ABOUT THE SPEAKER
Kate Stone - Shepherd of electrons
At Novalia, Kate Stone and her team use ordinary printing presses to manufacture interactive electronics, which combine touch-sensitive ink technology and printed circuits into unique and cost-effective products.

Why you should listen

Born in Cheshire, England and the child of a continent-hopping engineer, Kate Stone was often left to her own devices among some of the world's most disparate cultures. Whether learning to cook rice from Gurkhas or spending time alongside a garageful of car repairmen in Borneo, Stone quickly learned that nontraditional problem-solving was often the very best kind.

At 20, Stone moved to Australia and eventually to the outback, where she was soon herding 22,000 sheep on a 120,000-acre farm. She then returned to England and began her studies in electronics at Salford University, before being recruited to do her PhD work in physics at Cambridge's Cavendish Laboratory, where her focus on moving electrons eventually led to the creation of her groundbreaking company, Novalia.

At Novalia, Stone says: "The work of my team and myself is the realization of my childhood fascinations. We put electronics into paper, and paper is all around us." Stone sees herself as a "creative scientist," blending art and science to create startling fusions of new and old technology. In addition to her work with Novalia, Stone is a member of the Editors Code of Practice committee.

More profile about the speaker
Kate Stone | Speaker | TED.com
TED2018

Kate Stone: The press trampled on my privacy. Here's how I took back my story

Kate Stone: Basın mahremiyetimi çiğnedi. Hikayemi nasıl geri aldım

Filmed:
1,426,735 views

Geçirdiği felaket kaza onu magazin manşetlerine koyduğunda Kate Stone kontrolü eline almanın ve başkalarının mahremiyetini kaybetmesini engellemenin bir yolunu buldu. Hikayesini nasıl düzelttiğini, bu mizah ve cesaret ile harmanlanmış bu kişisel konuşmada öğrenin.
- Shepherd of electrons
At Novalia, Kate Stone and her team use ordinary printing presses to manufacture interactive electronics, which combine touch-sensitive ink technology and printed circuits into unique and cost-effective products. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
FiveBeş yearsyıl agoönce, I stooddurdu on the TEDTED stageevre,
and I spokekonuştu about my work.
0
1349
3658
Beş yıl önce TED sahnesinde durduğumda
işim hakkında konuşuyordum.
Ama bir yıl sonra,
00:17
But one yearyıl latersonra,
1
5373
1303
00:18
I had a terriblekorkunç accidentkaza as I left a pubpub
one darkkaranlık night with friendsarkadaşlar,
2
6700
3693
İskoçya'da karanlık bir gecede
arkadaşlarımla bir bardan çıktığımda
00:22
in Scotlandİskoçya.
3
10417
1429
çok kötü bir kaza geçirdim.
00:23
As we followedtakip etti the pathyol throughvasitasiyla a forestorman,
I suddenlyaniden feltkeçe a massivemasif thudgüm,
4
11870
4698
Ormanda bir yolu takip ederken
aniden çok büyük bir çarpışma hissettim,
00:28
then a secondikinci thudgüm,
5
16592
1380
sonra bi tane daha
00:29
and I felldüştü to the groundzemin.
6
17996
1667
ve ardından yere düştüm.
00:31
I had no ideaFikir what had hitvurmak me.
7
19687
1984
Bana neyin çarptığı hakkında
hiçbir fikrim yoktu.
00:34
I latersonra foundbulunan out that when
the gatekapı was openedaçıldı on a gardenBahçe,
8
22211
4422
Sonradan öğrendim ki
bir bahçe kapısı açıldığında
