TEDGlobal 2017
George Steinmetz: Photos of Africa, taken from a flying lawn chair
George Steinmetz: Otostopçunun Afrika Rehberi
Filmed:
Readability: 4.3
479,969 views
George Steinmetz'in, dünyanın en yavaş ve hafif hava aracıyla çektiği harika fotoğrafları bize Afrika'yı kuş bakışı gösteriyor. Uçan bir sandalye ile düşük irtifa ve hızda seyrederken, Afrika'nın şaşırtıcı tarihi, ekolojisi ve sosyopolitik unsurlarını keşfetmek adına Steinmetz'e katılın.
George Steinmetz - Aerial photographer
Best known for his exploration photography, George Steinmetz has a restless curiosity for the unknown: remote deserts, obscure cultures and the mysteries of science and technology. Full bio
Best known for his exploration photography, George Steinmetz has a restless curiosity for the unknown: remote deserts, obscure cultures and the mysteries of science and technology. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I have to tell you,
0
835
1214
Söylemem lazım.
00:14
it's more than a little
intimidating being up here,
intimidating being up here,
1
2073
2531
burada olmak biraz korkutucu.
00:16
an old American guy
trying to tell Africans
trying to tell Africans
2
4628
2254
Yaşlı bir Amerikalı,
Afrikalılar'a kendi kıtaları
Afrikalılar'a kendi kıtaları
00:18
something new about your own continent.
3
6906
2081
hakkında yeni bir şeyler
anlatmaya çalışıyor.
anlatmaya çalışıyor.
00:21
But sometimes, an outsider
can see things in a different way,
can see things in a different way,
4
9855
3723
Ancak bazen, dışarıdan biri,
konuyla alakasız olan biri,
konuyla alakasız olan biri,
00:25
like from the air.
5
13602
1150
bunu farklı anlayabilir.
00:27
That's what I found by flying low and slow
all over the African continent
all over the African continent
6
15855
4187
Afrika kıtası boyunca ağır ağır gezerken,
bulduğum şeylerden biri bu,
bulduğum şeylerden biri bu,
00:32
as I photographed
the spectacle of its diversity.
the spectacle of its diversity.
7
20066
2591
ben de çeşitliliğin görüntüsünü
fotoğrafladım hemen.
fotoğrafladım hemen.
00:35
And I wasn't always an old guy.
8
23571
1848
O zamanlar ihtiyar değiliz tabii.
00:37
(Laughter)
9
25738
2348
(Gülüşmeler)
00:40
This is me in 1979,
10
28110
2549
Fotoğraftaki benim, sene 1979,
00:42
a kid from California backpacking
his way through the Ituri Forest of Zaire.
his way through the Ituri Forest of Zaire.
11
30683
3745
Kaliforniya'lı bir çocuk Zaire'nin
Ituri Ormanı boyunca bir geziye çıktı.
Ituri Ormanı boyunca bir geziye çıktı.
00:47
I was on a yearlong hitchhiking trip.
12
35101
1763
Bir yıl sürdü bu otostop yolculuğu.
00:48
I had just dropped out
of Stanford University,
of Stanford University,
13
36888
2144
Stanford Üniversite'sini bırakmıştım,
00:51
and I went from Tunis
to Kisangani to Cairo
to Kisangani to Cairo
14
39056
2807
Tunus'tan, Kisangani'ye oradan
Kahire'ye geçtim
Kahire'ye geçtim
00:53
and learned how to live
on 10 dollars a day.
on 10 dollars a day.
15
41887
2396
günde 10 dolara nasıl hayatta
kalacağımı öğrendim.
kalacağımı öğrendim.
00:57
It was an amazing experience for me.
16
45109
1850
İnanılmaz bir tecrübeydi benim için.
00:58
I spent about a week
in this Dinka cattle camp
in this Dinka cattle camp
17
46983
2627
Güney Sudan'ın Nil nehri kıyısında
bu sığır kampında
bu sığır kampında
01:01
on the banks of the Nile in South Sudan.
18
49634
1984
yaklaşık bir hafta geçirdim.
01:04
The Dinka taught me
how to tie papyrus into a shelter,
how to tie papyrus into a shelter,
19
52179
2884
Dinka bana papirus ağacını
nasıl bir barınak hâline
nasıl bir barınak hâline
01:07
and also I observed
how they had adapted their way of life
how they had adapted their way of life
20
55087
4429
getirebileceğimi öğretti ve nasıl
hayvanlarının ihtiyacı olan
hayvanlarının ihtiyacı olan
01:11
around the migratory needs
of their beloved cattle.
of their beloved cattle.
