, in 2018,
65
197487
2778
New York City'de, 2018 yılında,
03:32
we have a floatingyüzer prisonhapis bargeMAVNA
that sitsoturur out there
66
200289
4496
yüzen bir duba hapishanemiz var
03:36
and housesevler primarilyÖncelikle blacksiyah and brownkahverengi menerkekler
67
204809
3407
ve öncelikli olarak kefalet ödeyemeyen
03:40
who cannotyapamam payödeme theironların bailKefalet.
68
208240
2147
siyahi ve Latin erkekleri tutuyor.
03:43
Let's talk for a momentan
69
211590
1645
Birkaç gün için bile olsa
03:45
about what it meansanlamına geliyor to be in jailhapis
even for a fewaz daysgünler.
70
213259
3668
hapishanede olmanın ne demek olduğunu
biraz konuşalım.
03:49
Well, it can mean losingkaybetme your job,
71
217368
2977
İşinizi kaybetmeniz anlamına gelebilir,
03:52
losingkaybetme your home,
72
220369
1333
evinizi kaybetmeniz
03:53
jeopardizingtehlikeye your immigrationGöçmenlik statusdurum.
73
221726
2067
ve göçmenlik statünüzü kaybetmeniz de.
03:56
It mayMayıs ayı even mean
losingkaybetme custodygözaltı of your childrençocuklar.
74
224169
2774
Çocuklarınızın velayetini
bile kaybedebilirsiniz.
03:59
A thirdüçüncü of sexualcinsel
victimizationkurban by jailhapis staffpersonel
75
227598
2683
Hapishanedeki
cinsel tacizlerin üçte biri
04:02
happensolur in the first threeüç daysgünler in jailhapis,
76
230305
2771
hapsedilmeyi takip eden
ilk 3 gün içinde gerçekleşiyor
04:05
and almostneredeyse halfyarım of all jailhapis deathsölümler,
includingdahil olmak üzere suicidesintihar,
77
233100
4235
ve intihar dâhil, hapishanede gerçekleşen
ölümlerin neredeyse yarısı
04:09
happenolmak in that first weekhafta.
78
237359
1807
o ilk hafta içinde oluyor.
04:11
What's more,
if you're heldbekletilen in jailhapis on bailKefalet,
79
239787
3120
Dahası, eğer kefaletle
hapiste tutuluyorsanız
04:14
you're fourdört timeszamanlar more likelymuhtemelen
to get a jailhapis sentencecümle
80
242931
2611
tutuksuz yargılanmaya kıyasla
hapse mahkum olmanız
04:17
than if you had been freeücretsiz,
81
245566
1610
tam dört kat daha fazla,
04:19
and that jailhapis sentencecümle
will be threeüç timeszamanlar longeruzun.
82
247200
2983
üstelik bu hapis cezası
üç kat daha uzun oluyor.
04:23
And if you are blacksiyah or LatinoLatino
and cashnakit bailKefalet has been setset,
83
251036
4269
Siyahi veya Latinseniz
ve kefalet belirlendiyse
04:27
you are two timeszamanlar more likelymuhtemelen
to remainkalmak stucksıkışmış in that jailhapis cellhücre
84
255329
4211
beyaz birine göre
iki kat daha uzun süre
04:31
than if you were whitebeyaz.
85
259564
1541
hapiste kalmanız muhtemel.
04:34
JailHapis in AmericaAmerika is a terrifyingdehşet verici,
dehumanizinginsansızlaştıran and violentşiddetli experiencedeneyim.
86
262061
6286
Amerika'da hapis dehşet verici,
insanlık dışı ve şiddet dolu bir tecrübe.
04:41
Now imaginehayal etmek for just one momentan
that it's you stucksıkışmış in that jailhapis cellhücre,
87
269574
5374
Bir an için o hücrelerde
kendinizi düşünün
04:46
and you don't have
the 500 dollarsdolar to get out.
88
274972
2684
ve kurtulmak için
500 dolarınız olmadığını.
04:51
And someonebirisi comesgeliyor alonguzun bir
and offersteklifler you a way out.
89
279072
4056
Biri gelip size bir çıkış yolu sunuyor.
04:56
"Just pleadsuçu kabul guiltysuçlu," they say.
90
284145
1848
''Suçu kabullen'' diyorlar.
