ABOUT THE SPEAKER
Isaac Lidsky - Author, entrepreneur
Isaac Lidsky has a very eclectic resume.

Why you should listen

Lidsky runs a big construction services company based in Florida, has co-founded an Internet startup and a nonprofit and is a member of the Young Presidents’ Organization (YPO). He graduated in math and computer science from Harvard and then added a law degree magna cum laude from the same university, clerked for US Supreme Court Justices Sandra Day O’Connor and Ruth Bader Ginsburg and argued a dozen cases in federal court on behalf of the US Justice Department, not losing any. Earlier, he was a child television star in both commercials and series.

Lidsky's rich biography disguises a secret, which can be summarized in the title of his forthcoming book Eyes Wide Open: Overcoming Obstacles and Recognizing Opportunities In A World That Can’t See Clearly.

More profile about the speaker
Isaac Lidsky | Speaker | TED.com
TEDSummit

Isaac Lidsky: What reality are you creating for yourself?

Isaac Lidsky: Kendiniz için hangi gerçekliği yaratıyorsunuz?

Filmed:
3,193,473 views

Gerçeklik, algıladığınız bir şey değildir; zihninizde yarattığınız bir şeydir. Isaac Lidsky, beklenmedik yaşam şartları, değerli sezgilerin ortaya çıkmasını sağladığında, bu etkileyici dersi kendiliğinden öğrendi. Bu içe bakışta, kişisel konuşmada bizleri; bahaneleri, varsayımları ve korkuları bırakmaya ve kendi gerçekliğimizin yaratıcısı olma sorumluluğumuzu kabul etmeye davet ediyor.
- Author, entrepreneur
Isaac Lidsky has a very eclectic resume. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
When DorothyDorothy was a little girlkız,
0
960
1576
Dorothy küçük bir kızken,
00:14
she was fascinatedbüyülenmiş by her goldfishJapon balığı.
1
2560
1800
japon balığı onu büyülüyordu.
00:17
Her fatherbaba explainedaçıkladı to her that fishbalık swimyüzmek
by quicklyhızlı bir şekilde waggingdört tekerlekli yük arabası theironların tailsfrak
2
5080
3456
Babası ona, balıkların suda ileri
gidebilmeleri için, kuyruklarını hızla
00:20
to propelitmek themselveskendilerini throughvasitasiyla the waterSu.
3
8560
1880
salladıklarını söyledi.
00:23
WithoutOlmadan hesitationtereddüt,
little DorothyDorothy respondedcevap,
4
11040
2136
Dorothy, tereddüt etmeden, şöyle dedi,
00:25
"Yes, DaddyBaba, and fishbalık swimyüzmek backwardsgeriye doğru
by waggingdört tekerlekli yük arabası theironların headskafalar."
5
13200
3256
"Evet baba, geriye doğru yüzmek
için de kafalarını sallarlar."
00:28
(LaughterKahkaha)
6
16480
1616
(Kahkahalar)
00:30
In her mindus, it was a factgerçek
as truedoğru as any other.
7
18120
2816
Zihninde, bu da diğer olgular
kadar doğru bir olguydu.
00:32
FishBalık swimyüzmek backwardsgeriye doğru
by waggingdört tekerlekli yük arabası theironların headskafalar.
8
20960
2336
Balık, kafasını sallayarak
geriye doğru yüzer.
00:35
She believedinanılır it.
9
23320
1200
Buna inanmıştı.
00:37
Our liveshayatları are fulltam
of fishbalık swimmingyüzme backwardsgeriye doğru.
10
25320
2976
Hayatlarımız, geriye doğru
yüzen balıklarla doludur.
00:40
We make assumptionsvarsayımlar
and faultyhatalı leapsatılım of logicmantık.
11
28320
2496
Varsayımlar ve hatalı mantık
sıçramaları yapıyoruz.
00:42
We harborliman biasönyargı.
12
30840
1255
Ön yargı besliyoruz.
00:44
We know that we are right,
and they are wrongyanlış.
13
32119
2257
Bizler doğruyuz, onlar yanlış.
00:46
We fearkorku the worsten kötü.
14
34400
1616
En kötüsünden korkuyoruz.
00:48
We strivegayret for unattainableulaşılamaz perfectionmükemmellik.
15
36040
2160
Ulaşılmaz mükemmellik için uğraşıyoruz.
00:50
We tell ourselveskendimizi
what we can and cannotyapamam do.
16
38920
2080
Yapıp yapamayacaklarımızı söylüyoruz.
00:53
In our mindszihinler, fishbalık swimyüzmek by in reverseters
franticallydeli waggingdört tekerlekli yük arabası theironların headskafalar
17
41880
4096
Zihnimizde, balıklar kafalarını çılgınca
sallayarak ters yüzüyorlar
00:58
and we don't even noticeihbar them.
