ABOUT THE SPEAKER
Wadah Khanfar - Journalist
As the Director General of Al Jazeera from 2003-2011, Wadah Khanfar worked to bring rare liberties like information, transparency and dissenting voices to repressive states and political hot zones.

Why you should listen

From war correspondent to Baghdad bureau chief to Director General from 2003 until he stepped down in 2011, Wadah Khanfar worked through the closure and bombing of Al Jazeera's bureaus, the torture and murder of its journalists and state propaganda smears. Al Jazeera's approach to journalism emphasizes "re-thinking authority, giving a voice to the voiceless," Khanfar said in an interview with TIME.

No news network has attracted as much controversy as Al Jazeera. Khanfar, in turn, became the lightning rod for dispute on the organization's place in politics, both in its home region and abroad. (In the West, editorials have accused him of sympathizing with terrorists; in his own region, of fanning instability.) 

More profile about the speaker
Wadah Khanfar | Speaker | TED.com
TED2011

Wadah Khanfar: A historic moment in the Arab world

Wadah Khanfar: Arap dünyasında tarihi bir an

Filmed:
977,468 views

Gücünü teknolojiden alan gençlerin liderliğini sürdürdüğü demokratik bir devrim Arap dünyasını çalkalarken, El Cezire'nin başındaki Wadah Khanfar, Mısır, Tunus, Libya ve diğer ülkelerde neler olup bittiğini -insanların evlerinden çıkıp değişim talep edebileceklerini gördükleri bu kritik dönüm noktasında- son derece iyimser bir bakış açısı ile bizlerle paylaşıyor.
- Journalist
As the Director General of Al Jazeera from 2003-2011, Wadah Khanfar worked to bring rare liberties like information, transparency and dissenting voices to repressive states and political hot zones. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
TenOn yearsyıl agoönce exactlykesinlikle,
0
0
2000
Tam olarak 10 yıl önceydi,
00:17
I was in AfghanistanAfganistan.
1
2000
2000
Afganistan'daydım.
00:19
I was coveringkapsayan the warsavaş in AfghanistanAfganistan,
2
4000
4000
Afganistan savaşının haberini yapıyordum,
00:23
and I witnessedtanık, as a reportermuhabir for AlAl JazeeraCezire,
3
8000
3000
ve El Cezire'nin bir muhabiri olarak
00:26
the amounttutar of sufferingçile and destructionimha
4
11000
3000
savaşın yol açtığı acı ve
00:29
that emergedortaya out of a warsavaş like that.
5
14000
3000
yıkıma şahit oldum.
00:32
Then, two yearsyıl latersonra,
6
17000
2000
İki yıl sonra,
00:34
I coveredkapalı anotherbir diğeri warsavaş -- the warsavaş in IraqIrak.
7
19000
2000
diğer bir savaşın haberini yaptım - Irak'taki savaşın.
00:36
I was placedyerleştirilmiş at the centermerkez of that warsavaş
8
21000
3000
Bu savaşın tam ortasında görevlendirilmiştim
00:39
because I was coveringkapsayan the warsavaş
9
24000
2000
çünkü savaşı
00:41
from the northernkuzey partBölüm of IraqIrak.
10
26000
3000
Irak'ın kuzey kesiminden takip ediyordum.
00:44
And the warsavaş endedbitti
11
29000
2000
Ve savaş
00:46
with a regimerejim changedeğişiklik,
12
31000
2000
bir rejim değişikliği ile bitti,
00:48
like the one in AfghanistanAfganistan.
13
33000
2000
tıpkı Afganistan'da olduğu gibi.
00:50
And that regimerejim
14
35000
2000
Ve o
00:52
that we got ridkurtulmuş of
15
37000
2000
kurtulduğumuz rejim
00:54
was actuallyaslında a dictatorshipdiktatörlük,
16
39000
3000
aslında bir diktatörlüktü,
00:57
an authoritarianotoriter regimerejim,
17
42000
2000
otoriter bir rejimdi.
00:59
that for decadeson yıllar
18
44000
3000
O rejim yıllar boyunca
01:02
createdoluşturulan a great senseduyu of paralysisfelç
19
47000
4000
ulusu, halkın ta kendisini,
01:06
withiniçinde the nationulus, withiniçinde the people themselveskendilerini.
20
51000
3000
akıl almaz bir felce sürükledi.
01:09
HoweverAncak,
21
54000
2000
Ancak,
01:11
the changedeğişiklik that camegeldi throughvasitasiyla foreignyabancı interventionmüdahale
22
56000
2000
dış müdahale sonucunda gelen değişim
01:13
createdoluşturulan even worsedaha da kötüsü circumstanceskoşullar for the people
23
58000
3000
insanlar için daha da kötü sonuçlar yarattı.
01:16
and deepenedderinleştirdi the senseduyu
24
61000
2000
Dünyanın o köşesinde
01:18
of paralysisfelç and inferiorityaşağılık
25
63000
2000
yaşanan felç ve aşağılık duygusunu
01:20
in that partBölüm of the worldDünya.
26
65000
2000
derinleştirdi.
01:22
For decadeson yıllar,
27
67000
2000
Yıllar boyunca,
01:24
we have livedyaşamış underaltında authoritarianotoriter regimesrejimler --
28
69000
3000
biz -Arap dünyasında ve Orta Doğu'da-
01:27
in the ArabArap worldDünya, in the MiddleOrta EastDoğu.
29
72000
3000
otoriter rejimler altında yaşadık.
01:30
These regimesrejimler
30
75000
2000
Bu rejimler
01:32
createdoluşturulan something withiniçinde us duringsırasında this perioddönem.
31
77000
3000
bu süreç boyunca bizde bir iz bıraktı.
01:35
I'm 43 yearsyıl oldeski right now.
32
80000
2000
Ben şu an 43 yaşındayım.
01:37
For the last 40 yearsyıl,
33
82000
2000
Geçtiğimiz 40 yıl boyunca,
01:39
I have seengörüldü almostneredeyse the sameaynı facesyüzleri
34
84000
2000
bizi yöneten kralların ve başkanların
01:41
for kingskrallar and presidentsbaşkanlar rulingiktidar us --
35
86000
4000
hep aynı yüzlerini gördüm.
01:45
oldeski, agedyaşlı, authoritarianotoriter,
36
90000
4000
Etrafımızda sadece yıllanmış,
01:49
corruptyozlaşmış situationsdurumlar --
37
94000
2000
yaşlı, otoriter, yolsuzluk
01:51
regimesrejimler that we have seengörüldü around us.
38
96000
3000
içindeki rejimlere şahit oluyorduk.
