ABOUT THE SPEAKER
Christen Reighter - Poet, essayist
Christen Reighter writes and performs as a poet and essayist, focusing primarily on social justice issues.

Why you should listen

Christen Reighter's primary advocacy platform is for the childfree-choice. She often writes and speaks out about her experience obtaining elective sterilization at age 22, including how she encountered and confronted harassing societal prejudice, condescending medical paternalism, and civil rights violations. Her other writing and advocacy work includes LGBTQIA+ rights, gender equality, sex-positivity, women's issues (including sexual assault) and mental health issues and recovery. 

Reighter is also an award-winning spoken word artist. she has competed and performed across the country and in international competitions such "Brave New Voices" on on HBO.

Originally born and raised in Texas, Reighter now lives happily in beautiful Colorado with her partner and their three rambunctious cats, and she currently is finishing her MA in clinical mental health counseling.

More profile about the speaker
Christen Reighter | Speaker | TED.com
TEDxMileHighWomen

Christen Reighter: I don't want children -- stop telling me I'll change my mind

Christen Reighter: Çocuk istemiyorum-- düşüncen değişir demeyi bırakın

Filmed:
3,281,231 views

ABD deki her beş kadından birinin biyolojik çocuğu olmayacak ve Christen Reighter onlardan biri. Christen çocuk istemediğini küçük yaşlardan beri biliyordu ve doktoru dahil pek çok kişi fikrin değişir diye ısrar etse de fikrini değiştirmedi. Christen bu konuşmada kısırlaştırma operasyonu sürecini anlatıyor ve annelik, kadınlığın bir uzantısıdır (kabiliyetidir) ama tanımı değildir diyor.
- Poet, essayist
Christen Reighter writes and performs as a poet and essayist, focusing primarily on social justice issues. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I recognizedtanınan the rolesroller
that were placedyerleştirilmiş on me very earlyerken.
0
0
4833
Üzerime yüklenen rolleri
çok küçük yaşta fark ettim.
00:17
One persistentkalıcı conceptkavram that I observedgözlenen --
1
5932
3050
Günlük konuşmalar ve medyada
00:21
existingmevcut in our languagedil, in our mediamedya --
2
9006
2357
sürekli tekrarlanan bir konu görüyordum;
00:23
was that womenkadınlar are not only
supposedsözde to have childrençocuklar,
3
11387
4991
kadınlardan sadece
çocuk sahibi olmaları değil
00:29
they are supposedsözde to want to.
4
17340
1882
ayrıca bunu istemeleri de bekleniyor.
00:32
This existedvar everywhereher yerde.
5
20558
1945
Bu her yerdeydi.
00:34
It existedvar in the waysyolları
that adultsyetişkinler spokekonuştu to me
6
22527
4025
Yetişkinler benimle
konuşurken,
00:38
when they posedpoz verdi questionssorular
in the contextbağlam of "when."
7
26576
3960
"ne zaman" etrafında dönen
sorular sorarken.
00:43
"When you get marriedevli ..."
8
31577
1881
"Ne zaman evleneceksin..."
00:45
"When you have kidsçocuklar ..."
9
33482
1674
"Ne zaman çocuk yapacaksın..."
00:48
And these futuregelecek musingsMusings
were always presentedsunulan to me
10
36806
3000
Bu geleceğe dair derin
düşüncelerini bana sanki
00:51
like partBölüm of this AmericanAmerikan dreamrüya,
11
39830
2801
Amerikan rüyasının
bir parçasıymış gibi sunuyorlardı
00:54
but it always feltkeçe to me
like someonebirisi else'sbaşka var dreamrüya.
12
42655
2689
ama bu bana hep başkasının
rüyasıymış gibi geliyordu.
00:57
You see, a valuedeğer that I have
always understoodanladım about myselfkendim
13
45368
4231
Yani kendimle ilgili öteden beri
anladığım şey (değer) şuydu;
01:01
was that I never wanted childrençocuklar.
14
49623
2737
ben hiç çocuk istemiyordum.
01:04
And as a kidçocuk, when I would try
to explainaçıklamak this,
15
52996
3841
Küçüklüğümde bunu
açıklamaya çalışırken,
01:08
this disconnectbağlantıyı kes betweenarasında
theironların rolesroller and my valuesdeğerler,
16
56861
3809
yani onların rolü ve benim
değerlerim arasındaki kopukluğu,
01:12
they oftensık sık laughedgüldü
17
60694
1616
bana, yetişkinlerin
01:14
in the way that adultsyetişkinler do
at the absurditiessaçmalıklara of childrençocuklar.
