ABOUT THE SPEAKER
Tara Winkler - Child protection leader, activist, author
Tara Winkler helps vulnerable children escape poverty and be cared for within their families.

Why you should listen

Tara Winkler is the co-founder and managing director of the Cambodian Children's Trust (CCT), established with Jedtha Pon in 2007 to rescue fourteen children from a corrupt and abusive orphanage.

Winkler has led CCT through a number of significant organizational changes, including the closure of the initial CCT orphanage in favor of a family-based care model of programs and services. 

Winkler is the co-founder of Born to Belong Foundation, which provides a unified solution to the global orphanage crisis. Born to Belong Foundation runs innovative and ground-breaking programs in Cambodia, India, Nepal and Uganda to strengthen vulnerable families, reunite institutionalized children with their families, and provide kinship care and foster families for children in need of alternative care. 

Winkler has been featured twice on ABC's "Australian Story" and once on "60 Minutes Australia." Her book How (Not) to Start an Orphanage, published by Allen & Unwin in April 2016, is currently being turned into a feature film.

More profile about the speaker
Tara Winkler | Speaker | TED.com
TEDxSydney

Tara Winkler: Why we need to end the era of orphanages

Tara Winkler: Yetimhaneler dönemini neden sonlandırmak zorundayız?

Filmed:
1,133,188 views

Yardıma muhtaç çocuklar için yetimhane kurmak yanlış olabilir mi? Bu aydınlatıcı konuşma, iyi niyetlerin kötü sonuçları hakkında; Tara Winkler gelişmekte olan ülkelerde, kısmen yabancı bağışçıların neden olduğu, yetimhanelerin yayılmasının aleyhine konuşuyor ve çocuklara ailelerinden ayrıldığı ve kurumlara yerleştirildiğinde verilen zararları detaylandırıyor.
- Child protection leader, activist, author
Tara Winkler helps vulnerable children escape poverty and be cared for within their families. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
These are some photosfotoğraflar of me
volunteeringgönüllü in a CambodianKamboçya orphanageyetimhane
0
821
4092
Bunlar, 2006 yılında Kamboçya'da
yetimhanede gönüllü olduğum
zamana ait fotoğraflar.
00:16
in 2006.
1
4937
1192
00:18
When these photosfotoğraflar were takenalınmış,
2
6840
1903
Bu fotoğrafların çekildiği zaman,
00:20
I thought I was doing a really good thing
3
8767
2302
gerçekten güzel bir şey yaptığımı ve
00:23
and that I was really helpingyardım ediyor those kidsçocuklar.
4
11093
2508
o çocuklara gerçekten
yardım ettiğimi düşünüyordum.
00:26
I had a lot to learnöğrenmek.
5
14513
1912
Öğrenmem gereken çok şey vardı.
00:29
It all startedbaşladı for me
when I was 19 yearsyıl oldeski
6
17219
2796
Benim için her şeyin başlangıcı,
19 yaşındayken
00:32
and wentgitti backpackingsırt çantasıyla
throughvasitasiyla SoutheastGüneydoğu AsiaAsya.
7
20039
2362
Güneydoğu Asya'yı sırt çantasıyla
gezmeye gitmemdi.
00:35
When I reachedulaştı CambodiaKamboçya,
8
23043
1675
Kamboçya'ya ulaştığımda,
00:36
I feltkeçe uncomfortablerahatsız beingolmak on holidaytatil
surroundedçevrili by so much povertyyoksulluk
9
24742
4274
sefaletle çevrili bir yerde, tatilde
olduğum için huzursuz hissettim
00:41
and wanted to do something to give back.
10
29040
2082
ve karşılığında bir şey yapmak istedim.
Bu yüzden, yetimhaneleri ziyaret ettim,
ve tanıştığım çocuklara yardım etmek için
00:43
So I visitedziyaret some orphanagesYetiştirme Yurdu
and donatedbağışladı some clothesçamaşırlar and bookskitaplar
11
31875
3718
00:47
and some moneypara
12
35617
1294
biraz kıyafet, kitap
00:48
to help the kidsçocuklar that I metmet.
13
36935
1779
ve biraz para bağışladım.
00:51
But one of the orphanagesYetiştirme Yurdu I visitedziyaret
was desperatelyumutsuzca poorfakir.
14
39715
4152
Fakat gittiğim yetimhanelerden biri,
son derece fakirdi.
00:55
I had never encounteredkarşılaşılan povertyyoksulluk
like that before in my life.
15
43891
3736
Hayatımda böyle bir
sefaletle karşılaşmamıştım.
01:00