01:54
And for a momentan I was wonderingmerak ediyor,
39
99000
3000
Ve bir an için düşünürdüm,
01:57
are we going to livecanlı in ordersipariş to see
40
102000
2000
topraklarımızda gerçek bir değişimin
01:59
realgerçek changedeğişiklik happeningolay on the groundzemin,
41
104000
3000
gerçekleştiğini görebilecek kadar yaşayacak mıyız?
02:02
a changedeğişiklik that does not come throughvasitasiyla foreignyabancı interventionmüdahale,
42
107000
3000
Dış güçlerin müdahalesinden, işgalin sefaletinden,
02:05
throughvasitasiyla the miserysefalet of occupationMeslek,
43
110000
3000
topraklarımızı istila eden ve
02:08
throughvasitasiyla nationsmilletler invadingistila our landarazi
44
113000
3000
aşağılık duygusunu kamçılayan
02:11
and deepeningderinleştirilmesi the senseduyu of inferiorityaşağılık sometimesara sıra?
45
116000
4000
uluslardan bağımsız bir değişiklik gerçekleşecek mi?
02:15
The IraqisIraklılar: yes, they got ridkurtulmuş of SaddamSaddam HusseinHüseyin,
46
120000
3000
Iraklılar: Evet, Saddam Hüseyin'den kurtuldular,
02:18
but when they saw
47
123000
2000
ama ülkelerinin
02:20
theironların landarazi occupiedmeşgul by foreignyabancı forcesgüçler
48
125000
3000
yabancı kuvvetlerce işgal edildiğini
02:23
they feltkeçe very sadüzgün,
49
128000
2000
gördüklerinde üzüntüye boğuldular,
02:25
they feltkeçe that theironların dignityhaysiyet had sufferedacı.
50
130000
3000
onurlarının yara aldığını hissettiler.
02:28
And this is why they revoltedisyan etti.
51
133000
2000
Ve işte bu yüzden ayaklandılar.
02:30
This is why they did not acceptkabul etmek.
52
135000
3000
Bu yüzden kabul etmediler.
02:33
And actuallyaslında other regimesrejimler, they told theironların citizensvatandaşlar,
53
138000
3000
Ve aslında diğer rejimler vatandaşlarına dediler ki,
02:36
"Would you like to see the situationdurum of IraqIrak?
54
141000
3000
"Siz de Irak'ın başına gelenleri mi istiyorsunuz?
02:39
Would you like to see civilsivil warsavaş, sectarianmezhep killingöldürme?
55
144000
3000
Bir iç savaş, mezhepler arası katliam mı istiyorsunuz?
02:42
Would you like to see destructionimha?
56
147000
2000
Yıkım mı görmek istiyorsunuz?
02:44
Would you like to see foreignyabancı troopsasker on your landarazi?"
57
149000
3000
Ülkenizde yabancı askeri birlikleri mi görmek istiyorsunuz?"
02:47
And the people thought for themselveskendilerini,
58
152000
2000
Ve insanlar kendi kendilerine düşündüler,
02:49
"Maybe we should livecanlı with
59
154000
2000
"İkinci senaryoyu yaşamaktansa
02:51
this kindtür of authoritarianotoriter situationdurum that we find ourselveskendimizi in,
60
156000
3000
belki de içinde bulunduğumuz
02:54
insteadyerine of havingsahip olan the secondikinci scenariosenaryo."
61
159000
3000
bu otoriter düzene katlanmalıyız."
02:58
That was one of the worsten kötü nightmareskabuslar that we have seengörüldü.
62
163000
3000
Bu görmüş olduğumuz en kötü kabustu.
03:01
For 10 yearsyıl,
63
166000
2000
10 yıldır,
03:03
unfortunatelyne yazık ki we have foundbulunan ourselveskendimizi
64
168000
2000
ne yazık ki, kendimizi şu
03:05
reportingraporlama imagesGörüntüler of destructionimha,
65
170000
3000
durumda bulduk: Yıkımın,
03:08
imagesGörüntüler of killingöldürme,
66
173000
2000
ölümün, mezhep çatışmalarının,
03:10
of sectarianmezhep conflictsçatışmalar,
67
175000
2000
ve vahşetin görüntülerini
03:12
imagesGörüntüler of violenceşiddet,
68
177000
2000
yayınlıyoruz.
03:14
emerginggelişmekte olan from a magnificentmuhteşem pieceparça of landarazi,
69
179000
3000
Bütün bunlar göz alıcı topraklarımızda -
03:17
a regionbölge that one day was the sourcekaynak
70
182000
2000
zamanında medeniyetin, sanatın
03:19
of civilizationsmedeniyetler and artSanat and culturekültür
71
184000
3000
ve kültürün yüzyıllarca beşiği olmuş
03:22
for thousandsbinlerce of yearsyıl.
72
187000
3000
topraklarımızda gerçekleşiyor.
03:25
Now I am here to tell you
73
190000
3000
Şimdi sizlere şunu söylemek
03:28
that the futuregelecek
74
193000
2000
için burdayım:
03:30
that we were dreamingrüya görmek for
75
195000
2000
Hayalini kurduğumuz gelecek
03:32
has eventuallysonunda arrivedgeldi.
76
197000
3000
nihayet kapımıza kadar geldi.
03:36
A newyeni generationnesil,
77
201000
2000
Yeni bir nesil -
03:38
well-educatediyi eğitimli,
78
203000
2000
iyi eğitilmiş,
03:40
connectedbağlı,
79
205000
2000
birbirine bağlı,
03:42
inspiredyaratıcı by universalevrensel valuesdeğerler
80
207000
4000
evrensel değerlerden ilham alan-
03:46
and a globalglobal understandinganlayış,
81
211000
3000
ve küresel bir anlayış
03:49
has createdoluşturulan a newyeni realitygerçeklik for us.
82
214000
4000
bizim için yeni bir gerçeklik yarattı.
03:53
We have foundbulunan a newyeni way
83
218000
3000
Yeni bir yol bulduk,
03:56
to expressekspres our feelingsduygular
84
221000
3000
hislerimizi
03:59
and to expressekspres our dreamsrüyalar:
85
224000
3000
ve rüyalarımızı ifade etmek için.
04:02
these younggenç people
86
227000
2000
Bu genç nesil
04:04
who have restoredgeri self-confidencekendine güven
87
229000
2000
dünyanın o köşesindeki uluslarımıza
04:06
in our nationsmilletler in that partBölüm of the worldDünya,
88
231000
3000
özgüvenlerini geri kazandırdı,
04:09
who have givenverilmiş us
89
234000
2000
bize özgürlüğün
04:11
newyeni meaninganlam for freedomözgürlük
90
236000
3000
yeni anlamını söyledi
04:14
and empoweredgüçlenmiş us to go down to the streetssokaklar.
