ABOUT THE SPEAKER
Tshering Tobgay - Prime Minister of Bhutan
Acting on his mandate to move Bhutan into the 21st century, Prime Minister Tshering Tobgay is transforming his nation -- while maintaining its “Gross National Happiness.”

Why you should listen

Tshering Tobgay went from civil servant to politician to prime minister -- all the while maintaining his star social media profile in one of Asia’s most progressive emerging states. As the second democratically elected Prime Minister of Bhutan, Tobgay continues to emphasize his country’s core value of happiness.

Bhutan's acclaimed "Gross National Happiness" index prioritizes well-being over financial growth. But Tobgay also seeks to solve Bhutan's great challenges: unemployment, poverty, gaps in education and infrastructure. WIth a foundation of optimism, his administration and the country's young democracy hope to become a paragon of stability in the developing world.

More profile about the speaker
Tshering Tobgay | Speaker | TED.com
TEDSummit 2019

Tshering Tobgay: An urgent call to protect the world's "Third Pole"

Tshering Tobgay: Dünyanın "Üçüncü Kutbu"nu korumaya acil çağrı

Filmed:
1,689,135 views

Hindukuş-Himalaya bölgesi, Kuzey ve Güney Kutuplarından sonra dünyanın en büyük üçüncü buz deposu ve şu anki erime oranları devam ederse, buzullarının üçte ikisi bu yüzyılın sonunda kaybolmuş olacak. Eriyip gitmelerine izin verirsek ne olacak? Çevreci ve Bhutan eski başbakanı Tshering Tobgay, "Asya'nın su kulelerinden" son haberleri paylaşarak, buzulları ve akıntının ilerisinde yaşayan neredeyse iki milyar insanı, onların topraklarını ve geçim kaynaklarını yok edecek sel felaketine karşı korumak için hükûmetler arası bir ajans kurulmasına acil çağrı yapıyor.
- Prime Minister of Bhutan
Acting on his mandate to move Bhutan into the 21st century, Prime Minister Tshering Tobgay is transforming his nation -- while maintaining its “Gross National Happiness.” Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
On the 17thinci of OctoberEkim, 2009,
0
1531
4667
17 Ekim 2009'da
00:18
PresidentBaşkan MohamedMohamed NasheedNasheed of the MaldivesMaldivler
did something unusualolağandışı.
1
6222
4468
Maldivler'in başkanı Mohamed Nasheed
sıra dışı bir şey yaptı.
00:23
He heldbekletilen his cabinetdolap meetingtoplantı underwatersualtı.
2
11811
3563
Kabine toplantısını su altında yaptı.
00:31
He literallyharfi harfine tookaldı his ministersBakanlar
scubatüplü divingDalış, as it were,
3
19614
4516
Eğer küresel ısınmayı
kontrol altında tutamazsak
00:36
to warnuyarmak the worldDünya
that his countryülke could drownboğulmak
4
24154
4479
ülkesinin su altında kalacağına
dair dünyayı uyarmak için
00:40
unlessolmadıkça we controlkontrol globalglobal warmingısınma.
5
28657
2322
bakanlarına gerçekten de
tüplü dalış yaptırdı.
00:43
Now I don't know whetherolup olmadığını he got
his messagemesaj acrosskarşısında to the worldDünya or not,
6
31741
3405
Mesajını dünyaya iletip iletemedi mi
bilemiyorum ama
00:47
but he certainlykesinlikle caughtyakalandı mineMayın.
7
35170
1759
ben mesajını kesinlikle aldım.
00:49
I saw a politicalsiyasi stuntdublör.
8
37908
1960
Siyasi bir gösteri gördüm.
00:52
You see, I'm a politicianpolitikacı,
9
40901
1676
Anlarsınız, ben bir siyasetçiyim
00:54
and I noticeihbar these things.
10
42601
1919
ve böyle şeyleri fark ederim.
00:57
And let's be honestdürüst,
11
45108
1643
Dürüst olayım,
00:58
the MaldivesMaldivler are distantuzak
from where I come from --
12
46775
3975
Maldivler, geldiğim yer olan
Bhutan'dan oldukça uzakta,
01:02
my countryülke is BhutanBirleşik Arap Emirlikleri --
13
50774
1719
01:04
so I didn't losekaybetmek any sleepuyku
over theironların impendingeli kulağında fatekader.
14
52517
3741
bu nedenle, yaklaşmakta olan kaderleri
uykumu hiç kaçırmadı.
01:09
BarelyZar zor two monthsay latersonra,
I saw anotherbir diğeri politicalsiyasi stuntdublör.
15
57375
4263
Neredeyse iki ay kadar sonra,
bir başka siyasi gösteri daha gördüm.
01:14
This time, the primeasal ministerbakan of NepalNepal,
16
62234
3864
Bu sefer de Nepal Başbakanı
01:18
he heldbekletilen his cabinetdolap meetingtoplantı
on MountMount EverestEverest.
17
66122
3723
kabinesini Everest Dağı'nda toplamıştı.
