TEDWomen 2018
Stacey Abrams: 3 questions to ask yourself about everything you do
Stacey Abrams: Yaptığınız her şeyde kendinize sormanız gereken üç soru
Filmed:
Readability: 2.9
3,767,559 views
Gerileme sonrası nasıl tepki verdiğiniz, karakterinizi tanımlayan şeydir. Stacey Abrams, Amerika Birleşik Devletleri tarihinde valilik makamı için büyük bir parti tarafından aday gösterilen ilk siyah kadındı - çekişmeli yarışı kaybetti, ancak dediği gibi, tek seçenek ilerlemek. Heyecan verici bir konuşmada, Georgia eyaleti valiliği seçim kampanyasından öğrendiği dersleri, dünyayı nasıl değiştireceğine dair bazı önerileri paylaşıyor - ve bir sonraki adımlarında birkaç ipucu. Abrams, “Hırsınız hakkında agresif olun” diyor.
Stacey Abrams - Politician
Former Georgia House Democratic Leader Stacey Abrams made history in 2018 when she earned the Democratic nomination for governor of Georgia. Full bio
Former Georgia House Democratic Leader Stacey Abrams made history in 2018 when she earned the Democratic nomination for governor of Georgia. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
When I was in high school
at the age of 17 --
at the age of 17 --
0
1349
2189
On yedi yaşında lisedeyken
00:15
I graduated from high school
in Decatur, Georgia,
in Decatur, Georgia,
1
3562
3683
Georgia'nın Decatur şehrindeki
okulumdan mezun oldum,
okulumdan mezun oldum,
00:19
as valedictorian of my high school --
2
7269
2225
hem de okulun veda konuşmacısı olarak.
00:21
I was very proud of myself.
3
9952
1494
Kendimle çok gurur duyuyordum.
00:23
I was from a low-income community,
I had grown up in Mississippi,
I had grown up in Mississippi,
4
11470
3313
Düşük gelirli bir toplumdandım,
Mississippi'de büyüdüm,
Mississippi'de büyüdüm,
00:26
we'd moved from Mississippi to Georgia
5
14807
1828
Georgia'ya taşınmıştık,
00:28
so my parents could pursue their degrees
as United Methodist ministers.
as United Methodist ministers.
6
16659
5786
böylece ebeveynlerim Birleşik Metodist
din insanı olabileceklerdi.
din insanı olabileceklerdi.
00:34
We were poor, but they didn't think
we were poor enough,
we were poor enough,
7
22469
2643
Fakirdik ama fakir olduğumuzun
farkında değillerdi,
farkında değillerdi,
00:37
so they were going for permanent poverty.
8
25136
1976
daha da fakir olmaya çalışıyorlardı.
00:39
(Laughter)
9
27136
1267
(Gülüşmeler)
00:40
And so, while they studied at Emory,
10
28427
1936
Onlar Emory'de okurken
00:42
I studied at Avondale,
and I became valedictorian.
and I became valedictorian.
11
30387
3134
ben de Avondale'de okudum
ve veda konuşmacısı oldum.
ve veda konuşmacısı oldum.
00:45
Well, one of the joys of being
valedictorian in the state of Georgia
valedictorian in the state of Georgia
12
33989
3250
Georgia'da veda konuşmacısı olmanın
en eğlenceli yanlarından biri,
en eğlenceli yanlarından biri,
00:49
is that you get invited
to meet the governor of Georgia.
to meet the governor of Georgia.
13
37263
3067
Georgia valisiyle tanışmaya
davet edilmekti.
davet edilmekti.
00:52
I was mildly interested in meeting him.
14
40720
2600
Onunla tanışmaya çok da can atmıyordum.
00:56
It was kind of cool.
15
44482
1190
Güzel bir şeydi.
00:57
I was more intrigued by the fact
that he lived in a mansion,
that he lived in a mansion,
16
45696
3509
Bir malikânede yaşıyor olması
ilgimi daha çok çekiyordu.
ilgimi daha çok çekiyordu.
01:01
because I watched a lot
of "General Hospital" and "Dynasty"
of "General Hospital" and "Dynasty"
17
49229
2796
Çünkü çocukken çok fazla
"General Hospital"
"General Hospital"
01:04
as a child.
18
52049
1157
ve "Hanedan" izledim.
01:05
(Laughter)
19
53230
1650
(Gülüşmeler)
01:06
And so I got up that morning,
ready to go to visit the governor.
ready to go to visit the governor.
20
54904
4030
Yani o sabah valiyi
ziyaret etmek için kalktım.
ziyaret etmek için kalktım.
01:10
My mom and my dad,
who were also invited, got up,
who were also invited, got up,
21
58958
3198
Davetli olan annem ve babam da kalktılar
01:14
and we went outside.
22
62180
1262
ve dışarıya çıktık.
01:15
But we didn't get in our car.
23
63466
1865
Ama kendi arabamıza binmedik.
01:17
And in the south,
a car is a necessary thing.
a car is a necessary thing.
24
65355
3252
Güneyde, araba bir ihtiyaçtır.
01:20
We don't have a lot of public transit,
there aren't a lot of options.
there aren't a lot of options.
25
68631
3343
Çok fazla toplu taşıma olanağımız yok,
yani çok seçeneğimiz de yok.
yani çok seçeneğimiz de yok.