04:58
"You can go home back to your job.
91
286559
2096
''Evine ve işine dönebilirsin.
05:01
Just pleadsuçu kabul guiltysuçlu.
92
289182
1430
İşi kabullen yeter.
05:03
You can kissöpücük your kidsçocuklar goodnightİyi geceler tonightBu gece."
93
291003
2140
Bu gece çocuklarına kavuşabilirsin.''
05:05
So you do what anybodykimse
would do in that situationdurum.
94
293503
3176
O durumda kim olsa yapacağı
şeyi yapıyorsunuz.
05:08
You pleadsuçu kabul guiltysuçlu
whetherolup olmadığını you did it or not.
95
296703
3538
Suçu işlemiş de işlememiş de olsanız
kabulleniyorsunuz.
05:13
But now you have a criminaladli recordkayıt
96
301173
2477
Ancak şimdi bir adli siciliniz var,
05:15
that's going to followtakip et you
for the restdinlenme of your life.
97
303674
2737
sizi hayatınız boyunca takip edecek.
05:19
JailingJailing people because they don't have
enoughyeterli moneypara to payödeme bailKefalet
98
307660
3112
Kefalet için yeterli parası olmadığı için
insanları hapsetmek
05:22
is one of the mostçoğu unfairhaksız,
immoralahlaksız things we do as a societytoplum.
99
310796
3853
toplumsal olarak yaptığımız
en adaletsiz ve ahlak dışı şeylerden biri.
05:27
But it is alsoAyrıca expensivepahalı
and counterproductiveters.
100
315369
3040
Üstelik pahalı ve üretken değil.
05:31
AmericanAmerikan taxpayersmükellefler --
101
319264
1495
Amerikalı vergi mükellefleri --
05:32
they spendharcamak 14 billionmilyar dollarsdolar annuallyHer yıl
holdingtutma people in jailhapis cellshücreler
102
320783
4642
hiçbir suçtan hüküm giymemiş
insanları hapiste tutmak için
05:37
who haven'tyok been convictedsuçlu of anything.
103
325449
1889
yılda 14 milyar dolar para harcıyorlar.
05:39
That's 40 millionmilyon dollarsdolar a day.
104
327362
2313
Bu günde 40 milyon dolar demek.
05:42
What's perhapsbelki more confoundingkarıştırıcı
is it doesn't make us any saferdaha güvenli.
105
330820
3491
Şaşırtıcı olan şey ise
bunun bizi daha güvenli kılmadığı.
05:46
ResearchAraştırma is clearaçık
that holdingtutma somebodybirisi in jailhapis
106
334915
2502
Araştırma açıkça gösteriyor ki
birini hapiste tutmak
05:49
makesmarkaları you significantlyanlamlı more likelymuhtemelen
to commitişlemek a crimesuç when you get out
107
337441
3973
hayatı boyunca özgür birine kıyasla
sizi çok daha büyük oranda
05:53
than if you had been freeücretsiz all alonguzun bir.
108
341438
3658
suç işlemeye itiyor.
05:58
FreedomÖzgürlük makesmarkaları all the differencefark.
109
346440
3331
Tüm farkı özgürlük yaratıyor.
06:03
Low-incomeDüşük gelirli communitiestopluluklar
110
351574
1231
Düşük gelirli topluluklar
06:04
and communitiestopluluklar of colorrenk
have knownbilinen that for generationsnesiller.
111
352829
3342
ve değişik ırklardan topluluklar
nesillerdir bunu biliyor.
06:08
TogetherBirlikte, they have pooledhavuza alınan theironların resourceskaynaklar
to buysatın almak theironların lovedsevilen onesolanlar freedomözgürlük
112
356750
4936
Esaret ve hapishaneler var olduğundan beri
sevdiklerini oralardan kurtarmak için
06:13
for as long as bondageesaret
and jailhapis cellshücreler existedvar.
113
361710
3520
tüm kaynaklarını seferber ediyorlar.
06:17
But the reachulaşmak of the criminaladli legalyasal systemsistem
has grownyetişkin too enormousmuazzam,
114
365891
3112
Ancak ceza yargı sisteminin alanı
aşırı genişledi
06:21
and the numberssayılar have just too largegeniş.
115
369027
2093
ve rakamlar artık çok büyük.
