ABOUT THE SPEAKER
Aimee Mullins - Athlete and actor
A record-breaker at the Paralympic Games in 1996, Aimee Mullins has built a career as a model, actor and advocate for women, sports and the next generation of prosthetics.

Why you should listen

Aimee Mullins was born without fibular bones, and had both of her legs amputated below the knee when she was an infant. She learned to walk on prosthetics, then to run -- competing at the national and international level as a champion sprinter, and setting world records at the 1996 Paralympics in Atlanta. At Georgetown, where she double-majored in history and diplomacy, she became the first double amputee to compete in NCAA Division 1 track and field.

After school, Mullins did some modeling -- including a legendary runway show for Alexander McQueen -- and then turned to acting, appearing as the Leopard Queen in Matthew Barney's Cremaster Cycle. In 2008 she was the official Ambassador for the Tribeca/ESPN Sports Film Festival.

She's a passionate advocate for a new kind of thinking about prosthetics, and recently mentioned to an interviewer that she's been looking closely at MIT's in-development powered robotic ankle, "which I fully plan on having."

More profile about the speaker
Aimee Mullins | Speaker | TED.com
TED2009

Aimee Mullins: My 12 pairs of legs

Aimee Mullins ve 12 çift bacağı

Filmed:
4,380,008 views

Atlet, oyuncu ve eylemci Aimee Mullins protez bacakları -- kendisinin bir düzine hayran olunacak bacağı var -- ve ona sağladıkları süper güçler hakkında konuşuyor: hız, güzellik, ve boyuna 15 santimlik bi ek... Kısaca, bedenin ne hale gelebileceğini yeniden tanımlıyor.
- Athlete and actor
A record-breaker at the Paralympic Games in 1996, Aimee Mullins has built a career as a model, actor and advocate for women, sports and the next generation of prosthetics. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I was speakingkonuşuyorum to a groupgrup of about 300 kidsçocuklar,
0
0
3000
Bir çocuk müzesinde, altı ila sekiz yaşlarında
00:15
agesyaşlar sixaltı to eightsekiz, at a children'sçocuk museummüze,
1
3000
2000
300 kadar çocuğa bir konuşma yapıyordum
00:17
and I broughtgetirdi with me a bagsırt çantası fulltam of legsbacaklar,
2
5000
4000
ve beraberimde buradakilere benzer
00:21
similarbenzer to the kindsçeşit of things you see up here,
3
9000
2000
bir torba dolusu bacak getirmiş,
00:23
and had them laidkoydu out on a tabletablo for the kidsçocuklar.
4
11000
2000
çocuklar için hepsini bir masanın üzerine yaymıştım.
00:25
And, from my experiencedeneyim, you know, kidsçocuklar are naturallydoğal olarak curiousMeraklı
5
13000
4000
Ve, kendi deneyimimce, çocuklar bilmedikleri,
00:29
about what they don't know, or don't understandanlama,
6
17000
2000
anlamadıkları veya onlara yabancı olan şeylere
00:31
or is foreignyabancı to them.
7
19000
2000
doğal bir merak duyarlar.
00:33
They only learnöğrenmek to be frightenedkorkmuş of those differencesfarklar
8
21000
2000
Çocuklar bu türlü farklılıklardan ürkmeyi,
00:35
when an adultyetişkin influencesetkiler them to behaveDavranmak that way,
9
23000
3000
ancak bir yetişkin onlara kibarlık aşılama
00:38
and maybe censorssansür that naturaldoğal curiositymerak,
10
26000
3000
amacıyla onların davranışlarını etkiler
00:41
or you know, reinsdizginleri in the question-askingsoruyu soran
11
29000
3000
ya da onların doğal meraklarını
00:44
in the hopesumutlar of them beingolmak politekibar little kidsçocuklar.
12
32000
2000
sansürlerse öğrenirler.
00:46
So I just picturedresimde a first gradesınıf teacheröğretmen out in the lobbylobi
13
34000
4000
Lobide bu afacan çocukların
00:50
with these unrulyele avuca sığmaz kidsçocuklar, sayingsöz, "Now, whateverher neyse you do,
14
38000
3000
karşına dikilip onlara "Ne yaparsanız yapın,
00:53
don't starebakıyorum at her legsbacaklar."