01:23
But if you're lucky enough
to live in a community
to live in a community
26
71998
2333
Ama arabanızın olmadığı bir toplumda
01:26
where you don't have a car,
27
74355
1302
yaşayacak kadar şanslıysanız
01:27
the only option is public transit.
28
75681
2126
tek seçeneğiniz toplu taşımadır.
01:29
And that's what we had to take.
29
77831
1657
Bizim de tek seçeneğimiz buydu.
01:32
And so we got on the bus.
30
80006
1809
Yani otobüse bindik.
01:33
And we took the bus from Decatur
all the way to Buckhead,
all the way to Buckhead,
31
81839
3421
Decatur'dan Buckhead'e kadar
otobüsle gittik.
otobüsle gittik.
01:37
where the Governor's Mansion sat
on this really beautiful acreage of land,
on this really beautiful acreage of land,
32
85284
4396
Valinin malikânesi, arazi boyunca uzanan
uzun siyah kapılarıyla
uzun siyah kapılarıyla
01:41
with these long black gates
that ran the length of the property.
that ran the length of the property.
33
89704
3013
gerçekten güzel bir arazi
üzerinde kuruluydu.
üzerinde kuruluydu.
01:45
We get to the Governor's Mansion,
34
93101
1596
Valinin Malikanesi'ne gittik,
01:46
we pull the little lever
that lets them know this is our stop,
that lets them know this is our stop,
35
94721
2967
küçük manivela kolunu çekip
ineceğimiz durağı haber verdik,
ineceğimiz durağı haber verdik,
01:49
we get off the bus,
36
97712
1175
otobüsten indik,
01:50
my mom, my dad and I,
we walk across the street.
we walk across the street.
37
98911
2674
annem, babam ve ben
yol boyunca yürüdük.
yol boyunca yürüdük.
01:53
We walk up the driveway,
because there are cars coming up,
because there are cars coming up,
38
101609
3119
Garaj yolundan yürüyorduk
çünkü arabalar geçip duruyordu,
çünkü arabalar geçip duruyordu,
01:56
cars bringing in students
from all across the state of Georgia.
from all across the state of Georgia.
39
104752
2989
araçlar Georgia'nın dört bir yanından
öğrenci getiriyordu.
öğrenci getiriyordu.
01:59
So we're walking along the side.
40
107765
1609
Biz de yol kenarında yürüyorduk.
02:01
And as we walk single file along the side,
41
109398
2078
Kenarda tek sıra hâlinde yürürken
02:03
my mom and dad sandwiching me to make sure
I don't get hit by one of the cars
I don't get hit by one of the cars
42
111500
3637
annem ve babam bana araba
çarpmasın diye beni aralarına almıştı.
çarpmasın diye beni aralarına almıştı.
02:07
bringing in the other valedictorians,
43
115161
1809
Diğer veda konuşmacılarıyla birlikte
02:08
we approach the guard gate.
44
116994
1849
güvenlik kapısına yaklaştık.
02:10
When we get to the guard gate,
the guard comes out.
the guard comes out.
45
118867
2392
Kapıya geldiğimizde güvenlik dışarı çıktı.
02:13
He looks at me,
and he looks at my parents,
and he looks at my parents,
46
121283
2870
Bana ve aileme baktı.
02:16
and he says, "You don't belong here,
this is a private event."
this is a private event."
47
124177
3018
"Buraya giremezsiniz,
bu özel bir etkinlik" dedi.
bu özel bir etkinlik" dedi.
02:19
My dad says, "No, this is my daughter,
Stacey. She's one of the valedictorians."
Stacey. She's one of the valedictorians."
48
127839
3912
Babam da "Hayır, bu kızım Stacey.
veda konuşmacılarından." dedi.
veda konuşmacılarından." dedi.
02:24
But the guard doesn't look
at the checklist that's in his hands.
at the checklist that's in his hands.
49
132109
3167
Ama güvenlik elindeki listeye bakmıyordu.
02:27
He doesn't ask my mom for the invitation
50
135300
1936
Anneme davetiyeyi sormadı,
02:29
that's at the bottom
of her very voluminous purse.
of her very voluminous purse.
51
137260
2540
üstelik annemin
kocaman çantasında duruyordu.
kocaman çantasında duruyordu.
02:32
Instead, he looks
over our shoulder at the bus,
over our shoulder at the bus,
52
140228
2389
Bunun yerine omzunun üzerinden
otobüse baktı
otobüse baktı
02:34
because in his mind, the bus is telling
him a story about who should be there.
him a story about who should be there.
53
142641
4081
çünkü onun kafasında otobüs, burada olması
gerekenlerle bir hikâye anlatıyordu.
gerekenlerle bir hikâye anlatıyordu.
02:39
And the fact that we were too poor
to have our own car --
to have our own car --
54
147300
3356
Biz de kendi aracımızı
alamayacak kadar fakirdik,
alamayacak kadar fakirdik,
02:42
that was a story he told himself.
55
150680
2357
bu onun kendi kendine
uydurduğu bir hikâyeydi.
uydurduğu bir hikâyeydi.
02:45
And he may have seen
something in my skin color,
something in my skin color,
56
153061
2262
Belki de ten rengimde bir şey görmüştü,
02:47
he may have seen something in my attire;
57
155347
1921
belki de kıyafetimde bir şey vardı.
02:49
I don't know what went through his mind.
