TED2019
America Ferrera: My identity is a superpower -- not an obstacle
America Ferrera: Kimliğim, benim süper gücüm -- bir engel değil
Filmed:
Readability: 3.7
2,179,326 views
Hollywood'un dünyanın aslında neye benzediğine direnmeyi bırakması gerek, diyor aktris, yönetmen ve aktivist America Ferrera. Kariyerinin sınırlarını takip ederek, farklı kültürlerin medyada daha gerçekçi temsili ve hikâyelerimizi anlatışımızdaki bir değişim için çağrıda bulunuyor. "Kültürde varlık, imkan yaratır," diyor. "Dünyada kimin gelişip serpildiğini görmek bize kendimizi nasıl göreceğimizi, kendi değerimiz üzerine düşünmeyi ve geleceğimiz hakkında hayal kurmayı öğretir."
America Ferrera - Actor, director, producer, activist
America Ferrera believes stories have the power to make people better. She uses her voice to speak up for more humanity and justice in the world. Full bio
America Ferrera believes stories have the power to make people better. She uses her voice to speak up for more humanity and justice in the world. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
On the red tiles in my family's den
0
917
3142
Ailemin evinde bir odadaki
kırmızı fayansların üzerinde
kırmızı fayansların üzerinde
00:16
I would dance and sing
to the made-for-TV movie "Gypsy,"
to the made-for-TV movie "Gypsy,"
1
4083
4143
Bette Midler'ın oynadığı
televizyon filmi "Gypsy" ile
televizyon filmi "Gypsy" ile
00:20
starring Bette Midler.
2
8250
2143
dans eder ve şarkı söylerdim.
00:22
(Singing) "I had a dream.
3
10417
2559
(Şarkı söyler) "Bir hayalim var.
00:25
A wonderful dream, papa."
4
13000
3893
Harika bir hayal, baba."
00:28
I would sing it with the urgency
and the burning desire of a nine-year-old
and the burning desire of a nine-year-old
5
16917
4642
Gerçekten de bir hayali olan
dokuz yaşında bir çocuğun
dokuz yaşında bir çocuğun
00:33
who did, in fact, have a dream.
6
21583
3101
acelesi ve heyecanlı
arzusuyla söylerdim şarkıyı.
arzusuyla söylerdim şarkıyı.
00:36
My dream was to be an actress.
7
24708
3768
Benim hayalim aktris olmaktı.
00:40
And it's true that I never saw
anyone who looked like me
anyone who looked like me
8
28500
3351
Televizyonda ya da filmlerde
benim gibi görünen
benim gibi görünen
00:43
in television or in films,
9
31875
1518
birisini görmediğim doğru;
00:45
and sure, my family and friends
and teachers all constantly warned me
and teachers all constantly warned me
10
33417
5101
evet, ailem, arkadaşlarım ve
öğretmenlerim beni Hollywood'da
öğretmenlerim beni Hollywood'da
00:50
that people like me
didn't make it in Hollywood.
didn't make it in Hollywood.
11
38542
3875
benim gibilerin iş yapmadığına
dair uyarmıştı.
dair uyarmıştı.
00:56
But I was an American.
12
44417
2184
Ama ben bir Amerikalıydım.
00:58
I had been taught to believe
that anyone could achieve anything,
that anyone could achieve anything,
13
46625
4434
Bana ten renkleri
ne olursa olsun,
ne olursa olsun,
01:03
regardless of the color of their skin,
14
51083
3435
ailem Honduras'tan göçmüş de olsa,
param olmasa da
param olmasa da
01:06
the fact that my parents
immigrated from Honduras,
immigrated from Honduras,
15
54542
2767
herkesin her şeyi başarabileceğine
01:09
the fact that I had no money.
16
57333
2167
inanmak öğretilmişti.
01:12
I didn't need my dream to be easy,
17
60583
3185
Hayalimin kolay olmasına gerek yoktu,
01:15
I just needed it to be possible.
18
63792
2375
sadece mümkün olması gerekti.
01:19
And when I was 15,
19
67833
1500
15 yaşındayken
01:23
I got my first professional audition.
20
71125
3101
ilk profesyonel seçmeme katıldım.
01:26
It was a commercial
for cable subscriptions
for cable subscriptions
21
74250
3518
Kablolu yayın üyeliği ya da
kefalet bonosu reklamıydı,
kefalet bonosu reklamıydı,
01:29
or bail bonds, I don't really remember.
22
77792
2142
gerçekten hatırlamıyorum.