15
41000
2000
sakın bacaklarına bakmayın" diyen bir ilkokul oğretmeni hayal ediverdim.
00:55
But, of coursekurs, that's the pointpuan.
16
43000
2000
Ama, tabii, zaten amaç o.
00:57
That's why I was there, I wanted to inviteDavet etmek them to look and explorekeşfetmek.
17
45000
3000
Ben onları bakıp keşfetmeye davet etmek için oradaydım.
01:00
So I madeyapılmış a dealanlaştık mı with the adultsyetişkinler
18
48000
4000
Böylece yetişkinlerle bir anlaşma yaptım,
01:04
that the kidsçocuklar could come in withoutolmadan any adultsyetişkinler for two minutesdakika
19
52000
3000
çocuklar, yanlarında erişkinler olmaksızın içeri gelip
01:07
on theironların ownkendi.
20
55000
2000
kendi başlarına iki dakika geçirecekler.
01:09
The doorskapılar openaçık, the kidsçocuklar descendalçalma on this tabletablo of legsbacaklar,
21
57000
4000
Kapilar açıldı, çocuklar bacak dolu masaya yürüdüler,
01:13
and they are pokingalay and proddingdürtmeye, and they're wigglingkıpır kıpır toesayak parmakları,
22
61000
3000
ve itip dürtmeye, ayak parmaklarını oynatmaya,
01:16
and they're tryingçalışıyor to put theironların fulltam weightağırlık on the sprintingSprint legbacak
23
64000
2000
ve ne olacağını görmek için
01:18
to see what happensolur with that.
24
66000
2000
bütün ağırlıklarını koşu bacağına vermeye başladılar.
01:20
And I said, "KidsÇocuklar, really quicklyhızlı bir şekilde --
25
68000
2000
Ben de onlara "Çocuklar, çabuk cevap verin --
01:22
I wokeuyandı up this morningsabah, I decidedkarar I wanted to be ableyapabilmek to jumpatlama over a houseev --
26
70000
4000
bu sabah uyandım ve bir evin üzerinden atlayabilmek istediğime karar verdim --
01:26
nothing too bigbüyük, two or threeüç storieshikayeleri --
27
74000
2000
öyle çok büyük değil, iki üç katlı bir ev --
01:28
but, if you could think of any animalhayvan, any superherosüper kahraman, any cartoonkarikatür characterkarakter,
28
76000
5000
ama, şu an herhangi bir hayvanı, süper kahramanı, çizgi film kahramanını,
01:33
anything you can dreamrüya up right now,
29
81000
2000
hayal edebileceğiniz herhangi bir şeyi düşünecek olsanız,
01:35
what kindtür of legsbacaklar would you buildinşa etmek me?"
30
83000
2000
bana ne çeşit bir bacak yapardınız?"©
01:37
And immediatelyhemen a voiceses shoutedbağırdı, "KangarooKanguru!"
31
85000
3000
Ve oradan biri hemen "Kanguru!" diye bağırdı.
01:40
"No, no, no! Should be a frogkurbağa!"
32
88000
2000
"Hayır, hayır, hayır! Kurbağa olması lazım!"
01:42
"No. It should be Go Go GadgetGadget'ı!"
33
90000
2000
"Hayır. Lay Lay Lom Gadget olmalı!"
01:44
"No, no, no! It should be the Incrediblesİnanılmaz Aile."
34
92000
2000
"Hayır. hayır. hayır! İnanılmaz Aile olmalı."
01:46
And other things that I don't -- aren'tdeğil familiartanıdık with.
35
94000
3000
Ve aşina olmadığım başka şeyler söylediler.
01:49
And then, one eight-year-oldSekiz yaşında said,
36
97000
2000
Sonra, sekiz yaşında bir çocuk,
01:51
"Hey, why wouldn'tolmaz you want to flyuçmak too?"
37
99000
4000
"Niye uçmak istemiyorsun ki?" dedi.
01:56
And the wholebütün roomoda, includingdahil olmak üzere me, was like, "Yeah."
38
104000
3000
Ve ben dahil bütün oda "Evet" dedik.
