ABOUT THE SPEAKER
Bruce Feiler - Writer
Bruce Feiler is the author of "The Secrets of Happy Families," and the writer/presenter of the PBS miniseries "Walking the Bible."

Why you should listen

Bruce Feiler is the author of nine books, including Walking the BibleAbraham, and America’s Prophet. He is also the writer/presenter of the PBS miniseries Walking the Bible. His book The Council of Dads tells the uplifting story of how friendship and community can help one survive life’s greatest challenges. Most recently Feiler published The Secrets of Happy Families, in which he calls for a new approach to family dynamics, inspired by cutting-edge techniques gathered from experts in the disciplines of science, business, sports and the military.

Feiler’s early books involve immersing himself in different cultures and bringing other worlds vividly to life. These include Learning to Bow, an account of the year he spent teaching in rural Japan; Looking for Class, about life inside Oxford and Cambridge; and Under the Big Top, which depicts the year he spent performing as a clown in the Clyde Beatty-Cole Bros. Circus.
 
Walking the Bible describes his perilous, 10,000-mile journey retracing the Five Books of Moses through the desert. The book was hailed as an “instant classic” by the Washington Post and “thoughtful, informed, and perceptive” by the New York Times.

More profile about the speaker
Bruce Feiler | Speaker | TED.com
TEDSalon NY2013

Bruce Feiler: Agile programming -- for your family

Bruce Feiler: Agile programlama -- aileniz için

Filmed:
1,650,791 views

Bruce Feiler'in radikal bir fikri var: Modern aile yaşantısının stresiyle başedebilmek için, agile uygulayın. Agile yazılım programcılığından esinlenen, Feiler, esnekliği, aşağıdan yukarıya fikir akışını, sürekli geri bildirimi ve sorumluluğu cesaretlendiren aile uygulamalarını tanıtıyor. Şaşırtıcı bir özellik ise: Çocuklar kendi cezalarını belirliyorlar.
- Writer
Bruce Feiler is the author of "The Secrets of Happy Families," and the writer/presenter of the PBS miniseries "Walking the Bible." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
So here'sburada the good newshaber about familiesaileleri.
0
732
2887
İşte size aileler hakkında güzel bir haber.
00:19
The last 50 yearsyıl have seengörüldü a revolutiondevrim
1
3619
2249
Geçtiğimiz 50 yıl aile olmanın anlamı açısından
00:21
in what it meansanlamına geliyor to be a familyaile.
2
5868
2056
bir devrime şahit oldu.
00:23
We have blendedharmanlanmış familiesaileleri, adoptedbenimsenen familiesaileleri,
3
7924
2295
Karışık aileler var, evlat edinmiş aileler var
00:26
we have nuclearnükleer familiesaileleri livingyaşam in separateayrı housesevler
4
10219
2305
ayrı evlerde yaşayan çekirdek aileler olduğu gibi
00:28
and divorcedboşanmış familiesaileleri livingyaşam in the sameaynı houseev.
5
12524
2879
aynı evde yaşayan boşanmış aileler var.
00:31
But throughvasitasiyla it all, the familyaile has grownyetişkin strongergüçlü.
6
15403
3059
Fakat bununla beraber, aileler güçlenerek büyüdü.
00:34
EightSekiz in 10 say the familyaile they have todaybugün
7
18462
2549
10 kişiden 8'i bugün sahip oldukları ailelerinin
00:36
is as stronggüçlü or strongergüçlü than the familyaile they grewbüyüdü up in.
8
21011
4537
içinde büyüdükleri aileleri kadar ya da daha güçlü olduğunu söylüyor.
00:41
Now, here'sburada the badkötü newshaber.
9
25548
1984
Şimdi de size kötü bir haber.
00:43
NearlyNeredeyse everyoneherkes is completelytamamen overwhelmedboğulmuş
10
27532
2398
Neredeyse herkes aile hayatının kaosundan
00:45
by the chaoskaos of familyaile life.
11
29930
2311
dolayı bunalmış durumda.
00:48
EveryHer parentebeveyn I know, myselfkendim includeddahil,
12
32241
2058
Ben dahil tanıdığım her ebeveyn,
00:50
feelshissediyor like we're constantlysürekli playingoynama defensesavunma.
13
34299
2596
sürekli savunmayı oynuyoruz gibi hissediyor.
00:52
Just when our kidsçocuklar stop teethingdiş çıkarma, they startbaşlama havingsahip olan tantrumshuysuzluk nöbetleri.
14
36895
3053
Çocuklarımız diş dökmeyi bitirir bitirmez öfke nöbetleri geçiriyorlar.
00:55
Just when they stop needinggerek our help takingalma a bathbanyo,
15
39948
2040
Bizim yardımımız olmadan banyo yapmaya başladıklarında
00:57
they need our help dealingmuamele with cyberstalkingCyberstalking or bullyingzorbalık.
16
41988
3200
Internet tacizciliği ya da zorbalık konusunda yardıma ihtiyaç duyuyorlar.
01:01
And here'sburada the worsten kötü newshaber of all.
17
45188
2690
Tüm bu haberlerin en kötüsü ise,
01:03
Our childrençocuklar senseduyu we're out of controlkontrol.
18
47878
2926
çocuklarımızın, bizim kontrolü kaybettiğimizi düşünmeleri.
01:06
EllenEllen GalinskyGalinsky of the FamiliesAileler and Work InstituteEnstitüsü
19
50804
3065
Aile ve Çalışma Enstitüsü'nden Ellen Galinsky
01:09
askeddiye sordu 1,000 childrençocuklar, "If you were grantedverilmiş
20
53869
2279
1000 çocuğa "Anne ve babanla ilgili bir dilek tutman
01:12
one wishdilek about your parentsebeveyn, what would it be?"
21
56148
3433
istenseydi, ne dilerdin?" diye sordu.
01:15
The parentsebeveyn predictedtahmin the kidsçocuklar would say,
22
59581
2318
Ebeveynler çocuklarının onlarla daha fazla zaman
01:17
spendingharcama more time with them.
23
61899
2866
geçirmeyi dilemiş olacaklarını düşündü.
01:20
They were wrongyanlış. The kids'çocukların numbernumara one wishdilek?
24
64765
2845
Yanıldılar. Çocukların ilk sıradaki dilekleri ne miydi?
01:23
That theironların parentsebeveyn be lessaz tiredyorgun and lessaz stressedvurguladı.
25
67610
4346
Ebeveynlerinin daha az yorgun ve stresli olmaları.
01:27
So how can we changedeğişiklik this dynamicdinamik?
26
71956
2101
Bu gidişatı nasıl değiştirebiliriz?
01:29
Are there concretebeton things we can do to reduceazaltmak stressstres,
27
74057
3218
Stresi azaltacak,
01:33
drawçekmek our familyaile closeryakın,
28
77275
1866
ailemizi daha çok yakınlaştıracak
01:35
and generallygenellikle preparehazırlamak our childrençocuklar to entergirmek the worldDünya?
29
79141
4856
ve çocuklarımızı dünyaya katılmaya hazırlayacak somut şeyler var mı?
01:39
I spentharcanmış the last fewaz yearsyıl tryingçalışıyor to answerCevap that questionsoru,
30
83997
3196
Ben son birkaç yılımı bu soruyu cevaplamak adına
01:43
travelingseyahat around, meetingtoplantı familiesaileleri, talkingkonuşma to scholarsbilim adamları,
31
87193
3025
seyahat ederek, ailelerle tanışarak, eğitimcilerle konuşarak
01:46
expertsuzmanlar rangingarasında değişen from eliteseçkinler peaceBarış negotiatorsmüzakereciler
32
90218
3058
seçkin barış müzakerecilerinden tutun da
01:49
to WarrenWarren Buffett'sBuffett'ın bankersbankacılar to the GreenYeşil BeretsBere.
33
93276
4047
Warren Buffet'in bankacılarına ve Yeşil Bereliler'e varana kadar birçok uzmanla geçirdim.
01:53
I was tryingçalışıyor to figureşekil out, what do happymutlu familiesaileleri do right
34
97323
3366
Mutlu ailelerin neyi doğru yaptığını
01:56
and what can I learnöğrenmek from them to make my familyaile happierdaha mutlu?
35
100689
4986
ve kendi ailemi mutlu edebilmek için öğrenebileceklerimi çözmeye çalışıyordum.
02:01
I want to tell you about one familyaile that I metmet,
36