91
239000
3000
ve bize sokaklara dökülmemiz için bize güç verdi
04:17
Nothing happenedolmuş. No violenceşiddet. Nothing.
92
242000
2000
Hiçbir şey olmadı. Ne şiddet ne başka bir şey...
04:19
Just stepadım out of your houseev,
93
244000
2000
Sadece evinizden çıktınız,
04:21
raiseyükseltmek your voiceses
94
246000
2000
sesinizi yükselttiniz,
04:23
and say, "We would like to see the endson of the regimerejim."
95
248000
4000
ve dediniz ki "Biz bu rejimin sona erdiğini görmek istiyoruz."
04:27
This is what happenedolmuş in TunisiaTunus.
96
252000
2000
Tunus'ta olan bu.
04:29
Over a fewaz daysgünler,
97
254000
2000
Sadece birkaç gün içinde
04:31
the TunisianTunus regimerejim that investedyatırım billionsmilyarlarca of dollarsdolar
98
256000
3000
milyarlarca doları güvenlik birimlerine
04:34
in the securitygüvenlik agenciesajanslar,
99
259000
2000
milyarlarca doları
04:36
billionsmilyarlarca of dollarsdolar
100
261000
2000
hapishanelerindeki
04:38
in maintainingmuhafaza, tryingçalışıyor to maintainsürdürmek,
101
263000
2000
düzeni korumaya akıtan
04:40
its prisonsHapishaneler,
102
265000
2000
Tunus rejimi
04:42
collapsedçökmüş, disappearedkayboldu,
103
267000
2000
dağıldı, yok oldu.
04:44
because of the voicessesleri of the publichalka açık.
104
269000
3000
Bu halkın sesi sayesinde oldu.
04:47
People who were inspiredyaratıcı to go down to the streetssokaklar
105
272000
2000
Sokaklara inmeye ve seslerini duyurmaya
04:49
and to raiseyükseltmek theironların voicessesleri,
106
274000
2000
niyetlenmiş insanları
04:51
they trieddenenmiş to killöldürmek.
107
276000
2000
öldürmeye çalıştılar.
04:53
The intelligencezeka agenciesajanslar wanted to arresttutuklamak people.
108
278000
3000
İstihbarat ajansları insanları tutuklamak istediler.
04:56
They foundbulunan something calleddenilen FacebookFacebook.
109
281000
3000
Facebook denen bir şey buldular.
04:59
They foundbulunan something calleddenilen TwitterTwitter.
110
284000
2000
Twitter denen bir şey buldular.
05:01
They were surprisedşaşırmış by all of these kindsçeşit of issuessorunlar.
111
286000
2000
Bütün bunlara çok şaşırdılar.
05:03
And they said,
112
288000
2000
Ve dediler ki,
05:05
"These kidsçocuklar are misledyanıltılmış."
113
290000
3000
"Bu çocuklar yanlış yönlendiriliyor."
05:08
ThereforeBu nedenle, they askeddiye sordu theironların parentsebeveyn
114
293000
2000
Bu yüzden, ailelerinden istediler ki
05:10
to go down to the streetssokaklar
115
295000
2000
sokaklara gitsinler
05:12
and collecttoplamak them, bringgetirmek them back home.
116
297000
2000
ve çocuklarını toplayıp eve geri götürsünler.
05:14
This is what they were tellingsöylüyorum. This is theironların propagandapropaganda.
117
299000
2000
Söyledikleri buydu. Onların propagandası bu.
05:16
"BringGetir these kidsçocuklar home
118
301000
2000
"Bu çocukları eve götürün,
05:18
because they are misledyanıltılmış."
119
303000
2000
çünkü onlar yanlış yönlendiriliyor."
05:20
But yes,
120
305000
2000
Ama evet,
05:22
these youthgençlik
121
307000
2000
bu gençlik -
05:24
who have been inspiredyaratıcı
122
309000
2000
evrensel değerlerden
05:26
by universalevrensel valuesdeğerler,
123
311000
2000
ilham alan,
05:28
who are idealisticidealist enoughyeterli
124
313000
2000
muhteşem bir gelecek
05:30
to imaginehayal etmek a magnificentmuhteşem futuregelecek
125
315000
2000
hayal edecek kadar idealist
05:32
and, at the sameaynı time, realisticgerçekçi enoughyeterli
126
317000
3000
ve aynı zamanda hayalgücü ile
05:35
to balancedenge this kindtür of imaginationhayal gücü
127
320000
3000
o hayale giden süreci dengeleyecek
05:38
and the processsüreç leadingönemli to it --
128
323000
3000
kadar realist olan bu gençlik -
05:41
not usingkullanma violenceşiddet,
129
326000
2000
şiddete başvurmadı
05:43
not tryingçalışıyor to createyaratmak chaoskaos --
130
328000
2000
kaos yaratmaya çalışmadı.
05:45
these younggenç people,
131
330000
2000
Bu genç insanlar
05:47
they did not go home.
132
332000
2000
evlerine gitmediler.
05:49
ParentsAnne actuallyaslında wentgitti to the streetssokaklar
133
334000
2000
Aslına bakarsanız aileleri sokaklara çıktı.
05:51
and they supporteddestekli them.
134
336000
2000
Ama onları desteklemek için.
05:53
And this is how the revolutiondevrim was borndoğmuş in TunisiaTunus.
135
338000
3000
İşte Tunus'taki devrimin hikayesi budur.
05:56
We in AlAl JazeeraCezire
136
341000
2000
Biz El Cezire olarak
05:58
were bannedyasaklı from TunisiaTunus for yearsyıl,
137
343000
3000
yıllarca Tunus'ta yasaklandık
06:01
and the governmenthükümet did not allowizin vermek
138
346000
2000
ve hükümet hiç bir El Cezireli
06:03
any AlAl JazeeraCezire reportermuhabir to be there.
139
348000
2000
muhabirin orda olmasına izin vermedi.
06:05
But we foundbulunan that these people in the streetsokak,
140
350000
3000
Fakat şunu keşfettik ki sokaklardaki insanlar,
06:08
all of them are our reportersmuhabirler,
141
353000
2000
o insanların tümü bizim muhabirlerimiz.
06:10
feedingbesleme our newsroomhaber odası
142
355000
2000
Basın merkezimizi resimler,
06:12
with picturesresimler, with videosvideolar
143
357000
2000
videolar ve haberlerle
06:14
and with newshaber.
144
359000
2000
dolduran onlar.
