ABOUT THE SPEAKER
Nanfu Wang - Documentary filmmaker
Nanfu Wang uncovers untold stories about human rights in China.

Why you should listen

Nanfu Wang's Peabody Award-winning documentary, Hooligan Sparrow -- which follows maverick activist Ye Haiyan as she faces government surveillance and harassment after advocating for sexually abused schoolgirls -- was shortlisted for a 2017 Academy Award for Best Documentary Feature. She also directed and produced I Am Another You, winner of the Special Jury Prize at the 2017 Cannes Film Festival, and her latest film, One Child Nation, which explores the history of China's birth policy and its profound effects on generations of Chinese parents and children. It won the Grand Jury Prize at the 2019 Sundance Film Festival.

Originally from a remote village in China, Wang overcame poverty and a lack of access to formal education en route to earning three master's degrees from Shanghai University, Ohio University and New York University. She teaches editing at the School of Visual Arts as well as cinematography at New York University.

More profile about the speaker
Nanfu Wang | Speaker | TED.com
TED2019

Nanfu Wang: What it was like to grow up under China's one-child policy

Nanfu Wang: Çin'in tek çocuk politikası altında büyümek nasıl bir şey

Filmed:
2,722,175 views

TED Fellow ve belgesel film yapımcısı Nanfu Wang, Çin'in tek çocuk politikasının 2015'te sona erdiğini ancak bu programın altında yaşamanın nasıl olduğunu yeni anlamaya başladıklarını söylüyor. "One Child Nation" filminden bir kesitle politikanın karmaşık sonuçlarını ortaya çıkaracak anlatılmamış hikayeleri paylaşıyor ve propagandanın korkutucu gücünü gözler önüne seriyor.
- Documentary filmmaker
Nanfu Wang uncovers untold stories about human rights in China. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
My nameisim is NanfuNanfu.
0
1000
1690
Benim adım Nanfu.
00:15
In ChineseÇince, "nanNan" meansanlamına geliyor "man."
1
3365
2875
Çincede "nan" "erkek" demek.
00:18
And "fuFu" meansanlamına geliyor "pillarayağı."
2
6952
1817
"Fu" da "direk" demek.
00:21
My familyaile had hopedümit for a boyoğlan,
3
9579
2113
Ailem bir erkek çocuk istemişti,
00:23
who would growbüyümek up
to be the pillarayağı of the familyaile.
4
11716
3333
büyüyecek ve evin direği olacaktı.
00:27
And when I turneddönük out to be a girlkız,
5
15692
2239
Ben kız olunca da
00:29
they namedadlı me NanfuNanfu anywayneyse.
6
17955
1856
yine de adıma Nanfu koydular.
00:31
(LaughterKahkaha)
7
19835
1425
(Gülüşmeler)
00:33
I was borndoğmuş in 1985,
8
21284
2428
1985 yılında doğdum,
00:35
sixaltı yearsyıl before ChinaÇin announcedaçıkladı
its one-childtek çocuk policypolitika.
9
23736
3667
Çin'in tek çocuk politikasını
ilan etmesinden altı yıl önce.
00:40
Right after I was borndoğmuş,
10
28958
2246
Ben doğduktan hemen sonra da
00:43
the localyerel officialsYetkililer camegeldi
and ordereddüzenli my momanne to be sterilizedsterilize.
11
31228
4055
yerel yetkililer gelmiş ve annemin
kısırlaştırılması emrini vermişlerdi.
00:48
My grandpaBüyükbaba stooddurdu up to the officialsYetkililer,
12
36767
2333
Büyük babam yetkililere karşı çıkmıştı
00:51
because he wanted a grandsontorunu
to carrytaşımak on the familyaile nameisim.
13
39124
3386
çünkü o ailenin adını taşıyacak
erkek bir torun istiyordu.
00:55
EventuallySonunda, my parentsebeveyn were allowedizin
to have a secondikinci childçocuk,
14
43982
4171
Sonunda ailem ikinci bir çocuk
sahibi olma hakkını elde ettiler
01:00
but they had to wait for fivebeş yearsyıl
15
48177
2072
ama beş yıl beklemeleri
ve yüklü miktarda para ödemeleri gerekti.
01:02
and payödeme a substantialönemli fine.
16
50273
1800
01:05
GrowingBüyüyen up, my brothererkek kardeş and I
17
53638
2897
Kardeşim ve ben büyürken
01:08
were surroundedçevrili by childrençocuklar
