ABOUT THE SPEAKER
Sanjay Pradhan - Development Leader
Sanjay Pradhan is vice president of the World Bank Institute, helping leaders in developing countries learn skills for reform, development and good governance.

Why you should listen

The World Bank Institute is the part of the World Bank that focuses on "capacity" -- the piece of polite jargon that masks a big question: How do countries learn? And in a state with a history of corruption, failure and debt, how can leaders -- both public and private-sector -- gain the ability to grow, build, govern? The WBI teaches those skills, focusing on the key force behind real change: building teams and coalitions.

Sanjay Pradhan joined the WBI in 2008, and has worked since then to refine its strategy into three interconnected plans: Open Knowledge, Collaborative Governance, and Innovative Solutions. He is an advocate of transparency and openness as development tools.

More profile about the speaker
Sanjay Pradhan | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2012

Sanjay Pradhan: How open data is changing international aid

Sanjay Pradhan: Açık verilerin uluslararası yardım çalışmalarına etkisi

Filmed:
514,973 views

Kalkındırma ve yardım fonlarının, bunlara en fazla ihtiyaç duyan insanlara ulaştığından nasıl emin olabiliriz? Dünya Bankası'ndan Sanjay Pradhan, yardım çalışmalarının, bir yandan yolsuzlukla savaşırken öte yandan maksimum etki sağlamasına yardımcı olacak üç ilke sunuyor. İlk anahtar: bozuk sistemi değiştirmeye çalışan oyuncular ile, ihtiyaç duydukları veriler arasında bir bağlantı oluşturmak.
- Development Leader
Sanjay Pradhan is vice president of the World Bank Institute, helping leaders in developing countries learn skills for reform, development and good governance. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I grewbüyüdü up in BiharBihar, India'sHindistan'ın poorestyoksul statebelirtmek, bildirmek,
0
402
5009
Ben, Hindistan'ın en yoksul bölgesi Bihar'da büyüdüm.
00:21
and I rememberhatırlamak when I was sixaltı yearsyıl oldeski,
1
5411
3466
Altı yaşındayken bir gün eve geldim,
00:24
I rememberhatırlamak cominggelecek home one day to find a cartaraba
2
8877
3766
kapımızın önünde
00:28
fulltam of the mostçoğu deliciouslezzetli sweetsTatlılar at our doorstepkapılarına.
3
12643
5321
içi lezzetli şekerlemelerle dolu bir araba duruyordu.
00:33
My brothersKardeşler and I dugkazdık in,
4
17964
3489
Kardeşlerimle birlikte şekerlemelere daldık
00:37
and that's when my fatherbaba camegeldi home.
5
21453
3288
ve tam o sırada babam eve geldi.
00:40
He was lividmosmor, and I still rememberhatırlamak how we criedağladım
6
24741
5464
Öfkeden deliye döndü. Yarım kalan şekerlemelerle birlikte
00:46
when that cartaraba with our half-eatenyarısı yenmiş sweetsTatlılar
7
30205
4064
o arabanın götürülüşüne nasıl ağladığımızı
00:50
was pulledçekti away from us.
8
34269
3217
hiç unutmam.
00:53
LaterDaha sonra, I understoodanladım why my fatherbaba got so upsetüzgün.
9
37486
4801
Babamın neden bu kadar kızdığını sonradan öğrendim.
00:58
Those sweetsTatlılar were a briberüşvet
10
42287
3225
O şekerlemeler meğer rüşvetmiş.
01:01
from a contractormüteahhit who was tryingçalışıyor to get my fatherbaba
11
45512
3581
Bir hükümet işini bağlaması için
01:04
to awardödül him a governmenthükümet contractsözleşme.
12
49093
3463
babamı ikna etmeye çalışan bir müteahhit göndermişti.
01:08
My fatherbaba was responsiblesorumluluk sahibi for buildingbina roadsyollar in BiharBihar,
13
52556
4661
Babam mesleği gereği Bihar'daki yol yapım işlerini yürütüyordu.
01:13
and he had developedgelişmiş a firmfirma stanceduruş againstkarşısında corruptionbozulma,
14
57217
4603
Yolsuzluğa karşı sert bir duruşu vardı,
01:17
even thoughgerçi he was harassedtaciz and threatenedtehdit.
15
61820
4048
taciz ve tehdit edilmesine rağmen.
01:21
His was a lonelyyalnız strugglemücadele, because BiharBihar
16
65868
3368
Onunkisi yalnız başına verilen bir mücadeleydi;
01:25
was alsoAyrıca India'sHindistan'ın mostçoğu corruptyozlaşmış statebelirtmek, bildirmek,
17
69236
3737
Bihar, Hindistan'da yolsuzluğun en yaygın olduğu
01:28
where publichalka açık officialsYetkililer were enrichingzenginleştirici themselveskendilerini,
18
72973
3762
kamu görevlilerinin yoksul halka hizmet etmek yerine
01:32
[ratherdaha doğrusu] than servingservis the poorfakir who had no meansanlamına geliyor
19
76735
4093
kendi ceplerini doldurduğu ve insanların
01:36
to expressekspres theironların anguishacı if theironların childrençocuklar
20
80828
3946
çocukları aç ya da eğitimden yoksun kaldığında
01:40
had no foodGıda or no schoolingeğitim.
