ABOUT THE SPEAKER
Renzo Piano - Architect
Renzo Piano is a builder of shelters for human beings. And communities.

Why you should listen

Renzo Piano is an architect and legend. Playing with transparency, light and curves while creating buildings with utility and permanence, he's the mind behind the Shard in London, the new Whitney Museum at Gansevoort in New York and the Kansai International Airport Terminal in Osaka, Japan, and he co-created the Centre Pompidou in Paris.

As he writes: "Since I was a child looking at the shiploads suspended over the harbor of my hometown, Genoa, I dreamt about fighting against gravity. And this is what I tried to accomplish in all these years of work: making buildings (one of the heaviest things you can make) that float above grounds. I also like to create buildings that could be shelter for human beings: good places for people to meet and share experiences. This is also the way cities become more beautiful cities, and this is why it is so important to me. In my job you need to be different things at a time: a builder in the morning, a poet at lunchtime and a humanist in the afternoon. It is one of the oldest and most adventurous things you can do. I can't think of a better way to spend my time every day."

More profile about the speaker
Renzo Piano | Speaker | TED.com
TED2018

Renzo Piano: The genius behind some of the world's most famous buildings

Renzo Piano: Dünyanın en ünlü binalarının arkasındaki deha

Filmed:
1,056,271 views

Londra'daki Shard of Glass, Paris'teki Pompidou Merkezi ve New York'taki Whitney Sanat Müzesi gibi unutulmaz binaların arkasındaki efsanevi mimar Renzo Piano, bizi yaşamını adadığı eserlerine dair büyüleyici bir gezintiye çıkarıyor. Görkemli fotoğrafların da yardımıyla, Renzo Piano mimarinin hayallerimize, tutkularımıza ve güzellik arzumuza en iyi cevap olduğuna dair etkileyici bir konuşma yapıyor. Renzo Piano, "Evrensel güzellik dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir." diyor, "Güzellik dünyayı kurtaracak. Her seferinde tek bir insanla olsa da, bu yeterlidir."
- Architect
Renzo Piano is a builder of shelters for human beings. And communities. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
ArchitectureMimari is amazingşaşırtıcı, for sure.
0
817
2921
Mimari muhteşemdir,
buna hiç şüphe yok.
00:17
It's amazingşaşırtıcı because it's artSanat.
1
5357
2404
Muhteşemdir, çünkü sanattır.
00:20
But you know, it's a very
funnykomik kindtür of artSanat.
2
8659
2378
Ama bildiğiniz gibi,
bu, komik bir sanat türüdür,
00:23
It's an artSanat at the frontiersınır
betweenarasında artSanat and scienceBilim.
3
11061
3876
çünkü sanat ve bilim arasındaki
sınırda yer alır.
00:27
It's fedfederasyon by ...
4
15593
1916
Kökeni ise...
00:31
by realgerçek life, everyher day.
5
19053
1962
gerçek, gündelik hayattır.
00:33
It's driventahrik by forcekuvvet of necessityzorunluluk.
6
21631
2745
Var olmasını sağlayan şey
gerekliliktir.
00:37
QuiteOldukça amazingşaşırtıcı, quiteoldukça amazingşaşırtıcı.
7
25313
2524
Oldukça muhteşem,
oldukça muhteşem.
00:39
And the life of the architectmimar
is alsoAyrıca amazingşaşırtıcı.
8
27861
3619
Bir mimarın hayatı da
muhteşemdir.
00:45
You know, as an architectmimar,
at 10 o’clocksaat in the morningsabah,
9
33048
3127
Bir mimarsanız sabah 10'da
00:48
you need to be a poetşair, for sure.
10
36199
3110
bir şair olmanız gerekir.
00:51
But at 11,
11
39333
2408
Ama 11'de,
00:53
you mustşart becomeolmak a humanisthümanist,
12
41765
2606
bir hümanist olmalısınız.
00:56
otherwiseaksi takdirde you'dşimdi etsen losekaybetmek your directionyön.
13
44395
2356
Aksi takdirde yönünüzü kaybedersiniz.
00:59
And at noonÖğle vakti, you absolutelykesinlikle
need to be a builderOluşturucu.
14
47792
4418
Ama öğlen, kesinlikle bir yaratıcı
olmanız gerekir.
01:04
You need to be ableyapabilmek to make a buildingbina,
15
52936
3531
Bir yapı inşa edebilmelisiniz,
01:08
because architecturemimari, at the endson,
is the artSanat of makingyapma buildingsbinalar.
16
56491
4891
çünkü mimari en nihayetinde
inşa etme sanatıdır.
01:13
ArchitectureMimari is the artSanat of makingyapma
shelterbarınak for humaninsan beingsvarlıklar.
17
61910
4577
Mimari, insanların barınabileceği
bir yer oluşturma sanatıdır.