06:23
99 percentyüzde of jailhapis growthbüyüme in AmericaAmerika
has been the resultsonuç --
116
371809
4635
Amerika'daki hapis artışlarının
yüzde 99'u
06:28
over the last 20 yearsyıl --
117
376468
1866
son 20 yıl içindeki
06:30
of pre-trialduruşma öncesi incarcerationhapsetme.
118
378358
2015
duruşma öncesi tutuklamalar.
06:34
I have been a publichalka açık defenderDefans
for over halfyarım my life,
119
382467
2676
Hayatımın yarısı boyunca
resmi bir savunma avukatıyım
06:37
and I have stooddurdu by and watchedizledi
thousandsbinlerce of clientsistemciler
120
385167
3666
ve binlerce müvekkilimin
sadece kefalet paraları olmadığı için
06:40
as they were draggedsürüklenen into those jailhapis cellshücreler
121
388857
2140
o hücrelere sürüklenişini
06:43
because they didn't have
enoughyeterli moneypara to payödeme bailKefalet.
122
391021
2352
orada öylece durup izlemek zorunda kaldım.
06:45
I have watchedizledi as questionssorular of justiceadalet
were subsumedbirden fazla yolu eklendi by questionssorular of moneypara,
123
393397
4555
Para mevzularının, adalet mevzularını
içine alışını izledim,
06:49
callingçağrı into questionsoru the legitimacymeşruluk
of the entiretüm AmericanAmerikan legalyasal systemsistem.
124
397976
4169
bu da tüm Amerikan yargı sisteminin
güvenilirliği hakkında şüphe uyandırıyor.
06:55
I am here to say something simplebasit --
125
403213
3231
Basit bir şey söylemek için buradayım --
06:58
something obviousaçık,
126
406468
1678
bariz
07:00
but something urgentacil.
127
408170
1589
ama acil bir şey.
07:02
FreedomÖzgürlük makesmarkaları all the differencefark,
128
410926
3255
Tüm farkı özgürlük yaratıyor
07:06
and freedomözgürlük should be freeücretsiz.
129
414205
3690
ve özgürlük ücretsiz olmalı.
07:09
(ApplauseAlkış)
130
417919
7000
(Alkışlar)
07:17
But how are we going to make that happenolmak?
131
425919
2238
Peki bunu nasıl mümkün kılacağız?
07:20
Well, that's the questionsoru
I was wrestlinggüreş with over a decadeonyıl agoönce
132
428181
3001
Kendisi de savunma avukatı olan
eşim David'le birlikte
07:23
when I was sittingoturma at a kitchenmutfak tabletablo
with my husbandkoca, DavidDavid,
133
431206
2858
10 yıl önce mutfak masasında otururken
çare aradığım soru
07:26
who is alsoAyrıca a publichalka açık defenderDefans.
134
434088
1429
işte tam buydu.
07:27
We were eatingyemek yiyor our ChineseÇince takeoutpaket Servisi
and ventingHavalandırma about the injusticeadaletsizlik of it all
135
435541
3665
Çin yemeği yiyor
ve bu adaletsizlik hakkında konuşuyorduk,
07:31
when DavidDavid lookedbaktı up and said,
136
439230
2412
David bana baktı ve şöyle dedi:
07:33
"Why don't we just startbaşlama a bailKefalet fundfon, sermaye,
137
441666
1884
''Neden bir kefalet fonu başlatıp
07:35
and just startbaşlama bailingbalyalama
our clientsistemciler out of jailhapis?"
138
443574
2290
müvekkillerimizi hapisten çıkarmıyoruz?''
07:38
And in that unexpectedbeklenmedik momentan,
139
446836
2460
O beklenmeyen anda,
07:41
the ideaFikir for the BronxBronx
FreedomÖzgürlük FundFonu was borndoğmuş.
140
449320
2865
Bronx Freedom Fonu fikri doğdu.
07:45
Look, we didn't know what to expectbeklemek.
141
453026
2047
Ne beklediğimizi dahi bilmiyorduk.
07:47
There were plentybol of people
that told us we were crazyçılgın
142
455097
2616
Pek çok insan bize aklımızı kaçırdığımızı
07:49
and we were going
to losekaybetmek all of the moneypara.
143
457737
2000
ve tüm parayı kaybedeceğimizi söyledi.
