TED2018
Tracee Ellis Ross: A woman's fury holds lifetimes of wisdom
Tracee Ellis Ross: Bir kadının öfkesi, yaşamların bilgeliğini barındırır
Filmed:
Readability: 3.6
1,522,539 views
Aktris ve aktivist Tracee Ellis Ross, kadınların tecrübelerinin evrensel birikiminin artık göz ardı edilemeyeceğini söylüyor. İçten ve korkusuz konuşmasında, daha iyi bir gelecek için hem erkeklere hem de kadınlara çağrıda bulunuyor.
Tracee Ellis Ross - Actress, performance artist, motivational speaker
Tracee Ellis Ross is the star of the ABC comedy series “Black-ish” and an influential voice in the modern conversation around equality, respect, beauty and feeling empowered in your skin. Full bio
Tracee Ellis Ross is the star of the ABC comedy series “Black-ish” and an influential voice in the modern conversation around equality, respect, beauty and feeling empowered in your skin. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Bir arkadaşım var,
00:13
So, I have a friend.
0
1001
1536
00:15
She's an actress, she's in her 60s.
1
3828
2096
bir aktris ve altmışlarında.
00:18
She's super bright,
2
6485
2251
İnanılmaz zeki, harika
ve duygusal zekası olan biri.
ve duygusal zekası olan biri.
00:20
badass,
3
8760
1415
00:22
emotionally intelligent.
4
10199
1833
Noel'den birkaç gün
önce postanedeymiş.
önce postanedeymiş.
00:24
And a couple of days before Christmas,
she was at the post office.
she was at the post office.
5
12056
3395
00:28
It was really crowded,
as it is around the holidays,
as it is around the holidays,
6
16258
2875
Postane, her tatil döneminde olduğu gibi
yine çok kalabalıkmış
yine çok kalabalıkmış
00:31
and she was filling out some forms
7
19157
2423
ve arkadaşım bir form
doldurmaya odaklanmışken
doldurmaya odaklanmışken
00:33
and she was really focused.
8
21604
1823
00:35
And out of nowhere,
someone moved her out of the way --
someone moved her out of the way --
9
23451
3740
ansızın biri onu yoldan çekmiş.
00:40
just physically put their hands on her
and moved her out of the way.
and moved her out of the way.
10
28041
4447
Fiziksel anlamda elleriyle arkadaşımı
tutarak yoldan çekmiş.
tutarak yoldan çekmiş.
Belli ki arkadaşımın önünde durduğu
bir şeye adamın ihtiyacı vardı,
bir şeye adamın ihtiyacı vardı,
00:45
He apparently needed something
that she was blocking,
that she was blocking,
11
33208
2957
00:48
so he moved her.
12
36189
1264
bu yüzden kadını kenara itti.
Belki adam hiçbir şey söylemedi,
belki söyledi ama o duymadı.
belki söyledi ama o duymadı.
00:50
Maybe he had said something to her,
maybe he didn't, she didn't hear it ...
maybe he didn't, she didn't hear it ...
13
38580
3690
Öyle ya da böyle, o odaklanmış olarak
bir form dolduruyordu
bir form dolduruyordu
00:54
Either way, she was focused,
she was filling out the form.
she was filling out the form.
14
42294
2772
ve birden üzerinde eller olduğunu
ve kenara itildiğini fark ediyor.
ve kenara itildiğini fark ediyor.
00:57
And the next thing you know,
there were hands on her,
there were hands on her,
15
45090
2539
00:59
and she was being moved out of the way.
16
47653
1870
01:01
He then got what he was reaching for,
17
49867
2062
Adam, onun önünde durduğu şey her neydiyse
01:05
whatever she was blocking,
18
53102
1847
ona ulaşıyor ve yoluna devam ediyor.
01:06
and went on his merry way.
19
54973
1578
01:09
She said that she was shocked at first --
20
57718
2900
Arkadaşım, önce şok olduğunu söylüyor,
yani.
01:12
yeah.
21
60642
1491
Devamında, açıklayamadığı
bir öfke ortaya çıkıyor.
bir öfke ortaya çıkıyor.
01:14
And then a fury rose up in her
that she could not explain:
that she could not explain:
22
62157
3548
Rahatsızlık değil,
01:17
not annoyance,
23
65729
1349
yılgınlık da değil.
01:19
not frustration,
24
67649
1920
01:21
but "fury" was the word that she used.