from one-childtek çocuk familiesaileleri.
18
56559
3128
etrafımız tek çocuklu
ailelerle çevriliydi.
01:13
I rememberhatırlamak feelingduygu a senseduyu of shameutanç
19
61004
3038
Utanma duygusunu hissettiğimi hatırlıyorum
çünkü küçük bir erkek kardeşim vardı.
01:16
because I had a youngerdaha genç brothererkek kardeş.
20
64066
1755
01:19
I feltkeçe like our familyaile did something wrongyanlış
for havingsahip olan two childrençocuklar.
21
67067
3658
İki çocuk sahibi olarak ailemin
yanlış bir şey yaptığını hissederdim.
O zamanlar bu utancın ve suçluluğun
nereden geldiğini sorgulamadım.
01:24
At the time, I didn't questionsoru
22
72315
1485
01:25
where this senseduyu of shameutanç
and guiltsuçluluk camegeldi from.
23
73824
2838
01:31
A yearyıl and a halfyarım agoönce,
I had my ownkendi first childçocuk.
24
79062
3294
Bir buçuk yıl önce
kendi ilk çocuğum oldu.
01:34
It was the besten iyi thing
that ever happenedolmuş in my life.
25
82991
2928
Hayatımda meydana gelen en iyi şeydi.
01:38
BecomingOlma a motheranne
26
86538
1301
Anne olmak
01:39
gaveverdi me a totallybütünüyle newyeni perspectiveperspektif
on my ownkendi childhoodçocukluk,
27
87863
4079
çocukluğuma tamamen
yeni bir bakış açısı sağladı
01:43
and it broughtgetirdi back
my memorieshatıralar of earlyerken life in ChinaÇin.
28
91966
4500
ve Çin'deki çocukluk yıllarımdaki
anılarımı geri getirdi.
01:49
For the pastgeçmiş threeüç decadeson yıllar,
29
97490
2127
Geçen otuz yılda
ailemdeki herkes çocuk yapmak için
hükümetten izin almak zorundaydı.
01:51
everyoneherkes in my familyaile had to applyuygulamak
for a permissionizin from the governmenthükümet
30
99641
4722
01:56
to have a childçocuk.
31
104387
1150
01:58
And I wonderedmerak
32
106369
1349
Ben de şunu merak ettim:
01:59
what it was like for people
who livedyaşamış underaltında the one-childtek çocuk policypolitika.
33
107742
4196
Tek çocuk politikası altında yaşayan
insanlar için nasıl bir şeydi?
02:04
So I decidedkarar to make
a documentarybelgesel about it.
34
112361
3000
Ben de bununla ilgili bir belgesel
yapmaya karar verdim.
02:08
One of the people I interviewedgörüşülen
35
116964
1905
Röportaj yaptığım insanlardan birisi
02:10
was the midwifeEbe who deliveredteslim
all of the babiesbebekler borndoğmuş in my villageköy,
36
118893
5158
ben de dahil olmak üzere köyümde doğan
bütün bebekleri doğurtan ebeydi.
02:16
includingdahil olmak üzere myselfkendim.
37
124075
1150
02:18
She was 84 yearsyıl oldeski
when I interviewedgörüşülen her.
38
126456
3164
Röportajı yaptığım zaman 84 yaşındaydı.
02:22
I askeddiye sordu her,
39
130294
1724
Ona şöyle sordum:
02:24
"Do you rememberhatırlamak how manyçok babiesbebekler
you deliveredteslim throughoutboyunca your careerkariyer?"
40
132042
3666
“Kariyerin boyunca kaç bebek
doğurttuğunu hatırlıyor musun?”
02:28
She didn't have a numbernumara for deliveriesteslimatlar.
41
136399
2234
Tam bir sayı veremedi.
02:31
She said she had performedgerçekleştirilen
42
139561
3251
60.000 tane zorunlu kürtaj
ve kısırlaştırma operasyonu
02:34
60,000 forcedzorunlu abortionsKürtaj
and sterilizationssterilizasyonlar.
43
142836
4575
gerçekleştirdiğini söyledi.
02:40
SometimesBazen, she said,
44
148855
2310
Dedi ki bazen geç dönem
fetüs kürtajdan kurtulurmuş
02:43
a late-termgeç dönem fetusfetus
would survivehayatta kalmak an abortionKürtaj,
45
151189
3087
02:46
and she would killöldürmek the babybebek
after deliveringteslim it.
46
154300
2709
ve bebeği doğduktan sonra öldürürmüş.
02:49
She rememberedhatırladı how her handseller would trembletitreyin!
47
157489
3731
Bu işi yaparken ellerinin
nasıl da titrediğini hatırladı.
02:53
as she did the work.
48
161244
1333
02:55
Her storyÖykü shockedşok me.
49
163815
1400
Hikâyesi beni şoka uğrattı.
02:57
When I setset out to make the filmfilm,
50
165934
2207
Filmi yapmak için yola çıktığımda
03:00