01:31
(Laughter)
23
79958
1143
(Gülüşmeler)
01:33
What I do remember
is that the casting director asked me,
is that the casting director asked me,
24
81125
3625
Hatırladığım şey ise kast
yönetmeninin bana şunu soruşu:
yönetmeninin bana şunu soruşu:
01:38
"Could you do that again,
but just this time, sound more Latina."
but just this time, sound more Latina."
25
86000
5458
"Yaptığını tekrarlar mısın, ama
bu sefer biraz daha Latin gibi konuş."
bu sefer biraz daha Latin gibi konuş."
01:44
"Um, OK.
26
92917
2309
"Peki.
01:47
So you want me
to do it in Spanish?" I asked.
to do it in Spanish?" I asked.
27
95250
2684
Yani İspanyolca mı konuşmamı
istiyorsunuz?" diye sordum.
istiyorsunuz?" diye sordum.
01:49
"No, no, do it in English,
just sound Latina."
just sound Latina."
28
97958
4625
"Hayır, hayır, İngilizce konuş,
ama Latin gibi."
ama Latin gibi."
01:56
"Well, I am a Latina,
so isn't this what a Latina sounds like?"
so isn't this what a Latina sounds like?"
29
104917
5458
"Tamam da ben Latinim,
Latin biri zaten böyle konuşmaz mı?"
Latin biri zaten böyle konuşmaz mı?"
02:03
There was a long and awkward silence,
30
111333
2601
Uzun ve tuhaf bir sessizlik oldu
02:05
and then finally,
31
113958
1518
ve sonunda,
02:07
"OK, sweetie, never mind,
thank you for coming in, bye!"
thank you for coming in, bye!"
32
115500
3601
"Peki, tatlım, boşver,
geldiğin için teşekkürler, hoşça kal!"
geldiğin için teşekkürler, hoşça kal!"
02:11
It took me most of the car ride home
to realize that by "sound more Latina"
to realize that by "sound more Latina"
33
119125
4601
"Latin gibi konuş" derken bozuk İngilizce
konuşmamı istediğini anlamam
konuşmamı istediğini anlamam
02:15
she was asking me
to speak in broken English.
to speak in broken English.
34
123750
3309
eve dönüş yolumun büyük bir kısmını aldı.
02:19
And I couldn't figure out why the fact
35
127083
2018
Gerçek, fiili, otantik bir Latin
02:21
that I was an actual,
real-life, authentic Latina
real-life, authentic Latina
36
129125
5351
olduğum gerçeği neden önemsizdi,
02:26
didn't really seem to matter.
37
134500
1809
çözemiyordum.
02:28
Anyway, I didn't get the job.
38
136333
1851
Neyse, işi almadım.
02:30
I didn't get a lot of the jobs
people were willing to see me for:
people were willing to see me for:
39
138208
3810
İnsanların beni görmek istedikleri
işlerin pek çoğunu almadım:
işlerin pek çoğunu almadım:
02:34
the gang-banger's girlfriend,
40
142042
2434
çete sahibinin sevgilisi,
02:36
the sassy shoplifter,
41
144500
2768
arsız mağaza hırsızı,
02:39
pregnant chola number two.
42
147292
2309
iki numaralı hamile chola.
02:41
(Laughter)
43
149625
1518
(Gülüşmeler)
02:43
These were the kinds of roles
that existed for someone like me.
that existed for someone like me.
44
151167
4309
Bunlar, benim gibi biri için
var olan rollerdi.
var olan rollerdi.
02:47
Someone they looked at
and saw as too brown, too fat,
and saw as too brown, too fat,
45
155500
4309
Bakıp da çok kahve tenli,
çok şişman,
çok şişman,
02:51
too poor, too unsophisticated.
46
159833
3726
çok fakir, çok kaba
olarak gördükleri biri için.
olarak gördükleri biri için.
02:55
These roles were stereotypes
47
163583
1976
Bunlar basmakalıp rollerdi
02:57
and couldn't have been further
from my own reality
from my own reality
48
165583
3643
ve benim gerçekliğimden
ve oynamayı hayal ettiğim rollerden
ve oynamayı hayal ettiğim rollerden
03:01
or from the roles I dreamt of playing.
49
169250
2601
ancak bu kadar uzak olabilirlerdi.
03:03
I wanted to play people
who were complex and multidimensional,
who were complex and multidimensional,
50
171875
3934
Ben, kompleks ve çok boyutlu,
03:07
people who existed in the center
of their own lives.
of their own lives.
51
175833
3935
kendi hayatının merkezinde olan
insanları oynamak istiyordum.
insanları oynamak istiyordum.
03:11
Not cardboard cutouts that stood
in the background of someone else's.
in the background of someone else's.