25
69593
2735
Kullandığı kelime öfkeydi
ve şu sözlerle devam ediyor:
01:24
And she went on to say,
26
72352
1649
01:26
"I mean, I wanted to get physical.
27
74609
3355
"Yani, fiziksel müdahalede
bulunmak istedim.
bulunmak istedim.
01:30
I don't know -- I was furious.
28
78959
2892
Bilmiyorum, öfkeliydim.
01:34
And I don't know why.
29
82879
1535
Nedenini de bilmiyorum.
Bana vurmadı,
01:36
I mean, he didn't hit me.
30
84438
1853
canımı acıtmadı,
01:38
He didn't hurt me,
31
86315
1211
bana saldırmadı.
01:39
he didn't violate me.
32
87550
1484
01:41
He moved me,
33
89702
1209
Beni yolundan çekti
01:43
and I wanted to hurt him,
34
91317
2735
ve ben onun canını yakmak
ya da en azından peşinden koşup
yüzüne bağırmak istedim."
yüzüne bağırmak istedim."
01:46
or at the very least,
35
94076
1215
01:47
run after him and yell in his face."
36
95315
2108
Daha sonra, bu öfke üzerine
düşünmeye başladım.
düşünmeye başladım.
01:50
So later, I was left pondering this fury,
37
98952
2857
Olayı sadece dinlediğimde bile
neden benim de öfkelendiğime
neden benim de öfkelendiğime
01:55
and looking for an explanation as to why,
even in her telling of it,
even in her telling of it,
38
103408
4989
02:00
I felt fury, too,
39
108421
1485
02:01
and why this was a word and a feeling
that I was hearing a lot about lately.
that I was hearing a lot about lately.
40
109930
4584
ve neden bu kelime ve hissi son zamanlarda
çok duyduğuma dair bir açıklama aradım.
çok duyduğuma dair bir açıklama aradım.
Aramızdaki erkeklerin biraz
rahatsız olmaya başladığını hissediyorum.
rahatsız olmaya başladığını hissediyorum.
02:07
I feel like this is the point in the room
41
115792
2009
02:09
where all the men are getting
a little bit uncomfortable.
a little bit uncomfortable.
42
117825
2880
02:12
(Laughter)
43
120729
1006
02:13
It's OK.
44
121759
1150
Sorun değil.
02:15
Stay with me.
45
123307
1150
Benimle kalın.
02:17
This fury is something
that I have been chomping on
that I have been chomping on
46
125659
3919
Bu öfke, son ABD başkanlık seçimlerinden
beri hissettiğim bir şey
beri hissettiğim bir şey
02:21
since the last US presidential election.
47
129602
2802
ve görünen o ki, bunu hisseden
birçok kadın var.
birçok kadın var.
02:25
And it seems that many women have.
48
133060
2106
02:28
This fury was not my friend's alone.
49
136202
2623
Bu, sadece arkadaşımın öfkesi değil.
02:31
Her fury was ignited
50
139672
1870
Onun öfkesini ateşleyen şey;
erkeklerin, hayatları boyunca
erkeklerin, hayatları boyunca
02:34
by lifetimes of men
helping themselves to women's bodies
helping themselves to women's bodies
51
142122
4676
kadınların rızası olmadan
onların bedenlerine buyurmalarıydı.
onların bedenlerine buyurmalarıydı.
02:38
without consent.
52
146822
1520
Erkeklerin kadınlara buyurdukları
bir yaşam tarzı var.
bir yaşam tarzı var.
02:41
There's a culture of men
helping themselves to women,
helping themselves to women,
53
149744
2555
02:44
and in this case,
54
152323
1154
Kadın bedenine bir tuzlukmuş gibi
davranılan bu zararsız görünen durumdan
davranılan bu zararsız görünen durumdan
02:45
in a seemingly innocuous way,
55
153501
2144
02:47
where a woman's body is like a saltshaker:
56
155669
2092
"Yoldan çekil de kızartmaya ulaşayım."
02:49
"Get out of the way
so I can get to the fries" --
so I can get to the fries" --
57
157785
2366
02:52
(Laughter)
58
160175
1150
02:54
to the most egregious,
59
162280
2531
en çirkin, en şiddetli ve en korkunç
durumlara kadar bu kültür çeşitleniyor.
durumlara kadar bu kültür çeşitleniyor.
02:56
violent
60
164835
1428
02:58
and horrific situations.
