ABOUT THE SPEAKER
Rola Hallam - Humanitarian aid entrepreneur
TED Fellow Rola Hallam helps local humanitarians provide aid to their own war-devastated communities.

Why you should listen

After war broke out in her home country of Syria, British-Syrian anaesthesiologist Rola Hallam wanted to use her medical expertise to work directly with Syrian NGOs to help save lives. She co-founded Hand in Hand for Syria, which played an integral part in building seven hospitals in northern Syria. But Hallam wanted to make sure local aid organizations – not just international NGOs – had support too. So in 2016, she founded CanDo, a social enterprise that enables local humanitarians from war-devastated areas to provide aid to their own communities through global crowdfunding and supporting them through an accelerator program. To date, CanDo has helped raise $400,000 from over 5,000 donors around the world. Hallam also works as a global advocate to press decision-makers to stop the targeting of civilians in war zones, and the protection of medical neutrality.

More profile about the speaker
Rola Hallam | Speaker | TED.com
TED2018

Rola Hallam: The doctors, nurses and aid workers rebuilding Syria

Rola Hallam: Suriye’yi yeniden inşa eden doktorlar, hemşireler ve yardım görevlileri

Filmed:
1,165,915 views

İnsani yardım girişimcisi ve TED Burslusu Rola Hallam, yerel yardımseverlerin savaşın karanlığındaki işaret ışıkları olduğunu söylüyor. Kendisi Suriye gibi sağlık hizmetlerinin yok edilmesinin savaş silahı olarak kullanıldığı yıkılmış topluluklarda müdahalecilere yardım etmek için çalışıyor. Kampanyalarından biri küresel bir ilke imza attı: kitlesel fonlanan bir hastane. 2017 yılında açıldığından beri, ismi ile müsemma Umut Hastanesi binlerce çocuğu tedavi etti. Hallam: "Yerel yardımseverler, kendilerini enkazdan kurtaracak ve başkalarının hayatını kurtarma riskini göze alacak yüreğe sahipler." diyor. "Onları görmezden gelmeyerek veya sırt dönmeyerek cesaretlerine ortak olabiliriz."
- Humanitarian aid entrepreneur
TED Fellow Rola Hallam helps local humanitarians provide aid to their own war-devastated communities. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
"FiveBeş hospitalshastaneler in AleppoAleppo
have been bombedbombalanmış."
0
1896
2800
"Halep'te beş hastane bombalandı."
00:17
That was a textMetin messagemesaj that I receivedAlınan
on a darkkaranlık winterkış night in NovemberKasım 2016.
1
5952
5012
2016 Kasım'ında, karanlık bir kış
gecesinde aldığım mesajdı bu.
00:23
One of them was a children'sçocuk hospitalhastane
2
11877
2666
Hastenelerden biri,
Bağımsız Doktorlar
Derneği'ndeki (IDA)
00:26
runkoş by my SyrianSuriye colleaguesmeslektaşlar
3
14567
1318
Suriyeli arkadaşlarımın işlettiği
bir çocuk hastanesiydi.
00:27
at the IndependentBağımsız
DoctorsDoktorlar AssociationDerneği, IDAIDA.
4
15909
2903
00:31
It was the sixthaltıncı time it had been bombedbombalanmış.
5
19726
2733
Bu hastanenin altıncı bombalamasıydı.
00:35
I watchedizledi in horrorkorku heartbreakingyürek footagekamera görüntüsü
of the headkafa nursehemşire, MalakMalak,
6
23644
3170
Bombalamadan sonraki,
başhemşire Malak'in yürek yakan
00:38
in the aftermathsonrasının of the bombingbombalama,
7
26838
1593
videosunu dehşet içinde izledim.
00:40
grabbingkapma prematureerken babiesbebekler
out of theironların incubatorsİnkübatörler,
8
28455
2730
Erken doğan bebekleri
güvenli bir yere götürmek için
00:43
desperateumutsuz to get them to safetyemniyet,
9
31209
2542
can havliyle küvözlerden kapıp alıyor
00:45
before she brokekırdı down in tearsgözyaşı.
10
33775
2067
ve sonra gözyaşlarına boğuluyordu.
00:48
And I feltkeçe devastatedharap.
11
36982
1467
Yıkılmıştım.