18
46000
1429
ve onları fark etmiyoruz.
01:01
I'm going to tell you
fivebeş factsGerçekler about myselfkendim.
19
49160
2176
Size, kendim hakkında beş durum
söyleyeceğim.
01:03
One factgerçek is not truedoğru.
20
51360
1320
Bir tanesi doğru değil.
01:05
One: I graduatedmezun from HarvardHarvard at 19
with an honorsonur degreederece in mathematicsmatematik.
21
53760
4800
Bir: 19 yaşımda, Harvard'dan, matematikten
yüksek onur alarak mezun oldum.
01:11
Two: I currentlyşu anda runkoş
a constructioninşaat companyşirket in OrlandoOrlando.
22
59680
3960
İki: Şu anda Orlando'da bir
inşaat şirketi işletiyorum.
01:16
ThreeÜç: I starredrol aldı on a televisiontelevizyon sitcomdurum komedisi.
23
64920
3120
Üç: Bir televizyon dizisinde yer aldım.
01:21
FourDört: I lostkayıp my sightgörme
to a rarenadir geneticgenetik eyegöz diseasehastalık.
24
69440
4440
Dört: Nadir, genetik bir göz
hastalığından ötürü kör oldum.
01:26
FiveBeş: I servedhizmet as a lawhukuk clerkkatip
to two US SupremeYüce CourtMahkeme justicesJustice.
25
74960
4440
Beş: İki ABD Yüksek Mahkeme yargıcına
hukuk danışmanlığı yaptım.
01:32
WhichHangi factgerçek is not truedoğru?
26
80360
1200
Hangi durum doğru değil?
01:35
ActuallyAslında, they're all truedoğru.
27
83880
1360
Aslında, hepsi doğru.
01:38
Yeah. They're all truedoğru.
28
86240
1280
Evet, hepsi doğru.
01:40
(ApplauseAlkış)
29
88800
2160
(Alkış)
01:44
At this pointpuan, mostçoğu people really
only carebakım about the televisiontelevizyon showgöstermek.
30
92680
3656
Bu noktada, çoğu insan yalnızca
televizyon şovuyla ilgileniyor.
01:48
(LaughterKahkaha)
31
96360
1680
(Kahkahalar)
01:51
I know this from experiencedeneyim.
32
99680
1560
Bunu tecrübelerimden biliyorum.
01:54
OK, so the showgöstermek was NBC'sNBC'nin
"SavedKaydedilen by the BellBell: The NewYeni ClassSınıf."
33
102320
3336
Evet, şov, NBC'nin "Saved by the Bell:
The New Class" (Zil Çalınca: Yeni Sınıf)
adlı şovuydu.
01:57
And I playedOyunun WeaselGelincik WyzellWyzell,
34
105680
3600
Ben de Weasel Wyzell'i oynamıştım;
02:02
who was the sortçeşit of dorkygerçekten aptal,
nerdyinek characterkarakter on the showgöstermek,
35
110240
4056
şovda aptal, modası geçmiş
türden bir karakterdi
02:06
whichhangi madeyapılmış it a very
majormajör actingoyunculuk challengemeydan okuma
36
114320
4776
ve bu da, 13 yaşındaki hâlim için
02:11
for me as a 13-year-old-yaşında boyoğlan.
37
119120
1496
oldukça büyük bir görevdi.
02:12
(LaughterKahkaha)
38
120640
1520
(Kahkahalar)
02:15
Now, did you strugglemücadele
with numbernumara fourdört, my blindnesskörlük?
39
123320
2920
Şimdi, dört numara olan, körlük
durumunu düşündünüz mü?
02:19
Why is that?
40
127120
1200
Neden?
02:21
We make assumptionsvarsayımlar
about so-calledsözde disabilitiesEngelli.
41
129280
2976
Sözde engeller hakkında
bahaneler üretiriz.
02:24
As a blindkör man, I confrontkarşısına çıkmak
others'başkalarının incorrectyanlış assumptionsvarsayımlar
42
132280
3176
Ben, kör birisi olarak, her gün
insanların, becerilerimle ilgili
02:27
about my abilitiesyetenekleri everyher day.
43
135480
1760
yanlış düşünceleriyle yüzleşiyorum.
02:30
My pointpuan todaybugün is not
about my blindnesskörlük, howeverancak.
44
138640
2536
Ancak bugünkü konu,
benim körlüğüm değil.
02:33
It's about my visionvizyon.
45
141200
1200
Konu, benim görüşüm.
02:35
Going blindkör taughtöğretilen me
to livecanlı my life eyesgözleri widegeniş openaçık.
46
143480
3800
Kör olmak bana, gözlerim açık
bir hayat yaşamayı öğretti.