21
84774
3833
seslerini duyuramadıkları bir yerdi.
01:44
And I experienceddeneyimli this mostçoğu viscerallyviscerally
22
88607
4357
Ben bu durumu, yoksulluk üzerine çalışmalar yapmak amacıyla
01:48
when I traveledseyahat to remoteuzak villagesköyler to studyders çalışma povertyyoksulluk.
23
92964
6298
ücra köylere gittiğimde birebir yaşadım.
01:55
And as I wentgitti villageköy to villageköy,
24
99262
3817
Bir köyden diğerine seyahat ettiğim günlerden birinde
01:58
I rememberhatırlamak one day, when I was famishedaçsın and exhaustedbitkin,
25
103079
6512
açlıktan ve yorgunluktan
02:05
and I was almostneredeyse collapsingdaraltma
26
109591
2319
kavurucu sıcakta bir ağacın altında
02:07
in a scorchingkavurucu heatsıcaklık underaltında a treeağaç,
27
111910
3030
bayılmak üzereydim.
02:10
and just at that time, one of the poorestyoksul menerkekler in that villageköy
28
114940
6059
Tam o sırada köyün en yoksullarından bir adam
02:16
inviteddavet me into his hutkulübe and graciouslynezaketle fedfederasyon me.
29
120999
5916
beni kulübesine davet ederek cömertçe ikramda bulundu.
02:22
Only I latersonra realizedgerçekleştirilen that what he fedfederasyon me
30
126915
4648
Sonradan anladım ki, bana ikram ettiği şeyler
02:27
was foodGıda for his entiretüm familyaile for two daysgünler.
31
131563
5743
bütün ailesinin iki günlük yiyeceğiydi.
02:33
This profoundderin gifthediye of generositycömertlik
32
137306
4423
Bu muazzam cömertlik
02:37
challengedmeydan and changeddeğişmiş the very purposeamaç of my life.
33
141729
5278
hayatımın anlamını derinden sarstı ve değiştirdi.
02:42
I resolvedkararlı to give back.
34
147007
3772
Bunu karşılıksız bırakamazdım.
02:46
LaterDaha sonra, I joinedkatıldı the WorldDünya BankBanka, whichhangi soughtaranan to fightkavga
35
150779
4304
Daha sonra, zengin ülkelerden yoksul ülkelere yardım aktarımı yaparak
02:50
suchböyle povertyyoksulluk by transferringaktarma aidyardım from richzengin to poorfakir countriesülkeler.
36
155083
5768
yoksullukla mücadele eden Dünya Bankası'na katıldım.
02:56
My initialilk work focusedodaklı on UgandaUganda, where I focusedodaklı
37
160851
5032
İlk görevim Uganda'ydı.
03:01
on negotiatingmüzakere reformsreformlar with the FinanceFinans MinistryBakanlığı of UgandaUganda
38
165883
4228
Hibelerimizden yararlanabilmeleri amacıyla
03:06
so they could accesserişim our loanskrediler.
39
170111
2829
Uganda Ekonomi Bakanlığı ile reform görüşmeleri yürütüyordum.
03:08
But after we disbursedödemişti the loanskrediler, I rememberhatırlamak
40
172940
3131
Ancak, hibeler verildikten sonra Uganda'da bir yolculuğa çıktım.
03:11
a tripgezi in UgandaUganda where I foundbulunan newlyYeni builtinşa edilmiş schoolsokullar
41
176071
4718
Kendimi yeni yapılmış okullarda buldum;
03:16
withoutolmadan textbooksders kitapları or teachersöğretmenler,
42
180789
2784
kitabı, öğretmeni olmayan.
03:19
newyeni healthsağlık clinicsklinikler withoutolmadan drugsilaçlar,
43
183573
2920
Yeni yapılmış klinikler gördüm; ilacı olmayan.
03:22
and the poorfakir oncebir Zamanlar again withoutolmadan any voiceses or recourserücu.
44
186493
5783
Bir de yoksul halk vardı; derdini anlatamayan, başvurabileceği bir yeri olmayan.
03:28
It was BiharBihar all over again.
45
192276
3576
Kendimi bir başka Bihar'da bulmuştum.
03:31
BiharBihar representstemsil the challengemeydan okuma of developmentgelişme:
46
195852
3960
Bihar, kalkınmanın önündeki engelin timsali gibi:
03:35
abjectsefil povertyyoksulluk surroundedçevrili by corruptionbozulma.
47
199812
3911
yolsuzluğun çevrelediği çaresiz yoksulluğun.
03:39
GloballyGenel olarak, 1.3 billionmilyar people livecanlı on lessaz than
48
203723
4260
Dünya genelinde 1.3 milyar insan günde 1.25 doların
03:43
$1.25 a day, and the work I did in UgandaUganda
49
207983
4709
altında bir parayla yaşıyor ve Uganda'da yaptığım çalışma
03:48
representstemsil the traditionalgeleneksel approachyaklaşım to these problemssorunlar
50
212692
4931
bu sorunlara karşı benimsenen geleneksel yaklaşımın bir yansıması.
