ABOUT THE SPEAKER
Katharine Wilkinson - Writer, environmentalist
Katharine Wilkinson is transforming how we see and relate to the earth. As a writer and messenger, she brings humanity and heart to the challenge of climate change and invites us to be awake, aware and active participants in the community of life.

Why you should listen

As Katharine Wilkinson writes: "At age 16, through an ineffable alchemy of living and learning in the woods, I fell in love with this world and dedicated myself to being part of earth's healing. That commitment threads through my journey since, from research and teaching to strategy and advocacy at the intersections of environment, social science, religion, narrative and discourse, movement building, and gender equity.  

"Along the way, I have written two books. The first, Between God & Green: How Evangelicals Are Cultivating a Middle Ground on Climate Change, grew out of my doctoral research at the University of Oxford, where I was a Rhodes Scholar. The second was a New York Times bestseller: Drawdown: The Most Comprehensive Plan Ever Proposed to Reverse Global Warming. That book brings to life the pioneering, collaborative work of Project Drawdown, the nonprofit where I now lead communication and engagement.

"Climate change is humanity’s great challenge. It demands ambitious, swift, exponential action, across society. But many solutions are already in hand, and our collective wisdom is deep and wide. My work aims to help others envision what’s possible for this earth, our home, and persevere in making it real. 

"Today, I live not in the woods but in Atlanta. I continue to find sustenance in rivers and mountains, dogs and horses, and a community of wise, wild, kindred spirits."

More profile about the speaker
Katharine Wilkinson | Speaker | TED.com
TEDWomen 2018

Katharine Wilkinson: How empowering women and girls can help stop global warming

Katharine Wilkinson: Güçlenen kadınlar ve kızlar küresel ısınmayı durdurmaya nasıl yardımcı olabilir