They didn't have fundspara for enoughyeterli foodGıda,
16
48165
2410
Yiyecek için, temiz su için
01:02
cleantemiz waterSu
17
50599
1310
veya tıbbi masraflar için
01:03
or medicaltıbbi treatmenttedavi,
18
51933
1326
yeterli kaynakları yoktu.
01:05
and the sadüzgün little facesyüzleri on those kidsçocuklar
19
53949
2898
Çocukların üzgün minik suratları
01:08
were heartbreakingyürek.
20
56871
1202
içler acısıydı.
01:10
So I was compelledmecbur
to do something more to help.
21
58730
2671
Bu yüzden, daha fazla yardım için
bir şey yapmaya mecburdum.
01:14
I fund-raisedFund-Raised in AustraliaAvustralya and returnediade
to CambodiaKamboçya the followingtakip etme yearyıl
22
62258
3664
Avustralya'da para topladım ve
yetimhanede birkaç ay gönüllü olmak için
01:17
to volunteergönüllü at the orphanageyetimhane
for a fewaz monthsay.
23
65946
2477
Kamboçya'ya geri döndüm.
01:21
I taughtöğretilen Englishİngilizce and boughtsatın
waterSu filtersfiltreler and foodGıda
24
69375
3149
İngilizce öğrettim,
su filtreleri ve yiyecek aldım
01:24
and tookaldı all of the kidsçocuklar to the dentistdiş hekimi
for the first time in theironların liveshayatları.
25
72548
3939
ve bütün çocukları hayatlarında ilk
defa diş hekimine götürdüm.
01:29
But over the coursekurs of the nextSonraki yearyıl,
26
77487
1913
Fakat geçen bir yıl boyunca,
01:31
I camegeldi to discoverkeşfetmek that this orphanageyetimhane
that I had been supportingDestek
27
79424
3584
desteklediğim yetimhanenin
korkunç bir şekilde
yozlaşmış olduğunu keşfettim.
01:35
was terriblyson derece corruptyozlaşmış.
28
83032
1433
01:37
The directoryönetmen had been embezzlingzimmetine geçirmekle
everyher centsent donatedbağışladı to the orphanageyetimhane,
29
85114
4757
Yetimhaneye bağışlanan her bir kuruşu,
müdür zimmetine geçiriyordu.
01:41
and in my absenceyokluk, the childrençocuklar
were sufferingçile suchböyle grossbrüt neglectihmal
30
89895
4350
Yokluğumda çocuklar
o kadar bakımsız kalmışlardı ki
01:46
that they were forcedzorunlu to catchyakalamak micefareler
to feedbesleme themselveskendilerini.
31
94269
3049
kendilerini doyurmak için
fare yakalamak zorunda kalmışlardı.
01:50
I alsoAyrıca foundbulunan out latersonra
32
98486
1403
Ayrıca, sonradan öğrendim ki
01:51
that the directoryönetmen had been physicallyfiziksel olarak
and sexuallycinsel abusingkötüye the kidsçocuklar.
33
99913
3734
müdür çocuklara fiziksel
ve cinsel şiddet uyguluyormuş.
01:56
I couldn'tcould bringgetirmek myselfkendim
to turndönüş my back on childrençocuklar
34
104883
2616
Bildiğim ve önemsediğim bu çocuklara,
sırtımı çevirip Avustralya'daki hayatıma
01:59
who I had come to know and carebakım about
35
107523
2662
02:02
and returndönüş to my life in AustraliaAvustralya.
36
110209
2280
geri dönemedim.
02:05
So I workedişlenmiş with a localyerel teamtakım
and the localyerel authoritiesyetkililer
37
113161
3537
Bu yüzden, yeni bir yetimhane kurmak
ve o çocukları kurtarmak,
02:08
to setset up a newyeni orphanageyetimhane
and rescuekurtarmak the kidsçocuklar
38
116722
3379
onlara yeni ve güvenli
bir ev vermek için yerli gruplarla
02:12
to give them a safekasa newyeni home.
39
120125
2390
ve yerel yetkililerle beraber çalıştım.
02:16
But this is where my storyÖykü takes
anotherbir diğeri unexpectedbeklenmedik turndönüş.
40
124221
3702
Fakat, hikayem burada yine
beklenmedik bir şekil aldı.
02:20
As I adjustedayarlanabilir to my newyeni life
runningkoşu an orphanageyetimhane in CambodiaKamboçya,
41
128950
5055
Yeni hayatımı Kamboçya'da yetimhane
işletmeye göre ayarladığım için,
02:26
(KhmerKhmer) I learnedbilgili
to speakkonuşmak KhmerKhmer fluentlyakıcı bir şekilde,
42
134995
2574
(Kimerce) akıcı şekilde
Kimerce konuşmayı öğrendim.
02:30
whichhangi meansanlamına geliyor that I learnedbilgili
to speakkonuşmak the KhmerKhmer languagedil fluentlyakıcı bir şekilde.
43
138977
3523
"Kimer dilini akıcı olarak konuşmayı
öğrendim" dedim.
02:34
And when I could communicateiletişim kurmak
properlyuygun şekilde with the kidsçocuklar,
44
142524
3051