01:19
PeriodDönem.
18
67370
1150
Bu kadar.
01:20
And this is not easykolay at all.
19
68878
1867
Ama aslında hiç de
o kadar kolay değil.
01:23
It's amazingşaşırtıcı.
20
71060
1150
Mimari muhteşemdir.
01:25
Look at this.
21
73038
1150
Şuna bakın.
01:27
Here we are in LondonLondra,
22
75427
2055
Burası Londra.
01:29
at the topüst of the Shard"Shard" of GlassCam.
23
77506
4609
Shard of Glass binasının üstündeyiz.
01:35
This is a buildingbina
we completedtamamlanan a fewaz yearsyıl agoönce.
24
83309
3655
Bu yapıyı birkaç yıl önce
tamamladık.
01:38
Those people are well-trainediyi eğitimli workersişçiler,
25
86988
5721
Bu insanlar iyi eğitilmiş işçiler.
01:45
and they are assemblingbirleştirme
the topüst pieceparça of the towerkule.
26
93845
4118
Burada kulenin en üst parçasını
birleştiriyorlar.
01:51
Well, they look like rockKaya climbersdağcı.
27
99186
4864
Tıpkı kaya tırmanışı yapan insanlara
benziyorlar.
01:56
They are.
28
104074
1150
Öyleler.
01:57
I mean, they are defyingkarşı çıkmak
the forcekuvvet of gravityyerçekimi,
29
105575
2635
Yani, yerçekimi kuvvetine
karşı koyuyorlar.
02:00
like buildingbina does, by the way.
30
108234
2200
Tıpkı binanın kendisi gibi.
02:03
We got 30 of those people --
31
111607
2317
Bu insanlardan 30 --
02:05
actuallyaslında, on that siteyer,
we got more than 1,400 people,
32
113948
4868
aslında, bu şantiyede 60 farklı
milletten
02:10
cominggelecek from 60 differentfarklı nationalitiesmilliyetler.
33
118840
3662
1400 insanla çalıştık.
02:15
You know, this is a miraclemucize.
It's a miraclemucize.
34
123078
3015
Bu bir mucizedir.
Bir mucize.
02:18
To put togetherbirlikte 1,400 people,
35
126117
3253
Birbirinden çok farklı
02:21
cominggelecek from suchböyle differentfarklı
placesyerler, is a miraclemucize.
36
129394
3080
yerlerden gelen 1400 insanı
bir araya getirmek bir mucizedir.
02:24
SitesSiteleri are miraclesmucizeler.
37
132847
1749
Şantiyeler mucizedir.
02:27
This is anotherbir diğeri one.
38
135157
1266
Bu da bir diğeri.
02:29
Let's talk about constructioninşaat.
39
137339
1456
Biraz inşaattan bahsedelim.
02:30
AdventureMacera, it's adventuremacera in realgerçek life,
40
138819
3917
İnşaat maceradır.
Yani gerçek hayattaki macera;
02:34
not adventuremacera in spiritruh.
41
142760
1952
ruhsal bir macera değil.
02:37
This guy there is a deepwaterderin deniz diverdalgıç.
42
145211
3922
Buradaki adam bir dalgıç.
02:41
From rockKaya climbersdağcı to deepwaterderin deniz diversdalgıçlar.
43
149157
4087
Kaya tırmanışçılarından dalgıçlara..
02:45
This is in BerlinBerlin.
44
153268
1761
Burası Berlin.
02:47
After the falldüşmek of the WallDuvar in '89,
45
155053
2913
Berlin Duvarı'nın 1989'da
yıkılışından sonra
02:49
we builtinşa edilmiş this buildingbina, connectingbağlantı
EastDoğu BerlinBerlin to WestBatı BerlinBerlin,
46
157990
4103
Doğu Berlin'le Batı Berlin'i bağlayan
bu binayı, Potsdamer Platz'da
02:54
in PotsdamerPotsdamer PlatzPlatz.
47
162117
1603
inşa ettik.
02:56
We got on that projectproje
almostneredeyse 5,000 people.
48
164157
5020
Bu projede yaklaşık 5000 insanla
çalıştık.
03:02
AlmostNeredeyse 5,000 people.
49
170065
1731
Yaklaşık 5000 insan.
03:04
And this is anotherbir diğeri siteyer in JapanJaponya,
50
172606
3253
Ve bu da Japonya'da bir şantiye.
03:08
buildingbina the KansaiKansai AirportHavaalanı.
51
176701
2325
Kansai Havalimanı'nın inşası.
03:11
Again, all the rockKaya climbersdağcı,
JapaneseJaponca onesolanlar.
52
179050
3151
Bu sefer kaya tırmanıcıları Japonlar.
