ABOUT THE SPEAKER
Rebeca Hwang - Investor
Rebeca Hwang is co-founder and managing director of Rivet Ventures, investing in solutions for women and empowering their choices.

Why you should listen

Rebeca Hwang is co-founder and managing director of Rivet Ventures, which invests in companies in women-led markets where female usage, decision-making and purchasing are crucial to company growth. Hwang is also co-founder of the San Francisco-based startup YouNoodle, which connects top startups with opportunities for growth. She also co-founded Kalei Ventures, a venture fund focused in Latin American startups.

With a background in chemical and civil and environmental engineering from MIT and Stanford, Hwang's work has garnered three US patents, and she has 17 pending patent applications in her portfolio. She has been recognized as one of MIT Tech Review's "Top 35 Global Innovators under 35" and as a Young Global Leader by the World Economic Forum. Hwang serves in the Board of the Global Entrepreneurship Network, which annually runs GEW in 170 countries and gathers 10 million participants. As the co-founder of Cleantech Open, she has helped more than 1,000 cleantech startups raise in excess of $1 billion in external funding. In addition, Hwang is a lecturer at Stanford University and teaches technology entrepreneurship.

More profile about the speaker
Rebeca Hwang | Speaker | TED.com
TED2018

Rebeca Hwang: The power of diversity within yourself

Rebeca Hwang: Kendi içinizdeki çeşitliliğin gücü

Filmed:
1,747,140 views

Rebeca Hwang, kimliklerini birlikte dengede götürerek bir hayat geçirdi--Koreli köken, Arjantin'de büyüme, Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitim-- ve uzun bir süre dünyada evim diyebileceği bir yer bulmakta zorluk çekti. Fakat bu zorluklarla birlikte çok önemli bir şeyi farketti: farklı bir geçmişin günümüzün küreselleşmiş dünyasında belirgin bir avantaj olduğu. Bu kişisel konuşmasında Hwang, karmaşık kimliklerimizi sahiplenmenin sonsuz faydalarını ortaya koyuyor ve kimliklerin, insanları yabancılaştırmak yerine bir araya getirmek için kullanıldığı bir dünya yaratma umutlarını paylaşıyor.
- Investor
Rebeca Hwang is co-founder and managing director of Rivet Ventures, investing in solutions for women and empowering their choices. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
We're holdingtutma handseller,
0
861
1783
El ele tutuşmuş
00:14
staringbakmak at the doorkapı.
1
2668
1364
kapıyı gözlüyorduk.
00:16
My siblingsKardeşler and I were waitingbekleme
for my motheranne to come back
2
4374
2938
Kardeşlerimle ben annemin
hastaneden geri dönmesini
00:19
from the hospitalhastane.
3
7336
1462
bekliyorduk.
00:20
She was there because my grandmotherbüyükanne
had cancerkanser surgerycerrahlık that day.
4
8822
3707
O gün anneannem kanser
ameliyatı olduğu için oradaydı.
00:26
FinallySon olarak, the doorskapılar openedaçıldı,
5
14496
2025
Nihayet kapı açıldı
00:29
and she said,
6
17264
1334
ve dedi ki,
00:30
"She's gonegitmiş.
7
18622
1208
"O öldü.
00:31
She's gonegitmiş."
8
19854
1150
O öldü."
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı
ve birden dedi ki,
00:33
She startedbaşladı sobbinghıçkıra hıçkıra and immediatelyhemen said,
9
21672
2638
00:36
"We mustşart make arrangementsdüzenlemeler.
10
24334
2190
“Düzenlemeleri yapmamız lazım.
00:38
Your grandmother'sbüyük annemin dyingölen wishdilek
was to be buriedgömülü back home in KoreaKore."
11
26548
5645
Anneannenizin son dileği Kore’de,
