ABOUT THE SPEAKER
Euna Lee - Journalist
Euna Lee strives to be a voice for the voiceless and a window for those with no access to outside information.

Why you should listen

A seasoned journalist with more than years of experience, Euna Lee is a television executive producer for Voice of America's Korean Service (VOA). Prior to VOA, she worked for Fusion media, AJ+ and Al Jazeera TV networks.

Lee’s name became widely known after she was captured by the North Korean regime while covering a human trafficking story for Current TV, a cable network co-founded by former Vice President Al Gore. She wrote a memoir, The World is Bigger Now, about her experience while detained in North Korea for 140 days.

Lee has received various awards for her fearless work, including McGill Medal by University of Georgia and Glamour magazine's Women of the Year Award in 2009. At VOA, she strives to be a voice for the voiceless and a window for those with no access to outside information. Born and raised in South Korea, Lee holds a master’s degree in journalism from Columbia University.

More profile about the speaker
Euna Lee | Speaker | TED.com
TEDxIndianaUniversity

Euna Lee: What I learned as a prisoner in North Korea

Euna Lee: Kuzey Kore'de tutukluyken öğrendiklerim

Filmed:
3,295,725 views

Mart 2009'da Kuzey Koreli askerler, Çin ile sınırda bir belgesel çekerken gazeteci Euna Lee'yi ve meslektaşı Laura Ling'i tutukladılar. Mahkeme onları 12 yıl ağır hapse mahkûm ederken, Amerikan diplomatları sonunda serbest bırakılmaları için müzakerelerde bulundu. Bu şaşırtıcı ve derinlemesine insanca konuşmasında Lee, 140 gün süreyle bir gözaltı merkezinde tutulurken bir düşman olarak yaşadığı deneyimi ve gardiyanlarının küçük iyilikleri ve insancıl tavırları sayesinde nasıl insanlığa inancını kaybetmediğini ve ayakta kaldığını bizimle paylaşıyor.
- Journalist
Euna Lee strives to be a voice for the voiceless and a window for those with no access to outside information. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I recentlyson günlerde readokumak about
what the younggenç generationnesil of workersişçiler want
0
754
4356
Yakın zamanda Harvard Business Review'de
genç çalışanların
00:17
in HarvardHarvard Businessİş ReviewBir daha gözden geçirme.
1
5134
1851
isteklerine dair bir yazı okudum.
00:19
One thing that stucksıkışmış out to me
was: don't just talk about impactdarbe,
2
7009
5012
Beni etkileyen şey: etkiden bahsetmek
00:24
but make an impactdarbe.
3
12045
1661
yerine etkiyi sen yarat.
00:26
I'm a little bitbit olderdaha eski than you,
4
14722
2005
Sizden biraz daha yaşlıyım,
00:29
maybe much olderdaha eski than you,
5
17532
1876
belki çok daha yaşlı,
00:31
but this is exactlykesinlikle the sameaynı goalhedef
that I had when I was in collegekolej.
6
19432
4533
fakat, ben üniversitedeyken
hedefim tam da buydu.
00:37
I wanted to make my ownkendi impactdarbe
for those who livecanlı underaltında injusticeadaletsizlik;
7
25481
4693
Adaletsizlik altında yaşayan
insanlar için bir etki yaratmak istedim.
00:42
it's the reasonneden that I becameoldu
a documentarybelgesel journalistgazeteci,
8
30198
3381
Böylece belgeselci gazeteci oldum
00:45
the reasonneden I becameoldu
9
33603
1563
ve Kuzey Kore'de 140 gün
00:47
a prisonermahkum in NorthKuzey KoreaKore for 140 daysgünler.
10
35968
3173
mahkum olarak tutulmama
sebep olan da bu, yani benim işim.
00:52
It was MarchMart 17, 2009.
11
40055
2802
17 Mart 2009,
00:55
It is StSt. Patrick'sPatrick'in Day for all of you,
12
43406
3016
herkes için Aziz Patrick Günü olan
o gün,
00:58
but it was the day
that turneddönük my life upsideüst taraf down.
13
46446
4554
benim hayatımın alt üst olduğu gündü.