03:14
You know, makingyapma buildingsbinalar togetherbirlikte
53
182962
2841
Biliyorsunuz ki,
birlikte bina inşa etmek
03:17
is the besten iyi way to createyaratmak
a senseduyu of cooperationişbirliği.
54
185827
4203
iş birliği duygusu yaratmanın
en iyi yollarından biridir.
03:22
The senseduyu of pridegurur -- pridegurur is essentialgerekli.
55
190411
2820
Gurur duymak -- gurur esastır.
03:26
But, you know, constructioninşaat, of coursekurs,
56
194117
3388
Ama bildiğiniz üzere
inşa etmek,
03:30
is one of the reasonsnedenleri
why architecturemimari is amazingşaşırtıcı.
57
198633
3743
mimarinin muhteşem olmasının
sebeplerinden biridir.
03:34
But there is anotherbir diğeri one,
that is maybe even more amazingşaşırtıcı.
58
202824
4199
Fakat belki de daha muhteşem olan
başka bir sebep vardır.
03:39
Because architecturemimari is the artSanat
59
207697
2618
Mimari topluluklar için
03:42
of makingyapma shelterbarınak for communitiestopluluklar,
60
210339
5548
barınacak bir yer
inşa eden sanattır.
03:47
not just for individualsbireyler --
61
215911
1782
Sadece bireyler için değil --
03:50
communitiestopluluklar and societytoplum at largegeniş.
62
218038
3382
topluluklar ve toplumlar için.
03:53
And societytoplum is never the sameaynı.
63
221792
2000
Ve toplum hiçbir zaman aynı olmaz.
03:56
The worldDünya keepstutar changingdeğiştirme.
64
224792
1817
Dünya sürekli değişim hâlindedir.
03:59
And changesdeğişiklikler are difficultzor
to swallowyutmak by people.
65
227950
3200
Değişimleri kabullenmek insanlar için
pek kolay değildir.
04:03
And architecturemimari is a mirrorayna
of those changesdeğişiklikler.
66
231498
4152
Ve mimari bu değişimlere bir ayna tutar.
04:08
ArchitectureMimari is the builtinşa edilmiş expressionifade
of those changesdeğişiklikler.
67
236014
5598
Mimari, bu değişimlerin inşa edilen
ifadesidir.
04:14
So, this is why it is so difficultzor,
68
242347
4327
Bu kadar zor olmasının sebebi de budur.
04:19
because those changesdeğişiklikler createyaratmak adventuremacera.
69
247411
4425
Çünkü bu değişimler maceralar yaratır.
04:24
They createyaratmak adventuremacera,
and architecturemimari is adventuremacera.
70
252514
2730
Maceralar yaratır.
Mimarinin kendisi de bir maceradır.
04:27
This is the CentreMerkezi
GeorgesGeorges PompidouPompidou in ParisParis,
71
255268
3666
Bu, Paris'teki
Pompidou Merkezi;
04:30
a long time agoönce.
72
258958
1175
uzun zaman önce.
04:32
That was back in time, '77.
73
260459
3318
Bu yıllar önceydi.
1977'de.
04:36
This was a spaceshipuzay gemisi
landinginiş in the middleorta of ParisParis.
74
264623
4547
Bu, Paris'in ortasına inen
bir uzay aracıydı.
04:42
TogetherBirlikte with my friendarkadaş
in adventuremacera, RichardRichard RogersRogers,
75
270456
4873
Arkadaşım Richard Rogers ile
maceraya atıldığımızda
04:47
we were, at the time, younggenç badkötü boysçocuklar.
76
275353
3748
genç ve serseri çocuklardık.
04:51
YoungGenç, badkötü boysçocuklar.
77
279125
1204
Genç ve serseri çocuklar.
04:52
(LaughterKahkaha)
78
280353
1035
(Gülüşmeler)
04:53
It was really only
a fewaz yearsyıl after MayMayıs '68.
79
281412
4766
Mayıs 1968'den yalnızca
birkaç yıl sonraydı.
04:58
So it was a rebellionisyan, puresaf rebellionisyan.
80
286863
3214
Bu yüzden
bu tam bir başkaldırıydı.
05:02
The ideaFikir was to make
81
290101
3032
Arkasındaki fikir ise,
05:05
the proofkanıt that culturalkültürel buildingsbinalar
should not be intimidatingkorkutucu.
82
293688
4722
kültürel binaların korkutucu olmaması
gerektiğini kanıtlamaktı.
05:10
They should createyaratmak a senseduyu of curiositymerak.
83
298434
3572
Kültürel binalar bir merak duygusu
uyandırmalıydılar.
05:14
This is the way to createyaratmak
a culturalkültürel placeyer.
84
302879
2761
Kültürel bir bina yapmanın yolu budur.
05:17
CuriosityMerak is the beginningbaşlangıç
of a culturalkültürel attitudetutum.