00:51
FellowAdam humanitarianshayırsever and I
have spentharcanmış bloodkan, sweatter and tearsgözyaşı
12
39300
3776
Hastalarımız yaşayabilsin
ölmesinler diye diğer yardımseverler
00:55
rebuildingYeniden oluşturma hospitalshastaneler
13
43100
1469
ve ben hastaneyi
00:56
so that our patientshastalar mayMayıs ayı livecanlı, not dieölmek.
14
44593
2600
kan, ter ve gözyaşıyla yeniden inşa ettik.
01:01
And throughvasitasiyla this work, I madeyapılmış a discoverykeşif.
15
49238
2907
Bu çalışmalar sırasında bir şeyi anladım.
01:05
The reasonneden that people survivehayatta kalmak in crisiskriz
16
53574
2491
Krizlerde insanların
hayatta kalmalarının sebebi,
01:08
is because of the remarkabledikkat çekici work
of the people in crisiskriz themselveskendilerini.
17
56089
4674
insanların kriz içindeyken
muhteşem çalışmalarıdır.
01:13
People survivehayatta kalmak because of the localyerel
doctorsdoktorlar, nurseshemşireler and aidyardım workersişçiler
18
61703
3610
İnsanlar, sarsılmış olan
bu topluluğun bağrından gelen,
diğer insanların cesaret edemediği veya
etmeyeceği işler yapan yerel doktorlar,
01:17
who are from the very heartkalp
of the affectedetkilenmiş communitytoplum,
19
65337
3128
01:20
the people who darecesaret to work
where othersdiğerleri can't or won'talışkanlık.
20
68489
3533
hemşireler ve yardım görevlileri
sayesinde hayatta kaldı.
01:24
People survivehayatta kalmak because
of people like MalakMalak,
21
72990
3317
İnsanlar Malak gibiler sayesinde
hayatta kaldı.
01:28
who, despiterağmen sustainingbesleyici a severeşiddetli
burnsyanıklar injuryhasar in the linehat of dutygörev,
22
76331
3786
Görevi başındayken ciddi şekilde
yanık yaraları oluşmasına rağmen
01:32
the first thing she did
when dischargedtaburcu from hospitalhastane
23
80141
2809
hastaneden taburcu olur olmaz
yaptığı ilk şey
01:34
was to go back caringsempatik for smallküçük childrençocuklar.
24
82974
2198
küçük çocuklara bakmak için
geri dönmek oldu.
01:38
From the rubblemoloz of deathölüm and devastationyıkım
25
86338
2875
En yürekli ve asil insanlar
01:41
ariseortaya the mostçoğu gallantGallant
and nobleasil humaninsan beingsvarlıklar.
26
89237
3267
ölüm ve yıkımın enkazında ortaya çıkar.
01:45
LocalYerel humanitarianshayırsever
are the beaconsişaretleri of lightışık
27
93157
3277
Yerel yardımseverler,
savaşın karanlığındaki
01:48
in the darknesskaranlık of warsavaş.
28
96458
1534
işaret ışıklarıdır.
01:51
Now, the dataveri showsgösterileri
that SyrianSuriye organizationsorganizasyonlar carrytaşımak out
29
99508
3314
Veriler, Suriye'deki insani yardımın
%75'ini Suriye'li organizasyonların
01:54
75 percentyüzde of the humanitarianinsancıl
work in SyriaSuriye.
30
102846
3308
gerçekleştirdiğini gösteriyor.
01:59
YetHenüz, they receiveteslim almak 0.3 percentyüzde
of the SyriaSuriye aidyardım budgetbütçe.
31
107051
5949
Fakat, onlar Suriye yardım bütçesinin
%0.3'ünü alıyorlar.
02:05
And what's more, the sameaynı is happeningolay
acrosskarşısında the criseskrizler of the worldDünya.
32
113895
4426
Dahası, dünyadaki bütün
krizlerde aynı şey oluyor.
02:11
I have witnessedtanık this realitygerçeklik.
33
119204
2000
Bu gerçeğe şahit oldum.
02:13
It meansanlamına geliyor those with the knowledgebilgi,
skillbeceri and abilitykabiliyet
34
121763
2574
Yani, cephedekilere
müdahale edecek olan
02:16
to respondyanıtlamak on the frontön lineshatlar
35
124361
1505
bu bilgili ve yetenekli insanlar
02:17
have little of the necessarygerekli toolsaraçlar,
equipmentekipman and resourceskaynaklar
36
125890
3238
hayat kurtarmak için ihtiyaç
duydukları malzeme ve kaynaklara
02:21
they need to savekayıt etmek liveshayatları.