52
179792
4726
Başkalarının hayatının arka planında duran
kartonumsu figürleri değil.
kartonumsu figürleri değil.
03:16
But when I dared to say that
to my manager --
to my manager --
53
184542
2892
Ama bunu menajerime söyleme
cesareti bulduğumda --
cesareti bulduğumda --
03:19
that's the person I pay
to help me find opportunity --
to help me find opportunity --
54
187458
3685
bu, bana fırsatları yakalamada yardım için
para ödediğim insan oluyor --
para ödediğim insan oluyor --
03:23
his response was,
55
191167
3017
onun cevabı şuydu,
03:26
"Someone has to tell that girl
she has unrealistic expectations."
she has unrealistic expectations."
56
194208
5417
"Birinin bu kıza beklentilerinin
gerçekçi olmadığını söylemesi lazım."
gerçekçi olmadığını söylemesi lazım."
03:33
And he wasn't wrong.
57
201625
2059
Haksız da değildi.
03:35
I mean, I fired him, but he wasn't wrong.
58
203708
2435
Yani, kovdum adamı ama haksız değildi.
03:38
(Laughter)
59
206167
2142
(Gülüşmeler)
03:40
(Applause)
60
208333
4601
(Alkışlar)
03:44
Because whenever I did try to get a role
that wasn't a poorly written stereotype,
that wasn't a poorly written stereotype,
61
212958
5185
Çünkü her kötü yazılmış ve basmakalıp
olmayan bir rolü almaya çalışmamda,
olmayan bir rolü almaya çalışmamda,
03:50
I would hear,
62
218167
1267
şunu duyardım,
03:51
"We're not looking
to cast this role diversely."
to cast this role diversely."
63
219458
3101
"Bu role farklı görünen birilerini
seçmeyi düşünmüyoruz."
seçmeyi düşünmüyoruz."
03:54
Or, "We love her,
but she's too specifically ethnic."
but she's too specifically ethnic."
64
222583
4518
Ya da, "Bayıldık ona,
ama o çok, çok etnik görünümlü."
ama o çok, çok etnik görünümlü."
03:59
Or, "Unfortunately, we already have
one Latino in this movie."
one Latino in this movie."
65
227125
4875
Veya, "Maalesef, bu filmde
zaten bir Latin oyuncumuz var."
zaten bir Latin oyuncumuz var."
04:05
I kept receiving the same message
again and again and again.
again and again and again.
66
233125
5125
Aynı mesajı, kimliğimin
aşmam gereken bir engel olduğu mesajını,
aşmam gereken bir engel olduğu mesajını,
04:11
That my identity was an obstacle
I had to overcome.
I had to overcome.
67
239167
5583
tekrar tekrar alıp durdum.
04:18
And so I thought,
68
246167
2517
Şöyle düşündüm ben de,
04:20
"Come at me, obstacle.
69
248708
1810
"Hadisene, karşımdaki engel.
04:22
I'm an American. My name is America.
70
250542
4351
Ben bir Amerikalıyım.
Benim adım America.
Benim adım America.
04:26
I trained my whole life for this,
I'll just follow the playbook,
I'll just follow the playbook,
71
254917
4225
Tüm hayatım boyunca bunun için çalıştım,
kitabına göre oynayacağım,
kitabına göre oynayacağım,
04:31
I'll work harder."
72
259166
1726
daha sıkı çalışacağım."
04:32
And so I did, I worked my hardest
73
260916
2643
Çalıştım da. İnsanların bende
olduğunu söylediği
olduğunu söylediği
04:35
to overcome all the things
that people said were wrong with me.
that people said were wrong with me.
74
263583
3768
sorunları aşmak için çalışabileceğim
en sıkı şekilde çalıştım.
en sıkı şekilde çalıştım.
04:39
I stayed out of the sun
so that my skin wouldn't get too brown,
so that my skin wouldn't get too brown,
75
267375
3309
Güneşten uzak durdum ki tenim
çok fazla yanmasın,
çok fazla yanmasın,
04:42
I straightened my curls into submission.
76
270708
3976
saçımdaki lüleleri
itaate zorlayıp düzleştirdim.
itaate zorlayıp düzleştirdim.
04:46
I constantly tried to lose weight,
77
274708
1851
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
04:48
I bought fancier
and more expensive clothes.
and more expensive clothes.
78
276583
2726
Daha süslü, daha pahalı
kıyafetler satın aldım.
kıyafetler satın aldım.
04:51
All so that when people looked at me,
79
279333
1893
Sırf insanlar bana baktığında,
04:53
they wouldn't see a too fat,
too brown, too poor Latina.
too brown, too poor Latina.