00:38
a wildvahşi stagBekarlığa veda partisi stampededstampeded alonguzun bir the pathyol
and ranran straightDüz into me.
9
26657
4765
vahşi bir geyik o yolda
koşarken bana çarpmış.
00:44
Its antlerboynuz penetratednüfuz my tracheaNefes borusu
and my esophagusyemek borusu
10
32054
3393
Boynuzu soluk borumu
ve yutağımı delip geçmiş
00:47
and stoppeddurduruldu at my spinalbelkemiği cordkordon
and fracturedkırık my neckboyun.
11
35471
2895
ve omuriliğimde durup boynumu çatlatmış.
00:51
My besten iyi friendarkadaş foundbulunan me
lyingyalan söyleme on the floorzemin,
12
39502
2249
En yakın arkadaşım beni yerde yatarken
00:53
gurglinggurgling for help
throughvasitasiyla a holedelik in my neckboyun.
13
41775
2508
ve boğazımdaki bir delikten
yardım için ağlarken buldu.
00:56
And we lockedkilitli eyesgözleri,
and althougholmasına rağmen I couldn'tcould speakkonuşmak,
14
44641
2682
Göz göze geldiğimizde
konuşamıyor olsam bile
00:59
she could understandanlama what I was thinkingdüşünme.
15
47347
2016
düşündüğüm şeyi anladı.
01:01
And she told me, "Just breathenefes almak."
16
49387
2693
Ardından bana şöyle dedi:
"Sadece nefes al."
01:04
And so, whilstiken focusingodaklanma on my breathnefes,
I had a stronggüçlü senseduyu of calmnesssakinlik/durgunluk,
17
52659
4061
Nefesime odaklanırken
güçlü bir sakinlik hissettim
01:08
but I was certainbelli that I was going to dieölmek.
18
56744
2369
fakat öleceğime emindim.
Bir şekilde, bu durumdan memnundum
01:11
SomehowBir şekilde, I was contentiçerik with this,
19
59137
1644
01:12
because I've always trieddenenmiş
to do my besten iyi in life wheneverher ne zaman I can.
20
60805
3113
çünkü hayatta her zaman yapabileceğimin
en iyisini yapmaya çalıştım.
01:15
So I just continueddevam etti to enjoykeyfini çıkarın eachher breathnefes
as one more momentan --
21
63942
3199
Her nefesimin, her anımın tadını
çıkarmaya devam ettim --
01:19
one breathnefes in and one breathnefes out.
22
67165
2076
nefes alıp nefes verirken.
Bir ambulans geldi,
bilincim hala tamamen yerindeydi,
01:21
An ambulanceambulans camegeldi,
I was still fullytamamen consciousbilinçli,
23
69813
2349
01:24
and I analyzedanaliz everything on the journeyseyahat,
because I'm a scientistBilim insanı:
24
72186
3229
ve bir bilim insanı olduğum için
yolculuktaki her şeyi analiz ettim:
01:27
the soundses of the tireslastikler on the roadyol,
the frequencySıklık of the streetsokak lightsışıklar
25
75439
3349
yoldaki tekerleklerin sesini,
sokak lamblarının sıklığını,
01:30
and eventuallysonunda, the cityŞehir streetsokak lightsışıklar.
26
78812
1939
ve nihayetinde, şehir ışıklarını.
01:32
And I thought, "Maybe I will survivehayatta kalmak."
27
80775
2255
"Belki kurtulurum." diye düşündüm.
01:35
And then I passedgeçti out.
28
83054
1745
Sonrasında bayıldım.
01:38
I was stabilizedstabilize at a localyerel hospitalhastane
and then airliftedkaldırıldı to GlasgowGlasgow,
29
86046
4222
Yerel bir hastanede stabilize edilip
daha sonra uçakla Glasgow'a taşınmışım.
01:42
where they reconstructedyeniden my throatboğaz
and put me in a comakoma.
30
90292
3419
Orada boğazımı yeniden düzenleyip
beni komaya sokmuşlar.
01:46
And while I was in the comakoma,
I had manyçok alternateAlternatif realitiesgerçekler.
31
94761
3199
Komadayken pek çok alternatif
gerçekliğe tanık oldum.
01:49
It was like a crazyçılgın mixkarıştırmak
of "WestworldWestworld" and "BlackSiyah MirrorAyna."