18
62334
3185
bir çocuğun saçmalıklarına
güldüğü biçimde gülerler
ve bilmiş bir havayla
01:18
And they would tell me knowinglybilerek,
19
66770
1778
01:20
"You'llYou'll changedeğişiklik your mindus."
20
68572
1555
"Düşüncen değişir" derlerdi.
01:23
And people have been sayingsöz
things like that to me my wholebütün life.
21
71782
3600
İnsanlar bana hayatım boyunca
buna benzer şeyler söyledi.
01:27
OtherwiseAksi takdirde politekibar conversationkonuşma
can turndönüş intrusivemüdahaleci fasthızlı.
22
75406
4376
Öte yandan, nazik bir sohbet
hızla müdahaleye dönüşebiliyordu
"Kocanın haberi var mı?"
01:33
"Does your husbandkoca know?"
23
81366
1722
01:35
(LaughterKahkaha)
24
83112
2807
(Kahkahalar)
01:37
"Do your parentsebeveyn know?"
25
85943
1349
"Ailen bunu biliyor mu?"
01:39
(LaughterKahkaha)
26
87316
1150
(Kahkahalar)
01:41
"Don't you want a familyaile?"
27
89132
1754
"Bir ailen olsun istemiyor musun?"
01:44
"Don't you want to leaveayrılmak anything behindarkasında?"
28
92463
2176
"Arkanda bir şey bırakmak
istemiyor musun?"
01:48
And the primarybirincil buzzwordterim
when discussingtartışılması childlessnessneden bulunamaması durumunda,
29
96106
5871
Ve çocuk sahibi olmamayı eleştirirken
en sevdikleri söz;
01:54
"That's selfishbencil."
30
102001
1442
"Bu bencillik."
01:59
There are countlesssayısız reasonsnedenleri
a womankadın mayMayıs ayı have
31
107252
3333
Bir kadının anne olmaktan
kaçınması için
02:02
for choosingSeçme to abstaindurmak from motherhoodAnnelik,
32
110609
3096
sayısız neden var
02:05
the majorityçoğunluk of them
not self-prioritizingkendi kendine öncelik verme.
33
113729
2865
ve bunların çoğu
kendini öne almak değil.
02:10
But it is still sociallysosyal acceptablekabul edilebilir
to publiclyGenel olarak vilifykötülemek womenkadınlar as suchböyle,
34
118094
4302
Fakat böyle kadınları ayıplamak
toplumda hâlâ kabul görüyor
02:14
because noneYok of these reasonsnedenleri
have madeyapılmış it into the socialsosyal narrativeöykü.
35
122420
3634
çünkü bu gerekçelerin hiçbiri
toplumun anlayışında yer etmiyor.
02:18
When I was little and learningöğrenme
about the inevitabilitykaçınılmazlık of maternityAnnelik,
36
126482
5683
Küçük bir kızken ve anneliğin
kaçınılmaz olduğunu öğrenirken
02:24
it was never explainedaçıkladı to me
37
132189
1743
bana kadınların dikkate
02:25
the commonnesseğimleri of these factorsfaktörler
that womenkadınlar considerdüşünmek,
38
133956
4031
alabileceği şu faktörlerin
yaygınlığından hiç bahsedilmedi
02:31
like the riskrisk of passinggeçen on
hereditarykalıtsal illnesshastalık,
39
139718
2413
örneğin;
kalıtsal hastalıklar aktarmak,
02:34
the dangerTehlike of havingsahip olan to stop
life-savinghayat kurtarma medicationilaç
40
142155
3158
hamilelik süresince
hayat kurtarabilecek
02:37
for the durationsüre of your pregnancygebelik,
41
145337
1939
tıbbi tedavileri alamama riski,
02:39
concernilgilendirmek about overpopulationaşırı nüfus,
42
147300
2128
aşırı nüfus artışı endişesi,
02:41
your accesserişim to resourceskaynaklar,
43
149452
1762
kaynaklara erişiminiz
02:44
and the factgerçek that there are
415,000 childrençocuklar
44
152269
5649
ve şu anda ABD'de, koruyucu aile
02:49
in the foster-carebeslemek bakım systemsistem
in the UnitedAmerika StatesBirleşik at any givenverilmiş time.
45
157942
3928
yetimhane siteminde 415.000
çocuk olduğu gerçeği.
02:54
ReasonsNedenleri like these, manyçok more,
46
162842
3906
Bunun gibi nedenler ve fazlası
02:58
and the factgerçek that I don't like to leaveayrılmak
things of this magnitudebüyüklük to chanceşans,
47
166772
4952
ve bu kadar önemli bir işi
şansa bırakmak istemediğimden
03:03
all informedbilgili my decisionkarar
48
171748
2358
bu kararımı bilinçli bir kısırlaştırma
03:06
to becomeolmak surgicallycerrahi olarak sterilizedsterilize.