01:23
He tookaldı all his ministersBakanlar all the way up
to the basebaz campkamp of EverestEverest
18
71102
5326
Tüm bakanlarını, dünyayı
Himalaya buzullarının erimesiyle
ilgili uyarmak için
01:28
to warnuyarmak the worldDünya
19
76452
1942
Everest'in üs kampına kadar götürmüştü.
01:30
that the HimalayanHimalaya glaciersbuzullar were meltingerime.
20
78418
1961
01:33
Now did that worryendişelenmek me?
21
81170
1699
Peki bu beni endişelendirdi mi?
01:34
You betbahis it did.
22
82893
1246
Kesinlikle.
01:36
I livecanlı in the HimalayasHimalayalar.
23
84163
1364
Himalayalar'da yaşıyorum.
01:39
But did I losekaybetmek any sleepuyku over his messagemesaj?
24
87598
2532
Peki onun bu mesajı yüzünden
uykum hiç kaçtı mı?
01:43
No.
25
91205
1150
Hayır.
01:44
I wasn'tdeğildi readyhazır to let a politicalsiyasi stuntdublör
interferekarışmak with my beautygüzellik sleepuyku.
26
92748
5831
Güzellik uykumu siyasi bir gösterinin
bozmasına henüz hazır değildim.
01:50
(LaughterKahkaha)
27
98952
1770
(Kahkaha)
01:52
Now fast-forwardHızlı ileri sarma 10 yearsyıl.
28
100746
1682
Şimdi on yıl ileri saralım.
01:55
In FebruaryŞubat this yearyıl,
29
103865
2521
Bu yılın Şubat ayında,
01:58
I saw this reportrapor.
30
106410
2280
bu raporu gördüm.
02:02
This here reportrapor basicallytemel olarak concludesvarır
31
110163
3991
Rapor basitçe,
02:06
that one-thirdüçte bir of the icebuz
on the HinduHindu KushKush HimalayaHimalaya mountainsdağlar
32
114178
6154
Hindukuş Himalaya dağlarındaki
buzun üçte birinin
02:12
could melteritmek by the endson of the centuryyüzyıl.
33
120356
2113
yüzyılın sonunda eriyebileceğini
söylüyordu.
02:15
But that's only if,
34
123085
2295
Ama bu yalnızca,
02:17
if we are ableyapabilmek to containiçermek globalglobal warmingısınma
35
125404
3207
eğer biz küresel ısınmayı
endüstri öncesi seviyelerin
02:20
to 1.5 degreesderece centigradesantigrat
over preindustrialsanayi öncesi levelsseviyeleri.
36
128635
4281
1,5 santigrat derece üzerinde
tutabilirsek gerçekleşebilecekti.
02:24
OtherwiseAksi takdirde, if we can't,
37
132940
2870
Diğer türlü, eğer başaramazsak
02:27
the glaciersbuzullar would melteritmek much fasterDaha hızlı.
38
135834
1983
buzullar çok daha hızlı eriyecek.
02:32
1.5 degreesderece CelsiusSantigrat. "No way," I thought.
39
140766
3383
1,5 santigrat derece.
"İmkanı yok" diye düşündüm.
02:36
Even the ParisParis Agreement'sSözleşme'nin
ambitiousiddialı targetshedefler
40
144173
3317
Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile
02:39
aimedamaçlayan to limitsınır globalglobal warmingısınma
to two degreesderece centigradesantigrat.
41
147514
3236
küresel ısınmayı 2 santigrat derece
ile sınırlandırmayı hedefliyordu,
02:43
1.5 degreesderece centigradesantigrat is what they call
the best-caseEn iyi durum scenariosenaryo.
42
151317
4505
1,5 santigrat derece de
en iyi senaryo dedikleri.
02:49
"Now this can't be truedoğru," I thought.
43
157435
2049
"Bu doğru olamaz." diye düşündüm.
02:51
The HinduHindu KushKush HimalayaHimalaya regionbölge
44
159508
2154
Hindukuş-Himalaya bölgesi
02:53
is the world'sDünyanın en third-largestüçüncü büyük
repositorydepo of icebuz,
45
161686
3826
dünyanın Kuzey ve Güney
Kutuplarından sonraki
en büyük üçüncü buz deposudur.
02:57
after the NorthKuzey and SouthGüney PolesPolonyalılar.
46
165536
1650
02:59
That's why we are alsoAyrıca calleddenilen
the "ThirdÜçüncü PoleKutup."
47
167210
2571
Ki bu nedenle "Üçüncü Kutup" olarak
adlandırılır.
03:02
There's a lot of icebuz in the regionbölge.
48
170361
2166
Bölgede çokca buz var.
03:05
And yes, the glaciersbuzullar, they are meltingerime.
49
173377
2483
Evet, buzullar eriyor.
03:08
We know that.
50
176380
1155
Bunu biliyoruz.
03:10
I have been to those in my countryülke.
51
178253
1839
Ülkemdekilere de gittim.