06:16
And suddenlyaniden that newsroomhaber odası in DohaDoha
145
361000
3000
Ve bir anda Doha'daki o basın odamız
06:19
becameoldu a centermerkez
146
364000
2000
merkez oldu.
06:21
that receivedAlınan all this kindtür of inputgiriş from ordinarysıradan people --
147
366000
3000
Bütün bilgileri sıradan insanlardan alan bir merkez.
06:24
people who are connectedbağlı and people who have ambitionhırs
148
369000
3000
Birbirine bağlı, hırslı ve aşağılık duygusundan sıyrılarak
06:27
and who have liberatedkurtarılmış themselveskendilerini
149
372000
2000
özgürlüğünü eline almış
06:29
from the feelingduygu of inferiorityaşağılık.
150
374000
2000
insanlar.
06:31
And then we tookaldı that decisionkarar:
151
376000
3000
Ve ardından şu kararı aldık:
06:34
We are unrollingunrolling the newshaber.
152
379000
2000
Haberleri gözler önüne sereceğiz.
06:36
We are going to be the voiceses for these voicelesssessiz people.
153
381000
3000
Sesini duyuramayan bu insanların sesi biz olacağız.
06:39
We are going to spreadYAYILMIŞ the messagemesaj.
154
384000
2000
Mesajlarını yayan biz olacağız.
06:41
Yes, some of these younggenç people
155
386000
2000
Evet, bu insanların bazılarının
06:43
are connectedbağlı to the InternetInternet,
156
388000
2000
internete erişimi var,
06:45
but the connectivitybağlantı in the ArabArap worldDünya
157
390000
2000
ama Arap dünyasında bu erişim
06:47
is very little, is very smallküçük,
158
392000
2000
çok çok kısıtlı.
06:49
because of manyçok problemssorunlar that we are sufferingçile from.
159
394000
3000
Yaşadığımız onca problemin sonuçlarından biri...
06:52
But AlAl JazeeraCezire tookaldı the voiceses from these people
160
397000
3000
Ama El Cezire insanların sesini aldı
06:55
and we amplifiedamplifiye [it].
161
400000
2000
ve yükseltti.
06:57
We put it in everyher sittingoturma roomoda in the ArabArap worldDünya --
162
402000
3000
O sesi Arap dünyasındaki her bir odada duyurduk
07:00
and internationallyuluslararası, globallyküresel,
163
405000
2000
ve İngilizce kanalımız sayesinde
07:02
throughvasitasiyla our Englishİngilizce channelkanal.
164
407000
2000
uluslararası ve küresel boyuta çektik.
07:04
And then people startedbaşladı to feel
165
409000
3000
O zaman insanlar hissetmeye başladılar,
07:07
that there's something newyeni happeningolay.
166
412000
3000
bu sefer yeni bir şey oluşuyor.
07:10
And then ZineZine al-AbidineAl-Abidine BenBen AliAli
167
415000
3000
Ve o zaman Zeynel Abidin Bin Ali
07:13
decidedkarar to leaveayrılmak.
168
418000
2000
ayrılmaya karar verdi.
07:15
And then EgyptMısır startedbaşladı,
169
420000
2000
Ardından Mısır başladı,
07:17
and HosniHüsnü MubarakMübarek decidedkarar to leaveayrılmak.
170
422000
2000
ve Hüsni Mübarek ayrılmaya karar verdi.
07:19
And now LibyaLibya as you see it.
171
424000
2000
Ve şimdi gördüğünüz gibi Libya.
07:21
And then you have YemenYemen.
172
426000
2000
Ondan sonra sıradaki Yemen.
07:23
And you have manyçok other countriesülkeler tryingçalışıyor to see
173
428000
2000
Ve şu duyguyu bulmaya, tekrardan
07:25
and to rediscoveryeniden keşfetmek that feelingduygu
174
430000
3000
keşfetmeye çalışan daha nice ülkeler:
07:28
of, "How do we imaginehayal etmek a futuregelecek
175
433000
2000
"Nasıl harikulade, barışçıl ve hoşgörülü
07:30
whichhangi is magnificentmuhteşem and peacefulhuzurlu and toleranthoşgörülü?"
176
435000
3000
bir gelecek hayal ederiz?"
07:33
I want to tell you something,
177
438000
3000
Size bir şey söylemek istiyorum,
07:36
that the InternetInternet and connectivitybağlantı
178
441000
4000
Internet ve dijital bağlantı
07:40
has createdoluşturulan [a] newyeni mindsetzihniyet.
179
445000
3000
yeni bir zihniyet yarattı.
07:43
But this mindsetzihniyet
180
448000
2000
Fakat bu zihniyet
07:45
has continueddevam etti to be faithfulsadık
181
450000
2000
içinden çıktığı
07:47
to the soiltoprak and to the landarazi
182
452000
2000
toprağa ve ülkeye sadık
07:49
that it emergedortaya from.
183
454000
3000
kalmaya devam etti.
07:52
And while this was the majormajör differencefark
184
457000
3000
Bu zihniyet fark yarattı,
07:55
betweenarasında manyçok initiativesgirişimler before
185
460000
3000
kendinden önceki değişiklik
07:58
to createyaratmak changedeğişiklik,
186
463000
2000
girişimlerinden ayrıldı.
08:00
before we thought, and governmentshükümetler told us --
187
465000
2000
Önceleri şöyle sanırdık -hükümetler de öyle
08:02
and even sometimesara sıra it was truedoğru --
188
467000
3000
derdi- değişiklik bize dışarıdan
08:05
that changedeğişiklik was imposeddayatılan on us,
189
470000
3000
dayatılıyor, ve bazen doğruydu da.
08:08
and people rejectedreddedilen that,
190
473000
2000
Ama insanlar bunu reddetti.
08:10
because they thought that it is alienyabancı to theironların culturekültür.
191
475000
3000
Çünkü bunun kendilerine yabancı olduğunu düşündüler.
08:13
Always, we believedinanılır
192
478000
3000
Biz her zaman inandık ki
08:16
that changedeğişiklik will springbahar from withiniçinde,
193
481000
3000
değişim içeriden alev almalı,
08:19
that changedeğişiklik should be a reconciliationmutabakat
194
484000
4000
değişim bir uzlaşma olmalı,
08:23
with culturekültür, culturalkültürel diversityçeşitlilik,
195
488000
3000
kültür ve kültürel çeşitlilik
08:26
with our faithinanç in our traditiongelenek
196
491000
2000
ile geleneksel ve tarihsel kaderimiz
08:28
and in our historytarih,
197
493000
2000
arasında bir uzlaşma.
