ABOUT THE SPEAKER
Suleika Jaouad - Writer, teacher, activist
Writer Suleika Jaouad is changing the conversation about what it means to thrive in the wake of illness and life's unexpected interruptions.

Why you should listen

When Suleika Jaouad finally walked out of the hospital -- after countless rounds of chemo, a lifesaving clinical trial and a bone marrow transplant -- she was, according to the doctors, "cured." But as she would soon learn, a cure is not where the work of healing ends; it's where it begins. She set out on a 100-day, 15,000-mile road trip across the country to meet some of the people who had written to her during her time in the hospital. Her extraordinary journey resulted in her debut memoir, Between Two Kingdoms.

Jaouad is an Emmy-winning journalist, author, teacher and activist. Her career aspirations as a foreign correspondent were cut short when, at age 22, she was diagnosed with leukemia. She began writing the acclaimed New York Times column and video series "Life, Interrupted" from the front lines of her hospital bed and has since become a fierce advocate for those living with illness and other forms of adversity.

Jaouad served on Barack Obama's Presidential Cancer Panel, and her advocacy work, public speaking and reporting have brought her everywhere from the United Nations and Capitol Hill to a maximum security prison and a two-room schoolhouse in rural Montana.

More profile about the speaker
Suleika Jaouad | Speaker | TED.com
TED2019

Suleika Jaouad: What almost dying taught me about living

Suleika Jaouad: Neredeyse ölmenin bana yaşamak hakkında öğrettiği şey

Filmed:
2,529,592 views

"Kanser deneyimimin en zor yanı kanser gittiğinde başladı," diyor yazar Suleika Jaouad. Bu şevkli, komik, bilgelik dolu konuşmada bize "hasta" ve "iyi" arasındaki çizginin ötesinde düşünmemiz için meydan okuyor ve soruyor: Hayatın sekteye uğradığında nasıl yeniden başlayıp anlam bulursun?
- Writer, teacher, activist
Writer Suleika Jaouad is changing the conversation about what it means to thrive in the wake of illness and life's unexpected interruptions. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
It was the springbahar of 2011,
0
690
2976
2011 ilkbaharıydı
00:15
and as they like to say
in commencementDiploma töreni speecheskonuşmalar,
1
3690
2802
ve mezuniyet konuşmalarında da
söyledikleri gibi
00:18
I was gettingalma readyhazır
to entergirmek the realgerçek worldDünya.
2
6516
3564
gerçek dünyaya
adım atmaya hazırlanıyordum.
00:22
I had recentlyson günlerde graduatedmezun from collegekolej
3
10727
2632
Kısa süre önce üniversiteden
mezun olmuştum
00:25
and movedtaşındı to ParisParis to startbaşlama my first job.
4
13383
2740
ve ilk işime başlamak için
Paris'e taşınmıştım.
00:28
My dreamrüya was to becomeolmak
a warsavaş correspondentmuhabiri,
5
16990
3872
Hayalim bir savaş muhabiri olmaktı
00:32
but the realgerçek worldDünya that I foundbulunan
6
20886
2157
ama bulduğum gerçek dünya
00:35
tookaldı me into a really differentfarklı
kindtür of conflictfikir ayrılığı zonebölge.
7
23067
4280
beni çok daha farklı bir
çatışma alanına götürdü.
00:40
At 22 yearsyıl oldeski,
8
28974
2024
22 yaşında
00:43
I was diagnosedtanısı with leukemiaLösemi.
9
31022
2903
lösemi tanısı aldım.
00:46
The doctorsdoktorlar told me
and my parentsebeveyn, point-blankdolaysız,
10
34927
3285
Doktorlar bana ve aileme dolaysız olarak
00:50
that I had about a 35 percentyüzde chanceşans
of long-termuzun vadeli survivalhayatta kalma.
11
38236
4465
uzun dönem sağ kalma şansımın
yüzde 35 olduğunu söylediler.
00:56
I couldn'tcould wrapsarmak my headkafa around
what that prognosisprognoz meantdemek.
12
44006
4817
Bu öngörünün ne anlama geldiğini
kavrayamıyordum.
01:00
But I understoodanladım that the realitygerçeklik
and the life I'd imaginedhayal for myselfkendim
13
48847
5103
Ama anladım ki gerçeklik
ve kendim için hayal ettiğim hayat
01:05
had shatteredparamparça.
14
53974
1150
paramparça olmuştu.
01:07
OvernightBir gecede, I lostkayıp my job,
my apartmentapartman, my independencebağımsızlık,
15
55744
5006
Tek gecede işimi, dairemi
ve bağımsızlığımı kaybettim
01:12
and I becameoldu patienthasta numbernumara 5624.
16
60774
3772
ve 5624 numaralı hasta oldum.
01:18
Over the nextSonraki fourdört yearsyıl
of chemoKemoterapi, a clinicalklinik trialDeneme
17
66680
3549
Sonraki 4 yıllık kemoterapi, klinik deney
01:22
and a bonekemik marrowkemik iliği transplantOrgan nakli,
18
70253
1880
ve bir kemik iliği nakli sonrasında
01:24
the hospitalhastane becameoldu my home,
19
72157
2311
hastane evim,
01:26
my bedyatak, the placeyer I livedyaşamış 24/7.
20
74492
2995
yatağım ve 7 gün 24 saat
yaşadığım yer oldu.
01:30
SinceBeri it was unlikelyolası olmayan
that I'd ever get better,
21
78111
3749
İyileşmem pek mümkün olmadığından
01:33
I had to acceptkabul etmek my newyeni realitygerçeklik.
22
81884
2927
yeni gerçekliğimi kabullenmek zorundaydım.
01:37
And I adapteduyarlanmış.
23
85276
2351
Ben de adapte oldum.
01:40
I becameoldu fluentakıcı in medicalesemedicalese,
24
88196
3595
Tıp dilinde akıcı konuşmaya başladım,
01:43
madeyapılmış friendsarkadaşlar with a groupgrup
of other younggenç cancerkanser patientshastalar,
25
91815
4698
başka bir genç kanserli grupla
arkadaş oldum,
01:48
builtinşa edilmiş a vastgeniş collectionToplamak of neonneon wigsperuk
26
96537
4334
büyük bir neon peruk koleksiyonu kurdum
01:52
and learnedbilgili to use
my rollingyuvarlanan IVIV polekutup as a skateboardkaykay.