21
59540
2435
bu göçebe yaşama adapte
olduklarını gözlemledim.
olduklarını gözlemledim.
01:14
It was a like a graduate course
in ecological ethnography,
in ecological ethnography,
22
62737
2977
Ekolojik etnografiye giriş
dersi gibi bir şeydi bu,
dersi gibi bir şeydi bu,
01:17
and I got busy taking notes with a camera.
23
65738
2046
ben de bunları kameraya
kaydetmekle meşguldüm.
kaydetmekle meşguldüm.
01:20
With no money for rides,
24
68735
1399
Parasız yolculuk için,
01:22
they often made the Mzungu
ride on the roof of the trucks,
ride on the roof of the trucks,
25
70158
2961
vagonların tepesinde sık sık Mzungu
yolcuğu yaptılar,
yolcuğu yaptılar,
01:25
or in this case, on the top of the train
going across South Sudan.
going across South Sudan.
26
73143
3253
bu fotoğrafta özelinde ise Güney Sudan
boyunca bir trenin sırtındalar.
boyunca bir trenin sırtındalar.
01:29
I felt like I was riding
on the back of an insect
on the back of an insect
27
77447
3183
Bir böceğin sırtında, Afrika'nın
güzel dokusu boyunca
güzel dokusu boyunca
01:32
going across the enormous
tapestry of Africa.
tapestry of Africa.
28
80654
2500
gezmek gibi hissettiriyor bu.
01:35
It was an incredible view from up there,
29
83178
2033
Ortaya çıkan nefis bir görüntüydü,
01:37
but I couldn't help but think,
30
85235
1486
Kilitlenip kalmıştım,
01:38
wouldn't it be even more amazing
if I could fly over that landscape
if I could fly over that landscape
31
86745
3175
düşünebildiğim tek şey, bir kuş gibi
uçabilseydim bu alanın üstünde
uçabilseydim bu alanın üstünde
01:41
like a bird?
32
89944
1272
daha harika olmaz mıydı?
01:43
Well, that notion stayed with me,
33
91924
1868
Hep aklımın bir köşesindeydi bu fikir,
01:45
and 20 years later,
34
93816
1809
ve 20 yıl sonra,
01:47
after becoming
a professional photographer,
a professional photographer,
35
95649
2025
profesyonel bir fotoğrafçı
olduktan sonra,
olduktan sonra,
01:49
I was able to talk National Geographic
36
97698
1912
Sahra'nın göbeğinde büyük
bir hikâye
bir hikâye
01:51
into doing a big story
in the central Sahara,
in the central Sahara,
37
99634
2167
çekmek için National Geographic
ile konuştum,
ile konuştum,
01:53
and I came back with a new kind
of flying machine.
of flying machine.
38
101825
2436
ve son moda bir uçan makineyle
geri döndüm.
geri döndüm.
01:57
This is me piloting the world's lightest
and slowest aircraft.
and slowest aircraft.
39
105348
3297
Bu benim, dünyanın en hafif ve yavaş
hava aracını kullanıyorum burada.
hava aracını kullanıyorum burada.
02:00
(Laughter)
40
108669
1031
(Gülüşmeler)
02:01
It's called a motorized paraglider.
41
109724
2221
Motorize paraşüt deniyor buna.
02:03
It consists of a backpack motor
and a parachute-style wing,
and a parachute-style wing,
42
111969
4119
Paraşüt tarzı bir kanat ve itici güç için
arkada bir motoru var,
arkada bir motoru var,
02:08
and it flies at about 30 miles an hour.
43
116112
2421
saatte yaklaşık 50 km ile uçuyor.
02:10
With 10 liters of fuel,
I can fly for about two hours,
I can fly for about two hours,
44
118557
3413
10 litre yakıtla, iki saat kadar
uçabiliyorsunuz,
uçabiliyorsunuz,
02:13
but what's really amazing about it
is it gives me an unobstructed view,
is it gives me an unobstructed view,
45
121994
3751
onunla ilgili en harika şey, size
yatayda ve dikeyde
yatayda ve dikeyde
02:17
both horizontally and vertically,
46
125769
1741
tertemiz bir görüş veriyor,
02:19
like a flying lawn chair.
47
127534
1579
uçan tabure gibi bir şey.