08:30
but at the sameaynı time,
198
495000
2000
Ancak aynı zamanda,
08:32
openaçık to universalevrensel valuesdeğerler, connectedbağlı with the worldDünya,
199
497000
3000
evrensel değerlere açık, dünya ile bağlı ve
08:35
toleranthoşgörülü to the outsidedışında.
200
500000
2000
dışarıya hoşgörülü olmalı.
08:37
And this is the momentan
201
502000
2000
Ve şu an
08:39
that is happeningolay right now in the ArabArap worldDünya.
202
504000
2000
bu Arap dünyasında gerçekleşiyor.
08:41
This is the right momentan, and this is the actualgerçek momentan
203
506000
3000
Bu öyle doğru ve gerçek bir an ki
08:44
that we see all of these meaningsAnlamlar meetkarşılamak togetherbirlikte
204
509000
2000
tüm bu anlamların biraraya geldiğini
08:46
and then createyaratmak the beginningbaşlangıç
205
511000
2000
ve bir başlangıç yarattığını görüyoruz.
08:48
of this magnificentmuhteşem eraçağ
206
513000
2000
Bu bölgede doğan
08:50
that will emergeçıkmak from the regionbölge.
207
515000
3000
muhteşem bir dönemin başlangıcı...
08:54
How did the eliteseçkinler dealanlaştık mı with that --
208
519000
2000
Peki seçkinler bununla nasıl başa
08:56
the so-calledsözde politicalsiyasi eliteseçkinler?
209
521000
3000
çıktı? Sözde politik seçkinler?
08:59
In frontön of FacebookFacebook,
210
524000
3000
Facebook'un önünde
09:02
they broughtgetirdi the camelsDeveler in TahrirTahrir SquareKare.
211
527000
3000
Tahrir Meydanı'na develeri getirdiler.
09:05
In frontön of AlAl JazeeraCezire,
212
530000
2000
El Cezire'nin önünde
09:07
they startedbaşladı creatingoluşturma tribalismtribalism.
213
532000
4000
aşiretçilik yapmaya başladılar.
09:11
And then when they failedbaşarısız oldu,
214
536000
2000
Ve bunu başaramayınca,
09:13
they startedbaşladı speakingkonuşuyorum about conspiracieskomplo teorileri
215
538000
3000
Tel Aviv'den yükselen komplo teorileri hakkında
09:16
that emergedortaya from TelTel AvivAviv and WashingtonWashington
216
541000
3000
konuşmaya başladılar.
09:19
in ordersipariş to dividebölmek the ArabArap worldDünya.
217
544000
3000
Amaçları Arap dünyasını bölmekti.
09:22
They startedbaşladı tellingsöylüyorum the WestBatı,
218
547000
2000
Batı'ya şunu demeye başladılar:
09:24
"Be awarefarkında of Al-QaedaEl-Kaide.
219
549000
2000
"El Kaide'ye dikkat edin.
09:26
Al-QaedaEl-Kaide is takingalma over our territoriesbölgeler.
220
551000
2000
El Kaide bölgelerimizi ele geçiriyor.
09:28
These are Islamistsİslamcılar
221
553000
2000
Bunlar İslamcılar,
09:30
tryingçalışıyor to createyaratmak newyeni ImarasImaras.
222
555000
2000
yeni Imaras oluşturmak istiyorlar.
09:32
Be awarefarkında of these people
223
557000
2000
Bu insanlara dikkat.
09:34
who [are] cominggelecek to you
224
559000
3000
Onların geliş amacı sizin
09:37
in ordersipariş to ruinharabe your great civilizationmedeniyet."
225
562000
3000
medeniyetinizi yerle bir etmek.
09:40
FortunatelyNeyse ki,
226
565000
3000
Neyse ki,
09:43
people right now cannotyapamam be deceivedaldatılmak.
227
568000
2000
artık insanlar aldanmıyor.
09:45
Because this corruptyozlaşmış eliteseçkinler
228
570000
3000
Çünkü bu bölgedeki yozlaşmış
09:48
in that regionbölge
229
573000
2000
seçkinler
09:50
has lostkayıp even the powergüç of deceptionaldatma.
230
575000
4000
insanları ayartma gücünü bile yitirmişler.
09:54
They could not, and they cannotyapamam, imaginehayal etmek
231
579000
2000
Bu gerçeklikle nasıl başa çıkacaklarını
09:56
how they could really dealanlaştık mı with this realitygerçeklik.
232
581000
3000
hayal edemediler ve edemiyorlar.
09:59
They have lostkayıp.
233
584000
2000
Kaybolmuşlar -
10:01
They have been detachedbağımsız
234
586000
2000
insanlarından, kitlelerden
10:03
from theironların people, from the masseskitleler,
235
588000
3000
ayrı düşmüşler.
10:06
and now we are seeinggörme them collapsingdaraltma
236
591000
3000
Şimdi onları ardı ardına yıkılırken
10:09
one after the other.
237
594000
2000
görüyoruz.
10:12
AlAl JazeeraCezire is not
238
597000
3000
El Cezire bir devrim
10:15
a toolaraç of revolutiondevrim.
239
600000
2000
aracı değil.
10:17
We do not createyaratmak revolutionsdevrimler.
240
602000
2000
Biz devrim yaratmıyoruz.
10:19
HoweverAncak,
241
604000
2000
Ancak,
10:21
when something of that magnitudebüyüklük happensolur,
242
606000
3000
bu büyüklükte bir olay karşısında
10:24
we are at the centermerkez of the coveragekapsama.
243
609000
3000
haberin merkezindeyiz.
10:27
We were bannedyasaklı from EgyptMısır,
244
612000
2000
Mısır'dan uzaklaştırılmıştık,
10:29
and our correspondentsmuhabirleri,
245
614000
2000
ve muhabirlerimizin bazıları
10:31
some of them were arrestedtutuklandı.
246
616000
3000
tutuklanmıştı.
10:34
But mostçoğu of our camerakamera people
247
619000
3000
Ama kameramanlarımızın çoğu
10:37
and our journalistsgazeteciler,
248
622000
2000
ve gazetecilerimiz,
10:39
they wentgitti undergroundyeraltı in EgyptMısır -- voluntarilygönüllü olarak --
249
624000
3000
onlar Mısır'da gönüllü olarak yeraltına gittiler,
10:42
to reportrapor what happenedolmuş in TahrirTahrir SquareKare.
250
627000
3000
Tahrir Meydanı'nda olan biteni bildirmek için.
10:45
For 18 daysgünler,
251
630000
2000
18 gün boyunca
10:47
our cameraskameralar were broadcastingYayın, livecanlı,
252
632000
3000
kameralarımız canlı yayın yaptı,
10:50
the voicessesleri of the people in TahrirTahrir SquareKare.