80
281250
5208
çok şişman, çok kahve tenli,
çok fakir bir Latin görmesinler diye.
çok fakir bir Latin görmesinler diye.
04:59
They would see what I was capable of.
81
287708
2685
Bana baktıklarında neler
yapabileceğimi göreceklerdi.
yapabileceğimi göreceklerdi.
05:02
And maybe they would give me a chance.
82
290417
2625
Belki de bana bir şans vereceklerdi.
05:07
And in an ironic twist of fate,
83
295792
3892
Kaderin bir oyunu olarak
05:11
when I finally did get a role
that would make all my dreams come true,
that would make all my dreams come true,
84
299708
4750
sonunda tüm hayallerimi
gerçek yapan bir rol aldığımda,
gerçek yapan bir rol aldığımda,
05:18
it was a role that required me
to be exactly who I was.
to be exactly who I was.
85
306000
4208
bu rol, tam olarak olduğum kişi
olmamı gerektiren bir roldü.
olmamı gerektiren bir roldü.
05:23
Ana in "Real Women Have Curves"
86
311167
3392
"Kadın Dediğin"deki Ana,
05:26
was a brown, poor, fat Latina.
87
314583
3834
kahve tenli, fakir, şişman
bir Latin kadındı.
bir Latin kadındı.
05:32
I had never seen anyone
like her, anyone like me,
like her, anyone like me,
88
320125
4393
Onun gibi birini, kendim gibi birini,
hiç görmemiştim
hiç görmemiştim
05:36
existing in the center
of her own life story.
of her own life story.
89
324542
4392
kendi hayat hikâyesinin merkezinde.
05:40
I traveled throughout the US
90
328958
1893
Bu filmle, Amerika'nın her yerine
05:42
and to multiple countries with this film
91
330875
2226
ve daha pek çok ülkeye gittim,
05:45
where people, regardless of their age,
ethnicity, body type,
ethnicity, body type,
92
333125
5434
insanların yaşlarından, milliyetlerinden
ve vücutlarının şeklinden bağımsız olarak
ve vücutlarının şeklinden bağımsız olarak
05:50
saw themselves in Ana.
93
338583
2560
Ana'da kendilerini gördükleri yerlere.
05:53
A 17-year-old chubby Mexican American girl
94
341167
3809
17 yaşındaki tombul Meksikalı Amerikalı,
pek mümkün görünmeyen hayalini
pek mümkün görünmeyen hayalini
05:57
struggling against cultural norms
to fulfill her unlikely dream.
to fulfill her unlikely dream.
95
345000
4750
gerçekleştirmek için
kültürel normlara karşı koyan o kız.
kültürel normlara karşı koyan o kız.
06:02
In spite of what
I had been told my whole life,
I had been told my whole life,
96
350750
3518
Hayatım boyunca bana söylenilenin aksine
06:06
I saw firsthand that people actually did
want to see stories about people like me.
want to see stories about people like me.
97
354292
6267
ilk elden insanların benim gibilerin
hikâyelerini görmek istediklerini gördüm.
hikâyelerini görmek istediklerini gördüm.
06:12
And that my unrealistic expectations
98
360583
3226
Kendimi, kültürümün içinde
gerçekçi bir şekilde
gerçekçi bir şekilde
06:15
to see myself authentically
represented in the culture
represented in the culture
99
363833
4060
temsil edilirken görme beklentilerimin,
başka insanların da beklentileri
başka insanların da beklentileri
06:19
were other people’s expectations, too.
100
367917
2208
olduğunu gördüm.
06:23
"Real Women Have Curves"
101
371250
1476
"Kadın Dediğin"
06:24
was a critical, cultural
and financial success.
and financial success.
102
372750
4809
eleştirel, kültürel ve ekonomik
bir başarıydı.
bir başarıydı.
06:29
"Great," I thought, "We did it!
103
377583
3209
"Harika," diye düşündüm,
"İşte yaptık!
"İşte yaptık!
06:33
We proved our stories have value.
104
381750
2768
Hikâyelerimizin değeri
olduğunu kanıtladık.
olduğunu kanıtladık.
06:36
Things are going to change now."
105
384542
2833
Şimdi değişecek bir şeyler."
06:42
But I watched as very little happened.
106
390042
2934
Ama çok az şeyin
değiştiğine şahit oldum.
değiştiğine şahit oldum.
06:45
There was no watershed.
107
393000
2101
Bir dönüm noktası olmamıştı.