02:40
It taughtöğretilen me to spotyer
those backwards-swimminggeriye doğru Yüzme fishbalık
47
148200
2376
Zihnimizin ürettiği, o
ters yüzen balıkların
02:42
that our mindszihinler createyaratmak.
48
150600
1496
farkına varmayı öğretti.
02:44
Going blindkör castoyuncular them into focusodak.
49
152120
2160
Kör olmak onları odak hâline getirdi.
02:47
What does it feel like to see?
50
155760
2080
Görmek nasıl hissettiriyor?
02:50
It's immediateacil and passivepasif.
51
158720
1640
Dolaysız ve pasif.
02:52
You openaçık your eyesgözleri and there's the worldDünya.
52
160800
2136
Gözlerini açıyorsunuz ve dünya orada.
02:54
SeeingGörmek is believinginanan. SightGörme is truthhakikat.
53
162960
2096
Görmek inanmaktır. Görüş doğrudur.
02:57
Right?
54
165080
1200
Öyle değil mi?
02:59
Well, that's what I thought.
55
167120
1680
Evet, ben de böyle düşünmüştüm.
03:01
Then, from ageyaş 12 to 25,
my retinasRetina progressivelydevamlı olarak deterioratedkötüleşti.
56
169520
4920
Sonra, 12 yaşımdan 25'ime kadar,
retinalarım gittikçe kötüleşti.
03:07
My sightgörme becameoldu an increasinglygiderek bizarretuhaf
57
175280
3016
Görüşüm gitgide aynalar
ve illüzyonlarla dolu
03:10
carnivalKarnaval funhouseeğlence evi hallsalon
of mirrorsaynalar and illusionsillüzyonlar.
58
178320
2280
garip bir karnaval salonuna dönüştü.
03:13
The salespersonsatış temsilcisi I was relievedrahatladım
to spotyer in a storemağaza
59
181640
2336
Bir dükkânda fark ettiğim satışçı,
03:16
was really a mannequinmanken.
60
184000
1200
gerçekte bir mankendi.
03:17
ReachingUlaşma down to washyıkama my handseller,
61
185880
1496
Ellerimi yıkamak için uzandığım
03:19
I suddenlyaniden saw it was
a urinalPisuvar I was touchingdokunma, not a sinklavabo,
62
187400
3216
zaman, parmaklarımla şekli fark
ettiğimde anladım ki,
03:22
when my fingersparmaklar feltkeçe its truedoğru shapeşekil.
63
190640
1715
o bir lavabo değil bir pisuvardı.
03:25
A friendarkadaş describedtarif edilen
the photographfotoğraf in my handel,
64
193160
2136
Bir arkadaşım elimdeki
fotoğrafı bana anlattı
03:27
and only then I could see
the imagegörüntü depictedtasvir.
65
195320
2120
ve ben ancak bu şekilde
anlatılanı gördüm.
03:30
ObjectsNesneleri appearedortaya çıktı, morphedmorphed
and disappearedkayboldu in my realitygerçeklik.
66
198720
4320
Benim gerçekliğimde nesneler görünüyor,
şekil değiştiriyor ve yok oluyordu.
03:36
It was difficultzor and exhaustingyorucu to see.
67
204080
2440
Görmesi zor ve yorucuydu.
03:39
I piecedParçalı togetherbirlikte fragmentedparçalanmış,
transitorygeçici imagesGörüntüler,
68
207600
3256
Parçalı, geçici görüntüleri
bir araya getiriyordum,
03:42
consciouslybilinçli olarak analyzedanaliz the cluesİpuçları,
69
210880
1976
bilinçli olarak ipuçlarını inceliyor,
03:44
searchedarandı for some logicmantık
in my crumblingdağılan kaleidoscopekaleydoskop,
70
212880
3080
hiçbir şey görmeyene dek, dağınık
dürbünün içerisinde
03:48
untila kadar I saw nothing at all.
71
216840
1286
bir mantık arıyordum.
03:51
I learnedbilgili that what we see
72
219600
1656
Öğrendim ki; gördüğümüz şey,
03:53
is not universalevrensel truthhakikat.
73
221280
2360
evrensel doğru değildir.
03:56
It is not objectiveamaç realitygerçeklik.
74
224200
2200
Nesnel gerçeklik değildir.
04:00
What we see is a uniquebenzersiz,
personalkişisel, virtualsanal realitygerçeklik
75
228000
4696
Gördüğümüz şey eşsiz, kişisel, hakiki
gerçekliktir ve bu da
04:04
that is masterfullyustaca
constructedinşa by our brainbeyin.
76
232720
2120
beynimiz tarafından ustaca inşa edilir.
04:07
Let me explainaçıklamak with a bitbit
of amateuramatör neurosciencenörobilim.
77
235560
2334
Size biraz amatörce, nöroloji anlatayım.
04:09
Your visualgörsel cortexkorteks takes up
about 30 percentyüzde of your brainbeyin.