253
635000
3000
Tahrir Meydanı'ndaki insanların seslerini duyurdu.
10:53
I rememberhatırlamak one night
254
638000
2000
Bir gece hatırlıyorum,
10:55
when someonebirisi phonedtelefon me on my cellphonecep telefonu --
255
640000
2000
cep telefonumdan biri aramıştı -
10:57
ordinarysıradan personkişi who I don't know -- from TahrirTahrir SquareKare.
256
642000
2000
Tahrir Meydanı'ndan arayan tanımadığım biri -
10:59
He told me, "We appealtemyiz to you
257
644000
2000
Bana dedi ki, "Sizden rica ediyoruz,
11:01
not to switchşalter off the cameraskameralar.
258
646000
2000
kameraları kapatmayın.
11:03
If you switchşalter off the cameraskameralar tonightBu gece,
259
648000
2000
Eğer bu gece kameraları kapatırsanız,
11:05
there will be a genocidesoykırım.
260
650000
2000
kıyım olacak.
11:07
You are protectingkoruyucu us
261
652000
2000
Siz bizi koruyorsunuz,
11:09
by showinggösterme what is happeningolay at TahrirTahrir SquareKare."
262
654000
3000
Tahrir Meydanı'nda olanları göstererek...
11:12
I feltkeçe the responsibilitysorumluluk
263
657000
2000
Sorumlu hissettim.
11:14
to phonetelefon our correspondentsmuhabirleri there
264
659000
2000
Ordaki muhabirlerimizi ve
11:16
and to phonetelefon our newsroomhaber odası
265
661000
2000
haber merkezimizi arayıp
11:18
and to tell them, "Make your besten iyi
266
663000
2000
onlara şunu söyledim: "Elinizden
11:20
not to switchşalter off the cameraskameralar at night,
267
665000
2000
geleni yapın, gece boyunca kameraları
11:22
because the guys there really feel confidentkendine güvenen
268
667000
3000
açık tutun, çünkü insanlar
11:25
when someonebirisi is reportingraporlama theironların storyÖykü --
269
670000
2000
birileri onların hikayesini anlatırken
11:27
and they feel protectedkorumalı as well."
270
672000
3000
güvende hissediyorlar.
11:30
So we have a chanceşans
271
675000
3000
Yani bir şansımız var,
11:33
to createyaratmak a newyeni futuregelecek
272
678000
2000
dünyanın o köşesinde
11:35
in that partBölüm of the worldDünya.
273
680000
2000
yeni bir gelecek yaratmak için.
11:37
We have a chanceşans
274
682000
3000
Bir şansımız var,
11:40
to go and to think of the futuregelecek
275
685000
3000
gidip oranın geleceğinin
11:43
as something whichhangi is openaçık to the worldDünya.
276
688000
3000
dünyaya açık olduğunu düşünmek için.
11:46
Let us not repeattekrar et the mistakehata of Iranİran,
277
691000
3000
İran'da yapılan hatayı tekrarlamayalım,
11:49
of [the] MosaddeqMosaddeq revolutiondevrim.
278
694000
2000
Misdaq devrimini.
11:51
Let us freeücretsiz ourselveskendimizi -- especiallyözellikle in the WestBatı --
279
696000
3000
Kendimizi özgür kılalım - özellikle de Batı'da.
11:54
from thinkingdüşünme about that partBölüm of the worldDünya
280
699000
2000
Dünyanın o köşesine petrol kaygılarımızla
11:56
basedmerkezli on oilsıvı yağ interestfaiz,
281
701000
3000
bakmayı bırakalım.
11:59
or basedmerkezli on interestsilgi
282
704000
3000
İstikrar ve güvenlik
12:02
of the illusionyanılsama of stabilityistikrar and securitygüvenlik.
283
707000
3000
kaygısı ile de bakmayalım.
12:05
The stabilityistikrar and securitygüvenlik
284
710000
3000
Otoriter rejimlerin istikrar
12:08
of authoritarianotoriter regimesrejimler
285
713000
3000
ve güvenlik anlayışı
12:11
cannotyapamam createyaratmak
286
716000
2000
terorizm, şiddet ve yıkım
12:13
but terrorismterörizm and violenceşiddet and destructionimha.
287
718000
2000
dışında hiç bir şey yaratamaz.
12:15
Let us acceptkabul etmek the choiceseçim of the people.
288
720000
3000
İnsanların kararını kabul edelim.
12:18
Let us not pickalmak and chooseseçmek
289
723000
2000
Onlara geleceklerini yönetsin
12:20
who we would like to rulekural theironların futuregelecek.
290
725000
3000
diye, istediğimiz kişiyi dayatmayalım.
12:23
The futuregelecek should be ruledçizgili
291
728000
2000
Gelecek insanların
12:25
by people themselveskendilerini,
292
730000
2000
kendilerince yönetilmeli.
12:27
even sometimesara sıra if they are voicessesleri
293
732000
2000
Bazen bizi şimdilik korkutan
12:29
that mightbelki now scarekorkutmak us.
294
734000
2000
seslere sahip olsalar bile.
12:31
But the valuesdeğerler of democracydemokrasi
295
736000
3000
Ama demokratik değerler
12:34
and the freedomözgürlük of choiceseçim
296
739000
2000
ve seçme özgürlüğü,
12:36
that is sweepingNefes kesici the MiddleOrta EastDoğu at this momentan in time
297
741000
3000
Orta Doğu'yu salladıkları şu noktada,
12:39
is the besten iyi opportunityfırsat for the worldDünya,
298
744000
2000
Dünya için, Batı için, ve
12:41
for the WestBatı and the EastDoğu,
299
746000
2000
Doğu için en iyi seçenektir.
12:43
to see stabilityistikrar and to see securitygüvenlik
300
748000
3000
Bu; istikrarı, güvenliği, kardeşliği
12:46
and to see friendshipdostluk and to see tolerancehata payı
301
751000
3000
ve hoşgörüyü Arap dünyasında
12:49
emerginggelişmekte olan from the ArabArap worldDünya,
302
754000
2000
görebilmemiz, şiddeti ve terorizmi
12:51
ratherdaha doğrusu than the imagesGörüntüler of violenceşiddet and terrorismterörizm.
303
756000
3000
bir kenara bırakabilmemiz için bir fırsattır.
12:54
Let us supportdestek these people.
304
759000
2000
Bu insanlara destek olalım.
12:56
Let us standdurmak for them.
305
761000
2000
Bu insanlar için ayağa kalkalım.
12:58
And let us give up
306
763000
2000
Ve sığ bencilliğimizden
13:00
our narrowdar selfishnessbencillik
307
765000
3000
sıyrılıp, o bölgenin insanları
13:03
in ordersipariş to embracekucaklamak changedeğişiklik,
308
768000
2000
ile değişimi kucaklayalım.