07:51
People wouldn'tolmaz come back
because they didn't have any stakekazık in it.
144
459761
3143
Bu işte kendi payları olmadığı için
insanlar geri dönmüyorlardı.
07:54
But what if clientsistemciler did come back?
145
462928
2055
Peki ya müvekiller geri gelseydi?
07:57
We knewbiliyordum that bailKefalet moneypara comesgeliyor back
at the endson of a criminaladli casedurum,
146
465952
3771
Kefalet parasının bir ceza davası sonunda
geldiğini biliyorduk,
08:01
so it could come back into the fundfon, sermaye,
147
469747
2248
yani fon içine geri gidiyordu
08:04
and we could use it over and over again
for more and more bailKefalet.
148
472019
4484
ve bunu daha fazla kefalet için
tekrar tekrar kullanabilirdik.
08:08
That was our bigbüyük betbahis,
149
476527
1310
İddiamız bu yöndeydi
08:09
and that betbahis paidödenmiş off.
150
477861
1904
ve işe yaradı.
08:12
Over the pastgeçmiş 10 yearsyıl,
151
480393
1191
Son 10 yıl içinde,
08:13
we have been payingödeme yapan bailsbails for low-incomedüşük gelirli
residentssakinleri of NewYeni YorkYork CityŞehir,
152
481608
3672
New York City'den düşük gelirli
insanların kefaletini ödüyoruz
08:17
and what we have learnedbilgili
has explodedpatladı our ideasfikirler
153
485304
3901
ve bundan öğrendiklerimiz
insanların niçin mahkemeye geri geldiğini
08:21
of why people come back to courtmahkeme
154
489229
1814
ve ceza yargılama sisteminin
08:23
and how the criminaladli
legalyasal systemsistem itselfkendisi is operatedameliyat.
155
491067
2688
nasıl işlediğine dair fikirlerimizi
ortaya çıkardı.
08:26
TurnsDöner out moneypara isn't what makesmarkaları
people come back to courtmahkeme.
156
494533
3880
Görünen o ki insanların mahkemeye
geri gelmesini sağlayan para değil.
08:30
We know this because when
the BronxBronx FreedomÖzgürlük FundFonu paysöder bailKefalet,
157
498437
2937
Bunu biliyoruz çünkü Brox Özgürlük Fonu
kefaleti ödediğinde
08:33
96 percentyüzde of clientsistemciler
returndönüş for everyher courtmahkeme appearancegörünüm,
158
501398
4169
müvekillerin yüzde 99'u
mahkemeye geri dönüyorlar,
08:37
layingdöşeme wasteatık to the mythefsane
that it's moneypara that matteredönemi yoktu.
159
505591
3588
bunun parayla ilgili olduğu
algısını sona erdiriyorlar.
08:41
It's powerfulgüçlü evidencekanıt
that we don't need cashnakit
160
509876
4215
Paraya, bileğe takılan
08:46
or ankleayak bileği braceletsbilezikler
161
514115
1260
izleme cihazlarına
08:47
or unnecessarygereksiz systemssistemler
of surveillancegözetim and supervisiongözetim.
162
515399
3435
veya gereksiz izleme sistemlerine
ihtiyacımız olmadığına güçlü bir kanıt.
08:50
We simplybasitçe need courtmahkeme remindersanımsatıcıları --
163
518858
2745
Sadece mahkeme hatırlatmaları yeterli --
08:53
simplebasit courtmahkeme remindersanımsatıcıları
about when to come back to courtmahkeme.
164
521627
2988
mahkeme tarihini hatırlatan
basit hatırlatma bildirileri.
08:57
NextSonraki, we learnedbilgili that if you're heldbekletilen
in jailhapis on a misdemeanorkabahat,
165
525553
4095
Sonra öğrendiğimiz şey
kusurlu davranış suçundan tutukluysanız
09:01
90 percentyüzde of people will pleadsuçu kabul guiltysuçlu.
166
529672
2311
insanların yüzde 90'ı suçu kabulleniyor.
09:04
But when the fundfon, sermaye paysöder bailKefalet,
167
532603
1899
Ancak fon kefaletlerini ödediğinde
09:06
over halfyarım the casesvakalar are dismissedgörevden alındı.
168
534526
2800
davaların yarısından fazlası
savuşturuluyor.