03:53
that has been practiceduygulanan sincedan beri 1944,
51
217623
4292
Bu yaklaşım, 2. Dünya Savaşı'nı kazanan
03:57
when winnerskazananlar of WorldDünya WarSavaş IIII, 500 foundingkurucu fathersbabalar,
52
221915
5620
500 kurucu babayla bir tek kurucu annenin
04:03
and one lonelyyalnız foundingkurucu motheranne,
53
227535
3436
ABD'nin New Hampshire eyaletinde toplandığı
04:06
gatheredtoplanmış in NewYeni HampshireHampshire, USAABD,
54
230971
2427
ve aralarında Dünya Bankası'nın da bulunduğu
04:09
to establishkurmak the BrettonBretton WoodsWoods institutionskurumlar,
55
233398
2619
Bretton Woods kurumlarını kurdukları
04:11
includingdahil olmak üzere the WorldDünya BankBanka.
56
236017
1805
1944 yılından beri uygulanagelmiştir.
04:13
And that traditionalgeleneksel approachyaklaşım to developmentgelişme
57
237822
3300
Kalkınmaya yönelik bu geleneksel yaklaşımın
04:17
had threeüç keyanahtar elementselementler. First, transferaktarma of resourceskaynaklar
58
241122
3936
üç önemli öğesi bulunuyordu. Birincisi;
04:20
from richzengin countriesülkeler in the NorthKuzey
59
245058
1951
Kuzeydeki zengin ülkelerden
04:22
to pooreryoksul countriesülkeler in the SouthGüney,
60
247009
2497
Güneydeki yoksul ülkelere kaynak aktarımı
04:25
accompaniedeşlik by reformreform prescriptionsreçeteler.
61
249506
2893
ve beraberinde gelen reform yönergeleriydi.
04:28
Secondİkinci, the developmentgelişme institutionskurumlar that channeledkanalize
62
252399
3566
İkincisi; bu aktarımları kanalize eden kurumların opak olmaları;
04:31
these transferstransferler were opaqueopak, with little transparencyşeffaflık
63
255965
4762
neyi finanse ettikleri veya hangi sonuçlara vardıkları
04:36
of what they financedfinanse or what resultsSonuçlar they achievedelde.
64
260727
3800
konusunda yeterli derecede şeffaf olmamalarıydı.
04:40
And thirdüçüncü, the engagementnişan in developinggelişen countriesülkeler
65
264527
3913
Üçüncüsü; gelişmekte olan ülkelerdeki katılımın
04:44
was with a narrowdar setset of governmenthükümet elitesElitler
66
268440
3282
hükümetin etrafındaki dar bir elit çevreyle sınırlı kalması,
04:47
with little interactionetkileşim with the citizensvatandaşlar, who are
67
271722
3314
kalkındırma yardımlarından asıl faydalanacak vatandaşlarla
04:50
the ultimatenihai beneficiariesyararlananlar of developmentgelişme assistanceyardım.
68
275036
4285
yeterli etkileşimin olmamasıydı.
04:55
TodayBugün, eachher of these elementselementler is openingaçılış up
69
279321
4201
Küresel çevremizdeki köklü değişimler nedeniyle
04:59
duenedeniyle to dramaticdramatik changesdeğişiklikler in the globalglobal environmentçevre.
70
283522
3360
bugün, bu öğelerde açılımlar yaşanıyor.
05:02
OpenAçık knowledgebilgi, openaçık aidyardım, openaçık governanceYönetim,
71
286882
3695
Açık bilgi, açık yardım, açık yönetişim
05:06
and togetherbirlikte, they representtemsil etmek threeüç keyanahtar shiftskaymalar
72
290577
3745
ve birlikte bunlar kalkınmaya başka bir boyut kazandıran
05:10
that are transformingdönüştürme developmentgelişme
73
294322
2770
üç ana değişimi temsil ediyor.
05:12
and that alsoAyrıca holdambar greaterbüyük hopeumut for the problemssorunlar
74
297092
3713
Aynı zamanda Uganda ve Bihar'da tanık olduğum
05:16
I witnessedtanık in UgandaUganda and in BiharBihar.
75
300805
4573
sorunların çözümü için umut saçıyor.
05:21
The first keyanahtar shiftvardiya is openaçık knowledgebilgi.
76
305378
2966
Birinci ana değişim, açık bilgi.
05:24
You know, developinggelişen countriesülkeler todaybugün will not simplybasitçe
77
308344
3561
Bildiğiniz gibi günümüzde artık gelişmekte olan ülkeler
05:27
acceptkabul etmek solutionsçözeltiler that are handedeli down to them
78
311905
3597
ABD, Avrupa ya da Dünya Bankası'nın sunduğu
05:31
by the U.S., EuropeEurope or the WorldDünya BankBanka.
79
315502
3627
çözümleri kabul etmekle yetinmiyorlar.
05:35
They get theironların inspirationilham, theironların hopeumut,
80
319129
2835
Kendi ilham kaynaklarını, umutlarını ve
05:37
theironların practicalpratik know-hownasil OLDUĞUNU biliyorum,
81
321964
2400
uygulamaya ilişkin teknik bilgilerini
05:40
from successfulbaşarılı emerginggelişmekte olan economiesekonomiler in the SouthGüney.