06:47
No one in the industry
was rushing to tell more stories
was rushing to tell more stories
108
395125
3601
Endüstrideki hiç kimse, o hikâyeleri
izlemek için aç ve para ödemeye istekli
izlemek için aç ve para ödemeye istekli
06:50
about the audience that was hungry
and willing to pay to see them.
and willing to pay to see them.
109
398750
5875
kimselerin hikâyelerini
anlatmak için koşuşturmuyordu.
anlatmak için koşuşturmuyordu.
06:58
Four years later,
when I got to play Ugly Betty,
when I got to play Ugly Betty,
110
406792
3958
Dört yıl sonra,
Çirkin Betty'yi oynamaya başlayınca,
Çirkin Betty'yi oynamaya başlayınca,
07:03
I saw the same phenomenon play out.
111
411750
3101
aynı olayın yaşandığını gördüm.
07:06
"Ugly Betty" premiered in the US
to 16 million viewers
to 16 million viewers
112
414875
4101
"Çirkin Betty" Birleşik Devletler'de
16 milyon izleyiciyle prömiyer yaptı
16 milyon izleyiciyle prömiyer yaptı
07:11
and was nominated
for 11 Emmys in its first year.
for 11 Emmys in its first year.
113
419000
4208
ve ilk yılında
11 Emmy ödülüne aday oldu.
11 Emmy ödülüne aday oldu.
07:16
(Applause)
114
424792
4434
(Alkışlar)
07:21
But in spite of "Ugly Betty's" success,
115
429250
4351
Ama "Çirkin Betty"nin başarısına karşın,
07:25
there would not be another television show
116
433625
3434
sekiz yıl boyunca Amerikan televizyonunda
07:29
led by a Latina actress
117
437083
2351
başrolü Latin bir aktris olan
07:31
on American television for eight years.
118
439458
2625
başka bir televizyon şovu olmayacaktı.
07:36
It's been 12 years
119
444667
1934
Ben başrol olarak bir Emmy kazanan
07:38
since I became the first and only Latina
120
446625
3601
ilk ve tek Latin kadın olalı
07:42
to ever win an Emmy in a lead category.
121
450250
2958
12 yıl geçti.
07:46
That is not a point of pride.
122
454333
2351
Bu gurur duyulacak bir şey değil.
07:48
That is a point of deep frustration.
123
456708
2518
Bu, derin bir hüsran sebebi.
07:51
Not because awards prove our worth,
124
459250
2768
Ödüller bizim değerimizi
belirlediği için değil
belirlediği için değil
07:54
but because who we see
thriving in the world
thriving in the world
125
462042
3809
ama dünyada kimin gelişip
serpildiğini görmek
serpildiğini görmek
07:57
teaches us how to see ourselves,
126
465875
2726
bize kendimizi nasıl göreceğimizi,
08:00
how to think about our own value,
127
468625
2601
kendi değerimiz üzerine düşünmeyi
08:03
how to dream about our futures.
128
471250
2684
ve geleceğimiz hakkında
hayal kurmayı öğrettiği için.
hayal kurmayı öğrettiği için.
08:05
And anytime I begin to doubt that,
129
473958
1935
Ne zaman bundan şüphe duysam,
08:07
I remember that there was a little girl,
living in the Swat Valley of Pakistan.
living in the Swat Valley of Pakistan.
130
475917
5101
Pakistan'ın Swat Vadisinde yaşayan,
08:13
And somehow, she got
her hands on some DVDs
her hands on some DVDs
131
481042
2892
eline kendi yazarlık hayallerinin
yansımasını gördüğü
yansımasını gördüğü
08:15
of an American television show
132
483958
1976
bir televizyon şovunun DVD'leri geçen
08:17
in which she saw her own dream
of becoming a writer reflected.
of becoming a writer reflected.
133
485958
3750
küçük bir kız olduğunu hatırlıyorum.
08:23
In her autobiography, Malala wrote,
134
491250
3518
Malala, otobiyografisinde şöyle yazıyor:
08:26
"I had become interested in journalism
135
494792
1851
"Kendi sözlerimin
08:28
after seeing how my own words
could make a difference
could make a difference
136
496667
3351
nasıl bir değişim yaratabileceğini
gördükten sonra,
gördükten sonra,
08:32
and also from watching
the "Ugly Betty" DVDs
the "Ugly Betty" DVDs
137
500042
3976
bir de Amerika'daki bir dergideki
hayatı "Çirkin Betty" DVD'lerini
hayatı "Çirkin Betty" DVD'lerini
08:36
about life at an American magazine."
138
504042
3017
izledikten sonra gazeteciliğe
ilgi duymaya başladım.
ilgi duymaya başladım.