01:03
My teamtakım and I were makingyapma a documentarybelgesel
about NorthKuzey KoreanKore dili refugeesmülteciler
14
51526
4601
Ekibimle, Çin'de insani olmayan
şartlarda yaşayan Kuzey Koreli
01:08
livingyaşam belowaltında humaninsan life in ChinaÇin.
15
56151
3470
mültecilerle ilgili belgesel çekiyorduk.
01:13
We were at the bordersınır.
16
61081
2181
Sınırdaydık.
01:15
It was our last day of filmingfilme.
17
63951
2193
Son günümüzdü.
01:19
There was no wiretel fenceçit
18
67597
2627
Sınır olduğuna dair bir dikenli tel,
01:22
or barsBarlar
19
70248
1270
parmaklık
01:23
or signişaret to showgöstermek that it is the bordersınır,
20
71542
2296
ya da işaret yoktu.
01:25
but this is a placeyer that a lot
of NorthKuzey KoreanKore dili defectorsfabrikaları use
21
73862
3751
Ancak, birçok Kuzey Koreli burayı kaçış
01:29
as an escapekaçış routerota.
22
77637
1462
rotası olarak kullanırdı.
01:32
It was still winterkış,
23
80734
1935
Hala kış mevsimiydi
01:34
and the rivernehir was frozendondurulmuş.
24
82693
2493
ve nehir donmuştu.
01:37
When we were in the middleorta
of the frozendondurulmuş rivernehir,
25
85739
3622
Orada, donmuş nehrin ortasında,
01:41
we were filmingfilme about
the conditionşart of the coldsoğuk weatherhava
26
89385
2912
Kuzey Korelilerin özgürlükleri için
verdikleri mücadele uğruna
01:44
and the environmentçevre
27
92321
1198
katlanmak zorunda
01:45
that NorthKuzey KoreansKoreliler had to dealanlaştık mı with
28
93543
2726
kaldıkları soğuk havayı ve
zorlu koşulları
01:48
when they seekaramak theironların freedomözgürlük.
29
96293
1827
filme alıyorduk.
01:51
And suddenlyaniden, one
of my teamtakım membersüyeler shoutedbağırdı,
30
99159
3135
Birdenbire ekipten biri bağırdı:
01:54
"SoldiersAskerler!"
31
102318
1153
"Askerler"
01:55
So I lookedbaktı back,
32
103932
1702
Arkaya baktığımda,
01:57
and there were two smallküçük soldiersaskerler
in greenyeşil uniformsüniformalar with riflestüfekler,
33
105658
5648
yeşil üniformalı ve tüfekli,
iki küçük askerin
02:03
chasingtakip after us.
34
111330
1392
peşimizde olduğunu gördüm.
02:05
We all ranran as fasthızlı as we could.
35
113288
2638
Koşabildiğimiz kadar hızlı koştuk.
02:08
I prayeddua that, please
don't let them shootateş etme my headkafa.
36
116773
2989
Başıma ateş etmesinler diye dua ediyordum.
02:12
And I was thinkingdüşünme that,
37
120422
1802
Çin topraklarına ulaşırsam
02:14
if my feetayaklar are on ChineseÇince soiltoprak,
38
122248
2734
güvende olacağımı
02:17
I'll be safekasa.
39
125006
1353
düşünüyordum.
02:18
And I madeyapılmış it to ChineseÇince soiltoprak.
40
126383
2193
Çin topraklarına girmeyi başardım.
02:21
Then I saw my colleagueçalışma arkadaşı
LauraLaura LingLing falldüşmek on her kneesdizler.
41
129424
4278
Ve ardından İş arkadaşım Laura Ling'in
dizlerinin üstüne düştüğünü gördüm.
02:26
I didn't know what to do
at that shortkısa momentan,
42
134431
2616
O kısa zamanda ne yapacağımı bilemedim.
02:29
but I knewbiliyordum that I could not
leaveayrılmak her aloneyalnız there
43
137071
2627
Ancak, "Euna, bacaklarımı hissetmiyorum"
02:31
when she said,
"EunaEuna, I can't feel my legsbacaklar."