105675
1865
Tanıştığım bir aileden,
02:03
and why I think they offerteklif cluesİpuçları.
37
107540
2624
ve bunların neden bu konuda ipuçları sunduğundan size bahsetmek istiyorum.
02:06
At 7 p.m. on a SundayPazar in HiddenGizli SpringsYaylar, IdahoIdaho,
38
110164
2987
Idaho, Hidden Springs'te bir Pazar akşam 7'de,
02:09
where the sixaltı membersüyeler of the StarrStarr familyaile are sittingoturma down
39
113151
2308
Starr ailesinin altı üyesi
02:11
to the highlightvurgulamak of theironların weekhafta: the familyaile meetingtoplantı.
40
115459
3238
haftalarının ilginç olaylarını aile toplantılarında tartışıyorlar.
02:14
The StarrsStarrs are a regulardüzenli AmericanAmerikan familyaile
41
118697
2225
Starr ailesi, sıradan Amerikan aile problemleri
02:16
with theironların sharepay of regulardüzenli AmericanAmerikan familyaile problemssorunlar.
42
120922
2751
olan sıradan bir Amerikan ailesi.
02:19
DavidDavid is a softwareyazılım engineermühendis. EleanorEleanor takes carebakım
43
123673
2792
David, yazılım mühendisi. Eleanor, ailesinin yaşları
02:22
of theironların fourdört childrençocuklar, agesyaşlar 10 to 15.
44
126465
2792
10-15 arasındaki dört çocuğuna bakıyor.
02:25
One of those kidsçocuklar tutorsÖğretmenler mathmatematik on the faruzak sideyan of townkasaba.
45
129257
3024
Çocuklardan biri şehrin öbür ucunda matematik dersi veriyor.
02:28
One has lacrosseLakros on the nearyakın sideyan of townkasaba.
46
132281
2505
Diğeri şehre yakın bir yerde lakros oynuyor.
02:30
One has AspergerAsperger syndromesendrom. One has ADHDDEHB.
47
134786
3511
Biri Asperger sendromlu. Bir diğerininse Hiperaktivite sorunu (ADHD) var.
02:34
"We were livingyaşam in completetamamlayınız chaoskaos," EleanorEleanor said.
48
138297
3328
'Büyük bir kaosun içerisinde yaşıyorduk', diyordu Eleanor.
02:37
What the StarrsStarrs did nextSonraki, thoughgerçi, was surprisingşaşırtıcı.
49
141625
3344
Buna rağmen, sonrasında, Starrların yapmış olduğu şey şaşırtıcıydı,
02:40
InsteadBunun yerine of turningdöndürme to friendsarkadaşlar or relativesakrabaları,
50
144969
2768
Arkadaşlarına ya da akrabalarına danışmak yerine,
02:43
they lookedbaktı to David'sDavid'in workplaceiş yeri.
51
147737
2712
David'in çalışma yerine odaklandılar.
02:46
They turneddönük to a cutting-edgeson teknoloji programprogram calleddenilen agileÇevik developmentgelişme
52
150449
2778
Agile geliştirme adında en son teknoloji ürünü olan,
02:49
that was just spreadingyayma from manufacturersüreticileri in JapanJaponya
53
153227
3070
Japonya'daki imalatçılardan
02:52
to startupsbaşlatılması in SiliconSilikon ValleyVadi.
54
156297
2976
Silikon Vadisi'ndeki yeni kurulan şirketlere kadar yayılmakta olan bir program üzerine yoğunlaştılar.
02:55
In agileÇevik, workersişçiler are organizedörgütlü into smallküçük groupsgruplar
55
159273
2868
Agile geliştirmede, çalışanlar küçük gruplara ayrılıyor
02:58
and do things in very shortkısa spansaçıklıklı of time.
56
162141
2686
ve çok kısa zaman dilimlerinde işlerini yapıyorlar.
03:00
So insteadyerine of havingsahip olan executivesYöneticiler issuekonu grandbüyük proclamationsBildiriler,
57
164827
2942
Yani yöneticilere büyük duyurular yaptırmak yerine,
03:03
the teamtakım in effectEfekt managesyönetir itselfkendisi.
58
167769
3200
takım kendi kendini yönetiyor aslında.
03:06
You have constantsabit feedbackgeri bildirim. You have dailygünlük updategüncelleştirme sessionsoturumları.
59
170969
2631
Sürekli geri dönüş alıyorsunuz. Günlük güncelleme seanslarınız var.
03:09
You have weeklyhaftalık reviewsdeğerlendirmeden edinildi. You're constantlysürekli changingdeğiştirme.
60
173600
3617
Haftalık değerlendirmeniz var. Sürekli değişiyorsunuz.
03:13
DavidDavid said when they broughtgetirdi this systemsistem into theironların home,
61
177217
3200
David, bu sistemi evlerine getirdiklerinde,
03:16
the familyaile meetingstoplantılar in particularbelirli increasedartmış communicationiletişim,
62
180417
3416
aile toplantılarının özellikle iletişimi arttırdığını,
03:19
decreasedazalma stressstres, and madeyapılmış everybodyherkes
63
183833
2376
stresi azalttığını ve bunun herkesi
03:22
happierdaha mutlu to be partBölüm of the familyaile teamtakım.
64
186209
3104
ailenin bir parçası yaptığı için mutlu ettiğini söyledi.
03:25
When my wifekadın eş and I adoptedbenimsenen these familyaile meetingstoplantılar and other techniquesteknikleri
65
189313
2983
Ben ve eşim bu aile toplantılarını ve diğer teknikleri
03:28
into the liveshayatları of our then-five-year-oldo-beş-yıl-yaşlı twinikiz daughterskız çocukları,
66
192296
3513
o zaman beş yaşında olan ikiz kızlarımızın hayatlarına dahil ettiğimizde bu
03:31
it was the biggesten büyük singletek changedeğişiklik we madeyapılmış sincedan beri our daughterskız çocukları were borndoğmuş.
67
195809
4064
kızlarımızın doğumundan bu yana yaptığımız en büyük değişiklik oldu.
03:35
And these meetingstoplantılar had this effectEfekt
68
199873
2189
Bu toplantılar bu etkiyi
03:37
while takingalma underaltında 20 minutesdakika.
69
202062
2499
20 dakikadan az sürse de yarattılar.
03:40
So what is AgileÇevik, and why can it help
70
204561
2152
O zaman nedir bu 'Agile', çok değişik gibi
03:42
with something that seemsgörünüyor so differentfarklı, like familiesaileleri?
71
206713
2728
gözüken, aile gibi bir konuda bile niçin yardımcı olabilir ?
03:45
In 1983, JeffJeff SutherlandSutherland was a technologistTeknoloji uzmanı
72
209441
2349
1983 yılında, Jeff Sutherland
03:47
at a financialmali firmfirma in NewYeni Englandİngiltere.
73
211790
2317
İngiltere'de bir finans şirketinde teknolojist olarak çalışıyordu.
03:50
He was very frustratedhayal kırıklığına uğramış with how softwareyazılım got designedtasarlanmış.
74
214107
3018
Yazılımların nasıl dizayn edildiği konusunda büyük hayal kırıklıkları yaşıyordu.
03:53
CompaniesŞirketler followedtakip etti the waterfallşelale methodyöntem, right,
75
217125
2752
Şirketler, waterfall denen üst düzey yöneticilerin
03:55
in whichhangi executivesYöneticiler issuedVeriliş ordersemirler that slowlyyavaşça trickledalınmamış down
76
219877
3058
emirlerini hiyerarşik yapı içinde
03:58
to programmersprogramcılar belowaltında,
77
222935
1619
alt kademedeki programcılara doğru
04:00
and no one had ever consultedistişare the programmersprogramcılar.
78
224554
2648
onlara hiç danışmadan aktardıkları bir metodu takip ediyorlardı.
04:03
Eighty-threeSeksen üç percentyüzde of projectsprojeler failedbaşarısız oldu.
79
227202
2579
Projelerin yüzde seksenüçü başarısız oldu.
04:05
They were too bloateddavul gibi şişmiş or too out of datetarih
80
229781
2397
Tamamlandıklarında ya çok şişirilmiş oluyorlardı ya da
04:08
by the time they were donetamam.
81
232178
2682
güncelliklerini kaybediyorlardı.
04:10
SutherlandSutherland wanted to createyaratmak a systemsistem where
82
234860
2444
Sutherland fikirlerin sadece yukarıdan aşağıya
04:13
ideasfikirler didn't just percolatesüzülmek down but could percolatesüzülmek up from the bottomalt
83
237304
4178
değil aynı zamanda aşağıdan yukarıya da yönlenebileceği
04:17
and be adjustedayarlanabilir in realgerçek time.
84
241482
2545
ve de gerçek zamanlı olarak ayarlanabileceği bir sistem yaratmak istiyordu.