78
237918
3240
Görme merkeziniz, beyninizin
neredeyse yüzde 30'unu kaplar.
04:13
That's comparedkarşılaştırıldığında to approximatelyyaklaşık olarak
eightsekiz percentyüzde for touchdokunma
79
241560
3456
Yani bu, neredeyse, dokunmanın
yüzde 8'ine ve işitmenin de
04:17
and two to threeüç percentyüzde for hearingişitme.
80
245040
1800
yüzde ikisi ya da üçüne denk geliyor.
04:19
EveryHer secondikinci, your eyesgözleri
can sendgöndermek your visualgörsel cortexkorteks
81
247600
3736
Gözleriniz, her saniye, görme merkezinize
04:23
as manyçok as two billionmilyar
piecesparçalar of informationbilgi.
82
251360
2160
iki milyar kadar bilgi parçası gönderir.
04:26
The restdinlenme of your bodyvücut can sendgöndermek your brainbeyin
only an additionalek billionmilyar.
83
254360
3440
Vücudun geri kalanı beyne yalnızca
fazladan bir milyar bilgi gönderir.
04:30
So sightgörme is one thirdüçüncü
of your brainbeyin by volumehacim
84
258680
4216
Yani görüş, hacimsel olarak beyninizin
üçte biridir ve beyninizin
04:34
and can claimİddia about two thirdsüçte
of your brain'sbeyni processingişleme resourceskaynaklar.
85
262920
3320
işlem kaynaklarının neredeyse
üçte ikisinde hak iddia edebilir.
04:39
It's no surprisesürpriz then
86
267040
1216
Yani, görüş illüzyonunun
04:40
that the illusionyanılsama
of sightgörme is so compellingzorlayıcı.
87
268280
2096
inandırıcı olması şaşırtıcı değildir.
04:42
But make no mistakehata about it:
sightgörme is an illusionyanılsama.
88
270400
2400
Ancak yanılmayalım:
Görüş bir illüzyondur.
04:45
Here'sİşte where it getsalır interestingilginç.
89
273920
1816
İşler burada ilginçleşiyor.
04:47
To createyaratmak the experiencedeneyim of sightgörme,
90
275760
2096
Beyniniz, görüş yaratmak
için dünyayı, diğer
04:49
your brainbeyin referencesReferanslar your conceptualkavramsal
understandinganlayış of the worldDünya,
91
277880
3536
bilgileri, anılarınızı,
fikirleri, duyguları, aklı
04:53
other knowledgebilgi, your memorieshatıralar,
opinionsgörüşler, emotionsduygular, mentalzihinsel attentionDikkat.
92
281440
4056
anlama biçiminizi referans alır.
04:57
All of these things and faruzak more
are linkedbağlantılı in your brainbeyin to your sightgörme.
93
285520
4560
Tüm bunlar ve daha fazlası, beyninizde
görüşünüzle bağlantılıdır.
05:03
These linkagesbağlantıları work bothher ikisi de waysyolları,
and usuallygenellikle occurmeydana subconsciouslybilinç altında.
94
291040
3416
Bu bağlar iki yolla çalışır ve genelde
bilinç altında gerçekleşir.
05:06
So for exampleörnek,
95
294480
1856
Yani, örneğin;
05:08
what you see impactsetkiler how you feel,
96
296360
2136
gördüğünüz şey hissinizi etkiler ve
05:10
and the way you feel
can literallyharfi harfine changedeğişiklik what you see.
97
298520
2600
hissetme biçiminiz de,
gördüğünüz şeyi değiştirebilir.
05:14
NumerousÇok sayıda studiesçalışmalar demonstrategöstermek this.
98
302040
1720
Sayısız çalışma bunu gösteriyor.
05:16
If you are askeddiye sordu to estimatetahmin
99
304600
1856
Örneğin, bir videoda koşan bir adamın
05:18
the walkingyürüme speedhız of a man
in a videovideo, for exampleörnek,
100
306480
3176
hızını tahmin etmeniz istendiğinde,
çitaları ya da kaplumbağaları
05:21
your answerCevap will be differentfarklı if you're
told to think about cheetahsÇita or turtlesKaplumbağalar.
101
309680
4120
düşünmeniz söylenirse,
cevabınız farklı olur.
05:27
A hillTepe appearsbelirir steeperdik
if you've just exercisedİcra,
102
315120
3296
Henüz antrenman yaptıysanız,
bir tepe daha dik görünür
05:30
and a landmarkSimgesel Yapı appearsbelirir fartherdaha uzağa away
103
318440
2216
ve eğer ağır bir sırt
çantası taşıyorsanız,
05:32
if you're wearinggiyme a heavyağır backpacksırt çantası.
104
320680
1680
belirli bir yer daha uzak görünür.
05:35
We have arrivedgeldi
at a fundamentaltemel contradictionçelişki.