13:05
and in ordersipariş to celebratekutlamak with the people of that regionbölge
309
770000
3000
Muhteşem bir geleceği, umudu ve hoşgörüyü
13:08
a great futuregelecek
310
773000
2000
hep beraber
13:10
and hopeumut and tolerancehata payı.
311
775000
3000
kutlayalım.
13:13
The futuregelecek has arrivedgeldi,
312
778000
2000
Gelecek kapımızda,
13:15
and the futuregelecek is now.
313
780000
2000
Ve gelecek şu anda.
13:17
I thank you very much.
314
782000
2000
Sizlere çok teşekkür ediyorum.
13:19
(ApplauseAlkış)
315
784000
13000
(Alkışlar)
13:32
Thank you very much.
316
797000
2000
Çok teşekkür ederim.
13:34
(ApplauseAlkış)
317
799000
5000
(Alkışlar)
13:39
ChrisChris AndersonAnderson: I just have a coupleçift of questionssorular for you.
318
804000
2000
Chris Anderson: Sizin için birkaç sorum olacak.
13:41
Thank you for cominggelecek here.
319
806000
2000
Buraya geldiğiniz için teşekkür ederim.
13:43
How would you characterizekarakterize the historicaltarihi significanceönem
320
808000
2000
Bu gerçekleşen olayların tarihsel önemini nasıl
13:45
of what's happenedolmuş?
321
810000
2000
ifade ederdiniz?
13:47
Is this a story-of-the-yearYılın hikayesi, a story-of-the-decadehikaye on yıl
322
812000
3000
Yılın haberi, son on yılın haberi, yoksa
13:50
or something more?
323
815000
2000
bunların da ötesinde bir şey mi?
13:52
WadahWadah KhanfarKhanfar: ActuallyAslında, this mayMayıs ayı be the biggesten büyük storyÖykü that we have ever coveredkapalı.
324
817000
3000
Wadah Khanfar: Aslında, bu bugüne kadar yaptığımız haberlerin en büyüğü olabilir.
13:55
We have coveredkapalı manyçok warssavaşlar.
325
820000
2000
Birçok savaşı haber yaptık.
13:57
We have coveredkapalı a lot of tragediestrajediler, a lot of problemssorunlar,
326
822000
2000
Sayısız trajediyi, sayısız problemleri,
13:59
a lot of conflictfikir ayrılığı zonesbölgeleri, a lot of hotSıcak spotsnoktalar in the regionbölge,
327
824000
3000
bölgedeki çatışma bölgelerini ve sıcak noktaları duyurduk.
14:02
because we were centeredortalanmış at the middleorta of it.
328
827000
2000
Çünkü bunların tam merkezindeydik.
14:04
But this is a storyÖykü -- it is a great storyÖykü; it is beautifulgüzel.
329
829000
4000
Fakat bu bir hikaye - harika bir hikaye, güzel bir hikaye.
14:08
It is not something that you only coverkapak
330
833000
3000
Bu sadece haberini yapmak zorunda
14:11
because you have to coverkapak a great incidentolay.
331
836000
3000
olduğunuz için duyurduğunuz bir olay değil.
14:14
You are witnessingtanık changedeğişiklik in historytarih.
332
839000
3000
Sizler tarihte bir değişime şahit oluyorsunuz.
14:17
You are witnessingtanık the birthdoğum of a newyeni eraçağ.
333
842000
3000
Yeni bir dönemin başlangıcına şahit oluyorsunuz.
14:20
And this is what the story'shikaye all about.
334
845000
2000
Ve tüm hikaye bundan ibaret.
14:22
CACA: There are a lot of people in the WestBatı
335
847000
2000
CA: Batı'da hala bu konuya şüpheci
14:24
who are still skepticalşüpheci,
336
849000
2000
yaklaşan, veya bunun
14:26
or think this mayMayıs ayı just be an intermediateorta düzey stageevre
337
851000
3000
sadece bir geçiş süreci olduğunu, ardından
14:29
before much more alarmingendişe verici chaoskaos.
338
854000
3000
bir kaosun geleceğinden endişe edenler var.
14:32
You really believe
339
857000
2000
Siz gerçekten
14:34
that if there are democraticdemokratik electionsseçimleri in EgyptMısır now,
340
859000
3000
Mısır'da şu anda demokratik bir seçim gerçekleşirse,
14:37
that a governmenthükümet could emergeçıkmak
341
862000
2000
bir hükümetin oluşacağına ve
14:39
that espousesespouses some of the valuesdeğerler you've spokenkonuşulmuş about so inspiringlyinspiringly?
342
864000
3000
bize heyecanla anlattığınız değerleri benimseyeceğine inanıyor musunuz?
14:42
WKWK: And people actuallyaslında,
343
867000
2000
WK: Aslında insanlar,
14:44
after the collapseçöküş of the HosniHüsnü MubarakMübarek regimerejim,
344
869000
3000
Hüsnü Mübarek'in rejiminin devrilmesinden sonra,
14:47
the youthgençlik who have organizedörgütlü themselveskendilerini
345
872000
2000
belli gruplar ve konseyler halinde organize
14:49
in certainbelli groupsgruplar and councilsKonseyleri,
346
874000
3000
olarak bu dönüşüme
14:52
they are guardingkoruma the transformationdönüşüm
347
877000
3000
göz kulak oluyorlar ve
14:55
and they are tryingçalışıyor to put it on a trackiz
348
880000
2000
ve işleri rayına oturtmaya çalışıyorlar.
14:57
in ordersipariş to satisfytatmin etmek
349
882000
2000
Amaçları demokrasinin değerlerini
14:59
the valuesdeğerler of democracydemokrasi,
350
884000
2000
uygulamak
15:01
but at the sameaynı time
351
886000
2000
fakat aynı zamanda
15:03
alsoAyrıca to make it reasonablemakul
352
888000
2000
bu dönüşümü akılcı ve
15:05
and to make it rationalakılcı,
353
890000
2000
rasyonel olarak gerçekleştirmek,
15:07
not to go out of ordersipariş.
354
892000
3000
düzenden sapmamak.
15:10
In my opiniongörüş, these people are much more wiserbilge
355
895000
3000
Bana göre, bu genç insanlar sadece
15:13
than, not only the politicalsiyasi eliteseçkinler,
356
898000
2000
politik seçkinlerden değil,
15:15
even the intellectualentellektüel eliteseçkinler, even oppositionmuhalefet leadersliderler
357
900000
3000
entellektüel seçkinlerden, hatta -politik partiler de dahil-
15:18
includingdahil olmak üzere politicalsiyasi partiespartiler.
