ABOUT THE SPEAKER
Karen Armstrong - Religious scholar
Karen Armstrong -- winner of the 2008 TED Prize -- is a provocative, original thinker on the role of religion in the modern world.

Why you should listen

Religious thinker Karen Armstrong has written more than 20 books on faith and the major religions, studying what Islam, Judaism and Christianity have in common, and how our faiths shaped world history and drive current events.

A former nun, Armstrong has written two books about this experience: Through the Narrow Gate, about her seven years in the convent, and The Spiral Staircase, about her subsequent spiritual awakening, when she developed her iconoclastic take on the major monotheistic religions -- and on the strains of fundamentalism common to all. She is a powerful voice for ecumenical understanding.

Armstrong's 2008 TED Prize wish asked the world to help her create the Charter for Compassion, a document based on the Golden Rule: that we should treat others how we would want to be treated. In fall 2008, the first draft of the charter was written by the world, via a multilingual website that allowed all to comment. In February 2009, the words were given to the Council of Conscience, a gathering of religious leaders and thinkers, who crafted the final document based on global input. The Charter was officially launched in November 2009. It has been signed by notable world leaders including Pope Benedict XVI, the Dalai Lama, Desmond Tutu, Deepak Chopra and Muhammad Ali. The Charter has led to the creation of the Charter for Compassion International (CCI) organization, the Compassionate Communities campaign, and Global Compassion Council -- a group of leaders continuing the movement around the the world.

More profile about the speaker
Karen Armstrong | Speaker | TED.com
TED2008

Karen Armstrong: My wish: The Charter for Compassion

Karen Armstrong TED Ödülü dileğini açıklıyor: Şefkat Bildirgesi

Filmed:
1,787,721 views

İnsanlar dindar olmak istiyor, diyor Karen Armstrong; dini bir uyum gücü haline getirmeye yardım etmek için harekete geçmeliyiz. Kendisi merkezi küresel dini doktrin olarak Altın Kuralı yeniden tesis etmek içinTED topluluğundan bir Şefkat Bildirgesi inşaa etmesine yardımcı olmalarını istiyor.
- Religious scholar
Karen Armstrong -- winner of the 2008 TED Prize -- is a provocative, original thinker on the role of religion in the modern world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Well, this is suchböyle an honorOnur. And it's wonderfulolağanüstü to be
0
0
6000
Evet, bu öyle bir onur ki. Ve dünyada gerçekten bir fark
00:18
in the presencevarlık of an organizationorganizasyon that is really makingyapma a differencefark in the worldDünya.
1
6000
6000
yaratan bir organizasyonun huzurunda olmak harika.
00:24
And I'm intenselyyoğun bir şekilde gratefulminnettar for the opportunityfırsat to speakkonuşmak to you todaybugün.
2
12000
5000
Ve bu gün sizlere hitap etme fırsatını bulduğum için çok minnettarım.
00:30
And I'm alsoAyrıca ratherdaha doğrusu surprisedşaşırmış, because when I look back on my life
3
18000
7000
Ve ayrıca oldukça şaşkınım, çünkü hayatıma şöyle baktığımda
00:37
the last thing I ever wanted to do was writeyazmak, or be in any way involvedilgili in religiondin.
4
25000
9000
yapmak istediğim en son şey dinle ilgili yazmak ya da bir şekilde onunla ilişkili olmaktı.
00:46
After I left my conventManastır, I'd finishedbitmiş with religiondin, franklyaçıkçası.
5
34000
4000
Manastırdan ayrıldıktan sonra, samimi olarak, dinle işimi bitirmiştim.
00:50
I thought that was it.
6
38000
1000
Hepsi bu kadar diye düşünmüştüm.
00:51
And for 13 yearsyıl I kepttuttu clearaçık of it. I wanted to be an Englishİngilizce literatureEdebiyat professorprofesör.
7
39000
8000
Ve 13 yıl boyunca ondan arınmıştır. Bir İngiliz Edabiyatı profesörü olmak istiyordum.
00:59
And I certainlykesinlikle didn't even want to be a writeryazar, particularlyözellikle.
8
47000
4000
Ve özellikle, bir yazar olmak bile kesinlikle istemiyordum.
01:03
But then I sufferedacı a seriesdizi of careerkariyer catastrophesfelaketler,
9
51000
5000
Ama, bir dizi kariyer felaketinden acı çektim,
01:08
one after the other, and finallyen sonunda foundbulunan myselfkendim in televisiontelevizyon. (LaughterKahkaha)
10
56000
6000
birbiri sonrası, ve sonunda kendimi televizyon işinde buldum. (Gülüşler)
01:18
I said that to BillBill MoyersMoyers, and he said, "Oh, we take anybodykimse." (LaughterKahkaha)
11
66000
4000
Bill Moyers'e bunu söyledim, ve bana dedi ki, "Oh, kim olursa alabiliriz" (Gülüşler)
01:22
And I was doing some ratherdaha doğrusu controversialtartışmalı religiousdini programsprogramlar.
12
70000
5000
Ve oldukça tartışmalı dini programlar yapıyordum.
01:27
This wentgitti down very well in the U.K., where religiondin is extremelyson derece unpopularpopüler olmayan.
13
75000
7000
Dinin aşırı şekilde popüler olmadığı Birleşik Krallıkta çok iyi iş çıkardı.
01:34
And so, for oncebir Zamanlar, for the only time in my life, I was finallyen sonunda in the mainstreamana akım.
14
82000
5000
Ve böylece, bir kez, hayatımda sadece bir defa, sonunda orta yoldaydım.
01:39
But I got sentgönderilen to JerusalemJerusalem to make a filmfilm about earlyerken ChristianityHıristiyanlık.
15
87000
7000
Ama, erken dönem Hristiyanlık hakkında bir film yapmak için Kudüs'e gönderildim.
01:46
And there, for the first time, I encounteredkarşılaşılan the other religiousdini traditionsgelenekler:
16
94000
5000
Ve orada, ilk defa, diğer dini geleneklerle karşılaştım:
01:51
JudaismYahudilik and IslamIslam, the sisterkız kardeş religionsdinler of ChristianityHıristiyanlık.
17
99000
5000
Yahudilik ve İslam, Hristiyanlığın kardeş dinleri.
01:56
And while I foundbulunan I knewbiliyordum nothing about these faithsinanç at all --
18
104000
4000
Ve bu inançlar hakkında hiçbir şey bilmediğimi keşfettim,
02:00
despiterağmen my ownkendi intenselyyoğun bir şekilde religiousdini backgroundarka fon,
19
108000
5000
yoğun dini geçmişime rağmen.
02:05
I'd seengörüldü JudaismYahudilik only as a kindtür of preludePrelude to ChristianityHıristiyanlık,
20
113000
3000
Yahudiliği bir tür Hristiyanlığın öncülü olarak görmüştüm,
02:08
and I knewbiliyordum nothing about IslamIslam at all.