37
129152
1429
çok az ulaşabiliyorlar.
02:23
It meansanlamına geliyor groupsgruplar like IDAIDA don't have fundspara
to rebuildyeniden inşa etmek theironların hospitalhastane.
38
131275
4212
Yani IDA gibi grupların hastanelerini
yeniden inşa edecek paraları yok.
02:28
The humanitarianinsancıl systemsistem is failinghata
the mostçoğu vulnerablesavunmasız communitiestopluluklar
39
136188
3881
İnsani yardım kuruluşları, savunmasız
toplumların en zor zamanlarında
02:32
in theironların darkesten koyu hourssaatler.
40
140093
1534
başarısız oluyorlar.
02:35
Now, at the time
of receivingkabul that messagemesaj,
41
143442
2008
O mesajı aldığım süreçte
02:37
I was on sabbaticalizinli from my clinicalklinik work,
42
145474
2017
CanDo'yu kurmak için klinik
çalışmalarımdan
02:39
settingayar up CanDoNe yapabilirim,
43
147515
1165
ücretli izin aldım.
02:40
a start-upbaşlangıç determinedbelirlenen
to addressadres this imbalancedengesizlik
44
148704
2643
CanDo, bu dengesizliğe değinen
ve yerel müdahalecilere
savaştan zarar gören topluluklara
02:43
and enableetkinleştirmek localyerel responderscevaplama
to providesağlamak healthsağlık carebakım
45
151371
2491
sağlık hizmeti sunmalarını
sağlayan için bir girişim.
02:45
to theironların war-devastatedSavaştan harap communitiestopluluklar.
46
153886
2269
02:48
We had devisedtasarladı a simplebasit modelmodel:
47
156609
1861
Çok basit bir model geliştirdik;
02:51
sourcekaynak trustedgüvenilir and impactfuletkileyici localyerel groupsgruplar,
48
159101
3071
güvenilir ve etkili yerel gruplara
kaynak sağlamak,
02:54
supportdestek theironların developmentgelişme
throughvasitasiyla an acceleratorHızlandırıcı programprogram
49
162196
2986
gelişimlerini hızlandırılmış
bir programla desteklemek
02:57
and connectbağlamak them to you
viaüzerinden our crowdfundingcrowdfunding platformplatform,
50
165206
3853
ve kitlesel fonlama platformlarıyla
onları size bağlayarak
sağlık ihtiyaçları için
para toplamalarını sağlamak.
03:01
where they can fund-raiseekleyebilirlim
for theironların healthsağlık needsihtiyaçlar.
51
169083
2343
03:03
So when IDAIDA askeddiye sordu for help,
52
171889
1855
Böylece, IDA yardım istediğinde,
03:05
I decidedkarar to launchbaşlatmak CanDoNe yapabilirim
sevenYedi monthsay earlyerken,
53
173768
3769
CanDo'yu 7 ay daha erken,
çok az bir parayla
faaliyete geçirmeye karar verdim
03:09
with very little moneypara,
54
177561
1595
03:11
and manyçok people, includingdahil olmak üzere myselfkendim,
thought I had finallyen sonunda gonegitmiş maddeli.
55
179180
5112
ve kendim de dahil birçok insan
delirdiğimi düşünüyor.
03:17
I wanted to do something
that transformeddönüştürülmüş our collectivetoplu angeröfke
56
185839
4325
Toplu öfkemizi güzelliğe dönüştürmek için
03:22
into something beautifulgüzel.
57
190188
2008
bir şeyler yapmak istedim.
03:24
And that's how
the People'sİnsanların ConvoyKonvoy was borndoğmuş.
58
192704
2784
Böylece People's Convoy doğdu.
03:27
It was a globalglobal crowdfundingcrowdfunding campaignkampanya
59
195512
1817
Bu, IDA'nın yeni çocuk hastaneleri
inşa etmesini sağlayan
03:29
to enableetkinleştirmek IDAIDA to rebuildyeniden inşa etmek
a wholebütün newyeni children'sçocuk hospitalhastane,
60
197353
3587
bir küresel kitle fonlama kampanyasıydı
03:32
and, if successfulbaşarılı, we the people
would take the medicaltıbbi equipmentekipman
61
200964
4429
ve eğer başarabilirsek
sağlık ekipmanlarını
03:37
all the way from LondonLondra
to the SyriaSuriye bordersınır.
