ABOUT THE SPEAKER
Teresa Njoroge - Criminal and social justice reform advocate
At Clean Start Kenya, Teresa Njoroge builds bridges connecting the formerly imprisoned to the outside world and vice versa.

Why you should listen

Teresa Njoroge is the cofounder and CEO of Clean Start Kenya. She was pursuing her childhood dream, a career in banking, when she was falsely accused of a fraudulent transaction. Sentenced to imprisonment in the High Security Langata Women’s Maximum Prison, Njoroge was forced to bring her three-month-old baby with her.

What began as a loss of career and social standing led to her purpose in life, advocating for Kenyan women, youth and men trapped in a cycle of poverty, survival, petty crimes and life behind bars and equipping them with entrepreneurial skills, jobs and formal education. Later cleared of any wrongdoing, Njoroge is now a beacon of hope and second chances to thousands, with her mission to build up the bottom-of-the-pyramid economy and an inclusive Africa. As she writes: "I am an optimistic, self-driven social entrepreneur with over a decade of progressive experience in economic and social justice work, in my journey from 'I can do it' to 'I did it'!"

More profile about the speaker
Teresa Njoroge | Speaker | TED.com
TEDWomen 2017

Teresa Njoroge: What I learned serving time for a crime I didn't commit

Teresa Njoroge: İşlemediğim bir suç yüzünden hapis yatmak bana ne öğretti

Filmed:
1,361,792 views

2011 yılında Teresa Njoroge işlemediği finansal bir suçtan ötürü mahkûm edildi, evi Kenya'da bitmek bilmeyen sahte suçlamalar ve giderek artan rüşvet teklifleri sonucunda bu karar kılındı. Hapsedildikten sonra oradaki tüm diğer kadın ve küçük kızların yetersiz eğitim ve ekonomik fırsatlardan ötürü aynı bozuk sistemin mağdurları olduğunu fark etti. Tüm suçlarından aklanmış ve özgür olarak Njoroge, daha iyi bir hayat kurmak adına bu kadınların yoksulluk ve suç döngüsünü kırmak için onlara beceri, araç ve destek sağlıyor.
- Criminal and social justice reform advocate
At Clean Start Kenya, Teresa Njoroge builds bridges connecting the formerly imprisoned to the outside world and vice versa. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
When I heardduymuş those barsBarlar
0
760
3576
Parmaklıkların sert bir şekilde
00:16
slamçarpmak hardzor,
1
4360
1240
kapandığını duyduğumda,
00:20
I knewbiliyordum it was for realgerçek.
2
8119
1721
bunun gerçek olduğunu anladım.
00:23
I feel confusedŞaşkın.
3
11520
1960
Kafam çok karışıktı.
00:26
I feel betrayedihanet.
4
14480
2280
İhanete uğramış hissettim.
00:29
I feel overwhelmedboğulmuş.
5
17880
2800
Ezilmiş hissettim.
00:33
I feel silencedsusturdu.
6
21760
2720
Susturulmuş hissettim.
00:37
What just happenedolmuş?
7
25760
1320
Az önce ne olmuştu?
00:40
How could they sendgöndermek me here?
8
28680
2000
Beni buraya nasıl gönderebildiler?
00:44
I don't belongait here.
9
32040
2000
Buraya ait değilim.
00:47
How could they make suchböyle a hugeKocaman mistakehata
10
35360
3896
Hareketlerinin hiçbir sonucu olmadan
00:51
withoutolmadan any repercussionsyan etkileri
whatsoeverher ne to theironların actionseylemler?
11
39280
4400
böylesine büyük bir hatayı
nasıl yapabildiler?