09:10
And in the entiretüm historytarih
of the BronxBronx FreedomÖzgürlük FundFonu,
169
538603
3856
Bronx Özgürlük Fonu tarihi boyunca
09:14
fewerDaha az than two percentyüzde of our clientsistemciler
have ever receivedAlınan a jailhapis sentencecümle
170
542483
4697
müvekillerimizin yüzde 2'sinden daha azı
09:19
of any kindtür.
171
547204
1315
hapiz cezası aldı.
09:20
(ApplauseAlkış)
172
548543
6976
(Alkışlar)
09:28
RamelRamel, a weekhafta latersonra --
173
556215
2889
Bir hafta sonra Ramel,
09:31
he was still on the boattekne,
lockedkilitli in that jailhapis cellhücre.
174
559128
3329
hâlâ yüzen hapishanede tutukluydu.
09:34
He was on the cuspdoruk of losingkaybetme everything,
175
562481
2485
Her şeyini kaybetmenin pençesindeydi
09:36
and he was about to pleadsuçu kabul guiltysuçlu,
176
564990
1943
ve suçu kabullenmek üzereydi,
09:38
and the BronxBronx FreedomÖzgürlük FundFonu
intervenedmüdahale etti and paidödenmiş his bailKefalet.
177
566957
3198
Bronx Özgürlük Fonu müdahele etti
ve kefaletini ödedi.
09:42
Now, reunitedtekrar bir araya with his daughterkız evlat,
178
570179
1937
Şimdi kızıyla birlikte
09:44
he was ableyapabilmek to fightkavga
his casedurum from outsidedışında.
179
572140
2808
tutuksuz bir şekilde
davası için savaşabiliyor.
09:46
Look, it tookaldı some time --
180
574972
1303
Elbette zaman aldı --
09:48
two yearsyıl, to be exactkesin --
181
576299
2064
tam tamına iki yıl --
09:50
but at the endson of that,
182
578387
1230
ancak bunun sonunda,
09:51
his casedurum was dismissedgörevden alındı in its entiretytamamını.
183
579641
2325
davası tamamen düştü.
09:54
For RamelRamel --
184
582928
1151
Ramel için --
09:56
(ApplauseAlkış)
185
584103
5237
(Alkışlar)
10:01
For RamelRamel, the BronxBronx
FreedomÖzgürlük FundFonu was a lifelineyaşam çizgisi,
186
589364
4643
Ramel için Bronx Özgürlük Fonu
bir hayat kurtarıştı
10:06
but for countlesssayısız other AmericansAmerikalılar
lockedkilitli in jailhapis cellshücreler,
187
594031
2801
ama hapishanede tutuklu sayısız
diğer Amerikalı için
10:08
there is no freedomözgürlük fundfon, sermaye cominggelecek.
188
596856
2068
özgürlük fonu yok.
10:11
It's time to do something about that.
189
599528
2067
Bunun için bir şey yapmanın zamanı geldi.
10:14
It's time to do something bigbüyük.
190
602173
2331
Büyük bir şey,
10:16
It's time to do something boldcesur.
191
604528
2039
radikal bir şey.
10:19
It's time to do something,
maybe, audaciouscesur?
192
607016
3378
Belki de cesur bir şey yapmanın zamanı.
10:22
(LaughterKahkaha)
193
610418
1227
(Kahkaha)
10:23
We want to take our provenkanıtlanmış,
revolvinguzayda döndürme bail-fundKefalet-fon modelmodel
194
611669
3270
Bronx'ta geliştirdiğimiz,
kanıtlanmış döner kefalet fonu modelini
10:26
that we builtinşa edilmiş in the BronxBronx
195
614963
1366
Amerika boyunca yayarak
10:28
and spreadYAYILMIŞ it acrosskarşısında AmericaAmerika,
196
616353
1824
hapsedilme başlamadan
10:30
attackingsaldırma the frontön endson
of the legalyasal systemsistem
197
618201
2197
yargı sisteminin başlangıç kısmına
10:32
before incarcerationhapsetme beginsbaşlar.
198
620422
1866
müdahele etmesini istiyoruz.
10:34
(ApplauseAlkış)
199
622312
1978
(Alkışlar)
10:36
(CheersAlkış)
200
624314
3312
(Tezahürat)
10:39
(ApplauseAlkış)
201
627650
6058
(Alkış)
10:45
Here'sİşte the planplan.