21
116000
3000
İslam hakkında ise hiçbir şey bilmiyordum.
02:11
But in that cityŞehir, that torturedişkence cityŞehir,
22
119000
3000
Ama, o şehirde, hiç de kolay olmayan bir şekilde
02:14
where you see the threeüç faithsinanç jostlingjostling so uneasilyhuzursuzca togetherbirlikte,
23
122000
6000
birlikte yan yana yaşayan üç inancı gördüğünüz o çilekeş şehirde,
02:20
you alsoAyrıca becomeolmak awarefarkında of the profoundderin connectionbağ betweenarasında them.
24
128000
3000
onlar arasında derin bağın farkına varıyorsunuz.
02:23
And it has been the studyders çalışma of other religiousdini traditionsgelenekler that broughtgetirdi me back
25
131000
5000
Bu, dinin ne olabildiği ile ilgili anlama beni tekrardan götüren,
02:28
to a senseduyu of what religiondin can be, and actuallyaslında enabledetkin me
26
136000
4000
farklı bir açıdan kendi inancıma bakmamı aslında mümkün kılan,
02:32
to look at my ownkendi faithinanç in a differentfarklı lightışık.
27
140000
3000
diğer dini geleneklerin öğrenilmesiydi.
02:35
And I foundbulunan some astonishingşaşırtıcı things in the coursekurs of my studyders çalışma
28
143000
4000
Çalışmam esnasında bazı şaşırtıcı şeyler buldum,
02:39
that had never occurredoluştu to me. FranklyAçıkçası, in the daysgünler when I thought I'd had it with religiondin,
29
147000
7000
ki hiç aklıma gelmemişti. Samim olarak,
02:46
I just foundbulunan the wholebütün thing absolutelykesinlikle incredibleinanılmaz.
30
154000
3000
bütün bu şeyin kesinlikle inanılmaz olduğunu düşündüm.
02:49
These doctrinesdoktrinler seemedgibiydi unprovenkanıtlanmamış, abstractsoyut.
31
157000
5000
Bu doktrinler ispatlanmamış, soyut görünüyorlardı.
02:55
And to my astonishmentşaşkınlık, when I beganbaşladı seriouslycidden mi studyingders çalışıyor other traditionsgelenekler,
32
163000
7000
Ve şaşırarak, diğer dinleri ciddi şekilde çalışmaya başladığımda,
03:02
I beganbaşladı to realizegerçekleştirmek that beliefinanç -- whichhangi we make suchböyle a fussyaygara about todaybugün --
33
170000
6000
inancın -- ki biz bu gün hakkında o kadar titiz davranıyoruz --
03:08
is only a very recentson religiousdini enthusiasmcoşku
34
176000
5000
sadece çok yeni bir dini coşkunluk olduğunu anlamaya başladım.
03:13
that surfacedsu yüzüne only in the WestBatı, in about the 17thinci centuryyüzyıl.
35
181000
6000
bu Batıda, 17nci yüzyıl dolaylarında ortaya çıktı.
03:19
The wordsözcük "beliefinanç" itselfkendisi originallyaslında meantdemek to love, to prizeödül, to holdambar dearSayın.
36
187000
7000
İnanç (belief) kelimesinin kendisi orijinal olarak sevmek, ödüllendirmek, üzerine titremek anlamındaydı.
03:26
In the 17thinci centuryyüzyıl, it narroweddaralmış its focusodak,
37
194000
4000
17nci yüzyılda, odağını daralttı.
03:30
for reasonsnedenleri that I'm exploringkeşfetmek in a bookkitap I'm writingyazı at the momentan,
38
198000
3000
şu anda yazmakta olduğumu bir kitapta keşfediyor olduğum nedenlerden dolayı,
03:33
to includeDahil etmek -- to mean an intellectualentellektüel assentonayı to a setset of propositionsönermeler, a credoAmentü.
39
201000
9000
-- bir dizi önermelere entelektüel yükseliş, bir amentü (credo) anlamına gelmekteydi.
03:42
"I believe:" it did not mean, "I acceptkabul etmek certainbelli creedalcreedal articleshaberler of faithinanç."
40
210000
6000
"İnanıyorum" demek "inancın belli itikadi hükümlerini kabul ediyorum" demek değildi.
03:48
It meantdemek: "I commitişlemek myselfkendim. I engagetutmak myselfkendim."
41
216000
4000
Anlamı: "Kendimi teslim ediyorum. Kendimi bağlıyorum." demekti.
03:52
IndeedGerçekten de, some of the worldDünya traditionsgelenekler think very little of religiousdini orthodoxyOrtodoks.
42
220000
7000
Aslında, dünya geleneklerinin bazıları dini ortodoksi hakkında çok az düşünür.
03:59
In the QuranÖlüm Kıyamet Cehennem, religiousdini opiniongörüş -- religiousdini orthodoxyOrtodoks -- is dismissedgörevden alındı as "zannazanna:"
43
227000
6000
Kur'an'da, dini düşünce --dini ortodoksi-- zanna olarak defedilir:
04:05
self-indulgentrahatına düşkün guessworktahmin about mattershususlar that nobodykimse can be certainbelli of one way or the other,
44
233000
6000
şu ya da bu şekilde hiç kimsenin emin olamayacağı meseleler hakkında tahminde bulunması,
04:11
but whichhangi makesmarkaları people quarrelsomekavgacı and stupidlyaptalca sectarianmezhep. (LaughterKahkaha)
45
239000
3000
ki bu insanları kavgacı ve aptalca şekilde mezhepçi yapar. (Gülüşler)
04:14
So if religiondin is not about believinginanan things, what is it about?
46
242000
7000
O halde din şeylere inanmak hakkında değilse, ne hakkındadır?
04:21
What I've foundbulunan, acrosskarşısında the boardyazı tahtası, is that religiondin is about behavingdavranışlar differentlyfarklı olarak.
47
249000
5000
Bulduğum şey, tüm yönleriyle, din farklı şekilde davranmak hakkındadır.
04:26
InsteadBunun yerine of decidingkarar whetherolup olmadığını or not you believe in God, first you do something.
48
254000
6000
Tanrı'ya inanıp inanmamanız hakkında karar vermek yerine, ilk önce bir şey yapmak zorundasınızdır.
04:32
You behaveDavranmak in a committedtaahhüt way,
49
260000
1000
Teslim olmuş şekilde davranır,
04:33
and then you beginbaşla to understandanlama the truthsgerçekler of religiondin.
50
261000
4000
ve sonra dinin hakikatlerini anlamaya başlarsınız.
04:37
And religiousdini doctrinesdoktrinler are meantdemek to be summonscelp to actionaksiyon;
51
265000
7000
Ve dini doktrinler aksiyona geçmeye çağrı anlamına gelmektedir;
04:44
you only understandanlama them when you put them into practiceuygulama.