27
100895
5807
ve yuvarlanan serum askımı bir kaykay
gibi kullanmayı öğrendim.
01:59
I even achievedelde my dreamrüya
of becomingolma a warsavaş correspondentmuhabiri,
28
107943
3079
Bir savaş muhabiri olma hayalimi
bile gerçekleştirdim,
02:03
althougholmasına rağmen not in the way I'd expectedbeklenen.
29
111046
2667
umduğum şekilde olmasa da.
02:06
It startedbaşladı with a blogBlog,
30
114220
1754
Bir blogla başladı,
02:07
reportingraporlama from the frontön lineshatlar
of my hospitalhastane bedyatak,
31
115998
2337
hastane yatağımın cephesinden
bildiriyordum
02:10
and it morphedmorphed into a columnkolon
I wroteyazdı for the NewYeni YorkYork TimesKez,
32
118359
3826
ve bu New York Times'da yazdığım
bir köşe yazısına dönüştü,
02:14
calleddenilen "Life, InterruptedKesintiye."
33
122209
1733
adı da "Hayat, Kesintiye Uğramış."
02:16
But --
(ApplauseAlkış)
34
124784
1151
Ama --
(Alkış)
02:17
Thank you.
35
125959
1152
Teşekkürler.
02:19
(ApplauseAlkış)
36
127135
2060
(Alkış)
02:21
But aboveyukarıdaki all elsebaşka,
37
129620
2270
Ama hepsinin ötesinde,
02:23
my focusodak was on survivinghayatta kalan.
38
131914
3158
odağım hayatta kalmaktı.
02:27
And -- spoilerSpoiler alertAlarm --
39
135863
2627
Ve -- spoiler uyarısı --
02:30
(LaughterKahkaha)
40
138514
2095
(Kahkaha)
02:32
I did survivehayatta kalmak, yeah.
41
140633
2128
Hayatta kaldım, evet.
02:34
(ApplauseAlkış)
42
142785
5030
(Alkış)
02:39
Thanksteşekkürler to an armyordu of supportivedestekleyici humansinsanlar,
43
147839
2865
Bir destekleyici insan ordusu sayesinde
02:42
I'm not just still here,
I am curedtedavi of my cancerkanser.
44
150728
3809
sadece burada olmakla kalmıyorum,
kanserimi yendim.
02:46
(ApplauseAlkış)
45
154921
1161
(Alkış)
02:48
Thank you.
46
156106
1152
Teşekkürler.
02:49
(ApplauseAlkış)
47
157282
2064
(Alkış)
02:51
So, when you go throughvasitasiyla
a traumatictravmatik experiencedeneyim like this,
48
159370
4133
Böyle travmatik bir deneyim yaşayınca
02:55
people treattedavi etmek you differentlyfarklı olarak.
49
163527
1647
insanlar size farklı davranıyor.
02:57
They startbaşlama tellingsöylüyorum you
how much of an inspirationilham you are.
50
165614
4070
Size ne kadar büyük bir esin kaynağı
olduğunuzu söylemeye başlıyorlar.
03:02
They say you're a warriorsavaşçı.
51
170136
2386
Bir savaşçı olduğunuzu söylüyorlar.
03:04
They call you a herokahraman,
52
172546
1944
Size bir kahraman diyorlar,
03:06
someonebirisi who'skim livedyaşamış
the mythicalefsanevi hero'skahraman journeyseyahat,
53
174514
2952
efsanevi kahramanın yolculuğunu
yaşamış olan biri,
03:09
who'skim enduredkatlandığımız impossibleimkansız trialsdenemeler
54
177490
2085
imkansız denemelere katlanmış
03:11
and, againstkarşısında the oddsolasılık,
livedyaşamış to tell the talemasal,
55
179599
3327
ve bütün olanaksızlıklara rağmen
masalı anlatmak için yaşamış,
03:14
returningdönen better and braverdaha cesur
for what you're been throughvasitasiyla.
56
182950
3867
yaşadığı şeyden sonra daha iyi
ve daha cesur dönmüş biri.
03:19
And this definitelykesinlikle lineshatlar up
with my experiencedeneyim.
57
187839
4606
Bu da kesinlikle benim
yaşadıklarıma uyuyor.
03:24
CancerKanser totallybütünüyle transformeddönüştürülmüş my life.
58
192469
2254
Kanser hayatımı tamamen değiştirdi.
03:26
I left the hospitalhastane knowingbilme
exactlykesinlikle who I was
59
194747
2968
Hastaneden tam olarak
kim olduğumu
03:29
and what I wanted to do in the worldDünya.
60
197739
2063
ve dünyada yapmak istediğimi
bilerek ayrıldım.
03:31
And now, everyher day as the sunGüneş risesyükselir,
61
199826
2689
Şimdi de her gün güneş doğarken
03:34
I drinkiçki a bigbüyük glassbardak of celerykereviz juiceMeyve suyu,
62
202539
2578
koca bir bardak kereviz suyu içiyorum
03:37
and I followtakip et this up
with 90 minutesdakika of yogaYoga.
63
205141
2825
ve ardından 90 dakika
boyunca yoga yapıyorum.
03:40
Then, I writeyazmak down 50 things
I'm gratefulminnettar for ontoüstüne a scrollkaydırma of paperkâğıt
64
208649
5896
Sonra bir tomar kağıda
minnettar olduğum 50 şeyi yazıyorum,
03:46
that I foldkat into an origamiOrigami craneVinç
and sendgöndermek sailingyelkencilik out my windowpencere.
65
214569
4912
onu bir turna kuşu origamisi yapıp
camımdan dışarıya salıyorum.
03:51
(LaughterKahkaha)
66
219505
1667
(Kahkaha)
03:53
Are you seriouslycidden mi believinginanan any of this?
67
221196
3131
Bunlara cidden inanıyor musunuz?
03:56
(LaughterKahkaha)
68
224351
2082
(Kahkaha)
03:58
I don't do any of these things.
69
226457
1823
Bu şeylerin hiçbirini yapmıyorum.
04:00
(LaughterKahkaha)
70
228304
1107
(Kahkaha)
04:01
I hatenefret yogaYoga, and I have no ideaFikir
how to foldkat an origamiOrigami craneVinç.
71
229435
4201
Yogadan nefret ederim ve bir turna
kuşu origamisi nasıl yapılır bilmiyorum.