32
97984
3633
"Westworld" ve "Black Mirror"
karışımı gibiydi.
01:53
But that's a wholebütün other storyÖykü.
33
101641
2066
Fakat o bambaşka bir hikaye.
01:56
My localyerel TVTV stationistasyon reportedrapor livecanlı
from outsidedışında the hospitalhastane
34
104165
3654
Yerel televizyonum hastane dışından
canlı yayın yapıyordu,
01:59
of a CambridgeCambridge scientistBilim insanı
who was in a comakoma,
35
107843
3445
komada bir Cambridge
bilim insanı hakkında
02:03
and they didn't know
if she would livecanlı or dieölmek or walkyürümek or talk.
36
111312
3759
ama yaşayacağımı, öleceğimi, yürüyeceğimi
veya konuşacağımı bilmiyorlardı.
02:07
And a weekhafta latersonra,
I wokeuyandı up from that comakoma.
37
115855
3019
Bir hafta sonra, komadan uyandım.
02:12
And that was the first gifthediye.
38
120163
1906
Bu ilk hediyeydi.
02:14
Then I had the gifthediye to think,
the gifthediye to movehareket,
39
122093
3151
Sonrasında düşünme hediyesini,
hareket edebilme hediyesini,
02:17
the gifthediye to breathenefes almak
40
125268
2042
nefes alabilme hediyesini
02:19
and the gifthediye to eatyemek and to drinkiçki.
41
127334
2123
ve yiyip içebilme hediyesini aldım.
02:21
That tookaldı threeüç and a halfyarım monthsay.
42
129481
2288
Bu üç buçuk ay sürdü.
02:24
But there was one thing
that I never got back, thoughgerçi,
43
132339
2548
Fakat yeniden kazanamadığım bir şey vardı,
02:26
and that was my privacyGizlilik.
44
134911
1729
mahremiyetim.
02:28
The tabloidtabloid pressbasın
madeyapılmış the storyÖykü about genderCinsiyet.
45
136664
2810
Magazin basını hikayeyi
cinsiyet ile ilgili yaptı.
02:31
Look -- I'm transgendertransgender,
it's not that bigbüyük a dealanlaştık mı.
46
139498
3119
Bakın -- ben trans bireyim,
çok önemli bir şey değil.
02:34
Like, my hairsaç colorrenk or my shoeayakkabı sizeboyut
is way more interestingilginç.
47
142641
4073
Saç rengim, ayakabı numaram
çok daha ilgi çekici.
02:39
When I last spokekonuştu here --
48
147393
1454
Burada geçen konuştuğumda --
02:40
(ApplauseAlkış)
49
148871
1151
(Alkışlar)
02:42
When I last spokekonuştu here --
50
150046
1199
Burada geçen konuştuğumda
02:43
(ApplauseAlkış)
51
151269
1165
(Alkışlar)
02:44
at TEDTED, I didn't talk about it,
because it's boringsıkıcı.
52
152458
2710
TED'de bunun hakkında konuşmadım,
çünkü sıkıcıydı.
02:47
And one Scottishİskoç newspapergazete
ranran with the headlinebaşlık:
53
155727
3079
Bir İskoç gazetesi şöyle bir manşet attı:
02:50
"SexSeks SwapTakas ScientistBilim adamı GoredYaralanmış by StagBekarlığa veda partisi."
54
158830
2563
"Trans Bilim İnsanı
Geyik Tarafından Boynuzlandı"
02:53
And fivebeş othersdiğerleri did similarbenzer things.
55
161417
2223
Beş ayrı gazete daha benzer şeyler yazdı.
02:55
And for a minutedakika, I was angrykızgın.
56
163664
1754
Bir an için öfkelendim.
02:57
But then I foundbulunan my calmsakin placeyer.
57
165442
2207
Fakat sonra sakinleştim.
02:59
And what ranran throughvasitasiyla my headkafa was,
"They'veOnlar ettik crossedçarpı the wrongyanlış womankadın,
58
167673
3166
Kafamdan geçen şu oldu,
"Yanlış kadına bulaştılar
03:02
and they're not going to know
what's hitvurmak them."
59
170863
2269
ve başlarına neyin geldiğini bilmiyorlar."
03:05
(LaughterKahkaha)
60
173156
1742
(Gülüşmeler)
03:06
I'm a kindnessnezaket ninjaNinja.
61
174922
1207
Ben bir nezaket ninjasıyım.
03:08