105
323960
2880
Temel bir çelişkiye vardık.
05:40
What you see is a complexkarmaşık
mentalzihinsel constructioninşaat of your ownkendi makingyapma,
106
328160
4416
Gördüğünüz şey, kendinizin ürettiği
karmaşık, zihinsel bir yapı,
05:44
but you experiencedeneyim it passivelypasif
107
332600
1776
fakat onu pasif biçimde, çevrenizdeki
05:46
as a directdirekt representationtemsil
of the worldDünya around you.
108
334400
2400
dünyanın bir yansıması olarak
tecrübe ediyorsunuz.
05:49
You createyaratmak your ownkendi realitygerçeklik,
and you believe it.
109
337680
2600
Kendi gerçekliğinizi yaratıyor
ve ona inanıyorsunuz.
05:53
I believedinanılır mineMayın untila kadar it brokekırdı apartayrı.
110
341560
2240
Benimki yok olana dek ben de inanmıştım.
05:56
The deteriorationbozulma of my eyesgözleri
shatteredparamparça the illusionyanılsama.
111
344920
2440
Gözlerimin bozulması, illüzyonu parçaladı.
06:00
You see, sightgörme is just one way
112
348720
2296
Görüyorsunuz; görüş, gerçekliğimizi
06:03
we shapeşekil our realitygerçeklik.
113
351040
1680
biçimlendirmenin bir yolu.
06:05
We createyaratmak our ownkendi realitiesgerçekler
in manyçok other waysyolları.
114
353280
2600
Gerçekliğimizi başka
biçimlerde de yaratıyoruz.
06:09
Let's take fearkorku as just one exampleörnek.
115
357160
2960
Örneğin, korkuyu ele alalım.
06:13
Your fearsendişe distortdeforme et your realitygerçeklik.
116
361440
2840
Korkularınız, gerçekliğinizi bozar.
06:17
UnderAltında the warpedçarpık logicmantık of fearkorku,
anything is better than the uncertainbelirsiz.
117
365880
4176
Korkunun çarpık mantığı altında,
her şey belirsizlikten iyidir.
06:22
FearKorku fillsdolguları the voidgeçersiz at all costsmaliyetler,
118
370080
2456
Korku, ne olursa olsun, boşluğu doldurur,
06:24
passinggeçen off what you dreaddehşet
for what you know,
119
372560
2136
bildiğiniz şeyden korkmanızı sağlar,
06:26
offeringteklif up the worsten kötü
in placeyer of the ambiguousbelirsiz,
120
374720
2776
belirsizlik anında en kötüsünü sunar,
06:29
substitutingikame assumptionvarsayım for reasonneden.
121
377520
1760
sebep için, sanı üretir.
06:32
PsychologistsPsikologlar have
a great termterim for it: awfulizingawfulizing.
122
380120
2736
Psikologlar bunu "kötüleştirmek"
olarak adlandırıyor.
06:34
(LaughterKahkaha)
123
382880
1096
(Kahkahalar)
06:36
Right?
124
384000
1536
Doğru, değil mi?
06:37
FearKorku replacesyerini alır the unknownBilinmeyen with the awfulkorkunç.
125
385560
3280
Korku, bilinmeyenin yerine kötüyü koyar.
06:42
Now, fearkorku is self-realizingkendi kendini fark.
126
390080
1896
Evet, korku, kendini gerçekleştirir.
06:44
When you faceyüz the greatestEn büyük need
127
392000
1736
Dışarıya bakıp eleştirel olarak
06:45
to look outsidedışında yourselfkendin
and think criticallyciddi olarak,
128
393760
2656
düşünme ihtiyacı duyduğunuzda;
korku, zihninizin
06:48
fearkorku beatsatım a retreatgeri çekilme
deepderin insideiçeride your mindus,
129
396440
2816
derinliklerinde bir geri çekilme
hissi yaratır,
06:51
shrinkingbüzülür and distortingçarpıtarak your viewgörünüm,
130
399280
1776
görüşünüzü daraltır ve bozar,
06:53
drowningboğulma your capacitykapasite
for criticalkritik thought
131
401080
2056
eleştirel düşünce kapasitenizi,
06:55
with a floodsel of disruptiveyıkıcı emotionsduygular.
132
403160
1720
yıkıcı bir duygu seli ile bastırır.
06:57
When you faceyüz a compellingzorlayıcı
opportunityfırsat to take actionaksiyon,
133
405880
2856
Bir eylemde bulunmak için zorlu bir
fırsatla karşılaştığınızda,
07:00
fearkorku lullslulls you into inactionhareketsizlik,
134
408760
2496
korku sizi eylemsizliğe iter,
07:03
enticingbaştan çıkarıcı you to passivelypasif watch
its prophecieskehanetleri fulfillyerine getirmek themselveskendilerini.