00:57
I see largegeniş groupsgruplar of womenkadınlar
12
45080
3416
Kalabalık kadın grupları görüyorum,
01:00
in tatteredlime lime uniformsüniformalar
13
48520
2336
eski püskü üniformalı
01:02
surroundedçevrili by hugeKocaman wallsduvarlar and gateskapılar,
14
50880
4536
dört bir tarafında koca duvar
ve kapılar olan
01:07
enclosedkapalı by ironDemir barbeddikenli wiresteller,
15
55440
3296
demir dikenli tellerle çevrilmiş
01:10
and I get hitvurmak by an awfulkorkunç stenchpis koku,
16
58760
3320
ve kötü bir kokuyla irkiliyorum
01:14
and I asksormak myselfkendim,
17
62880
1520
ve kendime soruyorum,
01:17
how did I movehareket
18
65519
1801
nasıl oldu da
01:20
from workingçalışma in the respecteditibarlı
financialmali bankingBankacılık sectorsektör,
19
68320
4840
saygıdeğer finansal bankacılık
sektöründe çalışırken,
01:26
havingsahip olan workedişlenmiş so hardzor in schoolokul,
20
74120
3000
okulda çok çalışkan bir öğrenciyken,
01:30
to now beingolmak lockedkilitli up
21
78000
2576
Kenya'nın en büyük
01:32
in the largesten büyük correctionalıslah facilitytesis
22
80600
3216
kadın ıslahevine
01:35
for womenkadınlar in KenyaKenya?
23
83840
2080
kapatıldım?
01:39
My first night
24
87520
2136
Langata maksimum güvenlikli
01:41
at LangataLangata WomenKadınlar MaximumMaksimum SecurityGüvenlik PrisonHapishane
25
89680
4136
kadın cezaevindeki ilk gecem,
01:45
was the toughestEn zor.
26
93840
1200
en zoruydu.
01:48
In JanuaryOcak of 2009,
27
96400
3056
2009 yılı Ocak ayında,
01:51
I was informedbilgili that I had handledele
a fraudulentsahte transactionişlem unknowinglybilmeden
28
99480
4656
çalıştığım bankada farkında olmadan
sahte para transferi yaptığım söylendi.
01:56
at the bankbanka where I workedişlenmiş.
29
104160
1800
01:58
I was shockedşok, scaredkorkmuş and terrifieddehşete.
30
106680
4616
Şok olmuştum, korkmuştum
ve dehşete düşmüştüm.
02:03
I would losekaybetmek a careerkariyer
that I lovedsevilen passionatelytutkuyla.
31
111320
3960
Tutkuyla bağlı olduğum
kariyerimi kaybedebilirdim.
02:09
But that was not the worsten kötü.
32
117320
3056
Ama en kötüsü bu değildi.
02:12
It got even worsedaha da kötüsü
than I could have ever imaginedhayal.
33
120400
4120
Hayal ettiğimden çok daha kötüsü oldu.
02:17
I got arrestedtutuklandı,
34
125920
1600
Tutuklandım,
02:20
maliciouslykötü niyetle chargedyüklü
35
128440
2136
kötü niyetle yargılandım
02:22
and prosecuteddava.
36
130600
1240
ve infaz edildim.
02:26
The absurditysaçmalık of it all
was the arrestingtutukluyor officersubay
37
134440
4576
İşin tuhaf yanı ise
beni tutuklayan memurun
02:31
askingsormak me to payödeme him 10,000 US dollarsdolar
38
139040
5136
kendisine 10.000 dolar verirsem
02:36
and the casedurum would disappearkaybolmak.
39
144200
2280
davanın kayıplara karışacağını
söylemesiydi.
02:39
I refusedreddetti.
40
147840
1200
Reddettim.
02:42
Two and a halfyarım yearsyıl on,
41
150560
2736
İki buçuk sene boyunca,
02:45
in and out of courtsmahkemeler,
42
153320
1736
mahkeme salonlarında
02:47
fightingkavga to provekanıtlamak my innocencesaflık.
43
155080
3456
masumiyetimi ispatlamak için savaştım.
02:50
It was all over the mediamedya,
44
158560
2976
Gazetelerde, TV'de, radyoda,
02:53
in the newspapersgazeteler, TVTV, radioradyo.
45
161560
4136
konu medyanın her yerindeydi.
02:57
They camegeldi to me again.
46
165720
1560
Yeniden yanıma geldiler.