01:59
(LaughterKahkaha)
39
107000
2000
(Kahkaha)
02:01
And just like that, I wentgitti from beingolmak a womankadın
40
109000
3000
Ve o anda, bu çocukların engelli olarak görmeye alıştırıldığı
02:04
that these kidsçocuklar would have been trainedeğitilmiş to see as "disabledengelli"
41
112000
4000
bir kadın olmaktan çıkıp, kendi vücutlarının henüz sahip olmadığı
02:08
to somebodybirisi that had potentialpotansiyel that theironların bodiesbedenler didn't have yethenüz.
42
116000
5000
potansiyellere sahip birine dönüştüm.
02:13
SomebodyBiri that mightbelki even be super-abledSüper engelsiz.
43
121000
2000
Hatta süper yeteneklere sahip olabilecek birine.
02:15
Interestingİlginç.
44
123000
2000
İlginç.
02:17
So some of you actuallyaslında saw me at TEDTED, 11 yearsyıl agoönce.
45
125000
5000
Aslında bazılarınız beni 11 sene önce TED'de izledi,
02:22
And there's been a lot of talk about how life-changingdeğişen yaşam this conferencekonferans is
46
130000
4000
ve bu konferansın hem konusmacılar, hem katılımcılar için ne kadar
02:26
for bothher ikisi de speakershoparlörler and attendeeskatılımcılar, and I am no exceptionistisna.
47
134000
4000
hayat değiştirici olduğu defalarca söylendi, ve ben de bir istisna değilim.
02:30
TEDTED literallyharfi harfine was the launchbaşlatmak padped to the nextSonraki decadeonyıl of my life'shayatın explorationkeşif.
48
138000
6000
TED hayat maceramın bir sonraki on yılına geçmemde adeta bir fırlatma rampası oldu.
02:36
At the time, the legsbacaklar I presentedsunulan were groundbreakingçığır açan in prostheticsProtez.
49
144000
5000
O zamanlar, sunmakta olduğum bacaklar protezde çığır açmışlardı.
02:41
I had wovendokuma carbonkarbon fiberelyaf sprintingSprint legsbacaklar
50
149000
2000
Karbon lifinden örülmüş koşu bacaklarım vardı,
02:43
modeledmodellenmiştir after the hindHind legbacak of a cheetahÇita,
51
151000
2000
çitaların arka bacaklarından esinlenilmiş,
02:45
whichhangi you mayMayıs ayı have seengörüldü on stageevre yesterdaydün.
52
153000
2000
belki dün sahnede görmüş olabilirsiniz.
02:47
And alsoAyrıca these very life-likeyaşam gibi, intrinsicallydoğal olarak paintedboyalı siliconeSilikon legsbacaklar.
53
155000
6000
Bir de gerçek gibi görünen, aslına uygun boyanmış silikon bacaklar.
02:53
So at the time, it was my opportunityfırsat to put a call out
54
161000
4000
Bu benim için bir seslenme firsatıydı,
02:57
to innovatorsyenilikçiler outsidedışında the traditionalgeleneksel medicaltıbbi prostheticProtez communitytoplum
55
165000
4000
geleneksel tıbbi protez camiasının dışından mucitlerin
03:01
to come bringgetirmek theironların talentyetenek to the scienceBilim and to the artSanat
56
169000
4000
yeteneklerini bacak imalat bilimine ve sanatına
03:05
of buildingbina legsbacaklar.
57
173000
2000
getirmeleri için.
03:07
So that we can stop compartmentalizingayrı formform, functionfonksiyon and aestheticestetik,
58
175000
5000
Formu, işlevi ve estetiği ayrı tutup, her birine
03:12
and assigningatama them differentfarklı valuesdeğerler.
59
180000
2000
farklı değerler vermeyi bırakabilmek için.
03:14
Well, luckyşanslı for me, a lot of people answeredcevap that call.
60
182000
4000
Şanslıyım ki birçok insan bu çağrıma cevap verdi.
03:18
And the journeyseyahat startedbaşladı, funnykomik enoughyeterli, with a TEDTED conferencekonferans attendeeKatılımcı --
61
186000
5000
Ve komiktir ki, bütün bu macera, bir TED katılımcısı ile başladı --
03:23
CheeChee PearlmanPearlman, who hopefullyinşallah is in the audienceseyirci somewherebir yerde todaybugün.