85
305664
3859
Kültürel düşüncenin temeli
merak duygusudur.
05:22
And there's a piazzaPiazza there,
you can see that piazzaPiazza.
86
310188
3534
Gördüğünüz gibi orada bir meydan var.
05:26
And a piazzaPiazza is the beginningbaşlangıç
of urbankentsel life.
87
314379
5214
Meydan, kent yaşamının temelidir.
05:31
A piazzaPiazza is the placeyer where people meetkarşılamak.
88
319617
2746
Meydan, insanların buluştuğu yerdir.
05:34
And they mixkarıştırmak experiencedeneyim.
89
322387
2009
Orada tecrübelerini paylaşırlar.
05:37
And they mixkarıştırmak agesyaşlar.
90
325823
1632
Ve çağları paylaşırlar.
05:40
And, you know, in some way,
91
328815
4150
Ve bir şekilde,
05:44
you createyaratmak the essenceöz of the cityŞehir.
92
332989
4720
şehrin özünü oluştururlar.
05:50
And sincedan beri then, we madeyapılmış, in the officeofis,
so manyçok other placesyerler for people.
93
338470
5595
O zamandan beri ofiste
insanlar için birçok yer tasarladık.
05:56
Here, in RomeRoma, is a concertkonser hallsalon.
94
344089
2995
Burası Roma'da bir konser salonu.
06:00
AnotherBaşka bir placeyer for people.
95
348200
1805
İnsanlar için başka bir yer daha.
06:02
This buildingbina insideiçeride is actuallyaslında
designedtasarlanmış by the soundses, you can see.
96
350029
4585
Bu binanın içi aslında ses
tarafından tasarlandı.
06:07
It's flirtingflört with soundses.
97
355382
1766
Adeta ses ile flört ediyor.
06:09
And this is the KansaiKansai AirportHavaalanı,
98
357854
1976
Burası Japonya'daki
06:12
in JapanJaponya.
99
360489
1150
Kansai Havalimanı.
06:14
To make a buildingbina, sometimesara sıra
you need to make an islandada,
100
362376
2839
Bir bina inşa etmek için bazen
bir ada inşa etmeniz gerekir.
06:17
and we madeyapılmış the islandada.
101
365239
1596
Ve biz ada inşa ettik.
06:19
The buildingbina is more than one milemil long.
102
367720
2922
Binanın içi 1,5 kilometreden uzun.
06:23
It looksgörünüyor like an immenseengin gliderPlanör,
landinginiş on the groundzemin.
103
371442
3654
Yere iniş yapan geniş bir planöre
benziyor.
06:27
And this is in SanSan FranciscoFrancisco.
104
375942
1984
Ve burası San Francisco.
06:29
AnotherBaşka bir placeyer for people.
105
377950
1667
İnsanlar için bir yer daha.
06:31
This buildingbina is the CaliforniaCalifornia
AcademyAkademi of SciencesBilimler.
106
379918
3289
Bu yapı California Bilim Akademisi.
06:35
And we plantedekili on that roofçatı --
107
383820
2765
Bu çatının üzerine --
06:39
thousandsbinlerce and thousandsbinlerce of plantsbitkiler
that use the humidityNem oranı of the airhava,
108
387233
6327
yeraltı su tablasındaki su yerine
havadaki nemi kullanan
06:45
insteadyerine of pumpingpompalama waterSu
from the waterSu tabletablo.
109
393584
3364
binlerce bitki diktik.
06:49
The roofçatı is a livingyaşam roofçatı, actuallyaslında.
110
397266
2200
Bu çatı aslında yaşayan bir çatı.
06:51
And this buildingbina was madeyapılmış PlatinumPlatin LEEDLEED.
111
399490
3654
Ve bu bina Platinum LEED olarak
inşa edildi.
06:55
The LEEDLEED is the systemsistem
to measureölçmek, of coursekurs,
112
403879
2373
LEED sistemi
bir yapının sürdürülebilirliğini
06:58
the sustainabilitySürdürülebilirlik of a buildingbina.
113
406276
2413
ölçmek için kullanılır.
07:01
So this was alsoAyrıca a placeyer for people
114
409022
4634
Yani bu da insanlar için yapılmış
07:05
that will staykalmak a long time.
115
413680
2405
ve uzun süre ayakta kalacak
bir binadır.
07:08
And this is actuallyaslında NewYeni YorkYork.
116
416109
1897
Ve burası da New York.
07:10
This is the newyeni WhitneyWhitney,
117
418030
2380
Burası Whitney,
07:12
in the MeatpackingMezbaha DistrictBölge in NewYeni YorkYork.
118
420434
3679
New York'taki
Meatpacking District'te yer alıyor.
07:17
Well, anotherbir diğeri flyinguçan vesseldamar.
119
425046
2965
Bir diğer uçan araç.