Çocuklarla doğru dürüst
iletişime geçince,
02:37
I beganbaşladı to uncoverortaya çıkarmak some strangegarip things.
45
145599
3231
bazı garip şeyleri keşfetmeye başladım.
02:41
MostÇoğu of the childrençocuklar we had removedçıkarıldı
from the orphanageyetimhane
46
149697
3665
Yetimhaneden aldığımız çocukların çoğu
02:45
were not, in factgerçek, orphanskimsesiz çocuklar at all.
47
153386
3510
aslında yetim değillermiş.
02:50
They had parentsebeveyn,
48
158013
1477
Anne babaları varmış
02:52
and the fewaz that were orphanedyetim
had other livingyaşam relativesakrabaları,
49
160547
3371
ve yetim olan birkaçının yaşayan
başka akrabaları varmış,
02:55
like grandparentsBüyükanne ve büyükbaba and auntiesAunTies and unclesdayılar
50
163942
2520
mesela dedeleri-nineleri,
teyze-halaları amca-dayıları
02:58
and other siblingsKardeşler.
51
166486
1576
ve başka kardeşleri.
03:00
So why were these childrençocuklar
livingyaşam in an orphanageyetimhane
52
168885
4432
Peki neden bu çocuklar
yetimhanede yaşıyorlardı
03:05
when they weren'tdeğildi orphanskimsesiz çocuklar?
53
173341
2346
yetim olmadıkları halde?
03:09
SinceBeri 2005, the numbernumara
of orphanagesYetiştirme Yurdu in CambodiaKamboçya
54
177277
3234
2005'ten beri, Kamboçya'daki
yetimhanelerin sayısı
03:12
has risenyükseldi by 75 percentyüzde,
55
180535
2423
%75 oranında arttı
03:15
and the numbernumara of childrençocuklar
livingyaşam in CambodianKamboçya orphanagesYetiştirme Yurdu
56
183776
3095
ve Kamboçya'da yetimhanelerde
yaşayan çocukların sayısı
03:18
has nearlyneredeyse doubledkatına,
57
186895
2146
neredeyse iki katına çıktı,
03:21
despiterağmen the factgerçek
58
189065
1512
her ne kadar
03:22
that the vastgeniş majorityçoğunluk of childrençocuklar
livingyaşam in these orphanagesYetiştirme Yurdu
59
190601
3123
yetimhanede yaşayan çocukların
büyük bir çoğunluğu
03:25
are not orphanskimsesiz çocuklar in the traditionalgeleneksel senseduyu.
60
193748
2982
geleneksel anlamda yetim olmasa da.
03:29
They're childrençocuklar from poorfakir familiesaileleri.
61
197277
2259
Onlar fakir ailelerin çocukları.
03:32
So if the vastgeniş majorityçoğunluk of childrençocuklar
livingyaşam in orphanagesYetiştirme Yurdu
62
200891
2930
Yani eğer yetimhanede yaşayan çocukların
büyük bir çoğunluğu
03:35
are not orphanskimsesiz çocuklar,
63
203845
1423
yetim değilse,
03:37
then the termterim "orphanageyetimhane"
64
205292
1862
o zaman "yetimhane" kavramı
03:39
is really just a euphemisticörtmeceli nameisim
for a residentialyerleşim carebakım institutionkurum.
65
207178
4659
gerçekte kalıcı bakım kurumunun
sadece örtmeceli ismi.
03:44
These institutionskurumlar go
by other namesisimler as well,
66
212561
2933
Bu kurumlar başka
isimlerle de adlandırılıyor,
03:47
like "shelterssığınak," "safekasa housesevler,"
"children'sçocuk homesevler," "children'sçocuk villagesköyler,"
67
215518
5485
örneğin "sığınaklar", "güvenli evler"
"çocuk evleri", "çocuk köyleri,"
03:53
even "boardingyatılı schoolsokullar."
68
221027
1566
hatta "yatılı okullar".
03:55
And this problemsorun is not just
confinedsınırlı to CambodiaKamboçya.
69
223430
4021
Bu sorun sadece
Kamboçya ile sınırlı değil.
04:00
This mapharita showsgösterileri some of the countriesülkeler
that have seengörüldü a dramaticdramatik increaseartırmak
70
228451
3791
Bu harita, kalıcı bakım kurumlarının
04:04
in the numberssayılar of residentialyerleşim
carebakım institutionskurumlar
71
232266
2835
ve kuruma yerleşen çocuk sayısında
belirgin artış olan
04:07
and the numberssayılar of childrençocuklar
beingolmak institutionalizedkurumsallaşmış.
72
235125
3659
ülkeleri gösteriyor.
04:11
In UgandaUganda, for exampleörnek,
73
239807
1407
Örneğin, Uganda'da
04:13
the numbernumara of childrençocuklar
livingyaşam in institutionskurumlar
74
241238
2589
kurumlarda yaşayan çocuk sayısı
04:15
has increasedartmış by more than
1,600 percentyüzde sincedan beri 1992.
75
243851
5333
1992 yılından beri %1600'den fazla arttı.
04:22
And the problemssorunlar posedpoz verdi