Filmed:
1,815,238 views

Yazar ve çevreci Katharine Wilkinson ''Eğer iklim değişikliğine yönelmek istiyorsaj cinsiyet eşitliğini bir gerçek haline getirmemiz gerekiyor'' diyor. Drawdown Projesi'nin bir bölümü olarak Wilkinson ısı kapanlarına, iklimi değiştiren emisyonlara çözüm bulmak için insanlığın bilgeliğini araştırdı: Yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir yeme alışkanlıkları gibi açık olanlar ve eğitim ve kadınların güçlenmesi gibi pek de açık olmayan şeyler. Bu bilgilendirici ve cesurca konuşmada kadınlar ve kızlar için eşitliğin iklim değişikliğine dikkat çekmesinde fayda sağlayacak üç önemli yolu bizlerle paylaşıyor. Wilkinson emisyonun azaltılmasının yükselişe bağlı olduğunu söylüyor.
- Writer, environmentalist
Katharine Wilkinson is transforming how we see and relate to the earth. As a writer and messenger, she brings humanity and heart to the challenge of climate change and invites us to be awake, aware and active participants in the community of life. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
There are two powerfulgüçlü phenomenafenomenler
unfoldingunfolding on earthtoprak:
0
944
4526
Dünya üzerinde yayılan
büyük iki olay var:
00:18
the riseyükselmek of globalglobal warmingısınma
1
6111
2178
Bunlardan birisi küresel ısınma
00:20
and the riseyükselmek of womenkadınlar and girlskızlar.
2
8313
2494
diğeri ise kadınların
ve kız çocuklarının yükselişi.
00:23
The linkbağlantı betweenarasında them is oftensık sık overlookedgözden kaçan,
3
11690
3284
Aralarındaki bağlantı
genellikle göz ardı ediliyor
00:26
but genderCinsiyet equityhisse senedi is a keyanahtar answerCevap
to our planetarygezegen challengemeydan okuma.
4
14998
4823
fakat cinsiyet eşitliği dünyaya
meydan okumamızda anahtar niteliğinde.
00:32
Let me explainaçıklamak.
5
20486
1314
Şöyle açıklayayım.
00:34
For the last fewaz yearsyıl,
6
22857
1239
Son birkaç yıldır
00:36
I have been workingçalışma on an effortçaba
calleddenilen "ProjectProje DrawdownDrawdown."
7
24120
3571
''Drawdown Projesi'' adında
bir projede çalışıyorum.
00:40
Our teamtakım has scouredscoured humanity'sinsanlığın wisdombilgelik
8
28323
2978
Ekibimiz atmosferdeki ısı kapanlarını
00:43
for solutionsçözeltiler to drawçekmek down
heat-trappingısı yakalama, climate-changingİklim değişiyor emissionsemisyonları
9
31325
5992
ve iklimi değiştiren salınımları
azaltmak için insanlığın bilgeliğini
00:49
in the atmosphereatmosfer --
10
37341
1762
elekten geçirdi.
00:51
not "somedaybirgün, maybe,
if we're luckyşanslı" solutionsçözeltiler,
11
39127
4085
"Şanslıysak belki bir gün"
diye bir şey yok.
00:55
the 80 besten iyi practicesuygulamaları and technologiesteknolojiler
12
43236
3534
En iyi 80 yöntem ve teknolojiye
00:58
alreadyzaten in handel:
13
46794
2055
çoktandır sahibiz.
01:00
cleantemiz, renewableyenilenebilir energyenerji,
includingdahil olmak üzere solargüneş and windrüzgar;
14
48873
4946
Güneş ve rüzgar enerjisini de içeren
temiz, yenilenebilir enerji
01:06
greenyeşil buildingsbinalar, bothher ikisi de newyeni and retrofittedgüçlendirilmiş;
15
54609
3877
yepyeni ve teknoloji bakımından
yenilenmiş yeşil binalar;
01:11
efficientverimli transportationtaşımacılık
from BrazilBrezilya to ChinaÇin;
16
59542
3702
Brazilya'dan Çin'e hızlı
ve verimli ulaşım;
01:15
thrivinggelişen ecosystemsekosistemler throughvasitasiyla
protectionkoruma and restorationrestorasyon;
17
63902
5580
koruma ve yenilenme yoluyla gelişip
büyüyen ekosistemler;
01:21
reducingindirgen wasteatık and reclaiminggeri ödemelerine its valuedeğer;
18
69506
4366
israfın azaltılması ve değerininin
geri kazanılması;
01:25
growingbüyüyen foodGıda in good waysyolları
that regeneratesyeniden oluşturur soiltoprak;
19
73896
4553
toprağı ıslah edecek güzel yöntemlerle
ürün yetiştirilmesi;
01:31
shiftingdeğişken dietsdiyetler to lessaz meatet, more plantsbitkiler;
20
79066
4809
et içeren yeme alışkanlıklarının azaltılıp
daha fazla bitkiye yer verilmesi
01:36
and equityhisse senedi for womenkadınlar and girlskızlar.
21
84426
3378
ve kadınlar ve kızlar için eşitlik.
01:40
GenderCinsiyet and climateiklim
are inextricablyayrılmaz linkedbağlantılı.
22
88524
3505
Cinsiyet ve iklim
birbirinden ayrılmaz iki bütün.
01:44
DrawingÇizim down emissionsemisyonları
dependsbağlıdır on risingyükselen up.
23
92881
4131
Emisyonun azaltılması
yükselmeyle bağlantılı.
01:50
First, a bitbit of contextbağlam.
24
98980
1592
Öncelikle biraz bağlam.
01:53
We are in a situationdurum of urgencyaciliyet,
severityönem derecesi and scopekapsam
25
101492
4427
Daha önce insanlığın
hiç karşılaşmadığı kadar
ciddi derecede aciliyete sahip
bir durum içerisindeyiz.
01:57
never before facedyüzlü by humankindinsanlık.