03:12
I've seengörüldü them, and yes, they are meltingerime.
52
180116
2101
Gördüm evet, onlar da eriyorlar.
03:14
They are vulnerablesavunmasız.
53
182241
1557
Savunmasızlar.
03:15
"But they can't be that vulnerablesavunmasız,"
I rememberhatırlamak thinkingdüşünme.
54
183822
2912
"Bu kadar da savunmasız olamazlar."
diye düşündüğümü hatırlıyorum.
03:21
But what if they are?
55
189275
1499
Ama ya öylelerse?
03:23
What if our glaciersbuzullar melteritmek
much more quicklyhızlı bir şekilde than I anticipatetahmin etmek?
56
191739
3936
Ya buzullarımız tahmin ettiğimden
daha hızlı eriyorsa?
03:28
What if our glaciersbuzullar are much more
vulnerablesavunmasız than previouslyÖnceden thought?
57
196320
4624
Ya buzullarımız daha önce sandığımızdan
çok daha savunmasızlarsa?
03:32
And what if, as a resultsonuç,
the glacialbuzul lakesGöller --
58
200968
3471
Ya sonuçta buzul gölleri,
03:36
now these are lakesGöller
that formform when glaciersbuzullar melteritmek --
59
204463
2905
yani buzulların erimesinden
oluşan bu göller,
03:39
what if those lakesGöller burstpatlamak
underaltında the weightağırlık of additionalek waterSu?
60
207392
3841
üzerlerine gelen ek suyun ağırlığından
taşarlarsa?
03:44
And what if those floodssel
cascadeArt arda sıralı into other glacialbuzul lakesGöller,
61
212585
2769
Ya bu taşkınlar diğer buzul göllerine akıp
03:47
creatingoluşturma even biggerDaha büyük outburstsöfke patlamaları?
62
215378
2103
daha da büyük taşkınlar yaratırsa?
03:50
That would createyaratmak unprecedentedeşi görülmemiş
flashflaş floodssel in my countryülke.
63
218452
3775
Bu ülkemde benzeri görülmemiş
su baskınları yaratır.
03:55
That would wreckbatık my countryülke.
64
223113
2158
Bu da ülkemi enkaza çevirir.
03:58
That would wreakyol açıyor havocHavoc in my countryülke.
65
226302
2612
Bu da ülkemi mahveder.
04:00
That would have the potentialpotansiyel
to literallyharfi harfine destroyyıkmak our landarazi,
66
228938
3540
Bu da toprağımızı, geçimimizi, yaşam
tarzımızı kelimenin tam anlamıyla
04:04
our livelihoodgeçim, our way of life.
67
232502
2507
yok etme potansiyeline sahip olur.
04:10
So that reportrapor caughtyakalandı my attentionDikkat
68
238491
3880
Bu yüzden bu rapor dikkatimi,
04:14
in waysyolları that politicalsiyasi stuntsstunts couldn'tcould.
69
242395
3340
o politik gösterilerin çekemediği
şekillerde çekti.
04:17
It was put togetherbirlikte
70
245759
1189
Rapor, Nepal merkezli
04:18
by the InternationalUluslararası CentreMerkezi for IntegratedEntegre
MountainDağ DevelopmentGeliştirme, or ICIMODICIMOD,
71
246972
4565
Uluslararası Bütünleşik Dağ Geliştirme
Merkezi (ICIMOD) tarafından hazırlandı.
04:23
whichhangi is basedmerkezli in NepalNepal.
72
251561
1285
04:25
ScientistsBilim adamları and expertsuzmanlar have studiedokudu
our glaciersbuzullar for decadeson yıllar,
73
253600
4715
Bilim insanları ve uzmanlar
buzullarımızı yıllarca çalıştılar
04:30
and theironların reportrapor kepttuttu me awakeuyanık at night,
agonizingacı veren about the badkötü newshaber
74
258339
4721
ve raporları, kötü haberleri ve
ülkem ve insanlarım için
ne anlama geldiği konusunda
acı çektirerek geceleri uykusuz bıraktı.
04:35
and what it meantdemek for my countryülke
75
263084
2311
04:37
and my people.
76
265419
1150
04:39
So after severalbirkaç sleeplessuykusuz nightsgece,
77
267750
2223
Uykusuz geçen birkaç geceden sonra
04:41
I wentgitti to NepalNepal to visitziyaret etmek ICIMODICIMOD.
78
269997
3173
ICIMOD'u ziyarete Nepal'e gittim.
04:46
I foundbulunan a teamtakım of highlybüyük ölçüde competentyetkili
and dedicatedadanmış scientistsBilim adamları there,
79
274892
4404
Orada çok yetenekli ve özverili bilim
insanlarından oluşan bir ekip buldum
04:51
and here'sburada what they told me.
80
279320
1619
ve bana şunları söylediler:
04:53
NumberNumarası one:
81
281828
1150
İlk olarak:
04:55
the HinduHindu KushKush HimalayaHimalaya glaciersbuzullar
have been meltingerime for some time now.
