ABOUT THE SPEAKER
Sharmeen Obaid-Chinoy - Filmmaker
Sharmeen Obaid-Chinoy makes documentary films. She's the founder of the Citizens Archive of Pakistan, dedicated to preserving Pakistan's history.

Why you should listen

Sharmeen Obaid-Chinoy is a film producer and journalist who has worked on 14 films for major networks in the United States and Britain. Her films include Children of the Taliban (with Dan Edge), The Lost Generation (about Iraqi exiles) and Afghanistan Unveiled. Her work has taken her around the world, where she has filmed and worked with refugees, women’s advocacy groups and human rights defenders. By bringing their voices to the outside world, she has often helped them bring about a critical change in their community.

Obaid-Chinoy helped found the Citizens Archive of Pakistan, a nonprofit, volunteer organization that fosters and promotes community-wide interest in the culture and history of Pakistan. Citizens Archive works with thousands of children, teaching critical thinking skills and instilling a sense of pride about their history and identity.

Obaid-Chinoy is a TED2010 Fellow.

More profile about the speaker
Sharmeen Obaid-Chinoy | Speaker | TED.com
TED2019

Sharmeen Obaid-Chinoy: How film transforms the way we see the world

Sharmeen Obaid-Chinoy: Filmler dünyayı görme biçimimizi nasıl değiştiriyor

Filmed:
1,980,995 views

Film, kendimiz ve kültürümüz hakkında düşündüklerimizi değiştirme gücüne sahiptir. Belgeselci ve TED Fellow Sharmeen Obaid-Chinoy, kamerasını Pakistan'daki namus cinayetlerine çevirerek kadına karşı şiddetle savaşmak için kullanıyor. Bu heyecan verici konuşmasında, Oscar ödüllü filmini, taşınabilir sinema aracılığı ile Pakistan civarlarındaki küçük kasaba ve köylere götürerek kadınlar, erkekler ve toplum arasındaki dinamikleri nasıl değiştirdiğini bizlerle paylaşıyor.
- Filmmaker
Sharmeen Obaid-Chinoy makes documentary films. She's the founder of the Citizens Archive of Pakistan, dedicated to preserving Pakistan's history. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm a storytellermasalcı,
0
977
1714
Ben bir hikâye anlatıcısı
00:14
but I'm alsoAyrıca a troublemakerbaş belası.
1
2715
2185
ve ayrıca tam bir baş belasıyım.
00:16
(LaughterKahkaha)
2
4924
1048
(Gülüşmeler)
00:17
And I have a habitalışkanlık
of askingsormak difficultzor questionssorular.
3
5996
3071
Zor zorular sorma gibi
bir alışkanlığım var.
00:21
It startedbaşladı when I was 10 yearsyıl oldeski,
4
9510
2338
Bu, ben 10 yaşındayken başladı
00:23
and my motheranne, who was raisingyükselen
sixaltı childrençocuklar, had no time for them.
5
11872
4254
ve altı çocuk büyüten annemin
buna hiç zamanı yoktu.
00:28
At 14, fedfederasyon up with my increasinglygiderek
annoyingCan sıkıcı questionssorular,
6
16691
4784
14 yaşındayken, artan can sıkıcı
sorularımdan bunalan annem,
00:33
she recommendedÖnerilen that I beginbaşla writingyazı
for the localyerel English-languageİngilizce newspapergazete
7
21499
4527
bunları tüm ülkeye sormam için
Pakistan'da yerel bir İngilizce gazetede
yazmaya başlamamı önerdi.
00:38
in PakistanPakistan,
8
26050
2037
00:40
to put my questionssorular out
to the entiretüm countryülke, she said.
9
28111
3373
00:43
(LaughterKahkaha)
10
31508
2062
(Gülüşmeler)
00:46
At 17, I was an undercovergizli
investigativearaştırmacı journalistgazeteci.
11
34384
3439
17 yaşındayken, araştırmacı gazeteci
olarak gizli görevdeydim.
00:50
I don't even think my editoreditör knewbiliyordum
just how younggenç I was
12
38413
3961
Güçlü bazı insanları karaladığım
bir hikâye için görevlendirildiğimde
00:54
when I sentgönderilen in a storyÖykü
that namedadlı and shamedutanç
13
42398
4110
editörümün ne kadar genç olduğumu
bildiğini bile sanmıyorum.
00:58
some very powerfulgüçlü people.
14
46532
2133
01:02