44
139722
2991
dediğinde onu orada öylece bırakamazdım.
02:35
In a flashflaş, we were surroundedçevrili
by these two KoreanKore dili soldiersaskerler.
45
143860
4803
Bir anda, iki Koreli asker
tarafından sarıldık.
02:40
They were not much biggerDaha büyük than us,
46
148687
2343
Bizden çok daha yapılı
yani iri yarı değillerdi,
02:43
but they were determinedbelirlenen
to take us to theironların armyordu basebaz.
47
151054
3699
ancak bizi askeri karargaha
götürmekte kararlılardı.
02:47
I beggedyalvardım and yelledbağırdı for any kindtür of help,
48
155779
3201
Çin'den birinin geleceği umuduyla
02:51
hopingumut that someonebirisi
would showgöstermek up from ChinaÇin.
49
159004
3152
yalvardım yakardım ve yardım istedim.
02:55
Here I was, beingolmak stubborninatçı
50
163377
1921
Eğitimli ve silahlı askerlere karşı
02:57
towardskarşı a trainedeğitilmiş soldierasker with a guntabanca.
51
165964
2512
inatla direnmeye çalışıyordum.
03:00
I lookedbaktı at his eyesgözleri.
52
168500
1657
Gözlerine baktım.
03:04
He was just a boyoğlan.
53
172625
1441
Sadece bir çocuktu.
03:07
At that momentan,
he raisedkalkık his rifletüfek to hitvurmak me,
54
175034
3515
O anda, bana vurmak için tüfeği kaldırdı.
03:10
but I saw that he was hesitatingtereddüt.
55
178573
2142
Tereddüt ettiğini gördüm.
03:12
His eyesgözleri were shakingsallama,
56
180739
1775
Gözleri titriyordu
03:14
and his rifletüfek was still up in the airhava.
57
182538
3138
ve tüfeği hala havadaydı.
03:18
So I shoutedbağırdı at him,
58
186217
2262
Sonunda "Peki, tamam, sizinle geliyoruz"
03:20
"OK, OK, I'll walkyürümek with you."
59
188503
2306
diye bağırdım.
03:23
And I got up.
60
191415
1316
Ayağa kalktım.
03:26
When we arrivedgeldi at theironların armyordu basebaz,
61
194269
2814
Karargaha vardığımızda,
03:29
my headkafa was spinningdöndürme
with these worst-caseEn kötü durum scenariossenaryolar,
62
197995
3896
kafamda en kötü senaryolar dönüyor
ve doğrusu arkadaşımın durumu da
03:33
and my colleague'smeslektaşım
statementaçıklama wasn'tdeğildi helpingyardım ediyor.
63
201915
2965
tüm bunları daha kötü
bir hale getiriyordu.
03:36
She said, "We are the enemydüşman."
64
204904
2122
"Biz düşmanız" dedi.
03:39
She was right: we were the enemydüşman.
65
207951
2686
Haklıydı, düşmandık.
03:43
And I was supposedsözde to be frightenedkorkmuş, too.
66
211851
2124
Benim de korkmam gerekiyordu.
03:46
But I kepttuttu havingsahip olan these oddgarip experiencesdeneyimler.
67
214734
2976
Ancak yaşadığım şey daha çok,
tuhaf bir deneyimdi.
03:49
This time, an officersubay broughtgetirdi me his coatceket
68
217734
3943
Sonra bir görevli, ısınmam için bana
03:53
to keep me warmIlık, hafif sıcak,
69
221701
1411
kendi montunu getirdi.
03:55
because I lostkayıp my coatceket on the frozendondurulmuş rivernehir
70
223136
3991
Askerlerle mücadele ederken montumu
03:59
while battlingmücadele with one of these soldiersaskerler.
71
227151
2207
orada, o donmuş nehirde, kaybetmiştim.
04:02
I will tell you what I mean
by these oddgarip experiencesdeneyimler.
72
230937
3842
Tuhaf bir deneyim derken ne demek
istediğimi size şöyle anlatayım.
04:07
I grewbüyüdü up in SouthGüney KoreaKore.
73
235315
1781
Güney Kore'de büyüdüm.