by puttingkoyarak kidsçocuklar into institutionskurumlar
76
250589
4420
Ayrıca, çocukları kurumlara yerleştirmenin
oluşturduğu sorunlar
04:27
don't just pertainilgilidir to the corruptyozlaşmış
and abusivekötü niyetli institutionskurumlar
77
255033
4675
sadece benim çocukları kurtardığım
kurum gibi
04:31
like the one that I rescuedkurtarıldı the kidsçocuklar from.
78
259732
2655
yozlaşmış ve istismarcı
kurumlarla ilgili değildi.
04:34
The problemssorunlar are with all formsformlar
of residentialyerleşim carebakım.
79
262411
4137
Problemler, sürekli bakım kurumlarının
her şeklinde bulunmakta.
04:39
Over 60 yearsyıl of internationalUluslararası
researchAraştırma has showngösterilen us
80
267929
4006
60 yıldan uzun süren uluslararası
çalışma bize gösterdi ki;
04:43
that childrençocuklar who growbüyümek up in institutionskurumlar,
81
271959
3316
kurumlarda yetişen çocuklar,
04:47
even the very besten iyi institutionskurumlar,
82
275299
2944
en iyi kurumlardan biri de olsa,
04:50
are at seriousciddi riskrisk
of developinggelişen mentalzihinsel illnesseshastalıklar,
83
278267
3504
akıl hastalığına yakalanma,
bağlanma sorunu yaşama,
04:53
attachmentek dosya disordersbozukluklar,
84
281795
1783
gelişme ve konuşmada gecikme
04:55
growthbüyüme and speechkonuşma delaysgecikmeler,
85
283602
2231
gibi ciddi tehlike altındalar
04:57
and manyçok will strugglemücadele
with an inabilityyetersizlik to reintegratereintegrate
86
285857
2964
ve çoğu sonraki hayatlarında
topluma karışmada ve yetişkin olarak
05:00
back into societytoplum latersonra in life
87
288845
2212
sağlıklı ilişki kurmada
05:03
and formform healthysağlıklı relationshipsilişkiler as adultsyetişkinler.
88
291081
2667
yetersizlikleri ile mücadele ediyorlar.
05:06
These kidsçocuklar growbüyümek up
withoutolmadan any modelmodel of familyaile
89
294826
3188
Bu çocuklar önlerinde örnek
bir aile olmadan ve
ve iyi ebeveyn olmanın ne olduğunu
bilmeden büyüyorlar,
05:10
or of what good parentingEbeveynlik looksgörünüyor like,
90
298038
2447
05:12
so they then can strugglemücadele
to parentebeveyn theironların ownkendi childrençocuklar.
91
300509
3139
bu yüzden sonrasında kendileri
ebeveyn olmada zorlanıyorlar.
05:16
So if you institutionalizekurumsallaştırmak
largegeniş numberssayılar of childrençocuklar,
92
304784
4117
Yani, çok sayıda çocuğu
kuruma gönderirseniz
05:20
it will affectetkilemek not only this generationnesil,
93
308925
3537
bu sadece o nesli değil
gelecek nesli de etkiliyor.
05:24
but alsoAyrıca the generationsnesiller to come.
94
312486
2455
05:28
We'veBiz ettik learnedbilgili these lessonsdersler
before in AustraliaAvustralya.
95
316546
2984
Bu dersleri biz Avustralya'da
önceden öğrendik.
05:32
It's what happenedolmuş
to our "StolenÇalıntı GenerationsNesiller,"
96
320061
3825
Bizim "Kayıp Nesil"imize olan da bu;
05:35
the indigenousyerli childrençocuklar
who were removedçıkarıldı from theironların familiesaileleri
97
323910
3658
yetiştirme konusunda daha iyi bir
05:39
with the beliefinanç
that we could do a better job
98
327592
2421
iş yapacağımız inancıyla
05:42
of raisingyükselen theironların childrençocuklar.
99
330037
2144
ailelerinden alınan yerli çocuklar.
05:45
Just imaginehayal etmek for a momentan
100
333962
1523
Sadece bir anlığına, sürekli bakımın
05:47
what residentialyerleşim carebakım
would be like for a childçocuk.
101
335509
2758
bir çocuk için nasıl olduğunu hayal edin.
05:51
FirstlyÖncelikle, you have a constantsabit
rotationdöndürme of caregiversbakıcılar,
102
339023
3158
Öncelikle, bakıcılar arasında
sürekli bir devir var;
05:54
with somebodybirisi newyeni cominggelecek on
to the shiftvardiya everyher eightsekiz hourssaatler.
103
342205
3154
her sekiz saatlik vardiyada
yeni biri geliyor.
05:57
And then on topüst of that
you have a steadyistikrarlı streamakım of visitorsZiyaretçi
104
345919
3203
Bunun üzerine düzenli
ziyaretçi ve gönüllü
06:01
and volunteersgönüllüler cominggelecek in,
105
349146
1762
akımı var,
06:02
showeringduş you in the love