The menerkekler I'd writtenyazılı about
wanted to teachöğretmek me a lessonders.
15
50204
3086
Hakkında yazdığım insanlar
bana bir ders vermek istediler.
01:06
They wanted to shameutanç me and my familyaile.
16
54226
3828
Beni ve ailemi karalamak istediler.
01:11
They spray-paintedsprey boyalı my nameisim
and my family'sailenin nameisim
17
59507
2959
Benim ve ailemin adını,
ağza alınmayacak küfürlerle
01:14
with unspeakableAğza alınmayacak profanitiesprofanities
acrosskarşısında our frontön gatekapı
18
62490
3530
evimizin ve komşu yerlerin
ön cephesine
01:18
and around our neighborhoodKomşuluk.
19
66044
1792
sprey boya ile yazdılar.
01:19
And they feltkeçe that my fatherbaba,
who was a strictsıkı man of traditiongelenek,
20
67860
4606
Gelenekçi, katı bir adam olan babamın
beni durduracağını sandılar.
01:24
would stop me.
21
72490
1290
01:26
InsteadBunun yerine, my fatherbaba stooddurdu
in frontön of me and said,
22
74168
3150
Aksine babam beni karşısına alarak
01:29
"If you speakkonuşmak the truthhakikat,
I will standdurmak with you,
23
77342
2677
"Eğer doğruyu söylersen
senin yanında olurum,
01:32
and so will the worldDünya."
24
80043
1427
bütün dünya da öyle." dedi.
01:33
And then he got --
25
81494
1176
Ve sonra o...
01:34
(ApplauseAlkış)
26
82694
5063
(Alkış)
01:39
And then he got a groupgrup of people togetherbirlikte
and they whitewashedbadanalı the wallsduvarlar.
27
87781
3769
Sonra babam, bir grup insanı topladı
ve duvarları boyadılar.
01:43
(LaughterKahkaha)
28
91574
1220
(Gülüşmeler)
01:44
I've always wanted my storieshikayeleri
to joltsarsıntı people,
29
92818
3172
Zor konuşmalar yaparak
01:48
to shakesallamak them into havingsahip olan
difficultzor conversationskonuşmaları.
30
96014
4184
insanları hikâyelerimle sarsmayı
hep istedim.
01:52
And I feltkeçe that I would be more effectiveetkili
if I did something visualgörsel.
31
100655
4805
Eğer bir şeyleri görselleştirirsem
daha etkili olabileceğimi düşündüm.
01:57
And so at 21, I becameoldu
a documentarybelgesel filmmakerfilm yapımcısı,
32
105484
3479
Bu yüzden, 21 yaşındayken
belgesel yapımcısı olarak kameramı,
02:00
turningdöndürme my camerakamera
ontoüstüne marginalizedmarjinal communitiestopluluklar
33
108987
3117
savaş bölgelerinde ön saflarda yer alan
marjinalleşmiş topluluklardan,
02:04
on the frontön lineshatlar in warsavaş zonesbölgeleri,
34
112128
2620
02:06
eventuallysonunda returningdönen home to PakistanPakistan,
35
114772
3344
nihayet kadına karşı şiddeti
belgeleyeceğim evime,
02:10
where I wanted to documentbelge
violenceşiddet againstkarşısında womenkadınlar.
36
118140
2952
Pakistan'a çevirdim.
Pakistan, 200 milyon insanın evi.
02:14
PakistanPakistan is home to 200 millionmilyon people.
37
122954
2773
02:17
And with its lowdüşük levelsseviyeleri of literacyokur yazarlık,
38
125751
2456
Düşük okuryazarlık seviyesi olan bu yerde
02:20
filmfilm can changedeğişiklik the way
people perceivealgıladıkları issuessorunlar.
39
128231
4330
film, insanların sorunları
algılama şeklini değiştirebilir.
02:26
An effectiveetkili storytellermasalcı
speakskonuşur to our emotionsduygular,
40
134492
2960
Etkili bir hikâye anlatıcısı
duygularımıza hitap eder,
02:30
elicitsortaya çıkarır empathyempati and compassionmerhamet,
41
138544
2706
empati ve merhamet uyandırır
02:33
and forcesgüçler us to look
at things differentlyfarklı olarak.
42
141274
3818
ve bizleri farklı pencerelerden
bakmaya zorlar.
02:37
In my countryülke, filmfilm had the potentialpotansiyel
to go beyondötesinde cinemasinema.
43
145116
5595
Ülkemde film, sinemanın ötesine
gitme potansiyeline sahip.
02:42
It could changedeğişiklik liveshayatları.
44
150735
1767
Bu hayatları değiştirebilir.
02:45
The issuessorunlar that I've always
wanted to raiseyükseltmek --
45
153536
3712
Gündeme getirmek istediğim konular,