26
105943
2552
02:01
So faruzak, our responsetepki isn't
anywhereherhangi bir yer closekapat to adequateyeterli.
27
109249
5167
Şimdiye kadar, müdahalemiz yeterliliğin
yakınından dahi geçmedi.
02:07
But you alreadyzaten know that.
28
115762
1701
Fakat siz bunu zaten biliyorsunuz.
02:10
You know it in your gutbağırsak,
29
118155
2354
Bunu kendi içinizde,
02:12
in your boneskemikler.
30
120533
1700
iliklerinizde hissedebiliyorsunuz.
02:15
We are eachher partBölüm
of the planet'sgezegenin livingyaşam systemssistemler,
31
123117
3129
Her birimiz yaklaşık 7,7 milyar insan
02:18
knittedörme togetherbirlikte with almostneredeyse
7.7 billionmilyar humaninsan beingsvarlıklar
32
126270
5235
ve 1,8 milyon bilinen canlı türünün
birbirine kenetlendiği
02:23
and 1.8 millionmilyon knownbilinen speciesTürler.
33
131529
3472
bir sistemin parçalarıyız.
02:27
We can feel the connectionsbağlantıları betweenarasında us.
34
135840
2955
Aramızdaki bağlantıyı hissedebiliriz.
02:31
We can feel the brokennessparçalanmışlığın
35
139712
2084
Kırılmaları ve onarılmasını sağlayacak
02:33
and the closingkapanış windowpencere to healiyileşmek it.
36
141820
2172
kapıların kapanışını hissedebiliriz.
02:37
This earthtoprak, our home,
37
145028
2790
Dünya daha iyi bir varoluşun bir an önce
02:40
is tellingsöylüyorum us that a better way of beingolmak
mustşart emergeçıkmak, and fasthızlı.
38
148615
4432
ortaya çıkması gerektiğini
bizlere söylüyor.
02:47
In my experiencedeneyim, to have eyesgözleri widegeniş openaçık
39
155504
2983
Tecrübelerime göre
gözünün açılması için
02:50
is to holdambar a brokenkırık heartkalp everyher day.
40
158511
2289
her gün kırılmış bir kalbi onarmalısın.
02:53
It's a griefkeder that I rarelynadiren speakkonuşmak,
41
161617
2313
Çalıştığım iş sesin gücünü gerektirse de
02:56
thoughgerçi my work callsaramalar
on the powergüç of voiceses.
42
164758
3634
bu hakkında nadiren konuştuğum bir tasa.
03:02
I remindhatırlatmak myselfkendim that the heartkalp
can simplybasitçe breakkırılma, or it can breakkırılma openaçık.
43
170256
5333
Kendime kalbin kolayca kırılabileceğini,
bir anda açılabileceğini hatırlatırım.
03:08
A broken-openkırık-açık heartkalp is awakeuyanık
and alivecanlı and callsaramalar for actionaksiyon.
44
176672
5222
Aniden açılmış bir kalp uyanık,
canlı ve aksiyonu ister durumdadır.
03:14
It is regenerativerejeneratif, like naturedoğa,
45
182782
2851
Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp
03:18
reclaiminggeri ödemelerine ruinedharap groundzemin, growingbüyüyen anewyeniden.
46
186562
2958
yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.
03:22
Life moveshamle inexorablyacımasızca towardkarşı more life,
47
190351
3740
Hayat sürekli olarak daha fazlasına,
03:26
towardkarşı healingşifa,
48
194115
1608
iyileşmeye, bütünlüğe
03:27
towardkarşı wholenessbütünlük.
49
195747
1280
doğru ilerliyor.
03:29
That's a fundamentaltemel ecologicalekolojik truthhakikat.
50
197734
2548
Bu temel bir ekolojik gerçek.
03:33
And we, all of us,
51
201001
2470
Ve bizler, hepimiz,
03:36
we are life forcekuvvet.
52
204222
1885
yaşam enerjisiyiz.
03:39
On the faceyüz of it, the primarybirincil linkbağlantı
betweenarasında womenkadınlar, girlskızlar and a warmingısınma worldDünya
53
207849
4200
Görünüşe göre kadınlar, kızlar
ve küresel ısınma arasındaki
temel bağlantı hayat değil ölümün kendisi.
03:44
is not life but deathölüm.
54
212073
1756
03:46
AwarenessFarkındalık is growingbüyüyen that climateiklim impactsetkiler
hitvurmak womenkadınlar and girlskızlar hardestEn zor,
55
214813
4963
Var olan zayıf noktalar
göz önünde bulundurulduğunda
iklimin en çok kadınları
vurduğu bilinci artıyor.
03:51
givenverilmiş existingmevcut vulnerabilitiesgüvenlik açıkları.
56
219800
2000
03:54
There is greaterbüyük riskrisk of displacementdeplasman,
57
222569
2003
Doğal afetler sırasında evini terk etme,
03:57
higherdaha yüksek oddsolasılık of beingolmak injuredyaralı
or killedöldürdü duringsırasında a naturaldoğal disasterafet.
58
225123
3865
şiddetli yaralanma hatta ölüm riski var.
04:01
ProlongedUzun süreli droughtkuraklık
can precipitateçökelti earlyerken marriageevlilik
59
229944
3058
Sürekli kuraklıkda aileler kıtlıkla
uğraşacağından dolayı
04:05
as familiesaileleri contendiddia with scarcitykıtlık.
60
233026
2392
erken evliliklere zemin hazırlayabilir.
04:08
FloodsSel can forcekuvvet last-resortSon çare prostitutionfuhuş
61
236340
3132
Kadınlar geçimlerini sağlamaya
çalıştıkları için
04:11
as womenkadınlar strugglemücadele to make endsuçları meetkarşılamak.
62
239496
2509
taşkınlar kadınları fuhuşa zorlayabilir.
04:14
The listliste goesgider on and goesgider widegeniş.
