ABOUT THE SPEAKER
Nnedi Okorafor - Science fiction writer
Nnedi Okorafor weaves African cultures into the evocative settings and memorable characters of her science fiction work for kids and adults.

Why you should listen

Nnedi Okorafor is an award-winning novelist of African-based science fiction, fantasy and magical realism. Born in the US to Nigerian immigrant parents, Okorafor is known for weaving African cultures into creative settings and memorable characters. Her books include Lagoon (a British Science Fiction Association Award finalist for best novel), Who Fears Death (a World Fantasy Award winner for best novel), Kabu Kabu (a Publisher's Weekly best book for Fall 2013), Akata Witch (an Amazon.com best book of the year), Zahrah the Windseeker (winner of the Wole Soyinka Prize for African Literature) and The Shadow Speaker (a CBS Parallax Award winner).

Her 2016 novel The Book of Phoenix is an Arthur C. Clarke Award finalist, while the first book in the Binti Trilogy won both the Hugo and Nebula Awards for Best Novella. Her children’s book Chicken in the Kitchen won an Africana Book Award. The final installment of the Binti Trilogy, titled The Night Masquerade, will be released in September 2017, and the sequel to Akata Witch (titled Akata Warrior) is was published in October 2017. Meanwhile, her book Who Fears Death has been optioned by HBO, with Game of Thrones' George R.R. Martin as executive producer.

Okorafor is a full professor at the University at Buffalo, New York (SUNY).

More profile about the speaker
Nnedi Okorafor | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2017

Nnedi Okorafor: Sci-fi stories that imagine a future Africa

Nnedi Okorafor: Geleceğin Afrika'sını hayal eden bilim kurgu hikâyeleri

Filmed:
1,047,804 views

Yazar Nnedi Okorafor'a göre onun bilim kurgusunun farklı ataları var: Afrikalılar. "Binti" serisi ve romanı "Lagoon" dan alıntılar arasında Okorafor eserinin ilham kaynağını ve köklerini, ayrıca Afrofütürist yazı şekli ile nasıl sıradışı kapılar nasıl açtığını anlatıyor.
- Science fiction writer
Nnedi Okorafor weaves African cultures into the evocative settings and memorable characters of her science fiction work for kids and adults. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
What if an AfricanAfrika girlkız
from a traditionalgeleneksel familyaile
0
760
3216
Gelecekteki Afrika'daki geleneksel
bir aileden gelen
00:16
in a partBölüm of futuregelecek AfricaAfrika
1
4000
2136
Afrikalı bir kız galaksideki
00:18
is acceptedkabul edilmiş into the finestEn iyi
universityÜniversite in the galaxygökada,
2
6160
3736
en iyi üniversiteye kabul edilse
ve gezegeninden uzaklaşsa
00:21
planetsgezegenler away?
3
9920
1280
ne olurdu?
00:24
What if she decideskarar to go?
4
12280
1560
Peki ya gitmeye karar verse?
00:27
This is an excerptalıntı
from my "BintiBinti" novellaNovella trilogyüçlemesi:
5
15360
2680
Bu "Binti" roman üçlememden bir parça:
00:32
I poweredenerjili up the transporterIşınlama
and said a silentsessiz prayernamaz.
6
20120
3456
Taşıyıcıyı çalıştırmayı denedim
ve sessizce dua ettim.
00:35
I had no ideaFikir what I was going
to do if it didn't work.
7
23600
3256
Çalışmazsa ne yapacağımı bilmiyordum.
00:38
My transporterIşınlama was cheapucuz,
8
26880
1416
Taşıyıcım ucuzdu.
00:40
so even a dropletdamlacık of moistureNem
or, more likelymuhtemelen, a graintahıl of sandkum,
9
28320
3576
Bir damla nem ya da kum tanesi
00:43
would causesebeb olmak it to shortkısa.
10
31920
1856
bozulmasına sebep olabilirdi.