04:07
The truthhakikat is that for me,
72
235355
2082
Gerçek şu ki, benim için
04:09
the hardestEn zor partBölüm of my cancerkanser experiencedeneyim
beganbaşladı oncebir Zamanlar the cancerkanser was gonegitmiş.
73
237461
4876
kanser deneyimimin en zorlu kısmı
kanser gittiğinde başladı.
04:15
That heroickahraman journeyseyahat
of the survivorSurvivor we see in moviesfilmler
74
243538
3761
Filmlerde gördüğümüz hayatta kalan
kişilerin kahramanca yolculuğu
04:19
and watch playoyun out on InstagramInstagram --
75
247323
2310
ve Instagram'da izlediklerimiz --
04:21
it's a mythefsane.
76
249657
1158
bu bir efsane.
04:22
It isn't just untrueyanlış, it's dangeroustehlikeli,
77
250839
2571
Sadece doğru olmamakla kalmıyor,
tehlikeli de
04:25
because it erasessiler the very realgerçek
challengeszorluklar of recoveryKurtarma.
78
253434
3395
çünkü iyileşmenin fazlasıyla gerçek
olan zorluklarını siliyor.
04:29
Now, don't get me wrongyanlış --
I am incrediblyinanılmaz gratefulminnettar to be alivecanlı,
79
257529
5612
Beni yanlış anlamayın -- hayatta
olduğum için son derece minnettarım
04:35
and I am painfullyacı awarefarkında
that this strugglemücadele is a privilegeayrıcalık
80
263165
3502
ve acı verici şekilde farkındayım ki
bu mücadeleyi deneyimlemek
04:38
that manyçok don't get to experiencedeneyim.
81
266691
2080
herkesin yaşadığı bir ayrıcalık değil.
04:41
But it's importantönemli that I tell you
82
269284
2506
Ama size
bu kahramanlık gösteriminin
ve sürekli minnet beklentisinin
04:43
what this projectionprojeksiyon of heroismkahramanlık
and expectationbeklenti of constantsabit gratitudeŞükran
83
271814
5271
iyileşmeye çalışan insanlara
yaptığı şeyi söylemeliyim.
04:49
does to people who are tryingçalışıyor to recoverkurtarmak.
84
277109
2357
04:51
Because beingolmak curedtedavi is not
where the work of healingşifa endsuçları.
85
279886
4350
Çünkü tedavi edilmek,
iyileşmenin bittiği anlamına gelmez.
04:56
It's where it beginsbaşlar.
86
284784
1848
İyileşme asıl burada başlar.
04:59
I'll never forgetunutmak the day
I was dischargedtaburcu from the hospitalhastane,
87
287704
4191
Hastaneden taburcu edildiğim günü
asla unutmayacağım,
05:03
finallyen sonunda donetamam with treatmenttedavi.
88
291919
2190
tedavim sonunda bitmişti.
05:06
Those fourdört yearsyıl of chemoKemoterapi
had takenalınmış a tollGeçiş ücreti on my relationshipilişki
89
294997
5813
4 yıllık kemoterapi, uzun süreli
erkek arkadaşımla ilişkimi
05:12
with my longtimeuzun zamandır boyfrienderkek arkadaş,
90
300834
1886
olumsuz etkilemişti
05:14
and he'diçin ona recentlyson günlerde movedtaşındı out.
91
302744
2058
ve kısa süre önce taşınmıştı.
05:17
And when I walkedyürüdü
into my apartmentapartman, it was quietsessiz.
92
305498
3880
Ben daireye girdiğimde sessizdi.
05:21
EerilyÜrkütücü so.
93
309831
1150
Ürkütücü bir şekilde.
05:24
The personkişi I wanted to call
in this momentan,
94
312192
2695
O anda aramak istediğim kişi,
05:26
the personkişi who I knewbiliyordum
would understandanlama everything,
95
314911
3499
her şeyi anlayabileceğini bildiğim kişi
05:30
was my friendarkadaş MelissaMelissa.
96
318434
1666
arkadaşım Melissa'ydı.
05:32
She was a fellowadam cancerkanser patienthasta,
97
320498
2052
Kanser hastası bir arkadaşımdı
05:34
but she had diedvefat etti threeüç weekshaftalar earlierdaha erken.
98
322574
2624
ama üç hafta önce ölmüştü.
05:38
As I stooddurdu there in the doorwaykapı
of my apartmentapartman,
99
326515
2976
Dairemin kapı eşiğinde dururken
05:41
I wanted to cryağlamak.
100
329515
1881
ağlamak istedim.
05:43
But I was too tiredyorgun to cryağlamak.
101
331420
2882
Ama ağlayamayacak kadar yorgundum.
05:46
The adrenalineadrenalin was gonegitmiş.
102
334728
1849
Adrenalin gitmişti.
05:48
I had feltkeçe as if the inner scaffoldingiskele
103
336601
2770
Bana tanı koyulduğundan beri
beni bir arada tutan
05:51
that had heldbekletilen me togetherbirlikte
sincedan beri my diagnosisTanı
104
339395
2437
içimdeki iskelenin
05:53
had suddenlyaniden crumbledufalanmış.
105
341856
1641
birden parçalandığını hissettim.
05:56
I had spentharcanmış the pastgeçmiş 1,500 daysgünler
workingçalışma tirelesslyyorulmadan to achievebaşarmak one goalhedef:
106
344173
6909
Son 1500 günümü tek bir amaca ulaşmak
için yorulmadan çalışarak geçirmiştim:
06:03
to survivehayatta kalmak.
107
351106
1381
hayatta kalmak.
06:04
And now that I'd donetamam so,
108
352511
1905
Şimdi bunu başardığımda da
06:06
I realizedgerçekleştirilen I had absolutelykesinlikle
no ideaFikir how to livecanlı.
109
354440
5631
nasıl yaşayacağım hakkında
hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.
06:13
On paperkâğıt, of coursekurs, I was better:
110
361996
2040
Kağıt üzerinde daha iyiydim tabii ki:
06:16
I didn't have leukemiaLösemi,
111
364060
2103
lösemi değildim,
06:18
my bloodkan countssayımları were back no normalnormal,
112
366187
1853
kan sayımlarım normale dönmüştü
06:20
and the disabilitysakatlık checksdenetler
soonyakında stoppeddurduruldu cominggelecek.
113
368064
2777
ve maluliyet maaşları kısa süre
içinde gelmeyi bıraktı.