memleketinde gömülmekti.”
00:46
I was barelyzar zor 12 yearsyıl oldeski,
and when the shockşok woregiydiği off,
12
34193
3809
Hemen hemen 12 yaşındaydım
ve şokun etkisi geçince
00:50
my mother'sannenin wordskelimeler were ringingzil in my earskulaklar.
13
38026
3309
annemin sözleri kulağımda çınlıyordu.
00:53
My grandmotherbüyükanne wanted
to be buriedgömülü back home.
14
41661
3829
Anneannem memleketinde gömülmek istedi.
00:58
We had movedtaşındı from KoreaKore
to ArgentinaArjantin sixaltı yearsyıl priorönceki,
15
46589
5777
Altı yıl öncesinde Kore’den Arjantin’e
01:04
withoutolmadan knowingbilme any Spanishİspanyolca,
or how we were going to make a livingyaşam.
16
52390
3591
ne İspanyolca ne de nasıl
geçineceğimizi bilerek taşınmıştık.
01:09
And uponüzerine arrivalvarış, we were immigrantsgöçmenler
who had lostkayıp everything,
17
57076
4206
Ve varışımızla birlikte her şeyini
kaybetmiş göçmenlerdik.
01:13
so we had to work really hardzor
to rebuildyeniden inşa etmek our liveshayatları.
18
61306
3501
Bu yüzden hayatımızı yeniden inşa
edebilmek için çok çalışmamız gerekti.
01:16
So it hadn'tolmasaydı occurredoluştu to me
that after all these yearsyıl,
19
64831
3624
Hiç aklıma gelmemişti ki
onca yıldan sonra
01:20
back home was still in KoreaKore.
20
68479
2943
memleketim hala Kore’ydi.
01:24
It madeyapılmış me ponderdüşünmek where I would want
to be buriedgömülü somedaybirgün,
21
72635
4014
Bu durum gün gelince
nereye gömülmek istediğimi,
01:28
where home was for me,
22
76673
1895
benim için evin neresi olduğunu
sorgulamama neden oldu.
01:30
and the answerCevap was not obviousaçık.
23
78592
2567
Ve cevap belli değildi.
01:33
And this really botheredrahatsız me.
24
81183
2319
Bu beni gerçekten rahatsız etti.
01:36
So this episodeBölüm launchedbaşlattı
a lifelongömür boyu questQuest for my identityKimlik.
25
84736
5419
Böylece bu yaşananlar kimliğim ile ilgili
hayat boyu süren bir arayışı başlattı.
01:43
I was borndoğmuş in KoreaKore -- the landarazi of kimchiKimchi;
26
91174
3572
Kimchi diyarı olan Kore’de doğmuştum,
01:46
raisedkalkık in ArgentinaArjantin,
27
94770
1834
yüzde 80'imin inek olmasına sebep
olacak kadar fazla biftek yediğim
01:48
where I ateyemek yedi so much steakbiftek
that I'm probablymuhtemelen 80 percentyüzde cowinek by now;
28
96628
5667
Arjantin’de büyüdüm,
01:54
and I was educatedeğitimli in the US,
29
102319
2118
ve fıstık ezmesine bağımlı hale geldiğim
01:56
where I becameoldu addictedbağımlı to peanutFıstık buttertereyağı.
30
104461
2322
Amerika’da eğitim aldım.
01:59
(LaughterKahkaha)
31
107086
1300
(Gülüşmeler)
02:00
DuringSırasında my childhoodçocukluk,
I feltkeçe very much ArgentinianArjantin,
32
108410
3934
Çoucukluğum süresince
gayet Arjantinli hissediyordum
02:04
but my looksgörünüyor betrayedihanet me at timeszamanlar.
33
112368
2660
fakat görünüşüm zaman zaman
beni ele veriyordu.
02:07
I rememberhatırlamak on the first day
of middleorta schoolokul,
34
115052
3270
Orta okuldaki ilk günü hatırlıyorum.
02:10
my Spanishİspanyolca literatureEdebiyat teacheröğretmen
camegeldi into the roomoda.
35
118346
2708
İspanyolca hocam sınıfa girdi.
02:13
She scannedtaranan all of my classmatessınıf arkadaşları,
36
121078
1987
Tüm sınıf arkadaşlarımı süzdü
02:15
and she said,
37
123089
1175
ve dedi ki,
02:16
"You -- you have to get a tutoröğretmen,
38
124288
2549
“Sen, sana bir özel hoca lazım,
02:18
otherwiseaksi takdirde, you won'talışkanlık passpas this classsınıf."
39
126861
2859
aksi takdirde bu dersi geçemezsin.”