00:45
It was faultyhatalı, and mostçoğu of the time
I had to restarttekrar başlat it over and over
11
33800
3256
Arızalıydı. Çoğu zaman,
çalışıncaya kadar defalarca
00:49
before it workedişlenmiş.
12
37080
1216
uğraşmam gerekiyordu.
00:50
"Please not now,
please not now," I thought.
13
38320
3216
Şimdi değil, şimdi değil diye düşündüm.
00:53
The transporterIşınlama shiveredtitredi in the sandkum
and I heldbekletilen my breathnefes.
14
41560
3616
Taşıyıcı, kumda titredi,
ben nefesimi tuttum.
00:57
TinyKüçük, flatdüz and blacksiyah as a prayernamaz stonetaş,
15
45200
2296
Küçük, düz ve siyah dua taşı gibi
00:59
it buzzedvızıldadığınız softlyusulca and then
slowlyyavaşça rosegül from the sandkum.
16
47520
3240
yumuşakça uğuldadı, yavaşça kumdan kalktı.
01:03
FinallySon olarak, it producedüretilmiş
the baggage-liftingBagaj kaldırma forcekuvvet.
17
51760
2496
Sonunda bagaj kaldırma gücü üretti.
01:06
I grinnedsırıttı.
18
54280
1536
Gülümsedim.
01:07
Now I could make it
to the shuttleservis aracı on time.
19
55840
2080
Mekiğe zamanında gidebilirim.
01:11
I swipedyürüttüm. otjizeotjize from my foreheadalın
with my indexindeks fingerparmak and kneltdiz çöktü down,
20
59360
4336
Alnıma işaret parmağımla "otjize"ye
vurdum ve diz çöktüm.
01:15
then I touchedmüteessir the fingerparmak to the sandkum,
21
63720
1856
Parmağımla kuma dokundum, tatlı kokulu
01:17
groundingTopraklama the sweet-smellingmis kokulu
redkırmızı claykil into it.
22
65600
2456
kırmızı toprağın içindeydi.
01:20
"Thank you," I whisperedfısıldadı.
23
68080
1880
Teşekkürler diye fısıldadım.
01:23
It was a half-mileyarım mil walkyürümek
alonguzun bir the darkkaranlık desertçöl roadyol.
24
71040
2976
Karanlık çöl yolunda
yarım mil mesafedeydi.
01:26
With the transporterIşınlama workingçalışma
I would make it there on time.
25
74040
2760
Taşıyıcının çalışmasıyla
zamanında varabilirdim.
01:30
StraighteningDüzleştirme up,
I pauseddurdurulmuş and shutkapamak my eyesgözleri.
26
78080
2736
Dik durdum
ve gözlerimi kapadım.
01:32
Now, the weightağırlık of my entiretüm life
was pressingbasma on my shouldersomuzlar.
27
80840
3896
Tüm hayatımın ağırlığı omuzlarımdaydı.
01:36
I was defyingkarşı çıkmak the mostçoğu traditionalgeleneksel
partBölüm of myselfkendim for the first time
28
84760
3216
Hayatım boyunca ilk defa
geleneksel yanıma
01:40
in my entiretüm life.
29
88000
1576
karşı koyuyordum.
01:41
I was leavingayrılma in the deadölü of night,
and they had no clueipucu.
30
89600
4136
Gecenin karanlığında gidiyordum
ve ardımda iz bırakmamıştım.
01:45
My ninedokuz siblingsKardeşler, all olderdaha eski than me
exceptdışında for my youngerdaha genç sisterkız kardeş and brothererkek kardeş,
31
93760
3656
Dokuz kardeşim, kız ve erkek kardeşim
dışında hepsi benden büyüktü,
01:49
would never see this cominggelecek.
32
97440
2016
bunu beklemiyorlardı.
01:51
My parentsebeveyn would never imaginehayal etmek
I'd do suchböyle a thing in a millionmilyon yearsyıl.
33
99480
3360
Böyle bir şey yapacağım
ebeveynlerimin aklından bile geçmezdi.
