ABOUT THE SPEAKER
Anjan Sundaram - Author, journalist
TED Fellow Anjan Sundaram has spent the last decade writing about 21st century dictatorships, forgotten conflicts and discrimination around the world – from the Democratic Republic of Congo to Rwanda and India.

Why you should listen

Anjan Sundaram is the author of Bad News: Last Journalists in a Dictatorship (Ingabire prize, PEN America prize finalist, Amazon Best Book of 2016) and Stringer: A Reporter's Journey in the Congo (Royal African Society Book of the Year in 2014, BBC Book of the Week). His writing has appeared in Granta, The New York Review of Books, the New York Times, The Guardian and Foreign Policy. His war correspondence won a Frontline Club award in 2015 and a Reuters prize in 2006. Sundaram is a TED Fellow. He graduated from Yale University.

More profile about the speaker
Anjan Sundaram | Speaker | TED.com
TED2017

Anjan Sundaram: Why I risked my life to expose a government massacre

Anjan Sundaram: Bir devlet katliamını açığa çıkarmak için neden hayatımı riske attım?

Filmed:
1,058,096 views

Araştırmacı gazeteci ve TED Burslusu Anjan Sandaram, kimse görmediğinde bir savaş bölgesinin en barışçıl yer olarak görülebileceğini belirtiyor. Bu kısa ve sivri konuşmada, bizi etnik temizlik için metodik hazırlığın yapıldığı Orta Afrika Cumhuriyetindeki çatışmaya götürüyor ve diğer insanların acılarına tanıklık etme ile ilgili bir ders veriyor. Sundaram "Tüm topluluklardaki görmezden gelinen insanların bize kim olduğumuzla ilgili önemli bir şeyler anlatıyor ve vahşet sessizce, göze görünmeyen ve duyulmamış olduğunda bir şahit değerli ve onların bakışları gerekli oluyor" diyor.
- Author, journalist
TED Fellow Anjan Sundaram has spent the last decade writing about 21st century dictatorships, forgotten conflicts and discrimination around the world – from the Democratic Republic of Congo to Rwanda and India. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
What does it mean to be a witnesstanık?
0
1280
3120
Tanık olmanın anlamı nedir?
00:17
Why is it importantönemli to bearayı witnesstanık
1
5560
2816
İnsanların acısına tanıklık etmek
00:20
to people'sinsanların sufferingçile,
2
8400
1200
neden bu kadar önemli,
00:22
especiallyözellikle when those people
are isolatedyalıtılmış from us?
3
10400
3200
özellikle bu insanlar
bizden uzak olduğunda.
00:27
And what happensolur when we turndönüş away?
4
15440
2240
Peki biz bu duruma
yüzümüzü çevirsek ne olur?
00:32
ThreeÜç yearsyıl agoönce, I traveledseyahat
to the CentralMerkez AfricanAfrika RepublicCumhuriyeti
5
20000
3656
Üç yıl önce o zamanlarda devam eden
Orta Afrika savaşını
00:35
to reportrapor on its ongoingdevam eden warsavaş.
6
23680
1760
haber yapmak için bölgeye gitmiştim.
00:38
I'd heardduymuş warningsUyarılar of massacreskatliam
7
26920
2776
Ülkenin ormanlarında ve çöllerinde
00:41
in the country'sülkenin junglesormanlarda and desertsçöller,
8
29720
2080
katliam yapıldığı uyarısını almıştım,
00:45
but no one could locatebulun these massacreskatliam
9
33440
2776
fakat hiç kimse bu katliamların
yerini tespit edememiş
00:48
or tell me who was killedöldürdü, or when.
10
36240
2600
ve kimin öldürüldüğünü ya da
nerede öldürüldüğünü söyleyememişti.
00:53
I drovesürdü into this warsavaş
11
41520
2656
Çok az bilgiyle
bu savaşın içine daldım.
00:56
with little informationbilgi.
12
44200
1200
00:58
I witnessedtanık scenessahneler
that were tragictrajik and unrealgerçek dışı,