61
166287
1922
03:01
I imagine that some of you
are wondering what the connection is
are wondering what the connection is
62
169721
3016
Bazılarınız, spektrumun iki ucunda olan
zararsız ve korkunç arasında
zararsız ve korkunç arasında
03:04
between the innocuous and the horrific,
63
172761
2615
nasıl bir bağ olduğunu
merak ediyorsunuzdur.
merak ediyorsunuzdur.
03:07
two things that seem to be
on opposite ends of the spectrum.
on opposite ends of the spectrum.
64
175845
3715
03:12
Well, the common thread is the spectrum.
65
180892
4005
Ortak noktaları, ikisinin de
spektrumda bulunması.
spektrumda bulunması.
03:18
The innocuous makes space
for the horrific.
for the horrific.
66
186106
4029
Zararsız, korkunç olana yer açıyor
03:24
And women have to live
with the effects of both
with the effects of both
67
192429
4870
ve kadınlar, her ikisine ve aralarındaki
her şeyin etkisine katlanmak zorundalar.
her şeyin etkisine katlanmak zorundalar.
03:29
and everything in between.
68
197934
1727
03:33
Fellas,
69
201310
1406
Arkadaşlar, şunu hayal eder misiniz?
03:34
can you imagine you're just on your phone,
70
202740
3029
Telefonunuzla meşgulsünüz
03:38
and someone walks up to you
and just takes it out of your hand?
and just takes it out of your hand?
71
206480
3134
ve birisi gelip onu elinizden
alıyor ve kızdığınızda da şöyle diyor:
alıyor ve kızdığınızda da şöyle diyor:
03:41
And they're like, "OK dude,
I don't know why you're getting so upset,
I don't know why you're getting so upset,
72
209638
3309
"Dostum neden kızdığını anlamadım.
Telefon görüşmesi yapmak istiyorum,
işim biter bitmez sana geri vereceğim.
işim biter bitmez sana geri vereceğim.
03:44
I want to make a phone call.
73
212971
1535
03:46
I'm going to give it back to you
as soon as I'm done.
as soon as I'm done.
74
214530
2487
Her neyse."
03:49
Whatever."
75
217041
1150
03:51
And then imagine if someone takes
that cell phone out of your hands --
that cell phone out of your hands --
76
219140
3962
Birinin telefonunuzu bazen
elinizden aldığını hayal edin;
elinizden aldığını hayal edin;
03:55
I don't know -- once a day,
77
223126
2393
günde bir kere
veya iki kere
03:58
twice a day,
78
226438
1158
03:59
random times.
79
227620
1278
ya da canı ne zaman isterse.
Açıklama ise şu:
04:01
And the explanation is,
80
229427
1151
"Yani, güzel bir telefon kılıfın var."
04:02
"Yeah, well, I mean,
you got a fancy case,"
you got a fancy case,"
81
230602
3810
04:06
or "You shouldn't have
taken it out of your pocket,"
taken it out of your pocket,"
82
234436
3688
veya "Cebinden çıkarmamalıydın."
veya "Ah, evet, bu işler böyle."
04:10
or "Yep. Yeah.
83
238148
2265
04:12
That's just the way it is."
84
240437
1470
04:14
But somehow, no one ever talks about
the person who took the cell phone.
the person who took the cell phone.
85
242800
5559
Ama her nasılsa, telefonunuzu alan
adam hakkında kimse konuşmuyor.
adam hakkında kimse konuşmuyor.
04:21
Overly simplified, I get it,
86
249246
2348
Bunun, aşırı basitleştirilmiş
bir örnek olduğunu biliyorum
bir örnek olduğunu biliyorum
04:23
but you see where I'm going.
87
251618
2273
ama ne demek istediğimi anlıyorsunuz.
04:27
Men are so used to helping
themselves, that it's like ...
themselves, that it's like ...
88
255026
3426
Erkekler buyurmaya o kadar alışmış ki,
kendilerine engel olamıyor gibiler.
04:31
they can't help themselves.
89
259118
1473
04:34
And not because men
are fundamentally less moral,
are fundamentally less moral,
90
262482
3722
Bunun nedeni, erkeklerin temelde
daha az erdemli olmaları değil;
daha az erdemli olmaları değil;
04:38
but because this is a very big
blind spot for most men.
blind spot for most men.
91
266228
5716
bu konunun, çoğu erkek için
anlaşılmayan bir nokta olması.
anlaşılmayan bir nokta olması.