04:19
He readokumak 30 yearsyıl of HarvardHarvard Businessİş ReviewBir daha gözden geçirme
85
244027
3063
Harvard Business Review'ın 30 yıllık makalelerini okudu
04:22
before stumblinggüçlük uponüzerine an articlemakale in 1986
86
247090
2792
ta ki 1986 yılında
04:25
calleddenilen "The NewYeni NewYeni ProductÜrün DevelopmentGeliştirme GameOyunu."
87
249882
3079
'Yepyeni Ürün Geliştirme Oyunu' adlı bir makaleye rastlayana kadar.
04:28
It said that the pacehız of business was quickeninghızlanması --
88
252961
2251
Makalede iş hayatının hızının arttığından
04:31
and by the way, this was in 1986 --
89
255212
2129
-- bu arada yıl 1986 --
04:33
and the mostçoğu successfulbaşarılı companiesşirketler were flexibleesnek.
90
257341
3965
ve de en başarılı şirkletlerin esnek olanlar olduğundan bahsediliyordu.
04:37
It highlightedvurgulanmış ToyotaToyota and CanonCanon
91
261306
1784
Toyota ve Canon'un altını çiziyordu
04:38
and likenedbenzetti theironların adaptableuyarlanabilir, tight-knitsıkı teamstakımlar to rugbyRagbi scrumsbaşlatmadazayıf.
92
263090
4304
ve onların sıkı sıkıya bağlı ekiplerini rugby oynarken kenetlenen oyunculara benzetti.
04:43
As SutherlandSutherland told me, we got to that articlemakale,
93
267394
2365
Sutherland'ın bana söylediği gibi, bu makaleyi anladık
04:45
and said, "That's it."
94
269759
2165
ve 'İşte budur' dedik.
04:47
In Sutherland'sSutherland'ın systemsistem, companiesşirketler don't use
95
271924
2717
Sutherland'ın sisteminde şirketler,
04:50
largegeniş, massivemasif projectsprojeler that take two yearsyıl.
96
274641
3001
iki yıl süren çok büyük projeleri kullanmıyorlar.
04:53
They do things in smallküçük chunksparçaları.
97
277642
1228
İşleri küçük parçalara bölerek hallediyorlar.
04:54
Nothing takes longeruzun than two weekshaftalar.
98
278870
2449
Hiçbirşey iki haftadan uzun sürmüyor.
04:57
So insteadyerine of sayingsöz, "You guys go off into that bunkersığınak
99
281319
2066
Bu sayede, 'Arkadaşlar, gidin şu sığınağa girin
04:59
and come back with a cellhücre phonetelefon or a socialsosyal network,"
100
283385
3001
ve geri döndüğünüzde elinizde bir cep telefonu veya sosyal bir ağ olsun' demek yerine
05:02
you say, "You go off and come up with one elementeleman,
101
286386
2432
' Gidin, tek bir öğe üzerinde çalışın
05:04
then bringgetirmek it back. Let's talk about it. Let's adaptuyarlamak."
102
288818
2520
sonra getirin onu, konuşalım onun üzerinde. Adapte edelim beraberce' diyorsunuz.
05:07
You succeedbaşarılı olmak or failbaşarısız quicklyhızlı bir şekilde.
103
291338
3608
Çok kısa sürede başarıyorsunuz ya da başaramıyorsunuz.
05:10
TodayBugün, agileÇevik is used in a hundredyüz countriesülkeler,
104
294946
3168
Bugün, agile yüzlerce ülkede kullanılıyor
05:14
and it's sweepingNefes kesici into managementyönetim suitesSuites.
105
298114
2938
ve de yönetimlerin içine giriyor.
05:16
InevitablyKaçınılmaz olarak, people beganbaşladı takingalma some of these techniquesteknikleri
106
301052
2510
Kaçınılmaz bir şekilde, insanlar bu tekniklerden bazılarını kullanmaya
05:19
and applyinguygulayarak it to theironların familiesaileleri.
107
303562
2275
ve de ailelerine uygulamaya başladılar.
05:21
You had blogsbloglar poppop up, and some manualskılavuzları were writtenyazılı.
108
305837
2573
Ortaya çıkan bloglar, yazılan el kitapçıkları oldu.
05:24
Even the SutherlandsSutherlands told me that they had
109
308410
1896
Hatta Sutherlands bana,
05:26
an AgileÇevik ThanksgivingŞükran günü,
110
310306
1510
'Agile Şükran Günü' kutlaması yaparken,
05:27
where you had one groupgrup of people workingçalışma on the foodGıda,
111
311816
2511
yemekleri hazırlamakla,
05:30
one settingayar the tabletablo, and one greetingselamlama visitorsZiyaretçi at the doorkapı.
112
314327
3331
masayı hazırlamakla ve de misafirleri karşılamakla uğraşan bir grup insandan bahsetti.
05:33
SutherlandSutherland said it was the besten iyi ThanksgivingŞükran günü ever.
113
317658
3520
Sutherlands bunun o güne kadar ki en iyi Şükran Günü olduğundan söz etti.
05:37
So let's take one problemsorun that familiesaileleri faceyüz,
114
321178
2680
Şimdi, ailelerin karşılaştıkları bir sorunu,
05:39
crazyçılgın morningsSabahları, and talk about how agileÇevik can help.
115
323858
3017
çılgın sabahları, ele alıp agile'ın nasıl yardım edebileceğinden konusaşlım.
05:42
A keyanahtar planktahta is accountabilityHesap verebilirlik,
116
326875
2166
Önemli bir konu da sorumluluk,
05:44
so teamstakımlar use informationbilgi radiatorsRadyatörler,
117
329041
1799
ekipler bilgi radyatörlerini,
05:46
these largegeniş boardspanoları in whichhangi everybodyherkes is accountablesorumlu.
118
330840
3763
herkesin sorumluluklarının yazdığı kocaman tahtaları kullanılıyor.
05:50
So the StarrsStarrs, in adaptingadapte this to theironların home,
119
334603
1936
Böylece Starr'lar, bunu evlerine adapte ederek,
05:52
createdoluşturulan a morningsabah checklistDenetim listesi
120
336539
1661
her çocuğun bitirmesi gereken işlerin içinde olunduğu
05:54
in whichhangi eachher childçocuk is expectedbeklenen to tickkene off choresev işleri.
121
338200
3588
bir sabah listesi hazırladılar.
05:57
So on the morningsabah I visitedziyaret, EleanorEleanor camegeldi downstairsalt kat,
122
341788
2380
Bir sabah onları ziyarete gittiğimde, Eleanor aşağıya indi,
06:00
poureddökülmüş herselfkendini a cupFincan of coffeeKahve, satoturdu in a reclininguzanmış chairsandalye,
123
344168
2710
kendisine bir fincan kahve koydu, sallanan bir sandalyeye oturdu,
06:02
and she satoturdu there,
124
346878
1508
ve otururken
06:04
kindtür of amiablydostça talkingkonuşma to eachher of her childrençocuklar
125
348386
2998
sıcak bir şekilde karşıladığı çocukları
06:07
as one after the other they camegeldi downstairsalt kat,
126
351384
1991
tek tek aşağıya indiler,
06:09
checkedkontrol the listliste, madeyapılmış themselveskendilerini breakfastkahvaltı,
127
353375
2369
listeyi gözden geçirdiler, kendilerine kahvaltı hazırladılar,
06:11
checkedkontrol the listliste again, put the dishesbulaşıklar in the dishwasherBulaşık makinesi,
128
355744
2783
listeyi tekrar gözden geçirdiler, tabakları bulaşık makinesine yerleştirdiler,
06:14
recheckedtekrar the listliste, fedfederasyon the petsEvcil hayvan or whateverher neyse choresev işleri they had,
129
358527
3120
yeniden listeyi incelediler, hayvanları beslediler ya da ne işleri varsa onu yaptılar,
06:17
checkedkontrol the listliste oncebir Zamanlar more, gatheredtoplanmış theironların belongingsEşyalarını,
130
361647
2424
bir kez daha incelediler listeyi, eşyalarını topladılar
06:19
and madeyapılmış theironların way to the busotobüs.
131
364071
2637
ve otobüslerine doğru yola koyuldular.
06:22
It was one of the mostçoğu astonishingşaşırtıcı familyaile dynamicsdinamik I have ever seengörüldü.
132
366708
4077
Bugüne kadar görmüş olduğum en şaşırtıcı aile dinamiklerinden bir tanesiydi.
06:26
And when I strenuouslyşiddetle objecteditiraz this would never work in our houseev,
133
370785
3142
Ve ben bunun bizim evde asla işe yaramayacağını,
06:29
our kidsçocuklar neededgerekli way too much monitoringizleme,
134
373927
2183
bizim çocuklarımızın çok daha fazla gözlenmeye ihtiyaçları olduğunu şiddetle savunurken