01:55
By the time they all realizedgerçekleştirilen
what I'd donetamam and where I was going,
34
103640
3776
Ne yaptığımı ve gittiğimi
fark ettiklerinde
01:59
I'd have left the planetgezegen.
35
107440
1520
gezegeni terk etmiştim.
02:02
In my absenceyokluk, my parentsebeveyn
would growlGrowl to eachher other
36
110840
2696
Yokluğumda, ailem birbirlerine bir daha
02:05
that I was never
to setset footayak in theironların home again.
37
113560
2856
o eve ayak basamayacağımı söylerlerdi.
02:08
My fourdört auntiesAunTies and two unclesdayılar
who livedyaşamış down the roadyol
38
116440
2576
Yolun aşağısında yaşayan
dört halam iki amcam
02:11
would shoutNot and gossipdedikodu amongstarasında themselveskendilerini
39
119040
1976
bağırır ve kendi aralarında
02:13
about how I had scandalizedscandalized
the entiretüm bloodlineKan bağı.
40
121040
2680
tüm ailenin şerefini
nasıl kirlettiğimi konuşurlardı.
02:16
I was going to be a pariahparya.
41
124360
1600
Dışlanacaktım.
02:19
"Go," I softlyusulca whisperedfısıldadı
to the transporterIşınlama,
42
127000
2735
"Git" diye fısıldadım taşıyıcıya sakince,
02:21
stampingpresleme my footayak.
43
129759
1817
ayağımı yere vurarak.
02:23
The thinince metalmetal ringshalkalar I woregiydiği
around eachher ankleayak bileği jingledjingled noisilybağırmak,
44
131600
3216
Bileklerime giydiğim ince metal şıkırdadı.
02:26
but I stampeddamgalı my footayak again.
45
134840
1560
Yine de ayağımı yeniden vurdum.
Taşıyıcı bir kez hareket ettikten sonra
dokunmazsam en iyi şekilde çalışıyordu.
02:29
OnceBir kez on, the transporterIşınlama workedişlenmiş besten iyi
when I didn't touchdokunma it.
46
137440
3336
02:32
"Go," I said again,
sweatter formingşekillendirme on my browkaş.
47
140800
3040
"Git" dedim tekrar, kaşımda ter birikti.
02:36
When nothing movedtaşındı,
48
144600
1256
Hiçbir şey kımıldamayınca
02:37
I chancedtesadüf eseri givingvererek the two largegeniş suitcasesbavul
sittingoturma atopüstünde the forcekuvvet fieldalan a shovekıpırdamak.
49
145880
4616
güç alanının üst kısmındaki
iki büyük bavulu atmaya karar verdim.
02:42
They movedtaşındı smoothlydüzgünce,
and I breathednefes anotherbir diğeri sighiç çekme of reliefkabartma.
50
150520
3056
Yavaşça hareket ettiler,
rahatlayıp derin nefes aldım.
02:45
At leasten az some luckşans was on my sideyan.
51
153600
2000
En azından şans yanımdaydı.
02:50
So, in a distantuzak futuregelecek partBölüm of AfricaAfrika,
52
158360
3416
Afrika'nın uzak geleceğinde,
02:53
BintiBinti is a mathematicalmatematiksel geniusdeha
of the HimbaHimba ethnicetnik groupgrup.
53
161800
3776
Binti, Himba etnik grubundan
bir matematik dehası.
02:57
She's been acceptedkabul edilmiş
into a universityÜniversite on anotherbir diğeri planetgezegen,
54
165600
2696
Başka bir gezegende
üniversiteye kabul edilmiş.
03:00
and she's decidedkarar to go.
55
168320
1400
Gitmeye karar vermiş.
03:02
CarryingTaşıma the bloodkan
of her people in her veinsdamarlar,
56
170760
2176
Damarlarında, öğretilerle, yollarla
03:04
adornedsüslenmiş with the teachingsöğretileri,
waysyolları, even the landarazi on her very skincilt,
57
172960
4776
süslenmiş insanlarının kanını taşıyor,
cildinde bile toprağın izi var.
03:09
BintiBinti leavesyapraklar the earthtoprak.