58
157292
1928
Aklından ne geçtiğini bilmiyorum.
02:51
But his conclusion was
to look at me again,
to look at me again,
59
159244
2498
Ama sonunda bana tekrar baktı
02:53
and with a look of disdain, say,
60
161766
1591
ve küçümseyici bir bakışla dedi ki
02:55
"I told you, this is a private event.
You don't belong here."
You don't belong here."
61
163381
3434
"Size bunun özel olduğunu söyledim.
Buraya ait değilsiniz."
Buraya ait değilsiniz."
02:59
Now, my parents were studying to become
United Methodist ministers,
United Methodist ministers,
62
167355
3232
Ailem metodist din insanı
olmaya çalışıyordu
olmaya çalışıyordu
03:02
but they were not pastors yet.
63
170611
2016
ancak henüz papaz değillerdi.
03:04
(Laughter)
64
172651
2365
(Gülüşmeler)
03:07
And so they proceeded
to engage this gentleman
to engage this gentleman
65
175040
2984
Bu yüzden o beyefendinin
karar alma mekanizmasıyla ilgili
karar alma mekanizmasıyla ilgili
03:10
in a very robust discussion
of his decision-making skills.
of his decision-making skills.
66
178048
2948
oldukça hararetli bir tartışmaya
girmeye hazırlandılar.
girmeye hazırlandılar.
03:13
(Laughter)
67
181020
1361
(Gülüşmeler)
03:14
My father may have mentioned
68
182405
1437
Hatta babam ona
03:15
that he was going to spend eternity
in a very fiery place
in a very fiery place
69
183866
2698
ismimi o listede göremezse
sonsuzluğu çok sıcak bir yerde
geçireceğini söylemiş olabilir.
geçireceğini söylemiş olabilir.
03:18
if he didn't find my name
on that checklist.
on that checklist.
70
186588
2182
03:21
And indeed, the man checks
the checklist eventually,
the checklist eventually,
71
189215
2715
Ve adam hemen listeyi kontrol etti,
03:23
and he found my name,
and he let us inside.
and he let us inside.
72
191954
2322
adımı buldu ve içeri girmemize izin verdi.
03:26
But I don't remember meeting
the governor of Georgia.
the governor of Georgia.
73
194927
2584
Ama Georgia valisiyle
tanıştığımı hatırlamıyorum.
tanıştığımı hatırlamıyorum.
03:30
I don't recall meeting
my fellow valedictorians
my fellow valedictorians
74
198006
2627
180 farklı bölgeden gelen
diğer veda konuşmacılarıyla
diğer veda konuşmacılarıyla
03:32
from 180 school districts.
75
200657
1896
tanıştığımı da hatırlamıyorum.
03:34
The only clear memory I have of that day
76
202577
2140
O güne dair tek net anım
03:36
was a man standing in front
of the most powerful place in Georgia,
of the most powerful place in Georgia,
77
204741
3138
Georgia'daki en güçlü yerin
önünde duran adam
önünde duran adam
03:39
looking at me and telling me
I don't belong.
I don't belong.
78
207903
3000
ve bana bakıp
oraya ait olmadığımı söyleyişi.
oraya ait olmadığımı söyleyişi.
03:43
And so I decided, 20-some-odd years later,
79
211776
3325
Kararımı vermiştim, 20 küsur yıl sonra
03:47
to be the person
who got to open the gates.
who got to open the gates.
80
215125
2444
o kapıları açan kişi olacaktım.
03:50
(Cheers)
81
218085
3515
(Tezahüratlar)
03:53
(Applause)
82
221624
3908
(Alkış)
03:59
Unfortunately, you may have read
the rest of the story.
the rest of the story.
83
227140
2643
Maalesef hikâyenin devamını
okumuş olabilirsiniz.
okumuş olabilirsiniz.
04:01
It didn't quite work out that way.
84
229807
1737
O şekilde yürümedi.
04:03
And now I'm tasked with figuring out:
How do I move forward?
How do I move forward?
85
231568
3761
Şimdi şunu anlamaya çalışıyorum:
Nasıl ilerlerim?
Nasıl ilerlerim?
04:07
Because, you see, I didn't just want
to open the gates for young black women
to open the gates for young black women
86
235953
3590
Çünkü kapıları sadece küçük görülmüş,
ait olmadığı söylenmiş
ait olmadığı söylenmiş
04:11
who had been underestimated
and told they don't belong.
and told they don't belong.
87
239567
2783
genç siyahi kadınlar için açmak istemedim.
04:14
I wanted to open those gates
for Latinas and for Asian Americans.
for Latinas and for Asian Americans.
88
242374
3989
Kapıları Latinler ve Asyalı Amerikalılar
için de açmak istedim.
için de açmak istedim.
04:18
I wanted to open those gates
for the undocumented and the documented.
for the undocumented and the documented.
89
246387
4109
Kapıları vatandaşlık almış
ve alamamışlar için de açmak istedim.
ve alamamışlar için de açmak istedim.
04:22
I wanted to open those gates
as an ally of the LGBTQ community.
as an ally of the LGBTQ community.
90
250520
3417
Kapıları LGBTQ toplululuğunun
bir dostu olarak da açmak istedim.
bir dostu olarak da açmak istedim.
04:25
I wanted to open those gates
91
253961
1353
O kapıları
04:27
for the families that have to call
themselves the victims of gun violence.
themselves the victims of gun violence.