06:32
EleanorEleanor lookedbaktı at me.
135
376110
1300
Eleanor bana baktı.
06:33
"That's what I thought," she said.
136
377410
1168
'Bende böyle düşünüyordum', dedi.
06:34
"I told DavidDavid, 'keep' devam et your work out of my kitchenmutfak.'
137
378578
2320
David'e, 'İşini mutfağımdan uzak tut' dedim.
06:36
But I was wrongyanlış."
138
380898
1621
Ama yanıldım.
06:38
So I turneddönük to DavidDavid: "So why does it work?"
139
382519
2104
Sonra David'e döndüm ve sordum: 'Peki niye işe yarıyor ?'
06:40
He said, "You can't underestimateAzımsamak the powergüç of doing this."
140
384623
2936
Bana, ' Bunu yapmanın gücünü küçümseyemezsin' dedi.
06:43
And he madeyapılmış a checkmarkonay işareti.
141
387559
1534
Ve bir onaylama işareti yaptı.
06:44
He said, "In the workplaceiş yeri, adultsyetişkinler love it.
142
389093
2136
Dedi ki :' İşyerlerinde yetişkinler buna bayılıyorlar.
06:47
With kidsçocuklar, it's heavencennet."
143
391229
2476
Çocuklara göreyse bundan daha iyisi olamaz.'
06:49
The weekhafta we introducedtanıtılan a morningsabah checklistDenetim listesi into our houseev,
144
393705
2837
Evimize sabah kontrol listesi oluşturduğumuz o hafta
06:52
it cutkesim parentalebeveyn screamingbağıran in halfyarım. (LaughterKahkaha)
145
396542
4147
aile içindeki bağırmalarımız yarı yarıya azaldı. (Gülüşmeler)
06:56
But the realgerçek changedeğişiklik didn't come untila kadar we had these familyaile meetingstoplantılar.
146
400689
3085
Ama gerçek değişiklik aile toplantılarımızı başlatana kadar olmadı.
06:59
So followingtakip etme the agileÇevik modelmodel, we asksormak threeüç questionssorular:
147
403774
3321
Agile metodunu izleyerek üç soru soruyoruz:
07:02
What workedişlenmiş well in our familyaile this weekhafta,
148
407095
1922
Bu hafta ailemizde ne yolunda gitti,
07:04
what didn't work well, and what will we agreeanlaşmak to work on in the weekhafta aheadönde?
149
409017
4160
ne yolunda gitmedi, ve önümüzdeki hafta neyin üzerinde çalışma konusunda anlaşacağız ?
07:09
EveryoneHerkes throwsatar out suggestionsöneriler
150
413177
1587
Herkes ortaya teklifler getiriyor
07:10
and then we pickalmak two to focusodak on.
151
414764
2732
ve biz onların arasından üzerine odaklanacağımız iki tanesini seçiyoruz.
07:13
And suddenlyaniden the mostçoğu amazingşaşırtıcı things startedbaşladı cominggelecek out of our daughters'kızlarının mouthsağızlar.
152
417496
3902
Ve birden kızlarımızın ağzından en inanılmaz şeyler dökülmeye başladı.
07:17
What workedişlenmiş well this weekhafta?
153
421398
2120
Bu hafta ne yolunda gitti ?
07:19
GettingBaşlarken over our fearkorku of ridingbinme bikesbisiklet. MakingYapma our bedsyataklar.
154
423518
2920
Bisiklete binme korkumuzu yenmek. Yataklarımızı yapmak.
07:22
What didn't work well? Our mathmatematik sheetsçarşaflar,
155
426438
2912
Ne yolunda gitmedi ? Matematik kağıtlarımız,
07:25
or greetingselamlama visitorsZiyaretçi at the doorkapı.
156
429350
3187
veya kapıda misafirleri karşılamak.
07:28
Like a lot of parentsebeveyn, our kidsçocuklar are something like BermudaBermuda TrianglesÜçgenler.
157
432537
3428
Birçok aile gibi, bizim çocuklarımız da Bermuda Şeytan Üçgeni gibiler.
07:31
Like, thoughtsdüşünceler and ideasfikirler go in, but noneYok ever comesgeliyor out,
158
435965
2545
Yani, düşünceler ve fikirler içeri girer, ama dışarı hiçbirşey çıkmaz.
07:34
I mean at leasten az not that are revealingaçıklayıcı.
159
438510
1534
Demek istediğim en azından onları açığa vuran hiçbirşey.
07:35
This gaveverdi us accesserişim suddenlyaniden to theironların innermosten içteki thoughtsdüşünceler.
160
440044
3763
Bu bize onların en derin düşüncelerine ulaşabilme imkanı verdi.
07:39
But the mostçoğu surprisingşaşırtıcı partBölüm was when we turneddönük to,
161
443807
1787
En şaşırtıcı kısmıysa
07:41
what are we going to work on in the weekhafta aheadönde?
162
445594
2654
önümüzdeki hafta ne üzerinde çalışmalıyız sorusu oldu.
07:44
You know, the keyanahtar ideaFikir of agileÇevik is that
163
448248
2017
Bildiğiniz gibi, agile'ın en anahtar fikri
07:46
teamstakımlar essentiallyesasen manageyönetmek themselveskendilerini,
164
450265
1805
ekiplerin temelde kendi kendilerini yönetiyor olmaları,
07:47
and it worksEserleri in softwareyazılım and it turnsdönüşler out that it worksEserleri with kidsçocuklar.
165
452070
3344
ve bu yazılım konusunda işe yarıyor ve gözüktüğü kadarıyla çocuklarla da işe yarıyor.
07:51
Our kidsçocuklar love this processsüreç.
166
455414
1691
Çocuklarımız bu süreci çok seviyorlar.
07:53
So they would come up with all these ideasfikirler.
167
457105
2189
Öyle ki bu fikirlerle ortaya çıkıyorlar.
07:55
You know, greetselamlıyorum fivebeş visitorsZiyaretçi at the doorkapı this weekhafta,
168
459294
2046
Yani, bu hafta kapıda beş misafiri karşılayın,
07:57
get an extraekstra 10 minutesdakika of readingokuma before bedyatak.
169
461340
2563
yatmadan önce fazladan 10 dakika kitap okuyun.
07:59
KickTekme someonebirisi, losekaybetmek dessertsTatlılar for a monthay.
170
463903
2812
Birisine tekme atın, bir ay tatlı yemeyin.
08:02
It turnsdönüşler out, by the way, our girlskızlar are little StalinsStalins.
171
466715
2167
Bu arada, öyle gözüküyor ki kızlarımız küçük Stalin gibiler.
08:04
We constantlysürekli have to kindtür of dialArama them back.
172
468882
2945
Onları sürekli olarak, bir şekilde yatışırmamız gerekiyor.
08:07
Now look, naturallydoğal olarak there's a gapboşluk betweenarasında
173
471827
1992
Bakın, doğal olarak
08:09
theironların kindtür of conductkuralları in these meetingstoplantılar and theironların behaviordavranış the restdinlenme of the weekhafta,
174
473819
3368
onların bu toplantılardaki tavırlarıyla haftanın geri kalanındaki davranışları arasında bir fark var,
08:13
but the truthhakikat is it didn't really botherrahatsız us.
175
477187
2114
ama bu gerçek bizi hiç de rahatsız etmedi.
08:15
It feltkeçe like we were kindtür of layingdöşeme these undergroundyeraltı cableskabloları
176
479301
2350
Sanki, onların dünyalarını önümüzdeki gelecek yıllara
08:17
that wouldn'tolmaz lightışık up theironların worldDünya for manyçok yearsyıl to come.
177
481651
3330
kadar aydınlatmayacak olan o yeraltı kablolarını döşüyormuş gibi hissettik.
08:20
ThreeÜç yearsyıl latersonra -- our girlskızlar are almostneredeyse eightsekiz now --
178
484981
2430
Üç sene sonra -- kızlarımız şu anda sekiz yaşındalar --
08:23
We're still holdingtutma these meetingstoplantılar.
179
487411
2437
bu toplantılarımız hala sürüyor.
08:25
My wifekadın eş countssayımları them amongarasında her mostçoğu treasureddeğerli momentsanlar as a momanne.
180
489848
4732
Eşim bir anne olarak onları hayatının en değerli anları olarak görüyor.
08:30
So what did we learnöğrenmek?
181
494580
2383
Öyleyse ne öğrendik ?
08:32
The wordsözcük "agileÇevik" enteredgirdi the lexiconSözlük in 2001
182
496963
2501
Kelime olarak 'agile' sözlüklere 2001 yılında
08:35
when JeffJeff SutherlandSutherland and a groupgrup of designerstasarımcılar
183
499464
2200
Jeff Sutherland ve bir grup tasarımcı
08:37
metmet in UtahUtah and wroteyazdı a 12-point-Gelin AgileÇevik ManifestoManifesto.
184
501664
4132
Utah'da buluştuklarında ve 12-maddeli Agile Manifesto'yu yazdıklarında girdi.