06:23
To the outsidedışında worldDünya,
114
371244
1238
Dış dünyaya karşı
06:24
I clearlyAçıkça didn't belongait in the kingdomkrallık
of the sickhasta anymoreartık.
115
372506
4500
açık bir şekilde hastaların krallığına
ait değildim artık.
06:29
But in realitygerçeklik, I never feltkeçe
furtherayrıca from beingolmak well.
116
377871
3952
Ama gerçekte, iyi olmaktan
hiç bu kadar uzak olmamıştım.
06:34
All that chemoKemoterapi had takenalınmış
a permanentkalıcı physicalfiziksel tollGeçiş ücreti on my bodyvücut.
117
382688
4714
Tüm o kemoterapi vücudumu
kalıcı olarak kötü etkilemişti.
06:39
I wonderedmerak, "What kindtür of job can I holdambar
118
387949
3120
Merak ettim, "Ne tür bir işe girebilirim,
06:43
when I need to napşekerleme for fourdört hourssaatler
in the middleorta of the day?
119
391093
4063
hem de gün ortasında dört saat
boyunca uyumam gerekirken?
06:47
When my misfiringtutukluk immunebağışık systemsistem
120
395180
2461
Tutukluk yapan bağışıklık sistemim
06:49
still sendsgönderir me to the ERACİL SERVİS
on a regulardüzenli basistemel?"
121
397665
3348
hala düzenli olarak beni
acil servise gönderirken?"
06:53
And then there were the invisiblegörünmez,
psychologicalpsikolojik imprintsdiziniz
122
401657
3834
Bir de hastalığımın geride
bıraktığı görünmez,
06:57
my illnesshastalık had left behindarkasında:
123
405515
2150
psikolojik izler vardı:
06:59
the fearsendişe of relapsenüks,
124
407689
2643
tekrar kötüleşme korkusu,
07:02
the unprocessedişlenmemiş griefkeder,
125
410356
1902
işlenmemiş yas,
07:04
the demonsŞeytanlar of PTSDTSSB that descendedindi uponüzerine me
for daysgünler, sometimesara sıra weekshaftalar.
126
412282
5640
günler, bazen haftalar boyu üstüme çöken
travma sonrası stres bozukluğu.
07:10
See, we talk about reentryiniş
127
418921
2254
Bakın, yeniden giriş hakkında konuşuyoruz,
07:13
in the contextbağlam of warsavaş and incarcerationhapsetme.
128
421199
3325
hem de savaş ve hapsolma bağlamında.
07:16
But we don't talk about it as much
129
424548
1894
Ama yeniden giriş ile ilgili
07:18
in the contextbağlam of other kindsçeşit
of traumatictravmatik experiencesdeneyimler, like an illnesshastalık.
130
426466
4301
hastalık gibi diğer travmatik deneyimler
bağlamında bu kadar çok konuşmuyoruz.
07:23
Because no one had warneduyardı me
of the challengeszorluklar of reentryiniş,
131
431911
3904
Kimse beni yeniden girişin zorlukları
hakkında uyarmadığı için
07:27
I thought something mustşart be wrongyanlış with me.
132
435839
2777
bende bir terslik olduğunu düşündüm.
07:30
I feltkeçe ashamedutanmış,
133
438640
2175
Utanç duydum
07:32
and with great guiltsuçluluk,
I kepttuttu remindinghatırlatan myselfkendim
134
440839
3286
ve suçluluk duygusu içinde
kendime sürekli hatırlattım,
07:36
of how luckyşanslı I was to be alivecanlı at all,
135
444149
2291
hayatta olduğum için
ne kadar şanslı olduğumu,
07:38
when so manyçok people
like my friendarkadaş MelissaMelissa were not.
136
446464
2911
hem de arkadaşım Melissa gibi
birçok insan şanslı değilken.
07:42
But on mostçoğu daysgünler, I wokeuyandı up
feelingduygu so sadüzgün and lostkayıp,
137
450387
3595
Ama çoğu günde üzgün
ve kaybolmuş gibi hissederek uyandım,
07:46
I could barelyzar zor breathenefes almak.
138
454006
1719
zar zor nefes alabiliyordum.
07:48
SometimesBazen, I even fantasizedfantezisini
about gettingalma sickhasta again.
139
456204
4804
Bazen tekrar hasta olmanın
hayalini bile kurdum.
07:53
And let me tell you,
140
461683
1152
Size şunu söyleyeyim,
07:54
there are so manyçok better things
to fantasizefantezi kurmak about
141
462859
3904
hayal kurabileceğiniz
birçok daha iyi şey var,
07:58
when you're in your twentiesyirmili
and recentlyson günlerde singletek.
142
466787
2722
üstelik 20 yaşlarında ve taze bekarsanız.
08:01
(LaughterKahkaha)
143
469533
1922
(Kahkaha)
08:03
But I missedcevapsız the hospital'sHastanenin ecosystemekosistem.
144
471479
3896
Ama hastane ortamını özlemiştim.
08:07
Like me, everyoneherkes in there was brokenkırık.
145
475399
3413
Oradaki herkes benim gibi kırılmıştı.
08:10
But out here, amongarasında the livingyaşam,
I feltkeçe like an impostorsahtekar,
146
478836
4372
Ama burada, yaşayanların arasında,
bir sahtekar gibi hissettim,
08:15
overwhelmedboğulmuş and unableaciz to functionfonksiyon.
147
483232
2904
bunalmış ve fonksiyonunu yitirmiş.
08:18
I alsoAyrıca missedcevapsız the senseduyu of clarityberraklık
I'd feltkeçe at my sickestiğrenç.
148
486692
4365
Ayrıca en hasta olduğum zamanlardaki
netlik hissini de özlemiştim.
08:23
StaringBakan your mortalityölüm oranı straightDüz in the eyegöz
has a way of simplifyingbasitleştirme things,
149
491581
5065
Faniliğinin gözlerinin içine bakmanın
veya odağını yeniden asıl önemli şeye
08:28
of reroutingyeniden yönlendirilmesine your focusodak
to what really mattershususlar.
150
496670
3523
yönlendirmenin işleri
basitleştiren bir yanı var.
08:32
And when I was sickhasta,
I vowedyemin ettim that if I survivedhayatta,
151
500686
2341
Hastayken hayatta kalırsam diye
bir söz vermiştim,
08:35
it had to be for something.
152
503051
1502
bir şey uğruna olmalıydı.