I don't really know what a ninjaNinja does,
62
176153
1845
Aslında bir ninja ne yapar bilmem
03:10
but to me, they slipkayma throughvasitasiyla the shadowsgölgeler,
crawlyavaş ilerleme throughvasitasiyla the sewersKanalizasyon,
63
178022
3184
fakat benim için, gölgelerden kayıp,
lağımlarda sürünüp
03:13
skipatlamak acrosskarşısında the rooftopsçatılarının,
64
181230
1430
çatılardan atlarlar
03:14
and before you know it,
they're behindarkasında you.
65
182684
2012
ve siz daha bilmeden arkanızda olurlar.
03:16
They don't turndönüş up
with an armyordu or complainşikayet,
66
184720
2251
Bir orduyla veya şikayetle çıkagelmezler
03:18
and they're laser-focusedLazer odaklı on a planplan.
67
186995
1762
ve planlarına lazer gibi odaklanmışlardır.
03:20
So when I layyatırmak in my hospitalhastane bedyatak,
68
188781
1803
Ben hastane yatağımda uzanırken
03:22
I thought of my planplan
to help reduceazaltmak the chancesşansı
69
190608
3025
bunu bir başkasına yapma ihtimallerini
03:25
of them doing this to somebodybirisi elsebaşka,
70
193657
1849
düşürmek için planımı yaptım,
03:27
by usingkullanma the systemsistem as is, and payingödeme yapan
the pricefiyat of sacrificingödün my privacyGizlilik.
71
195530
5062
sistemi olduğu gibi kullanarak
ve mahremiyetimi feda ederek.
03:32
What they told one millionmilyon people,
I will tell 10 millionmilyon people.
72
200616
3887
Bir milyon kişiye söylediklerini,
ben on milyon kişiye söyleyeceğim.
Çünkü kızgın olduğunuzda
insanlar kendilerini savunurlar.
03:36
Because when you're angrykızgın,
people defendsavunmak themselveskendilerini.
73
204887
2474
03:39
So I didn't attacksaldırı them,
74
207385
1360
Bu yüzden onlara saldırmadım
03:40
and they were defenselesssavunmasız.
75
208769
1504
ve onlar savunmasızdı.
03:42
I wroteyazdı kindtür and calmsakin lettersharfler
to these newspapersgazeteler.
76
210297
3961
O gazetelere nazik ve sakin
mektuplar yazdım.
03:46
And The SunGüneş newspapergazete,
the kindtür of "FoxFox NewsHaberler" of the UKİNGİLTERE,
77
214282
3254
The Sun gazetesi - "Fox News"
Birleşik Krallık versiyonu gibi -
03:49
thankedteşekkür etti me for my "reasonedgerekçeli approachyaklaşım."
78
217560
2636
"mantıksal yaklaşımım" için teşekkür etti.
03:52
I askeddiye sordu for no apologyÖzür,
no retractiongeri çekme, no moneypara,
79
220696
3873
Özür, tekzip veya para istemedim,
03:56
just an acknowledgmentalındı
that they brokekırdı theironların ownkendi ruleskurallar,
80
224593
2579
sadece kendi kurallarını bozduklarını,
ve yaptıklarının yanlış olduğunu
03:59
and what they did was just wrongyanlış.
81
227196
2383
bilmelerini istedim.
04:03
And on this journeyseyahat,
I startedbaşladı to learnöğrenmek who they are,
82
231022
3624
Bu yolculukta ben onların
kim olduğunu öğrenmeye başladım,
04:06
and they beganbaşladı to learnöğrenmek who I am.
83
234670
2269
onlar da benim.
04:08
And we actuallyaslında becameoldu friendsarkadaşlar.
84
236963
1810
Aslında arkadaş olduk.
04:10
I've even had a fewaz glassesgözlük of wineşarap
with PhilippaPhilippa from The SunGüneş sincedan beri then.
85
238797
3785
The Sun'dan Philippa ile
birkaç kadeh şarap bile içtik.
04:15
And after threeüç monthsay, they all agreedkabul,
86
243273
2364
Üç ay sonunda, hepsi anlaştı
04:17
and the statementsifadeleri
were publishedyayınlanan on a FridayCuma,
87
245661
2152
ve bir Cuma tebliğlerini yayınladılar
04:19