02:21
My hitchhiker's dream
of flying over Africa came true
of flying over Africa came true
48
129862
2478
İki farklı deve kervanını Sahra'nın
ortasından
ortasından
02:24
when I spotted these two camel caravans
passing out in the middle of the Sahara.
passing out in the middle of the Sahara.
49
132364
3932
geçerken gördüğümde, otostopçunun
hayali gerçeğe döndü.
hayali gerçeğe döndü.
02:28
The one in the foreground
is carrying salt out of the desert,
is carrying salt out of the desert,
50
136320
2906
Bize yakın taraftaki kervan
çölün dışına tuz taşıyor,
çölün dışına tuz taşıyor,
02:31
while the one in the background
is carrying fodder
is carrying fodder
51
139250
2396
arka taraftakiler ise geri dönen
hayvanlar için
hayvanlar için
02:33
for the animals heading back in.
52
141670
1586
yem taşıyorlar.
02:35
I realized you couldn't take
this kind of picture
this kind of picture
53
143280
2364
Şunu farkettim, ticari bir
hava aracıyla bu tarz
hava aracıyla bu tarz
02:37
with a conventional aircraft.
54
145668
1445
bir fotoğraf yakalayamazdınız.
02:39
An airplane moves too fast,
55
147137
1445
Uçak çok hızlı hareket ederdi,
02:40
a helicopter would be too loud
with too much downdraft,
with too much downdraft,
56
148606
2619
helikopter aşırı hava akımı
ve ses yapardı,
ve ses yapardı,
02:43
and it dawned on me that this crazy little
aircraft I was flying
aircraft I was flying
57
151249
3404
bu harika şeyle uçmak,
daha önce hiç olmamış şekilde,
daha önce hiç olmamış şekilde,
02:46
would open up a new way of seeing
remote parts of the African landscape
remote parts of the African landscape
58
154677
3341
Afrika'nın uzak parçalarını görmenin
yeni bir yolunu açarak,
yeni bir yolunu açarak,
02:50
in a way that had never
really been possible before.
really been possible before.
59
158042
2724
beni aydınlattı.
02:52
Let me show you how it works.
60
160790
1982
Nasıl çalıştığını gösteriyim size.
04:35
(Applause)
61
263719
3922
(Alkış)
04:39
Thanks.
62
267665
1165
Teşekkürler.
04:40
(Applause)
63
268854
1944
(Alkış)
04:43
This may seem a bit dangerous,
but I am not some kind of adventure dude.
but I am not some kind of adventure dude.
64
271322
3389
Bu biraz tehlikeli gözükebilir,
ancak ben pek de maceracı bir tip değilim.
ancak ben pek de maceracı bir tip değilim.
04:46
I'm a photographer who flies,
and I only fly to take pictures.
and I only fly to take pictures.
65
274735
2986
Uçan bir fotoğrafçıyım ben,
ve sadece çekmek için uçuyorum.
ve sadece çekmek için uçuyorum.
04:49
My favorite altitude
is between 200 and 500 feet,
is between 200 and 500 feet,
66
277745
3362
Genelde 200 ile 500 feet irtifada,
dünyayı üç boyutlu olarak
dünyayı üç boyutlu olarak
04:53
where I can see the world
three-dimensionally,
three-dimensionally,
67
281131
2143
görebileceğim bir aralıkta uçuyorum.
04:55
but also at a human scale.
68
283298
1533
aynı zamanda insani sınırlar.
04:58
I find that a lot of what I'd done
over the years in Africa,
over the years in Africa,
69
286529
3420
Afrika'da yıllar boyunca yaptıklarımın
çoğunu buldum,
çoğunu buldum,
05:01
you could try to do with a drone,
70
289973
2335
bunu bir dronla da deneyebilirsiniz,
05:04
but drones aren't really made
for exploration.
for exploration.
71
292332
2306
ancak dronlar gerçek bir keşif
yapamıyor.
yapamıyor.
05:06
They only fly for about
20 minutes of battery life
20 minutes of battery life
72
294662
2412
Onlar yaklaşık üç kilometrelik
bir mesafede, ancak
bir mesafede, ancak
05:09
and about three kilometers of range,
73
297098
1774
20 dakika kadar uçabiliyorlar,
05:10
and all you get to see
is what's on a little screen.
is what's on a little screen.
74
298896
2707
ve görebileceğiniz her şey küçücük
bir ekranla sınırlı.
bir ekranla sınırlı.
05:13
But I like to explore.
75
301627
1151
Oysa keşfetmek daha iyi.