135
411280
3520
kendi kehanetlerinin gerçekleşmesini
pasifçe izlemeniz için sizi kışkırtır.
07:09
When I was diagnosedtanısı
with my blindingkör eden diseasehastalık,
136
417880
2216
Bana körlük teşhisi konduğu zaman,
07:12
I knewbiliyordum blindnesskörlük would ruinharabe my life.
137
420120
3040
körlüğün hayatımı
mahvedeceğini biliyordum.
07:16
BlindnessKörlük was a deathölüm sentencecümle
for my independencebağımsızlık.
138
424400
2936
Körlük, özgürlüğümün idam hükmüydü.
07:19
It was the endson of achievementbaşarı for me.
139
427360
1880
Benim için başarının sonuydu.
07:22
BlindnessKörlük meantdemek I would livecanlı
an unremarkablenormal sınırlarda life,
140
430600
3976
Körlük; sıradan, küçük ve üzücü bir hayat
07:26
smallküçük and sadüzgün,
141
434600
1696
yaşayacağım anlamına geliyordu
07:28
and likelymuhtemelen aloneyalnız.
142
436320
1200
ve muhtelemen yalnız.
07:30
I knewbiliyordum it.
143
438280
1200
Biliyordum.
07:33
This was a fictionkurgu borndoğmuş of my fearsendişe,
but I believedinanılır it.
144
441440
2800
Bu, korkularımdan doğan bir
kurguydu, ama ben ona inandım.
07:36
It was a lieYalan, but it was my realitygerçeklik,
145
444800
2616
Bu bir yalandı, fakat benim gerçekliğimdi,
07:39
just like those backwards-swimminggeriye doğru Yüzme fishbalık
in little Dorothy'sDorothy'nin mindus.
146
447440
3160
tıpkı küçük Dorothy'nin
zihnindeki, ters yüzen balıklar gibi.
07:43
If I had not confrontedkarşı karşıya
the realitygerçeklik of my fearkorku,
147
451920
2496
Korkumun gerçekliğiyle yüzleşmeseydim
07:46
I would have livedyaşamış it.
148
454440
1200
onu yaşardım.
07:48
I am certainbelli of that.
149
456200
1280
Bundan eminim.
07:51
So how do you livecanlı your life
eyesgözleri widegeniş openaçık?
150
459920
2520
Peki, hayatınızı, gözlerinizi açarak
nasıl yaşarsınız?
07:55
It is a learnedbilgili disciplinedisiplin.
151
463480
1480
Bu öğrenilmiş bir disiplindir.
07:57
It can be taughtöğretilen. It can be practiceduygulanan.
152
465520
2440
Öğretilebilir. Uygulanabilir.
08:00
I will summarizeözetlemek very brieflykısaca.
153
468680
1429
Kısaca anlatacağım.
08:03
HoldBasılı tutun yourselfkendin accountablesorumlu
154
471640
1896
Her andan, her düşünceden,
08:05
for everyher momentan, everyher thought,
155
473560
2496
her detaydan kendinizi
08:08
everyher detaildetay.
156
476080
1200
sorumlu tutun.
08:10
See beyondötesinde your fearsendişe.
157
478120
1656
Korkularınızın ötesini görün.
08:11
RecognizeTanımak your assumptionsvarsayımlar.
158
479800
1736
Varsayımlarınızın farkına varın.
08:13
HarnessEmniyet kemeri your internal strengthkuvvet.
159
481560
1776
İçsel gücünüzü kullanın.
08:15
SilenceSessizlik your internal criticeleştirmen.
160
483360
2176
İç eleştirinizi susturun.
08:17
CorrectDüzeltmek your misconceptionsyanlış
about luckşans and about successbaşarı.
161
485560
2800
Şans ve başarı hakkındaki
yanlış fikirlerinizi düzeltin.
08:21
AcceptKabul your strengthsgüçlü and your weaknesseszayıf yönleri,
and understandanlama the differencefark.
162
489480
3440
Güçlerinizi ve zayıflıklarınızı
kabul edip farkı görün.
08:25
OpenAçık your heartskalpler
163
493600
1296
Cömert iyiliklere
08:26
to your bountifulbol blessingsBereket.
164
494920
1400
kalbinizi açın.
08:29
Your fearsendişe, your criticseleştirmenler,
165
497480
2216
Korkularınız, eleştirileriniz,
08:31
your heroeskahramanlar, your villainskötü adamlar --
166
499720
1856
kahramanlarınız, düşmanlarınız --
08:33
they are your excusesbahane,
167
501600
3016
bunlar sizin bahaneleriniz,
08:36
rationalizationsrationalizations, shortcutskısayolları,
168
504640
2336
mantığa uydurmanız, kestirme yollarınız,
08:39
justificationsgerekçeleri, your surrenderteslim olmak.