52
272000
4000
onları sadece uyguladığınızda anlarsınız.
04:48
Now, pridegurur of placeyer in this practiceuygulama is givenverilmiş to compassionmerhamet.
53
276000
8000
Şimdi, bu uygulamada en yüksek mevki şefkate verilmektedir.
04:56
And it is an arrestingtutukluyor factgerçek that right acrosskarşısında the boardyazı tahtası,
54
284000
5000
Ve bizi yakalayan gerçek şudur ki,
05:01
in everyher singletek one of the majormajör worldDünya faithsinanç, compassionmerhamet --
55
289000
4000
tüm yönleri ile tüm dünya inançlarının her birinde, şefkat --
05:05
the abilitykabiliyet to feel with the other in the way we'vebiz ettik been thinkingdüşünme about this eveningakşam --
56
293000
5000
bu akşam düşündüğümüz şekli ile diğeri ile birlikte hissetme kabiliyeti--
05:10
is not only the testÖlçek of any truedoğru religiositydindarlık, it is alsoAyrıca what will bringgetirmek us
57
298000
8000
sadece gerçek dindarlığn testi değildir, ayrıca Yahudiler, Hristiyanlar
05:18
into the presencevarlık of what JewsYahudiler, ChristiansHıristiyanlar and MuslimsMüslümanlar call "God" or the "Divineİlahi."
58
306000
5000
ve Müslümanların "Tanrı" veya "Kutsal" olarak adlandırdıklarının huzuruna bizi götürecek şeydir.
05:23
It is compassionmerhamet, saysdiyor the BuddhaBuda, whichhangi bringsgetiriyor you to NirvanaNirvana.
59
311000
6000
Sizi Nirvana'ya götüren şefkattir, der Buda.
05:29
Why? Because in compassionmerhamet, when we feel with the other,
60
317000
4000
Neden? Çünkü şefkatle, yani öteki ile beraber hissettiğimizde,
05:33
we dethronetahttan indirmek ourselveskendimizi from the centermerkez of our worldDünya and we put
61
321000
5000
kendi dünyamızın merkezinden kendimizi indiririz ve başkasını
05:38
anotherbir diğeri personkişi there. And oncebir Zamanlar we get ridkurtulmuş of egobenlik, then we're readyhazır to see the Divineİlahi.
62
326000
8000
oraya koyarız. Ve bir kere egomuzdan kurtulduğumuzda, o zaman "Kutsal"ı görmeye hazır oluruz.
05:46
And in particularbelirli, everyher singletek one of the majormajör worldDünya traditionsgelenekler has highlightedvurgulanmış -- has said --
63
334000
8000
Ve özellikle, büyük dünya geleneklerinin her biri "Altın Kural" olarak bilinen şeyi
05:54
and put at the coreçekirdek of theironların traditiongelenek what's becomeolmak knownbilinen as the GoldenAltın RuleKural.
64
342000
5000
vurguladılar ve kendi geleneklerinin merkezine yerleştirdiler.
05:59
First propoundedmodası by ConfuciusKonfüçyüs fivebeş centuriesyüzyıllar before Christİsa:
65
347000
4000
İsa'dan beş yüz yıl önce ilk olarak Konfiçyüs tarafından meydana koyuldu.
06:03
"Do not do to othersdiğerleri what you would not like them to do to you."
66
351000
4000
"Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma."
06:07
That, he said, was the centralmerkezi threadiplik whichhangi ranran throughvasitasiyla all his teachingöğretim
67
355000
4000
O tüm öğretisinin bütününde olan merkezi düşüncenin bu olduğunu
06:11
and that his disciplesöğrencileri should put into practiceuygulama all day and everyher day.
68
359000
5000
ve müritlerinin tüm gün ve her gün onu uygulamaları gerektiğini söylüyordu.
06:16
And it was -- the GoldenAltın RuleKural would bringgetirmek them to the transcendentaşkın valuedeğer that he calleddenilen "renRen,"
69
364000
5000
Ve onun, kendi içinde aşkın bir tecrübe olan ren, insancıllık, olarak adlandırdığı
06:21
human-heartednessinsan-heartedness, whichhangi was a transcendentaşkın experiencedeneyim in itselfkendisi.
70
369000
6000
aşkın değere onları götürecek olan şey Altın Kuraldı.
06:27
And this is absolutelykesinlikle crucialçok önemli to the monotheismsmonotheisms, too.
71
375000
5000
Ve bu kesinlikle tektanrıcılık için de önemlidir.
06:34
There's a famousünlü storyÖykü about the great rabbiHaham, HillelHillel, the olderdaha eski contemporaryçağdaş of Jesusİsa.
72
382000
3000
İsa'nın daha eski çağdaşı olan büyük haham Hillel hakkında ünlü bir hikaye vardır.
06:37
A paganPagan camegeldi to him and offeredsunulan to convertdönüştürmek to JudaismYahudilik if the rabbiHaham could
73
385000
5000
Bir putperest ona doğru gelip eğer haham tek ayağı üzerinde durarak
06:42
reciteezberden okumak the wholebütün of JewishYahudi teachingöğretim while he stooddurdu on one legbacak.
74
390000
3000
Yahudi öğretisinin hepsini ezbere söylerse Yahudi olmayı teklif etti.
06:45
HillelHillel stooddurdu on one legbacak and said, "That whichhangi is hatefulnefret dolu to you,
75
393000
4000
Hillel tek ayağı üzerinde dururken, dedi ki, "Sana iğrenç gelen şeyi
06:49
do not do to your neighborkomşu. That is the TorahTevrat. The restdinlenme is commentaryyorum.
76
397000
5000
komşuna yapma. Tevrat budur. Gerisi yorumdur.
06:54
Go and studyders çalışma it." (LaughterKahkaha)
77
402000
2000
Git ve onu öğren." (Gülüşler)
06:56
And "go and studyders çalışma it" was what he meantdemek.
78
404000
4000
Ve "git ve onu öğren" ile ne demek istiyordu.
07:00
He said, "In your exegesistefsir, you mustşart make it clearaçık
79
408000
4000
Dedi ki, "Tefsirinizde, Tevratın her ayetinin bir yorum olduğunu,
07:04
that everyher singletek verseayet of the TorahTevrat is a commentaryyorum, a glossparlak uponüzerine the GoldenAltın RuleKural."
80
412000
7000
Altın Kural üstüne bir şerh olduğunu açıkça ortaya koymalısınız."
07:12
The great RabbiHaham MeirMeir said that any interpretationyorumu of ScriptureKutsal kitap whichhangi
81
420000
7000
Büyük Haham Meir dedi ki: Diğer insanlardan, ki bu insanlar kim olursa olsun,
07:19
led to hatredkin and disdainküçümseme, or contempthor of other people --
82
427000
5000
nefret etmeye, onları küçümsemeye veya hor görmeye neden olan --
07:24
any people whatsoeverher ne -- was illegitimategayri meşru.