05:14
I want to go over the horizon
and find new things, find weird stuff,
and find new things, find weird stuff,
76
302802
5253
Ufuk çizgisine kadar gidip yeni, tuhaf
şeyleri bulmak istiyorum,
şeyleri bulmak istiyorum,
05:20
like this volcanic caldera in Niger.
77
308079
2206
Nijer'deki volkanik kalderalar gibi.
05:23
If you look at the altimeter
on my left leg,
on my left leg,
78
311532
2312
Eğer sol bacağımdaki irtifa ölçere
bakarsanız,
bakarsanız,
05:25
you'll see that I'm about
a mile above takeoff.
a mile above takeoff.
79
313868
2512
yaklaşık bir milin üzerinde uçtuğumu
göreceksiniz.
göreceksiniz.
05:28
Flying that high really freaked me out,
80
316404
2135
Bu kadar yüksek irtifada uçmaktan
korkmuştum,
korkmuştum,
05:30
but if you talk to a pro pilot,
81
318563
1677
gerçek bir pilotla konuşursanız,
05:32
they'll tell you that altitude
is actually your friend,
is actually your friend,
82
320264
2632
irtifanın sizin dostunuz olduğunu
söyleyecektir,
söyleyecektir,
05:34
because the higher you are,
83
322920
1415
çünkü, yüksekteyken
05:36
the more time you have
to figure out your problems.
to figure out your problems.
84
324359
2382
sorunlarınızı çözmek için fazlaca
zamanınız oluyor.
zamanınız oluyor.
05:38
(Laughter)
85
326765
2056
(Gülüşmeler)
05:40
As a rank amateur,
I figured this gave me more time
I figured this gave me more time
86
328845
2394
Amatör biri olarak,
bunu, düşerken daha fazla
bunu, düşerken daha fazla
05:43
to scream on the way back down.
87
331263
1551
çığlık diye düşünmüştüm.
05:44
(Laughter)
88
332838
1230
(Gülüşmeler)
05:46
To calm myself down,
I started taking pictures,
I started taking pictures,
89
334092
2317
Sakinleşmek için,
fotoğraf çekmeye başladım,
fotoğraf çekmeye başladım,
05:48
and as I did, it became rational again,
90
336433
2001
başlar başlamaz, işler çirkinleşti
05:50
and I was getting buffeted
by a Harmattan wind
by a Harmattan wind
91
338458
2234
fotoğrafın sağ üst köşesinde de
gözüken,
gözüken,
05:52
which was coming out of the upper
right hand corner of this picture,
right hand corner of this picture,
92
340716
3214
Harmattan rüzgarıyla başa
çıkmaya çalışıyordum,
çıkmaya çalışıyordum,
05:55
and I started to notice how it had filled
the entire crater with sand.
the entire crater with sand.
93
343954
3322
ve sonra bütün kraterin nasıl kumla
dolduğuna dikkat etmeye başladım.
dolduğuna dikkat etmeye başladım.
05:59
When I got to the north of Chad,
I found a different kind of volcano.
I found a different kind of volcano.
94
347300
3294
Chad'in kuzeyine vardığımda,
farklı tipte bir volkanlar gördüm.
farklı tipte bir volkanlar gördüm.
06:02
These had had their entire
exteriors stripped away,
exteriors stripped away,
95
350618
2396
Bunların tamamı pasifize olmuş
volkanlardı,
volkanlardı,
06:05
and all that was left was the old core,
96
353038
1908
geriye kalan eski çekirdekleriydi,
06:06
and in the middle of the Sahara,
97
354970
1723
Sahra'nın ortasında,
06:08
I felt like I was seeing the earth
with its living skin stripped away.
with its living skin stripped away.
98
356717
3579
Dünya'nın yaşayan iskeletini
gördüğümü hissetiyordum.
gördüğümü hissetiyordum.
06:12
Much of the Sahara is underlain
by an enormous freshwater aquifer.
by an enormous freshwater aquifer.
99
360795
3646
Sahra'da pek çok yerde yeraltı
su kaynakları var.
su kaynakları var.
06:16
When you go to the basin,
sometimes you can see it leaking out.
sometimes you can see it leaking out.
100
364465
2999
Havzaya gittiğinizde bazen
bu sızıntıları görebilirsiniz.
bu sızıntıları görebilirsiniz.