202
633732
1182
Plan hazır.
10:46
(ApplauseAlkış)
203
634938
1052
(Alkışlar)
10:48
We're going to bailKefalet out
as manyçok people as we can
204
636014
2239
Hızlı bir şekilde
mümkün olduğu kadar insanın
10:50
as quicklyhızlı bir şekilde as we can.
205
638277
1234
kefaletini ödeyeceğiz.
10:51
Over the nextSonraki fivebeş yearsyıl,
206
639535
1232
Önümüzdeki beş yıl boyunca
10:52
partneringOrtaklık with publichalka açık defenderssavunucuları
and localyerel communitytoplum organizationsorganizasyonlar,
207
640791
3143
savunma avukatları ve yerel topluluk
organizasyonlarıyla birlikte,
yüksek oranda yargıya ihtiyaç duyan
40 bölge belirleyeceğiz.
10:55
we're going to setset up 40 sitesSiteler
in high-needyüksek-gerek jurisdictionsyargı.
208
643958
2750
10:58
The goalhedef is to bailKefalet out 160,000 people.
209
646732
3233
Amaç 160.000 insana ulaşmak.
11:02
Our strategystrateji leveragesgüçlendirir the factgerçek
210
650453
1612
Stratejimiz kefalet bedelinin
11:04
that bailKefalet moneypara comesgeliyor back
at the endson of a casedurum.
211
652089
2508
dava sonrasında
geri gelmesinden faydalanıyor.
11:06
DataVeri from the BronxBronx
212
654621
1220
Bronx'un verilerine göre
11:07
showsgösterileri that a dollardolar can be used
two or threeüç timeszamanlar a yearyıl,
213
655865
4811
bir dolar yılda 2-3 kez kullanılıyor,
11:12
creatingoluşturma a massivemasif forcekuvvet multiplierçarpanı.
214
660700
2313
aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.
11:15
So a dollardolar donatedbağışladı todaybugün can be used
to payödeme bailKefalet for up to 15 people
215
663516
5150
Yani bugün bağış yapılan bir dolar
önümüzdeki beş yıl boyunca
11:20
over the nextSonraki fivebeş yearsyıl.
216
668690
2009
15 insanın kefaleti için kullanılabilir.
11:23
Our strategystrateji alsoAyrıca reliesdayanır on the experiencedeneyim
and the wisdombilgelik and the leadershipliderlik
217
671483
5069
Stratejimiz ayrıca bu adaletsizliği
bizzat tecrübe etmiş kişilerin
11:28
of those who have experienceddeneyimli
this injusticeadaletsizlik firsthandilk elden.
218
676576
3874
deneyim, bilgelik
ve liderliğine dayanıyor.
11:32
(ApplauseAlkış)
219
680474
1849
(Alkışlar)
11:34
EachHer bailKefalet projectproje siteyer will be staffedpersonel
by a teamtakım of bailKefalet disruptersünitelerine.
220
682347
4031
Her bölge, kefalet karşıtlarından
oluşan bir ekiple donatılacak.
11:38
These are passionatetutkulu, dedicatedadanmış
advocatessavunucuları from localyerel communitiestopluluklar,
221
686903
4001
Bunlar yerel topluluklardan gelen,
çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş,
11:42
manyçok of whomkime were formerlyeskiden
incarceratedhapsedilen themselveskendilerini,
222
690928
2609
hırslı ve kendini adamış savunucular,
11:45
who will payödeme bailsbails and supportdestek clientsistemciler
223
693561
2349
müvekkillerin kefaletini ödeyip
destek sağlarken
11:47
while theironların casesvakalar are going
throughvasitasiyla the legalyasal systemsistem,
224
695934
2477
davaları yasal sistemde işlem görecek,
11:50
providingsağlama them with whateverher neyse
resourceskaynaklar and supportdestek they mayMayıs ayı need.
225
698435
3193
ihtiyaç duydukları her alanda
kaynak ve destek sahibi olacaklar.
11:54
Our first two sitesSiteler are up and runningkoşu.
226
702233
2617
İlk iki bölgemiz şu an aktif.
11:56
One in TulsaTulsa, OklahomaOklahoma,
227
704874
1753
Biri Tulsa, Oklahoma'da,
11:58
and one in StSt. LouisLouis, MissouriMissouri.