Fakat o zamanlar İspanyolca'da
gayet akıcıydım.
02:21
But by then I was fluentakıcı
in Spanishİspanyolca alreadyzaten,
40
129744
3862
02:25
so it feltkeçe as thoughgerçi I could be
eitherya KoreanKore dili or ArgentinianArjantin,
41
133630
5012
Böylece sanki ya Koreli ya da
Arjantinli olabilirmişim gibi hissettim,
02:31
but not bothher ikisi de.
42
139270
1402
fakat ikisini birlikte değil.
02:33
It feltkeçe like a zero-sumsıfır toplamı gameoyun,
43
141156
2083
Kazanan olmayan
bir oyun gibi hissettirmişti.
02:35
where I had to give up my oldeski identityKimlik
44
143263
2937
Yeni bir kimlik elde etmek
ya da kazanabilmek için
02:38
to be ableyapabilmek to gainkazanç or earnkazanmak a newyeni one.
45
146224
3560
eski kimliğimden vazgeçmek zorundaydım.
02:43
So when I was 18,
I decidedkarar to go to KoreaKore,
46
151255
4129
Böylece 18’ime gelince,
nihayet burası evim diyebileceğim
02:47
hopingumut that finallyen sonunda I could find
a placeyer to call home.
47
155408
4054
bir yer bulmak umuduyla
Kore’ye gitmeye karar verdim.
02:51
But there people askeddiye sordu me,
48
159486
1997
Ama orada insanlar bana,
02:53
"Why do you speakkonuşmak KoreanKore dili
with a Spanishİspanyolca accentAksan?"
49
161507
3396
“Neden İspanyol aksanıyla
Korece konuşuyorsun?” diye sordular.
02:56
(LaughterKahkaha)
50
164927
1024
(Gülüşmeler)
02:57
And, "You mustşart be JapaneseJaponca
because of your bigbüyük eyesgözleri
51
165975
3495
“ Sen Japon olmalısın.
Çünkü iri gözlerin ve
03:01
and your foreignyabancı bodyvücut languagedil."
52
169494
2010
yabancı bir vücut dilin var.”
03:04
And so it turnsdönüşler out that I was
too KoreanKore dili to be ArgentinianArjantin,
53
172101
4823
Yani anlaşıldı ki Arjantinli olmak
için çok Koreliydim.
03:08
but too ArgentinianArjantin to be KoreanKore dili.
54
176948
2130
Koreli olmak için de
çok Arjantinli.
03:11
And this was a pivotalçok önemli realizationgerçekleşme to me.
55
179970
3267
Bu benim için çok önemli
bir aydınlanma oldu.
03:15
I had failedbaşarısız oldu to find that placeyer
in the worldDünya to call home.
56
183848
4749
Dünyada memleketim diyebileceğim
bir yer bulmayı başaramamıştım.
03:20
But how manyçok Japanese-lookingJaponca görünümlü KoreansKoreliler
who speakkonuşmak with a Spanishİspanyolca accentAksan --
57
188621
5520
Ama kaç tane İspanyol aksanlı
hatta daha spesifik olarak
03:26
or even more specificözel,
ArgentinianArjantin accentAksan --
58
194165
2999
Arjantin aksanlı Japon görünümlü
03:29
do you think are out there?
59
197188
1657
Koreli vardır ki?
03:31
PerhapsBelki de this could be an advantageavantaj.
60
199229
3025
Belki de bu bir avantaj olabilirdi.
03:34
It was easykolay for me to standdurmak out,
61
202777
2102
Ön plana çıkmak benim için kolaydı.
03:36
whichhangi couldn'tcould hurtcanını yakmak in a worldDünya
that was rapidlyhızla changingdeğiştirme,
62
204903
3328
Hızla değişen, yeteneklerin
bir gecede işe yaramaz
03:40
where skillsbecerileri could becomeolmak
obsoleteeski overnightbir gecede.
63
208255
3047
hale geldiği bir dünyada
bundan bir zarar gelmezdi.
03:43
So I stoppeddurduruldu looking
for that 100 percentyüzde commonalityortak özellikleri
64
211892
6174
Böylece tanıştığım insanlarla
yüzde yüz benzerlik arayışımı bıraktım.
03:50
with the people that I metmet.
65
218090
1496
03:51
InsteadBunun yerine, I realizedgerçekleştirilen that oftentimesOftentimes,
I was the only overlapüst üste gelmek
66
219610
6437
Bunun yerine, birbirleriyle genellekle
zıtlık içindeki insanların