08:41
I think the time is right for an AgileÇevik FamilyAile ManifestoManifesto.
185
505796
3531
Sanırım zaman 'Agile Aile Manifesto' su için uygun.
08:45
I've takenalınmış some ideasfikirler from the StarrsStarrs and from manyçok other familiesaileleri I metmet.
186
509327
3375
Starr'lardan ve karşılaştığım başka birçok aileden bazı fikirler edindim.
08:48
I'm proposingöneren threeüç planksplakalar.
187
512702
2759
Üç önemli madde öneriyorum.
08:51
PlankTahta numbernumara one: AdaptUyum all the time.
188
515461
3568
Madde bir: Her zaman adapte edin.
08:54
When I becameoldu a parentebeveyn, I figuredanladım, you know what?
189
519029
1786
Biliyor musunuz, bir ebeveyn olduğumda neyi uygulamaya koydum ?
08:56
We'llWe'll setset a fewaz ruleskurallar and we'lliyi stickÇubuk to them.
190
520815
3099
Birkaç kural koyacağız ve onlara bağlı kalacağız.
08:59
That assumesvarsayar, as parentsebeveyn, we can anticipatetahmin etmek everyher problemsorun that's going to ariseortaya.
191
523914
3649
Bu, anne-baba olarak, bizim ortaya çıkacak her türlü sorunu önceden görebileceğimizi varsayar.
09:03
We can't. What's great about the agileÇevik systemsistem
192
527563
3434
Mümkün değil. Agile sistem'de harika olan
09:06
is you buildinşa etmek in a systemsistem of changedeğişiklik
193
530997
1866
sizin bir değişim sistemi yaratarak
09:08
so that you can reacttepki to what's happeningolay to you in realgerçek time.
194
532863
3031
gerçek zamanda size olanlara tepki gösterebiliyor olmanızdır.
09:11
It's like they say in the InternetInternet worldDünya:
195
535894
1444
Tıpkı Internet dünyasında söyledikleri gibi:
09:13
if you're doing the sameaynı thing todaybugün you were doing sixaltı monthsay agoönce,
196
537338
2744
eğer şu anda da altı ay önce yaptığınızı yapıyorsanız
09:15
you're doing the wrongyanlış thing.
197
540082
1658
yanlış şeyi yapıyorsunuz.
09:17
ParentsAnne can learnöğrenmek a lot from that.
198
541740
2908
Anne-babalar bundan çok şeyler öğrenebilirler.
09:20
But to me, "adaptuyarlamak all the time" meansanlamına geliyor something deeperDaha derine, too.
199
544648
3312
Ama benim için, 'her zaman adapte edin' çok daha derin bir anlam da içeriyor.
09:23
We have to breakkırılma parentsebeveyn out of this straitjacketDeli gömleği
200
547960
2376
Ebeveynleri,
09:26
that the only ideasfikirler we can try at home
201
550336
2337
evde deneyebileceğimiz fikirlerin,
09:28
are onesolanlar that come from shrinksküçülür or self-helpkendi kendine yardım gurusguruları
202
552673
3367
sadece psikologlardan veya kendi kendine yardım gurularından
09:31
or other familyaile expertsuzmanlar.
203
556040
2320
ya da başka aile uzmanlarından gelebileceği saplantısından kurtarmalıyız.
09:34
The truthhakikat is, theironların ideasfikirler are stalebayat,
204
558360
2272
Gerçek ise, onların fikirlerinin bayatladığı,
09:36
whereasbuna karşılık in all these other worldsdünyalar there are these newyeni ideasfikirler
205
560632
2296
bunun yanında diğer tüm dünyalarda grupları ve ekipleri daha etkin çalıştıran
09:38
to make groupsgruplar and teamstakımlar work effectivelyetkili bir şekilde.
206
562928
3325
bu yeni fikirlerin olduğudur.
09:42
Let's just take a fewaz examplesörnekler.
207
566253
1135
Hemen birkaç örnek alalım.
09:43
Let's take the biggesten büyük issuekonu of all: familyaile dinnerakşam yemegi.
208
567388
3220
Herkes için büyük bir olay olan konuyu alalım : aile ile yenen akşam yemeği.
09:46
EverybodyHerkes knowsbilir that havingsahip olan familyaile dinnerakşam yemegi
209
570608
2057
Herkes bilir ki çocuklarla yenen akşam yemeği
09:48
with your childrençocuklar is good for the kidsçocuklar.
210
572665
2328
çocuklar için iyidir.
09:50
But for so manyçok of us, it doesn't work in our liveshayatları.
211
574993
2959
Ama çoğumuz için, hayatlarımızda bu böyle olmaz.
09:53
I metmet a celebrityşöhret chefşef in NewYeni OrleansOrleans who said,
212
577952
2272
New Orleans'da meşhur bir aşçı ile karşılaştım.
09:56
"No problemsorun, I'll just time-shiftzaman kaydırma familyaile dinnerakşam yemegi.
213
580224
2379
'Sorun değil, aile yemeğimizin saatini kaydırırım.
09:58
I'm not home, can't make familyaile dinnerakşam yemegi?
214
582603
2136
Evde değilsem, akşam yemeği yiyemeyeceksek,
10:00
We'llWe'll have familyaile breakfastkahvaltı. We'llWe'll meetkarşılamak for a bedtimeYatma zamanı snackAperatif.
215
584739
2992
aile kahvaltısı yaparız bizde. Yatmadan önce biraz atıştırırken bir araya geliriz o zaman.
10:03
We'llWe'll make SundayPazar mealsyemek more importantönemli."
216
587731
2866
Pazar öğünlerini daha önemli bir hale getiririz.'' dedi bana.
10:06
And the truthhakikat is, recentson researchAraştırma backsyedekler him up.
217
590597
3550
Gerçek şu ki, son araştırmalar onu destekliyor.
10:10
It turnsdönüşler out there's only 10 minutesdakika of productiveüretken time
218
594147
2912
Gözlenen o ki herhangi bir aile yemeğinde
10:12
in any familyaile mealyemek.
219
597059
1837
verimli olunan sadece 10 dakika var.
10:14
The restdinlenme of it's takenalınmış up with "take your elbowsdirsek off the tabletablo" and "passpas the ketchupketçap."
220
598896
3918
Geri kalan zaman 'dirseklerini masadan indir' veya 'ketçapı verir misin' şeklinde geçiyor.
10:18
You can take that 10 minutesdakika and movehareket it
221
602814
2037
Bu 10 dakikayı alıp
10:20
to any partBölüm of the day and have the sameaynı benefityarar.
222
604851
3280
günün herhangi bir anına taşıyıp aynı kazancı sağlayabilirsiniz.
10:24
So time-shiftzaman kaydırma familyaile dinnerakşam yemegi. That's adaptabilityadaptasyon.
223
608131
2825
Öyleyse akşam yemeğinin zamanını değiştirin. Bu adaptasyondur.
10:26
An environmentalçevre psychologistpsikolog told me,
224
610956
2290
Bir çevre psikoloğu bana,
10:29
"If you're sittingoturma in a hardzor chairsandalye on a rigidkatı surfaceyüzey,
225
613246
3335
'Eğer esnemeyen bir yüzeyde sert bir sandalyede oturuyorsan,
10:32
you'llEğer olacak be more rigidkatı.
226
616581
1450
sende esnekliğini kaybedersin.
10:33
If you're sittingoturma on a cushionedminderli chairsandalye, you'llEğer olacak be more openaçık."
227
618031
3903
Eğer şiltesi olan bir sandalyede oturuyorsan, daha açık olursun', demişti.
10:37
She told me, "When you're disciplingdiscipling your childrençocuklar,
228
621934
1607
Aynı zamanda da, 'Çocuklarını disipline ederken,
10:39
sitoturmak in an uprightdik chairsandalye with a cushionedminderli surfaceyüzey.
229
623541
2398
dimdik ama altında şiltesi olan bir sandalyeye otur.
10:41
The conversationkonuşma will go better."
230
625939
2554
Konuşmanız çok daha iyi geçecektir.' diye de eklemişti.
10:44
My wifekadın eş and I actuallyaslında movedtaşındı where we sitoturmak for difficultzor conversationskonuşmaları
231
628493
3617
Eşim ve ben zorlu konuşmalar için oturduğumuz yerleri değiştirdik
10:48
because I was sittingoturma aboveyukarıdaki in the powergüç positionpozisyon.
232
632110
2820
çünkü ben daha yüksekte 'güç bende' pozisyonunda oturuyordum.
10:50
So movehareket where you sitoturmak. That's adaptabilityadaptasyon.
233
634930
3040
Öyleyse siz de yerinizi değiştirin. Bu adaptasyondur.
10:53
The pointpuan is there are all these newyeni ideasfikirler out there.