62
205417
3026
Londra'dan Suriye sınırına
kadar götürecektik.
03:40
And we did it.
63
208467
1416
Yaptık da.
03:42
ThousandsBinlerce of people camegeldi togetherbirlikte
from acrosskarşısında the worldDünya
64
210309
2698
Dünya'nın dört bir yanından binlerce insan
03:45
to achievebaşarmak a globalglobal first:
65
213031
2135
küresel bir ilki başarmak için
toplandılar:
03:47
we builtinşa edilmiş the first-everilk
crowdfundedcrowdfunded hospitalhastane.
66
215190
3115
İlk kitlesel fonlu hastaneyi inşa ettik.
03:50
The locationyer was carefullydikkatlice chosenseçilmiş
by the localyerel expertsuzmanlar, IDAIDA,
67
218918
3564
Konumu, güvenli olduğu bilinen ve
çok sayıda mülteci çocuğa
hizmet edebilecekleri bir yer olması için
03:54
where they knewbiliyordum it would be safekasa
68
222506
1690
03:56
and serveservis the greatestEn büyük numbernumara
of displacedyerinden childrençocuklar.
69
224220
3150
IDA'nın yerel uzmanları
tarafından özenle seçildi.
04:00
IDAIDA was so movedtaşındı by people'sinsanların responsetepki,
70
228188
2769
IDA insanların tepkilerinden
o kadar etkilendi ki,
04:02
they namedadlı it "HopeUmut HospitalHastane."
71
230981
2063
ona "Umut Hastanesi" dediler.
04:05
It's been openaçık for exactlykesinlikle one yearyıl,
72
233714
2040
Tam olarak bir yıldır açık ve
04:07
and they have treatedişlenmiş
over 15,000 childrençocuklar.
73
235778
2933
15.000'den fazla çocuğu tedavi ettiler.
04:11
(ApplauseAlkış)
74
239388
5413
(Alkışlar)
04:17
We can providesağlamak lifesavinghayat kurtarıcı assistanceyardım
in the mostçoğu volatileuçucu placesyerler on earthtoprak.
75
245282
4479
Dünya'daki en istikrarsız bölgelerinde
hayat kurtaran yardımlar sağlayabiliyoruz.
04:22
The systemsistem needsihtiyaçlar to changedeğişiklik,
76
250099
1773
Sistemin değişime ihtiyacı var ve
04:23
and changedeğişiklik startsbaşlar with us all
sharingpaylaşım a newyeni humanitarianinsancıl visionvizyon,
77
251896
4990
değişim hepimizin yeni, insancıl
bir vizyon paylaşmasıyla başlar.
04:29
one where you, globalglobal citizensvatandaşlar
with skillsbecerileri, expertiseUzmanlık and resourceskaynaklar,
78
257458
4357
Sizin gibi yetenekli, uzman ve
kaynakları olan dünya vatandaşlarının
04:33
standdurmak togetherbirlikte with the localyerel responderscevaplama;
79
261839
3238
yerel yardımcılarla birlikte
hareket etmesiyle,
04:37
one where we are all humanitarianshayırsever,
80
265101
3413
tüm yardımseverlerin
en çok ihtiyacı olan ve
04:40
puttingkoyarak the necessarygerekli resourceskaynaklar
in the handseller of those who need them mostçoğu
81
268538
3753
en etkili şekilde kullanacak olanlara
04:44
and are besten iyi placedyerleştirilmiş to use them
effectivelyetkili bir şekilde and efficientlyverimli biçimde.
82
272315
3738
gerekli kaynakları verdiği yerde.
04:48
We need to supportdestek the people
who are not only savingtasarruf liveshayatları now,
83
276839
3603
Şu anda hayat kurtarmalarının yanında,
04:52
but it will alsoAyrıca be them stitchingdikiş
theironların woundedyaralı communitiestopluluklar back togetherbirlikte,
84
280466
4301
toplumlarının yaralarını sarmaya ve
savaş bittiğinde onları
04:56
oncebir Zamanlar a conflictfikir ayrılığı is over to help them healiyileşmek.