tek kesişim noktalarının çoğu zaman
ben olduğumu farkettim.
03:58
betweenarasında groupsgruplar of people that were
usuallygenellikle in conflictfikir ayrılığı with eachher other.
67
226071
4012
04:03
So with this realizationgerçekleşme in mindus,
68
231130
2918
Böylece zihnimdeki bu farkındalıkla,
04:06
I decidedkarar to embracekucaklamak all
of the differentfarklı versionsversiyonları of myselfkendim --
69
234072
4193
kendimin tüm farklı versiyonlarını
kucaklamaya hatta zaman zaman
04:10
even allowizin vermek myselfkendim
to reinventyeniden icat myselfkendim at timeszamanlar.
70
238289
4491
kendimi yeniden şekillendirmeme
izin vermeye karar verdim.
04:15
So for exampleörnek, in highyüksek schoolokul,
71
243393
3273
Mesela lisedeyken,
04:18
I have to confessitiraf I was a mega-nerdMega-inek.
72
246690
2010
itiraf etmeliyim ki fazlasıyla inektim.
04:20
I had no senseduyu of fashionmoda --
thickkalın glassesgözlük, simplebasit hairstylesaç modeli --
73
248724
3603
Modadan habersizdim.
Kalın gözlükler, basit saç stili
04:24
you can get the ideaFikir.
74
252351
1345
anlıyorsunuz ya.
04:25
I think, actuallyaslında, I only had friendsarkadaşlar
because I sharedpaylaşılan my homeworkev ödevi.
75
253720
4293
Sanırım, sadece ödevlerimi
paylaştığım için arkadaşlarım vardı.
04:30
That's the truthhakikat.
76
258037
1150
Gerçek bu.
Ama üniversitedeyken,
04:31
But oncebir Zamanlar at universityÜniversite,
77
259627
2032
04:33
I was ableyapabilmek to find
a newyeni identityKimlik for myselfkendim,
78
261683
3694
Kendime yeni bir kimlik bulabilmiştim
04:37
and the nerdinek öğrenci becameoldu a popularpopüler girlkız.
79
265401
3970
ve inek kız popüler kız oldu.
04:42
But it was MITMIT,
80
270036
1186
ama okul MTE'idi.
04:43
so I don't know if I can take
too much creditkredi for that.
81
271246
2655
O yüzden çok övgü
alabilir miyim bilmiyorum.
04:45
As they say over there,
82
273925
1605
Orada dedikleri gibi,
04:47
"The oddsolasılık are good,
83
275554
2327
“İhtimaller güzel,
04:49
but the goodsmal are oddgarip."
84
277905
2477
ama malzeme kötü.”
04:52
(LaughterKahkaha)
85
280700
1648
(Gülüşmeler)
04:55
I switchedanahtarlamalı majorsana dal so manyçok timeszamanlar
that my advisorsDanışmanlar jokedŞaka
86
283049
3784
O kadar çok bölüm değiştirdim ki
danışmanlarım “rastgele araştırmalar”
04:58
that I should get a degreederece
in "randomrasgele studiesçalışmalar."
87
286857
2859
diploması almam gerektiği
konusunda şaka yapıyorlar.
05:02
(LaughterKahkaha)
88
290164
1356
(Gülüşmeler)
05:03
I told this to my kidsçocuklar.
89
291923
1280
Bunu çocuklarıma anlattım.
05:05
And then over the yearsyıl, I have gainedkazanmış
a lot of differentfarklı identitieskimlikler.
90
293227
4575
Ve yıllar geçtikçe
birçok farklı kimlik kazandım.
05:10
I startedbaşladı as an inventormucit,
entrepreneurgirişimci, socialsosyal innovatoryenilikçi.
91
298544
3858
Bir mucit, girişimci,
sosyal yenilikçi olarak başladım.
05:14
Then I becameoldu an investorYatırımcı,
92
302426
3268
Daha sonra bir yatırımcı,
teknoloji içinde bir kadın,
05:17
a womankadın in techteknoloji,
93
305718
1222
05:18
a teacheröğretmen.
94
306964
1259
bir öğretmen,
05:20
And mostçoğu recentlyson günlerde, I becameoldu a momanne,
95
308247
2946
ve en son olarak da anne oldum.
05:23
or as my toddleryürümeye başlayan çocuk saysdiyor repeatedlydefalarca,
96
311217
3406
Ya da yeni yürümeye
başlayan oğlumun gece gündüz
aralıksız deyişiyle
“ Anneee!”.
05:26
"MomAnne!" day and night.
97
314647
3002
05:30