13
46640
3600
Feci ve gerçek dışı anlara tanıklık ettim
01:03
and only at the endson did I realizegerçekleştirmek
14
51840
2216
ve sadece en sonunda etnik bir temizliğin
01:06
that I had witnessedtanık
the slowyavaş preparationhazırlık of ethnicetnik cleansingtemizleyici.
15
54080
4720
uzun süren hazırlığına
tanıklık ettiğimi fark ettim.
01:14
The CentralMerkez AfricanAfrika RepublicCumhuriyeti
is a countryülke of about fivebeş millionmilyon people
16
62160
3896
Orta Afrika Cumhuriyeti,
yaklaşık beş milyon nüfuslu,
01:18
the sizeboyut of TexasTexas
17
66080
1496
Teksas büyüklüğünde,
01:19
in the centermerkez of AfricaAfrika.
18
67600
1280
Afrika'nın merkezinde bir ülke.
01:22
The countryülke has knownbilinen chronicKronik violenceşiddet
sincedan beri FrenchFransızca colonialsömürge rulekural endedbitti in 1960.
19
70240
4320
Ülke, 1960'da sona eren Fransız sömürgeci
yönetimden dolayı şiddeti iyi biliyor.
01:28
The warsavaş I reportedrapor on
20
76440
1936
Haberini yaptığım savaş,
01:30
was betweenarasında the minorityazınlık
MuslimMüslüman governmenthükümet,
21
78400
2120
Seleka adındaki
Müslüman azınlık idaresi ile
01:33
calleddenilen the SelekaSeleka,
22
81520
1200
01:35
and citizenvatandaş militiasmilisler,
23
83920
1200
çoğunluğu Hristiyan olan
01:38
mostlyçoğunlukla ChristianHıristiyan,
24
86080
1776
Anti-balaka adındaki
01:39
calleddenilen the anti-balakaAnti-balaka.
25
87880
1200
yerli milisler arasındaydı.
01:44
The first signişaret of the impendingeli kulağında cleansingtemizleyici
26
92360
3016
Eli kulağında olan temizliğin ilk işareti,
01:47
was the breakdownarıza of trustgüven
withiniçinde communitiestopluluklar.
27
95400
2880
toplumlar arası güven ortamının
yıkılmasıyla başlamıştı.
01:52
ThreeÜç daysgünler after I arrivedgeldi in the countryülke,
28
100040
2896
Ülkeye vardıktan üç gün sonra,
01:54
I watchedizledi the smallküçük cityŞehir
of GagaGaga be abandonedterkedilmiş.
29
102960
2800
Gaga adındaki küçük bir şehrin
boşaltıldığını gördüm.
01:59
A battlesavaş was about to breakkırılma out.
30
107560
1720
Savaş başlamak üzereydi.
02:02
And to savekayıt etmek themselveskendilerini,
31
110280
1656
Kendilerini korumak için
02:03
manyçok people were workingçalışma
as governmenthükümet spiesCasuslar,
32
111960
3896
birçok insan,
arkadaşlarını ve komşularını,
02:07
identifyingtanımlama friendsarkadaşlar and neighborsKomşular
33
115880
3416
öldürülmeleri için teşhis ederek
hükumet ajanlığı yapıyorlardı.
02:11
to be killedöldürdü.
34
119320
1200
02:14
CitiesŞehirler and townskasabalar,
35
122960
2256
Şehirler ve kasabalar,
02:17
any placeyer with humansinsanlar, had becomeolmak unsafegüvenli olmayan.
36
125240
2720
insanların olduğu herhangi bir yer
artık güvensizdi.
02:22
So people movedtaşındı to the jungleorman.
37
130120
1840
Birçok insan ormana taşındı.
02:25
I feltkeçe strangelygarip bir şekilde isolatedyalıtılmış
38
133960
3256
Domuzlar ve çiftlik hayvanları
boş evlere taşındığından
02:29
as pigsdomuzlar and livestockçiftlik hayvanları
movedtaşındı into the emptyboş homesevler.
39
137240
4360
kendimi garip bir şekilde
yalnız hissettim.
02:36
In a warsavaş zonebölge,
40
144080
1496
Savaş bölgesinde,
02:37
you know that you are nearyakın the killingöldürme
when people have left.
41
145600
3200
insanlar ayrılmaya başladığında ölümün
eşiğinde olduğunuzu bilirsiniz.
02:42
The warsavaş movedtaşındı acrosskarşısında the jungleorman
and reachedulaştı GagaGaga,
42