06:19
If you were to walk
through those palm groves,
through those palm groves,
101
367488
2699
Bu palmiye gruplarına doğru
yürürseniz, her iki adımda
yürürseniz, her iki adımda
06:22
you could drink fresh water
out of your footsteps.
out of your footsteps.
102
370211
2404
bir taze su
kaynaklarına rastlayabilirsiniz.
kaynaklarına rastlayabilirsiniz.
06:24
But that green lake water?
103
372639
1373
Ya bu yeşil nehrin suyu?
06:26
Due to extreme evaporation,
it's saltier than seawater
it's saltier than seawater
104
374036
2794
Aşırı buharlaşma nedeniyle,
deniz suyundan daha tuzludur
deniz suyundan daha tuzludur
06:28
and virtually lifeless.
105
376854
1150
ve neredeyse hayat yok.
06:30
In Niger, I was amazed to see
106
378628
1469
Nijer'de, yerel halkın
06:32
how the locals learned how to exploit
a different kind of desert spring.
a different kind of desert spring.
107
380121
3426
çöl kaynaklarının farklı yönlerine
alıştıklarını görmek beni şaşırttı.
alıştıklarını görmek beni şaşırttı.
06:35
Here, they mix the salty mud
with spring water
with spring water
108
383571
2308
Burada, tuzlu çamurla kaynak
suyu karıştıyorlar
suyu karıştıyorlar
06:37
and spread it out in shallow ponds,
109
385903
1699
ve bu göletin üzerinde yayılıyor,
06:39
and as it evaporated,
it turned into a spectacle of color.
it turned into a spectacle of color.
110
387626
2816
su buharlaştıktan sonra,
bir renk cümbüşü ortaya çıkıyor
bir renk cümbüşü ortaya çıkıyor
06:43
My rig is also amazing
for looking at agriculture.
for looking at agriculture.
111
391583
3284
Ayrıca tarımcılığı görüntülemek
için harika ekipmanım var.
için harika ekipmanım var.
06:46
This picture was taken
in southern Algeria,
in southern Algeria,
112
394891
2565
Bu fotoğraf Cezayir'in
güneyinde çekildi,
güneyinde çekildi,
06:49
where the locals have learned
how to garden in a mobile dune field
how to garden in a mobile dune field
113
397480
3120
burada yerliler mobil kumul tepelere
sığ yeraltı sularıyla,
sığ yeraltı sularıyla,
06:52
by tapping into shallow groundwater.
114
400624
1784
nasıl tarla yapacaklarını öğrenmişler.
06:55
I also loved looking at how animals
have adapted to the African landscape.
have adapted to the African landscape.
115
403142
3897
Ayrıca hayvanların Afrika'nın doğasına
nasıl uyum sağladığını görmek harika.
nasıl uyum sağladığını görmek harika.
06:59
This picture was taken in Lake Amboseli,
116
407063
1976
Bu fotoğraf Amboseli gölünde çekildi,
07:01
just across the border from here in Kenya.
117
409063
2001
sınır boyunca buradan Kenya'ya kadar.
07:03
The elephants have carved
the shallow lake water up
the shallow lake water up
118
411088
2382
Filler, bu sığ gölü küçük parseller
07:05
into a network of little pathways,
119
413494
2204
hâlinde bölmüşler,
07:07
and they're spaced just enough apart
120
415722
1755
büyük, cüsseli vücutlarıyla
07:09
that only elephants,
with their long trunks,
with their long trunks,
121
417501
2108
bu leziz otlardan
faydalanabilecekleri
faydalanabilecekleri
07:11
can tap into the most succulent grasses.
122
419633
1931
yeteri kadar alanları var.
07:13
In Namibia, the zebra have learned
how to thrive in an environment
how to thrive in an environment
123
421588
3190
Nabibya'da, zebralar hiç yağmur
almayan bir çevrede nasıl
almayan bir çevrede nasıl
07:16
that gets no rainfall at all.
124
424802
1461
gelişeceklerini öğrendiler.
07:18
These grasses are irrigated
by the dense coastal fog
by the dense coastal fog
125
426287
2865
Bu otlar, her sabah bölgeye
çöken yoğun sis bulut ile
çöken yoğun sis bulut ile
07:21
that blankets the area every morning.
126
429176
1785
sulanırlar.
07:23
And those bald patches out there?
127
431281
1897
Peki, buradaki açıklıklar?
07:25
They call them fairy circles,
128
433202
1420
Onlara peri çemberleri diyorlar
07:26
and scientists still struggle
to understand what causes them.
to understand what causes them.