83
432000
3000
kutsal kitabın hiçbir yorumu meşru değildir.
07:27
SaintSaint AugustineAugustine madeyapılmış exactlykesinlikle the sameaynı pointpuan.
84
435000
3000
Aziz Augustine tam olarak aynı noktaya işaret etti.
07:30
ScriptureKutsal kitap, he saysdiyor, "teachesöğretir nothing but charitysadaka, and we mustşart not leaveayrılmak
85
438000
6000
Diyor ki, Kutsal Kitap "hayırdan başka hiçbir şey öğretmez, ve bizler
07:36
an interpretationyorumu of ScriptureKutsal kitap untila kadar we have foundbulunan a compassionateşefkatli interpretationyorumu of it."
86
444000
7000
onun şefkat içeren yorumunu bulana kadar kutsal kitabı yorumlamayı terk etmemeliyiz.
07:43
And this strugglemücadele to find compassionmerhamet in some of these ratherdaha doğrusu rebarbativerebarbative textsmetinler
87
451000
6000
Ve bu oldukça sevimsiz tekstlerin bazılarında şefkati bulmak için mücadele
07:49
is a good dresselbise rehearsalprova for doing the sameaynı in ordinarysıradan life. (ApplauseAlkış)
88
457000
6000
sıradan hayatta aynısını yapmak için iyi bir elbise provasıdır. (Alkışlar)
07:55
But now look at our worldDünya. And we are livingyaşam in a worldDünya that is --
89
463000
7000
Ama dünyamıza bakın. Ve dinin korsanlıkla kaçırıldığı
08:02
where religiondin has been hijackedkaçırıldı. Where terroriststeröristler citeanmak QuranicKuran versesayet to justifyhaklı çıkarmak theironların atrocitieszulüm.
90
470000
11000
bir dünyada yaşıyoruz. Teröristlerin Kur'an ayetlerini kendi zulümlerini haklı göstermek için okudukları bir dünya.
08:13
Where insteadyerine of takingalma Jesus'İsa nın wordskelimeler, "Love your enemiesdüşmanları.
91
481000
7000
İsa'nın "Düşmanını sev, başkalarını yargılama" sözlerini
08:20
Don't judgehakim othersdiğerleri," we have the spectaclegözlük of ChristiansHıristiyanlar endlesslySonsuz bir şekilde judgingyargılamak other people,
92
488000
7000
almak yerine,"sonsuz şekilde diğer insanları yargılayan, sonsuz şekilde diğer insanlarla
08:27
endlesslySonsuz bir şekilde usingkullanma ScriptureKutsal kitap as a way of arguingTartışan with other people,
93
495000
6000
tartışmanın bir yolu olarak kutsal metni kullanan, diğer insanları
08:33
puttingkoyarak other people down. ThroughoutBoyunca the agesyaşlar, religiondin has been used to oppressbaskı yapmak othersdiğerleri,
94
501000
8000
aşağılayan Hristiyanlarımız var. Çağlar boyunca, din diğer insanlara zulüm etmek için kullanılmıştır,
08:41
and this is because of humaninsan egobenlik, humaninsan greedhırs.
95
509000
4000
ve bu insan egosundan, insan açgözlülüğünden dolayıdır.
08:45
We have a talentyetenek as a speciesTürler for messingDalga up wonderfulolağanüstü things.
96
513000
5000
Bizler harika şeyleri karmakarışık yapmakta yeteneği olan türleriz.
08:50
So the traditionsgelenekler alsoAyrıca insistedısrar -- and this is an importantönemli pointpuan, I think --
97
518000
7000
Bu nedenle, -- sanırım önemli bir nokta olarak -- gelenekler ayrıca
08:57
that you could not and mustşart not confinesınırlandırmak your compassionmerhamet
98
525000
3000
şefkatiniz kendi grubunuza: kendi ulusunuza, kendi dindaşlarınıza,
09:00
to your ownkendi groupgrup: your ownkendi nationulus, your ownkendi co-religionistsCo religionists,
99
528000
7000
kendi hemşehrilerinize sınırlayamayacağınız ve sınırlamamanız
09:07
your ownkendi fellowadam countrymenvatandaşlar. You mustşart have what one of the ChineseÇince sagesbilgelerin calleddenilen "jianJian aiai":
100
535000
5000
gereği üzerinde israr etti. Çinli bilgelerden birinin "jian ai" olarak adlandırdığı şeye sahip olmalısınız:
09:12
concernilgilendirmek for everybodyherkes. Love your enemiesdüşmanları. HonorOnur the strangeryabancı.
101
540000
6000
Herkes için endişe duymak. Düşmanlarınızı sevin. Yabancıyı onurlandırın.
09:18
We formedoluşturulan you, saysdiyor the QuranÖlüm Kıyamet Cehennem, into tribeskabileler and nationsmilletler so that you mayMayıs ayı know one anotherbir diğeri.
102
546000
6000
Kur'an diyor: biz sizleri kabileler ve uluslar halinde yarattık, ki birbirinizi tanıyasınız.
09:24
And this, again -- this universalevrensel outreachsosyal yardım -- is gettingalma subduedbastırılmış in the stridenttiz use of religiondin --
103
552000
10000
Ve bu, -- bu evrensel kapsayış, dinin sert kullanımda -- kötüye kullanımında --
09:34
abusetaciz of religiondin -- for nefarioushain gainskazançlar.
104
562000
6000
kötü kazançlar uğruna bastırılıyor.
09:40
Now, I've lostkayıp countsaymak of the numbernumara of taxitaksi driverssürücüleri who,
105
568000
4000
Şimdi, hayatımı kazanmak için kendilerine yaptığım şeyi söylediğimde,
09:44
when I say to them what I do for a livingyaşam, informbilgi vermek me that religiondin
106
572000
5000
bana dinin tarihteki tüm büyük dünya savaşlarının nedeni olduğunu söyleyen
09:49
has been the causesebeb olmak of all the majormajör worldDünya warssavaşlar in historytarih. WrongYanlış.
107
577000
4000
taksi şoförlerinin sayısını unuttum. Doğru değil.
09:53
The causesnedenleri of our presentmevcut woeswoes are politicalsiyasi.
108
581000
5000
Mevcut tasalarımızın nedeni politiktir.
09:58
But, make no mistakehata about it, religiondin is a kindtür of faulthatası linehat,
109
586000
6000
Ama onun hakkında yanılgıya düşmeyin, din bir tür fay hattıdır,
10:09
and when a conflictfikir ayrılığı getsalır ingrainedkökleşmiş in a regionbölge, religiondin can get suckedemdi in
110
597000
4000
ve bir çatışma bir din içine gömüldüğünde, din problemin içine çekilir
10:13
and becomeolmak partBölüm of the problemsorun. Our modernitymodernite has been exceedinglyson derece violentşiddetli.