04:46
When someone helps themselves to a woman,
92
274046
3035
Birinin bir kadını rahatsız etmesi, üzüntü
ve endişeye neden olmakla kalmaz;
ve endişeye neden olmakla kalmaz;
04:49
it not only triggers
discomfort and distress,
discomfort and distress,
93
277105
4746
ayrıca annelerimizin, kız kardeşlerimizin
ve bizden önceki nesillerin kadınlarının
ve bizden önceki nesillerin kadınlarının
04:54
but the unspoken experiences
of our mothers' lives,
of our mothers' lives,
94
282505
4907
04:59
sisters' lives
95
287436
1834
dile getirilmemiş
deneyimlerini de hatırlatır.
deneyimlerini de hatırlatır.
05:01
and generations of women before us.
96
289294
2582
05:05
That's lifetimes of women dealing with men
97
293600
4429
Bu, bizi kendimizden daha iyi bildiklerini
varsayan erkeklere katlanmak zorunda olan
varsayan erkeklere katlanmak zorunda olan
05:10
who assume they know better for us
than we know for ourselves,
than we know for ourselves,
98
298053
3621
ve kocalarının ya da ağaların mülkleri
haline gelen kadınların yaşamı.
haline gelen kadınların yaşamı.
05:15
being the property of husbands,
99
303657
2642
05:18
landowners,
100
306953
1961
05:20
and having old, white men tell us
the fate of our lady parts;
the fate of our lady parts;
101
308938
4082
Yaşlı beyaz adamların bizim bölgelerimizin
kaderini belirlediği bir yaşam.
kaderini belirlediği bir yaşam.
Bedenlerimizin, bizim tarafımızdan
dilediğimiz gibi yönetilmesi yerine
dilediğimiz gibi yönetilmesi yerine
05:26
lifetimes of having our bodies used
for love and objects of desire,
for love and objects of desire,
102
314087
5366
05:31
instead of bodies that we get to wield
and use as we choose;
and use as we choose;
103
319477
6362
sevgi ve arzu objesi olarak
görüldüğü bir yaşam.
görüldüğü bir yaşam.
05:39
lifetimes of knowing that whether
we play by their rules or not,
we play by their rules or not,
104
327144
3320
Onların kurallarına göre
oynasak da oynamasak da
oynasak da oynamasak da
taciz, saldırı ve daha kötüsüne katlanmak
zorunda olduğumuzu bildiğimiz bir yaşam.
zorunda olduğumuzu bildiğimiz bir yaşam.
05:42
we still have to tolerate harassment,
105
330488
3938
05:46
assault
106
334450
1415
05:47
and even worse;
107
335889
1253
Bedenimizin vurulabilen,
acıtılabilen, yönetilebilen
acıtılabilen, yönetilebilen
05:49
lifetimes of our bodies being used
as property that can be hit and hurt,
as property that can be hit and hurt,
108
337648
5137
ve kenara itilebilen
bir eşya olarak kullanıldığı
bir eşya olarak kullanıldığı
05:55
manipulated and moved
109
343336
2906
ve onlara, saygıyı hak etmeyen
bir nesne gibi davranıldığı bir yaşam.
bir nesne gibi davranıldığı bir yaşam.
05:58
and like objects that are not
deserving of respect;
deserving of respect;
110
346915
2838
Bedenimizin kızgınlığını
ifade edemediğimiz bir yaşam.
ifade edemediğimiz bir yaşam.
06:03
lifetimes of not being able to express
the anger of our bodies.
the anger of our bodies.
111
351140
6767
06:12
It's no wonder we feel this fury.
112
360578
2329
Böyle öfkeli olmamıza şaşmamalı.
Eğer buna ırk tarihini de eklersek,
ki bu da ayrı bir konuşma konusu,
ki bu da ayrı bir konuşma konusu,
06:17
And if you add in the history of race --
113
365446
3435
06:21
which is a whole other talk --
114
369602
1886
06:24
it gets exponentially more complicated.
115
372396
3267
bu sorun kat kat daha
karmaşık bir hâle gelir.
karmaşık bir hâle gelir.
Kadınlar saldırıya uğradıklarında
06:30
When women get manhandled,
we start to rationalize,
we start to rationalize,
116
378173
2918
bunun kendi hataları olduğuna
kendilerini inandırmaya çalışıyorlar.
kendilerini inandırmaya çalışıyorlar.
06:33
try to figure out the ways that it was --
117
381115
2226
"Galiba benim hatamdı.",
06:35
"It was probably our fault.
118
383365
1344
"Muhtemelen o bir şey söyledi
ama ben duymadım.",
ama ben duymadım.",
06:36
You know what? He probably said
something, and I didn't hear him.
something, and I didn't hear him.