234
637970
3354
Önemli olan nokta, bu yeni fikirlerin orada olduğu.
10:57
We'veBiz ettik got to hookkanca them up with parentsebeveyn.
235
641324
2387
Onları ailelerle birleştirmeliyiz.
10:59
So planktahta numbernumara one: AdaptUyum all the time.
236
643711
2427
O zaman madde bir : Her zaman adapte olun.
11:02
Be flexibleesnek, be open-mindedaçık fikirli, let the besten iyi ideasfikirler winkazanmak.
237
646138
4440
Esnek olun, açık fikirli olun, bırakın en iyi fikirler kazansın.
11:06
PlankTahta numbernumara two: EmpowerGüçlendirin your childrençocuklar.
238
650578
4096
Madde iki : Çocuklarınızı yetkilendirin.
11:10
Our instinctiçgüdü as parentsebeveyn is to ordersipariş our kidsçocuklar around.
239
654674
3014
Ebeveynler olarak içgüdümüz çocuklarımıza emir vermemizi söyler.
11:13
It's easierDaha kolay, and franklyaçıkçası, we're usuallygenellikle right.
240
657688
2594
Kolaydır, ve de açıkçası, genelde haklıyızdır.
11:16
There's a reasonneden that fewaz systemssistemler have been more
241
660282
2063
Zaman içinde, birkaç sistemin aileden daha çok
11:18
waterfallşelale over time than the familyaile.
242
662345
3052
'waterfall' olmasının bir sebebi vardır.
11:21
But the singletek biggesten büyük lessonders we learnedbilgili
243
665397
1817
Ancak öğrendiğimiz basit ama en önemli ders ise
11:23
is to reverseters the waterfallşelale as much as possiblemümkün.
244
667214
2887
'waterfall' yaklaşımını mümkün olduğunca tersine çevirmektir.
11:26
EnlistListeleme the childrençocuklar in theironların ownkendi upbringingyetiştirme.
245
670101
3865
Çocuklarınızın kendi kendilerine yetişmelerine imkan tanıyın.
11:29
Just yesterdaydün, we were havingsahip olan our familyaile meetingtoplantı,
246
673966
1888
Dün, aile toplantımızı yapıyorduk,
11:31
and we had votedolarak to work on overreactingaşırı tepki.
247
675854
2879
ve 'aşırı tepki' konusunda oylama yapmıştık.
11:34
So we said, "Okay, give us a rewardödül and give us a punishmentceza. Okay?"
248
678733
3296
Dedik ki, ' Tamam, bize bir ödül bir de ceza verin. Oldu mu ?'
11:37
So one of my daughterskız çocukları threwattı out, you get fivebeş minutesdakika of overreactingaşırı tepki time all weekhafta.
249
682029
4576
Kızlarımdan bir tanesi haftada yalnızca beş dakikalık 'aşırı tepki' fikrini ortaya attı.
11:42
So we kindtür of likedsevilen that.
250
686605
1758
Fikri oldukça beğendik.
11:44
But then her sisterkız kardeş startedbaşladı workingçalışma the systemsistem.
251
688363
1639
Ama sonrasında kızkardeşi sistemi çalıştırmaya başladı.
11:45
She said, "Do I get one five-minuteBeş dakika overreactionaşırı tepki
252
690002
3137
Dedi ki, ' Bir kereye mahsus beş dakikalık bir aşırı tepki hakkım mı olacak
11:49
or can I get 10 30-second overreactionsoverreactions?"
253
693139
3470
yoksa 10 kez 30 saniyelik aşırı tepki hakkım da olabilir mi ?'
11:52
I lovedsevilen that. SpendHarcamak the time howeverancak you want.
254
696609
2228
Bayıldım buna. Zamanı nasıl istiyorsan öyle harca.
11:54
Now give us a punishmentceza. Okay.
255
698837
2272
Şimdi de bize bir ceza verin. Tamam.
11:57
If we get 15 minutesdakika of overreactionaşırı tepki time, that's the limitsınır.
256
701109
4904
15 dakikalık aşırı tepki vermek limitimiz olsun.
12:01
EveryHer minutedakika aboveyukarıdaki that, we have to do one pushuppushup.
257
706013
3424
Onun üzerindeki herbir dakika için, bir şınav çekelim.
12:05
So you see, this is workingçalışma. Now look, this systemsistem isn't laxgevşek.
258
709437
3384
Gördüğünüz gibi, işe yarıyor. Bakın, sistem gevşek değil.
12:08
There's plentybol of parentalebeveyn authorityyetki going on.
259
712821
2728
Ailelerin otoritesi fazlasıyla var.
12:11
But we're givingvererek them practiceuygulama becomingolma independentbağımsız,
260
715549
2715
Ama biz onlara bağımsız olma pratiğini veriyoruz,
12:14
whichhangi of coursekurs is our ultimatenihai goalhedef.
261
718264
2567
esas amacımız da bu.
12:16
Just as I was leavingayrılma to come here tonightBu gece,
262
720831
2318
Bu gece buraya gelmeden önce
12:19
one of my daughterskız çocukları startedbaşladı screamingbağıran.
263
723149
1824
kızlarımdan bir tanesi bağırmaya başladı.
12:20
The other one said, "OverreactionAşırı tepki! OverreactionAşırı tepki!"
264
724973
2515
Diğeri ise, 'Çok tepki veriyorsun ! Çok tepki veriyorsun !' dedi
12:23
and startedbaşladı countingsayma, and withiniçinde 10 secondssaniye it had endedbitti.
265
727488
2929
ve saymaya başladı, 10 saniye sonra bağırması kesilmişti.
12:26
To me that is a certifiedSertifikalı agileÇevik miraclemucize.
266
730417
3509
Benim için bu onaylanmış bir agile mucizesiydi.
12:29
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
267
733926
2207
(Gülüşmeler) (Alkış)
12:32
And by the way, researchAraştırma backsyedekler this up too.
268
736133
4736
Bu arada, araştırmalar da bunun böyle olduğunu söylüyor.
12:36
ChildrenÇocuk who planplan theironların ownkendi goalshedefleri, setset weeklyhaftalık scheduleszamanlamaları,
269
740869
3576
Kendi hedeflerini belirleyen, haftalık programlarını yapan,
12:40
evaluatedeğerlendirmek theironların ownkendi work buildinşa etmek up theironların frontalön cortexkorteks
270
744445
3925
kendi çalışmalarını değerlendirebilen çocuklar beyinlerinin ön kortekslerini geliştiriyor
12:44
and take more controlkontrol over theironların liveshayatları.
271
748370
4227
ve hayatlarını daha iyi kontrol edebiliiyorlar.
12:48
The pointpuan is, we have to let our childrençocuklar succeedbaşarılı olmak on theironların ownkendi termsşartlar,
272
752597
3152
Esas nokta, çocuklarımıza kendi konumlarında başarılı olmaları için izin vermeliyiz,
12:51
and yes, on occasionfırsat, failbaşarısız on theironların ownkendi termsşartlar.
273
755749
3104
ve de tabii ki, ara sıra, başarısız olmaları için de...
12:54
I was talkingkonuşma to WarrenWarren Buffett'sBuffett'ın bankerbankacı,
274
758853
1748
Warren Buffet'in bankacısıyla konuşuyordum,
12:56
and he was chidingchiding me for not lettingicar my childrençocuklar
275
760601
2242
ve bana çocuklarıma kendi ödeneklerinden
12:58
make mistakeshatalar with theironların allowanceÖdeneği.
276
762843
2669
hata yapmalarına izin vermediğim için söyleniyordu.
13:01
And I said, "But what if they drivesürücü into a ditchhendek?"
277
765512
1976
'Ya bir hendeğe doğru sürerlerse ?' dedim.
13:03
He said, "It's much better to drivesürücü into a ditchhendek
278
767488
2141
'6 $ lık bir ödenekle bir hendeğe sürmek
13:05
with a $6 allowanceÖdeneği than a $60,000-a-year-bir yıl salarymaaş
279
769629
3432
60.000 $ lık yıllık gelirle
13:08
or a $6 millionmilyon inheritancedevralma."
280
773061
2672
ya da 6 milyon $ lık bir mirasla hendeğe sürmekten çok daha iyidir' dedi.
13:11
So the bottomalt linehat is, empowergüçlendirmek your childrençocuklar.
281
775733
2480
Yani esas olan çocuklarınızı yetkilendirmeniz...
13:14
PlankTahta numbernumara threeüç: Tell your storyÖykü.
282
778213
4786
Madde üç: Hikayenizi anlatın.
13:18
AdaptabilityAdaptasyon is fine, but we alsoAyrıca need bedrockana kaya.
283
782999
3963
Adaptasyon güzel bir şey, ama kökene de inmemiz lazım.
13:22
JimJim CollinsCollins, the authoryazar of "Good To Great,"
284
786962