58
177760
1520
Binti, Dünya'yı terk ediyor.
03:12
As the storyÖykü progressesilerledikçe,
she becomesolur not other, but more.
59
180480
3856
Hikâye ilerledikçe, başkası değil,
daha fazlası oluyor.
03:16
This ideaFikir of leavingayrılma but bringinggetiren
and then becomingolma more
60
184360
3176
Gitmenin fakat bir şeyler getirip
sonra daha fazla olması fikri
03:19
is at one of the heartskalpler of AfrofuturismAfrofuturism,
61
187560
2896
Afrofütürizmin kalplerinden biridir
03:22
or you can simplybasitçe call it
a differentfarklı typetip of scienceBilim fictionkurgu.
62
190480
2960
veya farklı bir
bilim kurgu diyebilirsiniz.
03:26
I can besten iyi explainaçıklamak the differencefark betweenarasında
classicklasik scienceBilim fictionkurgu and AfrofuturismAfrofuturism
63
194920
4136
Klasik bilim kurguyla
Afrofütürizmin farkını en iyi
03:31
if I used the octopusAhtapot analogyanaloji.
64
199080
1920
bir ahtapot analoji ile açıklayabilirim.
03:34
Like humansinsanlar,
65
202680
1216
İnsanlar gibi,
03:35
octopusesAhtapot are some of the mostçoğu
intelligentakıllı creaturesyaratıklar on earthtoprak.
66
203920
3176
ahtapotlar da yeryüzündeki
en zeki varlıklardandır.
03:39
HoweverAncak, octopusAhtapot intelligencezeka evolvedgelişti
from a differentfarklı evolutionaryevrimsel linehat,
67
207120
4936
Ancak ahtapotların zekâ evrimi
03:44
separateayrı from that of humaninsan beingsvarlıklar,
68
212080
2496
insanlardan farklı bir çizgi izlemiş.
03:46
so the foundationvakıf is differentfarklı.
69
214600
2376
Bu nedenle temeli farklı.
03:49
The sameaynı can be said about the foundationsVakıflar
of variousçeşitli formsformlar of scienceBilim fictionkurgu.
70
217000
3800
Aynı şey çeşitli bilim kurguların
temelleri için de söylenebilir.
03:54
So much of scienceBilim fictionkurgu speculatesgörüşündedir
71
222800
2656
Bilim kurgunun büyük kısmı
03:57
about technologiesteknolojiler,
societiestoplumlar, socialsosyal issuessorunlar,
72
225480
3216
teknoloji, toplum, sosyal sorunlar
04:00
what's beyondötesinde our planetgezegen,
what's withiniçinde our planetgezegen.
73
228720
3016
gezegenimizin ötesi ve içi
hakkında spekülasyonlar yapar.
04:03
ScienceBilim fictionkurgu is one of the greatestEn büyük
and mostçoğu effectiveetkili formsformlar
74
231760
2976
Bilim kurgu ayrıca
siyasi yazı tarzının en etkili
04:06
of politicalsiyasi writingyazı.
75
234760
1656
ve en önemli biçimlerindendir.
04:08
It's all about the questionsoru, "What if?"
76
236440
2360
''Ya olursa?'' sorusu hakimdir bu türe.
04:11
Still, not all scienceBilim fictionkurgu
has the sameaynı ancestralatalarının bloodlineKan bağı,
77
239800
4936
Yine de tüm bilim kurgular
aynı soy ağacına sahiptir,
04:16
that linehat beingolmak Western-rootedWestern köklü
scienceBilim fictionkurgu,
78
244760
2976
Bu soyun başında
Batı temelli bilim kurgu vardır,
04:19
whichhangi is mostlyçoğunlukla whitebeyaz and maleerkek.
79
247760
1800
burada çoğunluk beyaz ve erkektir.
04:22
We're talkingkonuşma IsaacIsaac AsimovAsimov, JulesJules VerneVerne,
80
250200
3496
Isaac Asimov, Jules Verne,
04:25
H.G. WellsWells, GeorgeGeorge OrwellOrwell,
RobertRobert HeinleinHeinlein, etcvb.