04:09
To us, NorthKuzey KoreaKore was always the enemydüşman,
74
237731
3788
Bizim için, doğduğumdan bu yana, hatta
daha da önceden beri,
04:13
even before I was borndoğmuş.
75
241543
1438
Kuzey Kore hep düşmandı.
04:15
SouthGüney and NorthKuzey have been
underaltında armisticeAteşkes for 63 yearsyıl,
76
243544
5473
Kuzey ve Güney Kore,
Kore Savaşından bu yana,
04:21
sincedan beri the endson of the KoreanKore dili WarSavaş.
77
249041
2117
63 yıldır ateşkes halindeler.
04:23
And growingbüyüyen up in the SouthGüney
in the '80s and '90s,
78
251952
3726
Çocukluğum 80'ler ve 90'larda
Güney'de geçti
04:27
we were taughtöğretilen propagandapropaganda
about NorthKuzey KoreaKore.
79
255702
3477
ve o zamanlar okulda Kuzey Kore karşıtı
propaganda müfredata dahildi.
04:33
And we heardduymuş so manyçok graphicGrafiği storieshikayeleri,
80
261412
2417
O kadar çok sayıda çizgi roman
serisi okurduk ki
04:35
suchböyle as, a little younggenç boyoğlan
beingolmak brutallyvahşice killedöldürdü
81
263853
3715
mesela bunlardan birisinde kahraman,
sırf "Komünistleri sevmiyorum"
04:39
by NorthKuzey KoreanKore dili spiesCasuslar
just because he said,
82
267592
3476
dediği için, Kuzey Koreli casuslar
tarafından acımasızca öldürülen
04:43
"I don't like communistsKomünistler."
83
271092
1373
küçük bir çocuktu.
04:45
Or, I watchedizledi this cartoonkarikatür seriesdizi
84
273627
3826
Kuzey Kore'nin o dönemdeki
ilk liderini temsil eden
04:49
about a younggenç SouthGüney KoreanKore dili boyoğlan
defeatingyenerek these fatşişman, bigbüyük, redkırmızı pigdomuz,
85
277477
4755
şişko, büyük, kırmızı bir domuzla
savaşan ve onu mağlup eden
04:54
whichhangi representedtemsil the NorthKuzey Koreans'Koreliler
first leaderlider at the time.
86
282256
3965
Güney Koreli, genç bir çocuğu
anlatan bu çizgi filmi izlerdik.
05:00
And the effectEfekt of hearingişitme
these horriblekorkunç storieshikayeleri over and over
87
288154
3845
Bu korkunç hikayeleri sürekli dinlemenin
05:04
instilledtelkin one wordsözcük in a younggenç mindus:
88
292710
3701
etkisiyle genç zihinlerimize
aşılanan tek bir şey vardı:
05:08
"enemydüşman."
89
296435
1193
"düşman"
05:10
And I think at some pointpuan,
I dehumanizedDehumanized them,
90
298319
3234
Bir noktada sanırım artık onları
insan olarak düşünmemeye başladım
05:14
and the people of NorthKuzey KoreaKore
becameoldu equatedeşdeğer
91
302410
4989
Kuzey Korelileri,
05:19
with the NorthKuzey KoreanKore dili governmenthükümet.
92
307423
2412
Kuzey Kore hükümetiyle
özdeşleştirdim.
05:23
Now, back to my detentiongözaltı.
93
311401
2543
Şimdi, tutuklanmama dönelim.
05:25
It was the secondikinci day
94
313968
2153
Hücredeki
05:28
of beingolmak in a cellhücre.
95
316145
1376
ikinci günümdü.
05:30
I had not sleptuyudu
sincedan beri I was out at the bordersınır.
96
318195
3240
Sınırdan geçtiğimden beri uyumamıştım.
05:34
This younggenç guardbekçi camegeldi to my cellhücre
97
322388
3322
Genç gardiyan hücreme geldi
05:37
and offeredsunulan me this smallküçük boiledhaşlanmış eggYumurta
98
325734
3516
ve bana haşlanmış yumurta ikram etti.
05:41
and said, "This will give you
strengthkuvvet to keep going."