02:49
I've always wanted to holdambar up
a mirrorayna to societytoplum --
46
157272
2539
topluma her zaman ayna tutmak istediğim
02:51
they'veonlar ettik been driventahrik
by my barometerbarometre of angeröfke.
47
159835
3527
ve öfke seviyemi giderek
artıran problemlerdi.
02:55
And my barometerbarometre of angeröfke
led me, in 2014, to honorOnur killingscinayetleri.
48
163386
5236
2014 yılında öfke seviyem beni
namus cinayetlerine yönlendirdi.
03:01
HonorOnur killingscinayetleri take placeyer
in manyçok partsparçalar of the worldDünya,
49
169397
2963
Erkeklerin koyduğu kurallara karşı gelip
03:04
where menerkekler punishcezalandırmak womenkadınlar
who transgressaşmak ruleskurallar madeyapılmış by them:
50
172384
5028
kendi özgür iradeleriyle
evlenmeyi ve boşanmayı seçen
03:09
womenkadınlar who chooseseçmek
to marryevlenmek on theironların ownkendi freeücretsiz will;
51
177436
2970
ya da yasa dışı ilişkileri olduğundan
şüphelenilen kadınların
03:12
or womenkadınlar who are looking for a divorceboşanma;
52
180430
2927
yine erkekler tarafından cezalandırıldığı
namus cinayetleri
03:15
or womenkadınlar who are suspectedşüpheli
of havingsahip olan illicityasadışı relationshipsilişkiler.
53
183381
4109
dünyanın birçok yerinde gerçekleşiyor.
03:20
In the restdinlenme of the worldDünya, honorOnur killingscinayetleri
would be knownbilinen as murdercinayet.
54
188241
3949
Dünyanın geri kalanı, namus cinayetlerini
"katletme" olarak görüyor.
03:27
I always wanted to tell that storyÖykü
from the perspectiveperspektif of a survivorSurvivor.
55
195979
4564
Bu hikâyeyi her zaman bir sağ kalanın
bakış açısından anlatmak istemişimdir.
03:33
But womenkadınlar do not livecanlı to tell theironların talemasal
56
201892
3193
Ama kadınlar hikâyelerini anlatmak
için yaşamıyorlar,
03:37
and insteadyerine endson up in unmarkedişaretlenmemiş gravesmezarlar.
57
205109
3668
onun yerine hikâyeleri,
isimsiz mezarlarda son buluyor.
03:40
So one morningsabah when
I was readingokuma the newspapergazete,
58
208801
2550
Bir sabah gazetemi okuyordum,
03:43
and I readokumak that a younggenç womankadın
had miraculouslymucizevi bir şekilde survivedhayatta
59
211375
3726
babası ve amcası tarafından
yüzünden vurulduktan sonra
03:47
after beingolmak shotatış in the faceyüz
by her fatherbaba and her uncleamca dayı
60
215125
3390
mucizevi bir şekilde hayatta kalan
genç bir kadının hikâyesini gördüm.
03:50
because she choseseçti to marryevlenmek a man
out of her freeücretsiz will,
61
218539
4060
Çünkü o, özgür iradesiyle bir
adamla evlenmeyi seçmişti.
03:54
I knewbiliyordum I had foundbulunan my storytellermasalcı.
62
222623
2893
Hikâye anlatıcımı bulduğumu biliyordum.
03:58
SabaŞahin was determinedbelirlenen to sendgöndermek
her fatherbaba and her uncleamca dayı to jailhapis,
63
226517
3989
Saba, babasını ve amcasını
hapse attırmaya kararlıydı
04:02
but in the daysgünler after
leavingayrılma the hospitalhastane,
64
230530
2544
ama hastaneden ayrıldıktan
birkaç gün sonra
04:05
pressurebasınç mountedMonte on her to forgiveaffetmek.
65
233098
3000
ona affetmesi için baskı yapıldı.
04:08
You see, there was a loopholekaçamak in the lawhukuk
66
236122
2329
Anlayacağınız, yasada kurbanların
04:10
that allowedizin for victimskurbanlar
to forgiveaffetmek perpetratorsfailleri,
67
238475
3634
failleri affetmelerine izin vererek
04:14
enablingetkinleştirme them to avoidönlemek jailhapis time.
68
242133
3183
hapisten kurtulmak için bir boşluk vardı.
04:17
And she was told
that she would be ostracizedostracized
69
245889
2796
Kanun tarafından,
kendisinin ve ailesinin dışlanacağı
04:20
and her familyaile, her in-lawsKanunlar,
70
248709
2507
ve hepsinin toplumdan
men edileceği söyleniyordu.
04:23
they would all be shunnedkaçtım
from the communitytoplum,
71