49
174130
1759
operasyonuyla uygulayacaktım.
03:09
I beganbaşladı my researchAraştırma eagerlyhevesle.
50
177023
3386
Hevesle araştırmaya başladım.
03:12
I wanted to fullytamamen understandanlama
51
180433
1591
Tüp ligasyonu veya
03:14
all that was going to come
with undergoinggeçiyor a tubalTubal ligationtüp ligasyonu,
52
182048
5405
diğer bir deyişle tüplerimi bağlatmanın
03:19
whichhangi is just anotherbir diğeri wordsözcük
for gettingalma your tubesborular tiedbağlı.
53
187477
2801
hangi sonuçları olacağını
tam olarak anlamak istedim.
03:22
I wanted to know approvalonay to aftermathsonrasının,
54
190809
3330
Buna, memnuniyet oranı, riskler
ve istatistikleri gördükten sonra
03:26
satisfactionmemnuniyet ratesoranları, risksriskler, statisticsistatistik.
55
194163
2661
onay vermeyi istiyordum.
03:30
And at first, I was empoweredgüçlenmiş.
56
198171
2334
Ve ilk önce bilgilendim.
03:32
You see, the way the narrativeöykü
has always been taughtöğretilen to me,
57
200529
3722
Yani görüyorsunuz, bana sürekli
anlatılanlar öyle bir tarzdaydı ki
03:36
I would have thought that womenkadınlar
who didn't want childrençocuklar were so rarenadir,
58
204275
4268
çocuk istemeyen kadınların
çok az olduğunu sanabilirdim
03:40
and then I learnedbilgili
one in fivebeş AmericanAmerikan womenkadınlar
59
208567
3779
ama sonra her beş Amerikalı
kadından birinin
03:44
won'talışkanlık be havingsahip olan a biologicalbiyolojik childçocuk --
60
212370
2317
biyolojik anne olmadığını öğrendim,
03:46
some by choiceseçim, some by chanceşans.
61
214711
2833
bazıları bilinçli, bazıları şans eseri.
03:49
(ApplauseAlkış)
62
217568
1189
(Alkışlar)
03:50
But I was not aloneyalnız.
63
218781
2363
Yalnız değildim.
03:55
But the more I readokumak,
the more dishearteneddisheartened I becameoldu.
64
223192
2715
Ama okudukça hevesim
kırılmaya başladı.
03:57
I readokumak women'sBayanlar storieshikayeleri,
65
225931
2807
Bu operasyonu yaptırmak için
04:00
tryingçalışıyor desperatelyumutsuzca to get this procedureprosedür.
66
228762
2714
çaresizce çabalayan kadınların
öykülerini okudum.
04:04
I learnedbilgili how commonortak it was
for womenkadınlar to exhaustegzoz theironların financesmali
67
232534
6395
Kadın doğumcu jinekologlara
başvuran kadınların
04:10
appealingçekici to dozensonlarca of ob-gynsdahiler
over manyçok yearsyıl,
68
238953
5476
finansal yönden sıfırı tüketmelerinin
çok yaygın bir durum olduğunu
04:17
only to be turneddönük down so manyçok timeszamanlar,
69
245921
1862
ve çoğu kez küstahça bir saygısızlıkla
04:19
oftensık sık with suchböyle blatantbariz disrespectSaygısızlık
that they just gaveverdi up.
70
247807
2931
reddedildikleri ve bu işten
vazgeçtiklerini öğrendim.
04:23
WomenKadınlar reportedrapor that medicaltıbbi practitionersuygulayıcıları
were oftensık sık condescendingKendini üstün görüyorsun
71
251529
6636
Kadınlar sağlık çalışanlarının
genelde aşağılayıcı davrandığını
04:30
and dismissiveküçümseyen of theironların motivationsmotivasyonları,
72
258189
2325
ve onların düşüncelerini ciddiye
04:34
beingolmak told things like,
73
262236
1953
almadığını söylüyorlar. Örneğin:
04:36
"Come back when you're marriedevli
with a childçocuk."
74
264213
2221
"Evlenip çocuğun olduğunda gel"
deniyormuş.
04:40
But womenkadınlar who did have childrençocuklar,
who wentgitti to go get this procedureprosedür,
75
268865
3988
Ama bu operasyonu yaptırmak
isteyen evli ve çocuklu kadınlara da
04:44
were told they were too younggenç,
76
272877
1624
çok genç oldukları veya yeterince
04:47
or they didn't have enoughyeterli childrençocuklar,
77
275707
3341
çocukları olmadığı söyleniyormuş.