63
242029
2475
Liste bu şekilde uzar gider.
04:17
These dynamicsdinamik are mostçoğu acuteakut
underaltında conditionskoşullar of povertyyoksulluk,
64
245262
3435
Bu dinamikler New Orleans'dan
Nairobi'ye kadar fakirlik koşullarında
04:20
from NewYeni OrleansOrleans to NairobiNairobi.
65
248721
2508
en ağır hâldedirler.
04:24
Too oftensık sık, the storyÖykü endsuçları here.
66
252907
2262
Neredeyse her zaman
hikâye burada son bulur.
04:27
But not todaybugün.
67
255193
1189
Fakat bugün değil.
04:29
AnotherBaşka bir empoweringgüçlendirici truthhakikat begsyalvarır to be seengörüldü.
68
257177
3027
Diğer gerçek yakarışlar görülmeli.
04:32
If we gainkazanç groundzemin on genderCinsiyet equityhisse senedi,
69
260228
3272
Eğer cinsiyet eşitliğinde
başarıya ulaşırsak
04:35
we alsoAyrıca gainkazanç groundzemin
on addressingadresleme globalglobal warmingısınma.
70
263524
3686
aynı zamanda küresel ısınmaya
dikkat çekmeyi de başarırız.
04:40
This connectionbağ comesgeliyor to lightışık
in threeüç keyanahtar areasalanlar,
71
268268
3677
Bu bağlantı üç ana alanı
aydınlığa kavuşturuyor;
04:43
threeüç areasalanlar where we can securegüvenli
the rightshaklar of womenkadınlar and girlskızlar,
72
271969
4143
kadınların ve kızların haklarını
koruyabileceğimiz,
04:48
shoreShore up resilienceesneklik
73
276136
1606
toparlanmayi destekleyebileceğimiz
04:49
and avertönlemek emissionsemisyonları at the sameaynı time.
74
277766
2800
ve aynı zamanda emisyonu
azaltabileceğimiz bir yer.
04:53
WomenKadınlar are the primarybirincil
farmersçiftçiler of the worldDünya.
75
281268
3615
Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.
04:57
They produceüretmek 60 to 80 percentyüzde
of foodGıda in lower-incomedüşük gelirli countriesülkeler,
76
285449
3679
Genellikle 20 dönümden az alanlarda
işleyen düşük gelirli ülkelerde
05:01
oftensık sık operatingişletme on fewerDaha az than fivebeş acresdönüm.
77
289152
3130
kadınlar besinin yüzde
60 ile 80'ini üretiyor.
05:04
That's what the termterim "smallholdersmallholder" meansanlamına geliyor.
78
292306
2576
Bu da ''küçük çiftlik sahibi''
anlamına geliyor.
05:07
ComparedKarşılaştırıldığında with menerkekler, womenkadınlar smallholderssmallholders
have lessaz accesserişim to resourceskaynaklar,
79
295705
5096
Erkeklere kıyasla kadın çiftçiler
toprak hakkı,
05:12
includingdahil olmak üzere landarazi rightshaklar,
80
300825
2198
kredi, sermaye, eğitim, araç gereçler
05:15
creditkredi and capitalBaşkent, trainingEğitim,
81
303047
2385
ve teknoloji gibi kaynaklara ulaşmada
05:17
toolsaraçlar and technologyteknoloji.
82
305456
1543
daha fazla zorluk çekiyorlar.
05:19
They farmÇiftlik as capablycapably
and efficientlyverimli biçimde as menerkekler,
83
307510
2777
Kadınlar en az erkekler kadar
etkili tarım yapabiliyorlar
05:23
but this well-documentediyi belgelenmiş disparityeşitsizlik
in resourceskaynaklar and rightshaklar
84
311088
3730
fakat aşikar olan eşitsizlikler
kadınların erkeklere kıyasla
aynı süreçte aynı boyutta toprak üzerinde
daha az üretim yapmasına neden oluyor.
05:26
meansanlamına geliyor womenkadınlar produceüretmek lessaz foodGıda
on the sameaynı amounttutar of landarazi.
85
314842
3943
05:31
CloseKapat those gapsboşluklar,
86
319439
1511
Boşlukları kapatın
ve getirisi yüzde 20'ye 30'a
yükselen tarım getirilerini eşitleyin.
05:33
and farmÇiftlik yieldsverimleri riseyükselmek by 20 to 30 percentyüzde.
87
321702
3339
05:37
That meansanlamına geliyor 20 to 30 percentyüzde more foodGıda
from the sameaynı gardenBahçe or the sameaynı fieldalan.
88
325065
5728
Bu aynı zamanda aynı yerden alınan ürünün
%30'a kadar fazla elde edilmesi demek.
05:43
The implicationsetkileri for hungeraçlık,
for healthsağlık, for householdev halkı incomegelir --
89
331857
4068
Açlık, sağlık, ev geliri konusunda
yapılan çıkarımlar
05:47
they're obviousaçık.
90
335949
1224
oldukça açık.
05:49
Let's followtakip et the threadiplik to climateiklim.
91
337580
1696
İklime karşı tehtidlere göz atalım.
05:53
We humansinsanlar need landarazi to growbüyümek foodGıda.
92
341061
2858
Bizlerin ürün yetiştirmek için
tarım alanına ihtiyacı var.
05:56
UnfortunatelyNe yazık ki, forestsormanlar are oftensık sık
clearedtemizlenir to supplyarz it,
93
344836
3347
Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak
için yok ediliyor
06:00
and that causesnedenleri emissionsemisyonları
from deforestationorman açma.
94
348207
2991
ve bu da orman tahribine dayalı
salınımlara neden oluyor.
06:03
But if existingmevcut farmsçiftlikleri produceüretmek enoughyeterli foodGıda,
95
351866
3535
Eğer hali hazırda bulunan tarım alanları
yeterli besini üretirse
06:08
forestsormanlar are lessaz likelymuhtemelen to be lostkayıp.