92
255338
3517
silah şiddeti mağdurları diye adlandırılan
aileler için de açmak istedim.
aileler için de açmak istedim.
04:30
I wanted to open those gates wide
for everyone in Georgia,
for everyone in Georgia,
93
258879
2770
Kapıları Georgia'daki herkes için
sonuna kadar açmak istedim
sonuna kadar açmak istedim
04:33
because that is our state,
and this is our nation,
and this is our nation,
94
261673
2362
çünkü bu bizim eyaletimiz,
bizim milletimiz
bizim milletimiz
04:36
and we all belong here.
95
264059
1533
ve hepimiz buraya aitiz.
04:38
(Cheers)
96
266085
2420
(Tezahüratlar)
04:40
(Applause)
97
268529
3539
(Alkışlar)
04:46
But what I recognized
is that the first try wasn't enough.
is that the first try wasn't enough.
98
274006
4196
Fark ettiğim şey ise
ilk denemenin yeterli olmadığıydı.
ilk denemenin yeterli olmadığıydı.
04:50
And my question became:
How do I move forward?
How do I move forward?
99
278966
2540
Böylece sorum şuna dönüştü:
Nasıl ilerlerim?
Nasıl ilerlerim?
04:53
How do I get beyond the bitterness
and the sadness and the lethargy
and the sadness and the lethargy
100
281530
5611
Bu acımasızlığın, üzgünlüğün
ve rehavetin ötesine nasıl geçebilirim
ve rehavetin ötesine nasıl geçebilirim
04:59
and watching an inordinate amount
of television as I eat ice cream?
of television as I eat ice cream?
101
287165
4055
ve dondurma yerken
nasıl daha fazla televizyon izlerim?
nasıl daha fazla televizyon izlerim?
05:03
(Laughter)
102
291244
1532
(Gülüşmeler)
05:04
What do I do next?
103
292800
1713
Sırada ne var?
05:07
And I'm going to do what I've always done.
104
295498
2651
Her zaman yaptığım şeyi yapacağım.
05:10
I'm going to move forward,
because going backwards isn't an option
because going backwards isn't an option
105
298173
3151
İlerleyeceğim çünkü geri gitmek
bir seçenek değil,
bir seçenek değil,
05:13
and standing still is not enough.
106
301348
1697
olduğum yerde durmak yeterli değil.
05:15
(Applause)
107
303673
4509
(Alkışlar)
05:20
You see, I began my race for governor
108
308206
3167
Kim olduğumu
05:23
by analyzing who I was
and what I wanted to be.
and what I wanted to be.
109
311397
3196
ve ne olmak istediğimi analiz ederek
bu valilik yarışına girdim.
bu valilik yarışına girdim.
05:26
And there are three questions
I ask myself about everything I do,
I ask myself about everything I do,
110
314617
3079
Yaptığım her şeyde
kendime sorduğum üç soru var,
kendime sorduğum üç soru var,
05:29
whether it's running for office
or starting a business;
or starting a business;
111
317720
2595
siyasete atılmak için de
bir iş kurmak için de geçerli;
bir iş kurmak için de geçerli;
05:32
when I decided to start
the New Georgia Project
the New Georgia Project
112
320339
2214
insanları oy listesine kaydetmek için
New Georgia Projesi'nde başladığımda
05:34
to register people to vote;
113
322577
1341
05:35
or when I started the latest action,
Fair Fight Georgia.
Fair Fight Georgia.
114
323942
3349
ya da son projem Fair Fight Georgia
faaliyetine başladığımda.
faaliyetine başladığımda.
05:39
No matter what I do,
I ask myself three questions:
I ask myself three questions:
115
327315
2717
Ne olursa olsun
kendime üç soru soruyorum:
kendime üç soru soruyorum:
05:42
What do I want?
116
330056
1277
Ne istiyorum?
05:43
Why do I want it?
117
331357
1668
Bunu neden istiyorum?
05:45
And how do I get it?
118
333049
1308
Bunu nasıl elde ederim?
05:47
And in this case, I know what I want.
119
335048
2522
Bu konuda, ne istediğimi biliyorum.
05:49
I want change.
120
337594
1769
Değişim istiyorum.
05:51
That is what I want.
121
339387
1312
İstediğim şey bu.
05:52
But the question is:
122
340723
1542
Ama asıl soru şu:
05:55
What change do I want to see?
123
343109
1933
Görmek istediğim değişim ne?
05:57
And I know that the questions
I have to ask myself are:
I have to ask myself are:
124
345656
2669
Sormam gereken soruların
şunlar olduğunu biliyorum:
şunlar olduğunu biliyorum:
06:00
One, am I honest about the scope
of my ambition?
of my ambition?
125
348349
2958
Bir, hırsımın neyi kapsadığıyla ilgili
dürüst müyüm?
dürüst müyüm?
06:03
Because it's easy to figure out
that once you didn't get what you wanted,
that once you didn't get what you wanted,
126
351744
3468
Çünkü bir kez istediğinizi
elde edemediğinizde
elde edemediğinizde
06:07
then maybe you should
have set your sights a little lower,
have set your sights a little lower,
127
355236
2765
belki de hedeflerinizi alçaltmalısınız.
06:10
but I'm here to tell you
to be aggressive about your ambition.
to be aggressive about your ambition.