82
283706
4270
Hindukuş-Himalaya buzulları
bir süredir eriyorlarmış.
05:01
Take that glacierbuzul, for instanceörnek.
83
289716
3014
Örneğin, şu buzulu ele alalım.
05:05
It's on MountMount EverestEverest.
84
293278
1818
Everest Dağı'nda.
05:07
As you can see, this oncebir Zamanlar massivemasif glacierbuzul
has alreadyzaten lostkayıp much of its icebuz.
85
295120
5484
Görebildiğiniz gibi bir zamanlar devasa
bir buzulken, buzunun çoğunu kaybetmiş.
05:14
NumberNumarası two:
86
302029
1509
İkinci olarak:
05:15
the glaciersbuzullar are now meltingerime
much more quicklyhızlı bir şekilde --
87
303562
2350
Buzullar şu an çok daha hızlı eriyor,
05:17
so quicklyhızlı bir şekilde, in factgerçek, that at just
1.5 degreesderece centigradesantigrat of globalglobal warmingısınma,
88
305936
6249
o kadar hızlı ki sadece 1,5 santigrat
derecelik küresel ısınmada
05:24
one-thirdüçte bir of the glaciersbuzullar would melteritmek.
89
312209
2682
buzulların üçte biri erimiş olacak.
05:28
At two degreesderece centigradesantigrat
of globalglobal warmingısınma,
90
316084
3221
2 santigrat derecelik küresel ısınmada ise
05:31
halfyarım the glaciersbuzullar would disappearkaybolmak.
91
319329
2462
buzulların yarısı yok olabilir.
05:33
And if currentşimdiki trendseğilimler were to continuedevam et,
92
321815
3126
Eğer şu anki durum aynen devam ederse
05:36
a fulltam two-thirdsüçte iki
of our glaciersbuzullar would vanishkaybolmak.
93
324965
3469
buzullarımızın üçte ikisi yok olabilir.
05:42
NumberNumarası threeüç:
94
330339
1150
Üçüncü olarak:
05:44
globalglobal warmingısınma meansanlamına geliyor that our mountainsdağlar
receiveteslim almak more rainyağmur and lessaz snowkar ...
95
332295
5174
Küresel ısınma; dağlarımızın daha çok
yağmur, daha az kar alması demek
05:50
and, unlikeaksine snowfallkar yağışı, rainyağmur meltserir icebuz,
96
338779
3702
ve karın aksine yağmur buzu eritir
05:54
whichhangi just hurtscanı yanmak
the healthsağlık of our glaciersbuzullar.
97
342505
2777
ve buzullarımızın sağlığına zarar verir.
05:58
NumberNumarası fourdört:
98
346397
1150
Dördüncü olarak:
06:01
pollutionkirlilik in the regionbölge has increasedartmış
the amounttutar of blacksiyah carbonkarbon
99
349457
3001
Bölgedeki kirlilik buzullarımızda
depolanan
06:04
that's depositedyatırılır on our glaciersbuzullar.
100
352482
2160
kara karbon miktarını artırdı.
06:06
BlackSiyah carbonkarbon is like sootkurum.
101
354666
1355
Kara karbon, is gibidir.
06:08
BlackSiyah carbonkarbon absorbsemer heatsıcaklık
102
356045
2301
Sıcaklığı emer
06:10
and just accelerateshızlandırır
the meltingerime of glaciersbuzullar.
103
358370
2404
ve buzulların erimesini hızlandırır.
06:14
To summarizeözetlemek,
104
362243
1150
Özetleyecek olursak,
06:16
our glaciersbuzullar are meltingerime rapidlyhızla,
105
364344
2248
buzullarımız süratle eriyor
06:19
and globalglobal warmingısınma is makingyapma them
melteritmek much more quicklyhızlı bir şekilde.
106
367775
3476
ve küresel ısınma da çok daha
hızlı erimelerine neden oluyor.
06:25
But what does this mean?
107
373036
1326
Peki, bu ne demek?
06:27
It meansanlamına geliyor that the 240 millionmilyon people
108
375539
4771
Bu demek oluyor ki 240 milyon insan,
06:32
who livecanlı in the HinduHindu KushKush
HimalayaHimalaya regionbölge --
109
380334
2509
Hindukuş-Himalaya bölgesinde,
06:34
in AfghanistanAfganistan, PakistanPakistan, IndiaHindistan,
ChinaÇin, NepalNepal, BangladeshBangladeş, MyanmarMyanmar
110
382867
5252
Afganistan, Pakistan, Hindistan, Çin,
Nepal, Bangladeş, Myanmar
06:40
and my ownkendi belovedsevgili countryülke, BhutanBirleşik Arap Emirlikleri --
111
388143
2626
ve sevgili ülkem Bhutan da yaşayan
bu insanlar
06:42
these people will be directlydirekt olarak affectedetkilenmiş.
112
390793
2166
direkt olarak etkilenecek.