04:51
whichhangi is very interestingilginç,
78
279072
1953
Bu çok ilginçti
04:53
because the legalyasal requirementsGereksinimler in my statebelirtmek, bildirmek
for gettingalma this kindtür of surgerycerrahlık were,
79
281049
6261
çünkü benim eyaletimde bu tür
bir operasyonun yasal koşulları
05:00
"Be at leasten az 21 yearsyıl oldeski,"
80
288160
1651
"En az 21 yaşında olmak"
05:03
"appeargörünmek of soundses mindus,
actingoyunculuk of your ownkendi accordanlaşma,"
81
291287
2938
"akıl sağlığı yerinde olmak,
kendi iradesiyle hareket etmek"
05:06
and "have a 30-day-gün waitingbekleme perioddönem."
82
294249
1857
ve " 30 günlük bekleme
süresini tamamlamak"
05:10
And I was perplexedçapraşık that I could meetkarşılamak
all of these legalyasal requirementsGereksinimler
83
298345
4413
Dondum kaldım. Yani bütün bu yasal
koşullara sahiptim ama buna rağmen
05:16
and still have to faceyüz a battlesavaş
in the examsınav roomoda
84
304067
3111
bir muayenehanede bedenim
üzerindeki bir hak (yetki) için
05:19
for my bodilybedensel autonomyözerklik.
85
307202
1467
mücadele etmek zorundaydım.
05:21
And it was dauntingyıldırıcı,
86
309957
1681
Bu gözümü korkutmuştu
05:24
but I was determinedbelirlenen.
87
312468
1251
ama ben kararlıydım.
05:26
I rememberhatırlamak I dressedgiyinmiş so professionallyprofesyonel olarak
to that first appointmentrandevu.
88
314664
4832
İlk randevuya çok profesyonelce
giyinerek gittiğimi hatırlıyorum.
05:31
(LaughterKahkaha)
89
319988
1177
(Kahkahalar)
05:33
I satoturdu up straightDüz.
90
321189
1667
Dimdik oturdum
05:34
I spokekonuştu clearlyAçıkça.
91
322880
1570
ve çok net konuştum.
05:37
I wanted to give that doctordoktor
everyher pieceparça of evidencekanıt
92
325292
4873
O doktora, o dosyadaki
doğum tarihinden ibaret olmadığıma dair
05:42
that I was not the datetarih
of birthdoğum in that filedosya.
93
330189
3103
bütün kanıtları sunmak istiyordum.
05:46
And I madeyapılmış sure to mentionsöz etmek things like,
94
334643
2481
Ve şu gibi şeylerden de
özellikle bahsettim:
05:49
"I just got my bachelor'sLisans degreederece
95
337148
1691
" Lisans diplomamı yeni aldım,
05:50
and I'm applyinguygulayarak
to these doctoralDoktora programsprogramlar,
96
338863
2563
şu doktora programına
başvuruyorum
05:53
I'm going to studyders çalışma these things."
97
341450
1931
ve şu konuda araştırma yapacağım"
05:55
And "my long-termuzun vadeli partnerortak
has this kindtür of business,"
98
343405
4138
"Birlikte yaşadığım kişinin
şöyle bir işi var,
05:59
and "I've donetamam researchAraştırma
on this for monthsay.
99
347567
3426
bu konuyu aylardır
araştırıyorum
06:03
I understandanlama everything
about it, all the risksriskler."
100
351017
2308
ve konuyla ilgili her şeyi
ve riskleri biliyorum." dedim.
06:06
Because I neededgerekli the doctordoktor to know
that this was not a whimheves,
101
354615
3708
Doktorun, bunun geçici bir heves
olmadığını anlamasını istiyordum,
06:10
not reactionarygerici,
102
358347
1961
tepkisel olmadığını
06:12
not your 20-something-bir şey
looking to go out and partyParti
103
360332
3452
ya da hamile kalma korkusu yaşamadan
partilere gitmek isteyen
06:15
withoutolmadan fearkorku of gettingalma knockedçaldı up ...
104
363808
2120
bir 20'lik olmadığımı...
06:17
(LaughterKahkaha)
105
365952
1968
(Kahkahalar)
06:19
that this supporteddestekli something
integralayrılmaz to who I was.
106
367944
2914
ve bunun kişiliğimin
bir parçası olduğunu.
Bilgilendirilmiş onayı (rıza)
anlıyordum
06:25
And I understandanlama informedbilgili consentrazı olmak,
107
373237
1640
06:26
so I fullytamamen expectedbeklenen to be reeducatedreeducated
on how it all workedişlenmiş, but ...
108
374901
6114
yani bu konuda tekrar eğitilmeye
kesinlikle hazırdım ama..