Even my accentAksan was so confusedŞaşkın --
98
318978
4737
Aksanım çok karmaşık da olsa,
05:35
its originMenşei was so obscurekaranlık,
99
323739
2452
kökeni o kadar belirsiz ki
05:38
that my friendsarkadaşlar calleddenilen it, "RebecaneseRebecanese."
100
326215
2950
arkadaşlarım buna "Rebekaca" diyor.
05:41
(LaughterKahkaha)
101
329492
1173
(Gülüşmeler)
05:43
But reinventingyeniden icat yourselfkendin can be very hardzor.
102
331236
2926
Ancak kendinizi yeniden şekillendirmek
çok zor olabiliyor.
05:46
You can faceyüz a lot of resistancedirenç at timeszamanlar.
103
334186
3181
Zaman zaman birçok
mukavemetle yüzleşebiliyorsunuz.
05:49
When I was nearlyneredeyse donetamam with my PhDDoktora,
104
337391
3515
Doktoramı bitirmek üzereyken,
05:52
I got bittenısırıldı by that entrepreneurialgirişimci bugböcek.
105
340930
2490
girişimcilik böceği tarafından ısırıldım.
05:55
I was in SiliconSilikon ValleyVadi,
106
343444
1726
Silikon Vadisi'ndeydim.
05:57
and so writingyazı a thesistez in the basementBodrum kat
didn't seemgörünmek as interestingilginç
107
345194
5337
Bodrum katta bir tez yazmak
kendi şirketimi kurmak kadar
06:02
as startingbaşlangıç my ownkendi companyşirket.
108
350555
1873
ilgi çekici gelmedi.
06:04
So I wentgitti to my very
traditionalgeleneksel KoreanKore dili parentsebeveyn,
109
352452
3174
Böylece bir hayli geleneksel olan
Koreli ailemin yanına,
06:07
who are here todaybugün,
110
355650
1436
-şu an buradalar-
06:09
with the taskgörev of lettingicar them know
111
357110
1651
onlara doktora programımı
06:10
that I was going to dropdüşürmek out
from my PhDDoktora programprogram.
112
358785
2943
bıraktığımı haber verme amacıyla gittim.
06:14
You see, my siblingsKardeşler and I are the first
generationnesil to go to universityÜniversite,
113
362227
4742
Anlıyorsunuz ya kardeşlerim ve ben
üniversiteye giden ilk jenerasyonuz
06:18
so for a familyaile of immigrantsgöçmenler,
this was kindtür of a bigbüyük dealanlaştık mı.
114
366993
3430
ve bir göçmen ailesi için
bu çok büyük bir olay.
06:22
You can imaginehayal etmek how
this conversationkonuşma was going to go.
115
370447
2868
Bu konuşmanın nasıl ilerleyeceğini
tahmin edebilirsiniz.
06:26
But fortunatelyneyse ki, I had
a secretgizli weaponsilah with me,
116
374125
3879
Ama neyse ki yanımda
gizli bir silahım vardı:
06:30
whichhangi was a chartgrafik that had
the averageortalama incomegelir of all of the graduatesmezunları
117
378028
6874
Stanford doktora mezunlarının
ortalama gelir çizelgesi ile
06:36
from StanfordStanford PhDDoktora programsprogramlar,
118
384926
2258
06:39
and then the averageortalama incomegelir
of all the dropoutsterkinin
119
387208
3499
Stanford Lisansüstü
programlarını bırakanların
ortalama gelir çizelgesi.
06:42
from StanfordStanford graduatemezun olmak programsprogramlar.
120
390731
1766
06:44
(LaughterKahkaha)
121
392521
1161
(Gülüşmeler)
06:45
I mustşart tell you -- this chartgrafik
was definitelykesinlikle skewedetkiye sahip
122
393706
2498
Bu çizelgenin kesinlikle
Google’ın kurucularınca
06:48
by the founderskurucuları of GoogleGoogle.
123
396228
1531
çarpıtıldığını söylemem lazım.
06:49
(LaughterKahkaha)
124
397783
1023
(Gülüşmeler)
06:50
But my momanne lookedbaktı at the chartgrafik,
125
398830
2088
Ancak annem çizelgeye baktı
06:52
and she said,
126
400942
1241
ve dedi ki,
06:54
"Oh, for you -- followtakip et your passiontutku."
127
402207
3296
“Kendin için, tutkunun peşinden git.”
06:57
(LaughterKahkaha)
128
405527
1934
(Gülüşmeler)
06:59