and that was the endson of that.
88
247837
1388
ve böylece konu kapandı.
04:21
Or so they thought.
89
249249
1247
Ya da onlar öyle sanıyordu.
04:22
On the SaturdayCumartesi,
I wentgitti on the eveningakşam newshaber,
90
250520
3077
Cumartesi günü akşam haberlerine çıktım,
04:25
with the headlinebaşlık "SixAltı NationalUlusal
NewspapersGazeteler Admitİtiraf They Were WrongYanlış."
91
253621
4237
"Altı Ulusal Gazete
Yanlışını Kabul Etti" başlığıyla.
04:29
And the anchorÇapa said to me,
92
257882
1504
Sunucu bana sordu,
04:31
"But don't you think
it's our job as journalistsgazeteciler
93
259410
2371
"Gazeteciler olarak bir hikayeyi
sansasyonel yapmak
04:33
to sensationalizesansasyonel a storyÖykü?"
94
261805
1790
bizim görevimiz değil mi?"
04:35
And I said, "I was layingdöşeme
on a forestorman floorzemin, goredyaralanmış by a stagBekarlığa veda partisi.
95
263619
4770
Ben de şöyle dedim, "Bir geyik tarafından
boynuzlanmış şekilde orman yolunda yatmam
04:40
Is that not sensationalsansasyonel enoughyeterli?"
96
268413
1563
yeterince sansasyonel değil mi?"
04:42
(LaughterKahkaha)
97
270000
2722
(Kahkahalar)
04:44
And I was now writingyazı the headlineshaber başlıkları.
98
272746
1768
Artık başlıkları ben yazıyordum.
04:46
My favoritesevdiğim one was,
99
274538
1626
Favorilerimden bir tanesi,
04:48
"The stagBekarlığa veda partisi trampledayaklar altına on my throatboğaz,
and the pressbasın trampledayaklar altına on my privacyGizlilik."
100
276188
4230
"Geyik boğazımı çiğnerken
basın mahremiyetimi çiğnedi."
04:52
It was the mostçoğu readokumak pieceparça
of BBCBBC NewsHaberler onlineinternet üzerinden that day.
101
280442
3270
O gün BBC News Online'da
en çok okunan makale oldu.
04:55
And I was kindtür of havingsahip olan funeğlence.
102
283736
1753
Aslında biraz keyif de alıyordum.
04:58
And by the endson of my weekhafta of mediamedya,
103
286379
1778
Medyada bir haftamın sonunda
05:00
I startedbaşladı to use my newfoundkeşfedilmiş
voiceses and platformplatform
104
288181
2880
yeni bulduğum sesimi ve platformumu
05:03
to spreadYAYILMIŞ a messagemesaj of love and kindnessnezaket.
105
291085
2158
sevgi ve nezaket mesajı yollamak için
kullanmaya başladım.
05:05
And when I had the minutedakika
of angeröfke and hatredkin
106
293608
3064
Basın ve gazetecilere karşı,
bir dakikalık kızgınlığım
ve nefretim olduğunda
05:08
towardskarşı those pressbasın and journalistsgazeteciler,
107
296696
1826
05:10
I had to identifybelirlemek my inner
bigotrybağnazlık towardskarşı them.
108
298546
3954
onlara karşı olan bağnazlığımı tanımladım.
05:15
And I had to meetkarşılamak and speakkonuşmak
with these people
109
303188
2460
Onlarla önyargısız bir şekilde buluşup
05:17
withoutolmadan judgmentyargı.
110
305672
1150
konuşmam gerekiyordu.
05:19
I had to let myselfkendim understandanlama them,
111
307482
2143
Onları anlamaya çalışmam gerekiyordu,
05:21
and in returndönüş, they beganbaşladı
to understandanlama me.
112
309649
2714
karşılığında onlar beni anlayacaktı.
05:24
Well, sixaltı monthsay latersonra, they askeddiye sordu me
to joinkatılmak the committeeKurul
113
312919
2904
Altı ay sonra benden
basını düzenleyen
bir komiteye katılmamı istediler.
05:27
that regulatesdüzenleyen the pressbasın.
114
315847
1666
05:30
And a fewaz timeszamanlar a yearyıl,
I sipSIP teaÇay and dipDIP biscuitsbisküvi
115
318679
3531
Yılda bir kaç kere
Daily Mail editörü Paul Dacre ile