I expectedbeklenen it would be a simplebasit storyÖykü
of perpetratorsfailleri and victimskurbanlar.
51
168165
4417
faillerin ve mağdurların basit
bir hikayesi olacağını umuyordum.
03:04
People who carriedtaşınan out the policypolitika
52
172606
1928
Politikayı uygulayan kişilerin
03:06
and people who are livingyaşam
with the consequencessonuçları.
53
174558
2584
ve sonuçlarıyla yaşayan
insanların hikayeleri.
03:09
But that wasn'tdeğildi what I saw.
54
177701
1800
Ancak benim gördüğüm bu değildi.
03:12
As I was finishingbitirme
my interviewröportaj with the midwifeEbe,
55
180082
3204
Ebemle röportajımı bitirdikten sonra
03:15
I noticedfark an areaalan in her houseev
56
183310
2231
evindeki bir bölümü fark ettim,
03:17
that was decorateddekore edilmiş
with elaborateayrıntılı homemadeev yapımı flagsBayraklar.
57
185565
4268
özenle elde hazırlanmış
bayraklarla süslenmişti.
03:21
And eachher flagbayrak has a pictureresim
of a babybebek on it.
58
189857
3070
Her bayrağın üzerinde de
bir bebeğin fotoğrafı vardı.
03:26
These were flagsBayraklar
that were sentgönderilen by familiesaileleri
59
194157
3142
Bu bayraklar kısırlık problemlerine yardım
ettiği aileler tarafından gönderilmişti.
03:29
whomkime she helpedyardım etti treattedavi etmek
theironların infertilityKısırlık problemssorunlar.
60
197323
3881
03:33
She explainedaçıkladı that she had had enoughyeterli
61
201657
2333
O, yeterince kürtaj ve kısırlaştırma
operasyonu yaptığını,
03:36
of performingicra abortionsKürtaj
and sterilizationssterilizasyonlar --
62
204014
2936
şimdi yaptığı tek işin de
03:38
that the only work she did now
was to help familiesaileleri have babiesbebekler.
63
206974
4616
ailelerin bebek yapmalarına
yardım etmek olduğunu açıkladı.
03:44
She said she was fulltam of guiltsuçluluk
64
212839
2444
Tek çocuk politikasını
uyguladığı için suçlulukla doluydu
03:47
for carryingtaşıma out the one-childtek çocuk policypolitika,
65
215307
2895
03:50
and she hopedümit that by helpingyardım ediyor
familiesaileleri have babiesbebekler,
66
218226
3244
ve ailelere çocuk sahibi
olmalarında yardımcı olarak
03:53
she could counteractkarşı koymak
what she did in the pastgeçmiş.
67
221494
2976
geçmişte yaptıklarına karşı
koyabileceğini düşünmüştü.
03:57
It becameoldu clearaçık to me
she, too, was a victimkurban of the policypolitika.
68
225034
4796
Anladım ki o da
politikanın kurbanı olmuştu.
04:02
EveryHer voiceses was tellingsöylüyorum her
69
230973
2691
Her ses ona yaptığı şeyin
Çin'in kurtuluşu için
04:05
that what she did was right
and necessarygerekli for China'sÇin'in survivalhayatta kalma.
70
233688
3467
doğru ve gerekli olduğunu söylüyordu.
04:10
And she did what she thought
was right for her countryülke.
71
238108
2934
Ülkesi için doğru olduğunu
düşündüğü şeyi yapmıştı.
04:14
I know how stronggüçlü that messagemesaj was.
72
242265
2468
Bu mesajın ne kadar
kuvvetli olduğunu biliyordum.
04:17
It was everywhereher yerde
around myselfkendim when I grewbüyüdü up.
73
245273
3008
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
04:20
It was printedbasılı on matchesmaçlar,
74
248305
2724
Kibrit kutularında,
04:23
playingoynama cardskartları,
75
251053
1636
oyun kartlarında,
04:24
textbooksders kitapları, postersafişler.
76
252713
2062
ders kitaplarına, posterlere basılmıştı.
04:27
The propagandapropaganda praisingöven
the one-childtek çocuk policypolitika
77
255180
2063
Tek çocuk politikasını yücelten
propaganda her tarafımızdaydı.
04:29
was everywhereher yerde around us.
78
257267
1682
04:30
[AnyoneKimse who refusesreddediyor to sterilizesterilize
will be arrestedtutuklandı.]
79
258973
2548
[Kısırlaştırmaya karşı çıkan
herkes tutuklanacaktır.]
04:33
And so were the threatstehditler
againstkarşısında disobeyingitaatsizlik it.
80
261545
2334
Buna uymayanlar için de tehditler vardı.
04:35