228
706651
1786
diğeri de St. Louis, Missouri'de.
12:01
And RamelRamel?
229
709120
1150
Peki ya Ramel?
12:02
He's trainingEğitim right now to be a bailKefalet
disrupterKırıcı in QueensQueens Countyİlçe, NewYeni YorkYork.
230
710634
3524
Queens County, New York'ta
kefalet karşıtı olmak için eğitim alıyor.
12:06
(ApplauseAlkış)
231
714182
5441
(Alkışlar)
12:11
Our nextSonraki threeüç sitesSiteler are readyhazır to launchbaşlatmak
232
719647
2326
Açılmak için hazır olan diğer üç bölgemiz
12:13
in DallasDallas, DetroitDetroit
and LouisvilleLouisville, KentuckyKentucky.
233
721997
2980
Dallas, Detroit
ve Louisville, Kentucky'de.
12:17
The BailKefalet ProjectProje will attacksaldırı
the moneypara bailKefalet systemsistem
234
725878
2929
Kefalet Projesi
eşi benzeri görülmemiş bir şekilde
12:20
on an unprecedentedeşi görülmemiş scaleölçek.
235
728831
1833
kefalet sistemini hedef alacak.
12:23
We will alsoAyrıca listen, collecttoplamak and elevateyükseltmek
236
731369
4485
Ayrıca müvekkillerimizin hikâyelerini
12:27
and honorOnur the storieshikayeleri of our clientsistemciler
237
735878
2365
dinleyecek, toplayacak
ve önemini vurgulayacağız,
ki insanların akıl
ve duygularını değiştirebilelim
12:30
so that we can changedeğişiklik heartskalpler and mindszihinler,
238
738267
2455
12:32
and we will collecttoplamak
criticalkritik, nationalUlusal dataveri
239
740746
3644
ve önemli ulusal veriler toplayacağız,
12:36
that we need so we can chartgrafik
a better pathyol forwardileri
240
744414
3640
çünkü daha iyi bir yol haritasına
ihtiyacımız var,
12:40
so that we do not recreateyeniden oluşturun this systemsistem
of oppressionbaskı in just anotherbir diğeri formform.
241
748078
4730
böylece bu baskı sisteminin
başka bir biçim almasının önüne geçelim.
12:45
The BailKefalet ProjectProje,
242
753434
1161
Kefalet Projesi,
12:46
by bailingbalyalama out 160,000 people
over the nextSonraki fivebeş yearsyıl,
243
754619
3609
önümüzdeki beş yıl boyunca
160.000 kişinin de çıkarılmasıyla
12:50
will becomeolmak one of the largesten büyük
non-governmentalsivil toplum decarcerationsdecarcerations
244
758252
3438
Amerikan tarihinin en büyük
hükümet dışı hapisten çıkarma
12:53
of AmericansAmerikalılar in historytarih.
245
761714
1653
hareketlerinden biri olacak.
12:55
So look --
246
763900
1151
O yüzden --
12:57
(ApplauseAlkış)
247
765075
2460
(Alkışlar)
12:59
the criminaladli legalyasal systemsistem, as it existsvar --
248
767559
2580
şu an var olan yasal sistem --
13:02
it needsihtiyaçlar to be dismantledsökülmüş.
249
770163
1903
bunun yenilenmesi gerek.
13:04
But here'sburada the thing I know
from decadeson yıllar in the systemsistem:
250
772090
2581
Sistemde geçirdiğim onca yıldan
şunu söyleyebilirim ki
13:06
realgerçek, systemicsistemik changedeğişiklik takes time,
251
774695
2715
gerçek, sistematik değişim zaman alıyor
13:09
and it takes a varietyvaryete of strategiesstratejiler.
252
777434
1802
ve bir dizi değişik strateji gerektiriyor.
13:11
So it's going to take all of us.
253
779260
2156
Bu işin hepimize ihtiyacı var.
13:13
It's going to take
the civilsivil rightshaklar litigatorsDavacı,
254
781440
2253
İnsan hakları savunucuları,
13:15
the communitytoplum organizersorganizatörler, the academicsakademisyenler,
the mediamedya, the philanthropistshayırsever,
255
783717
4429
topluluk organizatörleri, akademisyenler,
medya, filantropistler,
13:20
the studentsöğrencilerin, the singersşarkıcılar, the poetsşairler,
256
788170
2070
öğrenciler, şarkıcılar, şairler
13:22
and, of coursekurs, the voicessesleri and effortsçabaları
of those who are impactedetkilenen by this systemsistem.