128
358025
2948
Ama ben size hırsınızla ilgili
agresif olmalısınız diyorum.
agresif olmalısınız diyorum.
06:12
Do not allow setbacks to set you back.
129
360997
2509
Gerilemelerin sizi
geriletmediğinden emin olun.
geriletmediğinden emin olun.
06:15
(Applause)
130
363530
3518
(Alkışlar)
06:21
Number two, let yourself
understand your mistakes.
understand your mistakes.
131
369022
4277
İki, hatalarınızı anlamaya çalışın.
06:25
But also understand their mistakes,
132
373323
2159
Ama başkalarının hatalarını da anlayın
06:27
because, as women in particular,
133
375506
1547
çünkü özellikle bir kadın olarak
06:29
we're taught that if something
doesn't work out,
doesn't work out,
134
377077
2252
eğer işlerimiz yolunda gitmiyorsa
bunun bizim hatamız olduğu öğretildi.
06:31
it's probably our fault.
135
379353
1224
06:32
And usually, there is something
we could do better,
we could do better,
136
380601
2397
Ve genellikle yapabileceğimiz
daha iyi bir şey olur
daha iyi bir şey olur
06:35
but we've been told
not to investigate too much
not to investigate too much
137
383022
2214
ama bize diğer tarafın yapabileceklerini
06:37
what the other side could have done.
138
385260
1738
çok fazla sorgulamamamız söylenir.
06:39
And this isn't partisan -- it's people.
139
387022
1892
Konu taraflı olmak değil,
konu insanlar.
konu insanlar.
06:40
We're too often told
that our mistakes are ours alone,
that our mistakes are ours alone,
140
388938
2798
Sık sık hatalarımızın yalnızca
bize ait olduğu söylenir
bize ait olduğu söylenir
06:43
but victory is a shared benefit.
141
391760
2133
ama zafer paylaşılan bir fayda.
06:46
And so what I tell you to do
is understand your mistakes,
is understand your mistakes,
142
394331
2755
Bense size hatalarınızı
anlamanızı söylüyorum
anlamanızı söylüyorum
06:49
but understand the mistakes of others.
143
397110
2110
ama başkalarının da hatalarını anlamanızı.
06:51
And be clearheaded about it.
144
399608
1991
Bununla ilgili açık görüşlü olmanızı.
06:53
And be honest with yourself
and honest with those who support you.
and honest with those who support you.
145
401623
3556
Kendinize ve sizi destekleyenlere
karşı dürüst olsun.
karşı dürüst olsun.
06:58
But once you know what you want,
146
406108
2238
Bir kez ne istediğinizi bildiğinizde
07:00
understand why you want it.
147
408370
1938
onu neden istediğinizi de anlayın.
07:02
And even though it feels good,
revenge is not a good reason.
revenge is not a good reason.
148
410647
3147
İyi hissettirse bile
intikam iyi bir neden değil.
intikam iyi bir neden değil.
07:05
(Laughter)
149
413818
2515
(Gülme)
07:08
Instead, make sure you want it
150
416357
2077
Bunun yerine istediğinizden emin olun
07:10
because there's something
not that you should do,
not that you should do,
151
418458
3463
çünkü bu yapsanız iyi olacak bir şey değil
07:13
but something you must do.
152
421945
1976
yapmak zorunda olduğunuz
bir şey olmalı.
bir şey olmalı.
07:16
It has to be something
that doesn't allow you to sleep at night
that doesn't allow you to sleep at night
153
424383
3008
Geceleri sizi uyutmayacak bir şey olmalı,
07:19
unless you're dreaming about it;
154
427415
1532
tabii rüyalarınıza girmiyorsa;
07:20
something that wakes you up in the morning
and gets you excited about it;
and gets you excited about it;
155
428971
3460
sabah uyanmanıza sebep olan
ve sizi heyecanlandıran
ve sizi heyecanlandıran
07:24
or something that makes you so angry,
156
432455
1840
veya sizi kızdıran bir şey olmalı ki
07:26
you know you have to do
something about it.
something about it.
157
434319
2548
o konuda bir şey
yapmanız gerektiğini bilesiniz.
yapmanız gerektiğini bilesiniz.
07:28
But know why you're doing it.
158
436891
2119
Ama neden yaptığınızı bilin.
07:31
And know why it must be done.
159
439034
2389
Niçin yapılması gerektiğini de.
07:34
You've listened to women
from across this world
from across this world
160
442074
3079
Dünyanın dört bir yanından
kadınları dinlediniz,
kadınları dinlediniz,
bazı şeylerin niçin gerçekleşmesi
gerektiğini anlattılar.
gerektiğini anlattılar.
07:37
talk about why things have to happen.
161
445177
2573
07:39
But figure out what the "why" is for you,
162
447774
2011
Sizin nedeniniz ne, bunun farkına varın
07:41
because jumping from
the "what" to the "do"
the "what" to the "do"
163
449809
2989
çünkü nedenden eyleme geçmek
07:44
is meaningless if you don't know why.
164
452822
2531
nedenini bilmiyorsanız anlamsızdır.
07:47
Because when it gets hard,
when it gets tough,
when it gets tough,
165
455377
2803
Çünkü işler zorlaştığında,
07:50
when your friends walk away from you,
166
458204
2159
arkadaşlarınız sizden uzaklaştığında,
07:52
when your supporters forget you,
167
460387
2135
destekçileriniz sizi unuttuğunda,
07:54
when you don't win your first race --
168
462546
2610
ilk yarışınızı kazanamadığınızda,
07:57
if you don't know why,
you can't try again.
you can't try again.