03:00
This time around, said to me,
47
168120
3456
Bu kez bana
03:03
"If you give us 50,000 US dollarsdolar,
48
171600
4480
"Eğer 50.000 dolar verirsen
03:09
the judgementyargı will be in your favoriyilik,"
49
177080
3200
yargılama senin lehine olacak." dediler,
03:13
irrespectivebakılmaksızın of the factgerçek
that there was no evidencekanıt whatsoeverher ne
50
181480
4080
üstelik karşı karşıya kaldığım
suçlamalarda
03:18
that I had any wrongdoinggünah
51
186480
2216
bir kabahatim olduğuna dair
03:20
on the chargesücretleri that I was up againstkarşısında.
52
188720
2280
bir kanıt olmadığı gerçeğine aldırmadan.
03:25
I rememberhatırlamak the eventsolaylar
53
193280
2456
Altı yıl önce
03:27
of my convictionmahkumiyet
54
195760
1856
mahkûmiyetim sırasında
03:29
sixaltı yearsyıl agoönce
55
197640
2576
yaşadıklarımı
03:32
as if it were yesterdaydün.
56
200240
1680
dün gibi hatırlıyorum.
03:35
The coldsoğuk, hardzor faceyüz of the judgehakim
57
203320
3576
Hakimin soğuk ve sert bir şekilde
03:38
as she pronouncedtelaffuz my sentencecümle
58
206920
2776
işlemediğim bir suç için
03:41
on a coldsoğuk ThursdayPerşembe morningsabah
59
209720
2160
aldığım cezayı telaffuz ettiği,
03:45
for a crimesuç that I hadn'tolmasaydı committedtaahhüt.
60
213080
2960
soğuk bir Perşembe sabahı.
Konuştuğum dilde
03:49
I rememberhatırlamak holdingtutma
61
217160
1976
03:51
my three-month-oldüç aylık beautifulgüzel daughterkız evlat
62
219160
2920
"gerçek ve adalet"
anlamına gelen
03:55
whomkime I had just namedadlı OmaOMA,
63
223080
2320
Oma adını verdiğim,
03:58
whichhangi in my dialectlehçesi
meansanlamına geliyor "truthhakikat and justiceadalet,"
64
226280
4456
uzun zamandır özlemini çektiğim
04:02
as that was what I had longedözlemi so much for
65
230760
4856
üç aylık güzel kızımı
04:07
all this time.
66
235640
1200
tuttuğumu hatırlıyorum.
04:09
I dressedgiyinmiş her in her
favoritesevdiğim purplemor dresselbise,
67
237960
3616
Ona en sevdiği
pembe giyisisini giydirmiştim
04:13
and here she was, about to accompanyeşlik me
68
241600
3440
ve burada parmaklıklar ardında
04:17
to serveservis this one-yearbir yıllık sentencecümle
69
245840
2736
bir senelik cezamı çekerken
04:20
behindarkasında barsBarlar.
70
248600
1360
bana eşlik etmek üzereydi.
04:24
The guardsMuhafızlar did not seemgörünmek
sensitivehassas to the traumaTravma
71
252280
3736
Gardiyanlar yaşadıklarımın
yol açtığı travmaya
04:28
that this experiencedeneyim was causingneden olan me.
72
256040
2960
duyarlı görünmüyorlardı.
04:32
My dignityhaysiyet and humanityinsanlık disappearedkayboldu
73
260440
3960
Giriş işlemleri ile
04:37
with the admissiongiriş processsüreç.
74
265320
1960
itibarım ve insanlığım kayboldu.
04:41
It involvedilgili me beingolmak
searchedarandı for contrabandscontrabands,
75
269840
3160
Kaçak eşyalara karşı arandım,
04:46
changeddeğişmiş from my ordinarysıradan clothesçamaşırlar
76
274680
3296
günlük kıyafetlerimi çıkardım
04:50
to the prisonhapis uniformüniforma,
77
278000
1896
ve hapishane üniformasını giydim,
04:51
forcedzorunlu to squatağız kavgası on the groundzemin,
78
279920
2680
yere çömelmeye zorlandım,
04:55
a postureduruş that I soonyakında camegeldi to learnöğrenmek
79
283800
2480
bu pozisyon, önümde beni bekleyen
04:59
would formform the routinerutin
80
287080
2856
binlerce aramadan
05:01
of the thousandsbinlerce of searchesaramalar,
81
289960
2480
ve sayımdan sonra
05:05
numbernumara countssayımları,
82
293200
1496
artık bir rutin hâline
05:06
that layyatırmak aheadönde of me.