85
284791
2433
iyileştirmeye çalışan
insanları desteklemeliyiz.
05:00
LocalYerel humanitarianshayırsever
have the couragecesaret to persistinat,
86
288392
4280
Yerel yardımseverler,
kendilerini enkazdan kurtaracak ve
başkalarının hayatını kurtarma riskini
göze alacak yüreğe sahipler.
05:04
to dusttoz themselveskendilerini off from the wreckageenkaz
87
292696
1971
05:06
and to startbaşlama again,
riskingriske theironların liveshayatları to savekayıt etmek othersdiğerleri.
88
294691
3315
05:10
And we can matchmaç theironların couragecesaret
by not looking away or turningdöndürme our backsyedekler,
89
298030
5912
Onları görmezden gelmeyerek veya sırt
dönmeyerek, kendilerine yardım edenlere
05:15
by helpingyardım ediyor those
who are helpingyardım ediyor themselveskendilerini,
90
303966
2571
yardım ederek cesaretlerine ortak olabilir
05:18
and togetherbirlikte, savekayıt etmek more liveshayatları.
91
306561
2436
ve birlikte daha çok hayat kurtarabiliriz.
05:21
Thank you.
92
309956
1151
Teşekkürler.
05:23
(ApplauseAlkış)
93
311131
1195
(Alkışlar)
05:24
(CheersAlkış)
94
312350
1160
(Tezahürat)
05:25
(ApplauseAlkış)
95
313534
4406
(Alkışlar)
05:29
ShohamShoham AradArad: Come over here, please.
96
317964
1904
Shoham Arad: Lütfen buraya gel.
05:32
Why are hospitalshastaneler beingolmak bombedbombalanmış?
97
320538
1841
Hastaneler neden bombalanır?
Rola Hallam: Evet, güzel bir soru.
05:34
RolaRola HallamHallam: Yeah, good questionsoru.
98
322966
1602
İnsan Hakları iç Hekimler örgütü,
05:36
So, PhysiciansHekimler for Humanİnsan RightsHakları
have documentedbelgeli
99
324592
2986
hastanelere yaklaşık
500 saldırı yapıldığını,
05:39
nearlyneredeyse 500 attackssaldırılar on hospitalshastaneler
100
327602
1635
05:41
and over 800 medicaltıbbi personnelpersonel
who have been killedöldürdü --
101
329261
2752
800'den fazla sağlık personelinin öldüğünü
05:44
over 90 percentyüzde of it
by the SyrianSuriye regimerejim --
102
332037
3468
ve %90'dan fazlası Suriye Rejimi
tarafından gerçekleştirildiğini belgeledi
05:47
and they say this is partBölüm
of a systemicsistemik targetinghedeflemesi
103
335529
2994
ve sağlık hizmetini yıkmayı
savaş silahı gibi kullanıp bununla
05:50
and destructionimha of healthsağlık carebakım,
104
338547
1486
bir çeşit kasıtlı saldırılar
05:52
usingkullanma it as a weaponsilah of warsavaş.
105
340057
1378
yaptığını söylediler.
05:54
And the thing with this is
that it's not just our problemsorun,
106
342209
2726
Bu sadece bizim sorumuz değil,
05:56
it's yoursseninki, too, and everyone'sherkesin var,
107
344959
1531
sizin ve hatta herkesin sorunu,
05:58
because A, it exacerbatesexacerbates
the refugeemülteci situationdurum --
108
346514
2353
çünkü bu, mülteci sorununu artırır.
06:00
when you have a decimateddecimated
healthsağlık carebakım systemsistem,
109
348891
2128
Sağlık hizmetini yok ederseniz
06:03
it meansanlamına geliyor the nextSonraki Ebola-typeEbola-türü
epicentermerkez üssü of diseasehastalık is going to be SyriaSuriye;
110
351043
4100
gelecekte Ebola benzeri bir hastalığın
merkezi Suriye olacak demektir.
06:07
and unfortunatelyne yazık ki, it setskümeler
a very dangeroustehlikeli precedentörnek
111
355167
2765
Maalesef bu dünyadaki bütün hastaneleri
06:09
that makesmarkaları all of our hospitalshastaneler
anywhereherhangi bir yer in the worldDünya dangeroustehlikeli,
112
357956
3464
tehlikeye sokan bir durum oluşturuyor
06:13
and that is now how it should be.