and affectionsevgi you're cravingözlem
106
350932
3193
seni sevgiye ve açlık duyduğun
ilgiye boğan
06:07
and then leavingayrılma again,
107
355221
1514
ve sonra yine terk eden,
06:09
evokingçağrıştıran all of those feelingsduygular
of abandonmentterk,
108
357337
2902
terk edilmenin tüm hislerini hatırlatan
06:12
and provingkanıtlama again and again
109
360263
3272
ve sana tekrar ve tekrar
06:15
that you are not worthylayık of beingolmak lovedsevilen.
110
363559
2439
sevilmeye değmediğini hatırlatan.
06:19
We don't have orphanagesYetiştirme Yurdu
in AustraliaAvustralya, the USAABD, the UKİNGİLTERE anymoreartık,
111
367655
5798
Artık Avustralya'da, ABD'de ve
Birleşik Krallık'ta yetimhaneler yok
06:25
and for a very good reasonneden:
112
373477
1956
ve bunun çok iyi bir sebebi var:
06:28
one studyders çalışma has showngösterilen that younggenç adultsyetişkinler
raisedkalkık in institutionskurumlar
113
376355
3569
bir çalışma gösterdi ki
kurumda yetişen genç erişkinlerin
06:31
are 10 timeszamanlar more likelymuhtemelen
to falldüşmek into sexseks work than theironların peers,
114
379948
3919
seks işçisi olma ihtimali
yaşıtlarından 10 kat daha fazla,
06:36
40 timeszamanlar more likelymuhtemelen
to have a criminaladli recordkayıt,
115
384478
3248
sabıkasının olma ihtimali ise
40 kat daha fazla
06:40
and 500 timeszamanlar more likelymuhtemelen
116
388766
4102
ve hayatlarını sonlandırma ihtimali
06:44
to take theironların ownkendi liveshayatları.
117
392892
1879
500 kat daha fazla.
06:48
There are an estimatedtahmini
eightsekiz millionmilyon childrençocuklar around the worldDünya
118
396803
4704
Tahminen dünyada sekiz milyon çocuk,
yetimhane gibi kurumlarda yaşıyor,
06:53
livingyaşam in institutionskurumlar like orphanagesYetiştirme Yurdu,
119
401531
3024
06:56
despiterağmen the factgerçek that around
80 percentyüzde of them are not orphanskimsesiz çocuklar.
120
404579
4465
%80'nin yetim olmaması gerçeğine rağmen.
07:01
MostÇoğu have familiesaileleri
who could be caringsempatik for them
121
409803
2981
Birçok aile düzgün desteği olsaydı
07:04
if they had the right supportdestek.
122
412808
1750
çocuklarına kendileri bakabilirdi.
07:08
But for me,
123
416246
1246
Fakat benim için,
07:10
the mostçoğu shockingşok edici thing of all to realizegerçekleştirmek
124
418155
2795
fark ettiklerimden en şaşırtıcı olanı
07:13
is what's contributingkatkı to this boomBoom
125
421505
2652
gereksiz yere kurumlara gönderilen
07:16
in the unnecessarygereksiz institutionalizationKurumsallaşma
of so manyçok childrençocuklar:
126
424181
5025
sayısız çocukların artışına sebebinin
07:23
it's us --
127
431364
1244
biz olmamız...
07:25
the touriststurist, the volunteersgönüllüler
128
433756
3144
turistler, gönüllüler
07:29
and the donorsBağış.
129
437514
1355
ve bağış yapanlar.
07:31
It's the well-meaningiyi niyetli supportdestek
from people like me back in 2006,
130
439963
5471
Benim 2006'da yaptığım gibi,
insanlardan gelen iyi niyetli destekler,
07:37
who visitziyaret etmek these childrençocuklar
and volunteergönüllü and donateBağış,
131
445458
3869
çocukları ziyaret eden, gönüllü olan
bağış yapan insanlar
07:41
who are unwittinglyfarkında olmadan fuelingyakıt an industrysanayi
that exploitsolağanüstü başarı childrençocuklar
132
449351
5099
çocukları sömüren bu endüstriye
bilmeden destek sağlamakta
ve aileleri birbirinden ayırmakta.
07:46
and tearsgözyaşı familiesaileleri apartayrı.
133
454474
2096
07:49
It's really no coincidencetesadüf
that these institutionskurumlar are largelybüyük oranda setset up
134
457941
3778
Bu kurumların çoğunlukla turistlerin,
cezbedilerek çekileceği,
07:53
in areasalanlar where touriststurist
can mostçoğu easilykolayca be luredbelgeleriyle sokulmuş in
135
461743
2912
ziyaret edeceği, bağış yapmakta
gönüllü olacağı yerlerde
07:56
to visitziyaret etmek and volunteergönüllü
in exchangedeğiş tokuş for donationsbağış.
136
464679
4373
kurulmuş olması tesadüf değil.
08:01
Of the 600 so-calledsözde orphanagesYetiştirme Yurdu in NepalNepal,
137