129
434646
2881
ve bilim adamları hâlâ nasıl
oluştuklarını anlamaya çalışıyor.
oluştuklarını anlamaya çalışıyor.
07:29
This is Mount Visoke, with a small
crater lake in its summit at 3,700 meters.
crater lake in its summit at 3,700 meters.
130
437971
4310
Bu Visoke dağı, 3,700 metre zirvesinde
küçük bir krater nehri var.
küçük bir krater nehri var.
07:34
It forms the roof of the Great Rift Valley
131
442305
2001
Büyük Rift Vadi'sinin çatısı durumunda
07:36
and also the border
between Rwanda and Congo.
between Rwanda and Congo.
132
444330
2959
ve Ruanda ile Kongo arasındaki sınırdır.
07:39
It's also the center of the reserve
for the fabled mountain gorilla.
for the fabled mountain gorilla.
133
447313
3532
Ayrıca masalsı dağ gorillerinin
büyük bir kısmı burada yaşar.
büyük bir kısmı burada yaşar.
07:42
They're actually
the big money-maker in Rwanda,
the big money-maker in Rwanda,
134
450869
2350
Onlar Ruanda'daki, maddi olarak,
en değerli şeyler
en değerli şeyler
07:45
and on this side of the border,
conservation has become a huge success.
conservation has become a huge success.
135
453243
3443
bu yüzden sınırın bu tarafında,
onları korumak büyük bir başarı.
onları korumak büyük bir başarı.
07:49
Rwanda has the highest
rural population density in Africa,
rural population density in Africa,
136
457487
3778
Ruanda, Afrika'daki en yüksek
taşra nüfusuna sahip,
taşra nüfusuna sahip,
07:53
and I saw it in almost every corner
of the country I went to.
of the country I went to.
137
461289
3252
bunu ülkedeki her köşe başında
görebiliyorsunuz.
görebiliyorsunuz.
07:56
I've heard it said
that competition for land
that competition for land
138
464565
2643
Toprak için rekabetin
gerilime yol açan
gerilime yol açan
07:59
was one of the things
that led to the tensions
that led to the tensions
139
467232
2144
sebeplerden biri olduğunu duydum,
08:01
that caused the genocide of the 1990s.
140
469400
1998
öyleki 90'larda soykırıma sebep oldu.
08:04
I went back to South Sudan
a few years ago,
a few years ago,
141
472699
2357
Birkaç yıl önce yine Güney Sudan'a gittim,
08:07
and it was amazing to see
how much things had changed.
how much things had changed.
142
475080
2555
bu kadar şeyin değiştiğini görmek
harikaydı.
harikaydı.
08:09
The Dinka were still in love
with their cattle,
with their cattle,
143
477659
2220
Dinkalar hâlâ hayvanlarına
tutkuyla bağlı,
tutkuyla bağlı,
08:11
but they had turned in
their spears for Kalashnikovs.
their spears for Kalashnikovs.
144
479903
2503
ancak mızraklarının yerini
kalaşnikoflar almış.
kalaşnikoflar almış.
08:14
The cattle camps from above
were even more spectacular
were even more spectacular
145
482430
2729
Yukarıdan baktığınızda sığır
kampları hayalimdekinden
kampları hayalimdekinden
08:17
than I could have imagined,
but things had changed there too.
but things had changed there too.
146
485183
2864
bile daha gösterişliydi,
ancak bir şeyler oldukça değişmiş.
ancak bir şeyler oldukça değişmiş.
08:20
You see those little blue dots down there?
147
488071
2095
Şu aşağıdaki mavi noktaları
görüyor musunuz?
görüyor musunuz?
08:22
The Dinka had adapted to the new reality,
148
490190
2047
Dinkalar yeni gerçekliğe adapte olmuşlar,
08:24
and now they covered
their papyrus shelters
their papyrus shelters
149
492261
2024
papirus barınaklarını BM'nin gıda
08:26
with the tarps from UN food convoys.
150
494309
1769
konvoyundaki brandalarla örtüyorlar.
08:28
In Mali, the Bozo people
have learned how to thrive
have learned how to thrive
151
496683
3080
Mali'de, Bozolular, Nijer Nehri'nin
gelgitlerine ritmine
gelgitlerine ritmine
08:31
in the pulsating rhythms
of the Niger River.
of the Niger River.
152
499787
2180
nasıl ayak uyduracaklarını öğrenmişler.