96
356001
2249
ormanların tahribi azalır.
06:10
So there's a rippledalgalanma effectEfekt.
97
358274
1724
Yani burada bir tür dalga etkisi var.
06:12
SupportDestek womenkadınlar smallholderssmallholders,
98
360755
2193
Kadın çiftçileri destekleyin,
06:14
realizegerçekleştirmek higherdaha yüksek yieldsverimleri,
99
362972
2094
daha fazla tarım alanı elde edin,
06:17
avoidönlemek deforestationorman açma
100
365090
1622
orman tahribinden kaçının
06:18
and sustainsürdürmek the life-givinghayat veren
powergüç of forestsormanlar.
101
366736
4189
ve ormanların canlandıran
gücünü devam ettirin.
06:22
ProjectProje DrawdownDrawdown estimatestahminler
that addressingadresleme inequityeşitsizliği in agriculturetarım
102
370949
3607
Drawdown projesi tarımda eşitliğin
sağlanmasının günümüzden 2050'ye kadar
06:26
could preventönlemek two billionmilyar tonston
of emissionsemisyonları betweenarasında now and 2050.
103
374580
5210
iki milyar ton salınımın önlenmesini
sağlayacağını ön görüyor.
06:32
That's on parpar with the impactdarbe
householdev halkı recyclinggeri dönüşüm can have globallyküresel.
104
380445
4263
Evsel geri dönüşüm dünya genelinde
bununla aynı düzeyde etki yaratabilir.
06:37
AddressingAdresleme this inequityeşitsizliği
can alsoAyrıca help womenkadınlar copebaşa çıkmak
105
385765
3103
Bu eşitsizliğe dikkat çekmek ayrıca
iklim değişikliği ile birlikte
06:40
with the challengeszorluklar of growingbüyüyen foodGıda
106
388892
2421
kadınların tarımda yaşadıkları zorluklarla
06:43
as the climateiklim changesdeğişiklikler.
107
391337
1845
başa çıkmalarına da yardımcı olabilir.
06:46
There is life forcekuvvet in cultivationekimi.
108
394193
2825
Tarımda hayat enerjisi var.
06:49
At last countsaymak,
109
397947
1639
Son sayımda,
06:51
130 millionmilyon girlskızlar are still deniedinkar
theironların basictemel right to attendkatılmak schoolokul.
110
399610
5029
130 milyon kızın temel hakları olan okula
gitme hakkının engellendiği görülüyor.
06:57
GapsBoşluk are greatestEn büyük
in secondaryikincil schoolokul classroomsderslik.
111
405234
3111
Ortaokul sınıflarında boşluklar
en yüksek seviyelerde.
07:00
Too manyçok girlskızlar are missingeksik
a vitalhayati foundationvakıf for life.
112
408979
3908
Çok fazla kız çocuğu yaşam için gerekli
olan hayati dayanaklarını kaçırıyor.
07:05
EducationEğitim meansanlamına geliyor better healthsağlık
for womenkadınlar and theironların childrençocuklar,
113
413599
3819
Eğitim kadınlar ve çocukları için
daha sağlıklı bir hayat,
07:09
better financialmali securitygüvenlik,
114
417989
1612
daha güçlü bir ekonomik güvenlik,
07:12
greaterbüyük agencyAjans at home and in societytoplum,
115
420172
3217
evde ve toplum içinde
daha iyi bir faaliyet ve iklimi değişen
07:16
more capacitykapasite to navigategezinmek
a climate-changingİklim değişiyor worldDünya.
116
424216
3590
bir dünyayı yönlendirmede
daha yüksek bir kapasite demek.
07:20
EducationEğitim can mean optionsseçenekleri,
adaptabilityadaptasyon, strengthkuvvet.
117
428614
4985
Eğitim; seçenekler,
uyum yeteneği, güç demek.
07:26
It can alsoAyrıca mean loweralt emissionsemisyonları.
118
434177
2416
Aynı zamanda
daha az miktarda salınım demek.
07:29
For a varietyvaryete of reasonsnedenleri,
119
437433
1585
Birçok farklı sebepten dolayı
07:31
when we have more yearsyıl of educationEğitim,
120
439042
2837
uzun seneler eğitim aldığımız zaman
07:33
we typicallytipik chooseseçmek to marryevlenmek latersonra
121
441903
2608
daha az çocuğa sahip olmayı
07:36
and to have fewerDaha az childrençocuklar.
122
444535
1675
ve daha geç evlenmeyi tercih ediyoruz.
07:38
So our familiesaileleri endson up beingolmak smallerdaha küçük.
123
446234
3021
Ve bu yüzden ailelerimiz
daha da küçülüyor.
07:41
What happensolur at the individualbireysel levelseviye
addsekler up acrosskarşısında the worldDünya and over time.
124
449631
5086
Dünya genelinde ve zaman içerisinde
bireysel seviyede neler oluyor?
07:46
One by one by one,
125
454741
2205
Birer birer,
07:48
the right to go to schoolokul impactsetkiler
how manyçok humaninsan beingsvarlıklar livecanlı on this planetgezegen
126
456970
5300
kaç insanın okuma hakkına sahip olduğu
bu dünyada kaç insan bulunduğuna
07:54
and impactsetkiler its livingyaşam systemssistemler.
127
462294
2279
ve yaşam sistemine etki ediyor.
07:57
That's not why girlskızlar should be educatedeğitimli.
128
465500
2740
Bu kızların neden eğitim alması
gerektiğinin açıklaması değil.
08:00
It's one meaningfulanlamlı outcomesonuç.
129
468991
1895
Sadece mantıklı bir sonuç.
08:04
EducationEğitim is one sideyan of a coinmadeni para.
130
472354
2592
Eğitim paranın bir yüzü.
08:06