08:39
(Applause)
139
507083
7060
(Alkışlar)
08:46
For 17 years of my career,
140
514167
3726
Kariyerimin 17 yılı boyunca
08:49
I have witnessed the power our voices have
141
517917
5266
sesimizin, kültürde yer edinebildiğinde
08:55
when they can access
presence in the culture.
presence in the culture.
142
523207
3043
sahip olduğu güce şahit oldum.
08:59
I've seen it.
143
527292
1642
Bunu gördüm.
09:00
I've lived it, we've all seen it.
144
528958
2726
Bunu yaşadım, bunu hepimiz gördük.
09:03
In entertainment, in politics,
145
531708
3185
Eğlence sektöründe, siyasette,
09:06
in business, in social change.
146
534917
3809
iş dünyasında, sosyal değişimde.
09:10
We cannot deny it --
presence creates possibility.
presence creates possibility.
147
538750
4625
Bunu inkar edemeyiz --
kültürde varlık imkân yaratır.
kültürde varlık imkân yaratır.
09:16
But for the last 17 years,
148
544917
2017
Ama son 17 yıldır,
09:18
I've also heard the same excuses
149
546958
2768
aynı zamanda neden bazılarımızın
09:21
for why some of us can access
presence in the culture
presence in the culture
150
549750
3893
kültürde yer edinip de bazılarımızın
edinemediği hakkında
edinemediği hakkında
09:25
and some of us can't.
151
553667
1541
aynı bahaneleri duydum.
09:29
Our stories don't have an audience,
152
557042
1726
Bizim hikâyelerimizin dinleyeni yok,
09:30
our experiences won't resonate
in the mainstream,
in the mainstream,
153
558792
3392
bizim deneyimlerimiz kitlelerinki
ile örtüşmüyor,
ile örtüşmüyor,
09:34
our voices are too big a financial risk.
154
562208
3750
bizim seslerimiz büyük bir
finansal risk demek.
finansal risk demek.
09:39
Just a few years ago, my agent called
155
567625
2601
Birkaç yıl önce, menajerim
bir filmdeki rolü
bir filmdeki rolü
09:42
to explain to me why
I wasn't getting a role in a movie.
I wasn't getting a role in a movie.
156
570250
2976
neden alamadığımı
açıklamak için aradı beni.
açıklamak için aradı beni.
09:45
He said, "They loved you
157
573250
1976
Dedi ki, "Sana bayıldılar
09:47
and they really, really do want
to cast diversely,
to cast diversely,
158
575250
3643
ve gerçekten, gerçekten farklı
birilerini seçmek istiyorlar,
birilerini seçmek istiyorlar,
09:50
but the movie isn't financeable
until they cast the white role first."
until they cast the white role first."
159
578917
5500
ama beyaz rol kesinleşene
kadar film finanse edilmiyor."
kadar film finanse edilmiyor."
09:58
He delivered the message
with a broken heart
with a broken heart
160
586708
2685
Bu mesajı, kırık bir kalple,
10:01
and with a tone that communicated,
"I understand how messed up this is."
"I understand how messed up this is."
161
589417
3833
"Bunun ne kadar berbat olduğunu
anlıyorum." diyen bir tonla iletti.
anlıyorum." diyen bir tonla iletti.
10:06
But nonetheless, just like
hundreds of times before,
hundreds of times before,
162
594667
5934
Ama yine de bundan önce
yüzlerce kez olduğu gibi,
yüzlerce kez olduğu gibi,
10:12
I felt the tears roll down my face.
163
600625
2250
yüzümden gözyaşlarımın
aktığını hissettim.
aktığını hissettim.
10:15
And the pang of rejection rise up in me
164
603875
4059
Reddedilmenin acısı içimde yükselip
10:19
and then the voice of shame scolding me,
165
607958
2310
utancın sesi beni azarladı,
10:22
"You are a grown woman,
stop crying over a job."
stop crying over a job."
166
610292
3541
"Sen yetişkin bir kadınsın,
bir iş uğruna ağlamayı bırak."
bir iş uğruna ağlamayı bırak."
10:27
I went through this process for years
of accepting the failure as my own
of accepting the failure as my own
167
615208
4060
Başarısızlığı
kendime mâl edip
kendime mâl edip
engelleri aşamadığım için
10:31
and then feeling deep shame
that I couldn't overcome the obstacles.
that I couldn't overcome the obstacles.
168
619292
4041
derin utanç hissetme sürecinden
yıllarca geçtim de durdum.
yıllarca geçtim de durdum.
10:36
But this time, I heard a new voice.
169
624750
1708
Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.