251240
2325
04:25
because manyçok feltkeçe that her fatherbaba
had been well withiniçinde his right,
72
253589
4083
Çünkü birçoğu, kızın suç
işlemesinde babasının da
04:29
givenverilmiş her transgressiongünah.
73
257696
1643
payı olduğunu düşünüyordu.
04:32
She foughtkavga etti on --
74
260917
1260
Aylarca savaştı.
04:35
for monthsay.
75
263235
1383
04:36
But on the finalnihai day in courtmahkeme,
76
264642
2720
Ama mahkemenin son gününde,
04:39
she gaveverdi a statementaçıklama forgivingbağışlayıcı them.
77
267386
2776
onları affettiğine dair beyanda bulundu.
04:44
As filmmakersfilm yapımcıları, we were devastatedharap,
78
272003
2155
Film yapımcıları olarak yıkıldık.
04:46
because this was not the filmfilm
that we had setset out to make.
79
274182
3115
Çünkü bu, çekmeye
çalıştığımız film değildi.
04:50
In hindsightGez, had she pressedpreslenmiş chargesücretleri,
foughtkavga etti the casedurum and wonwon,
80
278070
5781
Baktığımızda, suç duyurusunda
bulunsaydı, savaşsaydı ve kazansaydı
04:55
hersonunki would have been an exceptionistisna.
81
283875
1864
onunki bir istisna olurdu.
04:58
When suchböyle a stronggüçlü womankadın is silencedsusturdu,
82
286283
3580
Böyle güçlü bir kadın susturulduğunda
05:01
what chanceşans did other womenkadınlar have?
83
289887
2438
diğer kadınların şansı ne olur?
Filmimizi insanların namus cinayetlerini
algılama şeklini değiştirmek,
05:05
And we beganbaşladı to think about usingkullanma our filmfilm
84
293571
2317
05:07
to changedeğişiklik the way people
perceivedalgılanan honorOnur killingscinayetleri,
85
295912
2758
yasadaki boşluklara dikkat çekmek için
05:12
to impactdarbe the loopholekaçamak in the lawhukuk.
86
300086
2085
kullanmayı düşünmeye başladık.
05:15
And then our filmfilm was nominatedaday
for an AcademyAkademi AwardÖdülü,
87
303019
3920
Sonra filmimiz,
Akademi Ödülü'ne aday gösterildi,
05:18
and honorOnur killingscinayetleri becameoldu headlinebaşlık newshaber,
88
306963
3388
namus cinayetleri haberlerde manşet oldu.
05:22
and the primeasal ministerbakan,
while sendinggönderme his congratulationstebrik ederiz,
89
310375
3658
Başbakan tebriklerini iletirken
05:26
offeredsunulan to hostevsahibi the first screeningtarama
of the filmfilm at his officeofis.
90
314057
3996
filmin ilk gösteriminin kendi ofisinde
olmasını teklif etti.
05:30
Of coursekurs, we jumpedatladı at the chanceşans,
91
318077
1828
Tabii ki bu şansı kaçıramazdık,
05:31
because no primeasal ministerbakan in the historytarih
of the countryülke had ever donetamam so.
92
319929
3508
çünkü ülke tarihinde hiçbir başbakan
daha önce bunu yapmamıştı.
05:36
And at the screeningtarama,
93
324016
1186
Ulusal televizyonda,
05:37
whichhangi was carriedtaşınan livecanlı
on nationalUlusal televisiontelevizyon,
94
325226
3588
canlı yayında naklen gösterilirken
05:40
he said something that reverberatedreverberated
throughoutboyunca the countryülke:
95
328838
4044
başbakan ülke genelinde
saygı duyulacak bir şey söyledi:
05:44
"There is no honorOnur
in honorOnur killingscinayetleri," he said.
96
332906
3419
"Namus cinayetinde onur yoktur!"
05:48
(ApplauseAlkış)
97
336349
6949
(Alkış)
05:55
At the AcademyAkademi AwardsÖdülleri in LALA,
98
343939
3041
Los Angeles'ta Akademi Ödülleri'nde
05:59
manyçok of the punditsuzmanların had writtenyazılı us off,
99
347004
2444
gazetecilerin çoğu bizi yazmıştı
06:01
but we feltkeçe that in ordersipariş
for the legislativeyasama pushit to continuedevam et,
100
349472
3939
ama bizim yasama sürecinin devamı için
06:05
we neededgerekli that winkazanmak.
101
353435
1474
kazanmaya ihtiyacımız vardı.
06:07
And then, my nameisim was announcedaçıkladı,
102
355838
2517
Sonra, adım anons edildi
ve parmak arası terliklerle
zorlanarak basamakları çıktım
06:10
and I boundedsınırlı up the stepsadımlar in flip-flopsParmak arası terlik,