07:21
AnotherBaşka bir placeyer for people.
120
429108
1667
İnsanlar için bir yer daha.
07:23
Here we are in AthensAtina,
the NiarchosNiarchos FoundationVakfı.
121
431807
2889
Burada Atina'daki
Niarchos Foundation'dayız.
07:26
It's a librarykütüphane,
122
434720
1897
Bu bir kütüphane,
07:28
it's an openaçık houseev, a concertkonser hallsalon
123
436641
3690
açık bir ev, bir konser salonu
07:32
and a bigbüyük parkpark.
124
440355
1891
ve büyük bir park.
07:34
This buildingbina is alsoAyrıca
a PlatinumPlatin LEEDLEED buildingbina.
125
442270
5050
Bu da bir Platinum LEED
binasıdır.
07:40
This buildingbina actuallyaslında capturesyakalar
the sun'sgüneş energyenerji with that roofçatı.
126
448286
5478
Bu binanın çatısı güneş enerjisini
saklıyor.
07:47
But, you know, makingyapma a buildingbina
a placeyer for people is good.
127
455014
5758
İnsanlar için bir yer inşa etmek
iyi bir şeydir.
07:53
MakingYapma librarieskütüphaneler, makingyapma concertkonser hallssalonları,
128
461188
3846
Kütüphaneler, konser salonları,
07:57
makingyapma universitiesüniversiteler,
makingyapma museumsMüze is good,
129
465058
3141
üniversiteler, müzeler yapmak
iyi bir şeydir.
08:00
because you createyaratmak a placeyer
that's openaçık, accessibleulaşılabilir.
130
468223
4160
Çünkü açık ve erişilebilir bir yer
yapmış olursunuz.
08:05
You createyaratmak a buildingbina
for a better worldDünya, for sure.
131
473442
3042
Daha iyi bir dünya için
bir yapı inşa etmiş olursunuz.
08:09
But there is something elsebaşka
132
477371
4471
Ama mimariyi daha da
08:13
that makesmarkaları architecturemimari
amazingşaşırtıcı, even more.
133
481866
3153
muhteşem yapan bir şey vardır.
08:17
And this is the factgerçek that
134
485879
2508
Ve bu da şudur;
08:20
architecturemimari doesn't just answerCevap
to need and necessityzorunluluk,
135
488411
5824
mimari sadece ihtiyaç ve
gereksinimlere değil,
08:26
but alsoAyrıca to desiresarzuları -- yes, desiresarzuları --
dreamsrüyalar, aspirationsözlemleri.
136
494259
6449
aynı zamanda arzulara -- evet, arzulara --
hayallere ve tutkulara da cevap verir.
08:33
This is what architecturemimari does.
137
501264
1887
Mimarinin yaptığı şey budur.
08:35
Even the mostçoğu modestmütevazi hutkulübe on earthtoprak
138
503175
5534
Dünyadaki en gösterişsiz kulübe bile
08:40
is not just a roofçatı.
139
508733
1833
sadece bir çatıdan ibaret değildir.
08:42
It's more than a roofçatı.
140
510590
1221
Bundan daha fazlasıdır.
08:43
It's tellingsöylüyorum a storyÖykü;
141
511835
1401
Bir hikâye anlatır;
08:45
it's tellingsöylüyorum a storyÖykü about the identityKimlik
of the people livingyaşam in that hutkulübe.
142
513260
4506
kulübenin içinde yaşayan insanların
kimliği hakkında bir hikâye anlatır.
08:50
IndividualsBireyler.
143
518427
1150
Bireyler hakkında.
08:52
ArchitectureMimari is the artSanat
of tellingsöylüyorum storieshikayeleri.
144
520109
3246
Mimari hikâye anlatma sanatıdır.
08:56
Like this one.
145
524212
1333
Bunun gibi.
08:58
In LondonLondra: the Shard"Shard" of GlassCam.
146
526530
2388
Burası Londra'daki
Shard of Glass binası.
09:00
Well, this buildingbina is the tallesten yüksek
buildingbina in WesternWestern EuropeEurope.
147
528942
4693
Bu bina Batı Avrupa'daki
en yüksek bina.
09:06
It goesgider up more than 300 metersmetre
in the airhava, to breathenefes almak freshtaze airhava.
148
534013
5390
Taze havayı içinize çekebileceğiniz
300 metre yükseklikte.
09:11
The facetsesaslarını of this buildingbina are inclinedeğimli,
149
539427
3745
Bu binanın yüzeyleri eğimlidir
09:15
and they reflectyansıtmak the skygökyüzü of LondonLondra,
that is never the sameaynı.
150
543196
4206
ve hiçbir zaman aynı olmayan
Londra gökyüzünü yansıtırlar.
09:19
After rainyağmur, everything becomesolur bluishmavimsi.