119
384733
4272
"Aşırı tepki gösteriyorum,
kesinlikle aşırı tepki gösteriyorum."
kesinlikle aşırı tepki gösteriyorum."
06:41
I'm just overreacting.
120
389029
1485
06:42
I'm totally overreacting."
121
390538
1328
06:43
No.
122
391890
1150
Hayır.
06:45
No.
123
393719
1150
Hayır.
06:47
No.
124
395508
1150
Hayır.
06:49
No, no, no, no, no.
125
397244
2685
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır.
06:52
Women have been trained
to think that we are overreacting
to think that we are overreacting
126
400988
4509
Kadınlar, aşırı tepki gösterdiklerine
ve çok hassas ya da mantıksız
olduklarına inandırılıyorlar.
olduklarına inandırılıyorlar.
06:57
or that we're being too sensitive
or unreasonable.
or unreasonable.
127
405521
3725
Mantığı olmayan şeylerde mantık arıyoruz
ve öfkemizi içimize atıyoruz.
ve öfkemizi içimize atıyoruz.
07:01
We try to make sense of nonsense,
128
409270
1827
07:03
and we swallow the furious feelings.
129
411121
2284
Onu, zihnimizin gizli
bölgelerinde saklamaya çalışıyoruz
bölgelerinde saklamaya çalışıyoruz
07:05
We try to put them into
some hidden place in our minds,
some hidden place in our minds,
130
413429
3320
ancak hiçbir yere gitmiyor.
07:08
but they don't go away.
131
416773
1488
07:11
That fury sits deep inside
as we practice our smiles --
as we practice our smiles --
132
419794
4715
Öfke, biz gülümseyip kibar oldukça
içimizde daha derine yerleşiyor.
içimizde daha derine yerleşiyor.
07:16
(Giggling) "Yes, of course" --
133
424533
2480
"Evet, tabii ki.",
"Biliyorum.",
07:19
and try to be pleasant.
134
427037
1476
07:20
"I know --" (Giggling)
"Yes, yes, of course,"
"Yes, yes, of course,"
135
428979
3532
"Evet, evet, elbette."
Çünkü görünen o ki,
kadınlar sinirlenemez.
kadınlar sinirlenemez.
07:24
because apparently, women
aren't supposed to get angry.
aren't supposed to get angry.
136
432535
2618
07:29
That fury that my friend felt
holds centuries
holds centuries
137
437925
5748
Arkadaşımın hissettiği bu öfke,
yüzyıllardır doğrudan ifade edemediğimiz
ya da dile getiremediğimiz
ya da dile getiremediğimiz
07:35
of never being able to directly address
or express our indignation,
or express our indignation,
138
443697
6167
kızgınlığımızı,
bıkkınlığımızı
07:43
our frustration
139
451028
1919
ve hiddetimizi içeriyor.
07:44
and our rage.
140
452971
1407
07:48
When someone thinks
they can help themselves to our bodies,
they can help themselves to our bodies,
141
456022
3243
Birileri bizim bedenlerimize
hükmedebileceğini düşündüğünde
hükmedebileceğini düşündüğünde
bu, sadece mevcut öfkeyi
tutuşturmakla kalmıyor,
tutuşturmakla kalmıyor,
07:51
it not only ignites the current fury,
142
459289
3219
07:55
but it lights up the past.
143
463289
1945
geçmişi de tutuşturuyor.
Postanedeki o zararsız görünen davranış
07:59
What seems like a benign moment
at the post office
at the post office
144
467686
2523
08:03
is actually an anger grenade.
145
471560
1906
aslında bir öfke bombası.
08:07
Well,
146
475100
1151
Pekâlâ,
bom!
08:08
kaboom!
147
476907
1168
08:12
Today, the global collection
of women's experiences
of women's experiences
148
480627
3602
Kadınların tecrübelerinin bu evrensel
birikimi artık göz ardı edilemez.
birikimi artık göz ardı edilemez.
08:16
can no longer be ignored.
149
484253
1914
Aşırı tepki gösterdiğimizi düşünmenin
08:19
Time's up on thinking
that we're overreacting
that we're overreacting
150
487236
2565
veya "Bunu herkes yaşıyor."
demenin zamanı doldu.
demenin zamanı doldu.
08:21
or "This is just the way it is."