81
253720
3559
H.G. Wells, George Orwell,
Robert Heinlein'dan bahsediyoruz.
04:30
So what if a Nigerian-AmericanNijerya-Amerikalı
wroteyazdı scienceBilim fictionkurgu?
82
258839
3441
Nijerya-Amerikalı biri
bilim kurgu yazsa ne olur?
04:35
GrowingBüyüyen up, I didn't
readokumak much scienceBilim fictionkurgu.
83
263600
3296
Büyürken çok fazla bilim kurgu okumadım.
04:38
I couldn'tcould relateilgili to these storieshikayeleri
84
266920
1696
Yabancı korkusu, kolonileşme,
04:40
preoccupieddalgın with xenophobiayabancı düşmanlığı,
colonizationkolonizasyonu and seeinggörme aliensuzaylılar as othersdiğerleri.
85
268640
5576
başkalarının uzaylı olarak görülmesi
konuları ilgimi çekmiyordu.
04:46
And I saw no reflectionyansıma of anyonekimse
who lookedbaktı like me in those narrativesanlatılar.
86
274240
3440
Bu anlatılarda bana benzeyen
kimseye de rastlamıyordum.
04:50
In the "BintiBinti" novellaNovella trilogyüçlemesi,
87
278840
1536
''Binti'' roman üçlemesinde,
04:52
BintiBinti leavesyapraklar the planetgezegen
to seekaramak educationEğitim from extraterrestrialsuzaylılar.
88
280400
4296
Binti Dünya dışı varlıklardan
eğitim almak için gezegeni terk ediyor.
04:56
She goesgider out as she is,
89
284720
1736
Olduğu gibi gidiyor,
04:58
looking the way she looksgörünüyor,
90
286480
1656
göründüğü gibi,
05:00
carryingtaşıma her cultureskültürler,
91
288160
1616
kültürüyle beraber,
05:01
beingolmak who she is.
92
289800
1440
olduğu kişi olarak.
05:04
I was inspiredyaratıcı to writeyazmak this storyÖykü
93
292120
1656
Bu hikâyeyi,
05:05
not because I was followingtakip etme
a linehat of classicklasik spaceuzay operaopera narrativesanlatılar,
94
293800
4176
klasik uzay anlatılarını
takip ettiğimden değil
05:10
but because of bloodkan that runskoşar deepderin,
95
298000
2336
kanımız, aile, kültürel çatışma,
05:12
familyaile, culturalkültürel conflictfikir ayrılığı
96
300360
2616
ve Afrikalı bir kızın
05:15
and the need to see an AfricanAfrika girlkız
leaveayrılmak the planetgezegen on her ownkendi termsşartlar.
97
303000
3640
kendi başına gezegeni terk ettiğini
görme amacıyla yazdım.
05:20
My scienceBilim fictionkurgu
had differentfarklı ancestorsatalarımız,
98
308640
2976
Benim bilim kurgumun farklı ataları vardı,
05:23
AfricanAfrika onesolanlar.
99
311640
1200
Afrikalı atalar.
05:26
So I'm Nigerian-AmericanNijerya-Amerikalı.
100
314560
2136
Ben Nijerya asıllı bir Amerikalıyım.
05:28
I was borndoğmuş to two
NigerianNijerya immigrantGöçmen parentsebeveyn
101
316720
2496
Nijeryalı bir anne babanın
05:31
and raisedkalkık in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
102
319240
2136
ABD'de yetiştirilmiş kızıyım,
05:33
one of the birthplacesDoğum
of classicklasik scienceBilim fictionkurgu.
103
321400
2696
klasik bilim kurgunun
doğum yerlerinden biri.
05:36
HoweverAncak, it was my NigerianNijerya heritagemiras
that led me to writeyazmak scienceBilim fictionkurgu.
104
324120
5296
Ancak bana bilim kurgu yazdıran
Nijerya mirasım oldu.