169
465180
2735
nedenini bilmiyorsanız
tekrar deneyemezsiniz.
tekrar deneyemezsiniz.
08:00
So, first know what you want.
170
468363
2040
O yüzden ilk olarak ne istediğinizi bilin.
08:02
Second, know why you want it,
171
470427
2023
İkinci olarak neden istediğinizi,
08:04
but third, know how
you're going to get it done.
you're going to get it done.
172
472474
2357
üçüncü olarak da bunu nasıl yapacağınızı.
08:07
I faced a few obstacles in this race.
173
475323
2278
Bu yarışta birkaç engelle karşılaştım.
08:09
(Laughter)
174
477625
1944
(Kahkahalar)
08:11
Just a few.
175
479593
1150
Sadece birkaç tane.
08:13
But in the pursuit,
176
481090
1206
Ama bu kovalamacada,
08:14
I became the first black woman
to ever become the nominee for governor
to ever become the nominee for governor
177
482320
4213
ilk vali adayı siyahi kadın oldum,
08:18
in the history of the United States
of America for a major party.
of America for a major party.
178
486557
3477
ABD tarihinde bir ana partiden
bunu gerçekleştiren ilk siyahi kadın.
bunu gerçekleştiren ilk siyahi kadın.
08:22
(Cheers)
179
490612
4005
(Tezahüratlar)
08:26
(Applause)
180
494653
3990
(Alkışlar)
08:30
But more importantly, in this process,
181
498839
2619
Ama daha da önemlisi, bu süreçte
08:33
we turned out 1.2 million
African American voters in Georgia.
African American voters in Georgia.
182
501482
4262
Georgia'da Afrikan Amerikalı
seçmen sayısı 1,2 milyona ulaştı.
seçmen sayısı 1,2 milyona ulaştı.
08:37
That is more voters
183
505768
1223
2014'te Demokratların tarafında
kullanılan oydan
kullanılan oydan
08:39
than voted on the Democratic side
of the ticket in 2014.
of the ticket in 2014.
184
507015
3919
daha fazla seçmen demek.
08:42
(Applause)
185
510958
4460
(Alkışlar)
08:47
Our campaign tripled the number of Latinos
186
515442
2524
Seçim kampanyamız
Georgia'da seslerini duyurmak isteyen
Georgia'da seslerini duyurmak isteyen
08:49
who believed their voices mattered
in the state of Georgia.
in the state of Georgia.
187
517990
2785
Latinlerin sayısını üçe katladı,
08:52
We tripled the number of Asian Americans
188
520799
1957
''Burası bizim de ülkemiz'' diyen
08:54
who stood up and said,
"This is our state, too."
"This is our state, too."
189
522780
2646
Asyalı Amerikalı sayısını üçe katladık.
08:57
Those are successes that tell me
how I can get it done.
how I can get it done.
190
525450
3825
Bunlar bana nasıl başarabilecğeimi
söyleyen başarılar.
söyleyen başarılar.
09:01
But they also let me understand
the obstacles aren't insurmountable.
the obstacles aren't insurmountable.
191
529299
3413
Bunlar aynı zamanda engellerin
aşılamaz olmadığını anlamamı sağladı.
aşılamaz olmadığını anlamamı sağladı.
09:04
They're just a little high.
192
532736
1595
Bunlar biraz daha yüksek.
09:07
But I also understand
193
535156
1563
Ama şunu da anlıyorum ki
09:08
that there are three things
that always hold us hostage.
that always hold us hostage.
194
536743
3384
bizi alıkoyan üç şey var.
09:12
The first is finances.
195
540649
2298
İlki finans.
09:15
Now, you may have heard,
I'm in a little bit of debt.
I'm in a little bit of debt.
196
543822
2620
Duymuşsunuzdur, biraz borçlandım.
09:18
If you didn't hear about it,
you did not go outside.
you did not go outside.
197
546958
2659
Duymadıysanız dışarıya çıkmıyorsunuzdur.
09:21
(Laughter)
198
549641
1745
(Gülme sesleri)
09:23
And finances are something
that holds us back so often,
that holds us back so often,
199
551712
2897
Finansal olaylar
bizi o kadar zapt etti ki
bizi o kadar zapt etti ki
09:26
our dreams are bounded
by how much we have in resources.
by how much we have in resources.
200
554633
3800
hayallerimiz bile ne kadar
kaynağımız kaldığına bağlı.
kaynağımız kaldığına bağlı.
09:30
But we hear again and again
201
558822
1350
Ama tekrar tekrar
09:32
the stories of those who overcome
those resource challenges.
those resource challenges.
202
560196
4057
kaynak sıkıntısının üstesinden gelenlerin
hikâyelerini duyuyoruz.
hikâyelerini duyuyoruz.
09:36
But you can't overcome
something you don't talk about.
something you don't talk about.
203
564744
2786
Ama konuşmadığınız bir şeyin
üstesinden gelemezsiniz.
üstesinden gelemezsiniz.
09:39
And that's why I didn't allow them
to debt-shame me in my campaign.
to debt-shame me in my campaign.