1940
'İyi'den Mükemmel Şirkete' kitabının yazarı Jim Collins bana
13:24
told me that successfulbaşarılı humaninsan organizationsorganizasyonlar of any kindtür
285
788902
2703
başarılı olan her çeşit insan organizasyonunun
13:27
have two things in commonortak:
286
791605
1514
ortak iki noktasının olduğundan bahsetti:
13:29
they preservekorumak the coreçekirdek, they stimulateteşvik progressilerleme.
287
793119
3295
temel yapıyı korumaları, ilerlemeyi teşvik etmeleri.
13:32
So agileÇevik is great for stimulatinguyarıcı progressilerleme,
288
796414
2205
O yüzden de agile teşvik edici ilerleme için mükemmel,
13:34
but I kepttuttu hearingişitme time and again, you need to preservekorumak the coreçekirdek.
289
798619
3282
ama temel yapıyı korumanız gerektiğini de tekrar tekrar duymaya devam ettim.
13:37
So how do you do that?
290
801901
2054
O zaman nasıl yaparsınız bunu ?
13:39
CollinsCollins coachedkoçluk us on doing something
291
803955
2207
Collins bize bu konuda
13:42
that businessesişletmeler do, whichhangi is definetanımlamak your missionmisyon
292
806162
2787
şirketlerin yaptığı birşey olan, görev belirleme
13:44
and identifybelirlemek your coreçekirdek valuesdeğerler.
293
808949
2394
ve temel değerleri tanımlama konusunda koçluk yaptı.
13:47
So he led us throughvasitasiyla the processsüreç of creatingoluşturma a familyaile missionmisyon statementaçıklama.
294
811343
3558
Yani, bizi bir aile görev tanımı yaratabilmemiz için izlememiz gereken süreç konusunda yönlendirdi.
13:50
We did the familyaile equivalenteşdeğer of a corporatetüzel retreatgeri çekilme.
295
814901
2264
Bir kurumun çalışanları için düzenlediği seminerin ailesel karşılığını yaptık.
13:53
We had a pajamaPijama partyParti.
296
817165
2304
Bir pijama partisi düzenledik.
13:55
I madeyapılmış popcornpatlamış mısır. ActuallyAslında, I burnedyanmış one, so I madeyapılmış two.
297
819469
3560
Ben mısır patlattım. Aslında bir tanesini yaktım, o yüzden iki tane yaptım.
13:58
My wifekadın eş boughtsatın a flipfiske chartgrafik.
298
823029
872
Eşim bir yazı tahtası aldı.
13:59
And we had this great conversationkonuşma, like, what's importantönemli to us?
299
823901
2617
Ve o harika konuşmayı yaptık, yani, bizim için önemli olan nedir ?
14:02
What valuesdeğerler do we mostçoğu upholdkorumak?
300
826518
2125
Hangi değerlere daha çok bağlıyız ?
14:04
And we endedbitti up with 10 statementsifadeleri.
301
828643
1756
Ve 10 cümle ile sonlandırdık.
14:06
We are travelersseyahat etmek, not touriststurist.
302
830399
1971
Biz yolcuyuz, turist değil.
14:08
We don't like dilemmasikilemler. We like solutionsçözeltiler.
303
832370
3675
İkilemleri sevmeyiz. Çözümleri severiz.
14:11
Again, researchAraştırma showsgösterileri that parentsebeveyn should spendharcamak lessaz time
304
836045
3231
Yine, araştırma gösteriyor ki anne babalar
14:15
worryingendişe verici about what they do wrongyanlış
305
839276
2339
neyi yanlış yaptıkları konusundaki endişelerine daha az vakit harcayıp
14:17
and more time focusingodaklanma on what they do right,
306
841615
3157
neyi doğru yaptıklarına odaklanmalılar,
14:20
worryendişelenmek lessaz about the badkötü timeszamanlar and buildinşa etmek up the good timeszamanlar.
307
844772
4111
kötü anları daha az endişe edip iyi anlar inşa etmeliler.
14:24
This familyaile missionmisyon statementaçıklama is a great way to identifybelirlemek
308
848883
2736
Aile görev tanımı neyi doğru yaptığınızı tanımlama
14:27
what it is that you do right.
309
851619
2520
açısından harika bir yöntem.
14:30
A fewaz weekshaftalar latersonra, we got a call from the schoolokul.
310
854139
2290
Birkaç hafta sonra, okuldan bir telefon geldi.
14:32
One of our daughterskız çocukları had gottenkazanılmış into a spatağız kavgası.
311
856429
1988
Kızlarımızdan bir tanesi bir ağız dalaşına girmiş.
14:34
And suddenlyaniden we were worriedendişeli, like, do we have a mean girlkız on our handseller?
312
858417
2356
Bir anda bayağı bir endişelendik acaba bizim huysuz bir kızımız mı var diye.
14:36
And we didn't really know what to do,
313
860773
1254
Ve de ne yapacagımızı bilemedik,
14:37
so we calleddenilen her into my officeofis.
314
862027
1428
sonrasında onu çalışma odama çağırdık.
14:39
The familyaile missionmisyon statementaçıklama was on the wallduvar,
315
863455
1657
Aile görev tanımımız duvarda asılıydı,
14:41
and my wifekadın eş said, "So, anything up there seemgörünmek to applyuygulamak?"
316
865112
3111
ve eşim, 'Orada gördüklerinden uygun olanı var mı ?' diye sordu.
14:44
And she kindtür of lookedbaktı down the listliste, and she said,
317
868223
2876
Kızım listenin altına doğru baktı ve,
14:46
"BringGetir people togetherbirlikte?"
318
871099
1728
'Herkesi bir araya getirmek ?' dedi.
14:48
SuddenlyAniden we had a way into the conversationkonuşma.
319
872827
3456
Bir anda konuya giriverdik.
14:52
AnotherBaşka bir great way to tell your storyÖykü
320
876283
1332
Hikayenizi anlatmanın başka harika bir yolu da
14:53
is to tell your childrençocuklar where they camegeldi from.
321
877615
3295
çocuklarınıza onların nereden geldiklerini anlatmaktan geçer.
14:56
ResearchersAraştırmacılar at EmoryEmory gaveverdi childrençocuklar a simplebasit
322
880910
2701
Emory'deki araştırmacılar çocuklara basit bir
14:59
"what do you know" testÖlçek.
323
883611
2082
'ne biliyorsunuz' testi uyguladılar.
15:01
Do you know where your grandparentsBüyükanne ve büyükbaba were borndoğmuş?
324
885693
2078
Büyükanne ve büyükbabanızın nerede doğduklarını biliyor musunuz ?
15:03
Do you know where your parentsebeveyn wentgitti to highyüksek schoolokul?
325
887771
2464
Anne ve babanızın liseye nerede gittiklerini biliyor musunuz ?
15:06
Do you know anybodykimse in your familyaile
326
890235
1785
Ailenizde tanıdığınız
15:07
who had a difficultzor situationdurum, an illnesshastalık, and they overcameüstesinden it?
327
892020
3999
bir hastalık gibi zor bir durumla karşılaşan ama onun üstesinden gelen birisi var mı ?
15:11
The childrençocuklar who scoredattı highesten yüksek on this "do you know" scaleölçek
328
896019
3570
Bu testte 'biliyor musun' ölçüsüne göre en yüksek skoru elde eden çocuklar
15:15
had the highesten yüksek self-esteembenlik saygısı and a greaterbüyük senseduyu they could controlkontrol theironların liveshayatları.
329
899589
4566
kendilerine en yüksek özsaygısı olan ve hayatlarını kontrol etme konusunda daha fazla sezgiye sahip olanlardı.
15:20
The "do you know" testÖlçek was the singletek biggesten büyük predictorPredictor
330
904155
3256
'Biliyor musun' testi duygusal sağlık ve mutluluğun
15:23
of emotionalduygusal healthsağlık and happinessmutluluk.
331
907411
2704
tek ve en önemli belirleyici testiydi.
15:26
As the authoryazar of the studyders çalışma told me,
332
910115
2176
Bu çalışmanın yazarının bana söylediği gibi
15:28
childrençocuklar who have a senseduyu of -- they're partBölüm of a largerdaha büyük narrativeöykü
333
912291
3854
geniş bir öykünün parçası olduğunu hisseden çocukların
15:32
have greaterbüyük self-confidencekendine güven.
334
916145
2954
kendilerine daha fazla güveni var.
15:34
So my finalnihai planktahta is, tell your storyÖykü.
335
919099
2976
Yani, son maddem: hikayenizi anlatın.
15:37