82
324364
3551
Güneyde yükselmekte olan başarılı ekonomilerden sağlıyorlar.
05:43
They want to know how ChinaÇin liftedkaldırdı 500 millionmilyon people
83
327915
4680
Çin'in 30 yıl içinde 500 milyon insanı yoksulluğun pençesinden
05:48
out of povertyyoksulluk in 30 yearsyıl,
84
332595
3663
nasıl kurtardığını bilmek istiyorlar
05:52
how Mexico'sMeksika'nın OportunidadesOportunidades programprogram
85
336258
2946
ya da Meksika'nın Oportunidades programının
05:55
improvedgelişmiş schoolingeğitim and nutritionbeslenme for millionsmilyonlarca of childrençocuklar.
86
339204
4696
milyonlarca çocuğun eğitim ve beslenme şartlarını nasıl iyileştirdiğini...
05:59
This is the newyeni ecosystemekosistem of open-knowledgeaçık-bilgi flowsakar,
87
343900
5662
Bu açık bilgi akışının yeni ekosistemi,
06:05
not just travelingseyahat NorthKuzey to SouthGüney, but SouthGüney to SouthGüney,
88
349562
4933
yalnızca Kuzeyden Güneye bir rota izlemiyor, Güneyden Güneye
06:10
and even SouthGüney to NorthKuzey,
89
354495
2303
hatta Güneyden Kuzeye de yol alıyor;
06:12
with Mexico'sMeksika'nın OportunidadesOportunidades todaybugün inspiringilham verici NewYeni YorkYork CityŞehir.
90
356798
5742
Meksika'nın Oportunidades programının New York'a ilham vermesi gibi.
06:18
And just as these North-to-SouthKuzey Güney transferstransferler are openingaçılış up,
91
362540
3848
Kuzeyden Güneye aktarımlar dışa açılırken,
06:22
so too are the developmentgelişme institutionskurumlar
92
366388
2840
bu aktarımları kanalize eden
06:25
that channeledkanalize these transferstransferler.
93
369228
2527
kalkındırma kurumları da dışa açılıyor.
06:27
This is the secondikinci shiftvardiya: openaçık aidyardım.
94
371755
3869
Bu da ikinci değişim hareketi: açık yardım.
06:31
RecentlySon zamanlarda, the WorldDünya BankBanka openedaçıldı its vaultkasa of dataveri
95
375624
3550
Dünya Bankası son zamanlarda veri deposunu kamu kullanımına açarak
06:35
for publichalka açık use, releasingserbest bırakma 8,000 economicekonomik and socialsosyal indicatorsgöstergeler
96
379174
4863
200 ülke için 50 yılı aşkın süredir toplanan
06:39
for 200 countriesülkeler over 50 yearsyıl,
97
384037
4369
8,000 ekonomik ve sosyal göstergeyi paylaştı.
06:44
and it launchedbaşlattı a globalglobal competitionyarışma to crowdsourcecrowdsource
98
388406
3978
Ayrıca, kullanıcı kitlelerinin bu verileri kullanarak yeni uygulamalar yaratmaları konusunda
06:48
innovativeyenilikçi appsuygulamaların usingkullanma this dataveri.
99
392384
3667
küresel bir rekabete öncülük etti.
06:51
DevelopmentGeliştirme institutionskurumlar todaybugün are alsoAyrıca openingaçılış
100
396051
3173
Günümüzde kalkındırma kurumları da
06:55
for publichalka açık scrutinyinceleme the projectsprojeler they financemaliye.
101
399224
3814
finanse ettikleri projeleri kamu incelemelerine açıyorlar.
06:58
Take GeoMappingGeoMapping. In this mapharita from KenyaKenya,
102
403038
4265
Örneğin GeoMapping. Kenya'ya at bu haritada
07:03
the redkırmızı dotsnoktalar showgöstermek where all the schoolsokullar financedfinanse by donorsBağış
103
407303
4719
kırmızı noktalar, hibe sahipleri tarafından finanse edilen okulları gösteriyor
07:07
are locatedbulunan, and the darkerdaha koyu the shadeGölge of greenyeşil,
104
412022
3992
yeşilin tonu koyulaştıkça
07:11
the more the numbernumara of out-of-schoolokul childrençocuklar.
105
416014
3360
okuldan yoksun çocuk sayısı artmakta.
07:15
So this simplebasit mashupmashup revealsortaya çıkarır that donorsBağış
106
419374
4136
Bu basit uygulamaya göre, hibe sahiplerinin
07:19
have not financedfinanse any schoolsokullar in the areasalanlar
107
423510
2976
bu bölgelerde henüz bir okulu finanse etmediğini görüyoruz.
07:22
with the mostçoğu out-of-schoolokul childrençocuklar,
108
426486
2108
Okula gitmeyen çocuk sayısının en fazla olduğu bölgelerde
07:24
provokingtahrik newyeni questionssorular. Is developmentgelişme assistanceyardım
109
428594
4092
yeni sorular ortaya çıkıyor: Kalkındırma yardımları
07:28
targetinghedeflemesi those who mostçoğu need our help?
110
432686
4619
yardımımıza en çok ihtiyaç duyanlara gerçekten ulaşıyor mu?