83
294720
1480
gelecekti.
05:11
The womenkadınlar told me,
84
299000
1480
Kadınlar bana şunu söyledi:
05:13
"You'llYou'll adjustayarlamak to this placeyer.
85
301360
1960
"Buraya alışacaksın.
05:16
You'llYou'll fituygun right in."
86
304200
1680
Çok iyi uyum sağlayacaksın."
05:19
I was no longeruzun referredsevk to
as TeresaTeresa NjorogeNjoroge.
87
307280
4056
Artık Teresa Njoroge değildim.
05:23
The numbernumara 415/11 was my newyeni identityKimlik,
88
311360
4736
Yeni kimliğim 415/11 idi
05:28
and I soonyakında learnedbilgili that was
the casedurum with the other womenkadınlar
89
316120
3816
ve kısa sürede aynı mekânı
paylaştığım diğer kadınlar için de
05:31
who we were sharingpaylaşım this spaceuzay with.
90
319960
2320
durumun aynı olduğunu öğrendim.
05:36
And adjustayarlamak I did to life on the insideiçeride:
91
324040
3680
Ve içerideki yaşama alışmıştım:
05:40
the prisonhapis foodGıda,
92
328680
1480
hapishane yemeği,
05:43
the prisonhapis languagedil,
93
331160
1800
hapishane dili,
05:45
the prisonhapis life.
94
333920
1976
hapishane yaşamı.
05:47
PrisonHapishane is certainlykesinlikle no fairytaleperi masalı worldDünya.
95
335920
4760
Hapishane kesinlikle
bir peri masalı dünyası değil.
05:54
What I didn't see come my way
96
342720
2616
Karşıma çıkabileceğini düşünmediğim şey
05:57
was the womenkadınlar and childrençocuklar
97
345360
2920
zamanı ve mekânı paylaştığım
06:01
whomkime we servedhizmet time and sharedpaylaşılan spaceuzay with,
98
349840
4080
kadın ve çocuklardı;
06:07
womenkadınlar who had been imprisonedhapsedilmiş
99
355560
3896
bu sistemin suçları yüzünden
06:11
for crimessuçları of the systemsistem,
100
359480
3056
hapsedilmişlerdi,
06:14
the corruptionbozulma that requiresgerektirir a falldüşmek guy,
101
362560
4760
bir şamar oğlanı,
06:20
a scapegoatgünah keçisi,
102
368240
1896
bir günah keçisi isteyen yozlaşma,
06:22
so that the personkişi who is responsiblesorumluluk sahibi
103
370160
2856
asıl sorumlu kişi
06:25
could go freeücretsiz,
104
373040
1200
özgür kalabilsin diye,
06:27
a brokenkırık systemsistem that routinelyrutin
vilifiesvilifies the vulnerablesavunmasız,
105
375600
6656
sürekli zayıfı tekmeleyen
bozuk bir sistem,
06:34
the poorestyoksul amongstarasında us,
106
382280
2296
aramızdaki en yoksullar,
06:36
people who cannotyapamam affordparası yetmek to payödeme bailKefalet
107
384600
3096
kefalet veya rüşvet vermeye
06:39
or bribesrüşvet.
108
387720
1200
gücü yetmeyen insanlar.
06:43
And so we movedtaşındı on.
109
391560
1320
Böylece devam ettik.
06:46
As I listeneddinlenen to storyÖykü after storyÖykü
110
394760
2936
Hapishanedeki bir yıl boyunca
06:49
of these closekapat to 700 womenkadınlar
111
397720
3216
neredeyse 700 kadar kadının
06:52
duringsırasında that one yearyıl in prisonhapis,
112
400960
2960
hikâyelerini dinledikçe
06:57
I soonyakında realizedgerçekleştirilen that crimesuç
113
405360
3896
bu kadınları hapishaneye düşüren şeyin
07:01
was not what had broughtgetirdi
these womenkadınlar to prisonhapis,
114
409280
4160
suç olmadığını fark ettim.
07:06
mostçoğu of them,
115
414480
1200
Onların çoğu
07:08
faruzak from it.
116
416480
1600
bundan uzaktılar.