08:36
It had to be to livecanlı a good life,
an adventurousmaceracı life,
153
504577
3397
İyi, macera dolu bir hayat
yaşamak uğruna,
08:39
a meaningfulanlamlı one.
154
507998
1310
anlamlı bir hayat.
08:41
But the questionsoru, oncebir Zamanlar I was curedtedavi,
155
509927
2459
Ama asıl soru, iyileşince ortaya çıktı:
08:44
becameoldu: How?
156
512410
1643
Nasıl?
08:46
I was 27 yearsyıl oldeski
with no job, no partnerortak, no structureyapı.
157
514712
4918
27 yaşındaydım ve bir işim,
bir partnerim, bir yapım yoktu.
08:51
And this time, I didn't have treatmenttedavi
protocolsiletişim kuralları or dischargedeşarj instructionstalimatlar
158
519654
4367
Üstelik bu sefer yolumu ileriye
yönlendirecek tedavi protokollerim
08:56
to help guidekılavuz my way forwardileri.
159
524045
1799
veya taburcu yönergelerim yoktu.
08:58
But what I did have was an in-box
fulltam of internetInternet messagesmesajları
160
526773
5925
Olan şey, yabancılardan gelen
internet mesajlarıyla dolu
09:04
from strangersyabancı insanlar.
161
532722
1289
bir gelen kutusuydu.
09:06
Over the yearsyıl,
162
534895
1155
Yıllar geçtikçe
09:08
people from all over the worldDünya
had readokumak my columnkolon,
163
536074
2646
dünyanın her tarafından insanlar
köşe yazımı okumuştu
09:10
and they'dgittiklerini respondedcevap with lettersharfler,
commentsyorumlar and emailse-postalar.
164
538744
4253
ve mektuplarla, yorumlarla,
maillerle cevap vermişlerdi.
09:16
It was a mixkarıştırmak, as is oftensık sık
the casedurum, for writersyazarlar.
165
544046
4708
Yazarlar için sıkça olduğu gibi,
tam bir karışımdı.
09:21
I got a lot of unsolicitedistenmeyen advicetavsiye
166
549773
2635
Kanserimi eteri yağlarla nasıl
iyileştireceğime dair
09:24
about how to cureÇare my cancerkanser
with things like essentialgerekli oilsyağlar.
167
552432
3643
birçok istenmeyen tavsiye aldım.
09:29
I got some questionssorular about my brasutyen sizeboyut.
168
557281
3023
Sütyen ölçümle ilgili bazı sorular aldım.
09:32
But mostlyçoğunlukla --
169
560687
1840
Ama çoğunlukla --
09:34
(LaughterKahkaha)
170
562551
1103
(Kahkaha)
09:35
mostlyçoğunlukla, I heardduymuş from people who,
in theironların ownkendi differentfarklı way,
171
563678
4738
çoğunlukla, kendi farklı yollarıyla
09:40
understoodanladım what it was
that I was going throughvasitasiyla.
172
568440
2482
yaşadığım şeyi anlayan
insanlardan haber aldım.
09:43
I heardduymuş from a teenagegenç girlkız in FloridaFlorida
173
571696
2841
Florida'daki genç bir kızdan haber aldım,
09:46
who, like me, was cominggelecek out of chemoKemoterapi
174
574561
2310
o da benim gibi kemoterapiden çıkmıştı
09:48
and wroteyazdı me a messagemesaj
composedoluşan largelybüyük oranda of emojisemojis.
175
576895
3968
ve bana büyük kısmı emojilerden
oluşmuş bir mesaj yazmıştı.
09:53
I heardduymuş from a retiredemekli artSanat historytarih
professorprofesör in OhioOhio namedadlı HowardHoward,
176
581649
5404
Ohio'daki Howard adlı emekli bir
sanat tarihi profesöründen haber aldım,
09:59
who'dkim olur spentharcanmış mostçoğu of his life
177
587077
1424
hayatının çoğu kısmını
10:00
strugglingmücadele with a mysteriousgizemli,
debilitatingzayıflatıcı healthsağlık conditionşart
178
588525
3455
gençliğinden beri çektiği gizemli,
10:04
that he'diçin ona had from the time
he was a younggenç man.
179
592004
2587
zayıflatan bir hastalıkla
uğraşarak geçirmişti.
10:07
I heardduymuş from an inmatetutuklu
on deathölüm rowsıra in TexasTexas
180
595321
4681
Texas'ta bir ölüm hücresinde olan
bir mahkumdan haber aldım,
10:12
by the nameisim of Little GQGQ --
181
600026
2464
adı Küçük GQ --
10:14
shortkısa for "GangsterGangster QuinnQuinn."
182
602514
2095
"Gangster Quinn"in kısaltması.
10:17
He'dO istiyorsunuz never been sickhasta a day in his life.
183
605442
2286
Hayatının tek bir günü hasta olmamış.
10:19
He does 1,000 push-upsşınav
to startbaşlama off eachher morningsabah.
184
607752
3141
Her sabah 1000 şınav çekiyor.
10:22
But he relatedilgili to what
I describedtarif edilen in one columnkolon
185
610917
2606
Ama köşe yazımda "kanser tarafından
hapsedilme"
10:25
as my "incancerationakcanserasyon,"
186
613547
2187
diye tanımladığım şeye ilgi duymuştu,
10:27
and to the experiencedeneyim of beingolmak confinedsınırlı
to a tinyminik fluorescentFloresan roomoda.
187
615758
4185
floresan ışıklı bir hücreye hayatı
boyunca hapsedilme deneyimine.
10:33
"I know that our situationsdurumlar
are differentfarklı," he wroteyazdı to me,
188
621458
4135
"Durumlarımızın farklı olduğunu
biliyorum," diye yazdı bana,
10:37
"But the threattehdit of deathölüm
lurkspusuda in bothher ikisi de of our shadowsgölgeler."
189
625966
4246
"Ama ölüm tehdidi ikimizin de
gölgesinde gizli."