07:33
In this mannertavır, the WorldDünya BankBanka has now GeoMappedGeoMapped
111
437305
2902
Bu bağlamda Dünya Bankası 143 ülkede yürütülen
07:36
30,000 projectproje activitiesfaaliyetler in 143 countriesülkeler,
112
440207
4942
30,000 proje etkinliğini GeoMap'e aktarmış durumda
07:41
and donorsBağış are usingkullanma a commonortak platformplatform
113
445149
3176
ve hibe sahipleri ortak bir platform kullanarak
07:44
to mapharita all theironların projectsprojeler.
114
448325
2945
projelerinin haritlarına erişebiliyorlar.
07:47
This is a tremendousmuazzam leapsıçrama forwardileri in transparencyşeffaflık
115
451270
4862
Bu gelişme, yapılan yardımların şeffaflığı ve hesapverilebilirliği
07:52
and accountabilityHesap verebilirlik of aidyardım.
116
456132
2842
açısından çok önemli bir adım.
07:54
And this leadspotansiyel müşteriler me to the thirdüçüncü, and in my viewgörünüm,
117
458974
2996
Bu da bizi kalkındırmanın üçüncü ve bana kalırsa
07:57
the mostçoğu significantönemli shiftvardiya in developmentgelişme:
118
461970
3332
en önemli değişimine getiriyor:
08:01
openaçık governanceYönetim. GovernmentsHükümetler todaybugün are openingaçılış up
119
465302
4215
açık yönetişim. Artık vatandaşlar seslerinin duyulmasını ve
08:05
just as citizensvatandaşlar are demandingzahmetli voiceses and accountabilityHesap verebilirlik.
120
469517
3977
hesap verilmesini talep ederken, hükümetler dışa açılıyor.
08:09
From the ArabArap SpringBahar to the AnnaAnna HazareHazare movementhareket in IndiaHindistan,
121
473494
4030
Arap Baharından, Hindistan'daki Anna Hazare hareketine kadar
08:13
usingkullanma mobileseyyar phonestelefonlar and socialsosyal mediamedya
122
477524
2734
cep telefonları ve sosyal medya aracılığıyla
08:16
not just for politicalsiyasi accountabilityHesap verebilirlik
123
480258
2614
yalnızca siyasette değil
08:18
but alsoAyrıca for developmentgelişme accountabilityHesap verebilirlik.
124
482872
4145
kalkınma konusunda da hesap verilmesini talep ediyorlar.
08:22
Are governmentshükümetler deliveringteslim servicesHizmetler to the citizensvatandaşlar?
125
487017
4472
Hükümetler vatandaşa hizmet ulaştırıyor mu?
08:27
So for instanceörnek, severalbirkaç governmentshükümetler in AfricaAfrika
126
491489
4145
Bu nedenle, örneğin, Afirka'da ve Doğu Avrupa'daki
08:31
and EasternDoğu EuropeEurope are openingaçılış theironların budgetsbütçeleri to the publichalka açık.
127
495634
5024
pek çok hükümet, bütçelerini kamuya açıyorlar.
08:36
But, you know, there is a bigbüyük differencefark betweenarasında a budgetbütçe
128
500658
3403
Ne var ki, kamuya açık bütçe ile
08:39
that's publichalka açık and a budgetbütçe that's accessibleulaşılabilir.
129
504061
4037
erişilebilir bütçe arasında büyük fark var.
08:43
This is a publichalka açık budgetbütçe. (LaughterKahkaha)
130
508098
4920
Bu, kamuya açık bütçe. (Gülüşmeler)
08:48
And as you can see, it's not really accessibleulaşılabilir
131
513018
3105
Ve gördüğünüz gibi sıradan vatandaş için
08:52
or understandableanlaşılabilir to an ordinarysıradan citizenvatandaş
132
516123
2719
gerçek anlamda erişilebilir veya anlaşılabilir değil.
08:54
that is tryingçalışıyor to understandanlama how the governmenthükümet is spendingharcama its resourceskaynaklar.
133
518842
4998
hükümetin, kaynakları nereye harcadığını bilmek isteyen sıradan vatandaşın işi zor.
08:59
To tackleele almak this problemsorun, governmentshükümetler are usingkullanma newyeni toolsaraçlar
134
523840
3935
Bu sorunu çözmek amacıyla hükümetler, yeni araçlar kullanarak
09:03
to visualizegörselleştirmek the budgetbütçe so it's more understandableanlaşılabilir
135
527775
4683
bütçelerini kamu için daha anlaşılabilir hale getirecek şekilde
09:08
to the publichalka açık.
136
532458
2200
görselleştiriyorlar.
09:10
In this mapharita from MoldovaMoldova, the greenyeşil colorrenk showsgösterileri
137
534658
3934
Moldova'ya ait bu haritada yeşil alanlar
09:14
those districtsİlçeler that have lowdüşük spendingharcama on schoolsokullar
138
538592
4088
okullara yapılan harcamaların az; fakat
09:18
but good educationaleğitici outcomesçıktıları,
139
542680
2320
eğitim çıktılarının iyi olduğu bölgeleri gösterirken
09:20
and the redkırmızı colorrenk showsgösterileri the oppositekarşısında.
140
545000
3249
kırmızı alanlar tam tersi durumu gösteriyor.