because I didn't expectbeklemek to be onstagesahnede.
103
358379
4515
çünkü sahnede olmayı beklemiyordum.
06:14
(LaughterKahkaha)
104
362918
1864
(Gülüşmeler)
06:16
And I acceptedkabul edilmiş the statueheykel,
tellingsöylüyorum a billionmilyar people watchingseyretme
105
364806
3682
İzleyen milyarlarca insana,
Pakistan başbakanının
06:20
that the primeasal ministerbakan of PakistanPakistan
had pledgedsözü verdi to changedeğişiklik the lawhukuk,
106
368512
3644
yasayı değiştirme sözü verdiğini
söyleyerek ödülü aldım.
06:24
because, of coursekurs, that's one way
of holdingtutma the primeasal ministerbakan accountablesorumlu.
107
372180
3747
Çünkü, tabii ki bu başbakanı
sorumlu tutmanın bir yolu.
06:27
(LaughterKahkaha)
108
375951
1629
(Gülüşmeler)
06:29
And --
109
377604
1163
Ve...
06:30
(ApplauseAlkış)
110
378791
4476
(Alkış)
06:35
Back home, the OscarOscar winkazanmak
dominatedhakim headlinebaşlık newshaber,
111
383712
4687
Ülkemde Oscar ödülü
manşetlerdeydi,
06:40
and more people joinedkatıldı the frayfray,
112
388423
2440
yasadaki açıkların kapatılmasını
isteyen birçok insan da
06:42
askingsormak for the loopholekaçamak
in the lawhukuk to be closedkapalı.
113
390887
2636
bu mücadeleye katıldı.
06:46
And then in OctoberEkim 2016,
after monthsay of campaigningkampanya,
114
394094
4563
Ardından aylarca süren
kampanyalardan sonra,
06:50
the loopholekaçamak was indeedaslında closedkapalı.
115
398681
2152
Ekim 2016’da boşluk gerçekten kapatıldı.
06:53
(ApplauseAlkış)
116
401181
4282
(Alkış)
06:57
And now menerkekler who killöldürmek womenkadınlar
in the nameisim of honorOnur
117
405487
3473
Şimdi namus adı altında
kadınları öldüren erkekler
07:00
receiveteslim almak life imprisonmenthapis.
118
408984
2324
ömür boyu hapis cezası alıyor.
07:03
(ApplauseAlkış)
119
411986
4717
(Alkış)
07:08
YetHenüz, the very nextSonraki day,
120
416727
2556
Yine de bir sonraki gün,
07:11
a womankadın was killedöldürdü in the nameisim of honorOnur,
121
419307
2332
namus adı altında bir kadın öldürüldü,
07:13
and then anotherbir diğeri and anotherbir diğeri.
122
421663
2196
ardından bir diğeri ve diğeri.
07:17
We had impactedetkilenen legislationmevzuat,
123
425975
2016
Yasayı değiştirdik
07:20
but that wasn'tdeğildi enoughyeterli.
124
428753
1404
ama bu yeterli değildi.
07:22
We neededgerekli to take the filmfilm
and its messagemesaj to the heartlandkâlbi,
125
430668
4560
Kalplere, küçük kasabalara
ve ülke genelindeki köylere
07:27
to smallküçük townskasabalar and villagesköyler
acrosskarşısında the countryülke.
126
435252
3784
mesaj veren bir film çekmemiz gerekiyordu.
07:31
You see, for me, cinemasinema can playoyun
a very positivepozitif rolerol
127
439980
5968
Biliyorsunuz, sinema
toplumun değişip şekillenmesinde
07:37
in changingdeğiştirme and moldingKalıplama societytoplum
in a positivepozitif directionyön.
128
445972
4405
olumlu yönde bir rol oynar.
07:43
But how would we get to these placesyerler?
129
451432
4060
Ama bu yerlere nasıl gideriz?
07:47
How would we get to
these smallküçük townskasabalar and villagesköyler?
130
455516
2735
Bu küçük kasaba ve
köylere nasıl ulaşabiliriz?
07:52
We builtinşa edilmiş a mobileseyyar cinemasinema,
131
460044
2610
Taşınabilir sinema yaptık.
07:54
a truckkamyon that would rollrulo throughvasitasiyla
the lengthuzunluk and breadthetki derecesini elde of the countryülke,
132
462678
4822
Öyle ki, küçük kasaba ve köylerde duran
07:59
that would stop
in smallküçük townskasabalar and villagesköyler.
133
467524
2979
ve ülkenin enine boyuna
her yerine giden bir kamyon.
08:03
We outfitteddonanımlı it with a largegeniş screenekran
that would lightışık up the night skygökyüzü,
134
471278
4472
Gece gökyüzünü aydınlatacak
büyük bir ekranla donattık
08:07