111
601000
5000
ve problemin bir parçası oluverir. Modernliğimiz aşırı olarak şiddet içerir ola geldi.
10:18
BetweenArasında 1914 and 1945, 70 millionmilyon people diedvefat etti in EuropeEurope aloneyalnız as a resultsonuç of armedSilahlı conflictfikir ayrılığı.
112
606000
10000
1914 ila 1945 arasında, sadece Avrupa'da silahlı çatışma sonucu ölen insan sayısı 70 milyondur.
10:28
And so manyçok of our institutionskurumlar, even footballFutbol, whichhangi used to be a pleasanthoş pastimeEğlence,
113
616000
9000
Ve bir çok müessesemiz, hatta eğlence meşgalesi olan futbol bile, şimdilerde
10:37
now causesnedenleri riotsayaklanmalar where people even dieölmek.
114
625000
5000
insan ölümlerine yol açan kargaşalara yol açıyor
10:42
And it's not surprisingşaşırtıcı that religiondin, too, has been affectedetkilenmiş by this violentşiddetli ethosEthos.
115
630000
7000
Ve dinin de bu şiddet içeren etik değerlerden etkilenmesi şaşırtıcı değildir.
10:49
There's alsoAyrıca a great dealanlaştık mı, I think, of religiousdini illiteracycehalet around.
116
637000
6000
Etrafta ayrıca oldukça yüksek dini cehalet olduğunu düşünüyorum.
10:57
People seemgörünmek to think, now equateeşit religiousdini faithinanç with believinginanan things.
117
645000
5000
İnsanlar bu gün dini inancı şeylere inanmakla eşdeğer olarak görüyorlar.
11:02
As thoughgerçi that -- we call religiousdini people oftensık sık believersEy iman edenler,
118
650000
5000
Öyleymiş gibi -- dindar insanları sık sık inanlar olarak adlandırırız,
11:07
as thoughgerçi that were the mainana thing that they do. And very oftensık sık, secondaryikincil goalshedefleri
119
655000
7000
sanki yaptıkları temel şey oymuş gibi. Ve sık sık, ikincil amaçlar
11:14
get pusheditilmiş into the first placeyer, in placeyer of compassionmerhamet and the GoldenAltın RuleKural.
120
662000
6000
birinci yere itiliyor, şefkatin ve Altın Kuralın yerine.
11:20
Because the GoldenAltın RuleKural is difficultzor. I sometimesara sıra -- when I'm speakingkonuşuyorum to
121
668000
6000
Çünkü Altın Kural zordur. Bazen, şefkat hakkında cemaatlere
11:26
congregationscemaat about compassionmerhamet, I sometimesara sıra see
122
674000
4000
hitap ettiğimde, birçok dindar insanın şefkatli olmaktansa
11:30
a mutinousisyancı expressionifade crossinggeçit some of theironların facesyüzleri because
123
678000
7000
haklı olmayı tercih ettiği din yüzünden, bazen bazı yüzleri aşan
11:37
a lot of religiousdini people prefertercih etmek to be right, ratherdaha doğrusu than compassionateşefkatli. (LaughterKahkaha)
124
685000
6000
isyankar bir ifade görüyorum. (Gülüşmeler)
11:43
Now -- but that's not the wholebütün storyÖykü.
125
691000
4000
Şimdi -- ama bütün hikaye bu değil.
11:47
SinceBeri SeptemberEylül the 11thinci, when my work on IslamIslam suddenlyaniden propelledtahrikli me
126
695000
6000
11 Eylülden bu yana, İslam üzerindeki çalışmam beni tahayyül etmediğim şekilde
11:53
into publichalka açık life, in a way that I'd never imaginedhayal, I've been ableyapabilmek to sortçeşit of go all over the worldDünya,
127
701000
7000
kamu alanına itince, dünyanın her tarafında gitme fırsatı buldum ve gittiğim her yerde,
12:00
and findingbulgu, everywhereher yerde I go, a yearningözlem for changedeğişiklik.
128
708000
6000
değişim için bir özlem buldum.
12:06
I've just come back from PakistanPakistan, where literallyharfi harfine thousandsbinlerce of people camegeldi to my lecturesdersler,
129
714000
8000
binlerce insanın konferanslarıma geldiği Pakistan'dan henüz döndüm,
12:14
because they were yearningözlem, first of all, to hearduymak a friendlyarkadaş canlısı WesternWestern voiceses.
130
722000
4000
çünkü her şeyden önce dostça bir Batılı ses duymaya özlem duyuyorlardı.
12:18
And especiallyözellikle the younggenç people were cominggelecek. And were askingsormak me --
131
726000
7000
Ve özellikle gençler geliyorlardı. Ve bana sordukları -- gençlerin söyledikleri
12:25
the younggenç people were sayingsöz, "What can we do? What can we do to changedeğişiklik things?"
132
733000
5000
"Ne yapabiliriz?" "Bu şeyleri değiştirmek için ne yapabiliriz?"
12:30
And my hostsana bilgisayarlar in PakistanPakistan said, "Look, don't be too politekibar to us.
133
738000
7000
Ve, Pakistan'da beni ağırlayanlar "Bakın, bize karşı kibar olmayın.
12:37
Tell us where we're going wrongyanlış. Let's talk togetherbirlikte about where religiondin is failinghata."
134
745000
6000
Neyi yanlış yaptığımızı bize söyleyin. Dinin nerede başarısız kaldığı hakkında birlikte konuşalım."
12:43
Because it seemsgörünüyor to me that with -- our currentşimdiki situationdurum is so seriousciddi
135
751000
7000
Bana öyle geliyor ki -- şimdiki durumumuz şu anda o kadar ciddi ki,
12:50
at the momentan that any ideologyideoloji that doesn't promotedesteklemek a senseduyu of globalglobal understandinganlayış
136
758000
9000
birbirimizin küresel anlayış ve kürsel takdir duygusuna yol açamayan her ideoloji
12:59
and globalglobal appreciationtakdir of eachher other is failinghata the testÖlçek of the time.
137
767000
6000
zamanın testini geçmekte başarısız kalıyor.
13:05
And religiondin, with its widegeniş followingtakip etme ... Here in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
138
773000
6000
Ve din, kendi geniş takip eden kitlesi ile ... burada Birleşik Devletlerde,
13:11
people mayMayıs ayı be beingolmak religiousdini in a differentfarklı way, as a reportrapor has just showngösterilen --
139
779000
6000
insanlar farklı şekilde dindar oluyor olabilirler, bir raporun henüz gösterdiği üzere --
13:17
but they still want to be religiousdini. It's only WesternWestern EuropeEurope that has retainedmuhafaza its secularismLaiklik,
140
785000
8000
fakat bu insanlar hala dindar olmak istiyorlar. Sadece Batı Avrupa şimdi oldukça
13:25
whichhangi is now beginningbaşlangıç to look ratherdaha doğrusu endearinglyendearingly old-fashionedeski moda.