151
489825
1708
08:24
Time's up on women being held responsible
152
492630
4024
Erkeklerin kötü davranışlarından
kadınları sorumlu tutmanın zamanı doldu.
kadınları sorumlu tutmanın zamanı doldu.
08:28
for men's bad behavior.
153
496678
3140
Erkeklerin kötü davranışlarını
değiştirmek, erkeklerin sorumluluğunda.
değiştirmek, erkeklerin sorumluluğunda.
08:31
It is men's responsibility
to change men's bad behavior.
to change men's bad behavior.
154
499842
5212
08:38
(Applause)
155
506104
5856
(Alkışlar)
08:46
Our culture is shifting,
156
514183
1644
Kültürümüz değişiyor
08:48
and it's time.
157
516810
1252
ve bunun zamanı geldi.
08:52
So my fellow women
158
520101
1655
Sevgili kadınlarımız
ve kibar erkeklerimiz,
08:54
and our gentle men,
159
522852
1843
08:58
as we are here together
within this particular window
within this particular window
160
526841
3820
kadınların eşitliği için bu geniş çaplı
hareketin özel penceresinde bir aradayken
hareketin özel penceresinde bir aradayken
09:02
of this large-scale movement
towards women's equality,
towards women's equality,
161
530685
4656
09:08
and as we envision a future
that does not yet exist,
that does not yet exist,
162
536532
3040
ve henüz var olmayan bir geleceği
zihnimizde canlandırırken
zihnimizde canlandırırken
09:12
we both have different invitations.
163
540181
1930
ikimiz için de farklı çağrılar var.
09:15
Men,
164
543935
1215
Erkekler,
09:18
I call you in as allies,
165
546959
3864
değişim için birlikte çalışırken
sizlere müttefikim diyeceğim.
09:23
as we work together towards change.
166
551955
2718
09:27
May you be accountable
and self-reflective,
and self-reflective,
167
555982
3788
Sorumlu, düşünceli,
09:33
compassionate and open.
168
561679
3191
nazik ve açık olun.
09:38
May you ask how you can support a woman
and be of service to change.
and be of service to change.
169
566590
4765
Bir kadına ve değişime nasıl
destek olabileceğinizi sorun
destek olabileceğinizi sorun
09:44
And may you get help if you need it.
170
572721
1938
ve ihtiyaç duyarsanız yardım alın.
09:48
And women,
171
576676
1197
Kadınlar,
09:51
I encourage you
172
579750
1563
sizi cesaretlendiriyorum,
09:54
to acknowledge your fury.
173
582127
2576
öfkenizi tanıyın.
09:57
Give it language.
174
585990
1609
Onu dile getirin.
10:00
Share it in safe places of identification
175
588528
3193
Kabullenmenin güvenli olduğu yerlerde
güvenli bir şekilde onu paylaşın.
güvenli bir şekilde onu paylaşın.
10:03
and in safe ways.
176
591745
1587
10:07
Your fury is not something
to be afraid of.
to be afraid of.
177
595788
2889
Öfkeniz, korkulacak bir şey değil.
10:11
It holds lifetimes of wisdom.
178
599488
3122
O, yaşamların bilgeliğini barındırır.
10:15
Let it breathe
179
603857
1477
Onun nefes almasına izin verin
ve onu dinleyin.
10:19
and listen.
180
607062
1150
10:21
Thank you.
181
609366
1150
Teşekkürler.
10:22
(Applause)
182
610540
3546
(Alkışlar)
10:29
Thank you.
183
617237
1340
Teşekkürler.
(Alkışlar)
10:30
(Applause)
184
618577
2050
ABOUT THE SPEAKER
Tracee Ellis Ross - Actress, performance artist, motivational speakerTracee Ellis Ross is the star of the ABC comedy series “Black-ish” and an influential voice in the modern conversation around equality, respect, beauty and feeling empowered in your skin.
Why you should listen
Tracee Ellis Ross, a global influencer with a cross-cultural and joyful point of view, is a co-founding signatory of the Time's Up movement. In November 2017, she gave a powerful speech that went viral about dismantling expectations and claiming your own life at Glamour's Women of the Year Summit.
When Ross was Emmy-nominated for her work on Black-ish in 2016, it made her the first black woman in 30 years to garner a nomination in the category and only one in five all-time. She's the recipient of multiple NAACP Image awards and nominations for her work. You also may spot her as the host of many award shows, including Black Girls Rock! and the 2017 American Music Awards, where her heart, humor and style are on full blast.
Tracee Ellis Ross | Speaker | TED.com