62
191000
3000
bugün seyirciler arasında bir yerlerde olduğunu umduğum Chee Pearlman.
03:26
She was the editoreditör then of a magazinedergi calleddenilen IDKİMLİĞİ,
63
194000
3000
Kendisi o sıralar ID denen bir dergide editördü
03:29
and she gaveverdi me a coverkapak storyÖykü.
64
197000
3000
ve beni dergiye kapak yaptı.
03:32
This startedbaşladı an incredibleinanılmaz journeyseyahat.
65
200000
3000
Ve böylece inanılmaz bir macera başlamış oldu.
03:35
CuriousMeraklı encountersBuluşmaları were happeningolay to me at the time;
66
203000
2000
O aralar, ilginç buluşmalar yaşıyordum;
03:37
I'd been acceptingkabul etme numeroussayısız invitationsDavetiyeler to speakkonuşmak
67
205000
3000
dünyanın farklı köşelerinde çita bacaklarının tasarımıyla ilgili konuşma yapmam için
03:40
on the designdizayn of the cheetahÇita legsbacaklar around the worldDünya.
68
208000
3000
gelen birçok daveti kabul ediyordum.
03:43
And people would come up to me after the conferencekonferans, after my talk,
69
211000
3000
İnsanlar konferansın sonunda, konuşmam bitince yanıma geliyorlardı,
03:46
menerkekler and womenkadınlar.
70
214000
2000
kadınlı erkekli.
03:48
And the conversationkonuşma would go something like this,
71
216000
2000
Ve muhabbetlerimiz şunun gibi oluyordu,
03:50
"You know AimeeAimee, you're very attractiveçekici.
72
218000
4000
"Aimee, biliyor musun, çok çekicisin.
03:54
You don't look disabledengelli."
73
222000
2000
Engelli gibi görünmüyorsun."
03:56
(LaughterKahkaha)
74
224000
1000
(Kahkaha)
03:57
I thought, "Well, that's amazingşaşırtıcı,
75
225000
2000
Ben de, "Öyle mi, çok güzel,
03:59
because I don't feel disabledengelli."
76
227000
2000
çünkü kendimi engelli gibi hissetmiyorum" diye düşünüyordum.
04:01
And it really openedaçıldı my eyesgözleri to this conversationkonuşma
77
229000
5000
Bütün bunlar, güzellik konusunda konuşulup tartışılacak
04:06
that could be exploredaraştırdı, about beautygüzellik.
78
234000
2000
çok şey olduğunu gösterdi bana.
04:08
What does a beautifulgüzel womankadın have to look like?
79
236000
3000
Güzel bir kadının neye benzemesi lazım?
04:11
What is a sexyseksi bodyvücut?
80
239000
2000
Seksi bir vücut nasıl olur?
04:13
And interestinglyilginç biçimde, from an identityKimlik standpointbakış açısı,
81
241000
2000
Ve ilginç olarak, kimlik bakış açısından,
04:15
what does it mean to have a disabilitysakatlık?
82
243000
3000
engelli olmak ne demektir?
04:18
I mean, people -- PamelaPamela AndersonAnderson has more prostheticProtez in her bodyvücut than I do.
83
246000
3000
Yani, bakın -- Pamela Anderson'ın vücudunda benden daha fazla protez var.
04:21
NobodyKimse callsaramalar her disabledengelli.
84
249000
2000
Kimse ona engelli demiyor.
04:23
(LaughterKahkaha)
85
251000
5000
(Kahkaha)
04:29
So this magazinedergi, throughvasitasiyla the handseller of graphicGrafiği designertasarımcı PeterPeter SavilleSaville,
86
257000
4000
Grafik tasarımcı Peter Saville'in elinden çıkan dergi,
04:33
wentgitti to fashionmoda designertasarımcı AlexanderAlexander McQueenMcQueen, and photographerfotoğrafçı NickNick KnightŞövalye,
87
261000
5000
kendileri de bu konuları keşfetmekle ilgilenen
04:38
who were alsoAyrıca interestedilgili in exploringkeşfetmek that conversationkonuşma.