10:43
In those lonelyyalnız first weekshaftalar
and monthsay of my recoveryKurtarma,
190
631819
4143
İyileşmemin yalnız geçen ilk
haftalarında ve aylarında
10:47
these strangersyabancı insanlar and theironların wordskelimeler
becameoldu lifelinesLifelines,
191
635986
3877
bu yabancılar ve sözcükleri
hayata tutunma dalım olmuştu,
10:51
dispatchesharekât raporu from people
of so manyçok differentfarklı backgroundsarka,
192
639887
2856
Farklı geçmişten
ve çok farklı deneyimlere sahip
10:54
with so manyçok differentfarklı experiencesdeneyimler,
193
642767
1974
birçok insanın yolladığı şeyler,
10:56
all showinggösterme me the sameaynı thing:
194
644765
2027
hepsi bana aynı şeyi gösterdi:
11:01
you can be heldbekletilen hostagerehin
195
649250
2659
başına gelen en kötü şey tarafından
11:03
by the worsten kötü thing
that's ever happenedolmuş to you
196
651933
2984
rehin tutuluyorken
11:06
and allowizin vermek it to hijackMerhaba Jack
your remainingkalan daysgünler,
197
654941
3406
bunun son günlerini gasp etmesine
izin verebilirsin
11:10
or you can find a way forwardileri.
198
658371
2872
ya da ileriye giden bir yol bulabilirsin.
11:14
I knewbiliyordum I neededgerekli to make
some kindtür of changedeğişiklik.
199
662960
3823
Bir çeşit değişiklik yapmam
gerektiğini biliyordum.
11:18
I wanted to be in motionhareket again
200
666807
2891
Tekrar hareket halinde olmak istiyordum,
11:21
to figureşekil out how to unstuckipin ucundaki myselfkendim
and to get back out into the worldDünya.
201
669722
4694
kendimi kurtarıp dünyaya
geri dönmek istiyordum.
11:26
And so I decidedkarar to go on
a realgerçek journeyseyahat --
202
674918
4206
Bu yüzden gerçek bir seyahate
çıkmaya karar verdim --
11:31
not the bullshitsaçmalık cancerkanser one
203
679791
3206
kanser zırvasına
11:35
or the mythicalefsanevi hero'skahraman journeyseyahat
that everyoneherkes thought I should be on,
204
683021
3216
veya çıkmam gerektiğini düşünülen
efsanevi kahramanın seyahatine değil,
11:38
but a realgerçek, pack-your-bagspaket-Your-Çantalar
kindtür of journeyseyahat.
205
686261
3221
gerçek, çantanı toplayıp çık
tarzı bir seyahate.
11:42
I put everything I ownedSahip olunan into storagedepolama,
206
690586
3552
Sahip olduğum her şeyi depoladım,
11:47
rentedkiralanmış out my apartmentapartman, borrowedödünç aldım a cararaba
207
695621
2979
dairemi kiraya verdim,
bir araba ödünç aldım
11:50
and talkedkonuştuk a very a dearSayın
but somewhatbiraz smellypis kokulu friendarkadaş
208
698624
5059
ve çok değerli ama biraz
kokan bir arkadaşımı bana
11:55
into joiningbirleştirme me.
209
703707
1159
katılmaya ikna ettim.
11:56
(LaughterKahkaha)
210
704890
2452
(Kahkaha)
11:59
TogetherBirlikte, my dogköpek OscarOscar and I
embarkedgirişti on a 15,000-mile-mil roadyol tripgezi
211
707366
5551
Birlikte, köpeğim Oscar ve ben
ABD'de 2400 km sürecek
12:04
around the UnitedAmerika StatesBirleşik.
212
712941
1571
bir yol gezisine çıktık.
12:07
AlongBoyunca the way, we visitedziyaret some
of those strangersyabancı insanlar who'dkim olur writtenyazılı to me.
213
715175
4905
Yolda, bana yazan yabancıların
bazılarını ziyaret ettim.
12:12
I neededgerekli theironların advicetavsiye,
214
720826
1555
Tavsiyelerine ihtiyacım vardı,
12:14
alsoAyrıca to say to them, thank you.
215
722405
2219
ayrıca onlara teşekkür etmeliydim.
12:17
I wentgitti to OhioOhio and stayedkaldı with HowardHoward,
the retiredemekli professorprofesör.
216
725276
4920
Ohio'ya gidip emekli profesör
Howard'la kaldım.
12:23
When you've sufferedacı a losskayıp or a traumaTravma,
217
731085
3141
Bir kayıp verdiyseniz
veya travma yaşadıysanız,
12:26
the impulsedürtü can be to guardbekçi your heartkalp.
218
734250
2430
ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.
12:29
But HowardHoward urgedçağırdı me
to openaçık myselfkendim up to uncertaintybelirsizlik,
219
737069
4231
Ama Howard beni, kendimi
belirsizliğe açmaya teşvik etti,
12:33
to the possibilitiesolasılıklar
of newyeni love, newyeni losskayıp.
220
741324
4560
yeni aşk ve yeni kayıp olasılıklarına.
12:38
HowardHoward will never be curedtedavi of illnesshastalık.
221
746561
2810
Howard asla iyileşemeyecek.
12:41
And as a younggenç man, he had no way
of predictingtahmin how long he'diçin ona livecanlı.
222
749395
3246
Gençken ne kadar yaşayacağını
bilmesinin hiçbir yolu yoktu.
12:44
But that didn't stop him
from gettingalma marriedevli.
223
752665
2825
Ama bu onu evlenmekten alıkoymadı.
12:47
HowardHoward has grandkidstorun now,
224
755839
1944
Şimdi Howard'ın torunları var
12:49
and takes weeklyhaftalık ballroomBalo Salonu dancingdans
lessonsdersler with his wifekadın eş.
225
757807
3563
ve eşiyle haftada bir
salon dansı dersleri alıyorlar.
12:53
When I visitedziyaret them,
226
761807
1318
Onları ziyaret ettiğimde
12:55
they’d recentlyson günlerde celebratedünlü
theironların 50thinci anniversaryyıldönümü.
227
763149
3633
kısa süre önce
50. yıl dönümlerini kutlamışlardı.
12:59
In his lettermektup to me, he'diçin ona writtenyazılı,
228
767815
2508
Mektubunda bana şöyle yazmıştı,
13:02
"MeaningAnlamı is not foundbulunan
in the materialmalzeme realmDiyar;
229
770347
2905
"Anlam, madde aleminde
bulunan bir şey değildir;
13:05
it's not in dinnerakşam yemegi, jazzcaz,
cocktailskokteyller or conversationkonuşma.
230
773276
4087
akşam yemeğinde, cazda, kokteyllerde
veya sohbetlerde değildir.
13:09
MeaningAnlamı is what's left
when everything elsebaşka is strippedsıyrılmıştır away."
231
777387
4072
Anlam, her şey soyup çıkarıldığında
geriye kalan şeydir."