99
329274
3555
"Devam edebilmen için güç sağlar" dedi.
05:46
Do you know what it is like,
100
334311
2096
Düşmandan nezaket görmenin
05:49
receivingkabul a smallküçük kindnessnezaket
in the enemy'sDüşmanın handel?
101
337296
3602
nasıl bir şey olduğunu bilir misiniz?
05:54
WheneverNe zaman they were kindtür to me,
I thought the worsten kötü casedurum
102
342012
3047
Ne zaman bana kibar davransalar,
bu kibarlıktan sonra gelecek
05:57
was waitingbekleme for me after the kindnessnezaket.
103
345083
2087
en kötü senaryoyu düşündüm.
06:01
One officersubay noticedfark my nervousnesssinirlilik.
104
349257
2854
Bir görevli, gergin olduğumu fark etti.
06:04
He said, "Did you think
we were all these redkırmızı pigsdomuzlar?"
105
352717
3853
Az önce size gösterdiğim
çizgi filmi kast ederek
06:09
referringatıfta to the cartoonkarikatür
that I just showedgösterdi you.
106
357260
3536
"Bizim kırmızı domuzlar
olduğumuzu mu düşünüyordun? " dedi.
06:15
EveryHer day was like a psychologicalpsikolojik battlesavaş.
107
363227
3410
Her gün psikolojik bir savaştı.
06:18
The interrogatorsorgulayıcı had me sitoturmak at a tabletablo
108
366661
3091
Sorgulayıcı, beni haftanın altı günü
06:21
sixaltı daysgünler a weekhafta
109
369776
1500
oturtup, duymak istediği
06:23
and had me writingyazı down
about my journeyseyahat, my work,
110
371300
4090
itirafı alana kadar hikayemi,
06:27
over and over untila kadar I wroteyazdı down
the confessionitiraf that they wanted to hearduymak.
111
375414
4715
işlerimi tekrar tekrar yazmamı istedi.
06:33
After about threeüç monthsay of detentiongözaltı,
112
381268
3187
Tutuklamadan üç ay sonra,
06:36
the NorthKuzey KoreanKore dili courtmahkeme sentencedmahkum me
113
384479
4862
Kuzey Kore mahkemesi beni
06:41
to 12 yearsyıl in a laboremek campkamp.
114
389365
2484
12 yıl çalışma kampıyla cezalandırdı.
06:44
So I was just sittingoturma in my roomoda
to be transferredtransfer.
115
392817
2818
Transfer edilmek için odamda oturuyordum.
06:48
At that time, I really had
nothing elsebaşka to do,
116
396546
2238
Yapacak bir işim olmadığından
etrafı izliyorken
06:50
so I paidödenmiş attentionDikkat
to these two femalekadın guardsMuhafızlar
117
398808
2884
iki kadın gardiyan dikkatimi çekti.
06:53
and listeneddinlenen to what
they were talkingkonuşma about.
118
401716
2346
Ne konuştuklarını dinledim.
06:56
GuardBekçi A was olderdaha eski,
119
404909
2083
Gardiyan A daha yaşlıydı,
06:59
and she studiedokudu Englishİngilizce.
120
407016
2457
İngilizce okumuştu.
07:01
She seemedgibiydi like she camegeldi
from an affluentzengin familyaile.
121
409497
3967
Zengin bir aileden geliyor gibiydi.
07:05
She oftensık sık showedgösterdi up
with these colorfulrenkli dresseselbiseler,
122
413488
2428
Sıklıkla renkli elbiseler giyer
07:07
and then lovedsevilen to showgöstermek off.
123
415940
1543
ve bunları göstermeyi severdi.
07:10
And GuardBekçi B was the youngerdaha genç one,
124
418240
3321
Gardiyan B, genç olanıydı.
07:13
and she was a really good singerşarkıcı.
125
421585
1810
Gerçekten, çok iyi bir şarkıcıydı.
07:16
She lovedsevilen to singşarkı söyle CelineCeline Dion'sDion'ın
"My HeartKalp Will Go On" --
126
424263
4908
Celine Dion'un My Heart Will Go On
şarkısını söylemeyi çok severdi.