113
361444
1778
ve bu böyle olmamalı.
06:15
SASA: So this actuallyaslında
isn't just about moneypara, eitherya,
114
363246
2453
SA: Mevzu aslında para değil,
CanDo para ile ilgili bir şey değil.
06:17
CanDoNe yapabilirim isn't just about moneypara.
115
365723
1398
06:19
Tell me what it meansanlamına geliyor to you
that 5,000 people all over the worldDünya
116
367145
3725
Dünya'nın dört bir yanından 5.000 insanın
06:22
contributedkatkıda 350,000 dollarsdolar
to buildinşa etmek HopeUmut HospitalHastane.
117
370894
4219
350.000 dolar katkı yapıp Umut Hastanesi
kurması senin için ne anlama geliyor?
06:28
RHRH: I think the answerCevap
is in that wordsözcük, it's in hopeumut.
118
376300
3404
RH: Bence cevap umut kelimesinde.
06:31
I think everyoneherkes who donatedbağışladı,
they had theironların faithinanç in humanityinsanlık renewedyenilenen,
119
379728
4440
Bağış yapan herkesin, insanlığa olan
inançlarını yenilediklerini ve
06:36
knowingbilme there are people like IDAIDA
and those doctorsdoktorlar,
120
384192
2671
IDA gibi insanların ve insanlığın
mutlak iyiliğini sergileyen
06:38
who are exhibitingsergilenmesi
the absolutekesin besten iyi of humanityinsanlık,
121
386887
2516
doktorların olduğunu bilmelerinin
mutlak bir karşılıklı etki
oluşturduğunu düşünüyorum.
06:41
and it was like an absolutekesin reciprocationiki yönlü.
122
389427
2214
06:43
IDAIDA and these SyriansSuriyeliler
and manyçok people in placesyerler of conflictfikir ayrılığı
123
391665
3547
IDA, Suriyeliler ve çatışma
bölgelerindeki birçok insan
duyulmadıklarını ve
görülmediklerini hissediyorlar.
06:47
feel very unheardduyulmamış and unseengörünmeyen.
124
395236
2103
06:49
And I think the factgerçek that --
125
397363
1357
Bence sebebi--
06:50
and they see things
throughvasitasiyla the prismprizma of governmenthükümet,
126
398744
2437
olayları hükumetin gözünden görüyorlar
ve hükümetin bir şey
yapmadığını gördüklerinde
06:53
so when they see government'shükümetin not actingoyunculuk,
127
401185
1964
kimsenin umursamadığını düşünüyorlar.
06:55
they assumeüstlenmek everyoneherkes
who liveshayatları in those placesyerler doesn't carebakım.
128
403173
2833
Ve bu görüntüyü gördüklerinde
06:58
So when they see that displayGörüntüle,
129
406030
1652
herkesin insanlığa olan
güvenleri yenileniyor.
06:59
it really does just renewyenilemek
everyone'sherkesin var faithinanç in humanityinsanlık.
130
407706
2602
SA: Teşekkürler, Rola.
07:02
SASA: Thank you, RolaRola.
131
410683
1159
RH: Teşekkürler.
SA: Her şey için teşekkürler.
07:03
RHRH: Thank you.
SASA: Thank you for everything.
132
411866
2078
(Alkış)
07:05
(ApplauseAlkış)
133
413968
1150
Translated by Ahmed Elhosseni
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Rola Hallam - Humanitarian aid entrepreneur
TED Fellow Rola Hallam helps local humanitarians provide aid to their own war-devastated communities.

Why you should listen

After war broke out in her home country of Syria, British-Syrian anaesthesiologist Rola Hallam wanted to use her medical expertise to work directly with Syrian NGOs to help save lives. She co-founded Hand in Hand for Syria, which played an integral part in building seven hospitals in northern Syria. But Hallam wanted to make sure local aid organizations – not just international NGOs – had support too. So in 2016, she founded CanDo, a social enterprise that enables local humanitarians from war-devastated areas to provide aid to their own communities through global crowdfunding and supporting them through an accelerator program. To date, CanDo has helped raise $400,000 from over 5,000 donors around the world. Hallam also works as a global advocate to press decision-makers to stop the targeting of civilians in war zones, and the protection of medical neutrality.

More profile about the speaker
Rola Hallam | Speaker | TED.com