151
547426
3177
Yağmur yağdıktan sonra
her şey mavimsi olur.
09:23
In the sunnygüneşli eveningakşam, everything is redkırmızı.
152
551196
3237
Güneşli bir akşamda ise kırmızı.
09:27
It's something
that is difficultzor to explainaçıklamak.
153
555577
3000
Bu anlatmanın kolay olmadığını
bir şey.
09:31
It's what we call the soulruh of a buildingbina.
154
559363
2733
Bu "binanın ruhu" adını verdiğimiz şey.
09:35
On this pictureresim on the left,
you have the MenilMenil CollectionKoleksiyonu,
155
563649
3164
Soldaki resimde uzun zaman önce
kullanılan Menil Collection'ı
09:38
used a long time agoönce.
156
566837
1498
görüyorsunuz.
09:40
It's a museummüze.
157
568359
1471
Bu bir müze.
09:41
On the right is the HarvardHarvard ArtSanat MuseumMüze.
158
569854
2643
Sağdaki ise
Harvard Sanat Müzesi.
09:44
BothHer ikisi de those two buildingsbinalar flirtflört with lightışık.
159
572521
3269
Bu binaların ikisi de ışıkla flört ediyor.
09:48
LightIşık is probablymuhtemelen one of the mostçoğu
essentialgerekli materialsmalzemeler in architecturemimari.
160
576331
5659
Işık, muhtemelen mimarideki
en temel yapıtaşlarından biridir.
09:54
And this is in AmsterdamAmsterdam.
161
582789
1666
Ve burası Amsterdam.
09:57
This buildingbina is flirtingflört with waterSu.
162
585170
2466
Bu bina suyla flört ediyor.
10:01
And this is my officeofis, on the seadeniz.
163
589162
3159
Ve bu da benim
denizin üstündeki ofisim.
10:05
Well, this is flirtingflört with work.
164
593247
2868
Burası da işle flört ediyor.
10:08
ActuallyAslında, we enjoykeyfini çıkarın workingçalışma there.
165
596572
2421
Aslında biz burada çalışmayı
seviyoruz.
10:11
And that cablekablo cararaba is the little cablekablo cararaba
that goesgider up to there.
166
599017
5496
Oraya bu küçük teleferikle
gidiyoruz.
10:17
That's "The NewYeni YorkYork TimesKez" in NewYeni YorkYork.
167
605633
2667
Burası "The New York Times" binası.
10:20
Well, this is playingoynama with transparencyşeffaflık.
168
608840
3340
Burası şeffaflıkla dans ediyor.
10:24
Again, the senseduyu of lightışık,
the senseduyu of transparencyşeffaflık.
169
612204
3600
Işık ve şeffaflık hissi.
10:29
On the left here, you have
the MagicMagic LanternFener in JapanJaponya,
170
617363
2945
Solda, Japonya'daki Magic Lantern'ı
görüyorsunuz.
10:32
in GinzaGinza, in TokyoTokyo.
171
620332
2023
Ginza, Tokyo'da yer alıyor.
10:35
And in the centermerkez
is a monasterymanastır in the forestorman.
172
623153
3717
Ortada, ormandaki bir
manastır var.
10:39
This monasterymanastır is playingoynama
with the silenceSessizlik and the forestorman.
173
627419
4489
Bu manastır sessizlik ve ormanla
dans ediyor.
10:44
And a museummüze, a scienceBilim museummüze.
174
632855
2325
Ve bir bilim müzesi.
10:47
This is about levitationhavaya yükselme.
175
635831
1811
Bu ise havayla ilgili.
10:51
And this is in the centermerkez of ParisParis,
176
639339
3452
Burası Paris'in merkezi,
10:54
in the bellygöbek of the whalebalina.
177
642815
2095
balinanın midesi.
10:56
This is the PathYolé FoundationVakfı in ParisParis.
178
644934
2612
Burası Paris'teki
Pathé Foundation.
11:01
All those buildingsbinalar
have something in commonortak:
179
649178
2927
Tüm bu binaların ortak bir yönü var.
11:04
it's that something is searchingArama
for desirearzu etmek, for dreamsrüyalar.
180
652129
6790
Arzuların ve hayallerin
peşinden koşan bir şey.
11:11
And that's me.
181
659387
1150
Ve bu da benim.
11:12
(LaughterKahkaha)
182
660561
1151
(Gülüyorlar)
11:13
Well, it's me on my sailingyelkencilik boattekne.
183
661736
2484
Burada yelkenli teknemdeyim.
11:17
FlirtingFlört with breezemeltem.
184
665855
1531
Rüzgarla flört ediyorum.
11:20
Well, there's not a very good reasonneden
to showgöstermek you this pictureresim.
185
668902
4955
Aslında size bu resmi göstermek için
pek geçerli bir sebep yok.