07:21
sometimesara sıra too much.
127
429195
1466
Bazen aşırı fazla severdi.
07:22
She knewbiliyordum just how
to tortureişkence me withoutolmadan knowingbilme.
128
430685
3832
Farkında olmadan bana işkence ediyordu
ve bu konuda oldukça başarılıydı.
07:26
(LaughterKahkaha)
129
434541
1644
(Gülüşmeler)
07:28
And this girlkız spentharcanmış a lot of time
in the morningsabah to put on makeupmakyaj,
130
436209
6669
Bu kız, genç kızların bir çoğu gibi,
07:34
like you can see in any younggenç girl'sKızın life.
131
442902
3335
sabahları makyaj yapmaya çok
fazla zaman harcardı.
07:39
And they lovedsevilen to watch
this ChineseÇince dramadram,
132
447754
3587
Daha kaliteli bir yapım olan,
Çin dramasını seyretmekten
07:43
a better qualitykalite productionüretim.
133
451365
1786
çok hoşlanırlardı.
07:45
I rememberhatırlamak GuardBekçi B said,
134
453776
2426
Gardiyan B'nin "Bunu seyrettikten sonra
07:49
"I can no longeruzun watch our TVTV showsgösterileri
after watchingseyretme this."
135
457172
3777
kendi dizilerimizi seyredemiyorum"
dediğini hatırlıyorum.
07:54
She got scoldedazarladı
136
462037
1818
Kendi ülkelerinin dizilerini
07:55
for degradingonur kırıcı her ownkendi country'sülkenin
producedüretilmiş TVTV showsgösterileri.
137
463879
4196
küçümsediği için azarlandı.
08:00
GuardBekçi B had more
of a freeücretsiz mindus than GuardBekçi A,
138
468903
3197
Gardiyan B, Gardiyan A'dan
daha açık görüşlüydü.
08:04
and she oftensık sık got scoldedazarladı by GuardBekçi A
wheneverher ne zaman she expressedifade herselfkendini.
139
472124
5612
Ne zaman konuşsa Gardiyan A
tarafından azarlanırdı.
08:10
One day, they inviteddavet
all these femalekadın colleaguesmeslektaşlar --
140
478321
3392
Bir gün, bütün kadın iş arkadaşlarını,
08:13
I don't know where they camegeldi from --
141
481737
1901
nereden geldiklerini bilmiyorum
08:15
to where I was heldbekletilen,
142
483662
2542
benim tutulduğum yere davet ettiler.
08:18
and they inviteddavet me
143
486228
1568
Beni de gardiyanlar odasına
08:19
to theironların guardbekçi roomoda
144
487820
1774
davet ettiler
08:21
and askeddiye sordu
145
489618
1585
ve bana Amerika'da
08:23
if one-nightTek gecelik standsstandları
really happenolmak in the US.
146
491227
3579
gerçekten tek gecelik ilişkilerin
olup olmadığını sordular.
08:26
(LaughterKahkaha)
147
494830
3186
(Gülüşmeler)
08:30
This is the countryülke where
younggenç couplesçiftler are not even allowedizin
148
498040
5055
Burası, genç çiftlerin, toplum arasında
el ele tutuşmalarına bile
08:35
to holdambar handseller in publichalka açık.
149
503119
1680
izin verilmeyen bir ülkeydi.
08:36
I had no ideaFikir where they
had gottenkazanılmış this informationbilgi,
150
504823
2928
Bu bilgiyi nereden almışlardı bilemiyorum,
08:39
but they were shyutangaç and gigglykıkırdayan
even before I said anything.
151
507775
3577
ama ben daha bir şey söylemeden
bile utanmışlardı ve kıkırdıyorlardı.
08:44
I think we all forgotUnuttun
that I was theironların prisonermahkum,
152
512128
3859
Sanırım, hepimiz benim tutsak
olduğumu bir süreliğine unuttuk
08:48
and it was like going back
to my highyüksek schoolokul classroomsınıf again.
153
516848
3437
ve orada lise yıllarıma,
lisedeki sınıfıma dönmüş gibiydim.