06:34
At one pointpuan, the informationbilgi beingolmak
givenverilmiş to me startedbaşladı to feel agenda'dGündem istiyorsunuz,
109
382909
4881
Bir ara, sanki bana verilen bilgilerin
gizli bir amacı var gibi gelmeye başladı
06:39
interlacedTitreşimli with biasönyargı
and inflatedşişirilmiş statisticsistatistik.
110
387814
5103
ön yargıya bulanmışlardı
ve istatistikler şişirilmişti.
06:45
The questionssorular beganbaşladı to feel interrogativesoru.
111
393603
2420
Sorular, sorgulama gibi gelmeye başladı.
Başlangıçta sadece soru soruyorlardı
06:49
At first they were askingsormak me questionssorular
112
397885
2462
06:52
that seemedgibiydi to understandanlama
my situationdurum better,
113
400371
3459
yani meselemi daha iyi anlamak
istiyor gibiydiler
06:55
and then it seemedgibiydi like they were
askingsormak questionssorular to try to tripgezi me up.
114
403854
3413
ama sonra, sanki beni yanıltmak, hataya
zorlamak ister gibi sormaya başladılar.
06:59
I feltkeçe like I was on the witnesstanık standdurmak,
beingolmak cross-examinedgözleniyorum.
115
407291
4348
Yani kendimi mahkemede çapraz
sorgulama yapılan tanık gibi hissettim.
Doktor partnerim hakkında soru soruyordu;
07:04
The doctordoktor askeddiye sordu me about my partnerortak.
116
412651
1929
07:07
"How does he or she
feel about all of this?"
117
415029
2194
" Bu konuda o kişi ne düşünüyor?"
07:10
"Well, I've been with
the sameaynı man for fivebeş yearsyıl,
118
418460
3477
"Şey, beş yıldır aynı
erkekle birlikteyim
07:13
and he fullytamamen supportsdestekler any decisionkarar
I make for my bodyvücut."
119
421961
2832
ve kendi bedenimle ilgili
her kararımı tamamen destekliyor"
07:17
And he said, "Well,
what happensolur in the futuregelecek,
120
425139
2581
Ve doktor : " Peki ya ileride
partnerin değişirse
07:19
if you changedeğişiklik partnersortaklar?
121
427744
1151
ne olacak?
07:20
What happensolur when that personkişi
wants childrençocuklar?"
122
428919
2190
O kişi çocuk isterse ne olacak?"
07:24
And I didn't quiteoldukça know
how to reacttepki to that,
123
432767
4152
Soruya nasıl tepki vereceğimi
tam bilemedim
07:28
because what I was hearingişitme
124
436943
2016
çünkü şöyle anlıyordum;
07:30
was this doctordoktor tell me that I'm supposedsözde
to disregardgöz ardı everything I believe
125
438983
6973
bu doktor bana, eğer partnerim
çocuk isterse, inandığım her şeye
boş vermem gerektiğini söylüyordu.
07:37
if a partnerortak demandstalepler childrençocuklar.
126
445980
2800
07:40
So I told him not to worryendişelenmek about that.
127
448804
3160
Adama şunu dedim;
"Bunun için endişelenmeyin.
07:43
My stanceduruş on childbearingdoğurganlık
has always been first datetarih conversationkonuşma.
128
451988
3244
İlk buluşmadaki sohbet konum,
daima çocuk doğurmadaki duruşumdur.
07:47
(LaughterKahkaha)
129
455597
6087
(Kahkahalar)
07:53
(CheeringTezahürat)
130
461708
1150
(Tezahürat)
07:54
(LaughterKahkaha)
131
462882
3921
(Kahkahalar)
07:59
He then askssorar me to considerdüşünmek
132
467253
2413
Sonra benden şunu düşünmemi istedi;
08:03
how "in 20 yearsyıl, you could really
come to regretpişman this" ...
133
471531
4262
"20 yıl sonra çok
pişman olabilirsin, keşke
08:08
as thoughgerçi I hadn'tolmasaydı.
134
476848
1461
yaptırmasaydım" gibi.
08:11
I told him,
135
479654
4478
Şöyle cevapladım;
08:16
"OK, if I wakeuyanmak up one day
136
484156
3225
"Tamam, eğer bir gün aklım başıma gelir
08:20
and realizegerçekleştirmek, you know,
137
488555
3048
yani anlarsam,
08:23
I wishdilek I'd madeyapılmış a differentfarklı
decisionkarar back then,
138
491627
2722
keşke o zaman farklı
bir karar verseydim dersem
08:28
the truthhakikat is, I'd only removedçıkarıldı
a singletek pathyol to parenthoodEbeveynlik.
139
496856
3015
gerçek şu olur, anneliğe giden
tek bir yolu elemiş olurum.
08:32
I never neededgerekli biologyBiyoloji
to formform familyaile anywayneyse."