141
793000
3000
oldukça modası geçmiş görünmeye başlayan sekülerizmini hala korumaya devam etmekte.
13:28
But people want to be religiousdini, and religiondin should be madeyapılmış
142
796000
7000
Ama insanlar dindar olmak istiyorlar, ve din dünyada uyum için
13:35
to be a forcekuvvet for harmonyarmoni in the worldDünya, whichhangi it can and should be --
143
803000
5000
bir güç olmalı, ki olabilir ve olmalı --
13:40
because of the GoldenAltın RuleKural.
144
808000
3000
Altın Kural sayesinde.
13:43
"Do not do to othersdiğerleri what you would not have them do to you":
145
811000
4000
"Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma":
13:47
an ethosEthos that should now be applieduygulamalı globallyküresel.
146
815000
3000
küresel olarak şimdi uygulanması gereken bir etik davranış.
13:50
We should not treattedavi etmek other nationsmilletler as we would not wishdilek to be treatedişlenmiş ourselveskendimizi.
147
818000
7000
Kendimize davranılmasını istemediğimiz şekilde diğer uluslara davranmamalıyız.
13:57
And these -- whateverher neyse our wretchedsefil beliefsinançlar -- is a religiousdini mattermadde, it's a spiritualmanevi mattermadde.
148
825000
8000
Ve bunlar -- menfur inançlarımız ne olursa olsun -- bir dini meseledir, manevi bir meseledir.
14:05
It's a profoundderin moralmanevi mattermadde that engagesyürütmektedir and should engagetutmak us all.
149
833000
5000
Hepimizi bağlayan, bağlaması gereken derin moral meseledir.
14:10
And as I say, there is a hungeraçlık for changedeğişiklik out there.
150
838000
4000
Ve söylediğim gibi, dışarıda değişimi için açlık var.
14:14
Here in the UnitedAmerika StatesBirleşik, I think you see it in this electionseçim campaignkampanya: a longingözlem for changedeğişiklik.
151
842000
6000
Birleşik Devletlerde, sanırım bu seçim kampanyasında görüyorsunuz: değişim için bir can atış var.
14:20
And people in churcheskiliseler all over and mosquesCamiler all over this continentkıta after SeptemberEylül the 11thinci,
152
848000
10000
Ve 11 Eylül sonrası bu kıtanın her yerindeki kiliselerde ve camilerdeki insanlar
14:30
cominggelecek togetherbirlikte locallylokal olarak to createyaratmak networksağlar of understandinganlayış.
153
858000
6000
karşılıklı anlayış bağları oluşturmak için yerel düzeyde bir araya geliyorlar.
14:36
With the mosqueCamii, with the synagoguesinagog, sayingsöz, "We mustşart startbaşlama to speakkonuşmak to one anotherbir diğeri."
154
864000
5000
Camiyle, sinagogla, "Bizler birbirimizle konuşmaya başlamalıyız" diyorlar.
14:41
I think it's time that we movedtaşındı beyondötesinde the ideaFikir of tolerationhoşgörü and movehareket towardkarşı appreciationtakdir of the other.
155
869000
11000
Sanırım, tolerans fikrinin ötesine geçmemizin ve diğerini takdir etmemizin zamanı geldi.
14:52
I'd -- there's one storyÖykü I'd just like to mentionsöz etmek.
156
880000
5000
Bahsetmek istediğim bir hikaye var.
14:57
This comesgeliyor from "The Iliadİlyada." But it tellsanlatır you what this spiritualitytinsellik should be.
157
885000
6000
Bu hikaye "İlyada"dan. Ama bu ruhaniyetin ne olması gerektiğini anlatıyor.
15:03
You know the storyÖykü of "The Iliadİlyada," the 10-year-yıl warsavaş betweenarasında GreeceYunanistan and TroyTroy.
158
891000
5000
"İlyada"nın hikayesini bilirsiniz: Truva ve Yunanistan arasında 10 yıllık savaş.
15:08
In one incidentolay, AchillesAchilles, the famousünlü warriorsavaşçı of GreeceYunanistan, takes his troopsasker out of the warsavaş,
159
896000
5000
Bir olayda, Achilles, Yunanistan'ın ünlü savaşçısı, birliklerini savaştan çeker,
15:13
and the wholebütün warsavaş effortçaba suffersuğrar. And in the coursekurs of the ensuingBunu takip eden muddlegeçinip,
160
901000
6000
ve tüm savaş gayreti bundan zarar görür. Ve takip eden karışıklık esnasında,
15:19
his belovedsevgili friendarkadaş, PatroclusPatroclus, is killedöldürdü -- and killedöldürdü in singletek combatsavaş
161
907000
6000
sevgili arkadaşı, Patroclus, Truva prenslerinden birisi, Hector, tarafından
15:25
by one of the TrojanTruva princesPrinces, HectorHector. And AchillesAchilles goesgider maddeli with griefkeder and rageöfke and revengeintikam,
162
913000
5000
bir çarpışmada öldürülür. Ve Achilles öfke ve keder ve öç duygusu ile çılgına döner.
15:30
and he mutilatesparçalıyor the bodyvücut. He killsöldürür HectorHector, he mutilatesparçalıyor his bodyvücut
163
918000
9000
ve vücudu parçalar -- Hector'u öldürür, onun vücudunu parçalara ayırır
15:40
and then he refusesreddediyor to give the bodyvücut back for burialdefin to the familyaile,
164
928000
4000
ve sonra ailesine gömülmesi için vücudunu geri vermeyi reddeder,
15:44
whichhangi meansanlamına geliyor that, in GreekYunanca ethosEthos, Hector'sHector'un soulruh will wanderdolaşmak eternallysonsuza dek, lostkayıp.
165
932000
7000
ki bu Yunan inancında, Hector'un ruhunun sonsuza değin dolaşacağı ve sonunda kaybolacağı anlamına gelmekteydi.
15:51
And then one night, PriamPriam, kingkral of TroyTroy, an oldeski man,
166
939000
4000
Ve sonra bir gece, Priam, Truva kralı, bir yaşlı adam,
15:55
comesgeliyor into the GreekYunanca campkamp incognitogizli, makesmarkaları his way to Achilles'Achilles tentçadır
167
943000
5000
gizlice Yunan kampına gelir, Achilles'in çadırına doğru yol alır
16:00
to asksormak for the bodyvücut of his sonoğul.
168
948000
3000
oğlunun vücudunu istemek için.
16:03
And everybodyherkes is shockedşok when the oldeski man takes off his headkafa coveringkapsayan and showsgösterileri himselfkendisi.
169
951000
7000
Ve herkes yaşlı adam başındaki örtüyü çıkardığında ve kendisini gösterdiğinde şok olur.
16:10
And AchillesAchilles looksgörünüyor at him and thinksdüşünüyor of his fatherbaba. And he startsbaşlar to weepağla.