358
903000
2000
muhalif liderlerden de bilgeler.
15:20
At this momentan in time, the youthgençlik in the ArabArap worldDünya
359
905000
3000
Bulunduğumuz şu noktada, Arap dünyasındaki gençlik
15:23
are much more wiserbilge
360
908000
2000
çok daha bilge
15:25
and capableyetenekli of creatingoluşturma the changedeğişiklik
361
910000
2000
ve değişimi getirebilecek kapasitede.
15:27
than the oldeski --
362
912000
2000
Yıllanmış
15:29
includingdahil olmak üzere the politicalsiyasi and culturalkültürel
363
914000
2000
politik, kültürel ve ideolojik
15:31
and ideologicalideolojik
364
916000
2000
rejimlerle
15:33
oldeski regimesrejimler.
365
918000
2000
karşılaştırırsak.
15:35
(ApplauseAlkış)
366
920000
3000
(Alkışlar)
15:38
CACA: We are not to get involvedilgili politicallypolitik olarak and interferekarışmak in that way.
367
923000
3000
CA: Bizler politik olarak dahil olacak veya müdahale edecek değiliz.
15:41
What should people here at TEDTED,
368
926000
3000
Burada, TED'deki insanlar,
15:44
here in the WestBatı,
369
929000
2000
Batı'daki insanlar
15:46
do if they want to connectbağlamak or make a differencefark
370
931000
3000
bölgede olanlara inanıyor, bağlantı kurmak ve fark yaratmak
15:49
and they believe in what's happeningolay here?
371
934000
2000
istiyorlarsa ne yapmalılar?
15:51
WKWK: I think we have discoveredkeşfedilen a very importantönemli issuekonu in the ArabArap worldDünya --
372
936000
2000
WK: Bana göre biz Arap dünyasında çok önemli bir şeyi keşfettik,
15:53
that people carebakım,
373
938000
2000
İnsanların önem verdiğini,
15:55
people carebakım about this great transformationdönüşüm.
374
940000
3000
insanların bu değişimi ciddiye aldığını.
15:58
MohamedMohamed NanabhayNanabhay who'skim sittingoturma with us,
375
943000
2000
Seyirciler arasında bizimle olan Mohamed Nanabhay,
16:00
the headkafa of AljazeeraEl Cezire.net,
376
945000
3000
Aljazeera.net'in başı,
16:03
he told me that a 2,500 percentyüzde increaseartırmak
377
948000
5000
bana dedi ki web sitemize giriş %2500'lük
16:08
of accessingerişme our websiteWeb sitesi
378
953000
2000
bir artış gösterdi,
16:10
from variousçeşitli partsparçalar of the worldDünya.
379
955000
2000
dünyanın dört bir yanından.
16:12
FiftyElli percentyüzde of it is cominggelecek from AmericaAmerika.
380
957000
2000
Bunun %50'si Amerika'dan geliyor.
16:14
Because we discoveredkeşfedilen that people carebakım,
381
959000
2000
Şunu farkettik, insanlar önem veriyor,
16:16
and people would like to know --
382
961000
2000
insanlar bilmek istiyor -
16:18
they are receivingkabul the streamakım throughvasitasiyla our InternetInternet.
383
963000
3000
yayınımızı Internet aracılığıyla takip ediyorlar.
16:21
UnfortunatelyNe yazık ki in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
384
966000
2000
Ne yazık ki ABD'de,
16:23
we are not coveringkapsayan but WashingtonWashington D.C. at this momentan in time
385
968000
3000
şu an Washington D.C. dışında yer almıyoruz,
16:26
for AlAl JazeeraCezire Englishİngilizce.
386
971000
2000
El Cezire İngilizce olarak.
16:28
But I can tell you, this is the momentan to celebratekutlamak
387
973000
3000
Ama şunu söyleyebilirim ki şimdi sokaktaki
16:31
throughvasitasiyla connectingbağlantı ourselveskendimizi
388
976000
2000
insanlarla buluşup kutlama,
16:33
with those people in the streetsokak
389
978000
2000
onlara desteğimizi
16:35
and expressingifade eden our supportdestek to them
390
980000
3000
gösterme, evrensel duygularımızı ifade
16:38
and expressingifade eden this kindtür of feelingduygu, universalevrensel feelingduygu,
391
983000
4000
etme, zayıfı ve ezileni destekleme ve
16:42
of supportingDestek the weakzayıf and the oppressedezilen
392
987000
3000
hepimiz için daha iyi bir gelecek
16:45
to createyaratmak a much better futuregelecek for all of us.
393
990000
3000
yaratma zamanı...
16:48
CACA: Well WadahWadah, a groupgrup of membersüyeler of the TEDTED communitytoplum,
394
993000
3000
CA: Evet Wadah, TED topluluğuna dahil bir grup üye,
16:51
TEDxCairoTEDxCairo,
395
996000
2000
TEDX Kahire,
16:53
are meetingtoplantı as we speakkonuşmak.
396
998000
2000
biz konuşurken toplanmış durumdalar.
16:55
They'veOnlar ettik had some speakershoparlörler there.
397
1000000
2000
Orda hoparlörleri de bulunuyor.
16:57
I believe they'veonlar ettik heardduymuş your talk.
398
1002000
2000
İnanıyorum ki konuşmanı duydular.
16:59
Thank you for inspiringilham verici them and for inspiringilham verici all of us.
399
1004000
2000
Onlara ve hepimize ilham verdiğin için teşekkür ediyorum.
17:01
Thank you so much.
400
1006000
2000
Çok teşekkür ederim.
17:03
(ApplauseAlkış)
401
1008000
3000
(Alkışlar)
Translated by Ayca Bayraktaroglu
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Wadah Khanfar - Journalist
As the Director General of Al Jazeera from 2003-2011, Wadah Khanfar worked to bring rare liberties like information, transparency and dissenting voices to repressive states and political hot zones.

Why you should listen

From war correspondent to Baghdad bureau chief to Director General from 2003 until he stepped down in 2011, Wadah Khanfar worked through the closure and bombing of Al Jazeera's bureaus, the torture and murder of its journalists and state propaganda smears. Al Jazeera's approach to journalism emphasizes "re-thinking authority, giving a voice to the voiceless," Khanfar said in an interview with TIME.

No news network has attracted as much controversy as Al Jazeera. Khanfar, in turn, became the lightning rod for dispute on the organization's place in politics, both in its home region and abroad. (In the West, editorials have accused him of sympathizing with terrorists; in his own region, of fanning instability.) 

More profile about the speaker
Wadah Khanfar | Speaker | TED.com