10:39
A voice that said, "I'm tired.
170
627750
3042
"Yoruldum artık.
10:43
I've had enough."
171
631917
1642
Yeter bu kadar." diyen bir ses.
10:45
A voice that understood
172
633583
1601
Gözyaşlarımın ve acımın
10:47
my tears and my pain
were not about losing a job.
were not about losing a job.
173
635208
4292
bir iş uğruna olmadığını anlayan bir ses.
10:52
They were about what
was actually being said about me.
was actually being said about me.
174
640417
3684
Tüm bunlar benim hakkımda
söylenen şeyler içindi.
söylenen şeyler içindi.
10:56
What had been said about me my whole life
175
644125
3893
Hayatım boyunca yöneticiler,
11:00
by executives and producers
176
648042
2976
yapımcılar, yönetmenler,
11:03
and directors and writers
and agents and managers
and agents and managers
177
651042
3017
senaristler, ajanslar,
menajerler, öğretmenler,
menajerler, öğretmenler,
11:06
and teachers and friends and family.
178
654083
2935
arkadaşlar ve ailem
tarafından söylenenler içindi.
tarafından söylenenler içindi.
11:09
That I was a person of less value.
179
657042
2625
Daha az değeri olan birisi
olduğum söylendiği içindi.
olduğum söylendiği içindi.
11:12
I thought sunscreen
and straightening irons
and straightening irons
180
660750
3601
Sandım ki güneş kremleri
ve saç düzleştiriciler
ve saç düzleştiriciler
11:16
would bring about change
in this deeply entrenched value system.
in this deeply entrenched value system.
181
664375
4083
bu yerleşik değer sistemindeki
değişimi getirecekti.
değişimi getirecekti.
11:22
But what I realized in that moment
182
670500
2934
Ama o an anladım ki
11:25
was that I was never actually asking
the system to change.
the system to change.
183
673458
5768
ben hiçbir zaman sisteme
değişmesini söylemiyordum.
değişmesini söylemiyordum.
11:31
I was asking it to let me in,
and those aren't the same thing.
and those aren't the same thing.
184
679250
5583
Ben sisteme girmeye çalışıyordum,
ve bu ikisi aynı şey değil.
ve bu ikisi aynı şey değil.
11:38
I couldn't change
what a system believed about me,
what a system believed about me,
185
686375
3018
Ben bile sistemin benim hakkımda
inandığı şeye inanırken
inandığı şeye inanırken
11:41
while I believed what
the system believed about me.
the system believed about me.
186
689417
3000
sistemin hakkımda düşündüğü
şeyi değiştiremezdim.
şeyi değiştiremezdim.
11:45
And I did.
187
693458
1476
Buna inandım.
11:46
I, like everyone around me,
188
694958
1893
Ben de çevremdeki herkes gibi
11:48
believed that it wasn't possible
for me to exist in my dream as I was.
for me to exist in my dream as I was.
189
696875
5750
olduğum şekilde hayalimi
yaşayamayacağıma inandım.
yaşayamayacağıma inandım.
11:55
And I went about
trying to make myself invisible.
trying to make myself invisible.
190
703625
3625
Ben de kendimi yokmuşum
gibi göstermeye çalıştım.
gibi göstermeye çalıştım.
12:02
What this revealed to me
was that it is possible
was that it is possible
191
710250
4434
Bu, bana şunu gösterdi ki
aynı anda hem tüm samimiyetiyle
aynı anda hem tüm samimiyetiyle
12:06
to be the person
who genuinely wants to see change
who genuinely wants to see change
192
714708
5018
değişimi görmek isteyen kişi
hem de davranışlarıyla
hem de davranışlarıyla
12:11
while also being the person whose actions
keep things the way they are.
keep things the way they are.
193
719750
5917
sistemin aynı kalmasını
sağlayan kişi olmak mümkün.
sağlayan kişi olmak mümkün.
12:20
And what it's led me to believe
is that change isn't going to come
is that change isn't going to come
194
728500
3559
Bunun inanmama yol açtığı şey de
değişim iyi adamları ve kötü adamları
belirlemek ile gelmeyeceği.
belirlemek ile gelmeyeceği.
12:24
by identifying the good guys
and the bad guys.
and the bad guys.
195
732083
2935
12:27
That conversation
lets us all off the hook.
lets us all off the hook.
196
735042
2809
Bu düşünce hepimizi
bu sorundan kurtarıyor.
bu sorundan kurtarıyor.
12:29
Because most of us
are neither one of those.
are neither one of those.
197
737875
2500
Çünkü birçoğumuz
bu ikisinden birisi değil.
bu ikisinden birisi değil.