88
266000
2000
moda tasarımcısı Alexander McQueen ve fotoğrafcı Nick Knight'a gitti.
04:40
So, threeüç monthsay after TEDTED I foundbulunan myselfkendim on a planeuçak
89
268000
3000
TED'den üç ay sonra, kendimi ilk moda çekimimi
04:43
to LondonLondra, doing my first fashionmoda shootateş etme,
90
271000
5000
yapmak üzere Londra'ya giderken buldum,
04:48
whichhangi resultedsonuçlandı in this coverkapak --
91
276000
1000
sonuç gördüğünüz bu kapak oldu--
04:49
"Fashion-ableModa-güçlü"?
92
277000
3000
Modaya uygun?
04:52
ThreeÜç monthsay after that, I did my first runwaykoşu yolu showgöstermek for AlexanderAlexander McQueenMcQueen
93
280000
4000
Üç ay sonra, Alexander McQueen'in defilesine çıktım ilk kez,
04:56
on a pairçift of hand-carvedel yapımı woodenahşap legsbacaklar madeyapılmış from solidkatı ashkül.
94
284000
5000
dişbudak ağacından elle yontulmuş bir çift bacakla.
05:01
NobodyKimse knewbiliyordum -- everyoneherkes thought they were woodenahşap bootsbot ayakkabı.
95
289000
3000
Kimsenin haberi yoktu -- herkes tahta çizme zannetti.
05:04
ActuallyAslında, I have them on stageevre with me:
96
292000
2000
Aslinda, şu anda sahnede yanımdalar:
05:07
grapevinesüzüm şarapları, magnoliasManolya -- trulygerçekten stunningçarpıcı.
97
295000
4000
Asma, manolya, gerçekten çarpıcılar.
05:12
PoetryŞiir mattershususlar.
98
300000
3000
Şiirsellik önemli.
05:15
PoetryŞiir is what elevatesyükseltip the banalbanal and neglectedbakımsız objectnesne
99
303000
5000
Şiirsellik banal ve boşlanmış konuları
05:20
to a realmDiyar of artSanat.
100
308000
2000
sanat mertebesine yüceltiyor.
05:22
It can transformdönüştürmek the thing that mightbelki have madeyapılmış people fearfulkorkunç
101
310000
6000
İnsanları korkutmuş olabilecek bir şeyi, bakmaya,
05:28
into something that invitesdavet ediyor them to look,
102
316000
2000
ve biraz daha bakmaya,
05:30
and look a little longeruzun,
103
318000
3000
ve belki de anlamaya teşvik eden
05:33
and maybe even understandanlama.
104
321000
2000
bir şeye dönüştürebilir.
05:35
I learnedbilgili this firsthandilk elden with my nextSonraki adventuremacera.
105
323000
4000
Bunu bir sonraki maceramda birinci elden yaşadım.
05:39
The artistsanatçı MatthewMatthew BarneyBarney, in his filmfilm opusOpus calleddenilen the "The CremasterCremaster CycleDöngüsü."
106
327000
4000
Sanatçı Matthew Barney'in film yapıtı "The Cremaster Cycle"da.
05:43
This is where it really hitvurmak home for me --
107
331000
3000
O zaman tam olarak farkına vardım ki --
05:46
that my legsbacaklar could be wearabletakılabilir sculptureheykel.
108
334000
2000
bacaklarım giyilebilir heykeller olabilirdi.
05:48
And even at this pointpuan, I startedbaşladı to movehareket away from the need to replicatetekrarlamak human-nessinsan-ness
109
336000
7000
O noktada, tek estetik amaç olarak insansılığı kopyalama ihtiyacından
05:55
as the only aestheticestetik idealideal.
110
343000
2000
uzaklaşmaya başladım.
05:57
So we madeyapılmış what people lovinglysevgiyle referredsevk to as glassbardak legsbacaklar
111
345000
4000
Böylece insanların sevecen bir şekilde cam bacak diye hitap ettikleri
06:01
even thoughgerçi they're actuallyaslında opticallyoptik clearaçık polyurethanePoliüretan,
112
349000
4000
ve aslında saydam poliüretandan, nam-ı diğer
06:05
a.k.a. bowlingBovling balltop materialmalzeme.