06:46
When glaciersbuzullar melteritmek,
113
394932
1943
Buzullar eridiğinde,
06:48
when there's more rainyağmur and lessaz snowkar,
114
396899
1917
daha çok yağmur ve daha az kar olduğunda
06:50
there will be hugeKocaman changesdeğişiklikler
in the way waterSu behavesdavranır.
115
398840
4277
suyun davranışında muazzam
değişiklikler olacak.
06:55
There will be more extremes:
116
403681
1756
Daha uç olaylar yaşayacağız;
06:58
more intenseyoğun rainyağmur,
more flashflaş floodssel, more landslidesheyelan,
117
406800
3166
daha şiddetli yağmur, daha çok su baskını,
daha çok toprak kayması,
07:01
more glacialbuzul lakegöl outburstpatlama floodssel.
118
409990
2938
daha çok buzul gölü taşkınları.
07:04
All this will causesebeb olmak
unimaginabledüşünülemez destructionimha
119
412952
4412
Bütün bunlar dünyanın halihazırda en fakir
insanlarından bazılarının yaşadığı bölgede
07:09
in a regionbölge that alreadyzaten has
some of the poorestyoksul people on earthtoprak.
120
417388
4571
hayal edilemeyecek yıkıma neden olacak.
07:15
But it's not just the people
in the immediateacil regionbölge
121
423971
2826
Sadece hemen o çevredeki insanlar
etkilenmeyecek.
07:18
who'llkim olacak be affectedetkilenmiş.
122
426821
1289
07:20
People livingyaşam downstreamakıntı yönünde
will alsoAyrıca be hitvurmak hardzor.
123
428134
3471
Akıntının yönünde yaşayan insanları da
kötü vuracak.
07:25
That's because 10 of theironların majormajör riversnehirler
124
433619
4699
Çünkü onların ana nehirlerinden 10 tanesi
07:30
originateköken in the HinduHindu KushKush
HimalayaHimalaya mountainsdağlar.
125
438342
2844
Hindukuş-Himalaya dağlarında doğuyor.
07:34
These riversnehirler providesağlamak
criticalkritik waterSu for agriculturetarım
126
442031
4533
Bu nehirler, akıntı yönünde yaşayan
07:38
and drinkingiçme waterSu
127
446588
1454
1,6 milyar insandan fazlasına
07:40
to more than 1.6 billionmilyar people
livingyaşam downstreamakıntı yönünde.
128
448066
5004
sulama ve içme suyu sağlıyor.
07:45
That's one in fivebeş humansinsanlar.
129
453094
2484
Bu beş insanoğlundan biri demek.
07:49
That's why the HinduHindu KushKush
HimalayaHimalaya mountainsdağlar
130
457149
2105
İşte bu yüzden Hindukuş-Himalaya dağlarına
07:51
are alsoAyrıca calleddenilen
the "waterSu towerskuleler of AsiaAsya."
131
459278
2435
ayrıca "Asya'nın su kuleleri" deniyor.
07:55
But when glaciersbuzullar melteritmek,
132
463815
1404
Ama buzullar eridiğinde,
07:58
when monsoonsmuson yağmurlarını turndönüş severeşiddetli,
133
466213
1617
musonlar daha şiddetlendiğinde,
07:59
those riversnehirler will obviouslybelli ki floodsel,
134
467854
2754
bu nehirler tabii ki taşacak,
08:03
so there will be delugestufan
when waterSu is not requiredgereklidir
135
471432
2969
suya ihtiyaç olmadığı zamanlarda
seller olurken,
08:06
and droughtskuraklık will be very commonortak,
136
474425
2731
suya en çok ihtiyaç olduğu zamanlarda ise
08:09
when waterSu is desperatelyumutsuzca requiredgereklidir.
137
477180
1943
kuraklık çok yaygın bir hal alacak.
08:11
In shortkısa, Asia'sAsya'nın waterSu towerkule
will be brokenkırık,
138
479147
5795
Kısaca, Asya'nın su kulesi
yıkılmış olacak
08:16
and that will be disastrousfelaket
for one-fifthbeşte of humanityinsanlık.
139
484966
6071
ve bu insanlığın beşte biri için
felaket olacak.
08:26
Should the restdinlenme of the worldDünya carebakım?
140
494765
1642
Bu dünyanın geri kalanının
umrunda olmalı mı?
08:29
Should you, for instanceörnek, carebakım?
141
497899
2151
Mesela, sizin umurunuzda olmalı mı?
08:32
RememberHatırlıyorum, I didn't carebakım
when I heardduymuş that the MaldivesMaldivler
142
500472
3173
Unutmayın, ben de Maldivler'in sular
altında kalabileceğini
08:35
could disappearkaybolmak underwatersualtı.
143
503669
1851
duyduğumda umursamamıştım.
08:37
And that is the cruxdönüm noktası
of the problemsorun, isn't it?
144
505544
3126
Zaten esas mesele de bu değil mi?
08:40
We don't carebakım.
145
508694
1579
Umursamıyoruz.