12:33
Change will come
198
741500
1601
Değişim,
her birimiz kendi temel değer
ve inançlarımızı sorgulama cesaretini
ve inançlarımızı sorgulama cesaretini
12:35
when each of us has the courage
199
743125
1934
12:37
to question our own fundamental
values and beliefs.
values and beliefs.
200
745083
4226
gösterince gelecek.
12:41
And then see to it that our actions
lead to our best intentions.
lead to our best intentions.
201
749333
5209
Davranışlarımızın en iyi niyetlerimize
yol gösterdiğinden emin olunca.
yol gösterdiğinden emin olunca.
12:48
I am just one of millions of people
202
756542
3059
Ben, hayallerini gerçekleştirmek için
12:51
who have been told
that in order to fulfill my dreams,
that in order to fulfill my dreams,
203
759625
3851
yetenekleriyle dünyaya katkı sağlamak için
12:55
in order to contribute
my talents to the world
my talents to the world
204
763500
2184
kim olduğu gerçeğine direnmesi söylenen
12:57
I have to resist the truth of who I am.
205
765708
3125
milyonlarca insandan biriyim.
13:02
I for one, am ready to stop resisting
206
770042
3809
Şahsen ben direnmeyi bırakıp
13:05
and to start existing
as my full and authentic self.
as my full and authentic self.
207
773875
4750
kendi bütün ve gerçek kişiliğimle
var olmaya hazırım.
var olmaya hazırım.
13:12
If I could go back and say anything
208
780417
2642
Geri dönebilseydim o dokuz yaşındaki,
13:15
to that nine-year-old,
dancing in the den, dreaming her dreams,
dancing in the den, dreaming her dreams,
209
783083
4476
odada dans edip hayaller kuran çocuğa
13:19
I would say,
210
787583
1518
şunu derdim:
13:21
my identity is not my obstacle.
211
789125
2125
kimliğim benim için bir engel değil.
13:24
My identity is my superpower.
212
792292
1958
Kimliğim, benim süper gücüm.
13:27
Because the truth is,
213
795250
2351
Çünkü doğrusu gerekirse,
13:29
I am what the world looks like.
214
797625
2083
ben, dünyanın nasıl göründüğüyüm.
13:32
You are what the world looks like.
215
800667
2976
Siz dünyanın nasıl göründüğüsünüz.
13:35
Collectively, we are
what the world actually looks like.
what the world actually looks like.
216
803667
5101
Toplu olarak, bizler dünyanın
nasıl göründüğüyüz.
nasıl göründüğüyüz.
13:40
And in order for our systems
to reflect that,
to reflect that,
217
808792
3101
Sistemlerimizin bunu yansıtması için
13:43
they don't have to create a new reality.
218
811917
2958
yeni bir gerçeklik
yaratılmasına gerek yok.
yaratılmasına gerek yok.
13:47
They just have to stop
resisting the one we already live in.
resisting the one we already live in.
219
815833
3542
Sadece sistemlerin, yaşadığımız gerçekliğe
direnmeyi bırakması gerek.
direnmeyi bırakması gerek.
13:52
Thank you.
220
820667
1267
Teşekkür ederim.
13:53
(Applause)
221
821958
4500
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
America Ferrera - Actor, director, producer, activistAmerica Ferrera believes stories have the power to make people better. She uses her voice to speak up for more humanity and justice in the world.
Why you should listen
America Ferrera is an award-winning actress and producer known for her breakthrough role as Betty Suarez on ABC's hit comedy Ugly Betty. For her performance, Ferrera was recognized with a Golden Globe, Emmy and Screen Actors Guild Award, as well as ALMA and Imagen Awards. She currently produces and stars in the NBC workplace comedy Superstore, which is in its fourth season.
Ferrera recently released her first book, American Like Me, landing on the New York Times best-seller list. The book is a vibrant and varied collection of first-person accounts from prominent figures about the experience of growing up between cultures in America. A longtime activist, Ferrera co-founded HARNESS with her husband, Ryan Piers Williams, and Wilmer Valderrama in 2016. HARNESS is a community of artists, influencers and grassroots leaders that provides education and engagement opportunities to amplify the work of organizations and individuals working on behalf of social justice. In July 2016, Ferrera spoke at the Democratic National Convention in Philadelphia on behalf of women's rights and immigration in support of Hillary Clinton. She was a chair for the Artists' Committee for the Women's March on Washington and spoke at the historic Women's March the day after the 2017 Presidential Inauguration. In 2006, Ferrera founded her own television and film production company, Take Fountain.
America Ferrera | Speaker | TED.com