140
500973
2533
Bir aile kurmak için biyolojiye
zaten baştan ihtiyacım yoktu ki''
08:36
(ApplauseAlkış)
141
504356
7000
(Alkışlar)
08:44
And I would much ratherdaha doğrusu
dealanlaştık mı with that any day
142
512892
3785
Ve bir gün, aslında istemediğim
ve büyütmeye hazır olmadığım
08:48
than dealanlaştık mı with one day wakinguyanma up,
143
516701
2968
bir çocuk doğurduğum
08:51
realizegerçekleştirmek I'd had a childçocuk
144
519694
3969
gerçeğiyle yüzleşmek yerine
08:55
that I didn't really want
or was preparedhazırlanmış to carebakım for.
145
523688
5921
ben kendi gerçeğimle herhangi bir gün
yüzleşmeyi tercih ederim.
09:01
Because one of these affectsetkiler only me.
146
529633
2547
Çünkü bu gerçeğin biri
sadece beni etkilerken
09:04
The other affectsetkiler a childçocuk,
147
532873
2467
diğeri bir çocuğu etkiler,
09:07
theironların developmentgelişme, theironların well-beingsağlık --
148
535364
2286
onların gelişimi, onların sağlığı--
09:09
(ApplauseAlkış)
149
537674
3659
(Alkışlar)
09:13
and humaninsan beingsvarlıklar
are not to be gambledkumar oynadı with.
150
541357
2174
ve insan üzerine kumar
oynanacak bir şey değildir.
09:18
He then tellsanlatır me why no one
was going to approveonaylamak this procedureprosedür,
151
546058
6027
Sonra bana neden hiç kimsenin
bu işlemi kabul etmeyeceğini anlattı
09:24
certainlykesinlikle not he,
152
552109
1515
kesinlikle kendi değil,
09:25
because of a conceptkavram
calleddenilen medicaltıbbi paternalismpaternalist,
153
553648
3239
tıbbı ataerkillik denen
kavram yüzündenmiş
09:28
whichhangi allowsverir him,
as my well-informedbilgili providersağlayıcı,
154
556911
5065
ve bu, benim yetkin uzmanım
olarak ona, benim adıma
09:34
to make decisionskararlar for me ...
155
562000
2230
karar verme yetkisi veriyormuş,
ve benim için neyin iyi olacağı
onun düşüncesine göre belirlenir
09:37
basedmerkezli on his perceptionalgı
of my besten iyi interestfaiz,
156
565481
2813
09:40
regardlessne olursa olsun of what I,
as the patienthasta, want or believe.
157
568318
2706
ve bir hasta olarak benim
istek veya düşünceme bakılmazmış.
09:44
He takes this opportunityfırsat to stepadım out
158
572800
2985
Bu fırsatı değerlendirdi ve gidip
09:47
and discusstartışmak my casedurum
with my potentialpotansiyel surgeoncerrah,
159
575809
3896
konuyu benim potansiyel
cerrahımla görüşmek istedi
09:51
and throughvasitasiyla the doorkapı, I hearduymak him
describetanımlamak me as a little girlkız.
160
579729
5277
kapıdan sesini duyuyordum,
beni küçük bir kız gibi tarif ediyordu.
10:01
I was so offendedrahatsız.
161
589137
1714
Çok kırılmıştım.
10:03
I wanted to defendsavunmak myselfkendim.
162
591434
1550
Kendimi savunmak istiyordum.
10:05
I wanted to explicitlyaçıkça explainaçıklamak
to eachher one of these providerssağlayıcıları
163
593412
4421
Bu uzmanların her birine
çok açık bir biçimde, bana olan
davranışlarının aşağılayıcı ve cinsiyetçi
10:09
how they were treatingtedavi me,
164
597857
1320
10:11
that it was belittlingbelittling and sexistcinsiyet ayrımı,
165
599201
2425
olduğunu anlatmak istiyordum
10:13
and I didn't have to take it.
166
601650
2761
ve bunu kabullenmek zorunda değildim.
10:19
But I did take it.
167
607082
1150
Fakat kabullendim.
10:22
I swallowedyutulması everyher sharpkeskin wordsözcük in my throatboğaz,
168
610211
2545
Dişlerimi sıktım ve bana söyledikleri
bütün acı sözleri yuttum ve
10:26
clenchedsıkılı my jawçene, and insteadyerine
169
614501
3037
10:29
answeredcevap eachher one of theironların condescendingKendini üstün görüyorsun
questionssorular and statementsifadeleri.
170
617562
5204
onların bütün küçümseyen soru ve
açıklamalarına cevap verdim.