11:25
(LaughterKahkaha)
186
673881
2934
(Gülüyorlar)
11:28
I'm tryingçalışıyor, I'm tryingçalışıyor.
187
676839
1944
En azından deniyorum.
11:30
You know, one thing is clearaçık:
I love sailingyelkencilik, for sure.
188
678807
4651
Ama kesin olan bir şey var.
Denize açılmayı seviyorum.
11:35
I actuallyaslında alsoAyrıca love
designingtasarım sailingyelkencilik boatstekneler.
189
683482
3067
Yelkenli tasarlamayı da seviyorum.
11:39
But I love sailingyelkencilik, because sailingyelkencilik
is associatedilişkili with slownessyavaşlık.
190
687514
4457
Denize açılmayı seviyorum çünkü
bu yavaşlıkla ilişkilendiriliyor.
11:44
And ...
191
692696
1278
Ve...
11:46
and silenceSessizlik.
192
694887
1249
sessizlikle.
11:48
And the senseduyu of suspensionsüspansiyon.
193
696934
1867
Ve bir şeyleri ertelemeyle.
11:51
And there is anotherbir diğeri thing
that this pictureresim saysdiyor.
194
699641
2769
Ve bu resmin anlattığı başka
bir şey daha var:
11:54
It saysdiyor that I'm Italianİtalyanca.
195
702831
2056
Benim İtalyan olduğum.
11:56
(LaughterKahkaha)
196
704911
2238
(Gülüyorlar)
11:59
Well, there is very little
I can do about that.
197
707173
3372
Pekala, bununla ilgili
yapabileceğim pek fazla bir şey yok.
12:02
(LaughterKahkaha)
198
710569
1357
(Gülüyorlar)
12:04
I'm Italianİtalyanca, and I love beautygüzellik.
199
712300
2809
Ben İtalyan'ım ve güzelliği seviyorum.
12:07
I love beautygüzellik.
200
715720
1150
Güzelliği seviyorum.
12:09
Well, let's go sailingyelkencilik,
I want to take you sailingyelkencilik here,
201
717649
4269
Haydi denize açılalım.
Sizi götürmek istediğim bir yer var,
12:13
to this placeyer,
202
721942
1295
burası,
12:15
in the middleorta of the PacificPasifik OceanOkyanus.
203
723792
2654
Pasifik Okyanusu'nun tam ortası.
12:20
This is the Jean-MarieJean-Marie TjibaouTjibaou CenterMerkezi.
204
728156
3540
Burası Jean-Marie Tjibaou
Kültür Merkezi.
12:23
It's for the KanakyKanaky ethnicetnik groupgrup.
205
731720
2825
Kanak etnik grubu için inşa edildi.
12:26
It's in NoumNoUméa, NewYeni CaledoniaCaledonia.
206
734569
2355
New Caledonia'nın
Nouméa bölgesinde yer alıyor.
12:29
This placeyer is for artSanat.
207
737899
2080
Burası sanat için yapıldı.
12:32
ArtSanat and naturedoğa.
208
740003
1422
Sanat ve doğa için.
12:34
And those buildingsbinalar
actuallyaslında flirtflört with the windrüzgar,
209
742549
4485
Ve bu binalar gerçekten rüzgârla
flört ediyor;
12:39
with the tradeTicaret windsrüzgarlar.
210
747058
1579
alize rüzgârlarıyla.
12:41
They have a soundses,
they have a voiceses, those buildingsbinalar.
211
749229
3341
Bu binaların bir sesi var.
12:44
I'm showinggösterme this
because it's about beautygüzellik.
212
752594
2944
Bunu size gösteriyorum çünkü,
bu güzelliktir.
12:47
It's about puresaf beautygüzellik.
213
755848
2056
Saf güzellik.
12:50
And let's talk about beautygüzellik for a momentan.
214
758442
3087
Biraz güzellik hakkında konuşalım.
12:53
BeautyGüzellik is like the birdkuş of paradisecennet:
215
761887
3436
Güzellik, cennetkuşuna benzer:
12:58
the very momentan you try
to catchyakalamak it, it fliessinekler away.
216
766296
3710
Onu yakalamaya çalıştığınız anda
uçar gider.
13:02
Your armkol is too shortkısa.
217
770990
1709
Kolunuz yetişmez.
13:06
But beautygüzellik is not a frivolousanlamsız ideaFikir.
218
774236
4090
Ama güzellik önemsiz bir şey değildir.
13:11
It's the oppositekarşısında.
219
779149
1200
Tam tersidir.
13:13
In my nativeyerli languagedil, that is Italianİtalyanca,
220
781284
2635
Anadilimde, yani İtalyanca'da
13:15
"beautifulgüzel" is "belloBello."
221
783943
1787
"güzel",
"bello" demektir.