The other is familyaile planningplanlama:
131
474970
1729
Diğer yüzü ise aile planlaması:
08:09
accesserişim to high-qualityyüksek kalite,
voluntarygönüllü reproductiveüreme healthsağlık carebakım.
132
477505
4607
yüksek kalitede, gönüllü
doğum kontrolüne ulaşım.
08:15
To have childrençocuklar by choiceseçim
ratherdaha doğrusu than chanceşans
133
483169
2606
Kazaradan ziyade
isteyerek çocuk sahibi olmak
08:17
is a mattermadde of autonomyözerklik and dignityhaysiyet.
134
485799
2269
bağımsızlık ve itibar meselesi.
08:21
YetHenüz in the US,
135
489478
2737
Fakat ABD'de,
08:24
45 percentyüzde of pregnanciesgebelik are unintendedistenmeyen.
136
492239
2864
gebeliklerin %45'i istek dışı.
08:27
Two hundredyüz and fourteenon dört millionmilyon womenkadınlar
in lower-incomedüşük gelirli countriesülkeler
137
495834
3378
Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın
gebe kalmak isteyip istemediğine
08:31
say they want to decidekarar ver whetherolup olmadığını
and when to becomeolmak pregnanthamile
138
499236
3323
ve ne zaman gebe kalmak
istediğine karar vermek istiyor
08:34
but aren'tdeğil usingkullanma contraceptionDoğum kontrolü.
139
502583
2027
fakat kontrasepsiyon kullanmıyor.
08:36
ListeningDinleme to women'sBayanlar needsihtiyaçlar,
140
504634
1838
Kadınların ihtiyaçlarını dinlemek,
08:38
addressingadresleme those needsihtiyaçlar,
141
506496
2029
bu ihtiyaçlara dikkat çekmek,
08:40
advancingilerleyen equityhisse senedi and well-beingsağlık:
142
508549
2450
eşitliği ve refahı sağlamak:
08:43
those mustşart be the aimsamaçları
of familyaile planningplanlama, perioddönem.
143
511023
3403
Bunlar aile planlamasında eğilinmesi
gereken temel esaslar.
08:47
CurbingEngelleme the growthbüyüme of our humaninsan populationnüfus
144
515096
2662
Etkili olmasına rağmen
nüfus artışının frenlenmesi
08:49
is a sideyan effectEfekt, thoughgerçi a potentkuvvetli one.
145
517782
2791
bir tür yan etki.
08:53
It could dramaticallydramatik reduceazaltmak demandtalep
for foodGıda, transportationtaşımacılık, electricityelektrik,
146
521255
5248
Besin, ulaşım, elektrik, konut, ürünler
ve diğer her şeye olan ihtiyacı
08:58
buildingsbinalar, goodsmal and all the restdinlenme,
147
526527
2884
ve buna bağlı olarak da salınımı
09:01
therebyböylece reducingindirgen emissionsemisyonları.
148
529435
2046
büyük ölçüde azaltabilir.
09:04
CloseKapat the gapsboşluklar on accesserişim
to educationEğitim and familyaile planningplanlama,
149
532170
4221
Eğitimin ve aile planlamasının önündeki
engelleri kaldırın bu sayede hiçbir şey
09:08
and by mid-centuryOrta yüzyıl, we mayMayıs ayı find
one billionmilyar fewerDaha az people inhabitingyaşayan earthtoprak
150
536415
5035
yapılmadığı takdirde dünyaya gelecek
bir milyar insanın
09:13
than we would if we do nothing more.
151
541474
1824
dünyaya gelmesinin önüne geçebiliriz.
09:16
AccordingAccording to ProjectProje DrawdownDrawdown,
152
544450
2105
Drawdown projesine göre
09:18
one billionmilyar fewerDaha az people
could mean we avoidönlemek
153
546579
2766
bir milyar daha az insan
yaklaşık 120 milyar ton daha az
09:21
nearlyneredeyse 120 billionmilyar tonston of emissionsemisyonları.
154
549369
3903
salınıma neden olabilir.
09:25
At that levelseviye of impactdarbe,
155
553685
1677
Bu düzeyde bir etkide
09:27
genderCinsiyet equityhisse senedi is a topüst solutionçözüm
to restoregeri a climateiklim fituygun for life.
156
555386
5356
cinsiyet eşitliği yaşam için iklim
düzenini yenilemekte temel çözüm.
09:33
At that levelseviye of impactdarbe,
157
561651
1798
Bu düzeyde bir etkide
09:35
genderCinsiyet equityhisse senedi is on parpar with windrüzgar turbinesTürbinler
158
563473
3597
cinsiyet eşitliği rüzgar türbinleri,
güneş panelleri
09:39
and solargüneş panelspaneller and forestsormanlar.
159
567094
2768
ve ormanlarda aynı düzeyde öneme sahip.
09:43
There is life forcekuvvet in learningöğrenme
160
571020
2350
Öğrenmede ve seçim yapmakta
09:45
and life forcekuvvet in choiceseçim.
161
573394
2468
hayat enerjisi vardır.
09:49
Now, let me be clearaçık:
162
577005
1489
İzninizle daha açık olayım:
09:50
this does not mean womenkadınlar and girlskızlar
are responsiblesorumluluk sahibi for fixingsabitleme everything.
163
578518
3864
Bu kadınların ve kızların her şeyi
düzeltmesi gerektiği anlamına gelmiyor.
09:54
(LaughterKahkaha)
164
582406
1616
(Kahkahalar)
09:56
ThoughYine de we probablymuhtemelen will.
165
584046
1845
Fakat muhtemelen biz yapacağız.
09:57
(LaughterKahkaha)
166
585915
1366
(Kahkahalar)
09:59
(ApplauseAlkış)
167
587305
4312
(Alkış)
10:04
EquityHisse senedi for womenkadınlar in agriculturetarım,
educationEğitim and familyaile planningplanlama:
168
592363