469924
3434
Nepal'deki 600 sözde yetimhanelerin
08:06
over 90 percentyüzde of them are locatedbulunan
in the mostçoğu popularpopüler touristturist hotspotssıcak noktalar.
138
474049
4780
%90'ı turistlerin ilgisini çekecek,
en popüler alanlarda yer alıyor.
08:12
The coldsoğuk, hardzor truthhakikat is,
139
480402
2213
Soğuk ve acı gerçek şu ki:
08:14
the more moneypara that floodssel in
in supportdestek of these institutionskurumlar,
140
482639
4343
bu kurumlara yardım etmek için
daha fazla para geldikçe
08:19
the more institutionskurumlar openaçık
141
487006
2324
daha fazla kurum açılıyor
08:21
and the more childrençocuklar
are removedçıkarıldı from theironların familiesaileleri
142
489895
3146
ve yatakların doldurulması için
daha fazla çocuk ailesinden koparılıyor.
08:25
to filldoldurmak theironların bedsyataklar.
143
493065
1513
08:27
It's just the lawsyasalar of supplyarz and demandtalep.
144
495235
3422
Bu sadece arz-talep kuralı.
08:32
I had to learnöğrenmek all of these
lessonsdersler the hardzor way,
145
500614
3137
Bu dersleri ben zor yollardan
öğrenmek zorunda kaldım,
08:35
after I had alreadyzaten setset up
an orphanageyetimhane in CambodiaKamboçya.
146
503775
3686
Kamboçya'da, hali hazırda bir yetimhane
kurduktan sonra.
08:40
I had to eatyemek a bigbüyük pieceparça
of humblemütevazi piepasta to admititiraf etmek
147
508477
3206
Çok büyük bir hata yaptığımı
08:44
that I had madeyapılmış a mistakehata
148
512469
2405
ve farkında olmayarak
sorunun bir parçası haline geldiğimi
kabul etmek zorundaydım.
08:46
and inadvertentlyyanlışlıkla becomeolmak
a partBölüm of the problemsorun.
149
514898
2841
08:50
I had been an orphanageyetimhane touristturist,
150
518814
2328
Yetimhane gezen bir turist ve
08:53
a voluntouristvoluntourist.
151
521166
1861
bir gönüllüydüm.
08:55
I then setset up my ownkendi orphanageyetimhane
and facilitatedkolaylaştırılmış orphanageyetimhane tourismturizm
152
523051
4983
Sonra kendi yetimhanemi kurdum ve
kendi yetimhaneme destek sağlamak için
09:00
in ordersipariş to generateüretmek fundspara
for my orphanageyetimhane,
153
528058
2649
yetimhane turizmine olanak sağladım
09:03
before I knewbiliyordum better.
154
531461
1604
ama işin aslını bilmiyordum.
09:06
What I camegeldi to learnöğrenmek
155
534375
2008
Sonradan öğrendim ki,
09:08
is that no mattermadde how good
my orphanageyetimhane was,
156
536407
3410
yetimhanem her ne kadar güzel olsa da
09:11
it was never going to give those kidsçocuklar
what they really neededgerekli:
157
539841
4655
çocukların asıl ihtiyacı olan şeyi
asla veremeyecek:
09:17
theironların familiesaileleri.
158
545949
1500
ailelerini.
09:21
I know that it can feel
incrediblyinanılmaz depressingiç karartıcı
159
549298
3019
Biliyorum ki, fazlasıyla moral
bozucu olabilir
09:24
to learnöğrenmek that helpingyardım ediyor vulnerablesavunmasız childrençocuklar
and overcomingüstesinden povertyyoksulluk
160
552341
3755
korunmasız çocuklara yardım etmenin
ve fakirlikle mücadele etmenin
09:28
is not as simplebasit as we'vebiz ettik all
been led to believe it should be.
161
556120
3539
inandırılmak istediğimiz kadar
kolay olmadığını öğrenmek.
09:32
But thankfullyneyse ki, there is a solutionçözüm.
162
560921
3022
Fakat, şükürler olsun ki
bir çözüm var.
09:36
These problemssorunlar are reversibletersinir
and preventableönlenebilir,
163
564664
3798
Bu sorunlar tersine çevrilebilir
ve önlenilebilir
09:40
and when we know better,
164
568486
2014
ve doğrusunu bilirsek
09:42
we can do better.
165
570524
1395
daha iyisini yapabiliriz.
09:45
The organizationorganizasyon that I runkoş todaybugün,
166
573093
2348
Şimdi yürüttüğüm örgüt
09:47
the CambodianKamboçya Children'sÇocuk TrustGüven,
167
575465
2272
"Kamboçyalı Çocukların Güveni"
09:49
is no longeruzun an orphanageyetimhane.
168
577761
2028
artık bir yetimhane değil.
09:52
In 2012, we changeddeğişmiş the modelmodel
in favoriyilik of family-basedAile esaslı carebakım.
169
580435
5723
2012'de modelimizi aile yanı bakım
lehine değiştirdik.