05:41
SpecificallyÖzellikle I citeanmak those familyaile tripsgezileri
to NigeriaNijerya in the lategeç '90s.
105
329440
3520
90'lı yılların sonunda Nijerya'ya yapılan
aile gezilerine atıf yapmak istiyorum.
05:47
I'd been takingalma tripsgezileri back to NigeriaNijerya
with my familyaile sincedan beri I was very younggenç.
106
335040
4896
Çok küçük yaştan itibaren ailemle
Nijerya'ya gezilere giderdik.
05:51
These earlyerken tripsgezileri inspiredyaratıcı me.
107
339960
2576
Bu geziler bana ilham verdi.
05:54
HenceBu nedenle the first storyÖykü that I ever
even wroteyazdı tookaldı placeyer in NigeriaNijerya.
108
342560
3720
Böylelikle yazdığım ilk hikâye
Nijerya'da geçmiş oldu.
05:58
I wroteyazdı mainlyağırlıklı olarak magicalbüyülü realismgerçekçilik and fantasyfantezi
109
346800
2896
Genel olarak sihirli realizm
ve fantazi yazdım,
06:01
inspiredyaratıcı by my love of Igboİbo dili
110
349720
1576
Igbo sevgimden
06:03
and other WestBatı AfricanAfrika traditionalgeleneksel
cosmologiescosmologies and spiritualitiesSpiritualities.
111
351320
3640
ve Batı Afrika geleneksel kozmoloji
ve maneviyatından ilham almıştım.
06:08
HoweverAncak, in the lategeç '90s,
112
356400
2576
90'ların sonunda ise
06:11
I startedbaşladı noticingfark
the rolerol of technologyteknoloji in NigeriaNijerya:
113
359000
4216
Nijerya'da teknolojinin rolünü
fark etmeye başladım:
06:15
cablekablo TVTV and cellhücre phonestelefonlar in the villageköy,
114
363240
2856
köylerde kablolu TV ve cep telefonları,
06:18
419 scammersscammers occupyingişgal the cybercafescybercafes,
115
366120
3776
internet kafeleri işgal eden
419 dolandırıcıları,
06:21
the smallküçük generatorjeneratör connectedbağlı
to my cousin'sKuzeninin desktopMasaüstü computerbilgisayar
116
369920
3416
elektrik sürekli kesildiği için
kuzenimin masaüstü bilgisayarına
06:25
because the powergüç
was always going on and off.
117
373360
2280
bağladığı küçük jeneratör.
06:28
And my AmericannessAmericanness otheredothered me enoughyeterli
118
376760
2376
Amerikalı yanım,
Nijeryalıların normal gördüğü
06:31
to be intriguedilgisini by these things
that mostçoğu NigeriansNijeryalılar saw as normalnormal.
119
379160
3960
bu şeyleri yadırgamama
neden olacak kadar ilgimi çekti.
06:36
My intrigueentrika eventuallysonunda
gaveverdi birthdoğum to storieshikayeleri.
120
384400
2920
Sonra bu ilgim hikâyelere dönüştü.
06:40
I startedbaşladı openingaçılış strangegarip doorskapılar.
121
388320
2160
Tuhaf kapılar açmaya başladım.
06:44
What if aliensuzaylılar camegeldi to LagosLagos, NigeriaNijerya?
122
392480
3080
Ya uzaylılar Lagos, Nijerya'ya gelirlerse?
06:50
This is an excerptalıntı
from my novelyeni, "LagoonLagoon."
123
398800
2440
Bu ''Lagoon'' romanımdan bir alıntı.
06:56
EverybodyHerkes saw it,
124
404320
1976
Onu herkes gördü,
06:58
all over the worldDünya.
125
406320
1600
tüm dünyada herkes.
07:00
That was a realgerçek introductionGiriş
to the great messdağınıklık happeningolay in LagosLagos,
126
408760
3536
Bu Lagos'ta, Nijerya'da,
burada Afrika'da yaşanan bu karmaşanın
07:04
NigeriaNijerya, WestBatı AfricaAfrika, AfricaAfrika, here.