09:24
ToolsAraçlar like this help turndönüş a shelfraf fulltam of inscrutableanlaşılmaz documentsevraklar
141
548249
6527
Bu tür araçlar sayesinde anlaşılması imkansız belgeler
09:30
into a publiclyGenel olarak understandableanlaşılabilir visualgörsel,
142
554776
3754
herkes tarafından anlaşılabilir görsellere dönüştürülüyor.
09:34
and what's excitingheyecan verici is that with this opennessaçıklık,
143
558530
3766
Bu dışa açılımlarla vatandaşların
09:38
there are todaybugün newyeni opportunitiesfırsatlar for citizensvatandaşlar
144
562296
3858
hükümete geribildirimde bulunması ve yönetime katılması konusunda
09:42
to give feedbackgeri bildirim and engagetutmak with governmenthükümet.
145
566154
3526
yeni fırsatların doğması heyecan verici bir gelişme.
09:45
So in the PhilippinesFilipinler todaybugün, parentsebeveyn and studentsöğrencilerin
146
569680
4383
Bugün Filipinler'de öğrenciler ve aileler
09:49
can give real-timegerçek zaman feedbackgeri bildirim on a websiteWeb sitesi,
147
574063
4147
Checkmyschool.org internet sitesi üzerinden
09:54
CheckmyschoolCheckmyschool.orgorg, or usingkullanma SMSSMS, whetherolup olmadığını teachersöğretmenler
148
578210
5092
veya SMS göndererek kitapların ve öğretmenlerin okullarına ulaşıp ulaşmadığına ilişkin
09:59
and textbooksders kitapları are showinggösterme up in schoolokul,
149
583302
2794
anında geribildirimde bulunabiliyor,
10:01
the sameaynı problemssorunlar I witnessedtanık in UgandaUganda and in BiharBihar.
150
586096
4651
Uganda ve Bihar'da karşılaştığım sorunların aynısı.
10:06
And the governmenthükümet is responsiveduyarlı. So for instanceörnek,
151
590747
2852
Böylece hükümet harekete geçebiliyor.
10:09
when it was reportedrapor on this websiteWeb sitesi that 800 studentsöğrencilerin
152
593599
4510
Örneğin, yolsuzluk nedeniyle okuldaki tadilatın aksadığı ve 800 öğrencinin
10:14
were at riskrisk because schoolokul repairsonarım had stalleddurdu
153
598109
4186
bu durumdan etkilendiği bilgisi
10:18
duenedeniyle to corruptionbozulma, the DepartmentBölümü of EducationEğitim
154
602295
2591
bu internet sitesi üzerinden duyurulduğunda,
10:20
in the PhilippinesFilipinler tookaldı swiftSwift actionaksiyon.
155
604886
2954
Filipin Eğitim Bakanlığı derhal harekete geçti.
10:23
And you know what's excitingheyecan verici is that this innovationyenilik
156
607840
3697
Ve asıl heyecan verici tarafı şu ki; bu yenilik şimdilerde
10:27
is now spreadingyayma SouthGüney to SouthGüney, from the PhilippinesFilipinler
157
611537
4662
Güneyden Güneye, Filipinler'den
10:32
to IndonesiaEndonezya, KenyaKenya, MoldovaMoldova and beyondötesinde.
158
616199
4345
Endoneyza'ya, Kenya'ya Moldova'ya ve ötesine yayılıyor.
10:36
In DarDar eses SalaamSalaam, TanzaniaTanzanya, even an impoverishedyoksul
159
620544
4259
Dar es Salaam, Tanzanya'da yoksulukla boğuşan bir topluluk bile
10:40
communitytoplum was ableyapabilmek to use these toolsaraçlar
160
624803
3554
isteklerini dile getirmek için
10:44
to voiceses its aspirationsözlemleri.
161
628357
2972
bu araçlardan faydalandı.
10:47
This is what the mapharita of TandaleTandale lookedbaktı like
162
631329
2919
Tandale haritasının en başta böyle görünüyordu.
10:50
in AugustAğustos, 2011. But withiniçinde a fewaz weekshaftalar,
163
634248
4353
Tarih: Ağustos 2011. Ancak birkaç hafta içinde
10:54
universityÜniversite studentsöğrencilerin were ableyapabilmek to use mobileseyyar phonestelefonlar
164
638601
4466
üniversite öğrencileri cep telefonlarını ve açık-kaynak platformları kullanarak
10:58
and an open-sourceaçık kaynak platformplatform to dramaticallydramatik mapharita
165
643067
4550
bütün bölgenin altyapısını inanılmaz bir biçimde
11:03
the entiretüm communitytoplum infrastructurealtyapı.
166
647617
3487
harita üzerine aktarmayı başardı.
11:07
And what is very excitingheyecan verici is that citizensvatandaşlar were then
167
651104
4465
Vatandaşların daha sonra
11:11
ableyapabilmek to give feedbackgeri bildirim as to whichhangi healthsağlık or waterSu pointsmakas
168
655569
5007
hangi sağlık ya da su noktasının işlemediğini bildirmeleri harikaydı.