169
507000
2320
gerekçeleriniz, pes edişiniz.
08:42
They are fictionskurgular you perceivealgıladıkları as realitygerçeklik.
170
510360
2319
Bunlar, gerçeklik olarak
algıladığınız kurgular.
08:46
ChooseSeçin to see throughvasitasiyla them.
171
514000
1655
Onların ardını görmeyi seçin.
08:47
ChooseSeçin to let them go.
172
515679
1240
Gitmelerine izin verin.
08:50
You are the creatoryaratıcı of your realitygerçeklik.
173
518080
2959
Gerçekliğinizin yaratıcısı sizsiniz.
08:54
With that empowermentgüçlenme
comesgeliyor completetamamlayınız responsibilitysorumluluk.
174
522240
3040
Bu güçle birlikte, büyük
bir sorumluluk gelir.
08:58
I choseseçti to stepadım out of fear'skorku 's tunnelTünel
into terrainarazi unchartedmeçhul and undefinedTanımsız.
175
526440
5120
Ben korku tünelinden çıktım, bilinmeyen
ve tanımlanmayan bölgeyi seçtim.
09:04
I choseseçti to buildinşa etmek there a blessedmübarek life.
176
532440
2400
Orada mutlu bir yaşam inşa etmeyi seçtim.
09:08
FarÇok from aloneyalnız,
177
536120
1776
Yalnızlığın ötesinde,
09:09
I sharepay my beautifulgüzel life with DorothyDorothy,
178
537920
2976
güzel yaşamımı Dorothy ile,
09:12
my beautifulgüzel wifekadın eş,
179
540920
1656
güzel eşimle,
09:14
with our tripletsüçüz,
whomkime we call the TripskysTripskys,
180
542600
2160
Tripskys adını verdiğimiz üçüzlerimizle ve
09:18
and with the latestson additionilave
to the familyaile,
181
546400
2016
ailenin yeni üyesi, tatlı bebek Clementine
09:20
sweettatlı babybebek ClementineClementine.
182
548440
1360
ile paylaşıyorum.
09:22
What do you fearkorku?
183
550840
1200
Neyden korkuyorsunuz?
09:25
What liesyalanlar do you tell yourselfkendin?
184
553600
1760
Kendinize ne yalanlar söylüyorsunuz?
09:28
How do you embellishsüslemek your truthhakikat
and writeyazmak your ownkendi fictionskurgular?
185
556520
2920
Doğrunuzu nasıl süslüyor,
kurgularınızı nasıl yazıyorsunuz?
09:32
What realitygerçeklik are you
creatingoluşturma for yourselfkendin?
186
560360
2480
Kendiniz için hangi
gerçekliği yaratıyorsunuz?
09:36
In your careerkariyer and personalkişisel life,
in your relationshipsilişkiler,
187
564200
3176
Kariyerinizde, kişisel
hayatınızda, ilişkilerinizde,
09:39
and in your heartkalp and soulruh,
188
567400
1616
kalbinizde ve ruhunuzda;
09:41
your backwards-swimminggeriye doğru Yüzme fishbalık
do you great harmzarar.
189
569040
2400
ters yüzen balıklarınız
size zarar veriyor.
09:44
They exactkesin a tollGeçiş ücreti in missedcevapsız opportunitiesfırsatlar
and unrealizedgerçekleşmemiş potentialpotansiyel,
190
572560
3920
Kaçırılan fırsatlar ve fark edilmemiş
potansiyeller için bir bedel ödüyorlar
09:49
and they engenderdoğurmak insecuritygüvensizlik and distrustgüvensizlik
191
577400
2376
ve bütünlük, bağlantı aradığınız yerlerde,
09:51
where you seekaramak fulfillmentyerine getirilmesi and connectionbağ.
192
579800
2440
güvensizlik ve zarar yaratıyorlar.
09:55
I urgedürtü you to searcharama them out.
193
583560
2200
Bunları keşfetmeniz için ısrar ediyorum.
09:59
HelenHelen KellerKeller said that the only thing
worsedaha da kötüsü than beingolmak blindkör
194
587360
4176
Helen Keller, görme yeteneği sahibi olup
görüş sahibi olamamanın,
10:03
is havingsahip olan sightgörme but no visionvizyon.
195
591560
2000
kör olmaktan daha kötü olduğunu söyler.
10:06
For me, going blindkör
was a profoundderin blessingnimet,
196
594920
3776
Bana göre, kör olmak, çok derin bir lütuf,
10:10
because blindnesskörlük gaveverdi me visionvizyon.
197
598720
2040
çünkü körlük bana görüş verdi.
10:13
I hopeumut you can see what I see.
198
601720
2000
Umarım gördüğüm şeyi görebiliyorsunuzdur.
10:16
Thank you.
199
604280
1216
Teşekkürler.