127
412320
4560
gerçek bir tanıtımıydı.
07:10
Because so manyçok people in LagosLagos
had portabletaşınabilir, chargeableücretli,
128
418360
3096
Lagos'ta o kadar insanın taşınabilir,
şarj edilebilir, ışıldayan,
07:13
glowingparlayan, vibratingTitreşimli, chirpingcıvıl cıvıl, tweetingTweeting,
communicatingiletişim, connectedbağlı devicescihazlar,
129
421480
4416
titreyen, çalan, tvit atan, iletişim kuran
ve bağlantısı olan cihazı var ki
07:17
practicallypratikte everything was recordedkaydedilmiş
and postedgönderildi onlineinternet üzerinden in some way,
130
425920
3696
bir şekilde her şey internette
kaydediliyor veya paylaşılıyor,
07:21
somehowbir şekilde,
131
429640
1496
bir şekilde,
07:23
quicklyhızlı bir şekilde.
132
431160
1200
hızlıca.
07:25
The modernmodern humaninsan worldDünya
is connectedbağlı like a spider'sörümcek web.
133
433080
2880
Modern insan dünyası
örümcek ağı gibi bağlı.
07:30
The worldDünya was watchingseyretme.
134
438040
1400
Dünya izliyordu.
07:32
It watchedizledi in fascinatedbüyülenmiş horrorkorku
135
440200
2256
Bilgi almak için dehşet içinde
07:34
for informationbilgi,
136
442480
1320
ama daha çok eğlence için
07:36
but mostlyçoğunlukla for entertainmenteğlence.
137
444560
1600
izlediler.
07:39
FootageGörüntüleri of what was happeningolay
dominatedhakim everyher internationalUluslararası newshaber sourcekaynak,
138
447200
3536
Olan bitenin kamera görüntüleri
uluslararası haber kaynağını,
07:42
video-sharingvideo paylaşım websiteWeb sitesi, socialsosyal network,
circledaire, pyramidpiramit and trapezoidyamuk.
139
450760
5016
video paylaşma sitelerini, sosyal medyayı,
circle, pyramid ve trapezoid'i esir aldı.
07:47
But the storyÖykü goesgider deeperDaha derine.
140
455800
1560
Ancak hikâye daha derine iniyor.
07:50
It is in the mudçamur,
141
458080
1736
Çamurun içinde,
07:51
the dirtkir,
142
459840
1536
kirin,
07:53
the earthtoprak,
143
461400
1736
toprağın,
07:55
in the fonddüşkün memorybellek of the soilySoily cosmosEvren.
144
463160
2520
toprak kozmonun güzel anısında.
07:58
It is in the always minglingkarışarak
pastgeçmiş, presentmevcut and futuregelecek.
145
466560
3976
Sürekli birbirine karışan
geçmiş, şu an ve geleceğin içinde.
08:02
It is in the waterSu.
146
470560
2056
Suyun içinde.
08:04
It is in the powerfulgüçlü spiritsalkollü içkiler
and ancestorsatalarımız who dwelleddwelled in LagosLagos.
147
472640
3896
Lagos'ta yaşamış güçlü ruh
ve atalarımızın içinde.
08:08
It is in the heartskalpler and mindszihinler
of the people of LagosLagos.
148
476560
3320
Lagos insanlarının
kalp ve akılları içinde.
08:12
ChangeDeğiştir begetsdoğurur changedeğişiklik.
149
480720
2416
Değişim değişime yol açar.
08:15
The alienyabancı AyodeleAyodele knewbiliyordum it.
150
483160
1800
Uzaylı Ayodele bunu biliyordu.
08:17
All her people know it.
151
485720
1840
Tüm halkı bunu biliyordu.