08:44
We don't carebakım untila kadar
we are personallyŞahsen affectedetkilenmiş.
146
512428
2615
Kendimiz bizzat etkilenmeden
umursamıyoruz.
Yani, biliyoruz. İklim değişiminin
gerçek olduğunu biliyoruz.
08:47
I mean, we know.
We know climateiklim changedeğişiklik is realgerçek.
147
515729
2691
08:50
We know that we faceyüz
drasticköklü and dramaticdramatik changedeğişiklik.
148
518444
2568
Sert ve dramatik bir değişimle
karşı karşıyayız biliyoruz.
08:53
We know that it is cominggelecek fasthızlı.
149
521036
1490
Hızla geldiğini biliyoruz.
08:54
YetHenüz mostçoğu of us
150
522550
1809
Ama yine de çoğumuz
08:57
actdavranmak as if everything were normalnormal.
151
525662
3285
her şey normalmiş gibi davranıyoruz.
09:02
So we mustşart carebakım,
152
530359
1365
Umursamalıyız,
09:04
all of us,
153
532726
1582
hepimiz,
09:06
and if you can't carebakım for those who are
affectedetkilenmiş by the meltingerime of glaciersbuzullar,
154
534332
4714
buzulların erimesinden etkilenenler için
umursamasak bile,
09:11
you should at leasten az carebakım for yourselfkendin.
155
539070
1963
en azından kendimiz için umursamalıyız.
09:14
That's because the HinduHindu KushKush
HimalayaHimalaya mountainsdağlar --
156
542193
3073
Çünkü Hindukuş-Himalaya dağları,
09:17
the entiretüm regionbölge
is like the pulsenabız of the planetgezegen.
157
545290
3451
bütün o bölge, gezegenin nabzı gibi.
09:22
If the regionbölge fallsdüşme sickhasta,
158
550819
2372
Eğer bölge hastalanırsa,
09:25
the entiretüm planetgezegen will eventuallysonunda sufferacı çekmek.
159
553215
2745
tüm gezegen önünde sonunda acı çeker.
09:29
And right now,
160
557164
1150
Şimdi,
09:30
with our glaciersbuzullar meltingerime rapidlyhızla,
161
558970
2676
buzullarımız hızla eriyorken,
09:33
the regionbölge is not just sickhasta --
162
561670
1841
bölge sadece hasta değil,
09:35
it is cryingağlıyor out for help.
163
563535
1826
yardım çığlığı da atıyor.
09:39
And how will it affectetkilemek
the restdinlenme of the worldDünya?
164
567810
2444
Dünyanın geri kalanını nasıl etkileyecek?
09:42
One obviousaçık scenariosenaryo
is the potentialpotansiyel destabilizationistikrarsızlaştırma
165
570278
4386
Bariz senaryolardan biri,
sularının olmamasından ya da
geçim kaynaklarının yok olmasından dolayı
09:46
causedneden oldu by tensonlarca of millionsmilyonlarca
of climateiklim refugeesmülteciler,
166
574688
3874
09:50
who'llkim olacak be forcedzorunlu to movehareket
because they have no or little waterSu,
167
578586
3177
göçe zorlanacak on milyonlarca iklim
mültecisinin yaratacağı düzen bozulması.
09:53
or because theironların livelihoodsgeçim
have been destroyedyerlebir edilmiş
168
581787
2961
09:56
by the meltingerime of glaciersbuzullar.
169
584772
1703
09:59
AnotherBaşka bir scenariosenaryo we can't take lightlyhafifçe
170
587391
3725
Hafife alamayacağımız bir diğer senaryo da
10:03
is the potentialpotansiyel of conflictfikir ayrılığı over waterSu
171
591140
2926
olası bir su çatışması
10:07
and the politicalsiyasi destabilizationistikrarsızlaştırma
in a regionbölge that has threeüç nuclearnükleer powersgüçler:
172
595409
6920
ve bundan doğacak olan üç nükleer gücün
olduğu bir bölgedeki politik düzensizlik:
10:14
ChinaÇin, IndiaHindistan, PakistanPakistan.
173
602353
4222
Çin, Hindistan, Pakistan.
10:21
I believe that the situationdurum
in our regionbölge is gravemezar enoughyeterli
174
609175
5264
Bölgemizdeki durumun,
bir hükûmetler arası ajansın kurulması
için yeterince vahim olduğuna inanıyorum.
10:26
to warrantArama izni the creationoluşturma
of a newyeni intergovernmentalhükümetler arası agencyAjans.
175
614463
4617
10:32
So as a nativeyerli
from that partBölüm of the worldDünya,
176
620022
3855
Dünyanın o bölgesinin bir yerlisi olarak,
10:35
I want to proposeteklif etmek, önermek here, todaybugün,
177
623901
3215
bugün burada, şunu teklif etmek istiyorum:
10:39
the establishmentKuruluş
of the ThirdÜçüncü PoleKutup CouncilKonseyi,
178
627140
3063
Üçüncü Kutup Konseyini kuralım,
10:43
a high-levelyüksek seviye,
intergovernmentalhükümetler arası organizationorganizasyon
179
631846
3496
yüksek seviyeli hükûmetler arası
bir kurum,
10:47
taskedgörevli with the singularTekil responsibilitysorumluluk
180
635366
3664
dünyanın üçüncü büyük buz deposunu
korumak olan
10:51
of protectingkoruyucu the world'sDünyanın en
third-largestüçüncü büyük repositorydepo of icebuz.