and we calleddenilen it "Look But With Love."
135
475774
2703
ve ona "Bak, Ama Aşkla" adını verdik.
08:10
It would give the communitytoplum
an opportunityfırsat to come togetherbirlikte
136
478501
3231
İnsanlara bir araya gelerek
08:13
and watch filmsfilmler in the eveningakşam.
137
481756
2157
akşam film izleme imkanı sundu.
08:15
We knewbiliyordum we could attractçekmek menerkekler and childrençocuklar
in the mobileseyyar cinemasinema.
138
483937
4482
Erkekleri ve çocukları taşınabilir
sinemayla etkileyeceğimizi biliyorduk.
08:20
They would come out and watch.
139
488443
1808
Dışarı çıkar ve izlerlerdi.
08:22
But what about womenkadınlar?
140
490275
1380
Ya kadınlar?
08:23
In these smallküçük, ruralkırsal communitiestopluluklar
that are segregatedayrılmış,
141
491679
3701
Bu küçük, ayrılmış olan
kırsal topluluklarda
kadınların ortaya çıkmasını
nasıl sağlarız?
08:27
how would we get womenkadınlar to come out?
142
495404
2286
Bunu yapabilmek için kültürel normlarla
hareket etmek zorunda kaldık;
08:29
We had to work with prevailinggeçerli
culturalkültürel normsnormlar in ordersipariş to do so,
143
497714
3406
08:33
and so we builtinşa edilmiş a cinemasinema
insideiçeride the cinemasinema,
144
501144
2946
kadınların korkmadan, utanmadan,
rahatsız olmadan
08:36
outfittingvelo it with seatsKoltuklar and a screenekran
where womenkadınlar could go insideiçeride and watch
145
504114
4240
içeriye girip izleyebileceği,
koltuklarla ve bir ekranla donatılmış
08:40
withoutolmadan fearingkorkarak
146
508378
1654
08:42
or beingolmak embarrassedmahçup
147
510056
1512
sinema içinde bir sinema inşa ettik.
08:43
or harassmenttaciz.
148
511592
1871
08:46
We beganbaşladı to introducetakdim etmek everyoneherkes
149
514044
3102
Dünya görüşleriyle yarışarak
zihinlerini açık tutan,
08:49
to filmsfilmler that openedaçıldı up theironların mindszihinler
to competingrakip worldviewsdünya görüşleri,
150
517170
5323
çocukları eleştirel yorum yapmaya
teşvik eden
08:54
encouragingteşvik edici childrençocuklar
to buildinşa etmek criticalkritik thinkingdüşünme
151
522517
2810
ve böylece sorgulamalarını sağlayacak
08:57
so that they could asksormak questionssorular.
152
525351
1921
kişilerle filmde tanıştırdık.
08:59
And we expandedgenişletilmiş our scopekapsam
beyondötesinde honorOnur killingscinayetleri,
153
527968
3317
Faaliyet alanımızı,
namus cinayetlerinin ötesine,
09:03
talkingkonuşma about incomegelir inequalityeşitsizlik,
154
531309
2897
gelirlerdeki eşitsizlik, çevre,
09:06
the environmentçevre,
155
534230
1617
etnik ilişkiler, dini hoşgörü
09:07
talkingkonuşma about ethnicetnik relationsilişkiler,
religiousdini tolerancehata payı and compassionmerhamet.
156
535871
4169
ve şefkat hakkında konuşarak genişlettik.
09:12
And insideiçeride, for womenkadınlar,
157
540064
1988
İçeride kadınlara kurban değil
09:14
we showedgösterdi them filmsfilmler
in whichhangi they were heroeskahramanlar, not victimskurbanlar,
158
542076
3003
kahraman oldukları filmleri izlettik.
09:17
and we told them how they could navigategezinmek
the courtmahkeme systemsistem, the policepolis systemsistem,
159
545103
4722
Haklarını öğreterek
yargı ve polis sistemine
nasıl yön verebileceklerini,
09:21
educatingyetiştirmek them about theironların rightshaklar,
160
549849
1792
09:23
tellingsöylüyorum them where they could seekaramak refugesığınak
161
551665
2310
şiddet kurbanlarıysa
sığınabilecekleri
09:25
if they were victimskurbanlar of domesticyerli violenceşiddet,
162
553999
3214
ve yardım alabilecekleri
yerleri söyledik.
09:29
where they could go and get help.
163
557237
1909
09:32
We were surprisedşaşırmış that we were
welcomedmemnuniyetle karşıladı in so manyçok of the placesyerler
164
560722
3505
Gittiğimiz yerlerin birçoğunda
iyi karşılanınca şaşırdık.
09:36
that we wentgitti to.