07:11
It had startedbaşladı with the educationEğitim systemsistem,
117
419000
4240
Sorun herkese eşit şartlarda
07:16
whosekimin supplyarz and qualitykalite
is not equaleşit for all;
118
424800
4360
ve kalitede sunulmayan
eğitim sistemiyle başlıyor;
07:22
lackeksiklik of economicekonomik opportunitiesfırsatlar
119
430280
2960
ekonomik imkân yetersizliği
07:26
that pushesiter these womenkadınlar
to pettyküçük survivalhayatta kalma crimessuçları;
120
434240
4856
bu kadınları küçük suçlara itiyor;
07:31
the healthsağlık systemsistem,
121
439120
2136
sağlık sistemi,
07:33
socialsosyal justiceadalet systemsistem,
122
441280
2216
sosyal adalet sistemi,
07:35
the criminaladli justiceadalet systemsistem.
123
443520
2416
ceza adaleti sistemi.
07:37
If any of these womenkadınlar,
124
445960
2416
Çoğu fakir çevrelerden gelen
07:40
who were mostlyçoğunlukla from poorfakir backgroundsarka,
125
448400
2856
bu kadınlardan herhangi biri
07:43
falldüşmek throughvasitasiyla the cracksçatlaklar
126
451280
2696
çoktan kırılmış olan sistemin
07:46
in the alreadyzaten brokenkırık systemsistem,
127
454000
3056
çatlaklarından düşerse
07:49
the bottomalt of that chasmuçurum is a prisonhapis,
128
457080
3776
o çatlağın altında hapishane var,
07:52
perioddönem.
129
460880
1200
işte bu kadar.
07:56
By the time I completedtamamlanan
my one-yearbir yıllık sentencecümle
130
464440
3296
Langata maksimum güvenlikli
kadın cezaevinde
07:59
at LangataLangata WomenKadınlar MaximumMaksimum PrisonHapishane,
131
467760
2360
bir senelik cezamı tamamladığımda,
08:03
I had a burningyanan convictionmahkumiyet
132
471000
2560
yoksulluk nedeniyle
08:06
to be partBölüm of the transformationdönüşüm
133
474960
3896
hapishane içinde ve dışında
08:10
to resolveçözmek the injusticesadaletsizlikler
134
478880
2536
hayatın döner kapısına sıkışmış
08:13
that I had witnessedtanık
135
481440
1696
kadın ve küçük kızlara yapılan
08:15
of womenkadınlar and girlskızlar
136
483160
1736
tanık olduğum
08:16
who were caughtyakalandı up in a revolvinguzayda döndürme doorkapı
137
484920
2776
tüm adaletsizlikleri gidermek için
08:19
of a life in and out of prisonhapis
138
487720
2536
dönüşümün bir parçası olmak için
08:22
duenedeniyle to povertyyoksulluk.
139
490280
1240
yanıp tutuşuyordum.
08:25
After my releaseserbest bırakmak,
140
493600
1896
Salınmamdan sonra,
08:27
I setset up CleanTemiz StartBaşlat.
141
495520
1840
Clean Start'ı kurdum.
08:30
CleanTemiz StartBaşlat is a socialsosyal enterpriseKurumsal
142
498320
3496
Clean Start sosyal bir girişim
08:33
that seeksistiyor to give these womenkadınlar and girlskızlar
143
501840
2976
ve kadınlara ve küçük kızlara
08:36
a secondikinci chanceşans.
144
504840
1440
ikinci bir şans vermeyi amaçlıyor.
08:39
What we do is we buildinşa etmek bridgesköprü for them.
145
507200
3696
Biz onlar için bir köprü inşa ediyoruz.
08:42
We go into the prisonsHapishaneler, traintren them,
146
510920
2776
Hapishanelere gidiyoruz,
onları eğitiyoruz,
08:45
give them skillsbecerileri, toolsaraçlar and supportdestek
147
513720
3055
beceri kazandırıyoruz,
araç ve destek sağlıyoruz,
08:48
to enableetkinleştirmek them to be ableyapabilmek
to changedeğişiklik theironların mindsetsmindsets,
148
516799
3417
zihinlerini, davranışlarını ve tutumlarını
08:52
theironların behaviorsdavranışlar and theironların attitudestutumlar.