Ben oraya tarafsızlık ve
destek bulma umuduyla gitmiş
10:36
I had come here looking
for objectivitytarafsızlık and supportdestek
171
624595
3982
10:40
and insteadyerine I feltkeçe dismissedgörevden alındı and silencedsusturdu,
172
628601
4067
ancak yok sayılmış, susturulmuş ve
bu yüzden kendimden nefret etmiştim,
10:44
and I hatednefret edilen myselfkendim for it.
173
632692
1369
10:46
I hatednefret edilen that I was lettingicar people
disrespectSaygısızlık me repeatedlydefalarca.
174
634085
4596
Bana defalarca saygısızlık yapılmasına
izin verdiğim için kendimden nefret ettim.
10:51
But this was my one shotatış.
175
639918
1818
Ama bu benim tek şansımdı.
10:57
That was one of multipleçoklu consultationsdanışmalar
that I had to go to.
176
645424
4484
Bu, yapmak zorunda kaldığım
çok sayıda görüşmeden biriydi.
11:02
At one pointpuan, I had seengörüldü fivebeş or sixaltı
medicaltıbbi professionalsprofesyoneller in the sameaynı hoursaat.
177
650967
4222
Bir ara, aynı anda beş veya altı
uzman vs. tıp çalışanıyla görüştüm.
11:07
The doorkapı to the examsınav roomoda
feltkeçe more like the doorkapı to a clownpalyaço cararaba.
178
655891
3524
Muayenehaneye girerken kendimi
sirk vagonuna biniyor gibi hissettim.
11:11
There's my primarybirincil,
179
659439
1366
İşte benim uzman,
11:12
there's his colleagueçalışma arkadaşı,
180
660829
1808
işte onun meşlektaşı,
11:14
the directoryönetmen, OK.
181
662661
2493
direktör, tamam.
11:17
It feltkeçe like I was askingsormak them
to infectenfekte me with smallpoxÇiçek hastalığı
182
665178
5396
Sanki onlardan bana çiçek
virüsü bulaştırmalarını istemişim gibi
11:22
insteadyerine of, I don't know,
obtainelde etmek birthdoğum controlkontrol.
183
670598
4403
bunun yerine, ne bileyim
doğum kontrol yöntemi.
11:28
But I didn't wavertereddüt,
184
676787
4342
Ama kararsızlığa kapılmadım
11:33
and I was persistentkalıcı,
185
681153
2247
ve ısrarcıydım
11:35
and I eventuallysonunda convincedikna olmuş one of them
to allowizin vermek the procedureprosedür.
186
683424
6373
ve en sonunda onlardan birini
bu işleme izin vermeye ikna ettim.
11:42
And even as I am in the roomoda,
signingimza the consentrazı olmak formsformlar
187
690790
5270
Ama hâlâ, daha odadayken,
izin belgelerini imzalarken,
11:48
and gettingalma the hormonehormon shotsçekim
and tyingbağlama up loosegevşek endsuçları ...
188
696084
4373
hormon iğneleri yapılırken
ve son pürüzler giderilirken bile
11:53
my doctordoktor is shakingsallama
his headkafa in disapprovalret.
189
701556
3959
doktor başını iki yana
sallamaya devam ediyor
11:59
"You'llYou'll changedeğişiklik your mindus."
190
707335
1515
"Fikrin değişecek" diyordu.
12:03
I never really understoodanladım
191
711542
3239
Bütün bu şeyleri yaşamadan önce
12:06
how stronglyşiddetle this societytoplum
clingstutunur to this rolerol
192
714805
4356
toplumun bu role (anneliğe) ne kadar
12:11
untila kadar I wentgitti throughvasitasiyla this.
193
719185
1317
sıkı bağlı olduğunu anlamamıştım.
12:13
I experienceddeneyimli firsthandilk elden, repeatedlydefalarca,
194
721556
6055
Bunu birinci elden defalarca yaşadım
12:20
how people, be it medicaltıbbi providerssağlayıcıları,
195
728908
3634
insanlar, sağlık uzmanları,
12:26
colleaguesmeslektaşlar, strangersyabancı insanlar,
196
734175
2270
meşlektaşlar, yabancılar diyelim,
12:30
were literallyharfi harfine unableaciz
to separateayrı me beingolmak a womankadın
197
738554
5659
benim kadınlığımla anneliğimi
birbirinden ayırmada
12:37
from me beingolmak a motheranne.
198
745261
1483
ne kadar çok zorlanıyorlardı.
12:40
And I've always believedinanılır
that havingsahip olan childrençocuklar
199
748191
4589
Ve ben her zaman
çocuk doğurmanın, kadın olmanın
12:44
was an extensionuzantı of womanhoodkadınlık,
not the definitiontanım.
200
752804
2483
bir uzantısı (özelliği) olduğuna
inandım, tanımı olduğuna değil.