165
564251
1252
09:40
ManyBirçok of the townskasabalar had never seengörüldü
televisiontelevizyon or socialsosyal mediamedya,
166
568031
4741
Kasabaların çoğu, televizyon ya da
sosyal medyayla ilgili hiçbir şey görmemiş
ama çocuklarının öğrenmesi
konusunda istekliydiler.
09:44
and they were eageristekli
for theironların childrençocuklar to learnöğrenmek.
167
572796
2375
09:47
But there was alsoAyrıca pushbackPushback and blowbackBlowback
168
575195
2462
Ama aynı zamanda,
beraberimizde getirdiğimiz
09:49
with the ideasfikirler that
we were bringinggetiren with us.
169
577681
2404
etkiye tepki durumu vardı.
09:53
Two membersüyeler of our mobileseyyar
cinemasinema teamtakım resignedistifa etti
170
581362
4392
Taşınabilir sinema ekibimizin iki üyesi,
köylerden gelen tehditler
yüzünden istifa etti.
09:57
because of threatstehditler from villagesköyler.
171
585778
1676
10:00
And in one of the villagesköyler
that we were screeningtarama in,
172
588121
2792
Köylerin birinde film gösterimindeyken
10:02
they shutkapamak it down
173
590937
1157
filmi kapattılar.
10:04
and said they didn't want the womenkadınlar
to know about theironların rightshaklar.
174
592118
3029
Kadınların haklarını bilmelerini
istemediklerini söylediler.
10:07
But on the flipfiske sideyan, in anotherbir diğeri villageköy
when a screeningtarama was shutkapamak down,
175
595171
3915
Diğer taraftan başka bir köyde
film kapatıldığında
10:11
a plainclothesSivil policemanpolis got up
and ordereddüzenli it back on,
176
599110
3927
bir sivil polis kalktı ve herkese,
genç beyinleri alternatif dünya görüşüne
10:15
and stooddurdu by, protectingkoruyucu our teamtakım,
177
603061
2113
ve bu içeriğe maruz bırakmanın
10:17
tellingsöylüyorum everyoneherkes that it was his dutygörev
to exposemaruz bırakmak the younggenç mindszihinler
178
605198
4039
kendisinin bir görevi olduğunu söyleyerek
filmin tekrar açılmasını emretti.
10:21
to an alternativealternatif worldviewdünya görüşü
and to this contentiçerik.
179
609261
3674
10:25
He was an ordinarysıradan herokahraman.
180
613455
1430
Sıradan bir kahramandı.
10:26
But we'vebiz ettik come acrosskarşısında
so manyçok of these heroeskahramanlar on our journeyseyahat.
181
614909
3512
Yolculuğumuzda, bu kahramanların
birçoğuyla karşılaştık.
10:31
In anotherbir diğeri townkasaba, where the menerkekler said
that only they could watch
182
619301
3379
Başka bir kasabada, kadınların
evde kalmak zorunda olduğunu
ve sadece erkeklerin izleyebileceğini
10:34
and the womenkadınlar had to staykalmak home,
183
622704
1528
10:36
a communitytoplum elderyaşça büyük got up,
184
624256
2104
söyleyen yaşlı bir topluluk ayaklandı,
10:38
got a groupgrup of people togetherbirlikte,
had a discussiontartışma,
185
626384
3276
bir grup insan toplanıp tartıştı
ve sonra hem kadınlar hem erkekler
10:41
and then bothher ikisi de menerkekler and womenkadınlar
satoturdu down to watch togetherbirlikte.
186
629684
4399
oturup birlikte izlemeye başladılar.
10:47
We are documentingbelgeleme what we are doing.
187
635541
2710
Ne yapıyorsak belgeliyoruz.
10:50
We talk to people.
188
638735
1586
İnsanlarla konuşuyoruz.
10:52
We adaptuyarlamak.
189
640345
1238
Uyum sağlıyoruz.
10:53
We changedeğişiklik the lineupkadro of filmsfilmler.
190
641607
2450
Film sırasını değiştiriyoruz.
10:56
When we showgöstermek menerkekler filmsfilmler
191
644698
2680
Parmaklıklar ardındaki şiddeti gösteren
filmleri erkeklere izlettiğimizde
10:59
that showgöstermek perpetratorsfailleri
of violenceşiddet behindarkasında barsBarlar,
192
647402
3354
eğer şiddet yanlısı iseler
bunun bir sonucunun olacağını
11:02
we want to hitvurmak home the factgerçek
that if menerkekler are violentşiddetli,
193
650780
2751
11:05
there will be repercussionsyan etkileri.
194
653555
1691
yüzlerine vurmak istedik.