05:34
with the likesseviyor of DailyGünlük MailPosta editoreditör
PaulPaul DacreDacre, who saysdiyor to me,
116
322234
3419
çay içip bisküvi batırdım ve bana sorardı:
05:37
"So, KateKate, how have
your last fewaz monthsay been?"
117
325677
2630
"Kate, son ayların nasıl geçti?"
05:40
And I respectsaygı them.
118
328863
1321
Onlara saygı duyuyorum.
05:42
And I'm now one of threeüç
membersüyeler of the publichalka açık
119
330490
2183
Şu anda o masada oturan
05:44
who has a seatoturma yeri at the tabletablo --
120
332697
1579
üç üyeden birisiyim --
05:46
not because I'm differentfarklı,
121
334300
1587
farklı olduğum için değil,
05:47
but because my voiceses countssayımları,
just like anybodykimse elsebaşka.
122
335911
3192
fakat sesime önem verildiği için,
diğer herkes gibi.
05:51
And the ironyalay is,
123
339521
1500
İroni şurada,
05:53
everyher now and again, I'm askeddiye sordu
to visitziyaret etmek those printingbaskı pressesPresler
124
341045
2960
bu küçülen matbaa sektörünü ziyaret etmeye
05:56
of this decliningazalan industrysanayi,
125
344029
1866
arada bir çağırırlar
05:57
because some people think
126
345919
1532
çünkü bazılarına göre
05:59
that the technologyteknoloji I spokekonuştu about here,
last time at TEDTED, my interactiveinteraktif printbaskı,
127
347475
5203
geçen TED konuşmamda burada bahsettiğim,
interaktif baskı teknolojim
06:04
mightbelki actuallyaslında help savekayıt etmek them.
128
352702
1908
onları aslında kurtarabilir.
06:07
So bewaredikkatli olun of your inner bigotyobaz,
129
355053
2694
Sonuç olarak,
içinizdeki bağnaza dikkat edin
06:09
and make friendsarkadaşlar from your enemiesdüşmanları.
130
357771
2451
ve düşmanlarınızdan arkadaş edinin.
06:12
Thank you.
131
360246
1159
Teşekkürler.
06:13
(ApplauseAlkış)
132
361429
3460
(Alkışlar)
Translated by Cem Turkel
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Kate Stone - Shepherd of electrons
At Novalia, Kate Stone and her team use ordinary printing presses to manufacture interactive electronics, which combine touch-sensitive ink technology and printed circuits into unique and cost-effective products.

Why you should listen

Born in Cheshire, England and the child of a continent-hopping engineer, Kate Stone was often left to her own devices among some of the world's most disparate cultures. Whether learning to cook rice from Gurkhas or spending time alongside a garageful of car repairmen in Borneo, Stone quickly learned that nontraditional problem-solving was often the very best kind.

At 20, Stone moved to Australia and eventually to the outback, where she was soon herding 22,000 sheep on a 120,000-acre farm. She then returned to England and began her studies in electronics at Salford University, before being recruited to do her PhD work in physics at Cambridge's Cavendish Laboratory, where her focus on moving electrons eventually led to the creation of her groundbreaking company, Novalia.

At Novalia, Stone says: "The work of my team and myself is the realization of my childhood fascinations. We put electronics into paper, and paper is all around us." Stone sees herself as a "creative scientist," blending art and science to create startling fusions of new and old technology. In addition to her work with Novalia, Stone is a member of the Editors Code of Practice committee.

More profile about the speaker
Kate Stone | Speaker | TED.com