10:17
(ApplauseAlkış)
200
605520
2160
(Alkışlar)
10:32
BrunoBruno GiussaniGiussani: IsaacIsaac, before you
leaveayrılmak the stageevre, just a questionsoru.
201
620720
3176
Bruno Guissani: Isaac, gitmeden
önce, bir sorum var.
10:35
This is an audienceseyirci of entrepreneursgirişimciler,
of doerszalimlerin, of innovatorsyenilikçiler.
202
623920
3776
Burada aktif, yatırım yapan
girişimcilerden oluşan bir seyirci var.
10:39
You are a CEOCEO of a companyşirket
down in FloridaFlorida,
203
627720
3656
Florida'da bir şirketin CEO'su sensin
10:43
and manyçok are probablymuhtemelen wonderingmerak ediyor,
204
631400
2136
ve çoğu insan muhtemelen merak ediyordur;
10:45
how is it to be a blindkör CEOCEO?
205
633560
2216
kör bir CEO olmak nasıl bir şey?
10:47
What kindtür of specificözel challengeszorluklar
do you have, and how do you overcomeüstesinden gelmek them?
206
635800
3776
Yaşadığın zorluklar neler ve nasıl
üstesinden geliyorsun?
10:51
IsaacIsaac LidskyLidsky: Well,
the biggesten büyük challengemeydan okuma becameoldu a blessingnimet.
207
639600
3136
Isaac Lidsky: Pekâlâ, en büyük zorluk,
bir lütuf hâline dönüştü.
10:54
I don't get visualgörsel feedbackgeri bildirim from people.
208
642760
2560
İnsanlardan görsel geri
bildirim almıyorum.
10:57
(LaughterKahkaha)
209
645880
2096
(Kahkahalar)
11:00
BGBG: What's that noisegürültü there? ILIL: Yeah.
210
648000
2176
BG: Bir ses duydum sanki? IL: Evet.
11:02
So, for exampleörnek,
in my leadershipliderlik teamtakım meetingstoplantılar,
211
650200
3496
Yani, örneğin; liderlik
takımı toplantılarımda,
11:05
I don't see facialYüz Bakımı
expressionsifade or gesturesmimik.
212
653720
2360
yüz ifadeleri ya da
hareketlerini görmüyorum.
11:09
I've learnedbilgili to solicittalep
a lot more verbalsözlü feedbackgeri bildirim.
213
657640
3736
Daha çok, sözlü geri
bildirim istemeyi öğrendim.
11:13
I basicallytemel olarak forcekuvvet people
to tell me what they think.
214
661400
4000
İnsanları, ne düşündüklerini
söylemeye zorluyorum.
11:18
And in this respectsaygı,
215
666080
1856
Bu bağlamda, söylediğim gibi;
11:19
it's becomeolmak, like I said, a realgerçek blessingnimet
for me personallyŞahsen and for my companyşirket,
216
667960
4096
bu hem kişisel olarak hem de
şirketim açısından gerçek bir lütuf,
11:24
because we communicateiletişim kurmak
at a faruzak deeperDaha derine levelseviye,
217
672080
2600
çünkü daha derin bir seviyede
iletişim kuruyoruz,
11:27
we avoidönlemek ambiguitiesbelirsizlikleri,
218
675400
1920
anlaşmazlıktan kaçınıyoruz ve
11:30
and mostçoğu importantönemli, my teamtakım knowsbilir
that what they think trulygerçekten mattershususlar.
219
678080
5930
en önemlisi, takımım,
onların ne düşündüğünün
gerçekten önemli olduğunu biliyor.
11:38
BGBG: IsaacIsaac, thank you for cominggelecek to TEDTED.
ILIL: Thank you, BrunoBruno.
220
686560
2896
BG: Isaac, TED'e geldiğin için sağ ol.
IL: Teşekkürler, Bruno.
11:41
(ApplauseAlkış)
221
689480
3705
(Alkışlar)
Translated by Gözde Zülal Solak
Reviewed by Yunus Aşık

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Isaac Lidsky - Author, entrepreneur
Isaac Lidsky has a very eclectic resume.

Why you should listen

Lidsky runs a big construction services company based in Florida, has co-founded an Internet startup and a nonprofit and is a member of the Young Presidents’ Organization (YPO). He graduated in math and computer science from Harvard and then added a law degree magna cum laude from the same university, clerked for US Supreme Court Justices Sandra Day O’Connor and Ruth Bader Ginsburg and argued a dozen cases in federal court on behalf of the US Justice Department, not losing any. Earlier, he was a child television star in both commercials and series.

Lidsky's rich biography disguises a secret, which can be summarized in the title of his forthcoming book Eyes Wide Open: Overcoming Obstacles and Recognizing Opportunities In A World That Can’t See Clearly.

More profile about the speaker
Isaac Lidsky | Speaker | TED.com