11:07
But we alsoAyrıca showgöstermek filmsfilmler where menerkekler
are seengörüldü as championingsavunuyor womenkadınlar,
195
655862
5719
Ayrıca, erkeklerin kadınları şampiyon
olarak gördükleri filmleri izleterek
11:13
because we want to encourageteşvik etmek them
to take on those rolesroller.
196
661605
2695
onlara cesaret vermek istiyoruz.
11:18
For womenkadınlar, when we showgöstermek them filmsfilmler
in whichhangi they are headskafalar of statebelirtmek, bildirmek
197
666740
3481
Kadınlara, kendileri devlet başkanları,
avukat oldukları, doktor
11:22
or where they are lawyersavukatları
and doctorsdoktorlar and in leadershipliderlik positionspozisyonları,
198
670245
4094
ya da lider pozisyonda oldukları filmleri
izlettiğimizde bu noktalara gelmeleri için
11:26
we talk to them and encourageteşvik etmek them
to stepadım into those rolesroller.
199
674363
3093
onlarla konuşup cesaret veriyoruz.
11:30
We are changingdeğiştirme the way
people in these villagesköyler interactetkileşim,
200
678378
4772
Bu köylerdeki insanların
etkileşim şeklini değiştiriyoruz
11:35
and we're takingalma our learningsöğrenim
into other placesyerler.
201
683174
3515
ve öğrendiklerimizi
başka yerlere götürüyoruz.
11:38
RecentlySon zamanlarda, a groupgrup contactedtemas us
and wants to take our mobileseyyar cinemasinema
202
686713
4411
Geçenlerde bir grup,
taşınabilir sinemamızı
Bangladeş'ten Suriye'ye
götürmek istediklerini söyledi.
11:43
to BangladeshBangladeş and SyriaSuriye,
203
691148
1502
11:44
and we're sharingpaylaşım our learningsöğrenim with them.
204
692674
2251
Biz de bildiklerimizi
onlarla paylaşıyoruz.
11:47
We feel it's really importantönemli
205
695949
2420
Yaptığımız şeyin hakkını verip
11:50
to take what we are doing
and spreadYAYILMIŞ it acrosskarşısında the worldDünya.
206
698393
4330
dünyaya yayılmasının gerçekten
önemli olduğunu düşünüyoruz.
11:55
In smallküçük townskasabalar and villagesköyler
acrosskarşısında PakistanPakistan,
207
703282
2752
Pakistan'ın küçük köy ve kasabalarında
11:58
menerkekler are changingdeğiştirme the way
they interactetkileşim with womenkadınlar,
208
706058
3018
erkeklerin kadınlarla etkileşim yolu,
12:01
childrençocuklar are changingdeğiştirme
the way they see the worldDünya,
209
709100
3397
çocukların da dünyaya bakışı
12:04
one villageköy at a time, throughvasitasiyla cinemasinema.
210
712521
2576
sinema yoluyla değişiyor.
12:07
Thank you.
211
715121
1156
Teşekkür ederim.
12:08
(ApplauseAlkış)
212
716301
6999
(Alkış)
Translated by Özlem Yıldırım
Reviewed by Merve Kılıç

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sharmeen Obaid-Chinoy - Filmmaker
Sharmeen Obaid-Chinoy makes documentary films. She's the founder of the Citizens Archive of Pakistan, dedicated to preserving Pakistan's history.

Why you should listen

Sharmeen Obaid-Chinoy is a film producer and journalist who has worked on 14 films for major networks in the United States and Britain. Her films include Children of the Taliban (with Dan Edge), The Lost Generation (about Iraqi exiles) and Afghanistan Unveiled. Her work has taken her around the world, where she has filmed and worked with refugees, women’s advocacy groups and human rights defenders. By bringing their voices to the outside world, she has often helped them bring about a critical change in their community.

Obaid-Chinoy helped found the Citizens Archive of Pakistan, a nonprofit, volunteer organization that fosters and promotes community-wide interest in the culture and history of Pakistan. Citizens Archive works with thousands of children, teaching critical thinking skills and instilling a sense of pride about their history and identity.

Obaid-Chinoy is a TED2010 Fellow.

More profile about the speaker
Sharmeen Obaid-Chinoy | Speaker | TED.com