13:14
I wentgitti to TexasTexas, and I visitedziyaret
Little GQGQ on deathölüm rowsıra.
232
782753
4573
Texas'a gittim ve ölüm hücresindeki
Küçük GQ'yu ziyaret ettim.
13:19
He askeddiye sordu me what I did
to passpas all that time
233
787999
3353
Bana hastane odasında
onca zamanı geçirmek için
13:23
I'd spentharcanmış in a hospitalhastane roomoda.
234
791376
2121
ne yaptığımı sordu.
13:26
When I told him that I got
really, really good at ScrabbleScrabble,
235
794355
4230
Ona kendimi Scrabble'da gerçekten
çok ilerlettiğimi söylediğimde
13:30
he said, "Me, too!" and explainedaçıkladı how,
236
798609
3426
bana "Ben de!" dedi
13:34
even thoughgerçi he spendsharcıyor mostçoğu of his daysgünler
in solitarysoliter confinementdoğumdan,
237
802059
3339
ve çoğu gününü hücre hapsinde
geçirmesine rağmen
13:37
he and his neighboringkomşu prisonersmahkumlar
make boardyazı tahtası gamesoyunlar out of paperkâğıt
238
805422
4005
o ve komşu mahkumlarının kağıttan
masa oyunları yaptıklarını
13:41
and call out theironların playsoyunlar
throughvasitasiyla theironların mealyemek slotsYuvaları --
239
809451
2961
ve yemek yarıklarından hamlelerini
seslendiklerini anlattı --
13:45
a testamentahit to the incredibleinanılmaz tenacityazim
of the humaninsan spiritruh
240
813474
5905
insan ruhunun inanılmaz azminin
ve yaratıcılıkla adapte olma yeteneğimizin
13:51
and our abilitykabiliyet to adaptuyarlamak with creativityyaratıcılık.
241
819403
3622
bir kanıtı.
13:56
And my last stop was in FloridaFlorida,
242
824426
1936
Son durağım da Florida'ydı,
13:58
to see that teenagegenç girlkız
who'dkim olur sentgönderilen me all those emojisemojis.
243
826386
3487
bana tüm o emojileri gönderen
o genç kızı görmeye gittim.
14:02
Her nameisim is UniqueBenzersiz, whichhangi is perfectmükemmel,
244
830585
3142
Adı Unique (Eşsiz) ve bu mükemmel,
14:05
because she's the mostçoğu luminousaydınlık,
curiousMeraklı personkişi I've ever metmet.
245
833751
4168
çünkü o tanıştığım en zeki
ve meraklı insan.
14:10
I askeddiye sordu her what she wants
to do nextSonraki and she said,
246
838831
2930
Ona şimdi ne yapmak
istediğini sordum ve dedi ki,
14:13
"I want to go to collegekolej and travelseyahat
247
841785
1889
"Üniversiteye gitmek ve seyahat etmek,
14:15
and eatyemek weirdtuhaf foodsgıdalar like octopusAhtapot
that I've never tastedtadı before
248
843698
3133
daha önce tatmadığım,
ahtapot gibi garip yemekler yemek
14:18
and come visitziyaret etmek you in NewYeni YorkYork
249
846855
1520
ve seni New York'ta ziyaret etmek,
14:20
and go campingkamp, but I'm scaredkorkmuş of bugsböcek,
250
848399
1904
kampa gitmek istiyorum,
böcek korkum var
14:22
but I still want to go campingkamp."
251
850327
1720
ama yine de kampa gitmek istiyorum."
14:25
I was in awehuşu of her,
252
853768
2428
Ona çok saygı duymuştum,
14:28
that she could be so optimisticiyimser
and so fulltam of plansplanları for the futuregelecek,
253
856220
5270
geleceği için bu kadar planı olmasına
ve çok pozitif olmasına hayran kaldım,
14:33
givenverilmiş everything she'do ediyorum been throughvasitasiyla.
254
861514
1917
hem de yaşadığı onca şeye rağmen.
14:36
But as UniqueBenzersiz showedgösterdi me,
255
864180
1675
Ama Unique'in bana gösterdiği gibi
14:37
it is faruzak more radicalradikal
and dangeroustehlikeli to have hopeumut
256
865879
4857
umudunuzun olması, korkunun sizi
kenara bastırmasından
14:42
than to livecanlı hemmedsarılıyor in by fearkorku.
257
870760
2066
çok daha radikal ve tehlikeli.
14:46
But the mostçoğu importantönemli thing
I learnedbilgili on that roadyol tripgezi
258
874699
4381
Ama o gezide öğrendiğim en önemli şey
14:51
is that the dividebölmek betweenarasında
the sickhasta and the well --
259
879104
4179
hasta olanların ve olmayanların
arasındaki çizginin
14:55
it doesn't existvar olmak.
260
883307
1373
var olmamasıydı.
14:57
The bordersınır is porousgözenekli.
261
885149
2126
Bu sınır, geçirgen.
14:59
As we livecanlı longeruzun and longeruzun,
262
887585
2365
Biz daha uzun yaşadıkça,
15:01
survivinghayatta kalan illnesseshastalıklar and injuriesyaralanmalar
that would have killedöldürdü our grandparentsBüyükanne ve büyükbaba,
263
889974
3857
büyükbabalarımızı,
hatta ebeveynlerimizi öldürecek
hastalık ve yaralanmalardan sağ kaldıkça
15:05
even our parentsebeveyn,
264
893855
1325
15:07
the vastgeniş majorityçoğunluk of us will travelseyahat
back and forthileri betweenarasında these realmskrallıkları,
265
895204
4728
büyük çoğunluğumuz bu iki alem arasında
ileri geri seyahat edecek,
15:11
spendingharcama much of our liveshayatları
somewherebir yerde betweenarasında the two.
266
899956
3397
hayatımızın çoğunu bu ikisinin
arasında bir yerde geçireceğiz.
15:16
These are the termsşartlar of our existencevaroluş.
267
904059
3103
Bunlar varoluşumuzun koşulları.
15:20
Now, I wishdilek I could say
that sincedan beri cominggelecek home from my roadyol tripgezi,
268
908228
4198
Şimdi, keşke yol gezimden
döndükten sonra
15:24
I feel fullytamamen healediyileşti.
269
912450
2127
iyice iyileşmiş hissettiğimi
söyleyebilseydim
15:26
I don't.
270
914601
1150
Ama öyle değil.