08:33
As the rainy season ends
and the water subsides,
and the water subsides,
153
501991
2487
Yağışlı mevsim sona erdiğinde
ve su çekildiğinde
ve su çekildiğinde
08:36
they plant their rice
in the fertile bottoms.
in the fertile bottoms.
154
504502
2138
pirinçlerini verimli topraklara
ekiyorlar.
ekiyorlar.
08:38
And that village
in the lower right corner,
in the lower right corner,
155
506664
2000
Ve sağ alt köşedeki köy,
08:40
that's Gao, one of the jumping off points
for the major trade routes
for the major trade routes
156
508688
3191
Gao, Sahra boyunca, en büyük
ticaret rotalarından birinin
ticaret rotalarından birinin
08:43
across the Sahara.
157
511903
1452
başlangıç noktası.
08:45
At the end of the harvest,
158
513379
1326
Hasat zamanı bittiğinde,
08:46
the Bozo take the leftover rice straw
159
514729
2159
Bozolar artık samanı alır
08:48
and they mix it with mud to reinforce
their roofs and the village mosque.
their roofs and the village mosque.
160
516912
3619
ve çamurla karıştırarak köydeki çatı ve
camileri güçlendirmek için kullanır.
camileri güçlendirmek için kullanır.
08:52
I must have flown over a dozen
villages like this along the Niger River,
villages like this along the Niger River,
161
520555
3388
Nijer nehri boyunca bunun gibi pek çok
köyün üzerinden uçmuş olmalıyım,
köyün üzerinden uçmuş olmalıyım,
08:55
and each one was unique,
it had a different pattern.
it had a different pattern.
162
523967
2506
ve her biri benzersizdi,
eşsiz bir dokusu vardı,
eşsiz bir dokusu vardı,
08:58
and each mosque was like
a sculptural masterpiece,
a sculptural masterpiece,
163
526497
2342
ve her cami heykelsi bir başyapıt,
09:00
and no two were alike.
164
528863
1278
ve benzersizdi.
09:02
I've flown all over the world,
and nothing can really compare
and nothing can really compare
165
530869
2859
Tüm dünya boyunca uçtum ve
hiçbiri Afrika'daki kültürel
hiçbiri Afrika'daki kültürel
09:05
to the cultural diversity of Africa.
166
533752
1716
farklılıklarla karşılaştırılamaz.
09:07
You see it in every country,
167
535492
1460
Her ülkede görebilirsiniz bunu
09:09
from Morocco
168
537379
1150
Fas'tan,
09:11
to Ethiopia,
169
539871
1500
Etiyopya'ya,
09:14
to South Africa,
170
542590
1150
Güney Afrika'ya,
09:17
to Mozambique,
171
545226
1500
Mozambik'e
09:19
to South Sudan,
172
547987
1500
Güney Südan'a,
09:23
to Mali.
173
551361
1703
Mali'ye.
09:25
The array of environments
and cultural adaptations to them
and cultural adaptations to them
174
553088
3493
Çevre düzeni ve o çevreye
kültürel adaptasyon sağlamaları
kültürel adaptasyon sağlamaları
09:28
is really extraordinary,
175
556605
1253
gerçekten sıradışı,
09:29
and the history is pretty cool too.
176
557882
1817
coğrafyanın tarihi de ayrıca harika.
09:32
From the air, I have a unique window
into the earliest waves
into the earliest waves
177
560259
2811
Havadayken, sömürü tarihinin
ilk dalgalarına kadar benzersiz
ilk dalgalarına kadar benzersiz
09:35
of colonial history.
178
563094
1151
bir yolculuk yaptım.
09:36
This is Cyrene on the coastal
mountains of Libya,
mountains of Libya,
179
564269
2316
Bu Cyrene, Libya dağlarının kıyısında,
09:38
that was founded by the Greeks,
in 700 BC, as a learning center,
in 700 BC, as a learning center,
180
566609
3000
M.Ö 700'lerde Yunanlar tarafından
okul olarak kuruldu,
okul olarak kuruldu,
09:41
and Timgad, which was founded
in what's now Algeria
in what's now Algeria
181
569633
2660
Timgad, M.S 100'lerde, bugün Cezayir
olarak bildiğimiz
olarak bildiğimiz
09:44
by the Romans in 100 AD.
182
572317
1421
yerde Romalılarca kuruldu.