08:53
And I learnedbilgili that these girlskızlar alsoAyrıca
grewbüyüdü up watchingseyretme a similarbenzer cartoonkarikatür,
154
521160
5880
Bu kızların da benzer çizgi filmlerle
büyüdüklerini öğrendim.
08:59
but just propagandapropaganda towardskarşı
SouthGüney KoreaKore and the US.
155
527064
5036
Tek farkı propagandanın Güney Kore
ve ABD karşıtı olmasıydı.
09:04
I startedbaşladı to understandanlama where
these people'sinsanların angeröfke was cominggelecek from.
156
532124
5459
Bu kızların kızgınlıklarının nereden
geldiğini anlamaya başladım.
09:09
If these girlskızlar grewbüyüdü up
learningöğrenme that we are enemiesdüşmanları,
157
537607
3791
Bu kızlar, düşman olduğumuzu
düşünerek büyüdülerse
09:13
it was just naturaldoğal
that they would hatenefret us
158
541422
3221
bizden nefret etmeleri normaldi,
09:16
just as I fearedkorkulan them.
159
544667
1829
tıpkı benim onlardan korkmam gibi.
09:20
But at that momentan, we were all just girlskızlar
160
548035
3850
O anda hepimiz benzer ilgi alanlarını
09:23
who sharedpaylaşılan the sameaynı interestsilgi,
161
551909
1793
paylaşan ve bizi ayıran
09:26
beyondötesinde our ideologiesideolojiler that separatedayrıldı us.
162
554958
3383
ideolojilerden uzak kızlardık.
09:31
I sharedpaylaşılan these storieshikayeleri with my bosspatron
at CurrentAkım TVTV at the time
163
559806
4670
Eve döndükten sonra bu hikayeleri,
09:36
after I camegeldi home.
164
564500
1410
patronumla paylaştım.
09:37
His first reactionreaksiyon was,
165
565934
2478
İlk tepkisi şu oldu:
09:40
"EunaEuna, have you heardduymuş
of StockholmStockholm SyndromeSendromu?"
166
568436
2892
"Stockholm Sendromu diye
bir şey duydun mu?"
09:44
Yes, and I clearlyAçıkça rememberhatırlamak
167
572884
3427
Evet, korku duyduğumu
09:49
the feelingduygu of fearkorku
168
577190
1623
ve tehdit edildiğimi,
09:50
and beingolmak threatenedtehdit,
169
578837
1507
politika konuşurken
09:53
and tensiongerginlik risingyükselen up
betweenarasında me and the interrogatorsorgulayıcı
170
581737
3805
beni sorgulayan kişiyle aramızda
tansiyonun yükseldiğini
09:57
when we talkedkonuştuk about politicssiyaset.
171
585566
1969
açıkça hatırlıyordum.
09:59
There definitelykesinlikle was a wallduvar
that we couldn'tcould climbtırmanış over.
172
587559
4012
Gerçekten aşamayacağımız bir duvar vardı.
10:04
But we were ableyapabilmek to see
eachher other as humaninsan beingsvarlıklar
173
592348
4048
Ancak, ailelerimizden, günlük hayattan,
10:08
when we talkedkonuştuk about familyaile,
174
596420
2401
çocuklarımızın geleceği
10:10
everydayher gün life,
175
598845
1577
ile ilgili konuşurken
10:12
the importanceönem of the futuregelecek
for our childrençocuklar.
176
600446
2911
biz birbirimizi insan olarak görebildik.
10:18
It was about a monthay before I camegeldi home.
177
606686
2780
Eve gelmeden bir ay önceydi.
10:21
I got really sickhasta.
178
609490
1332
Hastalanmıştım.
10:23
GuardBekçi B stoppeddurduruldu by my roomoda to say goodbyeGüle güle,
179
611632
4091
Gardiyan B, veda etmek için uğramıştı.
10:27
because she was leavingayrılma
the detentiongözaltı centermerkez.
180
615747
2829
Tutuklama merkezinden ayrılıyordu.