149
520240
2319
değiştirmelerini sağlıyoruz.
08:55
We alsoAyrıca buildinşa etmek bridgesköprü into the prisonsHapishaneler
150
523400
4416
Kurumsal sektörden hapishanelere de
08:59
from the corporatetüzel sectorsektör --
151
527840
1976
köprüler kuruyoruz --
09:01
individualsbireyler, organizationsorganizasyonlar
152
529840
2136
Clean Start ile ortak olacak
09:04
that will partnerortak with CleanTemiz StartBaşlat
153
532000
1976
bireyler, teşkilatlar,
09:06
to enableetkinleştirmek us to providesağlamak employment,
154
534000
2416
bize istihdam olanakları tanıyarak,
09:08
placesyerler to call home,
155
536440
2056
yeniden topluma girdiklerinde
09:10
jobsMeslekler, vocationalMesleki trainingEğitim,
156
538520
2136
genç kız ve kadınlara,
09:12
for these womenkadınlar, girlskızlar,
157
540680
2296
küçük çocuk ve adamlara,
09:15
boysçocuklar and menerkekler,
158
543000
1456
ev diyebilecekleri bir yer
09:16
uponüzerine transitiongeçiş back into societytoplum.
159
544480
2560
ve mesleki eğitim sağlamamızı
mümkün kılıyor.
09:20
I never thought
160
548960
1600
Bir gün gelip de
09:23
that one day
161
551440
1736
ceza adaleti sistemi içinde
09:25
I would be givingvererek storieshikayeleri
162
553200
1896
çok yaygın olan
09:27
of the injusticesadaletsizlikler that are so commonortak
163
555120
3536
adaletsizliklerle ilgili
hikâyeler paylaşacağımı
09:30
withiniçinde the criminaladli justiceadalet systemsistem,
164
558680
2280
hiç düşünmemiştim
09:34
but here I am.
165
562360
1440
ama buradayım.
09:37
EveryHer time I go back to prisonhapis,
166
565480
2120
Hapishaneye her gidişimde,
09:40
I feel a little at home,
167
568520
1920
kendimi biraz evimde hissederim
09:43
but it is the dauntingyıldırıcı work
168
571240
4856
ama beni geceleri ayakta tutan şey
09:48
to achievebaşarmak the visionvizyon
169
576120
1936
hayali gerçekleştirmek için
09:50
that keepstutar me awakeuyanık at night,
170
578080
2280
korkusuzca çalışmak,
09:54
connectingbağlantı the milesmil to LouisianaLouisiana,
171
582080
4016
Louisina'ya kadar köprü kurmak,
09:58
whichhangi is deemedsayılır as the incarcerationhapsetme
capitalBaşkent of the worldDünya,
172
586120
5400
dünyanın hapsetme merkezi olarak addedilen
10:04
carryingtaşıma with me storieshikayeleri
173
592240
2856
yanımda hapishanede tanıştığım
10:07
of hundredsyüzlerce of womenkadınlar
174
595120
2296
yüzlerce kadının
10:09
whomkime I have metmet withiniçinde the prisonsHapishaneler,
175
597440
3176
hikâyesini taşıyorum,
10:12
some of whomkime are now
embracingkucaklama theironların secondikinci chancesşansı,
176
600640
4536
bazıları ikinci şanslarını değerlendiriyor
10:17
and othersdiğerleri who are still
on that bridgeköprü of life'shayatın journeyseyahat.
177
605200
5240
diğerleryse hâlâ
hayat köprüsünde.
10:24
I embodysomutlaştırmak a linehat
178
612560
1720
Büyük Maya Angelou'nun bir sözünü
10:27
from the great MayaMaya AngelouAngelou.
179
615400
2480
hayata geçirdim.
10:31
"I come as one,
180
619040
2536
"Bir kişi olarak geldim
10:33
but I standdurmak as 10,000."
181
621600
2880
ama 10.000 kişi olarak önünüzdeyim."