15:28
But oncebir Zamanlar I stoppeddurduruldu expectingbekliyor myselfkendim
271
916601
2626
Ama kendimden bana tanı
konulmadan önceki halim olmayı
15:31
to returndönüş to the personkişi
I'd been pre-diagnosisön tanı,
272
919251
3978
beklemeyi bıraktığım anda,
15:35
oncebir Zamanlar I learnedbilgili to acceptkabul etmek my bodyvücut
and its limitationssınırlamaları,
273
923253
5104
vücudumu ve onun sınırlarını
öğrendiğim zaman
15:40
I actuallyaslında did startbaşlama to feel better.
274
928381
2232
gerçekten de daha iyi hissetmeye başladım.
15:43
And in the endson, I think that's the trickhile:
275
931405
3849
Sonuçta, bence işin sırrı şu:
15:47
to stop seeinggörme our healthsağlık as binaryikili,
276
935278
3520
sağlığımızı ikili olarak görmeyi bırakmak,
15:50
betweenarasında sickhasta and healthysağlıklı,
277
938822
1687
hasta veya sağlıklı,
15:52
well and unwellhasta,
278
940533
1503
iyi veya kötü,
15:54
wholebütün and brokenkırık;
279
942060
1698
bir bütün veya kırılmış;
15:55
to stop thinkingdüşünme that there's some
beautifulgüzel, perfectmükemmel statebelirtmek, bildirmek of wellnessSağlık
280
943782
4440
ulaşmamız gereken güzel,
mükemmel bir iyilik durumu olduğunu
16:00
to strivegayret for;
281
948246
1542
düşünmeyi bırakmak;
16:01
and to quitçıkmak livingyaşam in a statebelirtmek, bildirmek
of constantsabit dissatisfactionmemnuniyetsizlik
282
949812
3883
ona ulaşana kadar sürekli bir
memnuniyetsizlik halinde yaşamaktan
16:05
untila kadar we reachulaşmak it.
283
953719
1346
vazgeçmek.
16:08
EveryHer singletek one of us
will have our life interruptedkesintiye,
284
956605
5739
Her birimizin hayatı sekteye uğrayacak,
16:14
whetherolup olmadığını it's by the ripHuzur içinde yatsın cordkordon
of a diagnosisTanı
285
962368
2206
bu bir teşhisin paraşüt ipini
açmasıyla da olsa
16:16
or some other kindtür of heartbreakkalp kırıklığı
or traumaTravma that bringsgetiriyor us to the floorzemin.
286
964598
4440
bizi yere seren herhangi başka bir çeşit
kalp kırıklığı veya travmayla da.
16:22
We need to find waysyolları to livecanlı
in the in-betweenikisinin arasında placeyer,
287
970384
5138
Ortadaki kısımda yaşamanın,
16:27
managingyönetme whateverher neyse bodyvücut
and mindus we currentlyşu anda have.
288
975546
4119
sahip olduğumuz beden ve akılla
başa çıkmanın yollarını bulmalıyız.
16:32
SometimesBazen, all it takes is the ingenuitymarifet
of a handmadeel yapımı gameoyun of ScrabbleScrabble
289
980776
6630
Bazen gerekli olan tek şey el yapımı
bir Scrabble oyunundaki beceri
16:39
or findingbulgu that stripped-downsoyulmuş
kindtür of meaninganlam in the love of familyaile
290
987430
4222
veya aileye olan sevginin
sade anlamını bulmak
16:43
and a night on the ballroomBalo Salonu dancedans floorzemin,
291
991676
2592
ve balo salonundaki
dans pistinde bir gece
16:46
or that radicalradikal, dangeroustehlikeli hopeumut
292
994292
2920
veya bir gün böceklerden korkan
bir genç kızın
16:49
that I'm guessingtahmin will somedaybirgün
leadöncülük etmek a teenagegenç girlkız terrifieddehşete of bugsböcek
293
997236
4121
kampa gitmesini sağlayacak olan o radikal,
16:53
to go campingkamp.
294
1001381
1150
tehlikeli umuttur.
16:55
If you're ableyapabilmek to do that,
295
1003832
1865
Eğer bunu yapabiliyorsanız,
16:57
then you've takenalınmış the realgerçek hero'skahraman journeyseyahat.
296
1005721
3920
gerçek bir kahraman seyahatine
çıkmışsınız demektir.
17:01
You've achievedelde what it meansanlamına geliyor
to actuallyaslında be well,
297
1009665
4380
Gerçekten iyi olmanın ne demek
olduğuna ulaşmışsınızdır, yani:
17:06
whichhangi is to say: alivecanlı, in the messiestdağınığı,
richestEn zengin, mostçoğu wholebütün senseduyu.
298
1014069
6661
en dağınık, en zengin, en bütün
şekilde hayatta olmak.
17:13
Thank you, that's all I've got.
299
1021173
1750
Teşekkür ederim, hepsi bu.
17:14
(ApplauseAlkış)
300
1022947
2762
(Alkış)
17:17
Thank you.
301
1025733
1156
Teşekkürler.
17:18
(ApplauseAlkış)
302
1026913
3182
(Alkış)
Translated by Elif Nazlıcan
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Suleika Jaouad - Writer, teacher, activist
Writer Suleika Jaouad is changing the conversation about what it means to thrive in the wake of illness and life's unexpected interruptions.

Why you should listen

When Suleika Jaouad finally walked out of the hospital -- after countless rounds of chemo, a lifesaving clinical trial and a bone marrow transplant -- she was, according to the doctors, "cured." But as she would soon learn, a cure is not where the work of healing ends; it's where it begins. She set out on a 100-day, 15,000-mile road trip across the country to meet some of the people who had written to her during her time in the hospital. Her extraordinary journey resulted in her debut memoir, Between Two Kingdoms.

Jaouad is an Emmy-winning journalist, author, teacher and activist. Her career aspirations as a foreign correspondent were cut short when, at age 22, she was diagnosed with leukemia. She began writing the acclaimed New York Times column and video series "Life, Interrupted" from the front lines of her hospital bed and has since become a fierce advocate for those living with illness and other forms of adversity.

Jaouad served on Barack Obama's Presidential Cancer Panel, and her advocacy work, public speaking and reporting have brought her everywhere from the United Nations and Capitol Hill to a maximum security prison and a two-room schoolhouse in rural Montana.

More profile about the speaker
Suleika Jaouad | Speaker | TED.com