5124
Tarımda, eğitimde ve aile planlamasında
kadınlar için eşitlik:
10:09
these are solutionsçözeltiler withiniçinde a systemsistem
of drawdowngeri çekilme solutionsçözeltiler.
169
597511
3833
Bunlar Drowdown projesi
içerisindeki çözümler.
10:13
TogetherBirlikte, they compriseihtiva
a blueprintBlueprint of possibilityolasılık.
170
601901
3569
Hep birlikte ihtimal
tasarımlarını içeriyorlar.
10:18
And let me be even clearerdaha net about this:
171
606419
2334
Bu konuda daha da açık
olmama izin verin:
10:21
populationnüfus cannotyapamam be seengörüldü in isolationyalıtım
from productionüretim or consumptiontüketim.
172
609404
5856
Toplum üretimden
ve tüketimden soyutlanamaz.
10:28
Some segmentssegmentleri of the humaninsan familyaile
causesebeb olmak exponentiallykatlanarak greaterbüyük harmzarar,
173
616365
4013
Bazı aile segmentleri üssel
bir zarara neden olurken
10:33
while othersdiğerleri sufferacı çekmek outsizedbüyük beden injusticeadaletsizlik.
174
621131
2843
diğerleri aşırı düzeyde
adaletsizliğe maruz kalıyor.
10:37
The mostçoğu affluentzengin --
175
625044
1425
En zengini --
10:39
we are the mostçoğu accountablesorumlu.
176
627089
1655
en sorumlu olan biziz.
10:41
We have the mostçoğu to do.
177
629465
2412
En çok yapılacak şeye
sahip olan biziz.
10:46
The gender-climatetoplumsal cinsiyet-iklim connectionbağ
extendsuzanır beyondötesinde negativenegatif impactsetkiler
178
634496
3310
Cinsiyetle iklimin bağlantısı negatif
etkilerin ve güçlü çözümlerin
10:49
and beyondötesinde powerfulgüçlü solutionsçözeltiler.
179
637830
2178
ötelerine uzanıyor.
10:52
WomenKadınlar are vitalhayati voicessesleri
and agentsajanları for changedeğişiklik on this planetgezegen,
180
640438
5618
Kadınlar dünyanın değişimi için
hayati önem arz ediyorlar fakat
10:58
and yethenüz we're too oftensık sık missingeksik
or even barredÇubuklu from the proverbialatasözü tabletablo.
181
646080
5024
biz sıklıkla dillere destan bu masadan
onları men ediyor veya kaçırıyoruz.
11:03
We're too oftensık sık ignoredihmal
or silencedsusturdu when we speakkonuşmak.
182
651883
2829
Bizler sıklıkla susturuluyor
veya göz ardı ediliyoruz.
11:06
We are too oftensık sık passedgeçti over
183
654736
1718
Planlar ortaya serildiğinde
11:08
when plansplanları are laidkoydu or investmentsyatırımlar madeyapılmış.
184
656931
2781
veya yatırımlar yapıldığında
sıklıkla boş veriliyoruz.
11:12
AccordingAccording to one analysisanaliz,
185
660526
2368
Bir analize göre:
11:14
just 0.2 percentyüzde of philanthropichayırsever fundspara
186
662918
3832
İnsani yardım fonlarından yalnızca %0,2'si
11:18
go specificallyözellikle towardskarşı womenkadınlar
and the environmentçevre,
187
666774
2817
kadınlara ve çevreye gidiyor,
11:22
merelysadece 110 millionmilyon dollarsdolar globallyküresel,
188
670228
3013
dünya çapında yalnızca
110 milyon dolar olan bu para
11:25
the sumtoplam spentharcanmış by one man
on a singletek BasquiatBasquiat paintingboyama last yearyıl.
189
673972
5218
tek bir adam tarafından bir Basquiat
tablosuna harcanan paraya eşdeğer.
11:32
These dynamicsdinamik are not only unjusthaksız,
they are settingayar us up for failurebaşarısızlık.
190
680911
3774
Bu dinamikler sadece adaletsiz değil,
aynı zamanda bizi başarısızlığa götürüyor.
11:37
To rapidlyhızla, radicallykökünden reshapeyeniden şekillendirme societytoplum,
191
685490
3092
Toplumu hızlı ve kökten
yeniden tasarlayabilmemiz için
11:40
we need everyher solutionçözüm and everyher solverÇözücü,
192
688606
2515
her çözüme ve çözücüye,
11:44
everyher mindus,
193
692186
1557
her fikre,
11:45
everyher bitbit of heartkalp,
194
693767
1574
her bir kalbe,
11:47
everyher setset of handseller.
195
695365
1683
her bir ele ihtiyacımız var.
11:49
We oftensık sık craveyalvarmak a simplebasit call to actionaksiyon,
196
697840
2853
Biz harekete geçmek için
ufak bir çağrı için can atıyoruz
11:53
but this challengemeydan okuma demandstalepler
more than a factgerçek sheettabaka
197
701447
3203
ama bu yarış bir bilgi
formundan veya bir listeden
11:56
and more than a checklistDenetim listesi.
198
704674
1676
daha fazlasını istiyor.
11:58
We need to functionfonksiyon
more like an ecosystemekosistem,
199
706978
3150
Gücü kendi faklılığında bulan
ekosistem gibi
12:02
findingbulgu strengthkuvvet in our diversityçeşitlilik.
200
710152
2391
hareket etmemiz gerekiyor.
12:05
You know what your superpowerssüper güçler are.
201
713530
2151
Özel güçlerimizin neler
olduğunu biliyorsunuz.
12:08
You're an educatoreğitmen, farmerçiftçi, healerşifacı,
creatoryaratıcı, campaignergönüllüsü, wisdom-keeperbilgelik-kaleci.
202
716356
6064
Sizler bir eğitimci, çiftçi, sağlıkçı,
tasarımcı, özgürlük savaşçısısınız.