10:37
(ApplauseAlkış)
182
625120
4080
(Alkışlar)
10:45
For my storyÖykü is singularTekil,
183
633640
3456
Benim hikâyem çok özel
10:49
but imaginehayal etmek with me
184
637120
1800
ama bugün hapiste olan
10:51
the millionsmilyonlarca of people
185
639680
3496
ve özgürlüğü arzulayan
10:55
in prisonsHapishaneler todaybugün,
186
643200
2240
milyonlarca insanı
10:58
yearningözlem for freedomözgürlük.
187
646280
2680
hep birlikte bir düşünelim.
11:03
ThreeÜç yearsyıl postposta my convictionmahkumiyet
188
651040
4176
Mahkûmiyetimden üç yıl
11:07
and two yearsyıl postposta my releaseserbest bırakmak,
189
655240
3416
ve salınmamdan iki yıl sonra
11:10
I got clearedtemizlenir by the courtsmahkemeler of appealtemyiz
190
658680
2976
istinaf mahkemesi tarafından
tüm kabahatlerimden
11:13
of any wrongdoinggünah.
191
661680
1536
aklandım.
11:15
(ApplauseAlkış)
192
663240
3760
(Alkışlar)
11:20
Around the sameaynı time,
193
668760
2056
Aynı süre zarfında,
11:22
I got blessedmübarek with my sonoğul,
194
670840
2176
oğlumla müjdelendim.
11:25
whomkime I namedadlı UhuruUhuru,
195
673040
2256
Adını ise
11:27
whichhangi in my dialectlehçesi meansanlamına geliyor "freedomözgürlük."
196
675320
3056
benim dilimdeki "özgürlük"
anlamına gelen Uhuru koydum.
11:30
(ApplauseAlkış)
197
678400
4056
(Alkışlar)
11:34
Because I had finallyen sonunda gottenkazanılmış the freedomözgürlük
198
682480
3496
Çünkü uzun zamandır hasretini çektiğim
11:38
that I so longedözlemi for.
199
686000
1880
özgürlüğe kavuştum.
11:40
I come as one,
200
688720
2136
Bir kişi olarak geldim
11:42
but I standdurmak as 10,000,
201
690880
2576
ama 10.000 kişi olarak önünüzdeyim,
11:45
encouragedteşvik by the hard-edgedkeskin kenarlı hopeumut
202
693480
4656
binlerce insanın bir araya gelmesinin
11:50
that thousandsbinlerce of us have come togetherbirlikte
203
698160
3776
yadsınamaz umuduyla
11:53
to reformreform and transformdönüştürmek
the criminaladli justiceadalet systemsistem,
204
701960
5240
ceza adaleti sistemini dönüştürmek için
12:00
encouragedteşvik that we are doing our jobsMeslekler
205
708000
4256
işlerimizi olması gerektiği gibi
12:04
as we are meantdemek to do them.
206
712280
2280
yapıyor olmamızdan cesaret alarak.
12:07
And let us keep doing them
207
715120
2376
İşimizi özür dilemeden
12:09
with no apologyÖzür.
208
717520
1800
yapmaya devam edelim.
12:12
Thank you.
209
720040
1216
Teşekkür ederim.
12:13
(ApplauseAlkış)
210
721280
3520
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Teresa Njoroge - Criminal and social justice reform advocate
At Clean Start Kenya, Teresa Njoroge builds bridges connecting the formerly imprisoned to the outside world and vice versa.

Why you should listen

Teresa Njoroge is the cofounder and CEO of Clean Start Kenya. She was pursuing her childhood dream, a career in banking, when she was falsely accused of a fraudulent transaction. Sentenced to imprisonment in the High Security Langata Women’s Maximum Prison, Njoroge was forced to bring her three-month-old baby with her.

What began as a loss of career and social standing led to her purpose in life, advocating for Kenyan women, youth and men trapped in a cycle of poverty, survival, petty crimes and life behind bars and equipping them with entrepreneurial skills, jobs and formal education. Later cleared of any wrongdoing, Njoroge is now a beacon of hope and second chances to thousands, with her mission to build up the bottom-of-the-pyramid economy and an inclusive Africa. As she writes: "I am an optimistic, self-driven social entrepreneur with over a decade of progressive experience in economic and social justice work, in my journey from 'I can do it' to 'I did it'!"

More profile about the speaker
Teresa Njoroge | Speaker | TED.com