204
567554
3616
Bu yüzden seçim kampanyamda
beni suçlamalarınaizin vermedim.
beni suçlamalarınaizin vermedim.
09:43
I didn't allow anyone to tell me
that my lack of opportunity
that my lack of opportunity
205
571569
4270
Kimsenin bana
fırsat yetersizliğim yüzünden
fırsat yetersizliğim yüzünden
bu iş için yetersiz olacağımı
söylemesine izin vermedim.
söylemesine izin vermedim.
09:47
was a reason to disqualify
me from running.
me from running.
206
575863
2254
09:50
And believe me, people tried
to tell me I shouldn't run.
to tell me I shouldn't run.
207
578141
2762
İnanın bana, insanlar
bu yarışa girmememi söyleyip durdu.
bu yarışa girmememi söyleyip durdu.
09:52
Friends told me not to run.
208
580927
1857
Arkadaşlarım söyledi.
09:54
Allies told me not to run.
209
582808
1779
Müttefiklerim söyledi.
09:56
"USA Today" mentioned
maybe I shouldn't run.
maybe I shouldn't run.
210
584899
2881
"USA Today" devam etmemem
konusunda atıfta bulundu.
konusunda atıfta bulundu.
09:59
(Laughter)
211
587804
1222
(Gülme sesleri)
10:01
But no matter who it was,
212
589050
1287
Ama kim olursa olsun,
10:02
I understood that finances are often
a reason we don't let ourselves dream.
a reason we don't let ourselves dream.
213
590361
4743
finans konusunun hayallerimize
balta vurduğunu fark ettim.
balta vurduğunu fark ettim.
10:07
I can't say that you will always
overcome those obstacles,
overcome those obstacles,
214
595759
2811
Her zaman bu engelleri
aşacağınızı söyleyemem
aşacağınızı söyleyemem
10:10
but I will tell you,
you will be damned if you do not try.
you will be damned if you do not try.
215
598594
3100
ama denemezseniz
ne olacağını asla bilemezsiniz.
ne olacağını asla bilemezsiniz.
10:14
(Applause)
216
602482
5109
(Alkışlar)
10:19
The second is fear.
217
607615
1873
İkincisi korku.
10:21
And fear is real.
218
609512
1334
Korku gerçek.
10:23
It is paralyzing.
219
611267
1458
Korku, felç eder.
10:24
It is terrifying.
220
612749
1233
Dehşete düşürür.
10:26
But it can also be energizing,
221
614433
2000
Ama enerji de verebilir
10:28
because once you know
what you're afraid of,
what you're afraid of,
222
616919
2109
çünkü korktuğunuz şeyi bilirseniz
10:31
you can figure out how to get around it.
223
619052
2327
onu atlatmanın yolunu öğrenebilirsiniz.
10:33
And the third is fatigue.
224
621403
1666
Üçüncü ise yorgun düşmek.
10:35
Sometimes you just get tired of trying.
225
623942
2767
Bazen sadece denemekten yorulursunuz.
10:39
You get tired of reading
about processes and politics
about processes and politics
226
627314
3831
Süreçler ve siyaset hakkında okumaktan,
10:43
and the things that stop you
from getting where you want to be.
from getting where you want to be.
227
631169
3049
varmak istediğiniz yerden
sizi alıkoyan şeylerden yorulursunuz.
sizi alıkoyan şeylerden yorulursunuz.
10:46
Sometimes, fatigue means that we accept
position instead of power.
position instead of power.
228
634774
4642
Bazen yorgunluk, güç yerine olduğumuz
yeri kabul ettiğimizi gösterir.
yeri kabul ettiğimizi gösterir.
10:51
We let someone give us a title
as a consolation prize,
as a consolation prize,
229
639440
2992
Bize bir teselli ödülü gibi
ünvan verilmesine izin veririz,
ünvan verilmesine izin veririz,
10:54
rather than realizing we know what we want
and we're going to get it,
and we're going to get it,
230
642456
3261
oysa ne istediğimizi ve onu nasıl
elde edeceğimizi anlayamamışızdır,
elde edeceğimizi anlayamamışızdır,
10:57
even if we're tired.
231
645741
1158
yorgun olsak bile.
10:58
That's why God created naps.
232
646923
1699
İşte bu yüzden Tanrı
uykuyu yarattı.
uykuyu yarattı.
11:00
(Laughter)
233
648646
2162
(Kahkahalar)
11:03
But we also learn in those moments
234
651472
2357
Ama ayrıca bu anlarda şunu öğreniyoruz,
11:05
that fatigue is an opportunity
to evaluate how much we want it.
to evaluate how much we want it.
235
653853
4993
yorgunluk hedefimizi ne kadar
istediğimizi ölçmenin bir fırsatı.
istediğimizi ölçmenin bir fırsatı.
11:11
Because if you are beaten down,
236
659641
2555
Çünkü yerle bir edildiyseniz,
11:14
if you have worked as hard as you can,
237
662220
2730
mümkün olduğu kadar çok çalıştıysanız,
11:16
if you have done everything
you said you should,
you said you should,
238
664974
2715
yapmanız gerekenlerin hepsini yaptıysanız
11:19
and it still doesn't work out,
239
667713
1573
ve hâlâ işe yaramadıysa
11:21
fatigue can sap you of your energy.
240
669310
2588
yorgunluk enerjinizi alıp götürebilir.
11:24
But that's why you go back
to the "why" of it.
to the "why" of it.