SpendHarcamak time retellingyeniden anlatma the storyÖykü of your family'sailenin positivepozitif momentsanlar
336
922075
3991
Ailenizin pozitif zamanlarının,
15:41
and how you overcameüstesinden the negativenegatif onesolanlar.
337
926066
2841
aynı zamanda da negatif anların nasıl üstesinden geldiğinizin hikayesini yeniden anlatın.
15:44
If you give childrençocuklar this happymutlu narrativeöykü,
338
928907
2456
Eğer çocuklarınıza bu mutlu hikayeyi anlatırsanız,
15:47
you give them the toolsaraçlar to make themselveskendilerini happierdaha mutlu.
339
931363
5711
onlara kendilerini daha da mutlu edecek aletleri de vermiş olursunuz.
15:52
I was a teenagergenç when I first readokumak "AnnaAnna KareninaKarenina"
340
937074
2423
'Anna Karenina' yı ilk okuduğumda delikanlıydım
15:55
and its famousünlü openingaçılış sentencecümle,
341
939497
1752
ve onun meshur açılış cümlesini,
15:57
"All happymutlu familiesaileleri are alikebenzer.
342
941249
1959
'Tüm mutlu aileler birbirinin aynısıdır.
15:59
EachHer unhappymutsuz familyaile is unhappymutsuz in its ownkendi way."
343
943208
4091
Her mutsuz aile ise kendi yolunda mutsuzdur.'
16:03
When I first readokumak that, I thought, "That sentencecümle is inaneanlamsız.
344
947299
3224
ilk okuduğumda, 'Bu cümle çok anlamsız.
16:06
Of coursekurs all happymutlu familiesaileleri aren'tdeğil alikebenzer."
345
950523
3123
Tabii ki tüm mutlu aileler birbirinin aynısı değildir.' diye düşünmüştüm.
16:09
But as I beganbaşladı workingçalışma on this projectproje,
346
953646
2341
Ama bu projede çalışmaya başlayınca,
16:11
I beganbaşladı changingdeğiştirme my mindus.
347
955987
2712
fikrimi değiştirmeye başladım.
16:14
RecentSon scholarshipburs has allowedizin us, for the first time,
348
958699
2552
En son öğretiler, ilk kez, bize
16:17
to identifybelirlemek the buildingbina blocksbloklar
349
961251
2736
başarılı ailelerin sahip olduğu yapı bloklarını
16:19
that successfulbaşarılı familiesaileleri have.
350
963987
2976
tanımlamamıza izin verdi.
16:22
I've mentionedadı geçen just threeüç here todaybugün:
351
966963
2144
Bugün burada sadece üç tanesinden bahsettim:
16:25
AdaptUyum all the time, empowergüçlendirmek the childrençocuklar, tell your storyÖykü.
352
969107
5167
Her zaman adapte edin, çocuklarınızı yetkilendirin, hikayenizi anlatın.
16:30
Is it possiblemümkün, all these yearsyıl latersonra, to say TolstoyTolstoy was right?
353
974289
4371
Bu kadar yıldan sonra Tolstoy'un haklı olduğunu söylemek mümkün müdür ?
16:34
The answerCevap, I believe, is yes.
354
978660
3376
Cevap, sanırım, evet olacak.
16:37
When LeoLeo TolstoyTolstoy was fivebeş yearsyıl oldeski,
355
982036
2712
Leo Tolstoy beş yaşındayken
16:40
his brothererkek kardeş NikolayNikolay camegeldi to him
356
984748
1742
kardeşi Nikolay ona geldi
16:42
and said he had engravedoyulmuş the secretgizli to universalevrensel happinessmutluluk
357
986490
2974
ve evrensel mutluluğun sırrını
16:45
on a little greenyeşil stickÇubuk, whichhangi he had hiddengizli
358
989464
2780
ailesinin Rusya'daki sahip olduğu
16:48
in a ravinedağ geçidi on the family'sailenin estatearazi in RussiaRusya.
359
992244
3116
bir vadide gizlediği yeşil bir sopanın üzerine kazıdığını söyledi.
16:51
If the stickÇubuk were ever foundbulunan, all humankindinsanlık would be happymutlu.
360
995360
4433
Eğer bu sopa bulunabilirse, tüm insanoğlu mutlu olacaktır.
16:55
TolstoyTolstoy becameoldu consumedtüketilen with that stickÇubuk, but he never foundbulunan it.
361
999793
5496
Tolstoy bu sopayı bulmak için kendini tüketti, ama onu hiçbir zaman bulamadı.
17:01
In factgerçek, he askeddiye sordu to be buriedgömülü in that ravinedağ geçidi where he thought it was hiddengizli.
362
1005289
4351
Gerçekten, onun gizlendiğini düşündüğü o vadiye gömülmeyi istedi.
17:05
He still liesyalanlar there todaybugün, coveredkapalı in a layertabaka of greenyeşil grassçimen.
363
1009640
4545
Bugün hala orada yeşil çimlerle kaplı olarak yatıyor.
17:10
That storyÖykü perfectlykusursuzca capturesyakalar for me
364
1014185
2551
Bu hikaye benim için mükemmel bir şekilde
17:12
the finalnihai lessonders that I learnedbilgili:
365
1016736
2208
son öğrendiğim o dersi yakalıyor:
17:14
HappinessMutluluk is not something we find,
366
1018944
2664
Mutluluk bizim bulduğumuz değil,
17:17
it's something we make.
367
1021608
2896
yarattığımız bir şeydir.
17:20
AlmostNeredeyse anybodykimse who'skim lookedbaktı at well-runiyi işletilen organizationsorganizasyonlar
368
1024504
3270
Başarılı organizasyonlara bakan hemen her kişi
17:23
has come to prettygüzel much the sameaynı conclusionSonuç.
369
1027774
2981
yaklaşık aynı sonuca ulaşmıştır.
17:26
GreatnessBüyüklüğü is not a mattermadde of circumstancedurum.
370
1030755
2389
Büyüklük bir durum meselesi değildir.
17:29
It's a mattermadde of choiceseçim.
371
1033144
2864
Bir seçim meselesidir.
17:31
You don't need some grandbüyük planplan. You don't need a waterfallşelale.
372
1036008
3464
Büyük bir plana ihtiyacınız yok. Şelale('waterfall') metoduna ihtiyacınız yok.
17:35
You just need to take smallküçük stepsadımlar,
373
1039472
2184
Esas ihtiyacınız, küçük adımlar atmak,
17:37
accumulatebiriktirmek smallküçük winskazanç,
374
1041656
2192
küçük kazançlar elde etmek,
17:39
keep reachingulaşan for that greenyeşil stickÇubuk.
375
1043848
2824
o yeşil sopaya ulaşmayı hedeflemek olmalı.
17:42
In the endson, this mayMayıs ayı be the greatestEn büyük lessonders of all.
376
1046672
3649
Sonunda, bu tüm derslerin en önemlisi olabilir.
17:46
What's the secretgizli to a happymutlu familyaile? Try.
377
1050321
4167
Nedir başarılı bir ailenin sırrı ? Deneyin.
17:50
(ApplauseAlkış)
378
1054488
4000
(Alkış)
Translated by Onat Atayer
Reviewed by Ekin Özçelik

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Bruce Feiler - Writer
Bruce Feiler is the author of "The Secrets of Happy Families," and the writer/presenter of the PBS miniseries "Walking the Bible."

Why you should listen

Bruce Feiler is the author of nine books, including Walking the BibleAbraham, and America’s Prophet. He is also the writer/presenter of the PBS miniseries Walking the Bible. His book The Council of Dads tells the uplifting story of how friendship and community can help one survive life’s greatest challenges. Most recently Feiler published The Secrets of Happy Families, in which he calls for a new approach to family dynamics, inspired by cutting-edge techniques gathered from experts in the disciplines of science, business, sports and the military.

Feiler’s early books involve immersing himself in different cultures and bringing other worlds vividly to life. These include Learning to Bow, an account of the year he spent teaching in rural Japan; Looking for Class, about life inside Oxford and Cambridge; and Under the Big Top, which depicts the year he spent performing as a clown in the Clyde Beatty-Cole Bros. Circus.
 
Walking the Bible describes his perilous, 10,000-mile journey retracing the Five Books of Moses through the desert. The book was hailed as an “instant classic” by the Washington Post and “thoughtful, informed, and perceptive” by the New York Times.

More profile about the speaker
Bruce Feiler | Speaker | TED.com