09:45
This was built as a retirement community
for old Roman soldiers,
for old Roman soldiers,
183
573762
3658
Burası yaşlı Romalı askerler için
bir istirahathane olarak inşa edildi,
bir istirahathane olarak inşa edildi,
09:49
and it amazed me to think
184
577444
2000
Kuzey Afrika'nın bir zamanlar
Roma --
Roma --
09:51
that North Africa was once
the breadbasket for the Roman Empire.
the breadbasket for the Roman Empire.
185
579468
3031
İmparatorluğunun arka bahçesi
olduğunu düşünmek beni büyülüyor.
olduğunu düşünmek beni büyülüyor.
09:54
But 700 years after Timgad was built,
it was buried in sand,
it was buried in sand,
186
582897
3381
Ancak Timgad inşasından 700 yıl sonra
kumlara gömüldü
kumlara gömüldü
09:58
and even then, the African climate
was wetter than it is today.
was wetter than it is today.
187
586302
3579
ve o zaman bile, Afrika iklimi
bugünkünden daha nemliydi.
bugünkünden daha nemliydi.
10:02
The African climate continues to change,
188
590709
2022
Afrika iklimi hâlâ değişiyor,
10:04
and you see it everywhere,
189
592755
1557
bunu her yerde görebilirsiniz,
10:06
like here in the Gorges de Ziz,
190
594336
1810
Gorges de Ziz'de mesela,
10:08
where a freak rainstorm
came barreling out of the Sahara
came barreling out of the Sahara
191
596170
2856
Sahra'da korkunç fırtınaların
görüldüğü yer
görüldüğü yer
10:11
and blanketed the mountains in snow.
192
599050
1738
ve karla kaplı dağları var.
10:13
I never thought I would see
date palms in snow,
date palms in snow,
193
601669
3381
Bir hurma ağacının üstünde kar
göreceğim aklıma gelmezdi,
göreceğim aklıma gelmezdi,
10:17
but the kids that day had a great time
throwing snowballs at each other.
throwing snowballs at each other.
194
605074
3592
ama çocuklar, bir birlerine kar topu
fırlatarak, harika vakit geçiriyor.
fırlatarak, harika vakit geçiriyor.
10:21
But it made me wonder,
how are Africans going to adapt
how are Africans going to adapt
195
609536
2571
Merak ettiğim şey şuydu,
Afrikalılar hızla değişen bu
Afrikalılar hızla değişen bu
10:24
to this rapidly changing
climate going forward?
climate going forward?
196
612131
2758
iklime ileride nasıl ayak
uyduracaklardı?
uyduracaklardı?
10:26
In a continent as dynamic
and diverse as Africa,
and diverse as Africa,
197
614913
2477
Afrika gibi dinamik ve çeşitlilik
gösteren bir kıtada
gösteren bir kıtada
10:29
sometimes it seems
that the only constant is change.
that the only constant is change.
198
617414
2594
değişmeyen tek şeyin değişim
olduğunu görüyorsunuz.
olduğunu görüyorsunuz.
10:32
But one thing I've learned
199
620625
1251
Öğrendiğim bir şey varsa;
10:33
is that Africans
are the ultimate improvisers,
are the ultimate improvisers,
200
621900
2144
Afrikalıların doğaçlama
ustası olduklarıdır,
ustası olduklarıdır,
10:36
always adapting and finding a way forward.
201
624068
2168
her zaman bir yolunu buluyorlar.
10:38
Thank you.
202
626763
1151
Teşekkürler.
10:39
(Applause)
203
627938
3270
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
George Steinmetz - Aerial photographerBest known for his exploration photography, George Steinmetz has a restless curiosity for the unknown: remote deserts, obscure cultures and the mysteries of science and technology.
Why you should listen
Since 1986, George Steinmetz has completed more than 40 major photo essays for National Geographic and 25 stories for GEO magazine in Germany, exploring the most remote stretches of Arabia's Empty Quarter to the unknown tree people of Irian Jaya. His expeditions to the Sahara and Gobi deserts have been featured in separate "National Geographic Explorer" programs. In 2006 he was awarded a grant by the National Science Foundation to document the work of scientists in the Dry Valleys and volcanoes of Antarctica.
Steinmetz began his career in photography after hitchhiking through Africa for 28 months. He then spent fifteen years photographing all of the world’s extreme deserts while piloting a motorized paraglider. This experimental aircraft enables him to capture unique images of the world, inaccessible by traditional aircraft and most other modes of transportation. He has authored four books, and his current project is documenting the challenge of meeting humanity’s rapidly expanding demand for food.
George Steinmetz | Speaker | TED.com