10:33
She madeyapılmış sure that no one watchedizledi us,
181
621048
2947
Bizi kimsenin izlemediğinden
ve duymadığından
10:36
no one heardduymuş us,
182
624019
1584
emin olunca,
10:37
and quietlysessizce said,
183
625627
1555
sessizce "Umarım iyi olur ve
10:39
"I hopeumut you get better
184
627206
1830
yakın zamanda ailene kavuşursun"
10:41
and go back to your familyaile soonyakında."
185
629060
1901
dedi.
10:45
It is these people --
186
633312
1631
Bu insanlar,
10:47
the officersubay who broughtgetirdi me his coatceket,
187
635927
2557
bana montunu veren görevli,
10:51
the guardbekçi who offeredsunulan me a boiledhaşlanmış eggYumurta,
188
639405
3619
bana yumurta ikram eden gardiyan,
10:55
these femalekadın guardsMuhafızlar who askeddiye sordu me
about datingescort life in the US --
189
643048
4730
ABD'deki flört ilişkileriyle ilgili
sorular soran kadın gardiyanlar --
10:59
they are the onesolanlar
that I rememberhatırlamak of NorthKuzey KoreaKore:
190
647802
4573
Kuzey Kore'ye dair hatırladıklarım onlar.
11:04
humansinsanlar just like us.
191
652399
2423
Bizim gibi insanlar.
11:07
NorthKuzey KoreansKoreliler and I were not
ambassadorsbüyükelçileri of our countriesülkeler,
192
655690
5499
Kuzey Koreliler ve ben,
ülkelerimizin elçileri değiliz.
11:13
but I believe that we were representingtemsil eden
193
661213
3585
Ancak, insan ırkını temsil ettiğimizi
11:16
the humaninsan raceyarış.
194
664822
1505
düşünüyorum.
11:20
Now I'm back home and back to my life.
195
668104
2882
Şimdi eve ve hayatıma geri döndüm.
11:24
The memorybellek of these people
has blurredbulanık as time has passedgeçti.
196
672636
4277
Zaman geçtikçe bu insanlarla ilgili
anılarım bulanıklaşıyor.
11:29
And I'm in this placeyer
197
677800
1436
Ben burdayım ve Kuzey Kore'nin
11:31
where I readokumak and hearduymak
about NorthKuzey KoreaKore provokingtahrik the US.
198
679260
4297
ABD'yi provoke ettiğini
okuyor ve duyuyorum.
11:36
I realizedgerçekleştirilen how easykolay it is
199
684072
2375
Onları yeniden düşman olarak görmenin
11:39
to see them as an enemydüşman again.
200
687131
2054
ne kadar da kolay olduğunu fark ettim.
11:43
But I have to keep remindinghatırlatan myselfkendim
that when I was over there,
201
691101
5189
Oradayken, düşmanımın
gözlerindeki nefretin ötesinde
11:49
I was ableyapabilmek to see humanityinsanlık
202
697655
2914
insanlığı görebildiğimi,
bunu başardığımı,
11:52
over hatredkin
203
700593
1152
sürekli olarak kendime
11:53
in my enemy'sDüşmanın eyesgözleri.
204
701769
1591
hatırlatmak zorundayım.
11:56
Thank you.
205
704709
1467
Teşekkürler
11:58
(ApplauseAlkış)
206
706200
5134
(Alkışlar)
Translated by Merve Kolsen
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Euna Lee - Journalist
Euna Lee strives to be a voice for the voiceless and a window for those with no access to outside information.

Why you should listen

A seasoned journalist with more than years of experience, Euna Lee is a television executive producer for Voice of America's Korean Service (VOA). Prior to VOA, she worked for Fusion media, AJ+ and Al Jazeera TV networks.

Lee’s name became widely known after she was captured by the North Korean regime while covering a human trafficking story for Current TV, a cable network co-founded by former Vice President Al Gore. She wrote a memoir, The World is Bigger Now, about her experience while detained in North Korea for 140 days.

Lee has received various awards for her fearless work, including McGill Medal by University of Georgia and Glamour magazine's Women of the Year Award in 2009. At VOA, she strives to be a voice for the voiceless and a window for those with no access to outside information. Born and raised in South Korea, Lee holds a master’s degree in journalism from Columbia University.

More profile about the speaker
Euna Lee | Speaker | TED.com