The messagemesaj seepedseeped into our mindszihinler
81
263903
2436
Bu mesaj zihnimizde kök salmıştı.
O kadar ki büyüdüğümde
kardeşimin olmasından utanmıştım.
04:38
so much so that I grewbüyüdü up
feelingduygu embarrassedmahçup
82
266363
3205
04:41
for havingsahip olan a youngerdaha genç brothererkek kardeş.
83
269592
1788
04:45
With eachher personkişi I filmedfilme,
84
273625
2834
Filme aldığım her insanla birlikte
04:49
I saw how theironların mindszihinler and heartskalpler
can be influencedetkilenmiş by the propagandapropaganda,
85
277530
6360
zihinlerinin ve kalplerinin
propagandadan nasıl etkilendiğini
04:55
and how theironların willingnessistekli
to make sacrificeskurban for the greaterbüyük good
86
283914
4095
ve diğerlerinin iyiliği için
fedakarlık yapma istekliliğinin
05:00
can be twistedbükülmüş into something
very darkkaranlık and tragictrajik.
87
288033
3467
nasıl çok karanlık ve trajik bir şeye
dönüştürülebileceğini gördüm.
05:04
ChinaÇin is not the only placeyer
where this happensolur.
88
292466
3952
Bunun yaşandığı tek yer Çin değil.
05:08
There is no countryülke on earthtoprak
where propagandapropaganda isn't presentmevcut.
89
296442
5190
Yeryüzünde propagandanın
bulunmadığı ülke yoktur.
05:14
And in societiestoplumlar that are supposedsözde to be
more openaçık and freeücretsiz than ChinaÇin,
90
302180
4635
Çin'den daha açık ve özgür
olması gereken toplumlarda
05:18
it can be even harderDaha güçlü to recognizetanımak
what propagandapropaganda looksgörünüyor like.
91
306839
4160
propagandanın neye benzediğini
bilmek daha da zor olabilir.
05:23
It hidesgizler in plainsade sightgörme as newshaber reportsraporlar,
92
311728
3635
Haberlerde, TV reklamlarında,
siyasi kampanyalarda
05:27
TVTV commercialsreklam, politicalsiyasi campaigningkampanya
93
315387
4037
ve sosyal medyalarımızda gizlenir.
05:31
and in our socialsosyal mediamedya feedsbeslemeleri.
94
319448
1806
05:34
It worksEserleri to changedeğişiklik our mindszihinler
withoutolmadan our knowledgebilgi.
95
322347
3785
Bilgimiz olmadan düşüncelerimizi
değiştirmek için çalışır.
05:40
EveryHer societytoplum is vulnerablesavunmasız
to acceptingkabul etme propagandapropaganda as truthhakikat,
96
328300
5103
Her topluluk propagandaları
gerçek olarak kabul etmeye açıktır
05:45
and no societytoplum where propagandapropaganda
replacesyerini alır the truthhakikat
97
333427
2808
ve propagandanın gerçeği
değiştirdiği hiçbir toplum
gerçek anlamda özgür olamaz.
05:48
can be trulygerçekten freeücretsiz.
98
336259
1762
05:50
Thank you.
99
338349
1158
Teşekkür ederim.
05:51
(ApplauseAlkış)
100
339531
4016
(Alkışlar)
Translated by Osman Özer
Reviewed by Gözde Alpçetin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Nanfu Wang - Documentary filmmaker
Nanfu Wang uncovers untold stories about human rights in China.

Why you should listen

Nanfu Wang's Peabody Award-winning documentary, Hooligan Sparrow -- which follows maverick activist Ye Haiyan as she faces government surveillance and harassment after advocating for sexually abused schoolgirls -- was shortlisted for a 2017 Academy Award for Best Documentary Feature. She also directed and produced I Am Another You, winner of the Special Jury Prize at the 2017 Cannes Film Festival, and her latest film, One Child Nation, which explores the history of China's birth policy and its profound effects on generations of Chinese parents and children. It won the Grand Jury Prize at the 2019 Sundance Film Festival.

Originally from a remote village in China, Wang overcame poverty and a lack of access to formal education en route to earning three master's degrees from Shanghai University, Ohio University and New York University. She teaches editing at the School of Visual Arts as well as cinematography at New York University.

More profile about the speaker
Nanfu Wang | Speaker | TED.com