113
353000
2000
bovling topu malzemesinden yapılmış bacakları ürettik.
06:07
HeavyAğır!
114
355000
1000
Ağır!
06:08
Then we madeyapılmış these legsbacaklar that are castoyuncular in soiltoprak
115
356000
2000
Sonra içinde patates köklerinin büyüdüğü, tepesinden pancar kökleri çıkan,
06:10
with a potatopatates rootkök systemsistem growingbüyüyen in them, and beetrootsBeetroots out the topüst,
116
358000
4000
ve çok güzel pirinçten bir başparmağı olan
06:14
and a very lovelygüzel brasspirinç toeayak.
117
362000
2000
topraktan bacaklar yaptık.
06:16
That's a good close-upkapatmak of that one.
118
364000
2000
Bacağın güzel bir yakın plan fotoğrafı.
06:18
Then anotherbir diğeri characterkarakter was a half-womanyarı kadın, half-cheetahyarı-çita --
119
366000
2000
Ve diğer bir karakter, yarı kadın, yarı çita --
06:20
a little homagesaygı to my life as an athleteatlet.
120
368000
2000
benim atletlik yaşamıma ufak bir gönderme.
06:22
14 hourssaatler of prostheticProtez make-upkalıcı makyaj
121
370000
3000
14 saat süren protez makyaj,
06:25
to get into a creatureyaratık that had articulatedBelden kırma modeller pawspençeleri,
122
373000
4000
eklemli pençeleri ve
06:29
clawspençeleri and a tailkuyruk that whippedşanti around,
123
377000
4000
bir kertenkele gibi kırbaç gibi sallanan bir kuyruğu
06:33
like a geckoGecko.
124
381000
2000
olan bir yaratığa donüşebilmek için.
06:35
(LaughterKahkaha)
125
383000
1000
(Kahkaha)
06:37
And then anotherbir diğeri pairçift of legsbacaklar we collaboratedişbirliği on were these --
126
385000
4000
Ve üzerinde birlikte çalıştığımız diğer bir çift bacak...
06:41
look like jellyfishdenizanası legsbacaklar,
127
389000
2000
denizanasına benziyorlar.
06:43
alsoAyrıca polyurethanePoliüretan.
128
391000
2000
Yine poliüretandan.
06:45
And the only purposeamaç that these legsbacaklar can serveservis,
129
393000
3000
Ve bu bacakların, filmin konusu dışında
06:48
outsidedışında the contextbağlam of the filmfilm,
130
396000
3000
hizmet edecekleri tek amaç
06:51
is to provokekışkırtmak the sensesduyular and ignitetutuşturmak the imaginationhayal gücü.
131
399000
3000
duyularımızı kışkırtmak ve hayal gücümüzü ateşlemek olabilir.
06:54
So whimsyheves mattershususlar.
132
402000
3000
Pek acayip işler.
06:57
TodayBugün, I have over a dozendüzine pairçift of prostheticProtez legsbacaklar
133
405000
6000
Türlu insanların benim için yaptıgı bir düzineden fazla
07:03
that variousçeşitli people have madeyapılmış for me,
134
411000
2000
protez bacağım var
07:05
and with them I have differentfarklı negotiationsmüzakereler of the terrainarazi underaltında my feetayaklar,
135
413000
4000
ve onlar sayesinde ayaklarımın altındaki zeminle farklı ilişkiler kuruyorum.
07:09
and I can changedeğişiklik my heightyükseklik --
136
417000
2000
Boyumu değiştirebiliyorum --
07:11
I have a variabledeğişken of fivebeş differentfarklı heightsyükseklikleri.
137
419000
2000
Beş farklı boy seçeneğim var.
07:13
(LaughterKahkaha)
138
421000
2000
(Kahkaha)
07:15
TodayBugün, I'm 6'1".
139
423000
2000
Bugün 1.85'im.
07:17
And I had these legsbacaklar madeyapılmış a little over a yearyıl agoönce
140
425000
3000
Bu bacakları, İngiltere'deki Dorset Ortopedik'te
07:20
at DorsetDorset OrthopedicOrtopedik in Englandİngiltere
141
428000
2000
yaptıralı bir seneden biraz fazla oldu,
07:22
and when I broughtgetirdi them home to ManhattanManhattan,
142
430000
2000
ve onları Manhattan'a geri getirdiğimde,
07:24
my first night out on the townkasaba, I wentgitti to a very fancyfantezi partyParti.