257
790264
4370
ve tabii ki sistemden darbe almış
kişilerin görüş ve emekleri.
13:27
But here'sburada what I alsoAyrıca know:
258
795924
2441
Şunu da biliyorum;
13:30
togetherbirlikte, I believe we can endson
masskitle incarcerationhapsetme.
259
798389
3377
birlikte bu toplu hapsedilmeyi
sona erdirebiliriz.
13:34
But one last thing:
260
802965
2112
Ancak son bir şey daha;
13:37
those people, sittingoturma in AmericaAmerika,
in those jailhapis cellshücreler,
261
805101
3540
Amerika'da, ülkenin dört bir yanında
13:40
in everyher cornerköşe of the countryülke,
262
808665
2301
hapishane hücrelerinde oturan,
13:42
who are heldbekletilen in jailhapis
on bailKefalet bondageesaret, right now --
263
810990
3306
kefalet esaretiyle hapis yatan o insanlar
13:46
they need a lifelineyaşam çizgisi todaybugün.
264
814320
2164
onların bugün
bir yaşam sanşına ihtiyacı var.
13:49
That's where The BailKefalet ProjectProje comesgeliyor in.
265
817322
2026
Bu noktada projemiz devreye giriyor.
13:52
We have a provenkanıtlanmış modelmodel, a planplan of actionaksiyon,
266
820077
3325
Kanıtlanmış bir hareket planımız
13:55
and a growingbüyüyen network of bailKefalet disruptersünitelerine
267
823426
2120
ve büyük hayallerle savaşmaya hazır
13:57
who are audaciouscesur enoughyeterli
to dreamrüya bigbüyük and fightkavga hardzor,
268
825570
3820
yeterince cesur kefalet karşıtlarımız var,
14:01
one bailKefalet at a time, for as long it takes,
269
829414
2974
ne kadar sürerse,
her seferinde bir kefalet
14:04
untila kadar truedoğru freedomözgürlük and equaleşit justiceadalet
are a realitygerçeklik in AmericaAmerika.
270
832412
4750
ta ki gerçek özgürlük ve eşit adalet
Amerika'nın bir gerçeği olana kadar.
14:09
Thank you.
271
837589
1150
Teşekkürler.
14:10
(ApplauseAlkış)
272
838763
7000
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Robin Steinberg - Public defender, activist
Robin Steinberg is the CEO of The Bail Project, a new organization designed to combat mass incarceration in the United States by disrupting the money bail system -- one person at a time. As she says: "I hate injustice and simply can't sit still when I see it."

Why you should listen

Robin Steinberg is the CEO of The Bail Project and a senior fellow at the UCLA Law Criminal Justice Program. As she writes: "When I started my career, all I wanted was to be a great public defender for my clients. I vowed to fight for their rights, dignity and humanity in a system that seemed intent on crushing them, their families and their communities. It was hard work, but I woke up everyday inspired and with a sense of purpose -- even when the unfairness of the system made me cry. I was doing my part in the larger struggle for social justice -- one client at a time. But the need to do more, to rethink the very nature of public defense and challenge the larger systemic issues that fueled the cycle of criminalization and poverty led me to start The Bronx Defenders in 1997. For 20 years, I worked to create a new vision of public defense, extending legal representation and advocacy beyond criminal court with the goal of breaking that cycle. That process led to the founding of several new initiatives, including Still She Rises, a public defender office dedicated exclusively to the representation of women in the criminal justice system, and The Bronx Freedom Fund, a revolving bail fund that used philanthropic dollars to pay bail for clients who couldn’t buy their freedom.

"As it turns out, what I love most is getting people out of jail so they can be home with their families and have a fighting chance in court. My new organization, The Bail Project, will take the lessons we learned in the Bronx and go to dozens of high-need jurisdictions with the goal of paying bail for 160,000 people over the next five years, disrupting the bail system, reducing the human suffering it causes and continuing the fight to decarcerate America."

More profile about the speaker
Robin Steinberg | Speaker | TED.com