181
639054
3395
tek bir sorumluluk yüklenmiş bir kurum.
10:55
A ThirdÜçüncü PoleKutup CouncilKonseyi
182
643720
2128
Üçüncü Kutup Konseyi
10:57
would consistoluşmaktadır of all eightsekiz countriesülkeler
locatedbulunan in the regionbölge
183
645872
3947
bölgedeki sekiz ülkenin
tamamından oluşacak;
11:01
as memberüye countriesülkeler,
184
649843
1258
üye ülkeler olarak,
11:03
as equaleşit memberüye countriesülkeler,
185
651125
2638
eşit üye ülkeler olarak,
11:05
and could alsoAyrıca includeDahil etmek
representativetemsilci organizationsorganizasyonlar
186
653787
2746
ayrıca oy veremeyenler olarak
temsilci kurumları da
11:08
and other countriesülkeler
who have vestedkazanılmış interestsilgi in the regionbölge
187
656557
3754
bölgede menfaati olan
ülkeleri de içerebilir.
11:12
as non-votingoy vermeyen membersüyeler.
188
660335
1556
11:13
But the bigbüyük ideaFikir
189
661915
2054
Ama esas büyük fikir,
11:15
is to get all stakeholderspaydaşlar togetherbirlikte
to work togetherbirlikte.
190
663993
3563
tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere
bir araya getirmek.
11:19
To work togetherbirlikte to monitorizlemek
the healthsağlık of the glaciersbuzullar;
191
667580
4544
Bir arada buzulların sağlığını
gözlemlemek için çalışmak,
11:24
to work togetherbirlikte to shapeşekil and implementuygulamak
policiespolitikaları to protectkorumak our glaciersbuzullar,
192
672148
4880
bir arada buzullarımızı koruyacak
politikaları şekillendirmek
11:29
and, by extensionuzantı,
193
677052
1751
ve hayata geçirmek için çalışmak
11:30
to protectkorumak the billionsmilyarlarca of people
who dependbağımlı on our glaciersbuzullar.
194
678827
5124
ve böylece buzullarımıza ihtiyaç duyan
milyarlarca insanı korumak.
11:37
We have to work togetherbirlikte,
195
685602
1407
Birlikte çalışmak zorundayız,
11:40
because thinkingdüşünme globallyküresel,
actingoyunculuk locallylokal olarak ...
196
688783
4571
çünkü küresel düşünüp
yerel hareket etmek
11:46
does not work.
197
694552
1439
işe yaramıyor.
11:48
We'veBiz ettik trieddenenmiş that in BhutanBirleşik Arap Emirlikleri.
198
696015
1475
Bunu Bhutan'da denedik.
11:50
We'veBiz ettik madeyapılmış immenseengin sacrificeskurban
to actdavranmak locallylokal olarak ...
199
698463
4257
Yerel hareket edebilmek için
muazzam fedakârlıklar yaptık
11:56
and while individualbireysel localizedlokalize effortsçabaları
will continuedevam et to be importantönemli,
200
704705
5126
ve her ne kadar bireysel yerel çabalar
önemli olmaya devam edecek olsa da
12:01
they cannotyapamam standdurmak up
to the onslaughtsaldırı of climateiklim changedeğişiklik.
201
709855
3453
iklim değişikliğinin saldırısına
karşı koyamazlar.
12:05
To standdurmak up to climateiklim changedeğişiklik,
we mustşart work togetherbirlikte.
202
713677
3730
İklim değişikliğine karşı ayakta
durabilmek için birlikte çalışmalıyız.
12:10
We mustşart think globallyküresel and actdavranmak regionallyBölgesel.
203
718272
3659
Küresel düşünüp
bölgesel hareket etmeliyiz.
12:15
Our entiretüm regionbölge mustşart come togetherbirlikte,
204
723017
3915
Bütün bölge bir araya gelmeli,
12:18
to work togetherbirlikte,
205
726956
1542
birlikte çalışmalı,
12:20
to fightkavga climateiklim changedeğişiklik togetherbirlikte,
206
728522
1962
birlikte iklim değişikliğine
karşı savaşmalı,
12:22
to make our voicessesleri heardduymuş togetherbirlikte.
207
730508
2744
birlikte seslerimizin tekrar
duyulmasını sağlamalıyız.
12:27
And that includesiçerir IndiaHindistan and ChinaÇin.
208
735751
4317
Bu Hindistan ve Çin'i de içeriyor.
12:32
They mustşart stepadım up theironların gameoyun.
209
740836
2065
Vites arttırmaları gerekiyor.