143
432000
2000
gece ilk dışarı çıkışımda, çok gösterişli bir partiye gittim.
07:26
And a girlkız was there who has knownbilinen me for yearsyıl
144
434000
3000
Orada beni senelerdir normal boyumda
07:29
at my normalnormal 5'8".
145
437000
2000
1.72 olarak tanıyan bir kız vardı.
07:31
Her mouthağız droppeddüştü openaçık when she saw me,
146
439000
2000
Beni görünce ağzı açık kaldı ve
07:33
and she wentgitti, "But you're so talluzun boylu!"
147
441000
3000
"Ama ne kadar uzunsun!" dedi.
07:36
And I said, "I know. Isn't it funeğlence?"
148
444000
2000
Ben de, "Biliyorum. Çok eğlenceli değil mi?" dedim.
07:38
I mean, it's a little bitbit like wearinggiyme stiltstahta bacaklar on stiltstahta bacaklar,
149
446000
2000
Yani biraz sırık üzerine sırıkla binmek gibi bir şey,
07:40
but I have an entirelyBaştan sona newyeni relationshipilişki to doorkapı jamssıkışmaları
150
448000
3000
ama artık kapı çerçeveleriyle, daha önce hiç olmasını
07:43
that I never expectedbeklenen I would ever have.
151
451000
2000
beklemediğim türden bir ilişkim var.
07:45
And I was havingsahip olan funeğlence with it.
152
453000
3000
Ve bununla kendimi eğlendiriyordum.
07:48
And she lookedbaktı at me,
153
456000
2000
Bana baktı,
07:50
and she said, "But, AimeeAimee, that's not fairadil."
154
458000
2000
ve, "Ama Aimee, bu haksızlık" dedi.
07:52
(LaughterKahkaha)
155
460000
3000
(Kahkaha)
07:55
(ApplauseAlkış)
156
463000
2000
(Alkış)
07:57
And the incredibleinanılmaz thing was she really meantdemek it.
157
465000
4000
Şaşırtıcı olan, bunu içten gelerek söylemiş olmasıydı.
08:01
It's not fairadil that you can changedeğişiklik your heightyükseklik,
158
469000
2000
İstediğin gibi boyunu değiştirebilmen
08:03
as you want it.
159
471000
2000
haksızlık.
08:05
And that's when I knewbiliyordum --
160
473000
2000
Ve işte o zaman anladım --
08:07
that's when I knewbiliyordum that the conversationkonuşma with societytoplum
161
475000
3000
o zaman anladım ki toplumla olan diyalog
08:10
has changeddeğişmiş profoundlyderinden
162
478000
2000
bu son on yılda
08:12
in this last decadeonyıl.
163
480000
2000
derinden değişmiş.
08:14
It is no longeruzun a conversationkonuşma about overcomingüstesinden deficiencyeksikliği.
164
482000
5000
Artık bir yetersizliği yenmek üzerine değil.
08:19
It's a conversationkonuşma about augmentationbüyüme.
165
487000
2000
Fazladan ekleme yapmak üzerine konuşuyoruz.
08:21
It's a conversationkonuşma about potentialpotansiyel.
166
489000
4000
Potansiyeller üzerine konuşuyoruz.
08:25
A prostheticProtez limbuzuv doesn't representtemsil etmek the need to replacedeğiştirmek losskayıp anymoreartık.
167
493000
5000
Bir protez uzuv, artık kayıbı yerine koyma ihtiyacını temsil etmiyor.
08:30
It can standdurmak as a symbolsembol that the wearertakan
168
498000
3000
Protezi takanın, o boşlukta ne isterse onu yaratma
08:33
has the powergüç to createyaratmak whateverher neyse it is that they want to createyaratmak
169
501000
3000
gücünün olduğunun bir sembolü
08:36
in that spaceuzay.
170
504000
2000
yerine geçebilir.