11:16
were not workingçalışma, aggregatedtoplanan
169
660576
2874
İşte şu gördüğünüz kırmızı
11:19
in the redkırmızı bubbleskabarcıklar that you see,
170
663450
2600
balon kümeleri-
11:21
whichhangi togetherbirlikte providessağlar a graphicGrafiği visualgörsel
171
666050
4598
ki biraraya geldiklerinde yoksul kesimden yükselen
11:26
of the collectivetoplu voicessesleri of the poorfakir.
172
670648
4455
toplu sesin bir grafiğini oluşturuyor.
11:31
TodayBugün, even BiharBihar is turningdöndürme around and openingaçılış up
173
675103
5610
Bugün Bihar bile bir dönüşüm yaşıyor ve dışa açılıyor
11:36
underaltında a committedtaahhüt leadershipliderlik that is makingyapma governmenthükümet
174
680713
2872
yönetimi şeffaf, erişilebilir ve yoksullara karşı duyarlı kılan
11:39
transparentşeffaf, accessibleulaşılabilir and responsiveduyarlı to the poorfakir.
175
683585
5168
kararlı bir liderliğin izinde ilerliyor.
11:44
But, you know, in manyçok partsparçalar of the worldDünya,
176
688753
3528
Ama, bildiğiniz gibi dünyanın pek çok yerinde
11:48
governmentshükümetler are not interestedilgili in openingaçılış up
177
692281
2978
yönetimler dışa açılmaya ya da yoksullara hizmet vetmeye
11:51
or in servingservis the poorfakir, and it is a realgerçek challengemeydan okuma
178
695259
5117
sıcak bakmıyor ve sistemi değiştirmek isteyenlerin önünde
11:56
for those who want to changedeğişiklik the systemsistem.
179
700376
4344
çok engel var.
12:00
These are the lonelyyalnız warriorssavaşçı
180
704720
3569
Onlar, yalnız savaşçılar
12:04
like my fatherbaba and manyçok, manyçok othersdiğerleri,
181
708289
3464
tıpkı babam ve diğerleri gibi.
12:07
and a keyanahtar frontiersınır of developmentgelişme work
182
711753
3124
Kalkındırma çalışmalarının temel hattı
12:10
is to help these lonelyyalnız warriorssavaşçı joinkatılmak handseller
183
714877
5196
bu yalnız savaşçıların el ele vermesine ve böylece
12:15
so they can togetherbirlikte overcomeüstesinden gelmek the oddsolasılık.
184
720073
3541
engelleri aşmalarına yardımcı olmak.
12:19
So for instanceörnek, todaybugün, in GhanaGana, courageouscesur reformersReformcular
185
723614
4743
Bugün Gana'da sivil toplumun, Parlamento'nun ve
12:24
from civilsivil societytoplum, ParliamentParlamento and governmenthükümet,
186
728357
3200
hükümetin içinden cesur reform yanlıları
12:27
have forgeddövme a coalitionkoalisyon for transparentşeffaf contractssözleşmeler
187
731557
4192
petrol sektöründe kontratların şeffaflığı için
12:31
in the oilsıvı yağ sectorsektör, and, galvanizedgalvanizli sac by this,
188
735749
4056
bir koalisyon kurdular. Bundan güç alan Parlamento'daki reform yanlıları
12:35
reformersReformcular in ParliamentParlamento are now investigatingsoruşturma dubiousşüpheli contractssözleşmeler.
189
739805
5680
şaibeli kontratları incelemeye aldılar.
12:41
These examplesörnekler give newyeni hopeumut, newyeni possibilityolasılık
190
745485
4928
Bu örnekler benim Uganda'da tanık olduğum
12:46
to the problemssorunlar I witnessedtanık in UgandaUganda
191
750413
3112
babamınsa Bihar'da karşılaştığı sorunlara
12:49
or that my fatherbaba confrontedkarşı karşıya in BiharBihar.
192
753525
5102
yeni umutlar aşılıyor, yeni çözüm olasılıkları yaratıyor.
12:54
Two yearsyıl agoönce, on AprilNisan 8thinci, 2010, I calleddenilen my fatherbaba.
193
758627
6969
Bundan iki yıl önce, 8 Nisan 2010'da babamı aradım.
13:01
It was very lategeç at night, and at ageyaş 80,
194
765596
5398
Gece geç bir saatti ve 80 yaşında olan babam
13:06
he was typingyazarak a 70-page-sayfa publichalka açık interestfaiz litigationdava
195
770994
4801
bir yol yapım projesindeki yolsuzluk hakkında
13:11
againstkarşısında corruptionbozulma in a roadyol projectproje.
196
775795
3614
70 sayfalık bir kamu davası metni yazıyordu.
13:15
ThoughYine de he was no lawyeravukat, he arguedsavundu the casedurum in courtmahkeme
197
779409
4618
Avukat olmadığı halde, davayı mahkemede ertesi gün
13:19
himselfkendisi the nextSonraki day. He wonwon the rulingiktidar,
198
784027
4214
kendisi savundu. Davayı kazandı,
13:24
but latersonra that very eveningakşam,
199
788241
2022
ama aynı akşam
13:26
he felldüştü, and he diedvefat etti.
200
790263
4594
vefat etti.