12:48
I believe that a woman'skadının valuedeğer
201
756728
2676
Bence bir kadının değeri
12:51
should never be determinedbelirlenen
by whetherolup olmadığını or not she has a childçocuk,
202
759428
4482
asla çocuk doğurup doğurmadığına
göre belirlenmemelidir.
12:55
because that stripsşeritler her
of her entiretüm identityKimlik
203
763934
4144
Çünkü bu durumda onun
bütün yetişkin kimliğini
13:00
as an adultyetişkin untoşöyle herselfkendini.
204
768102
1419
soyup onu indirgersiniz.
13:02
WomenKadınlar have this amazingşaşırtıcı abilitykabiliyet
to createyaratmak life,
205
770492
3534
Kadınlar hayat vermek gibi
muhteşem bir kabiliyete sahiptir
13:07
but when we say that that is her purposeamaç,
206
775185
2111
ama kadının amacı budur demek
13:11
that saysdiyor that her entiretüm existencevaroluş
is a meansanlamına geliyor to an endson.
207
779414
4483
onun bütün var oluşunu bir amaca
yönelik araç olarak görmektir.
Toplumun bize yüklediği rollerin
basit kelimelerden çok daha fazlası
13:20
It's so easykolay to forgetunutmak the rolesroller
that societytoplum placesyerler on us
208
788995
4156
13:25
are so much more than meresırf titlesbaşlıklar.
209
793175
2233
olduğunu unutmak gayet kolay.
13:27
What about the weightağırlık
that comesgeliyor with them,
210
795432
2564
Peki ya çocukla birlikte
gelen kilolar,
13:30
the pressurebasınç to conformuygun
to these standardsstandartlar ...
211
798020
2229
bazı standartlara
uyum sağlama baskısı,
13:33
the fearkorku associatedilişkili with questioningsorgulama them,
212
801169
2166
bunları sorgulamaya korkmak
13:36
and the desiresarzuları that we
castoyuncular asidebir kenara to acceptkabul etmek them?
213
804375
2452
ve bunları kabullenme adına
bir kenara attığımız arzular.
13:40
There are manyçok pathsyolları
to happinessmutluluk and fulfillmentyerine getirilmesi.
214
808841
2382
Mutluluk ve başarıya giden
pek çok yol var
ve hepsi birbirinden farklı görünüyor
13:44
They all look very differentfarklı,
215
812222
1971
13:46
but I believe that everyher one
216
814217
4723
ama ben bu yolların tamamının
13:50
is paveddöşeli with the right
to self-determinationkendi kaderini tayin.
217
818964
2984
kendi kaderini tayin etme hakkıyla
döşeli olduğuna inanıyorum.
13:57
I want womenkadınlar to know that your choiceseçim
to embracekucaklamak or foregovazgeçmek motherhoodAnnelik
218
825951
6873
Kadınların şunu bilmesini istiyorum;
anneliği kucaklamak da vazgeçmek de
14:06
is not in any way tiedbağlı
to your worthinessuğraşları or identityKimlik
219
834546
3771
senin seçimin ve bunun senin
değerin ve kişiliğinle hiçbir bağı yok,
14:10
as spouses, as adultsyetişkinler, or as womenkadınlar ...
220
838341
4098
eş olarak, yetişkin olarak, kadın olarak..
14:15
and there absolutelykesinlikle is
a choiceseçim behindarkasında maternityAnnelik,
221
843820
4338
ve anneliğin arkasında
kesinlikle bir seçim var
14:20
and it is yoursseninki
222
848182
1802
bu senin seçimin
14:22
and yoursseninki aloneyalnız.
223
850008
1150
sadece senin seçimin.
14:23
Thank you.
224
851645
1151
Teşekkürler.
14:24
(ApplauseAlkış)
225
852820
7000
(Alkışlar)
Translated by berat güven
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Christen Reighter - Poet, essayist
Christen Reighter writes and performs as a poet and essayist, focusing primarily on social justice issues.

Why you should listen

Christen Reighter's primary advocacy platform is for the childfree-choice. She often writes and speaks out about her experience obtaining elective sterilization at age 22, including how she encountered and confronted harassing societal prejudice, condescending medical paternalism, and civil rights violations. Her other writing and advocacy work includes LGBTQIA+ rights, gender equality, sex-positivity, women's issues (including sexual assault) and mental health issues and recovery. 

Reighter is also an award-winning spoken word artist. she has competed and performed across the country and in international competitions such "Brave New Voices" on on HBO.

Originally born and raised in Texas, Reighter now lives happily in beautiful Colorado with her partner and their three rambunctious cats, and she currently is finishing her MA in clinical mental health counseling.

More profile about the speaker
Christen Reighter | Speaker | TED.com