150800
2736
Savaş ormanı aşmış ve Gaga'ya ulaşmıştı
02:45
and I was surroundedçevrili
by the thundergök gürültüsü of bombsbombalar.
43
153560
2240
ve bomba gürültüsü tarafından
etrafım sarılmıştı.
02:49
GovernmentHükümet forcesgüçler drovesürdü into the jungleorman
to attacksaldırı a townkasaba shelteringbarınma a militiamilis.
44
157000
4480
Hükumet güçleri, milis barındıran bir
kasabaya saldırmak için ormana girdiler.
02:56
I roderode on motorcyclemotosiklet for hourssaatler,
45
164560
2496
Orman nehirlerini ve uzun çayırları aşarak
02:59
crossinggeçit jungleorman streamsakışları
and talluzun boylu elephantfil grassçimen,
46
167080
2600
saatler boyu motosiklet kullandım
03:03
but I only got to the townkasaba
47
171280
2016
fakat hükümet şehri yaktıktan,
03:05
after the governmenthükümet had burnedyanmış it
48
173320
1856
insanlar terk ettikten sonra
03:07
and its people were gonegitmiş.
49
175200
1200
oraya ulaşabildim.
03:10
To see if I could speakkonuşmak to someonebirisi,
50
178400
1696
Konuşabilecek birini görebilseydim
03:12
I shoutedbağırdı out that I was a friendarkadaş,
that I would not hurtcanını yakmak them.
51
180120
3000
ona arkadaş olduğumu ve
zarar vermeyeceğimi söyleyecektim.
03:16
A womankadın in a redkırmızı shirtgömlek
ranran out of the forestorman.
52
184680
2840
Kırmızı tişörtlü bir kadın
ormandan dışarı koşmuştu.
03:21
OthersDiğerleri cautiouslydikkatli bir şekilde emergedortaya from the treesağaçlar
53
189400
3136
Diğerleri de ağaçların arsından çıkıyordu
03:24
and askeddiye sordu, "Est-ceEST-ce lesLes gensgens saventsavent?"
54
192560
2720
ve "Est-ce les gens savent?"
diye sordular.
03:28
"Do people know?"
55
196200
1200
"İnsanlar biliyor mu?"
03:30
The questionsoru surprisedşaşırmış me.
56
198960
1816
Soru beni şaşırtmıştı.
03:32
TheirOnların childrençocuklar were hungry and sickhasta,
57
200800
2456
Çocukları aç ve hastaydı,
03:35
but they didn't asksormak for foodGıda or medicinetıp.
58
203280
2080
fakat yemek veya ilaç sormuyorlardı.
03:38
They askeddiye sordu me,
59
206520
1576
Soruları şuydu:
03:40
"Do people know what is happeningolay to us?"
60
208120
2160
"İnsanlar bize neler olduğunu
biliyorlar mı?"
03:45
I feltkeçe helplessçaresiz
as I wroteyazdı down theironların questionsoru.
61
213440
3120
Bu soruyu yazdığımda kendimi
çok aciz hissettim.
03:49
And I becameoldu determinedbelirlenen
62
217680
3256
Hayatlarındaki bu anın
03:52
that this momentan in theironların liveshayatları
63
220960
3296
unutulmaması gerektiğinin
03:56
should not be forgottenunutulmuş.
64
224280
1200
farkına vardım.
03:59
In bearingyatak witnesstanık to theironların crisiskriz,
65
227480
2336
Krizlerine şahit olduğum için
bu insanların duygularını küçük de olsa
paylaştığımı hissettim.
04:01
I feltkeçe a smallküçük communioncemaat
with these people.
66
229840
2360
04:06
From faruzak away, this warsavaş had feltkeçe
like a footnoteDipnot in worldDünya newshaber.
67
234000
5360
Uzaklardan, bu savaş dünya haberlerinde
bir alt yazıdan ibaretti.
04:13
As a witnesstanık,
68
241120
1736
Bir şahit olarak,
04:14
the warsavaş feltkeçe like historytarih unfoldingunfolding.
69
242880
2960
tarihin gözler önüne
serilmesi gibi hissettirdi.
04:18
The governmenthükümet deniedinkar
that it was committingişlemekle any violenceşiddet,
70
246840
2720
Hükumet, şiddet uygulandığını inkar etti
04:22
but I continuallysürekli olarak drovesürdü throughvasitasiyla townskasabalar
71
250400
3016