Şimdi, Kamboçyalı sosyal görevli,
hemşire ve öğretmenlerden oluşan
09:59
I now leadöncülük etmek an amazingşaşırtıcı teamtakım
of CambodianKamboçya socialsosyal workersişçiler,
170
587071
3791
harika bir takımın öncülüğünü yapıyorum.
10:02
nurseshemşireler and teachersöğretmenler.
171
590886
1560
10:04
TogetherBirlikte, we work withiniçinde communitiestopluluklar
172
592983
2405
Birlikte, yerli halkla beraber çalışarak
10:07
to untangleçözmek a complexkarmaşık web of socialsosyal issuessorunlar
173
595412
3314
karmaşık sosyal sorunlar ağını çözmeye
10:10
and help CambodianKamboçya
familiesaileleri escapekaçış povertyyoksulluk.
174
598750
3005
ve Kamboçyalı ailelerin fakirlikten
kurtulmasına uğraşıyoruz.
10:14
Our primarybirincil focusodak is on preventingönlenmesi
some of the mostçoğu vulnerablesavunmasız familiesaileleri
175
602775
4158
Asıl önceliğimiz, toplumumuzdaki
en korunmasız ailelerin
10:18
in our communitytoplum
176
606957
1161
her şeyden önce
10:20
from beingolmak separatedayrıldı in the first placeyer.
177
608142
2387
dağılmasını engellemek.
10:23
But in casesvakalar where it's not possiblemümkün
178
611494
2033
Fakat, çocuğun
biyolojik ailesiyle yaşaması
10:25
for a childçocuk to livecanlı
with its biologicalbiyolojik familyaile,
179
613551
3254
mümkün olmadığında
10:28
we supportdestek them in fosterbeslemek carebakım.
180
616829
2142
onları koruyucu aile sisteminde
destekliyoruz.
10:32
Family-basedAile esaslı carebakım is always better
181
620170
3667
Aile yanı bakım her zaman çocuğu
10:35
than placingyerleştirme a childçocuk in an institutionkurum.
182
623861
3094
bir kuruma yerleştirmekten iyidir.
10:40
Do you rememberhatırlamak that first photoFotoğraf
that I showedgösterdi you before?
183
628473
2777
Size ilk gösterdiğim fotoğrafı
hatırlıyor musunuz?
10:44
See that girlkız who is just about
to catchyakalamak the balltop?
184
632055
3143
Topu tutmak üzere olan kızı
görüyor musunuz?
10:47
Her nameisim is TornYırtık
185
635222
1537
Adı Torn.
10:49
She's a stronggüçlü, bravecesur
and fiercelyşiddetle intelligentakıllı girlkız.
186
637463
3303
Güçlü, cesur ve aşırı zeki bir kız.
10:53
But in 2006, when I first metmet her
187
641337
2895
2006'da, ilk tanıştığımızda
10:56
livingyaşam in that corruptyozlaşmış
and abusivekötü niyetli orphanageyetimhane,
188
644256
3031
yozlaşmış ve istismarcı
yetimhanede yaşıyordu,
11:00
she had never been to schoolokul.
189
648049
1700
hiç okula gitmemişti.
11:02
She was sufferingçile terriblekorkunç neglectihmal,
190
650373
2067
Korkunç ihmaller içinde acı çekiyordu
11:05
and she yearnedözlemini çekiyordu desperatelyumutsuzca
191
653137
2836
ve çaresizce annesinin sıcaklığının
11:07
for the warmthSıcaklık and love of her motheranne.
192
655997
2716
ve sevgisinin özlemini çekiyordu.
11:12
But this is a photoFotoğraf of TornYırtık todaybugün
with her familyaile.
193
660534
4084
Bu, Torn'un ailesiyle olan
bugünkü fotoğrafı.
11:16
Her motheranne now has a securegüvenli job,
194
664642
2414
Annesinin şimdi güvenceli bir işi var,
11:19
her siblingsKardeşler are doing well in highyüksek schoolokul
195
667080
2524
kardeşleri lisede iyiler
11:21
and she is just about to finishbitiş
her nursingHemşirelik degreederece at universityÜniversite.
196
669628
3908
ve kendisi üniversitede hemşirelik
bölümünü bitirmek üzere.
11:26
For Torn'sYırtık 's familyaile --
197
674108
1571
Torn'un ailesi için --
11:27
(ApplauseAlkış)
198
675703
6998
(Alkışlar)
11:36
for Torn'sYırtık 's familyaile,
199
684237
1405
Torn'un ailesi için
11:37
the cycledevir of povertyyoksulluk has been brokenkırık.
200
685666
2590
fakirlik döngüsü bozuldu.
11:41
The family-basedAile esaslı carebakım modelmodel
that we have developedgelişmiş at CCTSKK
201
689271
3672
CCT'de geliştirdiğimiz
aile yanı bakım modeli
11:44
has been so successfulbaşarılı,
202
692967
1809
o kadar başarılı oldu ki,
11:46
that it's now beingolmak put forwardileri
by UNICEFUNICEF CambodiaKamboçya
203
694800
3378
çocukları ailelerin yanında
tutmak için ulusal bir çözüm olarak