170
958000
6000
Ve Achilles ona bakara ve babasını düşünür. Ve ağlamaya başlar.
16:18
And PriamPriam looksgörünüyor at the man who has murderedöldürülmüş so manyçok of his sonsoğulları,
171
966000
4000
Ve Priam oğullarından bir çoğunu katleden bu adama bakar,
16:22
and he, too, startsbaşlar to weepağla. And the soundses of theironların weepingağlayan filleddolu the houseev.
172
970000
5000
ve o da ağlamaya başlar. Ve ağlayışlarının sesi tüm evi doldurur.
16:27
The GreeksYunanlılar believedinanılır that weepingağlayan togetherbirlikte createdoluşturulan a bondbağ betweenarasında people.
173
975000
5000
Yunanlılar birlikte ağlamanın insanlar arasında bir bağ oluşturduğuna inanırlardı.
16:32
And then AchillesAchilles takes the bodyvücut of HectorHector, he handseller it very tenderlyşefkatle to the fatherbaba,
174
980000
8000
Ve sonra Achilles Hector'un vücudunu alır, onu sevecen bir şekilde babasına teslim eder.
16:40
and the two menerkekler look at eachher other, and see eachher other as divineilahi.
175
988000
4000
ve iki adam birbirine bakar, ve her biri diğerini kutsal olarak görür.
16:45
That is the ethosEthos foundbulunan, too, in all the religionsdinler.
176
993000
6000
Bu tüm dinlerde de bulunan bir inançtır.
16:53
It's what is meantdemek by overcomingüstesinden the horrorkorku that we feel when we are underaltında threattehdit of our enemiesdüşmanları,
177
1001000
6000
Kastedilen şey düşmanlarımızın tehdidi altında olduğumuzda hissettiğimiz korkunun üstesinde gelmek
16:59
and beginningbaşlangıç to appreciateanlamak the other.
178
1007000
3000
ve ötekini takdir etmeye başlamaktır.
17:02
It's of great importanceönem that the wordsözcük for "holyKutsal" in Hebrewİbranice, applieduygulamalı to God, is "KadoshKadosh": separateayrı, other.
179
1010000
9000
İbranicede Tanrı için kullanılan "kutsal" kelimesi, "Kadosh"dur: yani ayrı, öteki.
17:11
And it is oftensık sık, perhapsbelki, the very othernessötekilik of our enemiesdüşmanları whichhangi can
180
1019000
6000
Ve Tanrı olan bütünüyle gizemli aşkının dolaylı anlatımını
17:17
give us intimationsoldu of that utterlytamamen mysteriousgizemli transcendenceaşma whichhangi is God.
181
1025000
5000
bize verebilen sıksık, belki de düşmanlarımızın tam ötekiliğidir.
17:23
And now, here'sburada my wishdilek:
182
1031000
3000
Ve şimdi, işte benim dileğim:
17:26
I wishdilek that you would help with the creationoluşturma,
183
1034000
6000
üç İbrahim gelenek Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam'dan
17:32
launchbaşlatmak and propagationyayma of a CharterCharter for CompassionŞefkat,
184
1040000
6000
ilham uyandıran bir düşünür grubunca şekillendirilmiş
17:38
craftedhazırlanmış by a groupgrup of inspirationalilham verici thinkersdüşünürler from
185
1046000
6000
ve Altın Kuralın temel ilkelerine dayalı olan --
17:44
the threeüç Abrahamicİbrahimi traditionsgelenekler of JudaismYahudilik, ChristianityHıristiyanlık and IslamIslam,
186
1052000
4000
Şefkat Bildirgesinin oluşturulması, hayata geçirilmesi
17:48
and basedmerkezli on the fundamentaltemel principleprensip of the GoldenAltın RuleKural.
187
1056000
5000
ve yayılmasına yardımcı olmanızı diliyorum.
17:53
We need to createyaratmak a movementhareket amongarasında all these people that I meetkarşılamak in my travelsNow --
188
1061000
8000
Seyahatlerimde -- muhtemelen sizin de tanışmış olduğunuz - dediğim gibi --
18:01
you probablymuhtemelen meetkarşılamak, too -- who want to joinkatılmak up, in some way,
189
1069000
4000
korsanlıkla kaçırılmış olduğunu hissettikleri inançlarını yeniden ele geçirmek
18:05
and reclaimıslah theironların faithinanç, whichhangi they feel, as I say, has been hijackedkaçırıldı.
190
1073000
5000
ve bir şekilde bir araya gelmek isteyen tüm bu insanlar arasında bir hareket oluşturmaya ihtiyacımız var.
18:10
We need to empowergüçlendirmek people to rememberhatırlamak the compassionateşefkatli ethosEthos,
191
1078000
6000
Şefkat inancını (ethos) insanlara hatırlatmak için insanları güçlendirmemiz
18:16
and to give guidelineskılavuzlar. This CharterCharter would not be a massivemasif documentbelge.
192
1084000
4000
ve kılavuz sunmamız gerekiyor. Bu Bildirge yekpare bir belge olmayacak.
18:20
I'd like to see it -- to give guidelineskılavuzlar as to how to interpretyorumlamak the ScripturesKutsal,
193
1088000
8000
İstismar edilen kutsal metinlerin nasıl yorumlanacağı hakkında kılavuz olacak
18:28
these textsmetinler that are beingolmak abusedistismar. RememberHatırlıyorum what the rabbishahamlar and what AugustineAugustine
194
1096000
6000
şekilde onu görmek istiyorum. Hahamın ve Augustine'in hayır ilkesi ile
18:34
said about how ScriptureKutsal kitap should be governedyönetilir by the principleprensip of charitysadaka.
195
1102000
3000
kutsal metnin nasıl ele alındığını hatırlayın.
18:37
Let's get back to that. And the ideaFikir, too, of JewsYahudiler, ChristiansHıristiyanlar and MuslimsMüslümanlar --
196
1105000
6000
Geri dönelim. Dünyanın tüm geleneklerinden en azından bin büyük dini lider
18:43
these traditionsgelenekler now so oftensık sık at loggerheadskavgalı -- workingçalışma togetherbirlikte to
197
1111000
5000
tarafından imzalanmasını umut ettiğimiz bir belge oluşturmak için
18:48
createyaratmak a documentbelge whichhangi we hopeumut will be signedimzalı by a thousandbin, at leasten az,
198
1116000
7000
çok sıklıkla birbirleri ile kavgalı olan Yahudilerin, Hristiyanların
18:55
of majormajör religiousdini leadersliderler from all the traditionsgelenekler of the worldDünya.
199
1123000
4000
ve Müslümanların birlikte çalışması fikri.
18:59
And you are the people. I'm just a solitarysoliter scholarbilim adamı.
200
1127000
4000
Ve sizler bu insanlarsınız. Ben sadece yalnız bir bilginim.