ancak bir gün ya da bir hafta önceden
04:25
where people describedtarif edilen
governmenthükümet massacreskatliam
72
253440
2976
insanların katliamı
anlatabilecekleri yerlere
04:28
from a day or a weekhafta before.
73
256440
2519
sürmeye devam ettim.
04:33
I feltkeçe overwhelmedboğulmuş
74
261240
1200
Bunaldım ve
04:35
and trieddenenmiş to calmsakin myselfkendim.
75
263480
1480
kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
04:38
As I reportedrapor on these massacreskatliam,
76
266280
2496
Bu katliamları haber yaparken
04:40
I boughtsatın and ateyemek yedi
77
268800
2696
onların damak tadını
çıkarmaya çalışmak için
04:43
little sweetsTatlılar,
78
271520
2016
04:45
seekingarayan the familiartanıdık
comfortkonfor of theironların tastedamak zevki.
79
273560
4640
küçük şekerlerden
aldım ve yedim.
04:51
CentralMerkez AfricansAfrikalılar ateyemek yedi these sweetsTatlılar
80
279880
2136
Orta Afrikalılar, açlıklarını yatıştırmak için
04:54
to easekolaylaştırmak theironların hungeraçlık,
81
282040
1200
bu şekerlerden yediler
04:56
leavingayrılma a trailiz of thousandsbinlerce
of plasticplastik wrapperssarma as they fledkaçtı.
82
284560
4680
ve kaçtıkları için binlerce
plastik paketin izini bıraktıklar.
05:02
On the fewaz radioradyo stationsistasyonlar
still operatingişletme in the countryülke,
83
290680
3976
Ülkede halen çalışan bir kaç radyoda,
05:06
I mostlyçoğunlukla heardduymuş poppop musicmüzik.
84
294680
2280
genellikle pop müzik dinledim.
05:10
As the warsavaş mountedMonte,
85
298680
2016
Savaş tırmandıkça,
05:12
we receivedAlınan lessaz informationbilgi
about the massacreskatliam.
86
300720
2520
katliamlar hakkında daha az
bilgi almaya başladık.
05:16
It becameoldu easierDaha kolay
to feel a senseduyu of normalcynormallik.
87
304360
3880
Normal hissetmek daha kolay
hale gelmişti.
05:24
I witnessedtanık the effectEfekt
of this missingeksik informationbilgi.
88
312080
2800
Bu eksik bilginin etkisine
şahitlik ediyordum.
05:28
Two weekshaftalar latersonra, I slowlyyavaşça and anxiouslyendişeyle
89
316560
3896
İki hafta sonra, yavaşça ve endişeyle
05:32
drovesürdü into an isolatedyalıtılmış
militiamilis headquartersMerkez,
90
320480
3176
PK100 denen soyutlanmış bir
milis karargahının bulunduğu
05:35
a townkasaba calleddenilen PKPK100.
91
323680
1560
kasabaya doğru sürdüm.
05:38
Here, ChristianHıristiyan fighterssavaşçıları told me
92
326680
2936
Burada, Hristiyan savaşçılar bana
05:41
that all MuslimsMüslümanlar were foreignersyabancıların,
93
329640
2536
tüm Müslümanların dışarıdan geldiğini,
05:44
evilkötülük and alliedmüttefik with the governmenthükümet.
94
332200
2560
kötü olduklarını ve hükumetle
çalıştıklarını söylediler.
05:47
They likenedbenzetti MuslimsMüslümanlar to animalshayvanlar.
95
335920
2000
Müslümanları hayvanlara benzetiyorlardı.
05:52
WithoutOlmadan neutralnötr observersgözlemciler or mediamedya
96
340480
3096
Tarafsız gözlemciler veya basın olmadan
05:55
to countersayaç this absurdsaçma narrativeöykü,
97
343600
2536
bu tür saçma rivayetler ile karşılaşınca
05:58
it becameoldu the singletek narrativeöykü
in these campskampları.
98
346160
2480
kamplardaki tek bilinen bu olmuştu.
06:02
The militiasmilisler beganbaşladı to huntav down MuslimsMüslümanlar,
99
350600
2656
Milisler Müslümanların peşine düşmüşlerdi
06:05
and emptiedboşalttı the capitalBaşkent, BanguiBangui,
100
353280
2856
ve bir kaç ay içerisinde
06:08
of nearlyneredeyse 140,000 MuslimsMüslümanlar