241
672863
2440
İşte bu yüzden "neden" bölümüne
geri dönersiniz.
geri dönersiniz.
11:28
Because I know we have to have women
who speak for the voiceless.
who speak for the voiceless.
242
676156
3290
Sesi çıkmayanlar için
konuşacak kadınlara ihtiyacımız var.
konuşacak kadınlara ihtiyacımız var.
11:32
I know we have to have people
of good conscience
of good conscience
243
680113
2365
İyi vicdanlı insanlara ihtiyacımız var,
11:34
who stand up against oppression.
244
682502
1957
baskıya karşı koyacak insanlara.
11:36
I know we have to have people
245
684938
1746
Sosyal eşitliğin hepimize
ait olduğuna inanan insanlara
ait olduğuna inanan insanlara
11:38
who understand that social justice
belongs to us all.
belongs to us all.
246
686708
3325
ihtiyacımız olduğunu biliyorum.
11:42
And that wakes me up every morning,
247
690423
1977
Beni her sabah kaldıran şey bu,
11:44
and that makes me fight even harder.
248
692424
1807
daha güçlü savaşmama sağlayan şey bu.
11:46
Because I am moving forward,
knowing what is in my past.
knowing what is in my past.
249
694931
4269
Çünkü geçmişimde ne olduğunu
bilerek ilerliyorum.
bilerek ilerliyorum.
11:51
I know the obstacles they have for me.
250
699224
2171
Benim için koydukları engelleri biliyorum.
11:53
I know what they're going to do,
251
701419
1610
Ne yapacaklarını da biliyorum.
11:55
and I'm fairly certain they're energizing
and creating new obstacles now.
and creating new obstacles now.
252
703053
3969
Eminim ki yeni engeller için enerji
topluyor ve plan yapıyorlardır.
topluyor ve plan yapıyorlardır.
11:59
But they've got four years
to figure it out.
to figure it out.
253
707046
2436
Ama bunu yapmak için
sadece dört yılları var.
sadece dört yılları var.
12:01
(Laughter)
254
709506
1468
(Kahkahalar)
12:02
(Applause)
255
710998
5046
(Alkışlar)
12:08
Maybe two.
256
716068
1150
Belki de iki.
12:09
(Cheers)
257
717568
2471
(Tezahüratlar)
12:12
(Applause)
258
720059
2820
(Alkışlar)
12:15
But here's my point:
259
723109
1324
Ama söylemek istediğim şey,
12:16
I know what I want, and that is justice.
260
724887
2912
ne istediğimi biliyorum: adalet.
12:19
I know why I want it,
261
727823
1476
Bunu neden istediğimi biliyorum
12:21
because poverty is immoral,
and it is a stain on our nation.
and it is a stain on our nation.
262
729323
3658
çünkü yoksulluk ahlaka aykırı
ve ülkemizin kara lekesi.
ve ülkemizin kara lekesi.
12:25
And I know how I'm going to get it:
263
733005
1731
Bunu nasıl elde edeceğimi biliyorum:
12:26
by moving forward every single day.
264
734760
2214
Her geçen gün ilerleyerek.
12:28
Thank you so much.
265
736998
1222
Çok teşekkürler.
12:30
(Cheers)
266
738244
2460
(Tezahüratlar)
12:32
(Applause)
267
740728
3978
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Stacey Abrams - PoliticianFormer Georgia House Democratic Leader Stacey Abrams made history in 2018 when she earned the Democratic nomination for governor of Georgia.
Why you should listen
Stacey Abrams's 2018 campaign for governor of Georgia turned more voters than any Democrat in Georgia history, including former President Barack Obama, and invested in critical infrastructure to build progress in the state. After witnessing the gross mismanagement of the election by the Secretary of State's office, Abrams launched Fair Fight to ensure every Georgian has a voice in our election system.
Abrams received degrees from Spelman College, the LBJ School of Public Affairs at the University of Texas and Yale Law School. Dedicated to civic engagement, she founded the New Georgia Project, which submitted more than 200,000 registrations from voters of color between 2014 and 2016.
Under the pen name Selena Montgomery, Abrams is the award-winning author of eight romantic suspense novels, which have sold more than 100,000 copies. As co-founder of NOW Account, a financial services firm that helps small businesses grow, Abrams has helped create and retain jobs in Georgia. And through her various business ventures, she has helped employ even more Georgians, including hundreds of young people starting out. As House Minority Leader, she has worked strategically to recruit, train, elect and defend Democrats to prevent a Republican supermajority in the House, and she has worked across the aisle on behalf of all Georgians. During her tenure, she has stopped legislation to raise taxes on the poor and middle class and to roll back reproductive healthcare. She has brokered compromises that led to progress on transportation, infrastructure, and education. In the legislature, she passed legislation to improve the welfare of grandparents and other kin raising children and secured increased funding to support these families.
Abrams and her five siblings grew up in Gulfport, Mississippi with three tenets: go to school, go to church, and take care of each other. Despite struggling to make ends meet for their family, her parents made service a way of life for their children -- if someone was less fortunate, it was their job to serve that person. This ethic led the family to Georgia. Abrams's parents attended Emory University to pursue graduate studies in divinity and become United Methodist ministers. Abrams and her younger siblings attended DeKalb County Schools, and she graduated from Avondale High School.
Stacey Abrams | Speaker | TED.com