19:03
DespiteRağmen the ideaFikir that I love a good time, whichhangi I was ratherdaha doğrusu amazedşaşırmış to see cominggelecek up on me
201
1131000
6000
Hoş zamanı sevmekle beraber, ki benim üstüme gelmesini görmekten oldukça şaşırdım,
19:09
-- I actuallyaslında spendharcamak a great dealanlaştık mı of time aloneyalnız, studyingders çalışıyor, and I'm not very --
202
1137000
6000
vaktimin büyük bölümünü aslında yalnız geçiriyorum, çalışarak, ve ben çok değilim --
19:15
you're the people with mediamedya knowledgebilgi to explainaçıklamak to me how we can get this to everybodyherkes,
203
1143000
7000
bunu insanlara, yeryüzündeki herkese nasıl ulaştıracağımızı bana açıklayacak olan
19:22
everybodyherkes on the planetgezegen. I've had some preliminaryön hazırlık talksgörüşmeler,
204
1150000
4000
medya bilgisine sahip olanlar sizlersiniz. Bazı başlangıç konuşmalarım var,
19:26
and ArchbishopBaşpiskopos DesmondDesmond TutuTutu, for exampleörnek,
205
1154000
3000
ve Başpiskopos Desmond Tutu Desmond Tutu, örneğin,
19:29
is very happymutlu to give his nameisim to this, as is Imamİmam FeisalFaysal RaufRauf, the Imamİmam in NewYeni YorkYork CityŞehir.
206
1157000
10000
buna ismini vermekten çok mutlu, New York Şehri İmamı, İmam Faisal Rauf da.
19:39
AlsoAyrıca, I would be workingçalışma with the Allianceİttifak of CivilizationsMedeniyetler at the UnitedAmerika NationsMilletler.
207
1167000
8000
Ayrıca, Birleşmiş Milletlerde Medeniyetler İttifakı ile birlikte çalışıyor olacağım
19:47
I was partBölüm of that UnitedAmerika NationsMilletler initiativegirişim calleddenilen the Allianceİttifak of CivilizationsMedeniyetler,
208
1175000
8000
Medeniyetler İttifakı olarak adlandırılan, Kofi Annan tarafından aşırılığın nedenlerini
19:55
whichhangi was askeddiye sordu by KofiKofi AnnanAnnan to diagnoseteşhis koymak the causesnedenleri of extremismaşırılık,
209
1183000
6000
teşhis etmek için istenilen ve daha fazla aşırılığın yükselmesinden
20:01
and to give practicalpratik guidelineskılavuzlar to memberüye statesdevletler about how to avoidönlemek the escalationyükseltme of furtherayrıca extremismaşırılık.
210
1189000
9000
nasıl kaçınılacağı hakkında üye devletlere pratik kılavuz sunmayı amaçlayan Birleşmiş Milletler girişiminin bir parçası oldum.
20:10
And the Allianceİttifak has told me that they are very happymutlu to work with it.
211
1198000
4000
Ve İttifaktakiler onlarla çalışmış olmam dolayısıyla çok memnun olduklarını bana ifade ettiler.
20:14
The importanceönem of this is that this is -- I can see some of you startingbaşlangıç to look worriedendişeli,
212
1202000
6000
Bunun önemi, bazılarınızın endişelenmeye başladığınızı görebiliyorum,
20:20
because you think it's a slowyavaş and cumbersomehantal bodyvücut --
213
1208000
3000
çünkü bunun yavaş ve hantal bir yapı olduğunu düşünüyorsunuz,
20:23
but what the UnitedAmerika NationsMilletler can do is give us some neutralitytarafsızlık,
214
1211000
3000
ama Birleşmiş Milletlerin yapabileceği bize biraz tarafsızlık vermektedir,
20:26
so that this isn't seengörüldü as a WesternWestern or a ChristianHıristiyan initiativegirişim, but that it's cominggelecek,
215
1214000
6000
ki böylece bir Batı ya da Hristiyan girişimi olarak görülmesin, ama, olduğu gibi,
20:32
as it were, from the UnitedAmerika NationsMilletler, from the worldDünya --
216
1220000
3000
bu türden bürokrasi ile yardımcı olacak
20:35
who would help with the sortçeşit of bureaucracybürokrasi of this.
217
1223000
6000
Birleşmiş Milletlerden, dünyadan geliyor olsun.
20:41
And so I do urgedürtü you to joinkatılmak me in makingyapma -- in this charterCharter --
218
1229000
6000
Ve böylece sizleri bu bildirgeyi inşa etmede, hayata geçirmede, olması için yaymada
20:47
to buildingbina this charterCharter, launchingfırlatma it and propagatingyayma it so that it becomesolur --
219
1235000
8000
bana katılmaya davet ediyorum.
20:55
I'd like to see it in everyher collegekolej, everyher churchkilise, everyher mosqueCamii, everyher synagoguesinagog in the worldDünya,
220
1243000
9000
Onu dünyadaki her üniversitede, her kilisede, her camide görmek istiyorum,
21:04
so that people can look at theironların traditiongelenek, reclaimıslah it, and make religiondin a sourcekaynak of peaceBarış in the worldDünya,
221
1252000
9000
ki böylece insanlar geleneklerine bakabilsinler, onu yeniden talep etsinler, ve dini dünyada bir barışın kaynağı yapsınlar,
21:13
whichhangi it can and should be. Thank you very much. (ApplauseAlkış)
222
1261000
5000
ki olabilir ve olması gereken budur. Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)
Translated by Oktay Simsek
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Karen Armstrong - Religious scholar
Karen Armstrong -- winner of the 2008 TED Prize -- is a provocative, original thinker on the role of religion in the modern world.

Why you should listen

Religious thinker Karen Armstrong has written more than 20 books on faith and the major religions, studying what Islam, Judaism and Christianity have in common, and how our faiths shaped world history and drive current events.

A former nun, Armstrong has written two books about this experience: Through the Narrow Gate, about her seven years in the convent, and The Spiral Staircase, about her subsequent spiritual awakening, when she developed her iconoclastic take on the major monotheistic religions -- and on the strains of fundamentalism common to all. She is a powerful voice for ecumenical understanding.

Armstrong's 2008 TED Prize wish asked the world to help her create the Charter for Compassion, a document based on the Golden Rule: that we should treat others how we would want to be treated. In fall 2008, the first draft of the charter was written by the world, via a multilingual website that allowed all to comment. In February 2009, the words were given to the Council of Conscience, a gathering of religious leaders and thinkers, who crafted the final document based on global input. The Charter was officially launched in November 2009. It has been signed by notable world leaders including Pope Benedict XVI, the Dalai Lama, Desmond Tutu, Deepak Chopra and Muhammad Ali. The Charter has led to the creation of the Charter for Compassion International (CCI) organization, the Compassionate Communities campaign, and Global Compassion Council -- a group of leaders continuing the movement around the the world.

More profile about the speaker
Karen Armstrong | Speaker | TED.com