101
356160
2816
140.000 Müslümanın yaşadığı
06:11
in just a fewaz monthsay.
102
359000
1440
Bangui şehrini boşaltmışlardı.
06:14
MostÇoğu of the killingöldürme and fleeingkaçan of MuslimsMüslümanlar
wentgitti unrecordedkaydı by witnessestanıklar.
103
362760
4520
Öldürülen ve kaçan Müslümanların
çoğuna şahitlik edilemedi.
06:22
I'm tellingsöylüyorum you about my reportingraporlama
in the CentralMerkez AfricanAfrika RepublicCumhuriyeti,
104
370640
3160
Size Orta Afrika Cumhuriyetindeki
haberciliğimden bahsediyorum
06:27
but I still asksormak myselfkendim why I wentgitti there.
105
375040
2760
fakat halen oraya
neden gittiğimi söylemedim.
06:31
Why put myselfkendim at riskrisk?
106
379080
1360
Neden kendimi riske attım?
06:34
I do this work
107
382600
1296
Bu işi yaptım
06:35
because I feel that ignoredihmal people
in all our communitiestopluluklar
108
383920
5416
çünkü tüm toplumlardaki görmezden gelinen
insanların bize kim olduğumuz ile ilgili
06:41
tell us something importantönemli
109
389360
2016
önemli bir şeyler
06:43
about who we are.
110
391400
1200
söylediğine inanıyorum.
06:48
When informationbilgi is missingeksik,
111
396000
2256
Bilgi eksik olduğunda,
06:50
people have the powergüç
to manipulateidare realitygerçeklik.
112
398280
3200
insanlar gerçeği manipule etme
kudretine sahip olurlar.
06:55
WithoutOlmadan witnessestanıklar,
113
403320
1200
Şahitlerin olmadığı yerde
06:57
we would believe that those thousandsbinlerce
of massacredhareket ettiği için katledildi people are still alivecanlı,
114
405560
3477
katledilen binlerce insanın yaşadığına,
07:02
that those hundredsyüzlerce
of burnedyanmış homesevler are still standingayakta.
115
410280
2600
binlerce yakılan evin
yıkılmadığına inanırız.
07:06
A warsavaş zonebölge can passpas
116
414360
1656
Bir savaş bölgesi,
07:08
for a mostlyçoğunlukla peacefulhuzurlu placeyer
117
416040
2256
kimse görmüyorken
07:10
when no one is watchingseyretme.
118
418320
1600
en barışçıl yer olabilir.
07:14
And a witnesstanık can becomeolmak preciousdeğerli,
119
422080
2440
Şiddet sessizce, göze görünmeyen
07:17
and theironların gazebakışları mostçoğu necessarygerekli,
120
425680
1720
ve duyulmamış olduğunda
07:20
when violenceşiddet passesgeçer silentlysessizce,
121
428480
3680
bir şahit, çok değerli
07:25
unseengörünmeyen and unheardduyulmamış.
122
433000
2120
ve onların bakışları çok gerekli olabilir.
07:27
Thank you.
123
435960
1216
Teşekkür ederim.
07:29
(ApplauseAlkış)
124
437200
4640
(Alkışlar)
Translated by Abdullah Aktepe
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Anjan Sundaram - Author, journalist
TED Fellow Anjan Sundaram has spent the last decade writing about 21st century dictatorships, forgotten conflicts and discrimination around the world – from the Democratic Republic of Congo to Rwanda and India.

Why you should listen

Anjan Sundaram is the author of Bad News: Last Journalists in a Dictatorship (Ingabire prize, PEN America prize finalist, Amazon Best Book of 2016) and Stringer: A Reporter's Journey in the Congo (Royal African Society Book of the Year in 2014, BBC Book of the Week). His writing has appeared in Granta, The New York Review of Books, the New York Times, The Guardian and Foreign Policy. His war correspondence won a Frontline Club award in 2015 and a Reuters prize in 2006. Sundaram is a TED Fellow. He graduated from Yale University.

More profile about the speaker
Anjan Sundaram | Speaker | TED.com