08:38
So people that societytoplum oncebir Zamanlar considereddüşünülen to be disabledengelli
171
506000
3000
Toplumun bir zamanlar engelli olarak gördüğü insanlar,
08:41
can now becomeolmak the architectsmimarlar of theironların ownkendi identitieskimlikler
172
509000
5000
artık kendi vücutlarını tasarlayabilmenin getirdiği güçle
08:46
and indeedaslında continuedevam et to changedeğişiklik those identitieskimlikler
173
514000
2000
kendi kimliklerinin mimarlarına dönüşüp
08:48
by designingtasarım theironların bodiesbedenler
174
516000
2000
bu kimliklerini şekillendirmeye
08:50
from a placeyer of empowermentgüçlenme.
175
518000
3000
devam edebilirler.
08:53
And what is excitingheyecan verici to me so much right now
176
521000
5000
Beni çok heyecanlandıran bir şey
08:58
is that by combiningbirleştirme cutting-edgeson teknoloji technologyteknoloji --
177
526000
4000
en ileri teknolojiyi --
09:02
roboticsRobotik, bionicsBiyonik --
178
530000
2000
robotbilimi, biyonik bilimi --
09:04
with the age-oldasırlık poetryşiir,
179
532000
2000
eskilerin şiiriyle birleştirerek
09:06
we are movinghareketli closeryakın to understandinganlayış our collectivetoplu humanityinsanlık.
180
534000
6000
insanlığımızı anlamaya bir adım daha yaklaşıyor olmamız.
09:12
I think that if we want to discoverkeşfetmek the fulltam potentialpotansiyel
181
540000
5000
Bence eğer insanlığımızın tam potansiyelini
09:17
in our humanityinsanlık,
182
545000
2000
keşfetmek istiyorsak,
09:19
we need to celebratekutlamak those heartbreakingyürek strengthsgüçlü
183
547000
4000
hepimizin sahip olduğu yürek parçalayıcı dirençleri
09:23
and those gloriousşanlı disabilitiesEngelli that we all have.
184
551000
3000
ve ihtişamlı engellerini kutlamamız gerekiyor.
09:26
I think of Shakespeare'sShakespeare'in ShylockTefeci:
185
554000
3000
Shakespeare'in Shylock'unu düsünüyorum:
09:29
"If you prickhıyar us, do we not bleedtaşma payı,
186
557000
4000
"Bizi delerseniz, kan akıtmaz mıyız,
09:33
and if you ticklegıdıklamak us, do we not laughgülmek?"
187
561000
3000
ve bizi gıdıklarsanız, gülmez miyiz?"
09:36
It is our humanityinsanlık,
188
564000
3000
Bizleri güzel kılan,
09:39
and all the potentialpotansiyel withiniçinde it,
189
567000
2000
insanlığımız ve onunla gelen
09:41
that makesmarkaları us beautifulgüzel.
190
569000
3000
tüm potansiyelimizdir.
09:44
Thank you.
191
572000
1000
Teşekkür ederim.
09:45
(ApplauseAlkış)
192
573000
7000
(Alkış)
Translated by Ates Goral
Reviewed by Ümitcan Altu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Aimee Mullins - Athlete and actor
A record-breaker at the Paralympic Games in 1996, Aimee Mullins has built a career as a model, actor and advocate for women, sports and the next generation of prosthetics.

Why you should listen

Aimee Mullins was born without fibular bones, and had both of her legs amputated below the knee when she was an infant. She learned to walk on prosthetics, then to run -- competing at the national and international level as a champion sprinter, and setting world records at the 1996 Paralympics in Atlanta. At Georgetown, where she double-majored in history and diplomacy, she became the first double amputee to compete in NCAA Division 1 track and field.

After school, Mullins did some modeling -- including a legendary runway show for Alexander McQueen -- and then turned to acting, appearing as the Leopard Queen in Matthew Barney's Cremaster Cycle. In 2008 she was the official Ambassador for the Tribeca/ESPN Sports Film Festival.

She's a passionate advocate for a new kind of thinking about prosthetics, and recently mentioned to an interviewer that she's been looking closely at MIT's in-development powered robotic ankle, "which I fully plan on having."

More profile about the speaker
Aimee Mullins | Speaker | TED.com