13:30
He foughtkavga etti tillkadar the endson, increasinglygiderek passionatetutkulu
201
794857
4944
Sürekli artan bir tutkuyla sonuna kadar savaştı.
13:35
that to combatsavaş corruptionbozulma and povertyyoksulluk,
202
799801
3945
Yolsuzluk ve yoksullukla mücadelede
13:39
not only did governmenthükümet officialsYetkililer need to be honestdürüst,
203
803746
4007
yalnızca hükümet yetkililerinin dürüst olmasının yetmeyeceğine
13:43
but citizensvatandaşlar neededgerekli to joinkatılmak togetherbirlikte
204
807753
3249
vatandaşların da seslerini duyurmak için
13:46
to make theironların voicessesleri heardduymuş.
205
811002
2895
kenetlenmesi gerektiğine inanıyordu.
13:49
These becameoldu the two bookendskitap desteği of his life,
206
813897
4861
Yaşamının iki ucunu bu inanç oluşturuyordu.
13:54
and the journeyseyahat he traveledseyahat in betweenarasında
207
818758
2714
Bu iki uç arasında yaptığı yolculuk
13:57
mirroredYansıtılmış the changingdeğiştirme developmentgelişme landscapepeyzaj.
208
821472
4785
kalkınmanın değişmekte olan çehresini yansıtıyordu.
14:02
TodayBugün, I'm inspiredyaratıcı by these changesdeğişiklikler, and I'm excitedheyecanlı
209
826257
4953
Bugün bu değişimler bana ilham veriyor ve Dünya Bankası'nda
14:07
that at the WorldDünya BankBanka, we are embracingkucaklama
210
831210
3104
bu yeni metotları benimsediğimizi bilmek heyecan verici.
14:10
these newyeni directionstalimatlar, a significantönemli departurekalkış
211
834314
3089
20 yıl önce Uganda'dadaki çalışmalarımdan
14:13
from my work in UgandaUganda 20 yearsyıl agoönce.
212
837403
3878
oldukça faklı bu yeni metotları...
14:17
We need to radicallykökünden openaçık up developmentgelişme
213
841281
3541
Kalkındırma çalışmalarını, dışa açmalıyız; böylece
14:20
so knowledgebilgi flowsakar in multipleçoklu directionstalimatlar,
214
844822
2804
bilginin çok yönlü akışını sağlamalı,
14:23
inspiringilham verici practitionersuygulayıcıları, so aidyardım becomesolur transparentşeffaf,
215
847626
4791
uygulayıcılara ilham vermeli, yardımı şeffaf,
14:28
accountablesorumlu and effectiveetkili, so governmentshükümetler openaçık up
216
852417
4159
hesapverilebilir ve etkili kılmalıyız. Hükümetlerin açılmasını
14:32
and citizensvatandaşlar are engagednişanlı and empoweredgüçlenmiş
217
856576
3946
ve hükümet reformlarıyla vatandaşların
14:36
with reformersReformcular in governmenthükümet.
218
860522
1659
etki ve yetki sahibi olmalarını sağlamalıyız.
14:38
We need to acceleratehızlandırmak these shiftskaymalar.
219
862181
3197
Bu değişimleri hızlandırmalıyız.
14:41
If we do, we will find that the collectivetoplu voicessesleri
220
865378
5000
Böylece, yoksul kesimden yükselen ortak sesin
14:46
of the poorfakir will be heardduymuş in BiharBihar,
221
870378
4390
Bihar'da, Uganda'da ve ötesinde
14:50
in UgandaUganda, and beyondötesinde.
222
874768
2222
yankılarını duyacağız.
14:52
We will find that textbooksders kitapları and teachersöğretmenler
223
876990
4075
Öğrencilere ders kitabı ve öğretmenlerin
14:56
will showgöstermek up in schoolsokullar for theironların childrençocuklar.
224
881065
3037
ulaştığını göreceğiz.
15:00
We will find that these childrençocuklar, too,
225
884102
4083
Bu çocukların da
15:04
have a realgerçek chanceşans of breakingkırma theironların way out of povertyyoksulluk.
226
888185
6118
yoksulluğun pençesinden kurtulmak için gerçek bir şansa kavuştuğunu göreceğiz.
15:10
Thank you. (ApplauseAlkış)
227
894303
3215
Teşekkür ederim. (Alkış)
15:13
(ApplauseAlkış)
228
897518
2720
(Alkış)
Translated by Gülay Eroğlu
Reviewed by Kerem Yorukoglu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sanjay Pradhan - Development Leader
Sanjay Pradhan is vice president of the World Bank Institute, helping leaders in developing countries learn skills for reform, development and good governance.

Why you should listen

The World Bank Institute is the part of the World Bank that focuses on "capacity" -- the piece of polite jargon that masks a big question: How do countries learn? And in a state with a history of corruption, failure and debt, how can leaders -- both public and private-sector -- gain the ability to grow, build, govern? The WBI teaches those skills, focusing on the key force behind real change: building teams and coalitions.

Sanjay Pradhan joined the WBI in 2008, and has worked since then to refine its strategy into three interconnected plans: Open Knowledge, Collaborative Governance, and Innovative Solutions. He is an advocate of transparency and openness as development tools.

More profile about the speaker
Sanjay Pradhan | Speaker | TED.com