08:21
So, this is a voiceses of UdideUdide,
the supremeyüce spiderörümcek artistsanatçı,
152
489200
3856
Bu Udide'nin sesi,
büyük örümcek ressam,
08:25
who is olderdaha eski than dirtkir
153
493080
1336
topraktan daha yaşlı
08:26
and liveshayatları in the dirtkir
beneathaltında the cityŞehir of LagosLagos,
154
494440
2576
ve Lagos şehri altındaki
toprağın içinde yaşıyor,
08:29
listeningdinleme and commentingyorum
155
497040
1936
uzaylıların Lagos'a geliş hikâyesini
08:31
and weavingdokuma the storyÖykü
of extraterrestrialsuzaylılar cominggelecek to LagosLagos.
156
499000
3320
dinliyor ve yorum yapıyor.
08:35
In the endson, the great spiderörümcek
who was the sizeboyut of a houseev
157
503120
3736
Sonunda bir ev boyunda olan,
08:38
and responsiblesorumluluk sahibi for weavingdokuma
the pastgeçmiş, presentmevcut and futuregelecek
158
506880
2936
geçmiş, şu an ve geleceği örmekle
sorumlu örümcek
08:41
decideskarar to come forthileri
and be a partBölüm of the storyÖykü.
159
509840
2719
öne çıkıp hikâyenin bir parçası
olmaya karar veriyor.
08:45
Like UdideUdide, the spiderörümcek artistsanatçı,
160
513559
2377
Udide gibi, örümcek ressam,
08:47
AfricanAfrika scienceBilim fiction'skurgu bloodkan runskoşar deepderin
161
515960
3175
Afrikalı bilim kurgu kanı derinde akıyor
08:51
and it's oldeski,
162
519159
1201
ve çok eski...
08:52
and it's readyhazır to come forthileri,
163
520960
2256
Öne çıkmaya hazır
08:55
and when it does,
164
523240
1576
ve çıktığında,
08:56
imaginehayal etmek the newyeni technologiesteknolojiler, ideasfikirler
and sociopoliticaltoplum politiksel changesdeğişiklikler it'llolacak inspireilham vermek.
165
524840
4920
ilham vereceği yeni teknoloji, fikirler,
sosyopolitik değişiklikleri düşünün.
09:03
For AfricansAfrikalılar, homegrownkendi bahçesinde yetişen
scienceBilim fictionkurgu can be a will to powergüç.
166
531520
4000
Afrikalılar için evlerinden çıkan
bilim kurgu güce giden irade olabilir.
09:08
What if?
167
536840
1200
Ya olursa?
09:10
It's a powerfulgüçlü questionsoru.
168
538520
1480
Güçlü bir soru.
09:12
Thank you.
169
540600
1216
Teşekkürler
09:13
(ApplauseAlkış)
170
541840
5120
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Nnedi Okorafor - Science fiction writer
Nnedi Okorafor weaves African cultures into the evocative settings and memorable characters of her science fiction work for kids and adults.

Why you should listen

Nnedi Okorafor is an award-winning novelist of African-based science fiction, fantasy and magical realism. Born in the US to Nigerian immigrant parents, Okorafor is known for weaving African cultures into creative settings and memorable characters. Her books include Lagoon (a British Science Fiction Association Award finalist for best novel), Who Fears Death (a World Fantasy Award winner for best novel), Kabu Kabu (a Publisher's Weekly best book for Fall 2013), Akata Witch (an Amazon.com best book of the year), Zahrah the Windseeker (winner of the Wole Soyinka Prize for African Literature) and The Shadow Speaker (a CBS Parallax Award winner).

Her 2016 novel The Book of Phoenix is an Arthur C. Clarke Award finalist, while the first book in the Binti Trilogy won both the Hugo and Nebula Awards for Best Novella. Her children’s book Chicken in the Kitchen won an Africana Book Award. The final installment of the Binti Trilogy, titled The Night Masquerade, will be released in September 2017, and the sequel to Akata Witch (titled Akata Warrior) is was published in October 2017. Meanwhile, her book Who Fears Death has been optioned by HBO, with Game of Thrones' George R.R. Martin as executive producer.

Okorafor is a full professor at the University at Buffalo, New York (SUNY).

More profile about the speaker
Nnedi Okorafor | Speaker | TED.com