13:19
In Spanishİspanyolca, "beautygüzellik" is "bellezaBelleza."
222
787236
4334
İspanyolca'da "güzel",
"belleza"
13:24
In GreekYunanca, "beautifulgüzel" is "kalosKalos."
223
792809
3717
Yunanca'da ise "güzel",
"kalos" demektir.
13:30
When you addeklemek "agathosagathos,"
that meansanlamına geliyor "beautifulgüzel and good."
224
798214
4953
"Agathos" kelimesini eklediğinizde
"güzel ve iyi" anlamına gelir.
13:35
In no one of those languagesdiller,
"beautifulgüzel" just meansanlamına geliyor "beautifulgüzel."
225
803191
4786
Bu dillerin hiçbirinde "güzel" yalnızca
"güzel" demek değildir.
13:40
It alsoAyrıca meansanlamına geliyor "good."
226
808001
1659
Aynı zamanda "iyi" anlamına gelir.
13:43
RealGerçek beautygüzellik is when the invisiblegörünmez
227
811295
3909
Gerçek güzellik, görünmeyenin
13:48
joinskatılır the visiblegözle görülür, cominggelecek on surfaceyüzey.
228
816022
3961
görünenle birleşip yüzeye çıkmasıdır.
13:52
And this doesn't applyuygulamak
only to artSanat or naturedoğa.
229
820300
4696
Ve bu sadece sanat ve doğayla
kısıtlı kalmaz.
13:58
This appliesgeçerlidir to scienceBilim,
humaninsan curiositymerak, solidarityDayanışma --
230
826507
5374
Bilim, merak duygusu ve
dayanışma için de geçerlidir.
14:03
that's the reasonneden why you mayMayıs ayı say,
231
831905
3370
Bu sebeple şöyle diyebilirsiniz:
14:07
"This is a beautifulgüzel personkişi,"
232
835299
3286
"Bu güzel bir insan",
14:10
"That's a beautifulgüzel mindus."
233
838609
1796
"Bu güzel bir zihin".
14:13
This, this is the beautygüzellik
that can changedeğişiklik people
234
841483
4207
Bu güzellik fikri insanların
gözlerinde özel bir ışık açarak
14:17
into better people,
235
845714
1198
daha iyi insanlara
14:18
by switchinganahtarlama a specialözel lightışık
in theironların eyesgözleri.
236
846936
3320
dönüşmelerini sağlayabilir.
14:22
And makingyapma buildingsbinalar for this beautygüzellik
237
850672
2715
Ve bu güzellik için binalar yapmak,
14:25
makesmarkaları citiesşehirler better placesyerler to livecanlı.
238
853411
2682
şehirleri daha iyi yaşanacak yerlere
dönüştürür.
14:28
And better citiesşehirler
239
856863
1546
Ve daha iyi şehirler
14:31
make better citizensvatandaşlar.
240
859196
1906
daha iyi vatandaşlar demektir.
14:34
Well, this beautygüzellik --
241
862244
2904
Bu güzellik --
14:37
this universalevrensel beautygüzellik, I should say --
242
865172
2579
bu evrensel güzellik --
14:41
is one of the fewaz things
that can changedeğişiklik the worldDünya.
243
869014
3466
dünyayı değiştirebilecek
nadir şeylerden biridir.
14:46
Believe me, this beautygüzellik
will savekayıt etmek the worldDünya.
244
874085
3642
İnanın bana,
güzellik dünyayı kurtaracak.
14:50
One personkişi at a time, but it will do it.
245
878363
3198
Her seferinde tek bir insanla olsa da,
bu yeterlidir.
14:55
Thank you.
246
883402
1230
Teşekkür ederim.
14:56
(ApplauseAlkış)
247
884656
5555
(Alkış)
Translated by Betül Tanrıkulu
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Renzo Piano - Architect
Renzo Piano is a builder of shelters for human beings. And communities.

Why you should listen

Renzo Piano is an architect and legend. Playing with transparency, light and curves while creating buildings with utility and permanence, he's the mind behind the Shard in London, the new Whitney Museum at Gansevoort in New York and the Kansai International Airport Terminal in Osaka, Japan, and he co-created the Centre Pompidou in Paris.

As he writes: "Since I was a child looking at the shiploads suspended over the harbor of my hometown, Genoa, I dreamt about fighting against gravity. And this is what I tried to accomplish in all these years of work: making buildings (one of the heaviest things you can make) that float above grounds. I also like to create buildings that could be shelter for human beings: good places for people to meet and share experiences. This is also the way cities become more beautiful cities, and this is why it is so important to me. In my job you need to be different things at a time: a builder in the morning, a poet at lunchtime and a humanist in the afternoon. It is one of the oldest and most adventurous things you can do. I can't think of a better way to spend my time every day."

More profile about the speaker
Renzo Piano | Speaker | TED.com