12:15
How mightbelki you linkbağlantı armssilâh where you are
203
723456
3277
Çözüm odaklı yürüyebilmek için
12:18
to movehareket solutionsçözeltiler forwardileri?
204
726757
1752
nasıl omuz omuza vermelisiniz?
12:21
There is one rolerol I want to asksormak
that all of you playoyun:
205
729532
2928
Hepinizin oynadığı bir rol hakkında
istirhamda bulunuyorum:
12:24
the rolerol of messengerMessenger.
206
732484
1667
elçi rolü.
12:27
This is a time of great awakeninguyanış.
207
735341
2382
Bu harika bir uyanış zamanı.
12:30
We need to breakkırılma the silenceSessizlik
around the conditionşart of our planetgezegen;
208
738507
4326
Gezegenimizin durumu etrafındaki
sessizliği yıkmamız gerekiyor;
12:35
movehareket beyondötesinde manufacturedimal debatestartışmalar
about climateiklim scienceBilim;
209
743524
4619
iklim bilimi hakkında hazırdaki
tartışmaların ilerisine gitmeli;
12:40
sharepay solutionsçözeltiler;
210
748167
1832
çözümleri paylaşmalı;
12:43
speakkonuşmak truthhakikat with a broken-openkırık-açık heartkalp;
211
751038
3693
açık bir kaple doğruları konuşmalı;
iklim değişikliğinin üzerine gitmek için
12:47
teachöğretmek that to addressadres climateiklim changedeğişiklik,
we mustşart make genderCinsiyet equityhisse senedi a realitygerçeklik.
212
755483
5312
bunu öğretmeliyiz, bizler cinsiyet
eşitliğini bir gerçek haline getirmeliyiz.
12:52
And in the faceyüz of
a seeminglygörünüşte impossibleimkansız challengemeydan okuma,
213
760819
3681
İmkânsız gibi görünen bir yarışın eşiğinde
12:56
womenkadınlar and girlskızlar are
a fiercesert sourcekaynak of possibilityolasılık.
214
764524
3648
kadınlar ve kızlar
müthiş bir çözüm ihtimali.
13:02
It is a magnificentmuhteşem thing to be alivecanlı
215
770307
2545
Çok şey ifade eden böyle bir zamanda
13:05
in a momentan that mattershususlar so much.
216
773845
2901
hayatta olmak muhteşem bir şey.
13:11
This earthtoprak,
217
779063
1211
Bu dünya,
13:13
our home,
218
781144
1217
evimiz
13:15
is callingçağrı for us to be boldcesur,
219
783940
2662
cesaretli olmamamızı istiyor,
13:20
remindinghatırlatan us we are all
in this togetherbirlikte --
220
788142
3073
hepimizin bir bütün olduğunu
hatırlatıyor--
13:23
womenkadınlar, menerkekler,
221
791907
1413
kadınlar, erkekler,
13:25
people of all genderCinsiyet identitieskimlikler,
222
793344
2091
her cinsiyet kimliğinden insan,
13:27
all beingsvarlıklar.
223
795459
1222
bütün varlıklar.
13:29
We are life forcekuvvet,
224
797964
1736
Bizler yaşam enerjisiyiz
13:32
one earthtoprak,
225
800900
1248
tek bir dünya,
13:35
one chanceşans.
226
803160
1203
tek bir şans.
13:37
Let's seizeele geçirmek it.
227
805182
1446
Bu şansı değerlendirelim.
13:38
Thank you.
228
806652
1430
Teşekkür ederim.
13:40
(ApplauseAlkış)
229
808106
4223
(Alkışlar)
Translated by Kubilayhan Dogukan
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Katharine Wilkinson - Writer, environmentalist
Katharine Wilkinson is transforming how we see and relate to the earth. As a writer and messenger, she brings humanity and heart to the challenge of climate change and invites us to be awake, aware and active participants in the community of life.

Why you should listen

As Katharine Wilkinson writes: "At age 16, through an ineffable alchemy of living and learning in the woods, I fell in love with this world and dedicated myself to being part of earth's healing. That commitment threads through my journey since, from research and teaching to strategy and advocacy at the intersections of environment, social science, religion, narrative and discourse, movement building, and gender equity.  

"Along the way, I have written two books. The first, Between God & Green: How Evangelicals Are Cultivating a Middle Ground on Climate Change, grew out of my doctoral research at the University of Oxford, where I was a Rhodes Scholar. The second was a New York Times bestseller: Drawdown: The Most Comprehensive Plan Ever Proposed to Reverse Global Warming. That book brings to life the pioneering, collaborative work of Project Drawdown, the nonprofit where I now lead communication and engagement.

"Climate change is humanity’s great challenge. It demands ambitious, swift, exponential action, across society. But many solutions are already in hand, and our collective wisdom is deep and wide. My work aims to help others envision what’s possible for this earth, our home, and persevere in making it real. 

"Today, I live not in the woods but in Atlanta. I continue to find sustenance in rivers and mountains, dogs and horses, and a community of wise, wild, kindred spirits."

More profile about the speaker
Katharine Wilkinson | Speaker | TED.com