HiMerhaba, MomAnne.
129
407485
1207
Merhaba, anne.
07:02
Now, todaybugün my identityKimlik questQuest
is no longeruzun to find my tribekabile.
130
410132
6524
Bugün benim kimlik arayışım,
artık soyumu bulmak için değil.
07:08
It's more about allowingizin myselfkendim
131
416680
2464
Daha çok, bütün değişkenliklerimi
07:11
to embracekucaklamak all of the possiblemümkün
permutationspermütasyon of myselfkendim
132
419168
4113
kucaklamama izin vermek
07:15
and cultivatingkalkındırırken diversityçeşitlilik withiniçinde me
133
423305
5232
ve benliğimdeki çeşitliliği
beslemem ile ilgili.
07:20
and not just around me.
134
428561
2234
Ve sadece kendi çevremi de değil.
07:23
My boysçocuklar now are threeüç yearsyıl
and fivebeş monthsay oldeski todaybugün,
135
431563
3819
Çocuklarım artık üç yıl beş aylık
07:27
and they were alreadyzaten borndoğmuş
with threeüç nationalitiesmilliyetler
136
435406
3466
ve halihazırda üç milliyetli
07:30
and fourdört languagesdiller.
137
438896
1495
ve dört farklı dille doğmuş oldular.
07:32
I should mentionsöz etmek now that my husbandkoca
is actuallyaslında from DenmarkDanimarka --
138
440919
4617
Şimdi şundan da bahsetmem gerekir ki
kocam aslında Danimarkalı.
07:37
just in casedurum I don't have enoughyeterli
culturekültür shocksşoklara in my life,
139
445560
2829
Zaten hayatımda yeteri kadar
kültür şoku yokmuş gibi
07:40
I decidedkarar to marryevlenmek a DanishDanca guy.
140
448413
2016
bir Danimarkalı ile
evlenmeye karar verdim.
07:42
In factgerçek, I think my kidsçocuklar
will be the first VikingsVikingler
141
450453
2976
Doğrusu sanıyorum
çocuklarım büyüdüklerinde
07:45
who will have a hardzor time
growingbüyüyen a beardsakal when they becomeolmak olderdaha eski.
142
453453
3508
sakal uzatmakta zorlanan
ilk Vikingler olacaklar.
07:48
(LaughterKahkaha)
143
456985
1308
(Gülüşmeler)
07:50
Yeah, we'lliyi have to work on that.
144
458317
1596
Evet, bunun üzerinde çalışmamız gerek.
07:51
But I really hopeumut that they will find
that theironların multiplicityçokluk
145
459937
6362
Ama gerçekten bu çeşitliliklerinin onlara
07:58
is going to openaçık and createyaratmak a lot of doorskapılar
for them in theironların liveshayatları,
146
466323
3406
hayatlarında birçok kapı
aralarken bulacaklarını
08:01
and that they can use this as a way
to find commonalityortak özellikleri
147
469753
3966
ve gittikçe küreselleşen bugünün
dünyasındaki benzerliği
08:05
in a worldDünya that's
increasinglygiderek globalglobal todaybugün.
148
473743
4613
bulmada kullanabileceklerini umuyorum.
08:10
I hopeumut that insteadyerine of feelingduygu
anxiousendişeli and worriedendişeli
149
478380
4111
Huzursuz ve tek bir kalıba uymadıkları
yada günün birinde kimlikleri alakasız
olduğunda kaygılı olmaları yerine,
08:14
that they don't fituygun in that one boxkutu
150
482515
2080
08:16
or that theironların identityKimlik will becomeolmak
irrelevantilgisiz somedaybirgün,
151
484619
3726
deneyimlemek için özgür hissetmelerini
08:20
that they can feel freeücretsiz to experimentdeney
152
488369
2765
ve kendi kişisel hikayelerinin
ve kimliklerinin
08:23
and to take controlkontrol of theironların personalkişisel
narrativeöykü and identityKimlik.
153
491158
5425
kontrolünü almalarını umuyorum.
08:29
I alsoAyrıca hopeumut that they will use
theironların uniquebenzersiz combinationkombinasyon
154
497371
3121
Ayrıca umuyorum ki
değerlerinin,dillerinin,kültürlerinin
ve yeteneklerinin eşsiz birleşimini
08:32
of valuesdeğerler and languagesdiller