11:50
and the CambodianKamboçya governmenthükümet
204
698202
1516
UNICEF Kamboçya ve
11:51
as a nationalUlusal solutionçözüm
to keep childrençocuklar in familiesaileleri.
205
699742
4073
Kamboçya hükümeti tarafından
öne çıkarılıyor.
Ayrıca en iyi --
11:57
And one of the besten iyi --
206
705116
1357
(Alkışlar)
11:58
(ApplauseAlkış)
207
706901
3985
12:04
And one of the besten iyi waysyolları
that you can help to solveçözmek this problemsorun
208
712664
4342
Ayrıca, bu sorunu çözmek için yardım
edebileceğiniz en iyi yollardan biri
8 milyon çocuğun sesine kulak vermek
12:09
is by givingvererek these eightsekiz millionmilyon
childrençocuklar a voiceses
209
717030
3796
12:12
and becomeolmak an advocatesavunucu
for family-basedAile esaslı carebakım.
210
720850
2892
ve aile yanı bakımı desteklemek.
12:16
If we work togetherbirlikte to raiseyükseltmek awarenessfarkında olma,
211
724538
3102
Eğer farkındalığı artırmak için
beraber çalışırsak
12:19
we can make sure the worldDünya knowsbilir
212
727664
2836
korunmasız çocukların
12:22
that we need to put an endson
to the unnecessarygereksiz institutionalizationKurumsallaşma
213
730524
5108
gereksiz yere kurumlara yerleştirilmesini
sona erdirmek zorunda olduğumuzu
12:27
of vulnerablesavunmasız childrençocuklar.
214
735656
1660
dünyanın bildiğinden emin oluruz.
12:30
How do we achievebaşarmak that?
215
738153
1568
Bunu nasıl başarırız?
12:32
By redirectingyeniden yönlendirme our supportdestek
and our donationsbağış
216
740194
3827
Destek ve bağışlarımızı,
12:36
away from orphanagesYetiştirme Yurdu
and residentialyerleşim carebakım institutionskurumlar
217
744045
4326
yetimhaneler ve
kalıcı bakım kurumlarından alıp
12:40
towardskarşı organizationsorganizasyonlar that are committedtaahhüt
to keepingkoruma childrençocuklar in familiesaileleri.
218
748395
6078
çocukları ailelerinin yanında tutmaya
kararlı kurumlara yeniden yönlendirerek.
12:47
I believe we can make this happenolmak
in our lifetimeömür,
219
755564
3419
İnanıyorum ki, yaşam süremiz
içerisinde bunu gerçekleştirebiliriz
12:51
and as a resultsonuç, we will see
developinggelişen communitiestopluluklar thrivegelişmek
220
759007
3643
ve gelişmekte olan toplumların
başarılı olacağını
12:54
and ensuresağlamak that vulnerablesavunmasız
childrençocuklar everywhereher yerde
221
762674
3193
ve korunmasız çocuklara
ihtiyacı ve hakları olan şeyi
12:57
have what all childrençocuklar need and deservehak etmek:
222
765891
3976
elde etmelerini sağladıklarını göreceğiz:
13:02
a familyaile.
223
770648
1387
Yani aileyi.
13:04
Thank you.
224
772059
1180
Teşekkür ederim.
13:05
(ApplauseAlkış)
225
773263
3959
(Alkışlar)
Translated by Begüm Kaya
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Tara Winkler - Child protection leader, activist, author
Tara Winkler helps vulnerable children escape poverty and be cared for within their families.

Why you should listen

Tara Winkler is the co-founder and managing director of the Cambodian Children's Trust (CCT), established with Jedtha Pon in 2007 to rescue fourteen children from a corrupt and abusive orphanage.

Winkler has led CCT through a number of significant organizational changes, including the closure of the initial CCT orphanage in favor of a family-based care model of programs and services. 

Winkler is the co-founder of Born to Belong Foundation, which provides a unified solution to the global orphanage crisis. Born to Belong Foundation runs innovative and ground-breaking programs in Cambodia, India, Nepal and Uganda to strengthen vulnerable families, reunite institutionalized children with their families, and provide kinship care and foster families for children in need of alternative care. 

Winkler has been featured twice on ABC's "Australian Story" and once on "60 Minutes Australia." Her book How (Not) to Start an Orphanage, published by Allen & Unwin in April 2016, is currently being turned into a feature film.

More profile about the speaker
Tara Winkler | Speaker | TED.com