12:36
They mustşart take the ownershipsahiplik
of the fightkavga to protectkorumak our glaciersbuzullar.
210
744197
4682
Buzullarımızı korumak için yapılacak
savaşı sahiplenmeleri gerekiyor.
12:41
And for that, these two countriesülkeler,
these two powerfulgüçlü giantsDevler,
211
749482
3062
Bunun için, bu iki güçlü dev ülkenin
12:44
mustşart reduceazaltmak theironların ownkendi greenhouseyeşil Ev gasesgazlar,
212
752568
2851
kendi sera gazlarını azaltmaları,
kirliliklerini kontrol altına alıp
savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.
12:48
controlkontrol theironların pollutionkirlilik,
and leadöncülük etmek the fightkavga.
213
756646
2829
12:53
LeadKurşun the globalglobal fightkavga
againstkarşısında climateiklim changedeğişiklik.
214
761134
3294
İklim değişikliğine karşı küresel savaşa
önderlik etmeleri.
12:57
And all that with a renewedyenilenen
senseduyu of urgencyaciliyet.
215
765950
2936
Tüm bunlarda da yenilenmiş bir
aciliyet duygusu ile.
13:00
Only then -- and that, too, only maybe --
216
768910
3998
İşte sadece o zaman belki,
13:04
will our regionbölge
217
772932
1876
bölgemiz ve buzullara bağlı olan
diğer bölgeler
13:06
and other regionsbölgeler
that dependbağımlı on our glaciersbuzullar
218
774832
2436
13:09
have any chanceşans to avoidönlemek
majormajör catastrophesfelaketler.
219
777292
4563
büyük felaketleri önleme şansına
sahip olabilir.
13:15
Time is runningkoşu out.
220
783554
1444
Zaman azalıyor.
13:18
We mustşart actdavranmak togetherbirlikte, now.
221
786257
3269
Birlikte hareket etmeliyiz, şimdi.
13:22
OtherwiseAksi takdirde, the nextSonraki time
Nepal'sNepal'ın cabinetdolap meetskarşılayan on MountMount EverestEverest,
222
790400
6499
Yoksa, bir sonraki sefer Nepal'in
kabinesi Everest Dağı'nda toplanınca
13:28
that spectacularmuhteşem backdropzemin ...
223
796923
2303
arkadaki o muhteşem görüntü
13:32
mayMayıs ayı look quiteoldukça differentfarklı.
224
800534
1484
biraz farklı görünebilir.
13:37
And if that happensolur,
225
805316
1150
İşte o olursa,
13:40
if our glaciersbuzullar melteritmek,
226
808031
2213
buzullarımız erirse,
13:42
risingyükselen seadeniz levelsseviyeleri
could well drownboğulmak the MaldivesMaldivler.
227
810268
3405
yükselen su seviyeleri pekâlâ
Maldivler'i su altında bırakabilir.
13:47
And while they can holdambar
theironların cabinetdolap meetingstoplantılar underwatersualtı
228
815229
4322
Dünyaya SOS sinyali göndermek için
13:51
to sendgöndermek an SOSSOS to the worldDünya,
229
819575
2651
suyun altında kabine toplantısı
yapabilirler
13:54
theironların countryülke can keep existingmevcut
230
822250
2429
ama ülkeleri varolmaya ancak ve ancak
13:56
only if theironların islandsadaları keep existingmevcut.
231
824703
4380
adaları var oldukça devam edebilir.
14:03
The MaldivesMaldivler are still distantuzak, away.
232
831256
4675
Maldivler halen uzakta.
14:09
TheirOnların islandsadaları are distantuzak
from where I livecanlı.
233
837090
3579
Adaları yaşadığım yerden uzakta.
14:13
But now, I payödeme closekapat attentionDikkat
to what happensolur out there.
234
841927
5571
Ama şimdi, orada olanlara çok daha
yakından dikkat ediyorum.
14:21
Thank you very much.
235
849259
2764
Çok teşekkür ederim.
14:24
(ApplauseAlkış)
236
852047
4460
(Alkış)
Translated by Ozay Ozaydin
Reviewed by Merve Kılıç

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Tshering Tobgay - Prime Minister of Bhutan
Acting on his mandate to move Bhutan into the 21st century, Prime Minister Tshering Tobgay is transforming his nation -- while maintaining its “Gross National Happiness.”

Why you should listen

Tshering Tobgay went from civil servant to politician to prime minister -- all the while maintaining his star social media profile in one of Asia’s most progressive emerging states. As the second democratically elected Prime Minister of Bhutan, Tobgay continues to emphasize his country’s core value of happiness.

Bhutan's acclaimed "Gross National Happiness" index prioritizes well-being over financial growth. But Tobgay also seeks to solve Bhutan's great challenges: unemployment, poverty, gaps in education and infrastructure. WIth a foundation of optimism, his administration and the country's young democracy hope to become a paragon of stability in the developing world.

More profile about the speaker
Tshering Tobgay | Speaker | TED.com