and cultureskültürler and skillsbecerileri
155
500516
5309
kimliklerin artık insanları
yabancılaştırmada kullanılmadığı,
08:37
to help createyaratmak a worldDünya
156
505849
1650
08:39
where identitieskimlikler are no longeruzun used
to alienateyabancılaştırmak what looksgörünüyor differentfarklı,
157
507523
5777
onun yerine insanları bir araya
getirdiği bir dünya yaratmaya
08:45
but ratherdaha doğrusu, to bringgetirmek togetherbirlikte people.
158
513324
3708
yardım etmek için kullanacaklardır.
08:49
And mostçoğu importantlyönemlisi, I really hopeumut
that they find tremendousmuazzam joysevinç
159
517750
3640
Ve en önemlisi gerçekten umuyorum ki
bu bilinmeyen bölgelerden
geçerken müthiş keyif alırlar.
08:53
in going throughvasitasiyla these
unchartedmeçhul territoriesbölgeler,
160
521414
4154
08:57
because I know I have.
161
525592
1757
Çünkü, biliyorum ki ben aldım.
09:01
Now, as for my grandmotherbüyükanne,
162
529569
2632
Şimdi, anneanneme gelecek olursak
09:04
her last wishdilek was alsoAyrıca
her last lessonders to me.
163
532225
4298
onun son dileği ayrıca
benim için son dersi de olmuştu.
09:09
It turnsdönüşler out that it was never
about going back to KoreaKore
164
537088
4597
Anlaşıldı ki olay hiçbir zaman
Kore’ye dönmek
09:13
and beingolmak buriedgömülü there.
165
541709
1649
ve oraya gömülmek değilmiş.
09:15
It was about restingdayanma nextSonraki to her sonoğul,
166
543382
3669
Kendisi Arjantin’e taşınmadan çok önce
09:19
who had diedvefat etti long before
she movedtaşındı to ArgentinaArjantin.
167
547075
3701
ölmüş olan oğlunun yanında yatmakmış.
09:23
What matteredönemi yoktu to her was not the oceanokyanus
168
551714
3875
Onun için önemli olan,
eski ve yeni dünyasını
09:27
that dividedbölünmüş her pastgeçmiş and newyeni worldDünya;
169
555613
3384
ayıran okyanus değildi.
09:32
it was about findingbulgu commonortak groundzemin.
170
560098
5429
Ortak zemin bulmakla alakalıydı.
09:37
Thank you.
171
565897
1159
Teşekkür ederim.
09:39
(ApplauseAlkış)
172
567080
2560
(Alkışlar)
Translated by Samet Ergişi
Reviewed by Enes Çolak

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Rebeca Hwang - Investor
Rebeca Hwang is co-founder and managing director of Rivet Ventures, investing in solutions for women and empowering their choices.

Why you should listen

Rebeca Hwang is co-founder and managing director of Rivet Ventures, which invests in companies in women-led markets where female usage, decision-making and purchasing are crucial to company growth. Hwang is also co-founder of the San Francisco-based startup YouNoodle, which connects top startups with opportunities for growth. She also co-founded Kalei Ventures, a venture fund focused in Latin American startups.

With a background in chemical and civil and environmental engineering from MIT and Stanford, Hwang's work has garnered three US patents, and she has 17 pending patent applications in her portfolio. She has been recognized as one of MIT Tech Review's "Top 35 Global Innovators under 35" and as a Young Global Leader by the World Economic Forum. Hwang serves in the Board of the Global Entrepreneurship Network, which annually runs GEW in 170 countries and gathers 10 million participants. As the co-founder of Cleantech Open, she has helped more than 1,000 cleantech startups raise in excess of $1 billion in external funding. In addition, Hwang is a lecturer at Stanford University and teaches technology entrepreneurship.

More profile about the speaker
Rebeca Hwang | Speaker | TED.com